Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 694

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.168.851 Cevap: 8.002
kAryAminA - avatarı
kAryAminA
Ziyaretçi
15 Ocak 2009       Mesaj #6931
kAryAminA - avatarı
Ziyaretçi
Aşk...incitir (sebebi(m) sensin...)
Yok yok,sen değilsin acıt(y)an,bizzat benim.
Sponsorlu Bağlantılar
Kendi halim,birbaşımalığım ve ben,
yalnızca ben...
(Sevmem zamansızdı.Acımak,tam da zamanını buldu...)
Gülüşlerim öksüz,yetim...kimsesiz işte. (herşeyim(miy)din)
Oysa kendime yeterdim ben eskiden.
Tek başıma yapardım kahvaltımı,çıkardım dışarı,gez-dolaş...
Yalnız uyurdum geceleri,yatak dar bile gelirdi...
Hep tektim,hep bendim. Ya şimdi...?
(tammışım gibi...eksikmişim,nerden bileyim...)

Biletsiz yolcuydun içimdeki seferde,ve ben sevmezdim eksiği olanları,
eksiği bi bilet dahi olsa...
İşte herşey aşk kitabına uyuyordu...Zamansızdı,bir andaydı,eksiği-fazlası önemsizdi,
tek gereken sevgiydi...


Bir kadın ve bir adam...
Kadın mağrurdu,adam güvenilir (mi?)
Kadın korkaktı,adam alabildiğine cesur
Ve kadın kan(a)dı,adam kadının gözyaşına takılıkaldı...ilelebet!


Acı dile geldi,sustu(m)
Yetmedi,kan kustu(m)
Oysa kadın yemin etmişti,bir daha sevmeyecekti
Sırf aşk kitabı doğrulansın diye,yolcu biletsiz olsa bile,
eksik bir sevdayı yalnızlığa tercih etti(m)...

Ve aşk incitti...(pişman değilim)



Sedef 21 - avatarı
Sedef 21
Ziyaretçi
15 Ocak 2009       Mesaj #6932
Sedef 21 - avatarı
Ziyaretçi
Yanma yar uğruna...

Sponsorlu Bağlantılar

Yanma yar uğruna ey deli gönlüm
Böyle sevgiye inan layık değilmiş
Kalbi olmuş sanki kocaman bir taş
Duyulan özleme layık değilmiş

Koştun peşinden saf temiz hislerle
Bazen dedi gel,bazen mesafelerle
Oluyor önce canan sonra nerde
Bağrındaki yangına layık değilmiş

Kapısına varırsın güler yüzle karşılar
O anlık yaşamı sana cennet yapar
İki gün sonrada başka havadan çalar
Akan gözyaşına inan layık değilmiş

Ali Efeoğlu

Mikropçuk_11 - avatarı
Mikropçuk_11
Ziyaretçi
15 Ocak 2009       Mesaj #6933
Mikropçuk_11 - avatarı
Ziyaretçi

ALDANMA CAHİLİN KURU LAFINA

Aldanma cahilin kuru lafına
Kültürsüz insanın külü yalandır
Hükmetse dünyanın her tarafına
Arzusu hedefi yolu yalandır


Kar suyundan süzen çeşme göl olmaz
Gül dikende biter diken gül olmaz
Diz diz eden her sineğin bal'olmaz
Peteksiz arının balı yalandır


İnsan bir deryadır ilimle mahir
İlimsiz insanın şöhreti zahir
Cahilden iyilik beklenmez ahir
İşleği ameli hâli yalandır


Cahil okur amma alim olamaz
Kâmillik ilmini herkes bilemez
Veysel bu sözlerin halka yaramaz
Sonra sana derler deli yalandır
Sedef 21 - avatarı
Sedef 21
Ziyaretçi
15 Ocak 2009       Mesaj #6934
Sedef 21 - avatarı
Ziyaretçi
Acımak...


Acımak insanca bir duygudur
Herkese nasip olmamıştır
Nice zavallı muhtaçlar varken
Bazıları oralı olmamıştır..
Acımak demek aşağılamak değildir
Muhtaç olan bir canlıya
Yardım edememenin ezikliğidir..
Taş kalpli egoistler bilemez
Dünyanın en güzel hislerindendir..
Acımak merhamettir
Merhamette insanlık..
Acımak hissini kaybeden
İnsanlığınıda kaybetmiştir...
Olurda düşersen
Senin de ihtiyacın olacaktır,
Unutma ki,
Düşmez kalkmaz bir Allah,tır...
Sana nasihatım olsun
Sakın kaybetme acımak denen o hissi
Kıymetini acıdığın,yardım ettiğin bilmese de
Emin ol....Bilir elbet birisi...

Ali Efeoğlu
Mikropçuk_11 - avatarı
Mikropçuk_11
Ziyaretçi
15 Ocak 2009       Mesaj #6935
Mikropçuk_11 - avatarı
Ziyaretçi
Ölümü Ektim Randevu Yerinde
Beklemekten Ağaç Olsun

Zembereği boşalmış sözcüklerin
Akreple yelkovan öpüşüyor onikide
Bütün ziller vaktinde vuruyor,
tembellik edip gitmeyeceğim
Kusura bakma ölüm
Bugün de gecikeceğim
Sessizlik çökmüş kentin sokaklarına
Martılar uykuya dalmış
Kar bütün izlerini örtmeye hazır
Randevularımıza sadığımdır sektirmem saatini ama bu sefer tembelliğim tuttu, ölüm daha çok beklersin beni…
Şimdi kış ölümün vaktidir derler ve tecrübelerimden bilirim kışın ölene söverler.
Kusura bakma ölüm
ben ardımdan sövdürmem.
Bu randevuya asla gelmem.
Bu şiirin içinden tren de geçebilir
Uçak da
Vapur da
Bütün teknolojik ölüm aletleri de
ama hiç birine binmeyeceğim
Kusura bakma ölüm
gelmeyeceğim

***

Gelecek öyle uçsuz bucaksız duruyor ki
Ve ben ne olacağını merak ederken
hani filmin en güzel sahnesinde
sinemadan çıkar gibi
hayattan çıkıp gidemem
Kusura bakma ölüm
Adın çok soğuk gelemem
Bunca mazeretim varken
yaşama dair,
ölümü aklımdan bile geçirmem
Seviyorum seni hayat
tüm kötü sürprizlerini de..


Erol ZAVAR
Nisyan-ı Bâtın - avatarı
Nisyan-ı Bâtın
Ziyaretçi
15 Ocak 2009       Mesaj #6936
Nisyan-ı Bâtın - avatarı
Ziyaretçi
Ayrılık Ayracı

Bütün ayraçları kaldırdın ama unuttuğun
Bir şey vardı yine de, çiçekleri sulamadın
Gökyüzü sarardı o zaman bulutlar kirlendi
Ve ne kadar az konuşur olduk günboyu
Birden ayrımsadık ki ayrılık orda başlıyor
Tam da susuşların birbirine eklendiği yerde

Ezberlenecek hiçbir şey yok bu dünyada
Kirletilmemiş bir bulut bile yok artık
Böyle diyorsun her yolculuğa çıkışımda
Yaşadığın kent de sana benziyor gitgide
Ne zaman dönmeyi düşünsem yangın çıkıyor
Ya da erteletiyorum biletimi son anda

Uzun bir sessizlik oluyorsun dağlara baksam
Karşılıksız mektuplar kadar burkuluyor kalbin
Yazdığım şiirler de canımı sıkıyor artık
Fotoğraflarımı yırtıp atıyorum tek tek
Ve ben bütün yapraklarımı döküyorken şimdi
Eylül diyorsun, tam da orda başlıyor ayrılık

Üşüyünce ağlıyorsun yalnızım dememek için
Uçaklar gemiler trenler çiziyorsun duvarlara
Kendine bir deniz bul artık bir de rüzgâr
Parçalanacağın bir uçurum bul bu dünyada
Tek tutkun o kenti bırakıp gelmek olmalı
Ve gelirken havaya uçurmak bindiğin otobüsü

Birden ayrımsadık ki ayrılık orda başlıyor
Tam da çiçeklerin sulanmadığı yerde
Konuşacak bir şeyler bulamıyorsak günboyu
Derim ki ayrılık gündemdedir ne yapılsa
Ve sen bütün ayraçları kaldırdığını sanmıştın
Ama unutmuşsun yine de ayrılık ayracını

Ahmet TELLİ
Mikropçuk_11 - avatarı
Mikropçuk_11
Ziyaretçi
15 Ocak 2009       Mesaj #6937
Mikropçuk_11 - avatarı
Ziyaretçi

AŞKIN ALDI BENDEN BENİ


Işkun aldı benden beni bana seni gerek seni
Ben yanarım düni güni bana seni gerek seni

Ne varlığa sevinürem ne yokluğa yirinürem
Işkun ile avınuram bana seni gerek seni

Işkun âşıklar öldürür ışk denizine taldurur
Tecellîyile toldurur bana seni gerek seni

Işkun şarâbından içem Mecnûn olup tağa düşem
Sensin dün ü gün endîşem bana seni gerek seni

Sûfilere sohbet gerek ahîlere ahret gerek
Mecnunlara Leylî gerek bana seni gerek seni

Eğer beni öldüreler külüm göğe savuralar
Toprağum anda çağıra bana seni gerek seni

Cennet cennet dedikleri bir kaç köşkle birkaç huri
İsteyene ver onları bana seni gerek seni

Yûnus'durur benüm adum gün geldükçe artar odum
İki cihanda maksûdum bana seni gerek seni







YUNUS EMRE
ÖmÜrCeK - avatarı
ÖmÜrCeK
Ziyaretçi
15 Ocak 2009       Mesaj #6938
ÖmÜrCeK - avatarı
Ziyaretçi
Gitmeler...

Bugünlerde herkes gitmek istiyor. Küçük bir sahil kasabasına, bir başka ülkeye, dağlara, uzaklara...
Hayatından memnun olan yok. Kiminle konuşsam ayni şey...
Her şeyi, herkesi bırakıp gitme isteği.
Öyle ''yanına almak istediği üç şey'' falan yok.
Bir kendisi.

Bu yeter zaten. Her şeyi, herkesi götürdün demektir.
Keşke kendini bırakıp gidebilse insan.
Ama olmuyor.

Hadi kendimize razıyız diyelim, öteki de olmuyor.
Ani her şeyi yüzüstü bırakmak göze alınamıyor.
Böyle gidiyor iste. Bir yanımız ''kalk gidelim'',
öbür yanımız "otur'' diyor.
''Otur'' diyen kazanıyor. O yan kalabalık zira.
Is, güç, sorumluluk, çoluk çocuk, aile, güvende olma duygusu..

En kötüsü alışkanlık.

Alışkanlığın verdiği rahatlık, monotonluğun doğurduğu bıkkınlığı yeniyor.
Kalıyoruz.
Kuş olup uçmak isterken ağaç olup kök salıyoruz.
Evlenmeler...
Bir çocuk daha doğurmalar...
Borçlara girmeler...
Bir köpek bile bizi uçmaktan alıkoyabiliyor.
Misal, ben...
Kapıdaki Rex'i bırakıp gidemiyorum. Değil bu şehirden gitmek,
iki sokak öteye taşınamıyorum. Alıp götürsem gelmez ki...
Bütün sokağın köpeği olduğunun farkında.
Herkes onu, o herkesi seviyor.
Hangi birimizle gitsin?
''Sırtında yumurta küfesi olmak'' diye bir deyim vardır;
evet, sırtımızda yumurta küfesi var hepimizin.
Kendi imalatımız küfeler.
Ama eğreti de yaşanmaz ki bu dünyada. Ölüm var zira.
Ölüme inat tutunmak lazım. İnadına kök salmak lazım.
Bari ufak kaçışlar yapabilsek.

Var tabii yapanlar. Ama az. Sadece kaymak tabakası.
Hepimiz kaçabilsek...
Bütçe, zaman, keyif...
Denk olsa. Gün içinde mesela...
Küçücük gitmeler yapabilsek.
Ne mümkün.
Sabah 09.00, aksam 18.00.
Sonra başka mecburiyetler.
Sıkışıp kaldık
Sıkışıp kaldık Sıkışıp kaldık

Sırf yeme, içme, barınmanın bedeli bu kadar ağır olmamalı.
Hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz.
Bir ömür karşılığı bir ömür yani.
Ne saçma.
Bahar mıdır bizi bu hale getiren?
Galiba.

Ben her bahara YASAK KELİME olmam ama her bahar gitmek isterim.
Gittiğim olmadı hiç.

Ama olsun... İstemek de güzel.

Can Yücel
Mikropçuk_11 - avatarı
Mikropçuk_11
Ziyaretçi
15 Ocak 2009       Mesaj #6939
Mikropçuk_11 - avatarı
Ziyaretçi

BENDE SIĞAR İKİ CİHAN

Bende sığar iki cihân ben bu cihâna sığmazam
Cevher-i lâmekân benim kevn ü mekâna sığmazam

Kevn ü mekândır âyetim zâta gider bidâyetim
Sen bu nişân ile beni bil ki nişâne sığmazam

Kimse gümân ü zann ile olmadı Hakk ile biliş
Hakkı bilen bilir ki ben zann ü gümâna sığmazam

Sûrete bak vü ma'nîyi sûret içinde tanı kim
Cism ile cân benim velî cism ile câna sığmazam

Hem sadefim hem inciyim haşr ü sırât
Bunca kumâş ü raht ile ben bu dükâna sığmazam

Genc-i nihân benim ben uş ayn-ı ayân benim ben uş
Gevher-i kân benim ben uş bahr ile kâna sığmazam

Arş ile ferş ü kâf ü nûn bende bulundu cümle çün
Kes sözünü uzatma kim şerh u beyâna sığmazam

Gerçi muhît-i a'zâmım adım âdem durur âdemim
Dâr ile kün fekân benim ben mu mekâna sığmazam

Cân ile hem cihân benim dehr ile hem zamân benim
Gör bu latifeyi ki ben dehr ü zamâna sığmazam

Encüm ile felek benim vahy ile melek benim
Çek dilini vü epsem ol ben bu lisâna sığmazam

Zerre benim güneş benim çâr ile penc ü şeş benim
Sûreti gör beyân ile çünkü beyâna sığmazam

Zât ileyim sıfât ile Kadr ileyim Berât ile
Gül-şekerim nebât ile piste-dehâna sığmazam

Şehd ile hem şeker hem şems benim kamer benim
Rûh-ı revân bağışlarım rûh-ı revâna sığmazam

Tîr benim kemân benim pîr benim civân benim
Devlet-i câvidan benim îne vü âna sığmazam

Yer ü gökü düzen benim geri dönüp bozan benim
Cümle yazı yazan benim ben bu dîvâna sığmazam

Nâra yanan şecer benim çarha çıkar hacer benim
Gör bu odun zebânesin ben bu zebâne sığmazam

Gerçi bugün Nesîmîyim Hâşîmîyim Kureyşîyim
Bundan uludur âyetim âyet ü şâna sığmazam
Sedef 21 - avatarı
Sedef 21
Ziyaretçi
15 Ocak 2009       Mesaj #6940
Sedef 21 - avatarı
Ziyaretçi
Gurur Duyarım

Sıcak bir merhabayla
Tanışmıştık ikimiz
Tertemiz duygularla
Başlamıştı sevgimiz
O siyah gözlerinle
Büyülemiştin beni
Gurur duyarım
Delice sevmekten seni

Ne güzelsin sevgilim
Bakışların sımsıcak
Gözlerim gözlerinde
Kayboldu kaybolacak
Yollarını beklemekten
Sana gönül vermekten
Gurur duyarım
Her an seni düşünmekten

Ben senin yörüngende
Dolaşan gezegensem
Isıt beni sar beni
Sen benim güneşimsen
Ben gönül bahçende
Uçuşan kelebeksem
Gurur duyarım
Sen benim kaderimsen...


Mehmet Emin Ermekin

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya