Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 670

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.169.141 Cevap: 8.002
ispermecet - avatarı
ispermecet
Ziyaretçi
30 Kasım 2008       Mesaj #6691
ispermecet - avatarı
Ziyaretçi
Elveda! Gitmeyecek dualarım boşa
Gökyüzüne taşıyacak ismini senin
Sponsorlu Bağlantılar
Eğer Tanrılar aldırıyorsa dualara
Bizlere mutlu bir hayat sunmak için.
Sözcükler, iç çekişler, hıçkırıklar boşa
Kanlı gözyaşlarından daha fazla şey söyler
Feri kaçmış ve suçlu gözlerde gizlenen
Bir elveda sözcüğü, - Elveda! – Elveda!

Bu dudaklar suskun, bu gözler kupkuru
Ama yüreğimde, beynimin içinde
Bitmek tükenmek bilmeyen bir ağrı
Uykuya dalamaz bir daha düşünce
Ruhumda ne bir yakınma ne taviz
Acılar, tutkular ayaklansa bile
Tek bildiğim şey boşunaydı aşkımız
İçimdeki tek söz: - Elveda! – Elveda!


Lord Byron
ÖmÜrCeK - avatarı
ÖmÜrCeK
Ziyaretçi
30 Kasım 2008       Mesaj #6692
ÖmÜrCeK - avatarı
Ziyaretçi
Vakti geldi ayrılığın ne yapsak boş
Kurtulamaz bu sevda bu amansız rüzgardan
Sponsorlu Bağlantılar
Yüreğimde saklı kalan anılarla
Gidiyorum bu şehirden sevgilim hoşçakal“Vakit tamam seni terk ediyorum”
Diyen şarkıdaki gibi
Ben de yorumsuz bir hayatı seçiyorum
Sevgilim hoşça kal
Ben gidiyorum…
Yaraladık, yıprattık, örseledik birbirimizi
İntikamımızı da aşktan aldık.
Amansız rüzgârda bir yaprak gibi çaresiz bıraktık sevdamızı
Kurtulamazdı, çaresizdi. Kopacaktı dalından.
Koptu…
Bu yürek bu kadar anıyı nasıl saklar
Bilmiyorum
Sadece gidiyorum bu şehirden
Sevgilim hoşça kal
Gözlerindeki yaşı sil canım
Beni burda bırak git
Gereksiz artık anlamı yok sözlerin
Bu aşk gömülmeliAğlama, bu ayrılığa ağlamak gözyaşlarına ihanettir
Gözlerindeki yaşı sil canım.
Ya izin ver ben gideyim ya da beni burada bırak git
Gereksiz artık sözler, anlamı yok
Çoktan ölmüştü, hayal dünyasıydı, yitikti
Ya bitecekti, ya da bizi bitirecekti
Ölen gömülür sende biliyorsun
Bu aşk gömülmeli
Oysa seninle çok zamanlar paylaşırdık
Acıları umutları hiç usanmadan
Yüreğimde saklı kalan anılarla
Gidiyorum bu şehirden
Sevgilim hoşcakalSeninle çok zaman paylaştığımız
Umutları az, sevinçleri az, acıları çok olan bir aşktı
Yılmadın, usanmadın biliyorum, yine de katlanırdın biliyorum ama
Şekil değiştirmişti bu ilişki
Terli sırta havlu koyan anne eli gibi olmuştu
Sevgi vardı yani, hem de ta köküne kadar
Ama ya aşk? İlişkiye kontak olan aşk
Habersizce çekip gitmişti
Sitem etme bırak, anlatma yaşadıklarımızı
Saçıp dökme ortalığa
Yüreğimde saklı kalsın anılar
Ben gidiyorum bu şehirden
Sevgilim hoşçakal…
Nisyan-ı Bâtın - avatarı
Nisyan-ı Bâtın
Ziyaretçi
30 Kasım 2008       Mesaj #6693
Nisyan-ı Bâtın - avatarı
Ziyaretçi
Sen Vurdun da Ben Ölmedim mi

Yokluğunda ne ateşleri hasretimle yaktım da
Bir seni yakamadım, beni yaktığın gibi
Çölde su, mah****a gün, oruçta ekmek gibi bekledim seni
Sense araya korkular koydun.
Yasaklar koydun...
Şimdi nerdesin diye sakın sorma
Sen çağırdın da ben gelmedim mi?

