Arama

Hayata Dair - Sayfa 20

Güncelleme: 2 Ekim 2013 Gösterim: 267.802 Cevap: 1.657
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Temmuz 2006       Mesaj #191
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
NİHAYİ YALNIZLIK

Sponsorlu Bağlantılar

YİNE HIÇKIRIKLA
SON BULDU GÜZEL BIR BAHAR GUNU
YINE YALNIZLIK,YINE ISYAN,YINE YAKARIŞ.
SON BULSUN YALNIZLIKLAR, MUTSUZLUKLAR DIYE
DUALAR EDILDI, KADERE CIZGILER CIZILDI, EN BASTAN.
KUVVETIN ZERRELERE BENZEDIGI AN
GECENIN KARANLIGINDA SAKLIYDI .
BIR MUCUZEDE ARANIYORDU NURU MUHABBET.
DOLU DOLU GECIYOR GIBI GÖRÜNÜYORDU,
NİHAYETİNDE KARANLIK GÜNLER, IŞIKSIZ GECELER.
NEŞE MASKESİ ALTINDA ÖLDÜRÜLEN GÜNLERDE
GERÇEK SICAKLIGIN ÖZLEMİYLE YANIYORDU ,
RUHUMUN DERİNLİKLERİNDEKİ HÜCRELERİM.
KARGAŞA, AMAÇ VE ŞAMATANIN İÇİNDE
DOLAMAYAN O BOŞLUK VARDI!
HERŞEY BOŞTU;
BİR BEN BİLİYORDUM BUNLARI ,
BİRDE BENLİGİMDEKİ YALNIZLIK ..

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
3 Temmuz 2006       Mesaj #192
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Hayat
hayat çok garip,bir dakikadan öbür dakikaya ağlayabiliyoruz.
Sponsorlu Bağlantılar
ben en çok içten gülmeleri özledim,yapmacık olmadan sessizce değil kedersiz ve dertsiz bir hayatin başlangıcıyla beraber.
acıları artık bir beyaz tüle sarıp yemyeşil çimenlerin üzerine koyup bırakmaları özledim.
gözlerden akan yaşları kana kana içmeyi özledim,yangın yüreğimi o şekilde söndürmeyi.
mutluluklarıma bir kitap yazmak yazabilmek ki zaten yüreğe kazılmış bir acıya rağmen tükenmez kalemle tükenmeden bitmeden mutlu olmayı özledim.
akan zamanı geriye getirmek değil de çocukken kedersizken büyümek öne almak isterdim o zamanı
evcil acılarımı evden uzaklaştırmak gönlümü koparıp alnıma çivileyip gezmek isterdim
dilimin dökemediği kani onun dökebilmesi için
ben en çok özlemlerimi özledim dobra dobra
tertemiz bir aşkı beklemeyi,kirletilmiş sevgiyi unutmak değil de,sapasağlam bir sevdayı yakalamak isterdim ağımda
ben en çok hayati özledim yasamak varken her saniye ölümü göze alarak sevmeyi özledim
ben bırakıp gitmeyi özledim,arkama bakmadan ve hiçbir et parçasını geride bırakmadan
evet ben en çok hayatı özledim gerçekleriyle yaşamayı
hadi kalbim biraz gayret ve bırak artık durmayı..

ramsstein - avatarı
ramsstein
Ziyaretçi
3 Temmuz 2006       Mesaj #193
ramsstein - avatarı
Ziyaretçi
ANLATAMIYORUM

