gözleri yağmur sonralarının ölü hüznünü çağırıyordu.zorunlu bir rüzgar esiyordu kırılgan bedeninin her bir yanından...
sanki denizin derinliklerinden kopup gelmişti dünyaya.ya da uzakta,bilenmedik adaların birinden savrulmuştu...
boynu...masumiyetin,kimsede olmayan ağırlığında ezilmiş yüzü...göğüs uçları..ayak bilekleri..hiçbiri...hiç biri bu dünyaya ait değildi.
saçları ıslaktı...
öylesine yabancıydı ki,burda yaşanılan bu gündelik hayata,elindeki çay bardağı bile anlamsızlığından utanır,birden çatlayıverirdi...
kızın saçları ıslaktı...bir intihar nedensizliğinde,hırçın ve inadına ıslanmışlardı...
...ve birileri ne zaman dokunsa,çoktan incitilmiş teni,çığlık çığlığa haykırır,her hangi bi sokak ortasında öylece yolunu kaybediverirdi.birileri ne zaman dokunsa,bileklerinde açılmış bıçak yaraları,daha da derinlere inerdi...
saçları ıslaktı...
uluorta bi sokak ortasında,kimliksiz,ıslanmış saçlarıyla yürüyordu.ve o yürdükce,lime lime edilmiş rahminde gelişen bir çocuk büyüyor,o yürüdükce cocuk bacaklarının arasından akıp gidiyordu...yürüyordu..ve yürüdükce rahmindeki çocuk akıp gidiyordu..
saçları ıslaktı kızın...yüzü;masum ve çoktan incitilmiş teni paramparçaydı.....
masalprenses

Sizin Yazılarınız

bu ne böle ya masalprenses sen iyimisin 
o kızıda öle öyklüerinde harab etme yazııkkk