Sen varken darılmazdım çiçeksiz baharlara,
Yağmurlu havalara...Bu kasvetli akşamlara
Sen varken
Bakıp içlenmezdim tren istasyonlarına
Otobüs duraklarına...
Sen varken ayrılanlara ağlamazdım...
Yıkılmazdım biten sevdaların ardından
Gidenlere küsmezdim
Kalanlara acımazdım...
Sen varken böyle üşümezdim-titremezdim
Masumdum, çocuklar gibi
Böyle delirmezdim-küfretmezdim...
Hele ölmeyi hiç düşünmezdim.
Şimdi soruyorum sana
Adı sevdaysa bu cehennemin
Sen yaktın da ben yanmadım mı?

Biliyorsun
Bütün acılarına 'yeşil ışık' yaktım olmadı
Bütün korkularına'arka çıktım'olmadı
Dağlara merdiven dayadım olmadı
Haziranda kar oldum yağdım avuçlarına olmadı
Sevdim olmadı -yandım olmadı-taptım olmadı
Artık benden pes
Bu aşkın biletini istediğin gibi kes
Nasılsa gidiyorsun
Biliyorum git...
Ama ardında
Ağlayan bir çift göz
Paramparça bir yürek
Ve yıkılmış bir dağ görmek istemiyorsan
Çek silahını-daya sırtıma
Titrersem namerdim...
Sen vurdun da ben ölmedim mi?


A.S.İlkan


ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
30 Kasım 2008       Mesaj #6694
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
isimsiz



Sakın aklından çıkarma
Hayatın acımasız olduğunu
Ne olursa oLsun
Kırma umudunu
Sabret,mücadele et
İşte o zaman yakalarsın mutluluğu
Hayat bu ne olacağın belli olmaz
Hep çalış hep çabala
Sonunda mutlu olan sen olursun mutlaka

Cansu Dökümcü
Nisyan-ı Bâtın - avatarı
Nisyan-ı Bâtın
Ziyaretçi
30 Kasım 2008       Mesaj #6695
Nisyan-ı Bâtın - avatarı
Ziyaretçi
"Yalnızım çünkü sen varsın"

"gel" desen gelirdim
gittiğin uzakta bendim
dağ gibi bir ihanetten düştüm
bu kendime son gelişim

ölümbaz öpüşler kusuyorum ceplerime
kendimi suçüstü yakalıyorum
ve kentsizliğimin isimsizliğini
Araz'a uyak düşüyorum
gözlerime senden düşler sürüyorum
ıslak bileklerim kan bayramına yatıyor
bana en büyük tehdit yine ben oluyorum
sonra bir durağa yaslanıyorum
sonra bir kente
ve sen gidiyorsun
ben kanıyorum
diyorlar ki "kendini dinleme hiçbir şey söylemiyorsun"
oysa "gel" desen gelirdim biliyorsun

yorgun Haliç'e biraz inat
biraz ihanet bırakıyorum
ellerinden bir tedirginliği bir tehdidi avuçluyorum
aklıma düşüyorsun
düşüyorum
düşünce
üşüyorum
azgın hüzünlerle körlüğüme göçüyorum
ayrılığın saati kaç geçiyor bilmiyorum
yalanlarımla bir hiçlikteyim
beni içinden kaç

bu kentte her yağmur kendini ağlar
aklıma düşsen yalnızlık oluyorum
ağzımdaki uykudan öpmüyorsun nicedir
nerde kimi üşüyorsun
artık kendini yakan bir ateşim
kendimize birbirimizden düşler yapamıyoruz
şimdi boş duraklara yaslanıyorum
boş kentlere
oysa "gel" desen gelecektim

gün düşlerime dönüşlerimde
bakışın içiyor beni gözlerimden
gövdemi düşürüyorum güz yavrusu duraklara
uzaklığına uzanıyorum
sevdiğin sonbahar geçiyor üstümden
ama artık hiçbir göğü içmiyorsun dudaklarımdan
yıkılıyorum şarkılara
"kimseler biliyor"
yalnızlık dostumdu
şimdi korkum oluyor
oysa "gel" desen gelecektim

artık her şey kımıltısız bir geceye dönüşüyor
güz artığı saçlarımda oynaşan sensizlik
göz karana yenik düşüyor en korkak yanlarımdan
kendimi yitirdikçe sana gidiyorum
göbek çukurumda sobelere karanlık uyutuyorum
düş satıcısı ispiyoncu bir ihtiyarın insafına kalıyorum
uysal yalnızlıklar satın alıyorum
gülüşümle ödeyerek
ve içimde yalancı bir katil taşıyorum
yeni utançlar biriktiriyorum eski günahlarıma
cüzamlı ruhlar cehennemine gidiyorum ben
kirli sözlerimi temize çekme
oysa "gel" desen gelecektim

gözlerim ihanete ihbar taşıyor
kuşkulu bir cinayeti fısıldıyor kaşlarına
sözü namluna sürmelisin şimdi
en yaralı yanımdan vurmalısın beni
çünkü uçmak düşmeyi göze almaktır

avlunda bıraktığım az kullanılmış intiharları deniyorum
ne vakit nikotinli ellerinden yola çıksam
susuşuna kan döküyor gözlerim
sen gözüne çiğ kaçtı sanıyorsun
oysa bilmelisin Araz'ım
kimsenin içi görünmez
ve hiç bulamadıklarını
asla yitiremezsin
bak şimdi aramızda sessiz kalıyor
söylenecek bütün sözler

her sabah akşam oluyorsun
alnından ellerine damlıyorsun
yüzündeki yağmurla iniyorsun kente
içine dert oluyorsun kentin
dışına yağmur
yüreğinde dağılıyor kristal şehirler
duvarların kan öksürüyor
ve sen
başkalarının gözlerini
yüzümde aramamayı öğreniyorsun
beni bir durağa yaslıyorsun
beni bir kente
gidiyorsun
oysa "gel" desen gelecektim

susmak en inatçısı olmaktır yalnızlığın
en susmakta neydi öyle
sen en dinlerken
biliyorum Araz'ım
insan kendini bulmamalı, hep aramalı
gittiğin yerden başlıyorum öyleyse
gece cinnetlerimi de alıp yanıma

denize bakmayı bilmeyenler
bir gün mutlaka boğulur
işte bundandır gözlerinden kaçışlarım

siz hiç yar saçının bir telinden kendinize gurbet yaptınız mı

ben şimdi gurbetim
içimde taşıyorum
heba olsa da senlerce yılım
oysa "gel" desen gelecektim

ömrümden düşürdüğüm sol anahtarlarına takılıyorum hep
ve hayat yüklü kamyonlar geçiyor üstümden
şairler ölüdür derler
inanmıyorum


en karanlık ceketimi giyiyordum
ışığa kördüm çünkü
şimdi ise güneşe ilerliyorum
dirilmek için

kimliği paslanıyor eski bir anarşistin
gecenin kör gözünden utanıyorum
hadi bana en militan kelimelerle saldır
batır içime cümlelerini
beyhude bir dehşet bırak
hak ediyorum

gizlilikten ölmek üzere olan bir akrep sızıyor içime
can kaybından ölüyorum
cenazemde namaz kılacağım
zan altındayım
yalanıma inanıyorum

yorgun söylentiler kanıyor solgun yaralarımdan
kırılır mı bilmem hüznümde taşıdığım kin
kinim kendime
susuşum sana
küsüşüm tüm dünyaya

üstü kalsın ihanetimin
"gel" desen gelecektim

yine bir tren geçiyor içimden
sen kesiliyorum gülüşümün karşılığı
saçların bir rüzgarın öyküsünü taşıyor
görmüyorum söylemiyorsun kırılıyorum
hiçliğimin etleri yolunuyor şizofrenik bir gecede
sana bir öykü çıkarıyorum ağzımdan
süsle beni ey aşk
geçtiğin yerleri öpüyorum

yarısı yanık bir aşkın küllerini taşıyorum
dişlerindeki nikotin tadı terkimde
sirenler ve ateş hatları içip
sesini peydahlıyorum kendimden ve kentimden
ıslak ceplerimi buluyorum el yordamıyla
yasadışıyım
tutukla beni gözlerimden

kalemim bitti yitirdi şiirini şuur
öldü kanımdaki mürekkep balığı
solumdaki sise intihar etti intiharlar
bir aşkı kaça katlayabilirdi ki ezik bir yürek
yaşamak için geç bir zaman
ölmek için ise erken

çok davullu bir senfoni sürçüyor
dikiş tutmaz ayrılığımda
kirpiğinden yapılma bir darağacına
geceyi asıyorum
yoksun
bu yağmurlar ıslatmıyor beni
bir durağa yaslanıyorum sensiz
gidişinin en sessiz harfinden yırtılıyorum
"gel" desen gelecektim oysa

kulaklarımdan bordo denizler dökülüyor
şimdi herkes biraz sen biraz acı
göğsümde bir vagon
gizli sözler batıyor
fırtınalar çıkıyor üstüme

şakağımda
intihar acemisi bir şairin
delilik provaları
arkandan uluyan kapılardan
söküyorum kokunu
yokluğunu kokluyorum
yokluğunu yokluyorum

çöz gözlerimi senden hadi
ücranda yak bakışımı
gözlerine bekçi sevdam
dünden ve senden kalmayım

içine her düşen
kendi keşfi sanıyor seni
oysa sen
melekleri bile kıskandıracak kadar kendinsin
ve kendini acıtmak istiyorsun
ama güller kendine batamaz
bilmiyor musun
"gel" mi diyorsun

herkes kendi gördüğüne bakar
peki hayatın rüzgarında kime yelkeniz
kıpırdamadan duramayız bir aşk boyu
hadi en kanadığımız yerden susalım
"gel" desen gelirdim
"git" dedin ve gittin

Aşka...
Rüzgara...
Ayrılığa...
Zamana...

eyvallah...
ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
30 Kasım 2008       Mesaj #6696
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
Yine Sevgiye Dair



Sevgimi yazdım şiirlerimde
Ağıtlarımı
Türkülerimi
Sevinçlerimi yazdım
Şiirlerimde...

Nehirler boyunca âsi
Sel olmuş gözyaşlarım
Dağ başları kadar ıssız
Duygularımı yazdım
Şiirlerimde...

Tek başıma kaldığım
Kaygılara kederlere düştüğüm
acılarımı yazdım
Şiirlerimde...

Sevgimi yazdım şiirlerimde
Umutlarımı yazdım
Dostluğu kardeşliği
Sılayı ve hasreti yazdım
Şiirlerimde...

Zehir'i bal eyledim
Dikeni gül eyledim
Dilimi lâl eyledim yazdım
Şiirlerimi...

Sevgimi yazdım şiirlerimde
Sessizliğimi yazdım
Garipliğimi
Mahzunluğumu
Özlemlerimi yazdım
Şiirlerimde...

Varlık yokluk kaygısından uzakta
Bütün hallerimi yazdım
Uykularımı
Düşlerimi
Gülüşlerimi yazdım
Şiirlerimde...

Sevgimi yazdım şiirlerimde
Mavide yeşilde morda
Renklerin bütün tonunda
Kuşları ve çiçekleri yazdım
Şiirlerimde...
Karları kışları yazdım
Baharı yazları yazdım
Ayrılığı sevemedim bir türlü
Aç kurtları sevemedim
Sadece insanı yazdım
Şiirlerimde...

Sevgimi yazdım şiirlerimde
Dertleri kederleri attım bir yana
Hep iyiliği
Hep güzelliği yazdım
Şiirlerimde...

Davulları zurnaları yazdım
Toyları düğünleri
Barışı bayramları yazdım
Şiirlerimde...

Akılsızları pısırıkları
Sağırları dilsizleri
kovdum dizelerimden
sadece yaşamı yazdım
Şiirlerimde...

Sevgimi yazdım şiirlerimde
Boyunları kıldan ince
Sözü kılıçtan keskin
Ozanları yazdım
Şiirlerimde...

Pir sultanı yazdım
Aşık Veysel'i yazdım
Bayburtlu Zihni'yi
Şeyh Bedrettin'i yazdım
Şiirlerimde...

Savaşı ve barışı
Suyu ve ateşi
Beş kıtayı
Yedi iklimi
Saf ve temiz yürekleri yazdım
Şiirlerimde...

Övgüyü ve sövgüyü yazdım
Bozulmuşu kirlenmişi
Rüşveti ve hileyi
Adam kayırmayı
Kaldırmak için ortadan
Tüyü bitmemiş yetimi
Ah-ı ve aman-ı yazdım
Şiirlerimde...

Bütün sevdaları yazdım şiirlerimde
Bütün sevda türkülerini
Çığ tutmuş şafakları
Bal dökülmüş acıları
Sabrı ve sefaleti yazdım
Haktan ve haklıdan yana
Hürriyeti
Özgürlüğü
Esareti yazdım
Şiirlerimde...


Fevzi Cahit Çiçek
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
1 Aralık 2008       Mesaj #6697
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Gözlerim Seni Arıyor
Aralık sonu mevsim hazan mevsimi
Son yapraklar dökülüyor bir bir hafif rüzgarla
Altından geçtiğim ağaçlardan
İçimde kalan son mutluluk ümitleri gibi
Güneş batıyor yine alıp götürüyor ışıklarını
Başka diyarlara ta uzaklara
Aklıma düşen gözlerin gibi sanki
Isıtmak için buz kesmiş hayalleri
Gözlerinin bakışıyle içimi ısıttığı gibi
Telaşlı korna seslerine karışıyor hayırlı akşamlara
Benim yalnızlığım sessiz bir feryat gibi
Karışıyor yankılanarak onlara
Yalnızlığın acısı yüzüme vurmuş sanki
Mahallenin bakkalı sezmiş verdiğim selamda
Mevsimin sisi çökmüş rakkase sanki
Azda olsa yolumu aydınlatan lambalarda
İçimde ümitlerin dansı gibi vuslatın meydanlarında
Evimin kapısındayım elimde anahtarla
Kendimi duygularımı boğacak zindan gibi
Yalnızlığın zindanlarının kapısında
Açıyorum içim buruk kapıyı usulca
Resmin gözlerime bakıyor sanki
Asılı tam karşı duvarda
Her odaya resmin astım senin
Asmasamda zaten resmen içimde hayalimdesin
Bir ah çekiyorum ki sorma
Ah be meleğim diyorum nerdesin nerdesin
Sensiz tadı yok acılı menemenin
Lezzet vermiyorda yaptığım sucuklu yumurta
Odaları bir bir dolaşıyorum içim sancılarda
Bir lahza mutluluk duymak için eski anılarda
Unuttuğun elbiseyi kokluyorum
Hissediyorum gül teniyin kokusu hala avuçlarımda
Gözlerim seni arıyor bir an bütün odalarda
Gezerken gönlüm tos pembe hülyalarda

Şair: hasan gönültaş
Ahmet Şadi
ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
1 Aralık 2008       Mesaj #6698
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
İnan Ki



İnan ki kırılmış bir ayna gibiyim,

İnan ki paramparça, kırık dökük bizim aşkımız,

İnan ki çaresizliğimin, ümitsizliğimin döküntüsüdür

İnan ki şiirleri en hüzünlüsü, en çilelisidir

İnan ki güzelim

İnanır mısın?

Bu yazdıklarım;

/İnanmayan imansıza latife ve
İnsafsız inançsızca ima/



Bülent Kaya
ayabakan - avatarı
ayabakan
Ziyaretçi
1 Aralık 2008       Mesaj #6699
ayabakan - avatarı
Ziyaretçi
İnadına

Bu sabah bile bile geç kalktım yataktan,
Sen yoktun yanımda.
Evin bütün odaları boştu,
Ne kedi sesi ne kuş sesi
Ne de bir ayak sesi,
Ben yataktan bile kalkmadım!
Aynaya bakmadım,
Traş olmadım,
Banyo yapmam gerekiyordu, yapmadım.
Ben bugün yataktan kalkmadım!
Kalvaltı bile yapmadım,
Telefon etmem gerekiyordu, aramadım.
Çiçekleri bile sulayamadım,
Pencereleri açamadım,
Akşam oldu, güneş battı
Yatağımın içini su bastı
Seninle paylaştıklarım aklımı aldı, korktum.
Ben bugün yataktan geç kalktım!
Üstümü giydim, çiceğe su verdim
Pencereleri açtım, kapıyı çarptım
Çıktım dışarı.
Sokaklar boştu,
Kahvaltı bile yapmadım.
Yürüdüm, dolaştım
ilk büfeden bi şişe şarap aldım
Ben bugün seninleyken yaptığım hiç bi şeyi yapmadım.
Geldiğimde yatağı bile toplamadım,
O yatağa yatmadım.
Oturduğum koltuk dahi tek kişilikti,
Senden önce aldığım
Dışarda martıların sesleri
Elimde şarabım
Ben bu gece hiç uyumadım.
ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
1 Aralık 2008       Mesaj #6700
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
Öyle Çoksun Ki Bende...



Bir kara kalemim vardı elimde
Bir de şiir fısıltısı yüreğimin içinde
Sürükleniyordu peşinde hece, tümce
Sözcükler en güzelinden.
En özelindeydi gece sensizliğimin
Sessizliğin çığlıkları içinde.
Bir biçimde düştü kâğıt üstüne gözlerin
Vallahi de ben çizmedim!
Ben sürmedim saçlarına ipek rengini
Gamzelerine güneşi ben koymadım
Kendin aldın nur'unu.
Kendin suladın gülümü yürekte açan
Dikenime dokunmadan
Okunmadan bitti şiir
Yetti resmin yetti...

Oysa ki, sisler vardı öncesinde gecemin
Karaydı kalemimin ucu gibi yazgılar
Çizgiler derin yüzümde.
Gözlerim de belirince damlalar
Buğulanınca camlar
Düştü tüm anlar!
Aynalar oldu senli yansıman bana
Dudağından bal damlalar
Işılayan bir çift gözün sürmeleriydi
Süzmeleri aşkından.
Taşkına gelmesiydi sevdamın senden
Endamın vardı vurucu
Büyücüler gibi içimde tutkum
Sana yürürüm ben sana
Can tutulur, anlasana!

Zor kurtulur dolunaydan bulutlar
Umutlar vurulur her bir damla da
Havada barut kokuları var
Önünde cesedim.
Tetikleri ben kesmedim sevgili
Billahi de istemezdim.
Şiir diledim sadece, sevgiliye delice
Kendimce tutmuştum kalemimi de
Yüreğimi de koydum ortaya
Serdim bağrımı masa üstüne
Büstüne sarılmışım meğer
Tütsüsüne falcının!
Yalancının gözü çıksın sevgili
Günü bitsin inanmazsan.
İşte masam, işte kalem şahidim
Sen idin sen kâğıda düşen
Büyüleyen özlerimden...

Uykular sana firarı saatlerimdir şimdi
Duygular çırçıplak peşinden koşar
Çoşar melekler senli kanatlı
Tanrım bir özel yarattı
Bana aktın, bana..
Taptım sana, anlasana!
Yaktım putlarını artık yalancılar
Yıktım duvarlarını tüm acıların
Sancılarım doğumuna tutuldu
Vuruldum beter.
Resim resim, isim isim çoğalanımsın
Dualarımsın en çok dilenen
Arzulanan yer gök.
Vallahi de yalanım yok, billahi de yok
Allah'ından kork sen de!
Öyle çoksun ki bende, öylesine çok
Bir benzerin yok sevgili bir başka
Bir ezberim yok aşkta
Senden başka! ...

Mehmet Kesici

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya