Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 729

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.166.753 Cevap: 8.002
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
1 Mart 2009       Mesaj #7281
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Rengim Lal...

Sponsorlu Bağlantılar



Ben koruktum yağmur yağdı ıslandım,yıkandım
Güneş vurdu ısındım,piştim olgunlaştım,
Üzüm oldum...
Rengim Lal...
Kök salmıştım çoktan toprağa,
Asma idim bağ oldum
Geldi köye bir ağa,
Topla dedi bağmancıya üzümü
Topladı bağmancı tek tek üzümü,
Doldurdu küfelere,çıkarmak için özümü,
Yolladılar bir fabrikaya,gittiğim yerde,şarap oldum...
Rengim Lal...
Geçmişti üzerimden bir teleferik,yabancı topraklardayken,
İmrenmişti bir fani,hani bizde de olsa diye.
Gözü gönlü donandı,bir hayli zamandı görmemişti böylesini
Yaman bir gündü,
Bir bahçeden çılgın bir müzik eşliğinde,
Neşe taşıyordu duvarlarından ötelere...
Coşku ile dansediyorlardı...
Çok eski bir hatıraydı.
Evlerinin önünde şarap fabrikası,
Bizim şehrimizdeydi,üzümün hası...
Ben koruktum yağmur yağdı ıslandım,yıkandım,
Güneş vurdu ısındım,piştim olgunlaştım...
Lezzetim bir yana,rengim,
Lal...