Ağlasam sesimi duyar mısınız, Mısralarımda; Dokunabilir misiniz, Gözyaşlarıma, ellerinizle? Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu Bu derde düşmeden önce. Bir yer var, biliyorum; Her şeyi söylemek mümkün; Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum; Anlatamıyorum.
Orhan VELİ
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
4 Temmuz 2006       Mesaj #194
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
>>>>
>>>>Kural 1: Asla kendinden suphe
>>>>etme... Sen ne hissediyorsan o her zaman
>>>>
>>>>dogrudur. Dunyadaki butun insanlar toplansa ve sana aksini
>>>>soylese bile
>>>>
>>>>senin hissettiklerin senin icin dogrudur. Onlar farkli
>>>>hissedebilir,
>>>>farkli
>>>>
>>>>dusunebilir ama bu senin hissettiklerinin yanlis oldugunu
>>>>gostermez,
>>>>sadece
>>>>
>>>>onlardan farkli oldugunu gosterir.
>>>>
>>>>
>>>>Kural 2: Asla farkli oldugun icin utanma.
>>>>Eger cevrende senin gibi dusunen,
>>>>
>>>>seni anlayan insanlar yoksa, o zaman cirkin ordek yavrusu
>>>>hikayesini
>>>>
>>>>hatirla... Muhtemelen sen yanlis yerde, yanlis insanlarla
>>>>birlikte oldugun
>>>>
>>>>
>>>>icin seni anlamiyorlardir. O halde hedefin ait oldugun yeri
>>>>bulmak
>>>>
>>>>olmalidir. Asla muhtesem bir kugu oldugun gercegini unutma ve
>>>>ordek olmak
>>>>
>>>>icin ugrasma.
>>>>
>>>>
>>>>Kural 3: Gecmiste yaptiklarin icin pismanlik
>>>>duyma ve ozur dileme....
>>>>
>>>>Yasadiklarinin senin icin onemli bir ders oldugunu kendine
>>>>hatirlat. Bu
>>>>
>>>>tecrube ile aldigin bilgiyi ozenle incele, olayda yaptigin
>>>>hatalari ve
>>>>
>>>>yeniden ayni durumda olsan nasil davranacagini iyice dusun ve
>>>>gelecek
>>>>
>>>>olaylar icin kendini hazirla. Kirilan vazo tamir edilemez ama
>>>>gelecekte
>>>>
>>>>baska vazolarin kirilmasi onlenebilir
>>>>
>>>>
>>>>Kural 4: Mumkun oldugunca kimsenin senin
>>>>adina karar vermesine izin verme
>>>>
>>>>ama baskalarinin hakli olabilecegini de unutma. Bu hayat senin ve
>>>>istedigin
>>>>
>>>>gibi yasamaya hakkin var, fakat baskalarini dinle ve onlarin
>>>>bakis acisini
>>>>
>>>>
>>>>anlamaya calis.
>>>>
>>>>
>>>>Kural 5: Ailen disindaki insanlarla
>>>>iliskilerinde asla kendi ihtiyaclarini
>>>>
>>>>ikinci plana atma ve kendini hayallerle kandirma. Her zaman ama
>>>>her zaman
>>>>
>>>>once sen gelmelisin. Asla baska insanlar uzulmesin diye kendini
>>>>uzmeyi
>>>>
>>>>tercih etme. Sen kaldirabiliyorsan, onlarda kaldirabilir.
>>>>Karsindaki
>>>>insan
>>>>
>>>>senin mutlulugunu dusunmuyorsa ve senin uzulmene yol aciyorsa, o
>>>>zaman o
>>>>
>>>>insan sana deger vermiyor demektir. Bu kisileri degistirecegini
>>>>yada sana
>>>>
>>>>
>>>>zamanla onem verecegini dusunme. Sana karsiliksiz sevgi veren ve
>>>>senin
>>>>icin
>>>>
>>>>her seyi goze alabilecek tek insanlar ailendir.
>>>>
>>>>
>>>>
>>>>
>>>>Kural 6: Asla kaybetmekten korkarak, sirf
>>>>inanmak istedigin icin karsindaki
>>>>
>>>>insanin sevgi sozcuklerine inanma. Sevgi insanin kalbindedir,
>>>>gozlerindedir,
>>>>
>>>>davranislarindadir, ses tonundadir, sana verdigi onemde ve
>>>>degerdedir,
>>>>senin
>>>>
>>>>icin yaptigi fedakarliklardadir. Insanlar cok kisa zamanda sevgi
>>>>
>>>>sozcuklerini umarsizca dagitmaya baslarlar. Bunlari dinle ama
>>>>gercek
>>>>sevgiyi
>>>>
>>>>karsindakinin davranislarina bakarak bul. Inanmak istedigin icin
>>>>degil
>>>>
>>>>gercek oldugu icin karsindaki insanin sozlerine inan...
>>>>
>>>>
>>>>Kural 7: Her zaman ama her zaman, mutlaka
>>>>kalbini dinle. Hayatta senin icin
>>>>
>>>>neyin dogru oldugunu bir tek icindeki ses soyleyebilir.
>>>>Dolayisiyla
>>>>icindeki
>>>>
>>>>sesle konusmayi ogren. Her gun kendinle kalmak icin zaman ayir ve
>>>>kalbini
>>>>
>>>>
>>>>dinle. Baska sekilde hissetmek icin ikna etmeye degil, gercekten
>>>>ne
>>>>
>>>>hissettigini bulabilmek icin dinlemeye calis. Bazen icindeki ses
>>>>sana cok
>>>>
>>>>zor geleni yapmani soyleyebilir yada duymak istemediklerini
>>>>
>>>>soyleyebilir.Korkma... ve icindeki sesi dinlemeye devam et...
>>>>
>>>>
>>>>
>>>>Kural 8: Her zaman ama her zaman, mutlaka
>>>>kendine iyi davran. Kendini sev,
>>>>
>>>>sefkatle yaklas. Yanlis yaptiginda acimasizca kendini elestirip
>>>>uzme...
>>>>
>>>>Aksine basini oksa, kendini kucakla ve her seyin gececegini
>>>>soyle. Uzgun
>>>>
>>>>oldugunda, kirildiginda, aci cektiginde, mutsuz hissettiginde
>>>>kendine
>>>>ozen
>>>>
>>>>goster, tipki hasta bakar gibi kendine bakim uygula. Yapmaktan
>>>>hoslandigin
>>>>
>>>>aktivitelerle mesgul ol ve bu durumdan cikarak kimsenin seni
>>>>incitmesine,
>>>>
>>>>
>>>>uzmesine izin vermeyecegini goster.
>>>>
>>>>
>>>>Kural 9: Hayatta her seyin bir bedeli
>>>>oldugunu asla unutma ve bedel
>>>>
>>>>odemekten istemedigin icin kendini boslukta birakma. Ornegin bir
>>>>insani
>>>>
>>>>incitmissen, odeyecegin bedel o insanin guvenini yitirmektir.
>>>>Eger seni
>>>>
>>>>
>>>>sevmeyen biriyle birlikteysen, yalniz kalmaktan korkup iliskide
>>>>kalma,
>>>>cunku
>>>>
>>>>kalmanin bedeli sevgisiz bir hapiste yasamaktir. Eger farkli
>>>>olmaktan
>>>>
>>>>korkuyorsan ve baska insanlari taklit edip onlar gibi olmaya
>>>>calisiyorsan,
>>>>
>>>>
>>>>odeyecegin bedel kendine olan saygini yitirmek olacaktir. Diger
>>>>taraftan
>>>>
>>>>bazen kendin gibi olmanin bedelinin de yalniz kalmak oldugunu
>>>>unutma. O
>>>>
>>>>halde yasamda her zaman bir bedel odeyecegini hatirla. Bir adim
>>>>atmadan
>>>>once
>>>>
>>>>mutlaka odeyecegin bedeli bil ve kazanacaklarina degip degmedine
>>>>bakarak
>>>>
>>>>kararlarini ver.
>>>>
>>>>
>>>>Kural 10: Insanlara karsi nazik ve sevecen
>>>>ol, ne olursa olsun asla bir
>>>>
>>>>baska insani kirmak icin konusma, bilincli olarak uzmeye calisma
>>>>ve kendi
>>>>
>>>>acini hafifletmek icin bir baskasini yaralama.
>>>>
>>>>
>>>>Kural 11: Hayatta en buyuk dostun sen
>>>>olabilecegin gibi hayattaki en buyuk
>>>>
>>>>dusmanin gene sen olabilirsin. Secimini yap ve kendin icin dostu
>>>>mu yoksa
>>>>
>>>>dusmani mi olacagina karar ver. Yasamdaki tum acilari
>>>>atlatabilirsin, her
>>>>
>>>>
>>>>seye ragmen mutlu olmayi basarabilirsin, istersen kotu
>>>>aliskanliklarini
>>>>
>>>>birakabilir ve her zaman yeniden baslayabilirsin. Istersen
>>>>kendine yeni
>>>>bir
>>>>
>>>>hayat kurabilirsin. Eger kendinin dostu olabilirsen..
>>>>
>>>>
>>>>Kural 12: Asla tecrube kazanmaktan
>>>>kacma. Ne kadar zor olursa olsun, yeniden
>>>>
>>>>ayaga kalk ve yola devam et. Hayati ogrenmek icin o tecrubelere
>>>>ihtiyacin
>>>>
>>>>var. Kalbin ask acisi ile yaralanmis ise, sonsuza kadar kendini
>>>>aska
>>>>
>>>>kapatma. Ruhun insanlarin acimasizligi ile incinmis ise, hayata
>>>>kusup
>>>>
>>>>kendini karanlik bir dunyada yasamaya zorlama. Bedenin cok buyuk
>>>>acilar
>>>>
>>>>cekmisse, kendini uyusturup birakma. Unutma bilge insan hayati
>>>>yasayandir.
>>>>
>>>>
>>>>Cesur insan korkusuzca devam edebilendir.
>>>>
>>>>Kahraman insan tum acilarina ragmen yenilmeyendir
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
4 Temmuz 2006       Mesaj #195
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Hayat Gemisi
Günler geçmek bilmezdi yokluğunda
Geceler bir duvar gibi dikilirdi önüme
Hayat bugün bir başka zalimdi
Bir başka bakıyordu yabancı gözler
Üzerime yılların yorgunluğu sinmişti
Yalnızlığın kadınıydım artık
Suskunluklar içinde boğulup
Hayat uçurumundan yuvarlanıyordum
Derin yaralar sarıyordu bedenimi
Sönmek bilmez bir alev yanıyordu içimde
Hayat yine ağlarını örüyor
Bense olduğum yerde çırpınıyordum
Çırpındıkça batıyor
Battıkça hayat denen bu gemide
Karanlıklara gömülüyordum
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Temmuz 2006       Mesaj #196
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Harp sirasinda kocam New Mexiko'daki Mojave çölüne gönderilmisti. O, çölde tatbikata katilirken yaninda olabilmek için ben de çölün yolunu tuttum. Kendimi cehennemin kucagina atmistim.

Ortalik yaniyordu. Küçük bir kulübede oturuyordum ve yaninda olmak için tehlikeye atilarak geldigim kocami unutmus, can derdine düsmüstüm.

Etrafimdaki Meksikalilar ve yerliler, tek kelime Ingilizce bilmediginden, kimseyle konusamiyordum. Sicak rüzgar, bir taraftan bedenimi kavuruyor, diger taraftan yedigim yemegi de, agzimi burnumu da kumla dolduruyordu.
Canima yetmisti.

Kagida kaleme sarilip babama bir mektup yazdim.
"Gelin, beni buradan alin" dedim. "Burada yasamaktansa hapishanede yasamayi tercih ederim."

Babami beklerken cevabi geldi. Sadece iki satir yazmisti:
"Iki adam hapishane penceresinden disariya bakti. Biri çamuru gördü, digeri yildizlari."

Bu iki satiri okuyunca utancimdan kipkirmizi kesildim. Ben hep çamuru görmüstüm. Halbuki yildizlar da vardi.

Derhal yerlilerle dost oldum. Kilimlerine, çanak ve çömleklerine olan hayranligimi belirttim. Turistlere para ile vermeye yanasmadiklari kiymetli esyalarindan bana hediyeler verdiler.

Kaktüsleri, yukka ve erguvan agaçlarini inceledim. Kir köpeklerini tanidim. Çöl gurubunu seyrettim. Çöl, yüzlerce yil önce deniz dibi oldugundan kumun içinde deniz hayvanlarinin kabuklarini aradim.

Ne degismisti de, dün nefret ettigim çöle bugün baglanmistim?

Çöl mü degismisti? Hayir. O yine kavuruyordu. Yerliler mi degismisti? Hayir. Onlar, yine Ingilizce bilmiyorlardi...

Sadece ben degismistim.

Pencereden kafami uzatmis ve yildizlari görmüstüm.

Thelma Thompson

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
9 Temmuz 2006       Mesaj #197
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Hayat ve Hüsran


hayat yaşandığı kadar vardır
gerisi ya hafızadaki hatıra ya da
hayallerdeki umuttur
hüsranı ise birtek yerde kabul ediyorum
yaşamak mümkünken yaşamamış olmakta.


Hayat Seçimi
Bundan sonra başka yanlış seçim yok,
Su yok,
Hava yok,
Özlem yok,
Ayrılık yok,
Gözyaşı yok dedik artık
Sonu kalmadı acı olmasın dedik, yetti artık
Bari bu sefer abartacağına,
"Hiç yaşamayayım" de bari de kurtu

ramsstein - avatarı
ramsstein
Ziyaretçi
10 Temmuz 2006       Mesaj #198
ramsstein - avatarı
Ziyaretçi
GELME..

baktığın yerde karanlık bir tomurcuk bırakıyorum
çarşılar avuçlarında aykırı
sokakların lisanı adımlarında
gelme, geldiğinde her şey yitiriyor kendini
vurgun: ölümlerin en kostağı
vurgun ölümlerden kaçgun yanımız
konaklarda boğulmuş eski bir ana
şöyle buyurur:

sen seç kendine bir hayat
ve öylesine yaşa, nasılsa
kaldığın yerden vurgun sürdürür
ve hep bak kendine
birörnek aynalara asi bir suret bırak
baktıkça gözlerin
kendini öldürür...

MURATHAN MUNGAN
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Temmuz 2006       Mesaj #199
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ölüm
Yetmişini aşmış yaşına rağmen tarihi bir çınar gibi dimdik yürürdü babam. Arabaya binmeyi sevmezdi. gideceği her yere yürüyerek gidip gelirdi.Onunla yapmak istemediğim tek şey birlikte yürümekti. Her seferinde babama / yetişmek için adımlarımı koşturmak zorunda kalırdım. Daha yolun yarısına gelemeden nefesim tükenmeye, soluğum kesilmeye başlardı. Bana belli etmemeye çalışsa da geride kalışımdan duyduğu gizli memnuniyeti, dudağının hafifçe yana kayışından anlardım. Benim yüzümdeki çizgilerin bir tanesi bile yoktu babamın yüzünde. Ağzında otuz iki dişi tam tekmil dururdu. O bilmiyordu ama ben biliyordum az bir ömrünün kaldığını ve inanamıyordum.

- Kimseye, kardeşlerine bile söyleme. Sende sır kalsın. 2002 yılı babanın ölüm yılı olacak kızım, bugün doktorlar söyledi dediği zaman bile inanamamıştım öleceğine. Çok gün geçmedi üstünden, koca çınarın ayakları yeni yürümeye başlayan bir çocuğun ayakları gibi birbirine dolanmaya başladı. Koluna girilmeden yürüyemiyor. Öksürükleri de arttı. Her öksürükte ağzına gelen kanlı ciğer parçası, sanki benim ağzıma gelmiş gibi oluyorum. Canım yanıyor. Annemin her zaman aşık olduğu biçimli güzel elleri, yazdığı kitabın son sayfasını tamamlayamadan düştü iki yanına. Daktilosunu sakladım. Altını bezliyorum.

- Boş ver, yorulma yavrum. Yine aynısı olacak, diyor utancından.

Artık kalkamıyor. Upuzun yatıyor yatağında. başını, gövdesine bağlayan incecik boynundan gelen hırıltılı soluğundan başka hiç bir hayat belirtisi kalmadı. Ağzına gelemeyen ciğer parçalarının boğazında dönüp durduğunu seziyoruz. Yemiyor ve bizi duymuyor. Başını bekliyoruz. İki elinde sekiz çocuğun elleri var. Bizi görmesi, duyması için elimizden gelen her şeyi / yapıyoruz.. Halam Azeri diliyle kızıyor hepimize.

- Babanıza eziyet eyliyirsiniz. Elini bırakmırsız ki can vere. O sizden kopamıyır, bırahıp gidemir, can teslim edemir. Yazıhtır, çıkın dışarı, diyor.

Herkes çıkıyor dışarı ama ben çıkamıyorum. Başımı gökyüzüne çevirerek anneme yalvardığımı anımsıyorum. – Hani ciğerlerin ağzına gelsin, ölemeyesin demiştin ya, bak hepsi gerçek oldu. Nolur babamı affet anne! affet! Bizim acımızı dindirmek için affet demiştim. Daha sonra da Allah’a yalvarmıştım emanetini al diye. Dualarım kabul görmüş müydü bilmem ama sabah ezanında babamın kalbi bedenini karyola ile birlikte sarsmaya başladı. Gözleri yuvalarından çıkacakmış gibi açıldı. puslu bakışları boşluğun ötesinde birine ya da birilerine takılı kaldı ve dudağı yine hafifçe yana doğru kaydı. Gülümsediği acaba annem miydi? Ağzından çıkan yumuşak, sıcak bir nefes puffff diye havaya karışınca dudaklarındaki gülümseme buz kesti / dondu. Babam öldü. Yıl 2002!

Elimdeki makasla babamın pijamalarını kesiyorum. Halam ağlıyor.

- Yavaş! İnctme kardaşımı. Azrailin elinden çıktı, yaralıdır, diyor.

Babamı annemin yanına, daha doğrusu benim mezarıma gömdük. üstüne kendi ellerimle avuç avuç toprak atarken ölüm korkumu da babamla birlikte gömdüm. Korkmuyorum ölümden. En çok misafirliğe gittiğim yer Hamitler mezarlığıdır.
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
11 Temmuz 2006       Mesaj #200
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Ömür
Gözümüz saatte söyleştik hep,
Koşuşur gibi seviştik, yarışır gibi çalıştık.
Hep yetişecek bir yerler vardı

Aranacak adamlar, yapacak isler..
Bir sonraki günü telası bir öncekine bulaştı..
Başkalarının hayati bizimkini aştı.

Kör karanlıkta çalar saat sesi yerine
Kuşluk vakti, kızarmış ekmek kokusu
veya yavuklu busesiyle uyanma düşlerini
Ha babam erteledik.
20'li yaslardayken 30'lara kurduk saatin alarmını
30'larımızda 40'lara, belki sonra 50'lere..

Lakin öyle karmaşık kurgulanmış ki hayat,
Kuşlukta uyanma fırsatı sunduğunda size,
Artık uyku girmez oluyor gözlerinize..

Doyasıya söyleşmek,
Telaşsız sevişmek için bol zamana
kavuştuğunuzda,
Söyleşecek, sevişecek kimsecikler kalmıyor
yanınızda..

Özenle sakladığınız bir sari lira gibi
ömrünüz;
Vakit gelip sandıktan çıkardığınızda,
Birde bakıyorsunuz ki,
Tedavülden kalkmış.


Benzer Konular

27 Kasım 2010 / Ziyaretçi Cevaplanmış
7 Mart 2012 / Misafir Soru-Cevap
20 Temmuz 2009 / _PaPiLLoN_ Psikoloji ve Psikiyatri