Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 755

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.165.539 Cevap: 8.002
ÖmÜrCeK - avatarı
ÖmÜrCeK
Ziyaretçi
17 Nisan 2009       Mesaj #7541
ÖmÜrCeK - avatarı
Ziyaretçi
Nikotin tadında birşey bu..


Sponsorlu Bağlantılar


Hüzne alışık gönüller daha dayanıklı ...



Bunu biliyorum... Hayata hep göz yaşı penceresinden bakmak. Acıyı saklamak ve onu mukaddes bir emanet gibi taşımak asilce...



"Ardımda yangın bir şehir var... yıkıntıların üstünde hala dumanların tüttüğü...




Köşe başlarında yaralı ve gönlü yaralı insanların dalıp dalıp gittiği sokak aralarında şaşkın kedilerin dolaştığı yangın yeri bir şehir... Dönüp bakıyorum. Sırtımda alevlerin sıcaklığı hala… Gözyaşı kaynağım kurumuş... Gözyaşım yollarımda sararmış otlar… Gözlerim ufukta ...



Kaçıp giden rüzgarı yangın büyüten o rüzgarı ve geciken yağmuru arıyorum”



Hüzün...



Acının çiçeği.



Acı ve acılar onlara esir olmak yerine oynaşmayı tercih edenleri heykeltıraş gibi biçimlendiriyor.



Acılarla oynaşmak.




Hüzün uzakların çağrısıdır...



Her gün yüzlerce binlerce defa yollara düşerde düşüncelerimiz bedenin hapistir ve kaçıp kurtulamazsın.



Hüzün uzakların çağrısıdır.



Gidemezsin.




Hüzün kaçıp giden son trenin ardından bakakalmaktır gece yarıları garlarda.



Hüzün üşümektir gecenin bir vakti sizi aramak için çırpınan karanlık dalgalara ve şehrin ışıklarıyla oynaşan yakamozlara cevapsız kalırken…




Hüzün ağlayamamaktır...




Ağlamak için çırpınırken ağlayamamaktır...




Hüzün aşksatmaktırduvarlara...




Hüzün aşkta boğulmaktır ve kimsenin anlamamasıdır feryatlarımızı...



Hüzün içten içe yanarken üşümek ve ürpermektir...



Hüzün yalnızlıktır...




Yalnızlıksa soylu bir duygu kristal kadehle sunulmuş.



Ve alışkanlık yapar…



Hüzün uzaklara ait olup yakınlara hapsolmaktır …”

Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
22 Nisan 2009       Mesaj #7542
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
♥♥♥
Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey,
Sponsorlu Bağlantılar
Dünyanın en güzel sesinden
En güzel şarkıyı dinlemek gibi birşey...
Fakat artık ümit yetmiyor bana,
Ben artık şarkı dinlemek değil,
Şarkı söylemek istiyorum.

(alıntı)
ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
22 Nisan 2009       Mesaj #7543
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
Bu Gece Çalsın Kapımızı Aşk





Sevgili
Sil beynindeki zamanı
Ayrılıkları unut
İncilmişliğini
İnciltmişliğini
Geçmişe göm...
Tüm gitmeleri bırak
Kal yanımda...


Avuçlarımda yansın ellerin
Gözlerime bakarken hızlansın nefesin
Dokunurken tenime titresin bedenin
Bu gece çalsın yine kapımızı aşk...


Sevgili,,,
Sil ezberindeki benli cümleleri
Unut geçmişi....
Sil ezberinden ayrılıkları
Unut bensiz geçmişi...
Bak bu gece Ankara çok soğuk
Üşüyor bedenim
Tut ellerimi
Bırakma,,,
Sar hadi beni...



Gece kıskansın bu gece bizi
Ayrılıklar acı çeksin,
Kavuşmalara yenildiği için
Bugünü gösteriyor takvimler
Dünü unut,,,
Yarını yoksay
Tüm gitmeleri bırak
Kal yanımda...

Kal ki

Bu gece çalsın yine kapımızı aşk


Pınar Yılmaz
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
22 Nisan 2009       Mesaj #7544
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Hadi anlat içine sağdıramadıklarını,
Özlemlerini,rüyalarını
Susma anlat yalnızlığın ızdırabını
Seni anlat beni anlat
Nasıl ikiye bölündüğümüzü anlat
Anlat ki acımız azalsın
Belki diyorum orta bir yol buluruz
Bir kaldırımında sen diğerinde ben
Yürürüz!
Üzülme hey can elbet bizde
Büyürüz!
Şu hasretli günlerin duvarını yıkıpta.
Hadi susma anlat bunu senden duymalıyım
Takatim kalmadı yorgunum anlasana
Ellerim son satırlarını döküyor
Kanlı mısralarına
Son bir kez ağlıyorum son bir kez
Hem sana hem bana! ! !
Rüveyda Yılmaz
ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
22 Nisan 2009       Mesaj #7545
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
Bekletme





Ağlasam, ağlasam ne fayda ederdi, senin gidişine,
Beni buralarda yalnız bırakmana ne fayda ederdi,
Ağlayan gözler, duygularıma ne demeliydim, kanama,
Benim gözlerimi değil, duygularımı kanattın gitme!


Ağlasam, ağlasam kalır mıydın? duygumu kanatmaz mıydın
Ağlıyorum, ağlıyorum gözümde yaş kalmadı bekletme,
Kanayan gözüme, duygularımı yeter artık kanatma,
Çabuk gel gözlerim görmez, duygularım kalmaz gecikme de...!







Muharrem Ayrancı
ÖmÜrCeK - avatarı
ÖmÜrCeK
Ziyaretçi
22 Nisan 2009       Mesaj #7546
ÖmÜrCeK - avatarı
Ziyaretçi
Neyin peşinde geçti bir ömür?
Bir hayalim mi vardı?
Sürekli sorulan soruların bir anlamı olmalı…
Düşünmek bile isyana sürekler
Işığında boğulursun doğruların
Yüzüne vurulan acı gerçekler
Geceleri vicdanın üzerine çöker.
Artık çok geç geri dönemem ki!
Kirlenen kaderim yenilenmez.
Çıkmaya çalışsamda içinden bu bedenin
Yok oldu parıltısı gözlerimin.
Sürekli sorulan soruların bir anlamı olmalı.
Kayboldum…
ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
22 Nisan 2009       Mesaj #7547
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
Değerini Bilmek Gerekir





Takvimler hep 1 ocağı gösteriyor odamda
Günler eriyip gidiyor farkına varmadan.
Koparmasam yaprakları ne fayda

Akrep kafa tutmuş yelkovana
Dakika saat birbirine karışmış
Zamanı durdursam ne fayda

Hayat ne güzelllikler sunmuş avucuma
Zamana yenik düşmeden
Değerini bilirsem
Ne ala...




Ayhan Çankaloğlu
ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
22 Nisan 2009       Mesaj #7548
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
İyi Ki Varsın!..





dokunulmamış denizlerdeki balıklar gibi
sonsuza dek kalbimde, özgürce yüzebilirsin
dost ya da sevgili, iyi ki varsın
sen kalbimin en taze ve en eski aşkısın

dipsiz göklerin varılmamış yıldızları gibi
sonsuza dek ruhumu, aydınlatabilirsin
dost ya da sevgili, iyi ki varsın
sen ruhumun en taze ve en eski aşkısın

Tanrının günahsız melekleri gibi
sonsuza dek ellerimden tutabilirsin
dost ya da sevgili, iyi ki varsın
sen gönlümün en taze ve en eski aşkısın...



İsa Yılmaz
ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
25 Nisan 2009       Mesaj #7549
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
Sevmeyeceksin Arkadaş





sevmeyeceksin arkadaş,
bilmiyorsa sevmeyi,
sevmeyeceksin,

alışmayı bırakıp,
sevmeyi denemiyorsa,
o karanlık yolu secmıyorsa,
sevmeyeceksin

aslında bizde,
bilmıyoruz sevdigi kadar sevmeyi,
sonrasında,
tek başimiza yuruyoruz,
karanlık yolları,
varlıgı en güzel armagansa,
yoklugunda armaganlıyla yetinmeyeceksin,
sol tarafından cıkarıp,
kapı arkasına asabıleceksin,

sevmeyeceksin arkadaş,
varlıgı şerbetse,
yoklugunun,
zehir oldugunu bileceksin,
sevginin karşiligi oldugunda,
karanlık yolun sonu aydınlık,
goreceksin,




Gürsel Aksoy
ARMONİ - avatarı
ARMONİ
Ziyaretçi
26 Nisan 2009       Mesaj #7550
ARMONİ - avatarı
Ziyaretçi
göçmen kuşun vedası
I.

aşka doğunca veda boğar aşkı hıçkırık

şiir muztarip kalır kalemim aşka kırık



zamanın kollarında büyüyemeyen sürgün

göçmen kuş / ayrılığın hasretime dökülür

yandıkça ve yağdıkça gözüm puslu / kalb üzgün



deniz kırlangıcımsın anıların bendedir

bir sonbahar çiçeği gibi soldurma beni

göçebeyim göçmen kuş / benim dünyam sendedir



yalnızlık yola çıkıp sevdaya yandığında

hasretine susamış bir yâr gibi beklerim

kelebek dolu ruhum adını andığında

seyyahını özlemiş diyar gibi beklerim

sahrama yaprak döken hazan olma göçmen kuş



bir gece ayışığı ıslattı gözlerimi

güneşi bulamadım yakamoz ağlarında

yanına al da ısıt titreyen sözlerimi

kanat çırp sırrımızın handesiz dağlarında

bir gece ayışığı ıslattı gözlerimi



II.

şebnem yutan şûlede heybesiyim ezginin

gezgin benim içimde / ben içinde gezginin



gök / yüzümün sancısı kanayan yara mısın

duydum aşka inleyen nağmesini ömrümün

sen ıssız sefineden görünen kara mısın



sensizliğin göğünde sessizliği yaşadım

uzun lafın aşkıyım ve biten aşkın lafı

dokunmayın ağlarım yas tutuyor kanadım



hangi bir özlem böyle seni delice bekler

gözesine dilenen pınar gibi beklerim

bu güneşi ağlatan gelmeyişinmiş meğer

izlerinin çölünde yanar gibi beklerim

ardınsıra sevgime zindan olma göçmen kuş



sana ben kadar yakın / bana sen kadar uzak

ardında varlığımı serseri eden yollar

bulduğum her işaret ya dönemeç ya tuzak

uçurumuna vardı uzayıp giden yollar

sana ben kadar yakın / bana sen kadar uzak



III.

derviş olsam da gece sana yıldız toplasam

aşkın semaverinden sevdanı yudumlasam



denize kırağılar düşmemişti ki henüz

göçtün gittin sürüne yavru kırlangıç gibi

kaç bahar sonra düşer can evime yönünüz



yaz güneşi girince evine bir baharın

binbir aşk masalında bulur muyum ben seni

doğar mı hiçbir daha kanatlarında yarın



acıları saklayan ayrılıklara küstüm

çiçekleri büyüyen bahar gibi beklerim

gittikçe boğsa beni hançeremde bir düğüm

yolunu kâh gülerek kâh ar gibi beklerim

dakika yudumlayan zaman olma göçmen kuş



bebeler göçmen kuşu dinliyor masal diye

ben seni sonbaharda serzenişle tanırım

susmak bilmez bir ağıt kaldı senden geriye

ay diyorum sadece dilimde ismin yarım

bebeler göçmen kuşu dinliyor masal diye



IV.

hüzün lekelerimden bir baldıran büyüdü

açtı da karanfilim ellerinde üşüdü



dökülen her sağnağın rafından düştü melâl

kanadın çalılara takıldı göçmen kuşum

hüzünbaz gençliğimi bulmuş yine hoşça kal



zambaklar üşüse de kırağı yine yakar

azade leyl-ü nehar iğreti yazgısında

boyun bükmüş mateme ayrılığında bahar



göçebeyim göçmen kuş göçebesin göçebe

gölgeni yıllar yılı nigâr gibi beklerim

zihnim en cüretkar sitemlerine gebe

buluta pusu kuran rüzgar gibi beklerim

hayallerimi alıp kaçan olma göçmen kuş



düşümde bir kelebek bataklığa düşüyor

tavan aralarında kayboluyor sevincim

ellerimde bir kızın avuçları üşüyor

ayrılık çıkmazında çırpınıyor bilincim

düşümde bir kelebek bataklığa düşüyor



V.

içimde mısra mısra büyüyen bir dünyasın

ne açılan bir kapı ne varılmaz hülyasın



meçhule giden aşkı beklese de limanım

sen kıyı hilalinde fenerin yıldızısın

yosun tutarken taka'm can çekişir zamanım



hayat seninle başlar seninle biter madem

rüzgar inmiş kıyıma köpük vurma ey deniz

göçmen kuşun vedası derdi eylüle dedem



vefa sana her sözüm feveranım ve yâdım

izbesine dövünen vakar gibi beklerim

susturulmaz bir dille duyulmazsa feryadım

şiir olup kalbine akar gibi beklerim

yine aşk dergahımda viran olma göçmen kuş



ayrılığın öyküsü hicret kadar özgürdü

davetimi taşırken yanık uçlu papirüs

beni sevgin ağlattı / seni sevgim göçürdü

hazin bir göç zamanı çöller aşka niye küs

ayrılığın öyküsü hicret kadar özgürdü



VI.

sensiz geçen zamanın kapısında bir mühür

resmini taşısa da dağında öldü ömür



yüreğine açılan penceremde bir sancı

özgürlük mü istiyor ölüme mi koşuyor

ah yutkunamıyorum hançeremde bir acı



hangi bir ayılığın kapısından girmişim

üç beş satır yeter mi her aşkı söndürmeye

elveda türküsüyle dokunmazken ibrişim



sahici duygularım tükense yavaş yavaş

umudu kamçılanan ısrar gibi beklerim

yine yalnızlığımı etme bana arkadaş

yıllardır dönülmeyen karar gibi beklerim

içimdeki dünyaya nâdân olma göçmen kuş



kim anlar kim anlatır sana benim aşkımı

yanarım da derdimi kimseye söyleyemem

yaşamın diğer adı ayrı düşmek aşkı mı

veda vurma kıyıma hüznümü gizleyemem

kim anlar kim anlatır sana benim aşkımı



VII.

ayrılık çiçeğinde damla damla vedasın

gözyaşı düğünümde ne garip bir edasın



elimden düştü kalem sırrı ifşada kağıt

çifte minarelerde çifte hüzün saklıymış

dağa çöküyor gibi kondu bağrıma ağıt



neden ey yedi iklim yaz sonu üşür yüzün

yorgun bir yürek gibi uçuşurken kuşların

dolaştı dolaştı da eylülle geldi hüzün



gözlerimden uçtuğun ayrılıkla süslenip

bir martı çığlığında koşar gibi beklerim

kanat sesini çalan kaldırımda tükenip

yaşamak hevesiyle yaşar gibi beklerim

nerdesin bilmiyorum yaban olma göçmen kuş



çıkmaz sokaklarımın en gezgin adamıyım

bana aşk kevserinden gülüşlerimi verin

gözlerimdeki ferin kanayan yaşamıyım

dualarım umudum gökyüzü kadar derin

çıkmaz sokaklarımın en gezgin adamıyım



VIII.

bağrım yangın büyütsün bir umut toprağında

adresini bulayım her gülün yaprağında



aşk seninde kapını bir gün çalacak desen

mısralarda aşkın var cümlelerde hayatın

kalbimde bir elveda / bir yanardağ gibi sen



kaç seveni ağlar ki ardından sevgilinin

mevsimler yas tutmayı hediye etti bana

gözyaşı çiselendi melül mahzun nazenin



bir ebem kuşağıyla süsleyeceksen beni

yağmuruna susayan gülzar gibi beklerim

gizemli bir elveda alsa elimden seni

ölüsünü gözleyen mezar gibi beklerim

masmavi gökyüzüme duman olma göçmen kuş



güneşlerim silindi yangınlardan dönerken

yetişemedim göçmen yetişemedim sana

göçüyorken ışıyan gözlerden erken erken

ağlayık yüreğimden yalnızlık kaldı bana

güneşlerim silindi yangınlardan dönerken



IX.

sana yazılan şiir hep sana okunuyor

bana sadece senin gidişin dokunuyor



adına ne demeli yarıda kalan düşün

dallar aşkın kalbine güzden yuva yapınca

göçmen kuş vedasını sevdalara not düşün



ah eylülün çiçeği seni arayacağım

hasret kalırsam eğer sevincinin yüzüne

eylülde gittin dite susup ağlayacağım



ben aşka düşen şair / dönüp dolaşıp yine

şu gönlümü bin kere dağlar gibi beklerim

sabrın en güzelinden güller sunup sevgine

sevdiğini kaybedip ağlar gibi beklerim

sen gelmeyi isteyip bîcan olma göçmen kuş



doğmayacak günlerin korkusunda bul beni

yüzümde figanımın yankıları olmasın

bitmeyen gecelerin uykusunda bul beni

düşümden arda kalan gündüzümde solmasın

doğmayacak günlerin korkusunda bul beni



X.

aşka doğunca veda boğar aşkı hıçkırık

şiir muztarip kalır kalemim aşka kırık



şebnem yutan şûlede heybesiyim ezginin

gezgin benim içimde / ben içinde gezginin



derviş olsam da gece sana yıldız toplasam

aşkın semaverinden sevdanı yudumlasam



hüzün lekelerimden bir baldıran büyüdü

açtı da karanfilim ellerinde üşüdü



içimde mısra mısra büyüyen bir dünyasın

ne açılan bir kapı ne varılmaz hülyasın



sensiz geçen zamanın kapısında bir mühür

resmini taşısa da dağında öldü ömür



ayrılık çiçeğinde damla damla vedasın

gözyaşı düğünümde ne garip bir edasın



bağrım yangın büyütsün bir umut toprağında

adresini bulayım her gülün yaprağında



sana yazılan şiir hep sana okunuyor

bana sadece senin gidişin dokunuyor


mehmet şamil baş
Son düzenleyen ahmed; 28 Nisan 2009 10:17

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya