Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 31

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.166.867 Cevap: 8.002
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
14 Aralık 2006       Mesaj #301
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Yetmiyor Gibi

Sponsorlu Bağlantılar
Çocukluğumu Hatırlıyorum
Bu Gün ki Gibi
Sevgin Işık Saçıyor.
Bir Güneş Gibi
Yakıyor Senide
Beni Yaktığı Gibi
Aşka Susamış Sevgiler
Sevgililer Gibi..

Sen Çok Uzaklara Gittin
Göçmen Kuşlar Gibi
Sevgimi Gözünde Büyüttün,
Büyüttün Gibi
Şaşkına Dönmüşssün
Divane Gibi
Aşkın Bana Yetmiyor
Yetmiyor Gibi

Güneş Doğacak Umutlara -ADIYAMAN-2000

Mehmet Nedim Bilgiç

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Aralık 2006       Mesaj #302
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Görüşürüz. Yarısı sevinir yüzünün
kaçarak gider yarısı. Ayak izlerin
Sponsorlu Bağlantılar
tutuşur, huysuz çağlayanlarda
köpürür korku. Ülke yorulur
modaya uyar bir köy kahvesi
gıcırdayıp duran tahta sandalye
zaman salıncak kurar, üzerinde
bıraktığım sıcaklık soğur.

Gömülmeye kendinden başlar bir ölü
dirilip ötekini sorar

Su'ya vurduğunuz balta paslanır
güneş avluda, koşagelir ayışığı
gece ki yalancısıdır gündüzün
örtünür, bıraktığım ne varsa

Çocuk, çekilecek kulağa
kiraz sapına yabancı
durur !

Karavanla gidilen belde, at
arabaları, düş örülen duvarlar
uzayan akşamlarda pu-hu sesleri
ritmik bulantı, kaybolan inci.

Çekip gider izim olan ne varsa

Hülya Deniz Ünal..

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Aralık 2006       Mesaj #303
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ben Adımı Onda Bıraktım

dönüşü olmayan yolculuk
gidiyor işte bugün,
yüzünün en tatlı tebessümlerinide götürüyor,
yeni bir hayata gidiyor
ve bensiz gidiyor
ağlayabilseydim eğer bugün,belki gitmezdi
ama o entatlı diliyle gidiyor
ve ben ağlayamıyorum.
saçlarım ağardığı zaman
dönecek belki ama ben o zaman
benliğimden çıkmış olacağım
sensizliği ise
gözyaşlarımla boğacağım...........
ne olursun gitme


seray yıldırım
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Aralık 2006       Mesaj #304
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Seni seviyorum diye
Gelişine kadar rötar yapmış hayatımı
Seninle yaşamaya hazırlanırken
Sana uzanan yollarımı kapaman niye?
Biliyorum haykırışlarım boşuna
Şahin pençesinde asılı serçe gibi
Nafile tüm çırpınışlarım
Boşuna sesleniyorum duymayacağını bile, bile
Seni beklemem nafile Gözlerinde zifir siyah bir perde
Alkış tutuyorsun alabildiğine
Şamdandaki mum gibi eriyip bitişime
Sen kulaklarını değil
Yüreğini tıkamışsın sana seslenişime Oysa ben
Tüm yokluğuna inat varlığını yaşatırken içimde
Gül pembesi çizgilerle resmini işliyorum
Karanfil moru gecelere
Şiirleri seninle yüklüyorum kanatırcasına
Dizeleri ağlatıyorum.
Seni işliyorum hecelere Tüm yaşayamadıklarıma inat
Seni yaşamak istememdi ütopyalarım
Tek sana adanmışlığımdı ölümüne
Tek senin doldurduğundu rüyalarım
Şimdi
Bir tutam gücüm kaldı en sona sakladığım
Bilmiyorum
Ansızın çıkıp gelecekmisin aniden
Bir avuç toprak olmadan sonunda
Sen diye kucakladığım. Bir gün
Anlayabilme ihtimalin var ya sevdiğimi
Düşüp gelme umudun var ya yüreğinin peşine
Yüreğin bende emanet biliyorsun
Ve ben
Yüreğin yüreğimde
Yüreğin ellerimde
Çok yakında
Çekip gideceğim yok oluşun koynuna
Beni düşürdün ya bu hale
Günahı boynuna.

Mustafa Şekerci
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Aralık 2006       Mesaj #305
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
che39

GÖLGELİ OTOPORTRE
Genç bir ülkeden, kökleri otlardan doğan, (o kökler ki Amerika'nın öfkesini yadsıyan) sizlere geliyorum, kuzeyli kardeşlerim.
Acılı haykırış, umutsuzluk ve inanç yüklü, sizlere geliyorum, kuzeyli kardeşlerim. Biz "homo sapiens"lerin geldiği yerden, nice yol aldım göçebe ayinleriyle, bir haç gibi taşıdığım astımımla ve onun özüme yakışmayan mecazıyla.
Uzundu yol ve çok ağırdı dert sürmektedir bende avare adımlarımın kokusu, hala batık bir gemidir derinlerdeki özüm -kurtarıcı kıyılar görünseler bile- dalgalara karşı gönülsüz yüzüyorum batık bir gemi oluşumu koruyarak.
Yalnızım acımasız geceye karşı ve biletlerin bıraktığı kesin şeker tadına. Avrupa çağırıyor beni yıllanmış şarabının sesiyle, sarı etinin soluğuyla, müzedeki eserleriyle.
Yeni ülkelerin neşeli klarnet sesiyle alıyorum karşıdan geniş etkisini Lenin'in icra ettiği ve halkların söylediği Marks ve Engels şarkılarının.
Che GUEVARA

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
14 Aralık 2006       Mesaj #306
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Yıkılma sakın

Sana durlanmış kelimeler getireceğim
pörsümüş bir dünyayı kahreden kelimeler
kelimeler, bazıları tüyden bazısı demir
seni çünkü dik tutacak bilirim
kabzenin, çekicin ve divitin
tutulduğu yerden parlayan şiir.
Zorlu bir kış geçirdim, seninki gibi neftî
acıktım, bitlendim, bir yerlerim sancıdı
sökmedi ama hoyrat kuralları faşizmin
çünkü kalbim aşktan çatlayıp yarılırdı.
Her sabah çarpışarak çekilirdi karanlık alnacımdan
acılar bile duymadım kof yürekler önünde
beynim her sabah devrimcinin beyniydi
ayaklarım donukladı gelgelelim
sağlığın yerinde mi?

Yaraların kabuğu kolayca kaldırılıyor
halkın doğurgan dünyasına dalmakla
onların güneşe çarpan sesini anlamayan
dört duvarın, tel örgünün, meşhur yasakların sahipleri
seyir bile edemezken içimizdeki şenliği
yılgı yanımıza yanaşamazken
bizi kıvıl kıvıl bekliyorken hayat
yıkılmak elin de mi?
Boşuna mı sokuldu bankalara
petrol borularına kundak
kurşun işçinin böğrünü boşuna mı örseledi
varsın zındanların uğultusu vursun kulaklarımıza
yaşamak
bizimçün dokunaklı bir şarkı değil ki.
Bu yürek gökle barışkın yaşamaya alışmış bir kere
ve inatla çevrilmiş toprağın çılgarına
yazık ki uzaktır kuşları, sokaklarıyla bizim olan şehir
ama ancak laneti hırsla tırpanlayamamak koyuyor insana
öpüşler, yatağa birden yuvarlanışlar
sevgiyle hatırlansa bile hatta.

Köpüren, köpürtücü bir hayatın nadasıdır kardeşim
bütün devrimcilerin çektikleri
biliriz dünyadaki yorgunluk habire mızraklanır
dağlarda gürbüz bir ölümdür bizim arkadaşlarınki
pusmuş bir şahanız şimdilik, ne kadar şahan olsak
ama budandıkça fışkıran da bizleriz
ölüyoruz, demek ki yaşanılacak

İsmet Özel
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Aralık 2006       Mesaj #307
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bir kadının bana gelecek olması, bir rüzgarı geçerek
Bir şarkıyı geçerek, saçlarının uçuşunda
Bir kadının bana gelecek olması, bir ömür geçecek

Aşkın buruk tadında, buluşması iki yalnızlığın
Bir akşamı geçecek

Belki de dağılan sesleri hüznün ve akşamın
belki de
Bir kadını geçecek

Bir kadını bekliyorum
Eteklerini ve saçlarını uçurarak gelecek…

Ataol Behramoğlu
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Aralık 2006       Mesaj #308
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
magnolias bar
sevmekdenbas
Her gün yanında olamamaktan korkuyorum

Sesini duyamamaktan

Seni görünce, sana alışmaktan da korkuyorum

Nedense sensizlikten de korkuyorum

Bir gün hoşça kal demenden

İstemesem de;

Bir gün, bir gül gibi

İçimde solmandan korkuyorum

Hafızamda bırakacağın hatıralardan

Hatıralardan kaçamamaktan

Adını unutamamaktan korkuyorum

Ah be güzelim;

Ben seni sevmekten korkuyorum.

Benimkisi sadece bir sevda

Göz yaşlarımla söndüremediğim

Korkularımı yenemediğim

Söyleyemediğim

Fakat, kendimi tükettiğim

Ve beni;

Yedi kat yerin dibine sokan

Utandıran, korkutan

An be an içimi yakan

Cesaretsiz bir sevdan

Bu nasıl bir sevda ?

Anlayamıyorum

Ah be güzelim;

Ben seni sevmekten korkuyorum.

Biliyor musun;

Aklımdan hiç çıkmıyorsun.

Sen benim;

İmkansızlar bahçesinden koparttığım

Edâlı gülümsün.

Hiçbir zaman koklayamayacağım

Adını söylerken burkulacağım

Sevmekten hep korkacağım

Fakat, ömrüm boyunca unutmayacağım

Edâlı gülümsün.

Ah be güzelim;

Aslında sen benim,

Kendi ömrümsün


MKÖ

magnolias bar
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
14 Aralık 2006       Mesaj #309
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Şayet gideceksen günün birinde
Sonbaharda git
Yani bugünlerde
Yani şimdi
Hemde ardına bakmadan
Yollara savrulmuş yapraklar misalı
Bırakıpta git...
Biliyormusun:
Geldiğin günü dün gibi hatırlıyorum
İLKBAHARDI
Birlikte filizlendik,çiçekler açtık
Hasat olduk harmanlarda
Sevda olduk bir elden öbürüne
Anlam yükledik yüreklere
Neyse
Sen bana aldırma boşver
Hadi git gölgeler kaybolmadan
Ama bakma ardına omuzbaşından
Neolur
Görme ağladığımı


MEHMET AYDIN
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Aralık 2006       Mesaj #310
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
İki kalp arasında en kısa yol:
Birbirine uzanmış ve zaman zaman
Ancak parmak uçlarıyla değebilen
İki kol.
Merdivenlerin oraya koşuyorum,
Beklemek gövde kazanması zamanın;
Çok erken gelmişim seni bulamıyorum,
Bir şeyin provası yapılıyor sanki.

Kuşlar toplanmış göçüyorlar
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

Cemal Süreya

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya