Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 692

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.169.141 Cevap: 8.002
Nisyan-ı Bâtın - avatarı
Nisyan-ı Bâtın
Ziyaretçi
10 Ocak 2009       Mesaj #6911
Nisyan-ı Bâtın - avatarı
Ziyaretçi
Sessiz Çınar..
Hayli uzağımdan geçiyor sessizce bahar
Sponsorlu Bağlantılar
Yalnızlığa alışmış bir gül kadar kırmızı
Çölde vahayı bekler gibi öksüz bir çınar
Minik bir avuntudur içimde hatıralar..

Bir mermer olur ellerim suya dokununca
Canlanır hayalimde resimlerin sızısı
Yeşilini kaybetmiş ağaç gibi solunca
Düşer yaprakları ömrün dallar kuruyunca..

Kanadı kırık kuş olmamalıyım bahçende
Rüzgâra bırakılmış içli gönül ağrısı
Sevimli bir kızılcık kuşu gibi ellerinde
Bir huzur içinde ötmeliyim dillerinde.

Zaman nasılda dağlanıyor kafes canımda
Yırtıyor semayı ruhumun engin çığlığı
Oynaşır deli meşrep avuntusu kanımda
sana son kez okuduğum şarkı dudağımda..


Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
12 Ocak 2009       Mesaj #6912
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
AŞK BİTTİ...

Sponsorlu Bağlantılar
Bir aşk nasıl biterse öyle bitti bu aşk da
Uzun bir hastalık gibi
Aralıksız dinlediğim alaturka bir fasıl gibi
Gökyüzüne bakmayı, dostlara mektup yazmayı
Çiçekleri sulamayı unutmuşluğum gibi
Bitti.
Bir aşk nasıl biterse öyle bitti bu aşk da
Yürümeyi yeniden öğrenen felçli bir çocuk gibi
Sokağa çıkmalıyım şimdi ve çoktandır
İhmal ettiğim dostlara yeni bir adres bırakmalıyım
Pencereleri açmalı, kitapları düzenlemeliyim
Belki bir yağmur yağar akşama doğru
Yarıda bıraktığım şiirleri tamamlarım
Aşk da bitti diyordu ya bir şair
Aşk bitti işte tam da öyle

Ahmet Telli

Nisyan-ı Bâtın - avatarı
Nisyan-ı Bâtın
Ziyaretçi
12 Ocak 2009       Mesaj #6913
Nisyan-ı Bâtın - avatarı
Ziyaretçi
Tufandan Sonra

Bir tavşan durdu da yoncalarla kıpır kıpır çıngırak
çiçekleri arasında, örümcek ağları içinde doğru dua etti gökkuşağına.
Kayıplara mı karışacaktı! o dört başı mamur taşlar,
ya çiçekler tam açmışken hem de!
Çöp içinde yüzen ana cadde boyunca kerevetler
dizildi. Minyatürlerdeki gibi yukarılara asılmış bir
denize doğru kaldırıldı, gemiler çekildi.
Mavi Sakalın evinde dere gibi aktı kan-ya mezbahalar,
ya o camları tanrı mühründen görünmez olmuş
kanlı meydanlar. Dere gibi aktı kan, bir o kadar da süt.
Kunduzlar yapı yaptı. Kahveler tüttü kahve ocaklarında
Camları hala zangır zangır camlı köşkte karalar
giymiş çocukların yaldızlı resimlere daldı gözleri.
Çat! Kapı çalındı; köyün meydanlığında bir çocuk
fırıldaklarla tekmil kulelerdeki horozların aklına uyup
kollarını döndürmeye başladı, çakmak çakmak sağanağın altında.
Filan hanım kuyruklu bir piyano kurdurttu Alp
dağlarına. Katedralin bin bir mihrabında kudas ve vaftiz
ayinleri yapıldı.
Yollara düştü kervanlar. Harcedildi de buzların
hercümerciyle kutup gecesi, kuruldu İspilandit Oteli.
O zamandan beri ay, kekik kırlarından gelen
ağlamaklı çakal sesleri işitir oldu- bir de meyve
bahçelerinde dolaşan tahta pabuçlu çoban türküleri.
Derken filize durmuş eflatun korudaki peri Ev karısı
geldi yanıma, dedi, bahar geldi.
Kaynayın! pınarlar, taşın, katın köprüleri önünüze,
basın ormanları siyah kumaşlar, orglar, şimşekler,
gök gürültüleri, kabarın hadi çağlayın; hadi su; hadisene
keder, kaldırın ayağa selleri.
Değil mi ki onlar senli-benli-gitti derler! O dört başı
mamur taşlar! O açmaya varmış çiçekler! -değil mi ki
bir kasvettir kalan geriye! Ecenin haliyse malum,
toprak mangalının korlarını karıştırmaya dalmış
büyücü, bilir ya söylemez bizim bildiğimizi.

ARTHUR RIMBAUD
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
12 Ocak 2009       Mesaj #6914
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Ayışığı Ablam'dan alıntı..

değişen ben değilim
dönüşen savaş
yaşlanmakla ıslanmak aynı şey:

bir yağmur"un gölgesinde ihtiyarlamak

şimdi ölüm bile yetmiyor
acılarımızı tartmaya
dostlar
alıngan bir sahili pinekliyorlar
bir merhaba'yı bıçaklar gibi artık
selamlaşmalar

değişen ben değilim
dönüşen savaş

artık zaman bile yetmiyor
yaşadığımızı sanmaya

yine de ışıklar bu kenti
güzelmiş gibi gösteriyor
geceleri...

geceler...
yani
Ahmet Haşim'in kafiyeleri...

seni aklıma düşüren
yerçekimi değil
yalancı yıldızlar
öyle uzaksın ki
üflesem soğuyacaksın
sarılsam okyanus

bir aşka yetecek kadar
ve anımsatacak kadar
sebepsiz bir ölümü,
acılarımız
ve kafiyelerimiz var...

işte hepsi bu kadar...

Teşekkürler Ablam, Seni Özledim..
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
12 Ocak 2009       Mesaj #6915
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Sadece Bana gel, sadece bana...
Yıllardır içinde sakladığın ve haykırmak için biriktirdiğin sevda sözlerinle gel.
Ya da konuşma,tek bir söz bile söyleme,suskunluğunla gel.
Utangaçliğin,güçsüzlügün üzerini yalanlarla örttüğün hatalarınla gel.
Uyuyamadigin bütün uykuları,üşüdüğün kış sabahlarını,
bunalarak geçirdigin bütün akşamlari,
seni yatağından sıçratan kabuslarını topla öyle gel.
Gel ve sarıl bana.
Bu sahte hayatların ortasında inandığım tek gerçek sen ol..
Bekleyişle tüketme beni.
Gel ve sarıl,
son bulsun kalabalığın ortasında asırlardır süren korkunç yanlızlığım.
Vazgeçilmezim olmak için gel.
Seni kaybetmekten öyle korkayım ki,düşüncesi bile titretsin yüreğimi.
Sen olmadan yasayamayacagimi bileyim,
sen olmadan gececek bir gün bile yaralasın, acıtsın kalbimi...........
Bekleme artık gel.
Başkalarının asla göremedigi,
bir tek benimle konuşan
içindeki o deli çocuğu ortaya çıkartmak için gel.
Korunmaya muhtac bir cocuk o,biliyorum.
Korkma,kimsenin onu incitmesine izin vermem.
Güven bana.
Birine güvenmenin insanda yaratacağı o müthiş huzuru duyarak gel.
Gel ve ağla.
Bunca yıl çektiğin acılardan bir çırpıda sıyrılmak için sarıl boynuma ve ağla.
Gözyaşlarınla birlikte akıp gitsin hepsi.
Seninle ağlarım ben de.
Ben de sıyrılırım,yüreğimi sömüren kimliksiz sevdalardan.
Bir tek sana kalırım kendim olarak.
Bir tek sana hiçbir şey beklemeden sunabilirim benliğimi.
Sadece bana gel...
karanlik odalarımı aydınlatmak için sadece bana gel.
Ben sevmeye hazırım seni...
Sonsuza dek sevmeye..
( meganeondan kardelenineMsn Happy) )
Bitanem34 ün Space ine yazılmıştı..
ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
12 Ocak 2009       Mesaj #6916
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
Yalancı Bahar...



Varlığında bahardı tüm mevsimler...
...
Gökkuşağı renginde tüm bahçeler,
Yan konaktan yayılan Rembetikoya eşlik eder kuşlar
Radyoda bir Chopin klasiği
Pervazında sıralanmış serçeler seranat halli...
İçimde rakseden kelebekler, kuşlara nispet eder
İkindi güneşi düşmüş gözlerine,
Uzansam belki tutulacak bir mücizeyle...
Isıtır beni, gözlerindeki bu ikindiler...
Varlığında bahardı tüm mevsimler...

Çökerken usul usul günbatımı
Firak tohumları düşer bahçeme
Buğusunda kaybolur gözlerimin güneş...
Pusudadır yalnızlığım bilirim...

İçimde yeşermeyi beklerken, fırtınaya tutulmuş vuslat
Sonbahar süzülür bakışlarından, gözyaşı deminde
Hazana düşmüş hüzün yaprak yaprak...
...
Yürek bi çare baharı beklerken ellerinde
Iskartaya çıkmış umutlar metruk biryerlerde
Başka baharlara ertelenmiş sürurum sensizliğinde...

...
Sükutun geceye aktığı yerde
Şizofrenik çırpınışlara başlar şimdi ruhum
İçine kapanmış, kendine seslenen bir küskünlükle
Şarkı sesinde, hüzün ve titrek
Sorsam sazlar inler, söz ağlar, gam düşer teline

Kifayeti yok artık, her bir teselli, yalancı bahar !
İmkansızlıkları bilirde,
Her gelişinde , gideceğini müjdeler ayrılıklar
Hükmü yok artık gönlüme düşsende sağnakça ne yazar
Zaten boğuldu selinde kan damlar,
....Düşer toprağa,
......Toprak kan ağlar,
..........Toprak biz ağlar...!


Semra Çorapcı
ÖmÜrCeK - avatarı
ÖmÜrCeK
Ziyaretçi
12 Ocak 2009       Mesaj #6917
ÖmÜrCeK - avatarı
Ziyaretçi
Zaman alıp sürüklüyor, beni ben yapan anılarımı engin sulara. Karışıyor denizlere, sonra okyanuslara. Ardında bir yığın anı kahramanları belli olmayan. Kimi zaman çoşan kimi zaman durgun yaşamlarla besleniyor bu koca okyanus. Kim bilir hangi ananın gözü yaşlı hikayesi yatıyor yada hangi aşıkların hazin sonu? Yaşam ateş çemberi bazılarına göre, bazıları da güneş saçlı çocuklara benzetiyor yüzü hiç solmayan. Ne olursa olsun son bulmayacak mı her şey karışmayacak mı okyanuslara anılar? Seni sen yapan değerlerin bir gün son bulmayacak mı yaşarken yada toprakta? Arkana yaslan dostum bak pencerenden dışarıya ve gör dünyada nokta kadar bile olmayan varlığını. Yaşa doyasıya her şeyi. Geç kaldığını düşünme hiç.. Keşkelerini söküp at beyninden izi bile kalmasın. Aç kollarını fırtınaya ben buyum diye haykır. Zaferi yaşa, hüznü yaşa, mutluluğu yaşa ... Sadece yaşa dostum. Hedeflerin olsun. Gerçekleştirmenin öz güvenini yaşa. Sürüye katılma, senin sürün olsun. Belki okyanustaki mavi pırıltılı dalgalardan biride sen olursun!
GÜLLERE-VURGUN - avatarı
GÜLLERE-VURGUN
Ziyaretçi
12 Ocak 2009       Mesaj #6918
GÜLLERE-VURGUN - avatarı
Ziyaretçi
Sensiz zor geçen bir günü daha attım ardıma,
Yokluğunun acısıyla belki sabaha çıkamam,
Bak şu ardımda duran yüce dumanlı dağlara,
Birikmiş üst üste sevdandır her biri, yıkamam.

Dilim seni söylemekten yoruldu ve sustu,
Kalemim seni yazmaktan eskidi ve kırıldı,
Gözlerim seni beklemekten artık yoruldu,
Aklım başımdan, bedenim ruhumdan ayrıldı.

Gizli mabedimsin her gün sana yönelirim,
Nail olabilmek için güzelliğine yalvarırım,
Seninle doğdum sensiz biçilmez kefenim,
Tarihe seni en çok seven diye yazılacağım.

