Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 83

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.168.743 Cevap: 8.002
M.u.R.a.T - avatarı
M.u.R.a.T
Ziyaretçi
28 Ocak 2007       Mesaj #821
M.u.R.a.T - avatarı
Ziyaretçi
Dağlarda Ateşler Yandıkça

Sponsorlu Bağlantılar
Oda karanlık
Odadan dışarı çık
Şehir karanlık
Şehirden dışarı çık
Korkma
Yürü bir hayli yürü
Gördün mü
Dağlar başladı artık.

Korkun dağılır rüzgarda
Bekle biraz
Dağlarda ateşler yandıkça
Karanlıktan korkulmaz.

Dağlar karanlık
Dağlara yukarı çık
Korkma
Yürü bir hayli yürü
Az daha yukarı çık
Birbirinden uzakta
Gördün mü
Ateşler parladı artık.

Şimdi dağlar kaldı yine ardında
Odan yendi karanlığı, ölümü
Dağlarda ateşler yandıkça
Karanlıktan korkulmazmış, gördün mü?

Behçet Necatigil

arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
28 Ocak 2007       Mesaj #822
arwen - avatarı
Ziyaretçi
GİT

Sponsorlu Bağlantılar
Yeşil gözlerinle, yaşlı gözüme
Çok görme, son defa bakıp öyle git
Gülmüyorsam şayet, bir gül yüzüme
Çeşminden sîneme akıp öyle git

Gidenler dönmedi, Sende gidersen
Yerime tarihi, yakıp öyle git
Gittiğine değsin, bedel istersen
İlmeği boynuma, takıp öyle git


yunus emre gördük

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
28 Ocak 2007       Mesaj #823
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Ağıt ve Raks

Ben oyumu felakete veriyorum seyda
sana dönük yanımda çengiler mat oluyor
saadet-zedelerin morga çevirdiği bir dünyada
bana alevden kostümlerle dans etmek düşüyor
ve seyda ben oyumu felakete veriyorum

Yolum uzadıkça kabaran direncimi
her düştüğüm yeri öperek bileyliyorum
kolay gele demek de nerden çıktı seydam
gürbüz doğumlarda bir nice ananın harcandığını
imbatla gelenin kabayelle gittiğini biliyorum

senin aldanmak dediğin bana merhem oluyor
gördüm kışı zorlu geçmeyen yılın baharını da
saksıya dikme gülleri ilk güneşle soluyor
işte bu kısrak yokuşta çatladı demen için seyda
dünyanın tüm düzlüklerine kin besliyorum.

Geç bi yol, nazlı güleryüzlü şiirler yazamam ben
esenlik şölenleri bitti vakt-i cerağanda
vakt-i kahırda hüzün fasılları demidir bu dem
gör ki raksederek ağlamak da varmış hesapta
ama ne Raks'ı ne Ağıt'ı ben Endülüs'ü evetliyorum

Artık bol kahkahalı çok şükürleri bıraktım
esenlik bildirilerini harcıalem mutlulukları
denizi uslu gösteren kartpostalları yaktım
fakat seydam bir avuç külü yakamadığım için
ben oyumu felakete veriyorum.

Mustafa İslamoğlu
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Ocak 2007       Mesaj #824
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
DÜŞLEDİĞİN GİBİ

Küçük bir dünyanin içine gizlenmissin
Sadece hissedebiliyorum seni
Tipki senin beni hissedebildigin gibi
Bazen bütün umutlarimi ,bütün sikintilarimi
Oradan sana söylüyorum
Tipki senin bana söyledigin gibi
Içimizin karanligini bosaltiyoruz bazen
Bazen de iki kelime saklayabiliyoruz
Seni böyle hissetmek, seni böyle sevmek güzel
Bir bakiyorum bir adim geliyor,
Bir bakiyorum kilometrelerce uzaksin
Geceleri seni düslüyorum yine
Küçük bir makinenin içinden
Biliyorum ayni yerdeyiz ayni seyi dinliyoruz
Hissedebiliyoruz ayni seyi
Elimde sana dair hiçbir sey yok
Sadece yani basim da çalan minik bir radyo
Bilmiyorum su an ne haldesin
Ve de evin neresindesin
Belki salon da koltuga oturmus,
Belki odanda yatagina uzanmis
Ayni seyleri düslüyoruz
Gecenin bizim için hazirladigi güzelligi dinliyoruz
Ben bu gece çok hüzünlendim
Göz yaslarim yanagimda kaldi
Bir ananin acisini paylasti göz yaslarim
Bir sevgilinin siirinde duygulandim
Ama bunlarin hepsinde seni düsledim
Tipki senin beni düsledigin gibi

erkan kültekin

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Ocak 2007       Mesaj #825
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
SEN AKLIMA GELİNCE
Çıksam,
Çıkıp gitsem uzaklara,
Burdan çok uzaklara,
Yine yanımdasın ya, burkulur içim..
Hani sen gider gidersin de
Evler,köyler durur ya orda,
Akşamsa kuşlar göçer,
Işıkları yanar evlerin,
Bir hüzün çöker ya hani
Karanlık iner dağlara..
Buğulanır gözlerim,burkulur içim..

Kaçsam,
Kaçıp bağırsam dağlara,
Feryadım yine sen olursun ya,
Burkulur içim...
Hani bağırsan da çıkmaz sesin
Uyansam bitse bu karabasan dersin,
Bir gülüş, bir dokunuş arar yüreğin..
Uyanır bakarım yoksun,
Boğulur sesim...

Girsem,
Girip yıkansam sulara,
Buz gibi denizlerde yanar,
Etim cayır cayır seni bağırır ya
Burkulur işte o zaman içim...
Aksini görüp sularda
Sarılır kucaklarım hayalini...

Koşsam,
Koşup karışsam kalabalığa,
Gürültülü, cıvıl cıvıl,
Işıl ışıl vitrinler
Gidenler gelenler.
Telaşlı koşarak yürüsem,
Sanki bir yere yetişecekmişim,
Aceleymiş işim,
Bekleyenim varmış gibi hani...
İçim burkulur yine
Sen gelirsin aklıma.
Ayaklarım ağırlaşır gitmez...
Buluşurmuşuz seninle
Dediğimiz yer ve saatte.
Özlermişiz,
Elele yürür gülüşürmüşüz.
Çok şeyimiz olurmuş konuşacak,
Kimseyi görmezmiş gözlerimiz.
Dünya durur, seyreder
Yollarımız gül olurmuş ya hani,
Dertler tasalar biter,
Simit alır yermişiz
Dilenciye para verirmişiz hani,
İçim burkulur, burkulur içim...

Kalksam,
Kalkıp sofralar kursam,
Mumları yaksam, donatsam,
Herkesi çağırıp toplasam
Sen gelirsin yine aklıma
Burkulur içim...
Hani çok açmışız da
Güle oynaya iştahla
Bağıra çağıra, döke saça yer,
'' Bugün neler oldu neler '' diye
Hepbir ağızdan konuşurmuşuz ya...
Bir sessizlik boynunu büker,
Yemekler tatsız tuzsuz olur,
Kurur ekmek, lokmalar büyür.
Çınlar tabak çatal
Sessizlik ölüm olur
Dağıtmak için pusu
Sözler diken olur,
Sofra küser,
Gönüller alıngan olur...
İçim burkulur burkulur...

Düşsem,
Düşüp yatsam yataklara,
Sen gelirsin yine aklıma...
Hani çocukmuşuz, hasta olmuşuz
Gözlerimiz baygın, buğulu
Yanaklarımız al al, ateşli,
Dışarda oyunlar oynanır neşeli
Kalkamaz yataktan
Kesiliriz ya iştahtan hani...
Öyle işte, boynum bükülür
Sen gelirsin aklıma öksüz, yalnız
Bakarım camdan, yoksun
Burkulur içim....

Ölsem,
Ölüp gitsem mesela,
Nasıl öldüğümü bilmeden, aniden.
Sen gelirsin aklıma yine...
Hani ölmüşüm de
Sevdiklerim, sevmediklerim,
Üzgün, ağlamaklı herkes.
İyiliğim, güzelliğim, bahtsızlığım,
Pişmanlıklar, keşkeler, feryatlar..
Ürpertiler rüzgarla karışık,
Sessiz dualarla örtülür ya toprak...
İçim burkulur, üzülürüm..
Ölüp gittiğime değil de
Seni burda yapayalnız, bensiz
Koyup gittiğime yanar, yanar içim...
Sen aklıma gelince
Sessizce akar süzülür gözyaşım.
Sevdiğim, yoldaşım, aşkım...
Burkulur yanar içim...



Nurdan Ünsal
kambis - avatarı
kambis
Ziyaretçi
28 Ocak 2007       Mesaj #826
kambis - avatarı
Ziyaretçi
Gözlerindeyim

Sen gözlerime bakarken
Umurumda değil nerdeyim, hangi mevsimdeyim...
Sahildesin,
Ilık esen rüzgar ve dalga sesleri
Kaldır başını bak
Gökyüzündeyim...
Güneşi hisset, göreceksin
Ellerimde çiçek, gözlerindeyim.

Neslihan Ege
DEsssT16 - avatarı
DEsssT16
Ziyaretçi
28 Ocak 2007       Mesaj #827
DEsssT16 - avatarı
Ziyaretçi
Bırak Beni Gideyim

Aldırma göz yaşıma benim biricik kızım ;
Bırak beni gideyim ayılmadığım yere.
Bir gamlı bülbülüm ki yavruma geçmez nazım;
Neden feryat edeyim duyulmadığım yere?

Madem ki görenlerin ürperdiği yarayım;
Kimden medet umayım, kimden derman arayım?
Bir selamı çok gören semte neden uğrayım?
Girmem sevilmediğim, sayılmadığım yere.

Beni aldatan benim, eşim, dostum, bigünah.
Ne gafil serseriyim, bin kere, eyvah, eyvah!
Mecnun etsin de beni, mecbur etmesin Allah;
Dönmem insan yerine konulmadığım yere.

Cemal Safi
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Ocak 2007       Mesaj #828
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ARAZ'A

Yalnızım çünkü sen varsın

Gel, desen gelirdim
Gittiğin uzakta bendim
Dağ gibi bir ihanetten düştüm
Bu kendime son gelişim

Ölümbaz öpüşler kusuyorum ceplerime
Kendimi suçüstü yakalıyorum
Ve kentsizliğimin isimsizliğini
Araz'a uyak düşüyorum
Gözlerime senden düşler sürüyorum
Islak bileklerim kan bayramına yatıyor
Bana en büyük tehdit yine ben oluyorum
Sonra bir durağa yaslanıyorum
Sonra bir kente
Ve sen gidiyorsun
Ben kanıyorum
Diyorlar ki kendini dinleme hiçbir şey söylemiyorsun
Oysa "gel" desen gelirdim, biliyorsun

Yorgun Haliç'e biraz inat
Biraz ihanet bırakıyorum
Ellerinden bir tedirginliği bir tehdidi avuçluyorum
Aklıma düşüyorsun
Düşüyorum
Düşünce
Üşüyorum
Azgın hüzünlerle körlüğüme göçüyorum
Ayrılığın saati kaç geçiyor bilmiyorum
Yalanlarımla bir hiçlikteyim
Beni içinden kaç!

Bu kentte her yağmur kendini ağlar
Aklıma düşsen yalnızlık oluyorum
Ağzımdaki uykudan öpmüyorsun nicedir
Nerde, kimi üşüyorsun?
Artık kendini yakan bir ateşim
Kendimize birbirimizden düşler yapamıyoruz
Şimdi boş duraklarda yaslanıyorum
Boş kentlere
Oysa "gel" desen gelecektim

Gün düşlerime dönüşlerimde
Bakışın içiyor beni gözlerimden
Gövdemi düşürüyorum güz yavrusu duraklara
Uzaklığına uzanıyorum
Sevdiğin sonbahar geçiyor üstümden
Ama artık hiçbir göğü içmiyorsun dudaklarımdan
Yıkılıyorum şarkılara
Kimseler biliyor?
Yalnızlık dostumdu
Şimdi korkum oluyor
Oysa "gel" desen gelecektim

Artık her şey kımıltısız bir geceye dönüşüyor
Güz artığı saçlarımda oynaşan sensizlik
Göz karana yenik düşüyor en korkak yanlarımdan
Kendimi yitirdikçe sana gidiyorum
Göbek çukurumda sobelere karanlık uyutuyorum
Düş satıcısı, ispiyoncu bir ihtiyarın insafına kalıyorum
Uysal yalnızlıklar satın alıyorum
Gülüşümle ödeyerek
Ve içimde yalancı bir katil taşıyorum
Yeni utançlar biriktiriyorum eski günahlarıma
Cüzamlı ruhlar cehennemine gidiyorum ben
Kirli sözlerimi temize çekme
Oysa "gel" desen gelecektim

Gözlerim ihanete ihbar taşıyor
Kuşkulu bir cinayete fısıldıyor kaşlarına
Sözü namluna sürmelisin şimdi
En yaralı yanımdan vurmalısın beni
Çünkü uçmak düşmeyi göze almaktır

Avlunda bıraktığım az kullanılmış intiharları deniyorum
Ne vakit nikotinli ellerinden yola çıksam
Susuşuna kan döküyor gözlerim
Sen gözüne çiğ kaçtı sanıyorsun
Oysa bilmelisin Araz'ım
Kimsenin içi görünmez
Ve hiç bulamadıklarını
Asla yitiremezsin
Bak şimdi aramızda sessiz kalıyor
Söylenecek bütün sözler

Her sabah akşam oluyorsun
Alnından ellerine damlıyorsun
Yüzündeki yağmurla iniyorsun kente
İçine dert oluyorsun kentin
Dışına yağmur
Yüreğinde dağılıyor kristal şehirler
Duvarların kan öksürüyor
Ve sen
Başkalarının gözlerini
Yüzümde aramamayı öğreniyorsun
Beni bir durağa yaslıyorsun
Beni bir kente
Gidiyorsun
Oysa "gel" desen gelecektim

Susmak en inatçısı olmaktır yalnızlığın
En susmakta neydi öyle
Sen en dinlerken
Biliyorum Araz'ım
İnsan kendini bulmamalı, hep aramalı
Gittiğin yerden başlıyorum öyleyse
Gece cinnetlerimi de alıp yanıma
Denize bakmayı bilmeyenler
Bir gün mutlaka boğulur
İşte bundandır gözlerinden kaçışlarım

Siz hiç yar saçının bir telinden kendinize gurbet yaptınız mı?

Ben şimdi gurbetim
İçimde taşıyorum
Heba olsa da senlerce yılım
Oysa "gel" desen gelecektim

Ömrümden düşürdüğüm sol anahtarlarına takılıyorum hep
Ve hayat yüklü kamyonlar geçiyor üstümden
Şairler ölüdür derler (inanmıyorum)!
En karanlık ceketimi giyiyordum
Işığa kördüm çünkü
Şimdi ise güneşe ilerliyorum
Dirilmek için

Kimliği paslanıyor eski bir anarşistin
Gecenin kör gözünden utanıyorum
Hadi bana en militan kelimelerle saldır
Batır içime cümlelerini
Beyhude bir dehşet bırak bana
Hak ediyorum

Gizlilikten ölmek üzere olan bir akrep sızıyor içime
Can kaybından ölüyorum
Cenazemde namaz kılacağım
Zan altındayım
Yalanıma inanıyorum

Yorgun söylentiler kanıyor solgun yaralarımdan
Kırılır mı bilmem hüznümde taşıdığım kin
Kinim kendime
Susuşum sana
Küsüşüm tüm dünyaya
Üstü kalsın ihanetimin
"Gel" desen gelecektim
Yine bir tren geçiyor içimden
Sen kesiliyorum gülüşümün karşılığı
Saçların bir rüzgarın öyküsünü taşıyor
Görmüyorum, söylemiyorsun, kırılıyorum
Hiçliğimin etleri yolunuyor şizofrenik bir gecede
Sana bir öykü çıkarıyorum ağzımdan
Süsle beni ey aşk!
Geçtiğin yerleri öpüyorum

Yarısı yanık bir aşkın küllerini taşıyorum
Dişlerindeki nikotin tadı terkimde
Sirenler ve ateş hatları içip
Sesini peydahlıyorum kendimden ve kentimden
Islak ceplerimi buluyorum el yordamıyla
Ve bir asansör kapısı önünde
Aslında yüzüme tükürüyorsun da ihanetimi
Ben habersiz gülümsüyorum
Yasadışıyım
Tutukla beni gözlerimden

Kalemim bitti, yitirdi şiirini şuur
Öldü kanımdaki mürekkep balığı
Solumdaki sise intihar etti intiharlar
Bir aşkı kaça katlayabilirdi ki ezik bir yürek
Yaşamak için geç bir zaman
Ölmek için ise erken

Çok davullu bir senfoni sürçüyor
Dikiş tutmaz ayrılığımda
Kirpiğinden yapılma bir darağacına
Geceyi asıyorum
Yoksun
Bu yağmurlar ıslatmıyor beni
Bir durağa yaslanıyorum sensiz
Gidişinin en sessiz harfinden yırtılıyorum
"Gel" desen gelecektim oysa

Kulaklarımdan bordo denizler dökülüyor
Şimdi herkes biraz sen, biraz acı
Göğsümde bir vagon
Gizli sözler batıyor
Fırtınalar çıkıyor üstüme

Şakağımda
İntihar acemisi bir şairin
Delilik provaları
Arkandan uluyan kapılardan
Söküyorum kokunu
Yokluğunu kokluyorum
Yokluğunu yokluyorum

Çöz gözlerimi senden hadi !
Ücranda yak bakışımı
Gözlerine bekçi sevdam
Dünden ve senden kalmayım
İçine her düşen
Kendi keşfi sanıyor seni
Oysa sen
Melekleri bile kıskandıracak kadar kendinsin
Ve kendini acıtmak istiyorsun
Ama güller kendine batamaz
Bilmiyor musun?
"Gel" mi diyorsun?

Herkes kendi gördüğüne bakar
Peki hayatın rüzgarında kime yelkeniz?
Kıpırdamadan duramayız bir aşk boyu
Hadi ! en kanadığımız yerden susalım
"Gel" desen gelirdim
"Git" dedin ve gittin

Aşka...
Rüzgara...
Ayrılığa...
Zamana...
...

Kahraman Tazeoğlu
DEsssT16 - avatarı
DEsssT16
Ziyaretçi
28 Ocak 2007       Mesaj #829
DEsssT16 - avatarı
Ziyaretçi
Sensiz İki Gün

Nere gizlendimse aşikâr oldum
Hedefte gördüler sensiz iki gün
Dertler avcı oldu, ben şikâr oldum
İnsafsız vurdular sensiz iki gün.

Gözlerde avcıya yaranmak hazzı
Zevkten dört köşeydi hepsinin ağzı
Üstüme atıldı yüzlerce tazı
Başımda durdular sensiz iki gün.

Ayağıma prangalar taktılar
Gözlerimi dağladılar yaktılar
İki koldan, bir alnımdan çaktılar
Çarmıha gerdiler sensiz iki gün.

Kâle almadılar dileklerimi
Yarasalar emdi iliklerimi
Bükülmez sandığın bileklerimi
Kırk yerden kırdılar sensiz iki gün.

Tenimle bin çeşit dert senli benli
Her yanım kan revan gör ki ne denli
İğneli, çivili, çatal dikenli
Tellere sardılar sensiz iki gün.

Her cevre göğsünü geren kalbime
Eyyub'un sabrına eren kalbime
Cennete sorgusuz giren kalbime
Sırrını sordular sensiz iki gün.

Eseni Efsanem olmasın kuşkun
Ecel âciz kaldı, Azrail şaşkın
Nihayet onlarda ölümsüz aşkın
Farkına vardılar sensiz iki gün.

Cemal Safi
juzy - avatarı
juzy
Ziyaretçi
28 Ocak 2007       Mesaj #830
juzy - avatarı
Ziyaretçi
Yağmur Yüreklim


Aklıma takıldın yine bu gece
Uykumu bölenim, yağmur yüreklim
Çakıldım resmine kaldım öylece
Mazide olanım, yağmur yüreklim.

Dün gibi aklımda tanıştığımız
Göz göze sessizce konuştuğumuz
Her gece düşlerde buluştuğumuz
Kalbimi çalanım, yağmur yüreklim.

Ayrılmak yok diye yemin ederken
Hasretle tanıştık bu kadar erken
Unutmak kolay mi ben seni derken
Aklımda kalanım, yağmur yüreklim.

Seviyorum derken titrek sözlerle
Yüzüme bakardın ıslak gözlerle
Kalbimi yakardın cilve nazlarla
Koskoca yalanım, yağmur yüreklim

Şiirim yazmadan tükendi bende
Hatıran ne yazık kaldılar dünde
Tomurcuklar çiçeğe döndüğü günde
Açmadan solanım, yağmur yüreklim


Alıntıdır.
Son düzenleyen Blue Blood; 28 Ocak 2007 23:57

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya