Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 196

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.166.206 Cevap: 8.002
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
10 Mart 2007       Mesaj #1951
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Mağrur Gece

Sponsorlu Bağlantılar
Güneş daha doğmadan
Damarlarıma
Dinamitler yükleyip
Yiğit şarkılar söylemeliyim
Aydınlık üzerine

Kafamda
Bin nice fırtınalar koparmalıyım
Karanlık uyanmadan
Dimdik ayakta
Ateşten gömlekler giymeliyim
Mağrur bir gecenin sabahında
Güneşi yüklenmeliyim

Arif Altunbaş |
NiliM - avatarı
NiliM
Ziyaretçi
10 Mart 2007       Mesaj #1952
NiliM - avatarı
Ziyaretçi
image010ty8

Sponsorlu Bağlantılar
Yağmur

Kışla yaz gibiydik
Sen kar tanesi ben güneş
Çözmek zor bu buzları
Yalvarsam ne fark eder
Çocukça kavgalar bunlar mazeretler
Sebebimiz olmuş yabancı gözler
Kışla yaz gibiydik
Hep aramızda bir yarış
Belki sen birinci ya da ben ne fark eder
Çocukça kavgalar bunlar mazeretler
Sebebimiz olmuş yabancı gözler
Bir küçük yağmur damlası kadar değerim
yok mu sende Güz ayrıldığımız gündür
Kimbilir kaçı bitmiş


Yalın



MaKaLeLe - avatarı
MaKaLeLe
Ziyaretçi
10 Mart 2007       Mesaj #1953
MaKaLeLe - avatarı
Ziyaretçi
Haber Vermeyecektin

Güneş fecre dalıp kaybolduğunda
Ben de kaybolurum her akşamüstü
Açarım göğsümü karanlıklara
Çekerim içime cıgaramın zehri
Seni düşündükçe her akşamüstü

Haber vermeyecektin giderken bana
Sarıldığını bir başkasına
Çekerdim özlemini vuslat anının
Haram katmasaydın hayallerime

Dalgalar sahile her vurduğunda
Peşinden sürükler dönen her damla
Bir ağırlık çöker omuzlarıma
İçimi dökerim uçuşan martılara
O uğursuz sahile gittiğim zaman

Haber vermeyecektin giderken bana
Sarıldığını bir başkasına
Beni avuturdu o an martılar
Haram katmasaydın ak tüylerine

Ali Ekinci |
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Mart 2007       Mesaj #1954
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
HER SU BİR SU

Bir zımparaya sarıyorum düşlerimi
ince dişli
sürüp duruyorum yaşamın alnına
sırtımdan sızan damlada
parlıyor çelik
menevişleniyor dünya

Bu torna diyorum, gün boyu
bu torna
kim döndürür
kime döner
zımparalı düşler, tornalı dünya

Düşlere düşen her teri
katmalı diyorum zımparaya
ve sormalı
çarkına devir veren
ve de hızına kollar

Düşleri emzirmezsen
devrin kimedir torna

Çöküyor yorgunluğuna akşam
kararıyor sokaklar
gözlerin gibi

Nesnelere çarpan düşün
dönen dalgalarında ışık
dönmeyen emeğinde...

iki ekmek diyorum
hafifim akıttığım ter kadar
izlerin dansı başlıyor
mor bir rengin ritminde
yüzünü yeniliyor bakkal

Terlerin yolu diyor
ve uzun yolculuğu
sular gibi birleşmek
ne kadar su birleşse
birleşen her su bir su

Ali Rıza KARS...
tikkymelike - avatarı
tikkymelike
Ziyaretçi
10 Mart 2007       Mesaj #1955
tikkymelike - avatarı
Ziyaretçi
AŞK SONRASI ÖZLEM

Aşk sonrası özlem
Ah o içselliğinin dehlizleri,
Korkusuz ve ışıksız yürümeleri
Akrep yuvaları üstünde
Yaprak dökümlerinin kanayan bakışı
Susuz ve kuru dalları yüreğinin
Gel gitlerin kıyıyı öptüğü yerdesin
Cehennem ateşlerini söndüren
Bir damlasın haykırmalarında
Bir solukta çek dünyayı içine
Mavilşeşsin vadin,
Özlemin aşk olsun atiye
Dur,affetmelerdir harlatan
O sönmez denene
Bak,mavinin çağrısı gülümsemekte
Yeşilin kokusu sarmada yolunu
Yürü,gül bahçene bahar gelmekte
Mehmet Bardakçı
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Mart 2007       Mesaj #1956
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Sensin Sevgi Dağıtan Kadın

çok şairin şiirlerinde varsın
çok şiirin imgelerinde
an an heceler sana açılır
kelimeler dile gelir gizeminde
sesin içtenliğinin derinliklerinde
büyüdür uyuyan yüreklere

ipek böceği dokur dudağında kelimeler
kozasını yırtar gecenin şafak
gözlerim parlar yıldız yıldız
kapılarım sonuna kadar açılır
soğuk pınarların duru suyudur
senle uyanan sabah

saklanbaç oynar yüreğim
onbeş yaşındadır sevgilerim
hap taze hep yenilenen bahar
kırkikindi yağmurlarıyla yağan
sarmaş dolaş ve her gün çoğalarak
şehri cennettir vatanın

izini süren yüreklerin
yoksul gönüllerinde yaşarsın
can üşüme durumunda bile
sen kendinden öte varsın
kimbilir kaç yürekte yaşar
kaç yürekte konaklarsın

kimi zaman ana, sevgili, yar
kimi zaman kurtarıcı melek
ve dost gönüllere ilah
sevgilerin evrensel
vazgeçilmez sihiri yaşamın
sensin sevgi dağıtan kadın


Cemal KARSAVRAN...

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Mart 2007       Mesaj #1957
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
siir10105 cbk


siir10105
ISLAK GÜL


Seninle paylaşmak uykularda en büyük günahları
Seninle uyanmak nice çılgın gecelerden sonra.
Alır, götürür beni kokun uzaklara, en uzaklara
Ağzın; dudaklarımda ıslak bir güldür sabahları

Tenin çekiyor beni, tenin tutmuş saçlarımdan
Afrikalı kölenim senin, esirinim, mecburunum
Gözlerin değmese gözlerime kahrolurum
Ölürüm, çekersen ellerini avuçlarımdan

Dönsün başım, tutuşsun damarlarımda kanım
Gel, otur yanı başıma, erişilmez kadınım
Yum iri gözlerini, devir kirpiklerini
Ser önüme, bir hazine gibi güzelliklerini

Sana en muhtaç olduğum şu anda gel.
Yaşamak olsan da gel, ölüm olsan da gel...

Ümit Yaşar OĞUZCAN
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Mart 2007       Mesaj #1958
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Her Sözcük Bir Depremdir

Görüyorum seninde gözbebeklerinde
Bana düşen gurbetin özlem ve acılarını
Yağmursuz bir günde ıslak ve nemli
Adını koyamadım dalgın bakışların
Ve içimdeki sana akan duyguların
Lüzumsuz anlamı olan her kelime
Senin çıkmazlarında kayboluyor
Yeni dünyam sarı şekerim

Önce açelyalar açtırdın gönül bağımda
Sonra hep yeniden doğuşa gebe sabahlar
Kaybolan zamanlarımda şiirime anlam
Bir bahar daha doğdu nur beyazı kıştan
Onurum baş eğdi yürek kıskacında
Ateş çemberi yanar artık bedenimde
Gurbet ve sıla hasreti gözlerimde
Manalı mutluluklar yazar


Artık dudaklarımda türküler söyleniyor
Romantik enstantaneler sözcüklerde
Düş gezegeninde yıldızların gizemi
Başımı yaslıyorum dolunaya sen diye
Hafif esen yelle dans ediyor nesneler
Aydınlık gecenin masalsı görüntülerinde
Yüreğim anne sevgisi gibi coşkun
Kollarımda bir melek izdüşümde

Hayatın ağırlığını hissediyorum üzerimde
Renkli tebessümler sunuyorum gökyüzüne
Sevince boğulmuş bir çocuk edası
Yaz aşkları doğuyor sabahlarıma
Çıplak içtenlikli ve canı gönülden
Göremezsiniz biliyorum mutluluğu
Resmedemezsiniz duygu yoğunluğumu
Su gibi akar cümlelerimde

Bitmeyecek hikayenin ilk sayfası bu
Kim bilir daha kaç paragraf yazılır
Kaç şiire konu olur dizelerde
Doyumsuz saatler biter sanılır
Oysa ki Yıllar sonra bulunan hazinedir
Akdeniz gibi sıcak karadeniz gibi serin
Yılan gibi süzülür yürek ovasına
Her sözcük bir depremdir

Cemal KARSAVRAN...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Mart 2007       Mesaj #1959
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
siir10087 cbk

siir10087

BİR AŞK MASALI

Bir kuş uçmuş bu daldan
Çiçekte sesi kalmış

Üç yıl geçmiş aradan
Çiçek birden sararmış

Bir kız almış çiçeği
Koklayıp yaralanmış

Kız koşup dala gelmiş
Dal onu ağırlamış

Beklerken kuşu dalı
Yüreği rüzgârlanmış

Uçup dönmüş o dala
Çiçekler şarkılanmış

O günden beri dallar
Rüzgârla arkadaşmış.


Nihat Behram
(Ayışığı yana yana)
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Mart 2007       Mesaj #1960
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
sorguçlar takılana dek.....

insanlar köşe başında ölüyorlardı
yaşlı, yatalak
yarım kalıyordu her hikaye
her şey.
tut dedim kendime
ağacın altından yarım yamalak
bir gölge olsun
sarıl.
olmadı.
yıllardır kıvrımlaştım içimde
ulanlaştığım varoşlar mıydı
yoksa deliveren ırmağına uzanmış
at üstünde oynaşan köy mü
beni gece boyu efkarıyla şişleyen
bu çolak sessizlik.

bir kıvılcımla debeleniyordum
içimde
hayatsız bir an
ölmek
yatalak insanlar gibi
sessiz
uzanmak
ırmağın yanındaki kahverengi toprağa
beyaz süslemeli
bir entarin de oldu mu
düşmanını bile görürsün yanıbaşında.

ölmek
aykırı bir sanatıydı toprağın
dönüşümlü suratlar
kemikler unufak
ırmağın boynundaki köy değirmeni çalışıyordu boyna
gümbürtüsü günahların
ve farkında olmadan öldüğünün
şaşkın sorular geliyordu
ve son ayak sesi
....
....
.......
karanlık sadece güneşin gidişiydi
bu sefer ilahiydi hikayeler
bir sonuç bağlamak gerekli değildi o kadar
bir sebep yeterdi azrailin perdesine
olsundu ne çıkar
hikayeler yarım kalsındı
gitmek gitmek
uzun uzun gitmek vardı
şerit şerit
sorgu sorgu
sorguçlar takılana dek
cennetin kapılarına
deccal zincirini koparana dek
ölmek
bir firar kalbimden
düşüncelerimde arta kalan
ekmeğin buğusu kadar sıcak ensemde
ölmek
kapıların ardında
boylu boyunca
yatalak
ve yaşlı.

Ahmet Serdar...


Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya