Arama

Sonsuz Aşk - Sayfa 45

Güncelleme: 26 Ekim 2014 Gösterim: 555.266 Cevap: 2.787
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
4 Kasım 2006       Mesaj #441
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
Birgün bana soracaksın,
Beni mi yoksa hayatı mı daha çok seviyorsun diye.
Sponsorlu Bağlantılar
Hayatı diyeceğim, küsüp gideceksin
Ama hiçbir zaman bilmeyeceksin ki
Benim hayatım sensin.
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
4 Kasım 2006       Mesaj #442
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Yüreğimin ortasında
Bir çığ düştü söyleyemem...
Sponsorlu Bağlantılar
Öyle derin bir sancı ki,
Sızlanırım söyleyemem


Yoklugunun acısını,
Hep çekerim,söyleyemem...
Sessiz çığlık düğümlenir,
Boğazıma,söyleyemem...

Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
4 Kasım 2006       Mesaj #443
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
Büyülü sesin
Keman seslerine karıştığında
Yıldızlar gökyüzüne çıkardı
Sen geleceksin diye özlemin büyür
Bitmeyen şarkılar başlardı
Yine gökyüzünde misin?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Kasım 2006       Mesaj #444
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ölümdü ya gidişin

öldürdün ya beni dün,

tüm maskeleri çıkarıp attığım

soyunup hazırlandığım ölümmüş

bu yüz yılın sevdası da Şirin ’i yazacakmış

dağlarında ki zulmü ben bilirim

ne sen aşabildin, ne ben yaşayabildim sensiz

okuduğum tüm aşk romanlarını yakıyorum

yazılmamış sevda ateşiyle

yalnızlığıma (.) idin yar

mutluluğun anahtarı idin yar

ben senli yaşamı sevdim

sensizlikle baş edemedim

Son bakışın son noktamıydı

söz bitişi dudaklarına konardı

susmak aşkı yaşamaktı,

şimdi yasak mı dudakların bana

şimdi uzak mı sevdam sana

iç çekişinin manasını çözemez oldum

kızaran gözlerinin akmayan yaşı gibi

titreyen dudaklarının arasından ismim çıkmıyor kaç zamandır

söylememeye yeminli misin? adımı

veda ederken sarılmak gibi anlamsız sevişim seni

“her gün ölmektense

sözlerin bitiminde ölmek olsun yazımız

yada ölene kadar bitirememek “

kurşun oldu son sözün her gün öldüm

söz bitti bitiremedim seni.

feather
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
4 Kasım 2006       Mesaj #445
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
Seni Sevmek Nasıl Birşey Bilir misin?
Ölmek gibi sürüne sürüne, yeğlemek gibi Serefsizce anılmayı
Ya da yıkılmak boylu boyunca, bin kere, milyon kere,
Ah seni sevmek nasıl birşey bilir misin?
Her gün günde en az iki kere düşmek demek, delicesine,
Delirmişçesine ahlar çekmek demek,
Kalpten çıkmaz bir hançeri taşımak demek yıllarca,
Belki bir gün yerinden çıkar o hançer ama yarası asla kapanmaz demek,
İşte böyle seni sevmek, delice delirmişçesine haykırmak,
Sürüne sürüne yalvarmak demek, alaycı kahkahaların arasında ölmek demek,
Ah seni sevmek, seni sevmek var ya, ölüm demek, yaşarken ölmek,
Ama seni sevmek yine de ben de sevdim diyebilmek demek,
Asla bir daha aptalca sevmemek demek, asla birini incitmemek demek,
Ya da incitmekten ölmek kadar korkmak demek,
İşte bu seni sevmek, ilk ve en derince bir yara almak ve
İkincisinden korkmak korkusundan bin kez ölmek demek,
Sevememek bir daha asla eskisi gibi ve gülememek demek,
Ah işte seni sevmek bu demek,
Bitmiş bir sayfanın tıkırdayan sesleri arasından
Ahlı vahlı ağlayan bir genci duymak demek,
Gecenin bir yarısı, sen de nerden çıktın demek,
Ya da en güzel anında bir ah gibi içine oturmak demek,
Tıkalı kalmış hevesler, neşeler, hayaller bu gece bitsin; eskisi gibi ışıltılı güzel günlere başlayalım ne olur demek, içinden yine de her şeye rağmen
Doğru olanın bu olduğunu, ayrılmak olduğunu bilmek,
Yürürken sokakta yüzümü saklamam demek herkeslerden,
Bir daha isteyememek demek sevilmeyi ve sevmeyi,
Kahrolası zindanlara ıslah olmuş halde geri dönmek demek,
Kimseye öfkelenememek ve duygulanamamak demek, delirmek kısaca
Ya da bitmek bir son gibi filmde ama hayır asla bitememek,
Seni sevmek, ah işte seni sevmek bu karanlıkta,
Ağlar halde üşümek bu odada ya da dişlerini sıkıp ölmeyeceğim demek,
Ama bunu derken yaklaşan ölümü hissetmek demek,
Of... Oflayınca geçiyor acısı, geçer mi? hep oflasam diner mi acısı?
Diye medet ummak demek, ya da sevgisini ateş haldeyken
Etten yüreğine canlı canlı bastırmak demek,
Bir süre sonra acımaz, kış soğutur diye düşünmek demek,
Mümkün olsa yeniden, bin kez, yüzbin kez katlanmak demek bu acılara,
Onca acıların arasından sanki cımbızla güzel anları toplamak demek,
Güzel anları abartıp da bin kez yaşamak demek,
İşte cennetim bu anlarda gizlidir,
İşte bana verdiğin sadece budur aslında diye düşünmek demek,
Seni sevmek, ah delice, delirmişçesine asla demek, asla!
Ve yeniden başlamak her şeye ve her şeye rağmen!
Yıkılmadan yoluna devam etmek demek, harabe bir evde yaşamak demek artık
Kalbim evimdir! evimse bir harabe artık, işte o artık bir garip misafirhane,
Herkese açıktır kapım ne de olsa örtemem her yanımı,
Yıkık yanlarınla ortalığa dimdik çıkabilmek demek, ey sevgili sakın yıkılma,
İşte seni sevmek yıkıntılarla da olsa ayakta kalabilmek demek,
Bir gün mutlaka! diye dişlerini sıkmak, sabırla beklemek güzel günleri,
Belki de hiç gelmeyecek baharı, kelebekleri, hoş kokulu bulut evimizi
Beklemek, yapayalnız göklerde uçmak demek, hep aynı bulutun etrafında
Acaba... acaba... demek, yıllarca buraya, yani aynı hayallere tutsak kalmak,
Kalacağını bilmek ve ayrılamamak demek, avuç içindeki kelebeğe bakarken,
Hiç kıpırdayamamak ya da bitivermek o güzelliğin içinde,
Bitmeyi istemek isterken de öldüğünü bilmemek demek,
İşte seni sevmek bitmeyen bir kötü sonda, hep o son anı yaşamak demek,
İşte o son ve kötü anlarda bile kıpır kıpır bir yaşam pınarı hissetmek,
Onu da saçma sapan şiirlere vurabilmek demek, sonunda yine bitmek...
En ucunda hep kalabilmeyi istemek ölümün,
Çaresiz kalmak demek, bir tuzakta
Ya da mıhlanmak bi koleksiyona kelebek gibi...
Yıllar geçerken, yaşamak gözlerde ama çoktan ölmüş olmak demek,
Bir ah çekmek ve herkesler duysun istemek,
Ya da kimseler duymasın da üzülmesin istemek,
İşte seni sevmek, tertemiz defterken daha, yakılmak demek,
Küllerin arasında bir tek şiir olarak kalmak böylece,
Ve sonrasını yaşamak demek bir ömür boyu,
Mezara girip de kurtulmayı ummak demek,
Ama asla ölmemek, ölememek
Bitmiyor acısı, dinmiyor işte, dinmeyecek derken,
Bir amaç bulmak ve bunla yaşamak demek,
Ömür boyu mutluluklar dilemek herkese,
Asla eskisi kadar mutlu olamayacağını bile bile,
Abartmak her şeyi, sevgisini, sevilmeyi, işte ben buyum demek,
Eksik, hatalı, kusurlu bir yaşamda, mükemmel işleyen bir zihne rağmen,
Hata vermek sonuçlarda, kalpte düzelmez bir yara demek seni sevmek
Kelimeleri bulamamak, yazamamak şiirleri eskisi gibi,
Ve bitirmek düşleri o düşlerle bitmek demek burada..!!
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Kasım 2006       Mesaj #446
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
gndzleyingneizw7


Gündüzleri yıldızları görmek marifet,
Geceleri güneşi.
Aşık olmak marifet değil,
Ömür boyu sevmek marifet..
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
4 Kasım 2006       Mesaj #447
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
Sevgili

Bir sevgili düşledim eli avucumda
İlkbahara benzesin istedim saçları
Gözlerinde dökülsün istedim sonbahar yaprakları
Otursun istedim
Otursun hep başucumda
Rüzgar hafifçe sallarken kavakları

Ve gözlerinde taşısın istedim gerçekleri
Sonra hiçbir şey istemedim
O günden beri
NyMpH_ - avatarı
NyMpH_
Ziyaretçi
4 Kasım 2006       Mesaj #448
NyMpH_ - avatarı
Ziyaretçi
p5tb2dj6

Sana geldim kapatma gözlerini.Umutsuz Aşk'ların bıraktığı bütün
tortuları
temizleyip, bir tek sana kalmak için geldim, bak yüzüme.Aşk'a
dair ne varsa göreceksin gözlerimde.Kendini göreceksin.Sén'i
yaşarken başka diyarlarda olamazdım.Yüreğimde seni taşırken
başka kalplerin her an gitmeye hazır huzursuz
konuğu olamazdım, bu yüzden geldim.
Vazgeçişlerle dolu bütün Aşk'lara bir yüreğin nasıl vazgeçilmez
olabileceğini
kanıtlamak için geldim, haydi bak bana…Ben o gözleri hayal ettim
bunca yıl!Sensizliği yaşarken bile, gözlerin yıldız olup eşlik etti en
karanlık gecelerde.En derin mavilikleri o gözlerde buldum.Ayazda
bahardı gözlerin, gri bulutları dağıtan
güneş, Yağmurdan sonra dünyayı çepçevre saran gökkuşağı.Şimdi o
gözlerden
mahrum mu bırakacaksın beni¿
Sana geldim diyorum anla beni, günahsız değilim
biliyorum.Sensizliğe direnirken yaptığım hataları da alıp geldim
yanıma.İçimde taşarken isyan, seni yok
etmek adına yaptığım tüm saçmalıkları göstereceğim sana, aç
gözlerini.Beni
anlayacaksın biliyorum, insanı deli eden sensizliğe nasıl direndiğini
gördükçe
bağışlayacaksın hatalarımı.
Bu Aşk'ı görmezlikten gelemezsin, capcanlı karşında duruyor
çünkü.Yüreğinide kapatabilecek misin gözlerin gibi¿Söz
geçirebilecek misin ona¿Gözkapaklarına
‘açılma’ emrini veren beynin yüreğine de ‘atma’ diyebilecek mi¿
Aşk'ı zehirli günlerin süzgecinden geçirdik biz ve
koruduk.Umutsuzluk kurşunları yağarken Aşk-
ın üzerine kendimizi siper ettik, nelerden vazgeçtik.Kolay olan
vazgeçmekti, biz
herşeyi göze alıp en dikenli, en engebeli, tuzaklarla dolu yollardan
yürüyüp geldik!
Görmeyerek reddetmeye çalıştığın bu Aşk sensin aslında.Aşk'ı
değil, kendini
reddediyorsun, bir hiçliğe mahkum ediyorsun.Ben gözlerinde ve
yüreğinde yer
almaya geldim!Açmazsan gözlerini asla görmeyeceksin ben'deki
sen'i.Haydi bak,
nasıl doluyum seninle, nasıl gelip oturmuşsun yüreğimin en derin
köşesine.Kapatma gözlerini, beni yeniden sonsuz maviliklere
sal.Bana yeniden yaşat baharları.
Bu Aşk bizim mabedimiz olsun, kapanalım ve yıllarca hiç bıkmadan
şükredelim Aşk'ımıza..Haydi Aşk'a aç gözlerini…Aşk'a ve
Hayat'a…..
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Kasım 2006       Mesaj #449
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yıllar yılı acı çekmiştin, istemediğin bir ortamdaydın ve sana ters düştüğü halde yanlış şeyler yapmıştın. Acına, yaşam mücadelene ortak olup, yüreğimi yüreğine, ömrümü ömrüne katıp seni mutlu edecektim. Ben senden sadece sana verdiğim sevgiyi kabullenip, bu sevgiyi yaşamanı istemiştim. Yalnız seni istiyordum… Ama o kadar ters davranıyordun ki bana… Çok sevilmek bu kadar kötü müydü? Gerçekten böylesine ağır mıydı ki?
Sevgiye hasretim dediğini düşünüyorum da...
Hayatıma bilmediğim anlamlar getirmiştin. Gözüm kapalı hayatımı ortaya koyduğum bir kumar oynamıştım. Ya seni kazanacaktım, ya da kendimden vazgeçecektim.
Hem seni kaybettim, hem de kendimden vazgeçtim.
Var mıydı böyle kimsesiz darmadağın olmak, biçare kalmak, var mıydı? Keşke beni böyle ödüllendireceğine, hiç ödül vermeseydin. Onca yüreği senin yüreğine feda ettiğim halde, yüreğin kocaman sevdamı alabilecek kadar büyümedi…
Ben de sana büyük bir sevgiyi vermekte diretiyordum. Bu kadar direttiğim için beni bağışla…
Beni kırgınlıklarla, çelişkilerle, cevabı sende olan bir sürü soruyla ve bitmek tükenmek bilmeyen "keşke"lerle bıraktın, bana onca acı verdin ama yüreğim düşmanın olamıyor. Her gün alabildiğine yanıyor, istesem de istemesem de seni özlüyor, seni istiyor.
Yüreğimi koparıp atmak mümkün olsaydı hiç düşünmeden koparıp atardım. Ama artık kendime sözüm geçmiyor.
Başımı ellerimin arasına ne ilk ne de son alışım. İlk acım değil ama en büyükacımsın.
Bir limandayım ve senin bindiğin gemi çoktan uzaklaşıp gitti. Bunu kabullenemiyorum, zoruma gidiyor, canımı acıtıyor.
Sen yüreğimdeki hasret! Yarım kalmışlığım, unutulmazımsın
feather
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
5 Kasım 2006       Mesaj #450
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
Ne zaman güzel yüzüne baksam
Yine bütün hüzünleri konuk etmiş
O gül dudaklarında bildik titreme
Bir de o anlamlı gözler
Damlaları nede çok severmiş
Kıyamazsın ona dokunmaya
Sanırsın narin bir kelebekmiş
Gerçekleri sizde benim gibi bilirmisiniz?
Elbette bilirsiniz
Yüreğinde cesur bir savaşcı gizli
Karanlıkları aydınlatan ateşböceği misali
Yağmurlarla ıslanacak
Rüzgarlarla savrulacak beli, yinede
Asla yılmayacak inadına uçaçak değil mi?
Kanadı kırık sevdasına
Sonunda kanatda çırptıracak
Hani bir şarkı varya
Öyle bir kalpki onunkisi
Aşkı ve duygusu avuçları kanatacak.

Benzer Konular

6 Kasım 2015 / ThinkerBeLL X-Sözlük
11 Mart 2012 / Mira Edebiyat
 Sonsuz
14 Şubat 2013 / buz perisi Matematik