Kelimelerin acizliğine bak aşkımı anlatamıyor
Ağlasam, inlesem, anlatamazsam ne fayda
Seni en lüzumsuz yerim bile çok çok seviyor
Bu günüde sensiz zor geçirdim, attım ardıma...
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
12 Ocak 2009       Mesaj #6919
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
HÜZÜN BENİMLE KALSIN

Gitmeler Sana Kalsın,
Bu Sisli Şehrin Beyazında.
Usul,Usul Terket Beni,
Karakış`In Ayazında.
Kalbin,Bedeninle Gitsin,
Sakın Dönme Geriye,Yokum!
Binlerce Yemin Etsende,
O Yalan Sözlerine Tokum.

Gitmeler Sana Kalsın,
Bırak Beni Bu Benle.
Kırılmış Bir Oyuncak Ellerinde,
Sıkılmadın Mı? Oynama Benle.
Ben Aciz,Ben Yitik Olsamda,
Sen Git Ardına Bakma,Git.
Canın Sıkıldı Bu Aşktan Belli,
Sevgin Gibi Sen De Bit.

Gitmeler Sana Kalsın,
Hüzünlü Bir Şarkı Tadında.


(alıntı)


Nisyan-ı Bâtın - avatarı
Nisyan-ı Bâtın
Ziyaretçi
13 Ocak 2009       Mesaj #6920
Nisyan-ı Bâtın - avatarı
Ziyaretçi
YOL

Gözlerim kapanmadan önce yoldaydım
Damperli bir kamyon kadar gürültülü
Ve bir o kadar sabırlı
Bir menzil, bir başka menzile
Bir kilometre, başka kilometreye değiyordu
Kalbimden acılı şarkılar geçiyor
Sigaramın dumanı akşamla gülüşüyordu
Yoldaydım
Kirli beyaz gömleğimin üstünde yağ lekeleri
Arka dörtlüde şoför İsmet’in hayat hikayeleri
Bir keskin viraj korkusunda
Hükmünü yitirmiş bir limon kolonyası ferahlığında
Kısa ve soğuk ihtiyaç molalarında
Bir kasaba otogarında
Zigana Geçiti’nde başım camda sarsılarak uykudaydım
Öyle dardaydım
Yoldaydım
O türkülerde ki, o ağıtlarda ki
O Fırat’a kaptırılan gelin gibi hoyratta ki
O aşılmaz, o varılmaz, o khpe, o yalan sevgili, o rüya gibi
Yoldaydım
Bir aşka gidecektim
Gece yarısı bir şehre inecektim
Ellerim cebimde olacaktı
Kalbim avuçlarımda
Üşüyecektim
Sen belki, belki sen
Cesur Turizm’in yazıhanesinden, apollo magirus patinaj çekerken
Hayal meyal görecektin beni
Orası burası sökülmüş bir valiz elimde
Yanımda senin için topladığım üzümlerle dolu bir sepet
Ağzımda bulantıyı geçiren nane şekeri
Cebimde muavinin ikram ettiği gofret
Dudağımda yarım bir şarkı
Yüreğimde sadece hasret
Sadece cesur, sadece menzil
Sadece cümleten geçmiş ey yolcular

Yine bekleriz, yine gideriz, yine severiz birbirimizi
Geçmiş olsun ey yolcular
Sizin yolunuzun sonunda bizim yolumuz başlar
Gidin yatın şimdi ya da buluşun sevdiklerinizle
Birbirinize öyküler anlatın
Kaptan uyuyordu deyin
Acılı şarkılar dinliyordu deyin
Çok sigara içiyordu, gülmüyordu deyin
Geçmiş olsun ey yolcular
Hadi gidin, hadi siz gidin
Hadi biz de gidelim İsmail
Bak arkaya yakalım dörtlüleri
Havalı bir korna
Delikanlı bir manevra
Hoşça kal otogar
Merhaba yollar
Levhalar, yamalı asfaltlar
Merhaba hendekler
Dereler, şarampol
Merhaba rüyalar
Ecel...
Merhaba Hakkı Bulut
Nane şekeri, kolonya, çokoprens ve diğer herşeyler
Merhaba yol
Yoldayız
Hayırlı yolculuklar
Hayırlı rüyalar
Gece kuşları, fren sesi
Koşarak karşıya geçmeye çalışırken parçalanan sincap
Fırlayan tekerlek, devrilen otobüs
Gazete kağıdıyla örtülen firmam
Örtülen ömrüm, sermayem, karanlığım
O zaman ben uykudaydım, dardaydım
Yoldaydım

İ.Sadri

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya