Arama

Hayata Dair - Sayfa 143

Güncelleme: 2 Ekim 2013 Gösterim: 240.496 Cevap: 1.657
ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
23 Ocak 2009       Mesaj #1421
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
İki Kocaman Kelime

Sponsorlu Bağlantılar


İki ufak kelime arasına sıkıştırabirim
Bu size koskocaman gelen dünyayı
Ve ben lise defterlerinin
Orta sayfa şiirlerinde gördüm ilk aşkı...

İlk kelime
Merhabaydı
Çünkü tüm yaşanmışlıklar
Bu ufak kelimeyle başlardı....
Kiminin hayatının anlamı
Kimininse gündelik telaşı
İlk merhabaya saklıdır
Herkesin bir aşkı...

İkinci ve son kelime
Elvedaydı...
Ağızdan bir kez çıkınca
Kalmıyordu yaşanan hiçbir şeyin anlamı...
Ve daha önce ağza değen
Hiçbir acıya benzemiyordu tadı...

Aşkı ilk tanıdığımda
Benim için her şey bu iki ufak
İki aykırı kelimede saklıydı.

Merhaba de yeni bir gönlün
Utangaç dünyasına
Ve bir elveda deyip
Masumca gülümse
Aynı gönlün yıkılmış dünyasına....

Gel zaman, git zaman
Yeni çizikler eklendikçe
Çıkınımdan eksik etmediğim defterime
Yeni anlamlar yüklendi
Ağzımdan çıkan
Her ufak kelimeye...

Daha zor söylenir oldu merhabalar
Ve canımı yakmaya başladı elvedalar...
O kadar ki,
Sık sık uğrar oldu dilime
İçine doğaçlama elvedalar saklanmış
Suskun merhabalar...

Sonra benle birlikte acılar
Akabinde
Yaşanmışlıklarım büyüdü..
Bunu anladığım gün
Eksik vedalarım
Başıma üşüştü...
Pişman olup
Yeniden merhaba
Eskisi gibi işte
Merhaba ...

Oysa yıkılmış şehirlerimden
Kaybedilmiş topraklarımdan başka
Merhaba diyecek hiçbir şeyim kalmamıştı hayatta...

İki ufak kelime arasına sıkıştırabirdim
Bu size koskocaman gelen dünyayı
...
O kadar dilime dolamıştım ki
Bu eksik yalanı
İki kelime arasına sıkıştıracak kadar küçülttüm
Şimdi bana koskocaman gelen
O eski dünyamı...


Selim Seven

ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
25 Ocak 2009       Mesaj #1422
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
Düşlerim Ellerimde

Sponsorlu Bağlantılar

Yine o düşlerim ellerimde
Tüylenmemiş yavrular gibi
Titriyorlar en küçük yelde
Avuçlarımı sıcak tutup
Düşlerimi korumam gerek
Büyüsünler de uçsunlar
güzel yarınlara uçsunlar diye
Umutlarla doyurmam gerek
Uçsuz bucaksız kabuslara karşı
Düşlerimi en güçlü kanatlarla
Yarınlara
Yarınlara uçurmam gerek


Ömer Ilgaz

Sedef 21 - avatarı
Sedef 21
Ziyaretçi
25 Ocak 2009       Mesaj #1423
Sedef 21 - avatarı
Ziyaretçi
Hayat Bu mu?


İnsanlar toplu yaşar,
Birbiriyle savaşırlar.
Acımadan bombalarlar,
Hayat bu mu?

Yaşamak için herkes,
Biribirini yer bir kez,
Kavgaya döner tek söz?
Hayat bu mu? Hayat bu mu?

Durmadan savaş ederler,
Birbirini çiğ çiğ yerler,
Mutluluk yerine acı bilirler,
Hayat bu mu? Hayat bu mu?

Çoluk çocuk demeden,
Birbirini öldürürler.
İhtiyar yaşlı demeden,
Acımadan kurşuna dizerler.

Dursun artık bu savaşlar!
Kimseler bizi anlamazlar,
Eğer durdurmak istersek,
Dost yerine düşman sanarlar.

Yusuf Bulut
Nephthys - avatarı
Nephthys
Ziyaretçi
25 Ocak 2009       Mesaj #1424
Nephthys - avatarı
Ziyaretçi
_Yarım Hayat_



Şimdi yarım kalmış bir öyküyü tamamladı bu kalem,
Sonsuzluğun şairini bekliyor içimde avuttuğum çocuk,
Düş kırıklarından kendime bir sal yaptım,
Yüzün her mevsim düşsün içimdeki kayıp kente,
Gölgelerin sarhoşluğunda sana şiirler yetiştiriyorum,
Sancılı bir ağlayış başlar ölümün uzak olduğu ülkelerde,
Zaman avuçlarımın arasından eriyip giderken,
Bilinmez bir akibete bürünür suretin,
Sen sonsun´dur,bitişi olmayan.
Rüzgar bu kenti terk ederken senide yanında götürdü,
Yetişemedim,
Belkide istemedim sana yetişmeyi,
Çünki her ayrılık bir intihar kokar
Ve ardından başka bir gökyüzü başlar.

Cebrail Şahin
ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
26 Ocak 2009       Mesaj #1425
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
Yağmur Yağıyor Her Damlası Yüreğim



Yüreğim

Yitik rüyalarımın eski şarkıları gibi
Cızırdıyor artık yeni sevdalarda...

Ölgün pırıltılarımla kalmışım
Sensiz azaplarımda
Koymuşlar bedenimi örse

Ha bire su verirler, nedendir?

Sanki
Yıkmışım ergime noktalarını sevdanın
Düşmüşüm gözlerinden, derinlerine...

Anlamlarım farklıdır
Uzanıvermez kahküllerinin sarkıtlarından
Tanımadın ki bu yüreği sen
Bir omuz versen
Kalmazdım sıratlarında deli sevdaların

Aradığında beni
Ya bir sevda boyu uzağında
Ya da teninin kokusundayımdır.

De bana...,

Bir gül kopar mı yürekten?

Kimbilir ne çok ilmek atmışımdır gözyaşlarıma
Ne çok saklanmışımdır sensiz oluşlarımda

Şimdi senin üstüne
Akşam güneşini örtüp
Dalacağım bir kez daha
Senle yıkanan sevdalarıma

Ve bir türkü yankılanacak
Gökkuşağı aşklarıma
Yağmur yağıyor
Her damlası yüreğim...


Işın Ergüney
hadiseyim - avatarı
hadiseyim
Ziyaretçi
26 Ocak 2009       Mesaj #1426
hadiseyim - avatarı
Ziyaretçi
Dağlar Gebedir Yalnızlığıma...

İsyankar bir bakışım artık
Yanan her alev yüreğimde
Duvarlarda kalır yüzüm.
Ağlarken sonsuzluğuna
Uzaklarda çok uzaklarda
Dağlar gebedir yalnızlığıma.

Bir gözyaşı olmak vardı
İsyankar bakışların ardından
bir umut damlası olmak
bir gün unutulmak vardı.
Duvarlarda kaldı gençliğim.
Bu şehrin duvarları dardı.

Çiçekler binlerce mor mor
Bana değil artık yollara sor
Uzaklarda çok uzaklarda
Dağlar gebedir yalnızlığıma.

İlk damlanın verdiği acıyla
Ağladım yüreğimdeki sancıyla
Bir türkü duyar gibiyim.
Bir şair düşmüş yollara
Uzaklarda çok uzaklarda
Dağlar gebedir yalnızlığıma.

Kuşların kanatlarında umut
Kanatlarında bahar kokusu
Ciğerlerimde acı bir bıçak
Bir hançer sırtımın ortasında
Saklanır ilk damlanın arkasına
Uzaklarda çok uzaklarda
Dağlar gebedir yalnızlığıma.

Bulutsuz yağmurların ardından
İklimsiz bir gökkuşağı içimde
Biten her gün azaltıyor gücümü
Batan güneş bir daha doğmuyor

Gökyüzünde kalıyor gözlerim
Bir yıldız kayıyor ardından
Uzaklarda çok uzaklarda
Dağlar gebedir yalnızlığıma.
Artık neye inanır insan bilmem

Nasıl bağlanır hayatın kollarına
Tutuşurken içinde ateşten bir top
Hangi güneş yakar bedenimizi
Düşlerimiz yanar bu saltanatta
Uzaklarda çok uzaklarda
Dağlar gebedir yalnızlığıma.

Bayram neşesinde olmasa da
Arifeden kalma bir şiir gibi
Kırlangıçlar gibi göçebeyim
Bir ceset gibi yapayalnızım

Gözlerim dalıyor giderek
Aralıyor bu temmuz akşamını
Açıyorum kollarımı sonsuzluğuna
Uzaklarda çok uzaklarda...



Gürsel ŞAHİN
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Ocak 2009       Mesaj #1427
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ne adımız büyüktü
Ne de sesimiz

Yaşadık
Bir sunulmuş yaşamı
Sakin
Uslu
Ve itirazsız
Yaşadık yaşamak neyse
Ama doğru ama yalan
Belki gerçek belki masaldı
Ölümün ardında kalan
Öylesine gizliydi ki
Yaşamın içindeki anlam
İnandık
Katlandık

Kendi küçük dünyamızın
Dağlarını aştık
Çöllerine düştük
Umutlarımız
Rüyalarımız
Hayallerimiz oldu -gene küçük-
Ve yanıbaşımızda kocaman gerçeklerimiz

Özlemlerimiz
Hasretlerimiz
Gözyaşlarımız oldu -hepsi bize ait-
Ve kısa kavuşmalarımızda
Biraz buruk biraz çocuksu sevinçlerimiz

Yağmurlarımız
Mevsimlerimiz
Sevdalarımız oldu -güç bulup kolay kaybettiğimiz-
Ve gün batımında
Bir güneş misali yarınlarımız

Şimdi
Zamanın durduğu
Yaşamın sustuğu yerde
Ayrı
Unutulmuş köşelerde
Bir sonsuzluğu
Sessizce
Bekler gibiyiz

Ne adımız duyuldu bizim
Ne de sesimiz
hadiseyim - avatarı
hadiseyim
Ziyaretçi
26 Ocak 2009       Mesaj #1428
hadiseyim - avatarı
Ziyaretçi
"Mordan siyaha dönüşen kanepenin üzerindeyim.Bağdaş kurmuş oturuyorum,önümde masa var...
İçerde, artık gözümde hiçbir değeri kalmamış,gözyaşlarıyla doldurduğum odada kocaman bir ateş topu.
Bıraktığın kırıklar sanırım hâlâ yatağın üstünde...Artık bu evde bana ait hiçbir şey yok,zaten tüm izlerimin üzerinden benim kocaman aslında benim olmayan yansımalarım geçmiş.Benim olduğunu kabul ettiğim tek şey,birazdan kül olacak şu altımdaki zavallı kanepe...

Kapıyı kilitledim üzerimden...Boşuna çalma,her seferindeki gibi bakmayacağım.Yalnız, bu sefer kıyamayıp kapı deliğinden gözetleyen bir gölge olmayacak kapının ardında...Ruhumu bile bırakmak istemiyorum bu sıkışık,dört duvar arasında...

Ağlama-sızlama sesleri duyamayacak kimse, ben de -umarım- uğuldamaları...

Kül tablasında bir sigara unuttum,yanmış şekilde, onu biri tamamlasın.İlk sigaramı yarım bırakıyorum,bir daha içmemek ümidiyle...

Şu kağıtla kalemi de sonradan yok ediversinler,elimin değdiği her şeyin kül olmasını istiyorum...

Senle ilgili hiçbir hükmüm yok,son gün ne demiştim: Kırıkları almadan defol!... Evet,almadın... Üzerine yeniler eklemekte de gecikmedin,teşekkür ederim...Sana söyleyecek başka sözüm yok.

Uğuldanmalar hâlâ kesilmedi,sinirlerim bozuluyor... Evet,sinirlerim hâlâ bozuk ve hâlâ olduk-olmadık herkese bağırıyorum: az önce telefonda beni merak ettiği için anneme bağırdım meselâ...

Bu duman da nefesimi kesmeye başladı, her şey kül olma yolunda ilerliyor... Bulduklarında her şey kül hâlini almış olur...

Cümlelerimin sonuna geldim, zaten sen öylesini istedin...

O seviştiğin ben değildim, lâkin bundan sonra yanında olmayacak olan ben'im... Sensizliğin kıyısından yazıyorum, az sonra sensizlikte olacağım...
Uğultulardan,saçmalardan,buhranlardan,zırvalardan ve kendimden nefret ediyorum.Senden değil..."

Son mektubun eline geçti mi, hiç bilmeyeceksin...

Üzerinde aldatılmışlığın kokusu, salakça korkusu...
ÖmÜrCeK - avatarı
ÖmÜrCeK
Ziyaretçi
27 Ocak 2009       Mesaj #1429
ÖmÜrCeK - avatarı
Ziyaretçi
Hayatımdan gidenler.
Bir daha geri dönmeyi hayal
etmeyin..
hayatıma yeni girenler
gitmeyi düşünürseniz hiç
beklemeyin..
kalıp tanımaksa amacınız durup
dinleyin
Baskalarından deyil.
Beni Benden Bilin..
Nisyan-ı Bâtın - avatarı
Nisyan-ı Bâtın
Ziyaretçi
11 Şubat 2009       Mesaj #1430
Nisyan-ı Bâtın - avatarı
Ziyaretçi
'Gürültü patırtının ortasında sükunetle dolaş, sessizliğin içinde huzur bulunduğunu unutma. Başka türlü davranmak açıkça gerekmedikçe "herkesle dost ol". Sana bir kötülük yapıldığında verebileceğin en iyi karşılık "unutmak" olsun. Bağışla ve unut ama kimseye teslim olma. İçten ol; telaşsız, kısa ve açık konuş. Başkalarına da kulak ver. Aptal ve cahil oldukları zaman bile onları dinle. Çünkü dünyada herkesin bir öyküsü vardır.'

Benzer Konular

27 Kasım 2010 / Ziyaretçi Cevaplanmış
7 Mart 2012 / Misafir Soru-Cevap
20 Temmuz 2009 / _PaPiLLoN_ Psikoloji ve Psikiyatri