Arama

Bitki Anatomisi - Meyve

Güncelleme: 6 Nisan 2016 Gösterim: 24.347 Cevap: 26
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
28 Mayıs 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Meyve
MsXLabs.org & Temel Britannica
Meyve, çiçeğin dişi organının, döllenme sonucunda farklılaşıp, yumurtalığın gelişmesiyle meydana gelen ve tohumları taşıyan organa denir.
Sponsorlu Bağlantılar
Olgunlaşma esnasında çiçeğin ovaryumundan başka, diğer kısımları genellikle dökülür ve ovaryum olgunlaşarak meyveyi teşkil eder. Ovaryumu meydana getiren karpeller (meyve yaprağı), meyve kabuğu (perikarp) haline ve ovaryum içindeki tohum taslakları da tohum haline döner. Döllenme meydana gelmeden meyve teşekkülüne partenokarpi, böyle meyvelere de partenokarp meyve denilir.
Meyveleri basit meyveler, küme (agregat) meyveler ve bileşik meyveler olmak üzere üç kısma ayırmak mümkündür. Basit meyveler bir çiçeğe ait bir tek ovaryumun gelişmesiyle meydana gelir. Agregat meyveler, bir çiçeğe ait birbirinden ayrı ovaryumlardan, mesela böğürtlen, çilek gibi; bileşik meyveler ise birden fazla çiçeğe ait ovaryumların bir bütün olarak gelişmesiyle meydana gelir, mesela dut ve incirde olduğu gibi.
Meyveyi teşkil eden meyve kabuğu (perikarp), üç kısımdan meydana gelmektedir. Dıştan içe doğru dış kabuk (ekzokarp), orta tabaka (mezokarp) ile iç kısımdır ve çoğunluk sertleşmiştir (endokarp).
Basit meyveler, kuru ve etli meyveler olmak üzere ikiye ayrılırlar. Fındık, buğday, ayçiçeği, keçiboynuzu, bakla ve fasulye kuru meyvelere misal verilebilir. Etli meyveler de üzümsü (bakka) ve eriksi (drupa) olmak üzere ikiye ayrılır. Üzümsü meyvelerde dış kabuk (ekzokarp) ince ve zarımsıdır. Orta (mezokarp) ve iç (endokarp) kısım etlidir. Bu tip meyvelere üzüm, portakal, limon, kabak misal gösterilebilir. Eriksi meyvelerde ise iç kısım (endokarp) sertleşmiştir; erik, kiraz, şeftalide olduğu gibi.
Ad:  meyve içi.JPG
Gösterim: 4639
Boyut:  47.3 KB
Meyve, bitkilerin tohum taşıyan organıdır. Meyve dendiğinde hemen herkesin aklına muz, kiraz, erik, elma gibi çiğ olarak yenen genellikle tatlı besin maddeleri gelir. Oysa bu yaygın meyve anlayışına uymasa da patlıcan, kabak, fasulye ve domates gibi sebzeler ile meşe palamudu, ceviz, fındık, haşhaş kapsülü hatta karahindibanın uçuşan paraşütçükleri (tüylü tohum başları) bile botanik açısından gerçek birer meyvedir. Çünkü bunların tümü ileride ana bitkiye benzeyen yeni bitkileri oluşturacak tohumları taşır.
Çiçeklerde tozlaşma sonucunda tohum taslakları gelişerek tohuma, bunları barındıran yumurtalık da değişime uğrayarak meyveye dönüşür. Meyvelerdeki tohum sayısı tek bir taneden yüzlercesine kadar değişebilir. Bazı bitkilerde, çiçeğin çanak yaprakları ve bürgüler (brakte), çiçek solduktan sonra dökülmeyip sapın üzerinde kalır ve birbirine kaynaşa­rak gelişen meyveyi örter (örneğin meşe palamudu ve kayın meyvesi).

Meyvelerin en temel görevlerinden biri tohumların olabildiğince uzak bir alana yayıl­masını sağlamaktır; böylece tohumların ana bitkinin dibine düşerek onun besinini bölüş­mesi ve burada çimlenen fidelerin sıkışık bir biçimde, yani uygunsuz koşullar altında büyü­mesi önlenir. Nitekim çoğu bitkide meyvenin yapısına, biçimine ve hatta rengine bağlı olarak tohumlar birkaç metreden yüzlerce kilometreye kadar varan uzaklıklara sürük­lenir.
Bazı meyve tipleri tohumlarına yapışık "kanatlar"ın ya da paraşüte benzeyen "tüy demetleri"nin yardımıyla, gerçek anlamda uçarak bitkiden uzaklaşır. Örneğin akçaağaç ve karaağaç tohumlarının zarsı ya da kâğıtsı kanatlan tohumların rüzgârda dönerek uçma­larını sağlar. Karahindibada olduğu gibi bazı bitkilerin bir ucunda ipeksi tüy demeti taşıyan küçük ve hafif tohumları ise aynı bir paraşüt gibi en hafif bir esintide bile havada süzülerek uçuşur.
Çok sayıda tohum içeren bazı kuru meyve­ler (örneğin menekşe meyveleri) kendiliğin­den yarılıp açılır ve bitki rüzgârda sallandıkça tohumlar çevreye saçılır. Yuvarlak bir tuzluğu andıran haşhaş kapsüllerinde tohumlar tepe­deki deliklerden dökülür. Baklagillerden bazı bitkilerin badıçları (ince uzun tohum kılıfı) ise birdenbire patlayarak tohumlarını hızla çev­reye fırlatır. Günün sıcak saatlerinde kırda dolaşırken, bu bitkilerin yakınındaysanız pat­lamaların sesini bile duyabilirsiniz.

Doğada meyveler genellikle başta kuşlar olmak üzere çeşitli hayvanlar tarafından çev­reye yayılır. Örneğin sincaplar sonbahar gel­diğinde fındık, kestane ve meşe palamudu gibi kabuklu meyveleri toplayıp kışın yemek üzere toprağa gömerler. Bunların tüketilmeyip yerde kalan bir bölümü çimlenerek yeni bitkiler verir.
Kiraz, böğürtlen, kuşburnu ve üvez gibi bazı meyveler parlak renkleri, hoş kokuları ve tatları yüzünden hayvanların dikkatini çeker. Hayvanlar yedikleri bu meyvelerin etini sindi­rip, sert çekirdeklerini (tohum) dışkılarıyla atarlar. Örneğin, böğürtlen yiyen bir kuş, dışkısını kilometrelerce uzakta bırakarak to­humların çok uzaklara yayılmasına neden olur. Bazı bitkilerin çengelsi dikenlerle kaplı meyveleri ise hayvanların postlarına takılarak uzaklara taşınır. Örneğin pıtrak bu tip bir bitkidir. Böyle bitkilerin yetiştiği yerlerde dolaşacak olursanız siz de farkında olmaksızın üstünüze yapışan meyvelerin başka yerlere taşınmasına aracı olursunuz.


Meyve Çeşitleri
Doğada çok çeşitli meyve tiplerine rastlanır. Günlük yaşantımızda hepimizin yaygın olarak tükettiği, ortasında tek bir tane taş gibi sert tohum bulunan derimsi bir kabukla örtülü yumuşak ve etli meyveler bilimsel olarak "eriksi meyve" adı altında toplanır. Erik, kiraz, kayısı ve şeftali bu tür meyvelerdendir. Dış bölümü yenmediği halde yarıldığında içinden sert kabuklu iri birer tohum çıkan ceviz ve badem meyveleri ile dış çeperi kalın bir lif katmanıyla kaplı hindistancevizi de eriksi meyveler arasında yer alır. Böğürtlen ve ahududu gibi meyveler ise çok sayıda minik eriksi meyvenin bir araya toplanmasıy­la oluşmuştur (bileşik meyve).
Birden çok tohum içeren ve tohumları etli bir özün içine gömülü olan meyvelere "üzümsü meyve" denir. Bu tür meyvelerde yumurta­lığın çeperleri etlenip kalınlaşmıştır.

Üzüm, bektaşiüzümü, domates ve hıyar birer üzümsü meyvedir ve hepsinde de zarsı ya da derimsi bir dış kabuğun içinde sulu ve etli bir öz bulunur. Ayrıca, inanılması zor ama, muz da bu tür meyvelerdendir. Görül­düğü gibi küçük, yuvarlak bir meyveyi çağrış­tıran üzümsü meyve terimi aslında üzüme hiç benzemeyen değişik biçimli başka meyveleri de kapsar.
Fındık ve kestane gibi bazı sert kabuklu, kuru meyveler olgunlaştığında kendiliğinden açılmaz. "Fındıksı meyve" adı altında sınıf­landırılan bu meyve çeşitlerinin çoğu yağ ya da nişastaca zengin tohumlarından ötürü in­sanlar ve hayvanlar için değerli bir besin kaynağı oluşturur.
Bu temel meyve gruplarının dışında bir de botanikçilerin "yalancı meyve" olarak adlan­dırdıkları bir meyve grubu daha vardır ki, bu gruptaki meyvelerin etli bölümü yumurtalığın değil çiçek sapının ucundaki çiçek tablasının, örtü yapraklarının ya da bürgülerin gelişme­siyle oluşmuştur. Nitekim yalancı meyvelerin en tipik örneği olan çileğin yediğimiz hoş kokulu ve yumuşak etli bölümü gerçek bir meyve olmayıp, meyve biçiminde gelişmiş çiçektablasıdır; gerçek meyveler ise bu yalan­cı meyvenin yüzeyindeki küçük, esmer sarı çekirdekçiklerdir. Buruk lezzetinden ötürü çok sevilen ve çoğu kez marmelat yapılarak değerlendirilen kuşburnu (yabani gülün meyvesi) iç yüzeyindeki çok sayıda küçük meyve­yi örten etli bir kılıftan başka bir şey değildir. Elma ve armutta ise yediğimiz sulu ve tatlı bölüm şişkinleşmiş çiçektablasıdır; asıl meyve elma ya da armutun tam ortasında bulunan ve içinde çekirdekleri barındıran ince, derimsi bir örtüyle çevrili bölümdür. Dış görünüşüyle böğürtlene çok benzeyen dut ise aslında bir yalancı meyve çeşididir. Bir arada kümeler oluşturan çok sayıda çiçeğin örtü yapraklarının düşmeyip, etlenip gelişmesiyle oluş­muştur.

Çiçeklerin dişi üreme organı olan yumurta­lık normal olarak yalnızca döllendikten sonra gelişerek meyveye döner. Ama bazen tozlaş­ma olsa bile döllenme gerçekleşmez ve sonuç­ta tohumları olgunlaşmamış ya da hiç tohum içermeyen meyveler gelişir. İşte doğada kendiliğinden ortaya çıkan bu olay insan eliyle yani yapay olarak da gerçekleştirilebilir. Örneğin, çekirdeksiz üzüm döllenmemiş üzüm çiçeklerinin meyvesidir. Meyvecilikte bu yolla üzüm dışında hıyar, muz, ananas, portakal ve greyfurtun da çekirdeksiz çeşitleri yetiştirilir.
Bitkilerde döllenme sırasında doğal olarak, meyvelerin gelişmesini sağlayan bir hormon salgılanır. Günümüzde, meyvesi için yetiştiri­len pek çok tarım ürününün (örneğin doma­tes) çiçeklerine, daha nitelikli ürün elde etmek amacıyla özel olarak yapay büyüme hormonları püskürtülmektedir.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 3 Nisan 2016 11:32
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
3 Nisan 2016       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
MEYVE (meyva)
Meyvalar bitkilerin sınıflandırılmasında olduğu gibi tohumlu bitkilerin tanınmasında da önemli rol oynar, çünkü genellikle bir familyaya veya bir genusa özgü, belirgin karakterleri vardır.
Sponsorlu Bağlantılar
Yan kenarları ile kapanmış bir veya çok sayıda karpelden oluşan, tohum tomurcukları olgun birer tohum haline gelinceye kadar onu içerisinde saklayan, daha sonra da etrafa yayılmasına yarayan oluşuma denir.
Çok değişik meyva tiplerinden söz edilir ve tiplerine göre başlıca 3 grup altında toplanmaktadır:
  • Basit,
  • Agregat,
  • Bileşik meyvalar.
Basit meyvalar tek pistil taşıyan çiçekten oluşur. Basit meyvalar, kuru ve etli oluşlarına göre iki grupta toplanabilir:
Kuru mevvalar'da perikarp incedir ve olgunlukta kurur, meyva,bazılarında (a) açılmaz, bazılarında (b) açılır.

Açılmayan kuru meyveler:
Olgunlukta kapalı kalır, tohumları dökülmez (Şek. 38); birkaç tipi vardır:
Ad:  şekil38.JPG
Gösterim: 4535
Boyut:  27.3 KB
Şekil 38. Açılmayan kuru meyvalar. (8 Nuks (Corylus); (9) Aken : Compositae ve (Helianthus): (10) Karyops (Gramineae); Şamara: (11) Paliurus, (12) Fraxinus, (13) Acer; (14) Şizokarp (Pimpinella); (15) Lomentum (Raphanus), (p) perikarp, (t) testa, (s) semen.

8) Nuks (Fındıksı Meyve): Perikarp taş gibi serttir ve tohuma yapışık değildir. Tek tohum içerir, perikard ile tohumun testası birbirinden tamamen ayrıdır. (fındık 8). (Fındık, Meşe, Kayın, Gürgen, Kayacık, Kızılağaç)
9) Karyopsis: Meyva alt durumIu bir ovaryumdan meydana gelmiştir. Tek —tohum taşır. Sertleşen perikarp tohum ile beraber büyür. Üst durumlu ovaryumdan oluşur.(Buğday, Arpa). (ayçiçeği) meyvası
10) Aken: Meyva üst durumlu bir ovaryumdan meydana gelmiştir; perikarp ile test a birleşmiştir ve birlikte hüyiirler. Örnek: Gramineae( Buğdaygiller) familyası bitkilerinin meyvası (10).
11) Samara: Kanatlı bir şizokarptır. Örnek; karaçalı (11), dişbudak (12), Kanatlı-Akçaağaç (13). Huş
14) Şizokarp : Sinkarp ovaryumdan oluşurve genelde tek tohumlu iki merikarptan meydanagelir. Olgunlaşınca karpellerin birleşme yerlerinden ya da bölmelerinden yarılarak her biri bir tohum taşıyan, yarı meyvalara ayrılır. Örnek; acer meyvası. anisi (14)
15) Lomentum ;Meevva boğumlu olup her bölmesinde bir tohum taşır ve olgunluktakta bu boğumlardan kırılır örnek: Ravhanus (turp) meyvası


Açılan kuru meyvalar:
Olgunlaşınca açılarak tohumlarını döken meyvalar bu grupta yer alır (Şek. 39).
Ad:  şekil39.JPG
Gösterim: 4888
Boyut:  39.8 KB
Şekil 39. Açılan kuru meyvalar. (16) Folikül (Fr. Anisi stellati); (17) Legumen (Phaseolus): (18) Silikva (Cruciferae), (y.p) yalancı perde ; (19) Silikula (C.bursa-pastoris). Kapsül: (20) septisit k. (Fr.Stramonii); (21) lokulusit k. (Sesamum); (22) porisit k. (P.somniferum)\ (23) piksidyum (H. niger)


(16) Folikül: Mevva. meyva yaprağının kapanması ile yani tek karpelden (16a) oluşmuştur. Olgunlukta ventral dikişten (karpelin birleşme yeri) açılır; çoğunlukla çok tohumludur: Fr.Hellebori; bazen de tek tohum içerir. Anisi stellati (yıldız anasonu, 16).(Manolya, Şakayık)
(17) Legumen (legumen): Bu meyva da tek karpelden meydana gelmiştir, folikülden farklı olarak olgunlukta hem ventral dikiş, hem de dorsal damar boyunca açılır (fasulye meyvası, 17
(18) Silikva : Burada meyve 2 karpelden meydana gelmiştir ve karpeller, kenarları boyunca birleşmiştir, birleşme yerleri arasında yalancı bir perde bulunur; (18. .19a) bıı hölme nedeniyle mevva 2 gözlü olarak görülür. Meyva olgunlaşınca karpellerin birleşme yeri boyunca, aşağıdan yukarıya doğru ayrılır ve iki karpel yanlardan düşer; aradaki perde ise meyva sapının tepesinde kalır; tohumlar da bu perdenin kenarlarına bağlı olarak bulunur. Cruciferae familyası bitkileri için çok karakteristik olan bu tipte, meyvanın boyu eninden çok uzundur. Örnek: Matthiola (bahçe şebboyu meyvası, 18)
(19) Silikula, silikvaya çok benzer; farkı, eni boyunun en fazla 3 katı olabilir, yani kısa bir silikvadır. Örnek: Capsella bursa-pastoris (çobançantası meyvasi, 19).

Kapsül meyva,

iki ya da daha fazla karpelden meydana gelmiş, sinkarp bir ovaryumdan oluşur. Kapsüller olgunlukta değişik biçimlerde açıldıklarından, farklı isimlerle anılır:
(20) Septisit kapsül, karpelIer birleşme yerlerinden açılır: Fr.Stramonii (datura meyvası, 20), Fr.Cölîhici (çiğdem meyvası). (Sığla ağacı, Orman gülü).
(21) Lokulusit kapsül: Karpeller dorsal damar boyunca, yani gözlerden (21a) açılır. Örnek: İris (süsen), Thea (çay), Tulipa (lale), Gossypium (pamuk), Sesamum (susam) meyvaları (21).
(22) Porisit kapsül: Tohumlar, mevvanm tepesine yakın bir bölgede açılan deliklerden dökülür. Örnek: Fr.Papaverıs (haşhaş kellesi. Gelincik).
(23) Piksidvum (kapaklı kapsül): Meyva, olgunlukta açılıp düşen bir kapak taşır, örnek: Fr.Hyoscyami (banotu meyvası, 23).Fare kulağı

kaynak: A.Ü. Farmasötik botanik

Son düzenleyen Safi; 3 Nisan 2016 09:12
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
3 Nisan 2016       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Etli meyvalar:
Bu gruptaki meyvalarda perikarp bol su içerir, kalın ve etlidir. Bir kısmı tek bir çiçeğin gelişmesiyle meydana gelmiştir (Şek. 40).
Ad:  şekil40.JPG
Gösterim: 4286
Boyut:  34.7 KB
Şekil 40. Etli meyvalar. (24) Bakka (Atropa); (25) Lycopersicum (enine kesit); (26) hesperidyum (Citrus, enine); Drupa : (27) Prunus (boyuna); (28) Malus (boyuna); (e) ekzokarp (m) mezokarp, (en) endokarp (s) semen.

Bakka, üzümsü meyva:
Perikarpı (meyve Örtüsü) oluşturan tabakalardan ekzokarp ince ve zarımsı, mezokarp ile endokarp etlidir; çoğunlukla tohum sayısı 2'den fazladır. Alt ya da üst durumlu ovaryumdan meydana gelebilir. Örnek: Fr.Juniperi (ardıç meyvası), Vitis (üzüm), Fr.Belladonnae (güzelavratotu meyvası) (40-24). Besin olarak tükettiklerimizden domates (Lycopersicum esculentum, 25), biber {Capsicum annuum) de bakka tipinde meyvadır.

(26) Hesperidyum (hesperidium) narenciye meyve tipidir. Perikarp kalındır, dış kısmı derimsi olup çok sayıda salgı cebi taşir, iç kısımlar ise sünperimsidh. Endokarp zarımsıdır ve etli tüylerle kaplıdır (Şek. 40-26). Bu tüyler meyvanın gözlerini doldurur; narenciye meyvalarında yenilen bol sulu kısım, tüyleri içeren bu (septum) bölümdür.

Pericarpium Citri (limon) veya Pericarpium Aurantii (turunç) ise meyvanın kabuk kısmından oluşan droglardır.

Peponidyum (peponidium): Perikarpın dış bölümleri yine derimsidir, fakat salgı cebi bulunmaz, endokarpta da septum yoktur. Plasentalar iyi geliştipidir; örn. kabak (Cucurbitapepo) ve salatalık (Cucıımis sativus). (27)

Drupa (eriksi meyva), Çoğunlukla üst durumlu ve tek karpelli ovaryumdan meydana gelmiştir ve tek tohumludur. Ekzokarp ince ve derimsi.mezokarp etli, endokarp ise sert ve odunlaşmıştır. Endokarp tohumu sararak birlikte meyvanın çekirdeğini meydana getirir. Örnek; Fr. Lauri (defne meyvası, Şek.37-4), Prumıs domestica (erik. Şek. 40-27), P.avium (kiraz), P.armeniac a (kaysı), Qlea europea (zeytin). Juglans regia (ceviz).

Drupa alt durumlu bir ovaryumdan da meydana gelebilir, çok karpelli ve çok tohumlu da olabilir; örneğin, Pomoideae alt familyasında görülen elma, armut gibi meyva tipi (Malus, Şek. 40-28) de bir drupadır, ancak burada hipantiyum etlenmiştir, endokarp derimsidir ve genellikle 5 tohum taşır.

Ad:  şekil41.JPG
Gösterim: 4213
Boyut:  22.0 KB
Şekil 41. Agregat meyvalar: (29) Helleborus; (30) Fragaria; (31) Rubus. Bileşik meyvalar: (32) Ficus', (33) Morus.

Agregat Meyvalar
İki ya da daha çok pistilli, apokarp bir pinekeıımdan meydana gelen meyva tipi, agregat( ) meyva olarak tanımlanır. Her bir pistil ayrı bir meyva verir, ancak bu meyvalar aynı çiçekte hirhirjne yapışık ya da çok yakın dır. Örnek; Fr.Hellebori (çöpleme meyvası Şek. 41-29).
Bazı agregat meyvalarda çiçek ekseni etlenmiş tir. Örneğin Fragaria’da (çilek, 30), ayrı pistillerden meydana gelmiş olan nuks tipi meyvalar, yenilen kısmın, yani etli reseptakulum un yüzeyine yerleşmiştir. Rubus'ta (böğürtlen, ahududu) pistillerin gelişmesi sırasında karpeller etlenerek birer meyvacık meydana getirmiş, bunların birleşmesiyle de meyva oluşmuştur (31).

Bileşik Meyvalar:

Burada çok sayıda olan pistil değil çiçeklerdir. Sık bir çiçek durumunun her bir çiçeğinde gelişen meyvalar olgunlaşınca sık ve tek bir meyva durumu (infructescens) meydana getirir ve bir bütün oluştururlar (40 ). İşte bu meyva topluluğuna bileşik meyva adı verilir. Örnek: Ficus, Morus. Ficus (incir) meyvasında (32) reseptakulum (çiçek durumu ekseni) çanak biçiminde olup etlenmiş tir, iç yüzünü, herbiri bir dişi çiçekten gelişmiş, drupa tipi birçok meyva doldurur. Morus'ta (dut) periantı da etlenmiş çiçeklerden gelişen ve sık biçimde yerleşmiş olan drupa tipi çok sayıda meyva, eksenin etrafını, sarmıştır (33).


kaynak: A.Ü. Farmasötik botanik
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
3 Nisan 2016       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
SINIFLANDIRMA
Oluşumlarına Göre Meyve Çeşitleri
a) Gerçek meyve: Meyve sadece dişi organın yumurtalık dokuları tarafından meydana getirilirse bunlara gerçek meyve denir. Örneğin; şeftali, kayısı, üzüm.
b) Yalancı meyve: Yumurtalıkla birlikte çiçek tablası, taç ve çenek yapraklar beraberce gelişerek meyve oluşturuyorsa bunlara yalancı meyve denir. Örneğin; çilek, elma, armut.
c) Basit meyve: Bir tane dişi organdan meydana gelen meyvelere basit meyve denir. Örneğin; kiraz, erik, elma.
d) Bileşik meyve: Birkaç tane dişi organdan meydana gelen meyvelere ise bileşik meyve denir. Örneğin; ahududu, böğürtlen.
e) Kuru meyve: Ceviz, fındık, kestane gibi bitkilerin meyveleri zamanla sertleşip kurur. Tohumları yenilen bu meyvelere kuru meyve denir. Meyveleri etli ya da kuru olarak da ayırt edebiliriz.

Meyve türleri meyvelerin özellikleri (meyve ve çekirdek yapısı)
a) Yumuşak çekirdekli meyveler: (elma, armut, ayva, alıç, muşmula, üvez, kuşburnu vb)
b) Sert çekirdekli meyveler: (kiraz, vişne, kayısı, şeftali, erik, kızılcık, iğde)
c) Sert kabuklu meyveler: (badem, ceviz, kestane, fındık, Antep fıstığı)
d) Üzümsü meyveler: (üzüm, çilek, ahududu, böğürtlen, dut, incir)
e) Turunçgiller: (limon, portakal, altıntop, mandarin, turunç)
f) Akdeniz meyveleri: (muz, zeytin, hurma, incir, Trabzon hurması, yenidünya)
g) Keyif bitkileri: (çay, kakao, kahve)

Meyvelerin İklim Özelliklerine Göre Sınıflandırılması
a) Ilıman iklim meyve türleri: (Elma, armut, ayva, erik, şeftali, kayısı, badem, vişne, kiraz, ceviz, kestane, üzüm, çilek, ahududu, fındık, Antep fıstığı.
b) Subtropik iklim meyve türleri: (Limon, portakal, altıntop, mandarin, çay, nar, zeytin, incir, hurma).
c) tropik iklim meyve türleri: (Hindistan cevizi, muz, mango, papatya, ananas)

İçi yapısına göre meyve çeşitleri
Partonekarpi: Döllenme olmaksızın tohumsuz meyve oluşumuna partenokarpi, bu şekilde oluşan meyvelere de partenokarp meyve denir. • Örnek:Muz, Armut (Williams), Portakal (Washington), Trabzon Hurması, Üzüm (Korinth), Hıyar, Patlıcan
Stenospermokarpi: Asmalarda görülen bir çekirdeksizlik tipidir. Meyve tutumu için döllenme gereklidir. Ancak daha sonra zigot gelişerek embriyoyu oluşturamamaktadır. Başta Sultani olmak üzere tüm sofralık çekirdeksiz üzüm çeşitleri.
Apomiksiz: Döllenme olmaksızın gametik veya somatik hücrelerden tohum oluşumudur. Turunçgiller ve Ahududular.

Etli meyveler
Kabuklu Etli Meyveler
1)Citrus sp. Grubu: Üst durumlu ovaryumdan meydana gelir ve yaklaşık on karpel bulundurur. Meyve gelişimi ile ovaryum boyunca hücre hücre sayısı artar ve sonuçta üç tabaka ayırt edilir. Sarı renkli eksokarp kütikulalı dış epidermis ile yağ bezli ve kristal bulunduran sıkı düzenlenmiş subepidermal parenkima hücrelerinden meydana gelmiştir. Epidermis çok küçük ve kalın çeperli hücrelerden meydana gelmiştir.
Dağınık olarak dizilmiş birkaç stoma bulundurabilir. Mezokarp beyaz renkli gevşek dizilmiş hücrelerden meydana gelmiştir ve hücre arası boşlular yönünden zengindir. Endokarp iç epidermis ve birkaç parenkimadan meydana gelmiştir. Lokuluslar arasındaki bölmeler endokarp ve mezokarp dokularının uzantılarıdır. Endokarp epidermisi karpel lokukuslarını dolduran özsuyu keselerini meydana getirir.
2) Musa sp. Grubu: Alt durumlu ovaryumdan ve genelde partenokarpik olarak gelişir. Üç karpelli aksillar(eksensel) plasentalanmaya sahiptir. İleri gelişme safhasında partenokarpik meyvelerin tohum taslakları bozulur ve lokukuslar perikarp ve bölmelerden oluşan bol nişastalı etli kısımlarla dolar. Meyve çeperinin parenkimasında önce parenkimatik bölge sonra vasküler demetler bölgesi bulunur. Aerenkima kabuğun meyveden kolayca soyulmasına neden olur.
3) Cucurbitaceae Grubu: Alt durumlu ovaryumdan gelişir ve çeperi karpel ve karpel dışı dokulardan meydana gelir. Tek tabakalı dış epidermis kütikula ve stoma taşır. Dış epidermisin altında yeşil, sarı veya renksiz, lif bulundurabilen kollenkimatik bir doku bunun da altında sukkulent, nişastalı veya hücre arası boşluklar yönünden zengin, vasküler demetler içeren parenkima dokusu vardır. Meyve çeperinin iç epidermisi tohumları örten bir zar meydana getirir. Gelişen tohumlar parenkima dokusuna gömülmüştür ve hiçbir lokulus yoktur.

Kabuksuz Etli Meyveler:

Bakka Tipi Olanlar: Perikarp etli bir dokudan meydana gelmiştir ve bölmeler ve lokulusları ve tohum taslakları arasındaki alanları dolduran geniş bir plasenta bulundurur. Eksokarp bir sıra epidermis ve üç dört tabakalı kollenkimadan meydana gelmiştir. Mezokarp kalın bir tabaka meydana getirir ve çok sayıda hücre arası boşluğu içeren genişçe parenkima hücrelerinden yapılmıştır. Olgunlaşma sırasında plasenta dokusu selülaz enzimi ile jelatinimsi bir hale dönüşür, kloroplastlar kromoplasta dönüşür, tilakoidler kaybolur ve likopin pigmenti birikir.
Drupa Tipi Olanlar: Eksokarp kütikulalıdır ve daha içte kollenkima vardır. Mezokarp etli ve gevşek dizilmiş parenkima hücrelerinden meydana gelmiştir. Endokarp sklareidlerden oluşmuştur ve meyvenin çekirdek kısmını meydana getirir. Sertleşmiş endokarp, uzamış sklareidlerin meydana getirdiği ovaryum çeperinin üç bölgesinden türevlenmiştir.

Ad:  Fruits.jpg
Gösterim: 7249
Boyut:  59.9 KB

derlemedir
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
3 Nisan 2016       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Meyve iç yapısı
Ad:  meyve içi.JPG
Gösterim: 7406
Boyut:  47.3 KB
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
3 Nisan 2016       Mesaj #6
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Açılmayan kuru meyveler
Ad:  nuks meyve.JPG
Gösterim: 4395
Boyut:  24.9 KB

Ad:  karyopsis meyve.JPG
Gösterim: 4183
Boyut:  25.7 KB
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
3 Nisan 2016       Mesaj #7
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Açılmayan kuru meyveler
Ad:  aken meyve.JPG
Gösterim: 4400
Boyut:  16.1 KB

Ad:  samara meyve.JPG
Gösterim: 4163
Boyut:  29.6 KB
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
3 Nisan 2016       Mesaj #8
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Açılmayan kuru meyveler
Ad:  şizokarp meyve.JPG
Gösterim: 4812
Boyut:  32.6 KB

Ad:  lomentum.JPG
Gösterim: 3887
Boyut:  31.9 KB
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
3 Nisan 2016       Mesaj #9
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Açılan kuru meyvalar
Ad:  folikül meyve.JPG
Gösterim: 3988
Boyut:  29.2 KB

Ad:  legümen meyve.JPG
Gösterim: 4200
Boyut:  32.0 KB
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
3 Nisan 2016       Mesaj #10
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Açılan kuru meyvalar
Ad:  silikuva.JPG
Gösterim: 4180
Boyut:  29.6 KB

Ad:  silikula.JPG
Gösterim: 4155
Boyut:  20.5 KB
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

20 Şubat 2018 / ThinkerBeLL Botanik
6 Nisan 2016 / virtuecat Botanik
4 Nisan 2016 / asla_asla_deme Botanik
4 Nisan 2016 / virtuecat Botanik
4 Nisan 2016 / ThinkerBeLL Botanik