Yüksel Nimet Apel

kambis - avatarı
kambis
Ziyaretçi
2 Mart 2009       Mesaj #7282
kambis - avatarı
Ziyaretçi
AŞKNAME
dudaklarından sözler dökülürdü
hangi kelimeler..hangi sözcükler duymazdım
nefesinin tınısına takılı kalırdı ruhum
söyleyeceklerim kurur kalırdı dudaklarımın susuzlugunda
bir gözlerimden akardı sevda sana
yanaklarında bir çiçek acardı bazen
bazen koca bir bahar eserdi gülümsemende
üşürdün belli belirsiz
günesin şulesi gibi gelip yapışıp kalmak isterdim teninde
bazen uzağımda durur kıpırtısız
belki soluksuz… öyle bakardın
zarafetin dökülürdü sevdamın ucuna
bilsen nasıl su değmiş toprak gibi canlanırdım
yine bir şeyler söylerdin sen
sevdaya yorardım ne dersen
belki sevişmeye çağıran o tınıyı beklerdim
göz bebeklerinin sevdaya büyüdüğü
geceyi aydiniğinla allak bullak eden o ani beklerdim
ya da her an sevişirdim de... bekleyişimde bile
bilmezdim.. ya da bilmezlikten gelirdim
varlığında aşkı bin türlü tanıma bürünürken
sevişmelerinden doyacağım aklıma gelmezdi
ve sen erseyin farkında öyle bakardın bana
bazen yemek hazırlarken
ya da kitap okurken
televizyon seyrederken
ya da birine laf yetiştirirken
göz ucuyla bakardın
bilirdin belki sen
göz ucundan dökülecek her bakıştan
ben sevişme sağnağına düşeceğim
hoşuna giderdi belli belirsiz
gülümsemendeki o sevişme dolu tattan anlardım
seni sevmek ne güzel diye düşünürdüm
ve sen anlardın ne düşündüğümü
göz ucunda yine bir güneş patlaması gönderirdin ruhuma
depremlerle sallanırdı varlığım
gelgitler tasardı okyanuslardan
balıklar az şaşkın
çokça bilmeden hissettikleri sevdayla sarhoş
ben öyle kalakalırdım ortasında evrenin
ve sen bunu da bilirdin yine
bir gülümseme daha dökülse yanaklarından bilirdin
yanıp kul olacağım
hiç bir ormanı sağ bırakmayacak ateşim
belli belirsiz göz kırpardın
beni anlamışsın gibi
bunu söyler gibi
bense ilanı ask olarak alırdım bunu
omuzbaşının çıplak kalan dokusunda
bir sevişmenin romanını yazardım
okumayı severdin içinde ask olan her sözcüğü
iste sırf bu yüzden acemice
nice hikayeler örgülerdim özlemimde
hasret şiirlerini de severdin sen
belki kavuşmaları sevdiğindendir kim bilir
belki yalnızlığından sonra gelen bu sevdayı
en iyi anlatan budur diye
senin yanında
o en yaman hasreti anlatmamı severdin
kavuşmalar hep vardı aslında
bizdik yaratan en yalın en çıplak ve en basit haliyle
sen yine de anlamak istemezdin
aslında o çok iyi anladığın şeyi
bu askın gücü nerden beslenir anlamaz gibi
belli ki anlatmamı seviyordun
bir kez daha… bir kez daha ve sonsuz kere
sevişirdin o an bilirim
en derin sularda dalan bir ruh gibi
en yükseklerdeki bir çift kanat gibi
yağmura gebe şehvetli bir bulut gibi
sevişirdin sana akan sevdanın anlatımlarında
ben sana bakar
o sevişmelerini anlamanla oluşan mahcup bakisini yakalardım
seker hırsızlayan çocuklar gibi olurdun
hiç kızılamayan ve sacı okşanan
avuçlarını açtırırdım
iki seker daha koyardım
kaçmak isterdin hemen
gitme kal diye çok seslenmek isterdim
ama bilirdim
askı yeniden yenilenerek yasamak isterdin
en çok o anda zirvelerde olurdu ruhunun tatmin kuşu
ben o hiç dinmeyen fırtınanın içinde olmayı
en çok bu çocuk arsızlığını şımartmak için severdim
doğal bir yeşil renk gibi kaplardın dokumu
yağmur yağmış tazeliğinde kokardı tenim
hep seni düşünürken.. hep seni severken
hep seninle sevişirken olurdu bunlar
ve sonra yeniden gelirdin
gözlerinde o tutku ateşi
o beni deli eden
arzu volkanlarına atan
sevdana gülümsemen yetmezdi
“seni ağlayacak kadar seviyorum” diye fısıldardın usulca
üstelik saclarını örgüleyen masum çocukluğun
üstelik teninde yangınlar olan kadın yanınla
dört mevsimi yasardım ben
ne yağan yağmur
ne de ayni anda açan güneş şaşırtırdı beni.
Ne kabaran dalgaların şehveti
ne de aynı dalgaların huzurlu ask şarkisi
ayni anda olan hiç bir zıtlık şaşırtmazdı beni
sevdanın gücünde boynum kildan ince
ben emanet etmişim imanımı
üstelik dualarım da yer değiştirmiş
yani hepten gitmişim kendimden
bu yüzden şaşırtmazdı beni o tutku ve o çocuk yanım
seninle her insanin kılığına girerdim
öfkeli ve neşeli
sabırsız ve bekleyen
sevgi dolu ve senden uzaklığına nefret besleyen
bazen hepsi birden olurdum
bazen hiç biri
sadece adi senle olabilen bir adamdım yani
üstelik hangi zaman diliminden
hangi zaman dilimine kadar sürerdi bu bilmezdim
bazen bir anda yaşanırdı bütün bu yolculuk
bazen asırlar sürecek kadar zamanda
yine de hiç bir şey şaşırtmazdı beni
seni bulmuşluğun alınyazısı kadar
hiç bir alınyazı
ve hiç bir kader bu kadar sevilmez diye düşünürdüm
ve sen o anda yine bana bakar
ve yine anlardın ne düşündüğümü
ben sevdamdan beslenen yanını da anlardım
bilirdim sen mahcup
sen sevilmeyi daha önce hiç alamamış yüreğine… gonca bir çiçeksin
ilk benimle öğreneceğin düşüncesi
ilk kez askı benim avuçlarımdan yudumlayacağını bilmek
olmaz düşlere daldırırdı beni
ve ben buna da şaşırmazdım
her şey öyle olağan gelirdi ki
sevdanın hangi tanımını buna sığdırsam diye düşünürdüm
yani anda herzeye şaşıran
ve hiç olmadık kadar buna alışkın olan bir adamdım
ve bilirdim sen de benim gibi olurdun
hiç bir aynılıkta bu kadar beslenmemiştir hiç bir varlık
zıtlıklarda öğrenmeye çalışanlara gülerdim de biraz
seni anlatmak isterdim.. bendeki sevdayı
yine de susardım
buyuşu bozulacak muska gibiydi belki bu gizem
hep sende ve bende kalması gereken
susardım inceden
sadece senin duyabileceğin bir sesle seslenirdim evrene
seni sevdiğimi… ilanı aşkımı .......
alıntı
Sponsorlu Bağlantılar
ÖmÜrCeK - avatarı
ÖmÜrCeK
Ziyaretçi
2 Mart 2009       Mesaj #7283
ÖmÜrCeK - avatarı
Ziyaretçi
Konuşamıyorum.Her kelime ya asılı kalıyor.
Yada ben vazgeçiyorum.Konuşmadan
dinlemeden söylemeden...
Seni anladığımı biliyorsun
*Seni anlayıp seni suçlardan arındırıp daha fazla acı çektiğimi de..Biliyorsun
Ayrılığın tam öncesi
Bir adım öncesi ne kadar varsan bir adım sonrası o kadar ayrılık...
Keşke bir tablo gibi olsaydı sevdamız
çizilse boyansa ve öylece kalsa idi...
Yaşanmışlıklarımızı hiçbir şey değiştiremeseydi



Yorgun kabullenişlerin mevsimini geçtim artık
Çoktan sandığa kaldırdım
"alıp başımı gideceğim" lerimi
Seviyorsam sevdiğimce
Biliyorsam bildiğimce
En çok da gönlümce...buradayım!
Kendi söylencelerime inanıp
Kendi düşlerime kanıp
Benim kalemimden çıktığı halde
Ortasından girip sonunu yakalayamadığım
bir masalda ölme hakkımı saklı tutacağım...
Ve kendime saklayacağım
bu neresinden tutsan elinde kalan
hayata bir dize çalma hakkımı
Tüm şehir seyretse de umurum değil
Bırakamam tüm deliliğimle yaptığım dansımı
bundan gayrı....
Değiştiremem yazılı kelimelerimi
-yazılmışa dokunmak günah! değil mi-
Alev sönse de hatırlatmaya küller yetmez mi?







Ve işte sandığa kaldırdım umutsuz bekleyişlerimi
Neredeyse alın yazımın gerçeği
Gidip bulacağım
-alacağım! koparmak gerekse de yerinden-
Bir acıya tutsak olan ben
Bin ok yarasına eğilmeden
Güleceğim –hem de nasıl-
Bir ejderha yaratacağım kendimden
Tozlu bir kitabın sayfalarında yaşamak gerekirse
Gocunmayacağım ve o sayfaları gene kendi soluğumla
yakacağım !
Ruhumun sıcağından kıpkırmızı olacak gökte ay
Bense tek bir dokunuşa gönüllü aldanacağım...







Bir tek denize sesleneceğim
-yalvaracağım utanmadan-
"Sonuma değmesin kimsenin eli
Gökte ayın kıpkırmızı olduğu bir gece
Yakamozunda öldür beni..."
ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
2 Mart 2009       Mesaj #7284
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
Bize Kalan




Neye elimiz atsak hep yarım kalıyor
Bıkkınlık bizi teslim alıyor
Vazgeçişlere duyduğumuz aşinalık
Bizi kendimizden uzaklaştırıyor

Nedense bize hep yalnızlık kalıyor
Amansız bir yara gibi vücudu sarıyor
Senle ruhum arasındaki varlık
Çözümü sersefil meyde buluyor

Niye yüreğim hep sende kalıyor
Kayısız şartsız bir insana bağlanıyor
Terk edişlerle bulunan yalnızlık
Varlığıyla hep beni suçluyor

Hakan Aydın
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
2 Mart 2009       Mesaj #7285
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Unutmuş beni demişsin
Ardım sıra söylenmişsin
Beni ateşlere atar
Bırakır da gidermişsin

Hatırlamadığım yalan
Sanma ki unuttum seni
Unutsam da ben kendimi
Hiç aklımdan çıkmadın ki
Hasan Görgü
ener - avatarı
ener
Ziyaretçi
2 Mart 2009       Mesaj #7286
ener - avatarı
Ziyaretçi
Senden Öğrendim Gülüm kalp


Gözlerinden öğrendim ben herşeyi
Siyahın ne güzel renk olduğunu
İlk görüşte aşkın ne olduğunu,
Sevgiyi ve onun büyüklüğünü


Ellerinden öğrendim ben dokunabilmeyi
Bir dokunuşun nasıl iç yaktığını
O anki dünyayı umursamazlığı
Sanki o anın hiç bitmeyecekmişliğini


Saçlarından öğrendim ben neşeyle savrulmayı
Seni bağrıma basmanın mutluluğunu
Kollarına atılıp hiç bırakmamacasına sarılmayı
Teninin kokusunu unutmamayı


Resimlerine bakıp avunmayı,
Sana ancak dualarla ulaşmayı
Sadece rüyalarda görüşmeyi öğrettin be Gülüm
Sen bana acıyı, hüznü öğrettin


Bir de bırakıp gitmeyi öğrendim senden
Sessizce, ardına bakmadan kaçıp gitmeyi
Çaresizlikten ağlamayı öğrendim be Gülüm
Mutluluğu özlemeyi de öğrendim


Ben de sana kaybetmeyi öğreteyim,
Severken ayrılmayı, ayrılırken yıkılmayı
Elvedanın anlamını öğretiyorum sana ben
Elveda çiçeğim, Elveda Gülüm, Elveda...



Mavi PRENS
kAryAminA - avatarı
kAryAminA
Ziyaretçi
2 Mart 2009       Mesaj #7287
kAryAminA - avatarı
Ziyaretçi
Yüzleri aklıma kazıdım bütün yüzsüzlüklerine rağmen ..
Sığındığım her limanda reddedildim, eskimiş filikalarımla
Çıkarı için birbirini yiyenler arasında çıkmazlardayım.
Dudaklarımda yeniden başladığım sigaram,bir duman daha aldım ölüme inat ..
Payıma düşeni aldım hayattan biraz hüzün,birazcık gözyaşı
Acıyı tattı hücrelerimin her biri,tek tanığım fersiz bir sokak lambası ..
Soruların muhatabı olmaktan bıkmışken, içimde volta atan soru İşaretleriyle doluyum.
Aynada baktığım çökmüş bu yüz benim mi?
Bu kaçıncı eziyet ettiğim kül tablası?
Sigaramdan çektiğim kaçıncı nefes?
Kaçıncı kendime küsüşüm?
Avucumu kanattığım kaçıncı kalem?
Kaçıncı intihar provam?
Yüksek dozda yalnızlık aldım bu gece
Sessizce ölmek istiyorum ..
ÖmÜrCeK - avatarı
ÖmÜrCeK
Ziyaretçi
2 Mart 2009       Mesaj #7288
ÖmÜrCeK - avatarı
Ziyaretçi
Gece bile fazla bu akşam bana…
Öyle siyah öyle alacalı ki karanlık..Uyumak istiyorum alabildiğine..Kapatıyorum gözlerimi sen oluyorsun uykularım..
Açıyorum gözlerimi yalnızlığa kapılıyor düşüncelerim…

Anlamsızlığımla eş değer oluyorsun aniden…
Gidişini seyrediyorum anılarımın arasından…Tozlanmış duyguları temizliyorum kelime kelime..İçim acıyor derinden…

Gülüşünü anımsıyorum…
İçim burkuluyor…


Sensizliğe alıştırırken günlerimi şimdi ne gerek vardı ki sana ? Düşüncene bile tahammülü yok yüreğimin..
Silebilsem yüzünü gözlerimden…

Ne acı…Seni hiç unutamamışım ki ben…Eskiyen eşyalarım arasına saklamışım yaşanmışlıkları...Ertelemişim sensizliği bile bile…

Şimdi…Ne şarkılar ne satırlar dolusu cümleler..Hiçbiri iyi gelmiyor sensizliğime..
Belki çığlıklarımı susturmasam ağlasam yağmur misali damla damla…Kimbilir unutulursun belki ozaman…

O an duygularıma baş kaldırıyorum…Bakıyorum gökyüzüne bırakıyorum çığlıklarımı yıldızlara doğru…
Atıyorum seni özleyen her bir parçamı…Yüreğimi arındırıyorum fazlalıklardan…
Bu kadar kolay olmamalı…İçimdeki ses seni çağırıyor her darbemde…

Durmuyorum…Parçalıyorum seni…Kanıyor her bir yanım...
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
2 Mart 2009       Mesaj #7289
arwen - avatarı
Ziyaretçi

Artık onu unut dediler.
Demesi kolay.
Nasıl unutayım.
Adı hala aklımda.

Gönlünü avut dediler.
Demesi kolay.
Nasıl avutayım.
Fotoğrafı hala elimde.

Gözlerini artık uyut dediler.
Demesi kolay.
Nasıl uyuyayım.
Hayali hala gözlerimin önünde.

11.11.2008

Nihat İlikcioğlu
ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
2 Mart 2009       Mesaj #7290
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
Gözlerime Işık Ol



En çok kalabalıkta yanlız kalıyorum
Ve en çok böyle anlarda özlüyorum seni
Kimsesizliğimi yüzüme vuruyor sanki bu sesler
Mutsuzluğumu hissettiryor bana bu gülüşler...


Sen gittin gideli
Anlamlı,
Anlamsız
Tek bir gülüşüm olmadı yüzümde
Dilim sus pus oldu
Senden sonra konuşmadı kimseyle...

İnsan kendini unutur mu?
Ben unuttum sevdiğim
Nelere güler
Nelere ağlardım
Yaşamıma anlam katan neydi
İnan,
İnan ki unutmuşum herşeyi...

Peki insan kendini özler mi?
Ben özledim sevdiğim
Kulaklarımda çınlıyor kahkahalarım
Neydi bu denli mutlu eden şey
Şimdi neden yok sanki...
Hayata bağlı olan
İçi içine sığmayan
Kendimi öyle çok özledim ki...


Ne olur dön sevdiğim
Kendimi daha fazla yitirmeden
Dön...
Sana bakan gözlerime ışık ol yeniden...

Pınar Yılmaz

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya