Arama

Affetmek

Güncelleme: 11 Mayıs 2012 Gösterim: 76.022 Cevap: 258
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
2 Mart 2006       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Affedebilmenin verdiği iç huzuru anlatan hoş bir yazı...

Sponsorlu Bağlantılar
Bir lise öğretmeni bir gün derste öğrencilerine bir teklifte bulunur:

"Bir hayat deneyimine katılmak ister misiniz?"
Öğrenciler çok sevdikleri hocalarının bu
teklifini tereddütsüz kabul ederler.

"O zaman, bundan sonra ne dersem yapacağınıza da söz verin" Öğrenciler bunu da yaparlar.
"Şimdi yarın ki, ödevinize hazır olun. Yarın hepiniz birer plastik torba ve beşer kilo patates getireceksiniz!"
Öğrenciler, bu işten pek birşey anlamamışlardır. Ama ertesi sabah hepsinin sıralarını üzerinde patatesler ve torbalar hazırdır. Kendisine meraklı gözlerle bakan öğrencilerine şöyle der öğretmen:

"Şimdi, bugüne dek affetmeyi reddettiğiniz her kişi için bir patates alın, o kişinin adını o patatesin üzerine yazıp torbanın içine koyun." Bazı öğrenciler torbalarına üçer-beşer tane patates koyarken, bazılarının torbası neredeyse ağzına kadar dolmuştur.
Öğretmen, kendisine "Peki şimdi ne olacak?" der gibi bakan öğrencilerine ikinci açıklamasını yapar:

"Bir hafta boyunca nereye giderseniz gidin, bu torbaları yanınızda taşıyacaksınız. Yattığınız yatakta, bindiğiniz otobüste, okuldayken sıranızın üstünde, hep yanınıszda olacaklar." Aradan bir hafta geçmiştir. Hocaları sınıfa girer girmez, denileni yapmış olan öğrenciler şikayete başlarlar:
"Hocam, bu kadar ağır torbayı her yere taşımak çok zor."
"Hocam, patatesler kokmaya başladı. Vallahi, insanlar tuhaf bakıyorlar bana artık."
"Hem sıkıldık, hem yorulduk?"
Öğretmen gülümseyerek öğrencilerine şu dersi verir:

"Görüyorsunuz ki, affetmeyerek asıl kendimizi cezalandırıyoruz. Kendimizi ruhumuzda ağır yükler taşımaya mahkum ediyoruz. Affetmeyi karşımızdaki
kişiye bir ihsan olarak düşünüyoruz, halbuki
affetmek en başta kendimize yaptığımız bir
iyiliktir"

Son düzenleyen Blue Blood; 24 Ağustos 2006 01:37
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
2 Mart 2006       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Affediş

Sponsorlu Bağlantılar
Affediyorum
Beni kovalayan koca kulaklı köpeği
Tırmalayan miskin kediyi
Yumurta vermeyen horozu
Affediyorum

Affediyorum
Sırılsıklam ıslatan yağmuru
Saçlarımı dağıtan rüzgarı
Şiirlerimi beğenmeyen güzel kızı
Affediyorum

Affediyorum
Beni beklemeyen belediye şoförünü
Borç vermeyen arkadaşı
Kiramı artıran ev sahibimi
Affediyorum

Affediyorum
Aklıma geldiğince her şeyi herkesi
Sayfa sayfa şiirlerle
Dolu dolu duygularla
Affediyorum

Ama her şeyi affetmeye
Yetecek mi zamanım
Bilmiyorum



Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Mart 2006       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
BUGÜN, SİZLERİ KOŞULSUZ SEVGİYE DAVET EDİYORUM

Bugün... Bugün günlüğümden iki şeyi siliyorum: Dünü ve Yarını. Dün öğrenmem için vardı, Yarın ise, bugün yapabildiklerimin sonucu olacak. Bugün hayatı içinde bulunduğum anın bir daha asla geri dönmeyeceğini bilerek karşılıyorum. Bugün hayatı en yoğun şekilde yaşayabilmem için son fırsat, çünkü kimse benim yarınki güneş doğumunu göreceğime garanti veremez. Bugün karşıma çıkan hiçbir fırsatın geçip gitmesine izin vermeyecek kadar cesurum, Bugün için tek alternatifim var; o da başarmak. Bugün hayatımdaki en değerli kaynağım zamanımı en temel işim hayatım için kullanıyorum. İçinde bulunduğum her dakikayı bugünü farklı ve özel bir gün yapmak için coşkuyla yaşıyorum. Bugün başaracağıma dair olan güvenimi kıracak her türlü karmaşık duygunun hayatımdan silinmesine izin veriyorum. Bugün olumsuzlukları hayatımdan çıkarıyor ve dünyaya büyük bir gülümsemeyle, pozitif bir yaklaşımla, en iyiyi bekleyerek yaklaşıyorum. Bugün tüm sıradan işlerimi keyif ile yapıyorum. Bugün ayaklarım yere basıyor gerçeği anlıyorum ve bulunduğum yerden yıldızlara bakıyorum geleceğimi yaratmak için. Bugün zamanımı mutlu olmak ve varlığımın diğerlerinin kalbinde yer bırakması için kullanıyorum. Bugün sizleri hayal ettiğimiz ve giriştiğimiz her şeyi büyük bir mutluluk ve saygı ile gerçekleştirdiğimiz yeni bir döneme davet ediyorum.
Son düzenleyen Blue Blood; 18 Haziran 2006 10:43
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Mart 2006       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Hepimizin sırasında hakkı gasp edilir. Hakaret görürüz, üzülürüz.
Bunu herhangi bir kişi yaparsa çok da takmayız. Çünkü “Zaten ondan başka ne beklenirdi!” deyip geçiştirebiliriz. Ama tüm bunlar dost bildiğimiz biri tarafından yapılırsa tam bir hayal kırıklığı yaşarız...
Birşey yapamayız, üzülürüz... Bu ise gerginliğimizi daha da arttırır. Çünkü kin, intikam gibi şeyler erdemli insanların yapacağı işler değildir. Bunlar kötülüğe kötülükle cavap vermektir. Diğer bir deyişle bize yapılan kötülüklerden örnek alıp bize yapana aynısını veya daha fazlasını uygulamaktır ve asla mantığın kabul edemeyeceği şeylerdir.
İyi ama bizler insanız. Haksızlıklara tahammülümüz sınırlıdır. Hele de bize karşı bunu yapanlar hiç birşey olmamış gibi veya daha da kötüsü iyi birşey yapmış gibi ortalıkta dolanması, kin ve nefreti ilkellik sayan bizlerin içimizde derin acılar oluşturur. Hele bir de olayda zaten haksız olduğumuz konusunda söylentiler varsa...
İçimiz içimizi yemesin dostlar. Tüm bu sıkıntılardan kurtulmamız an meselesidir. Bizleri bir sürpriz bekliyor.
Bir gün bakıyoruz ki bizin hakkınızı gasp etmiş ve bir zamanlar çok iyi dost olarak bildiğimiz kişi beklemediğimiz bir anda karşımıza çıkıyor.
Bir süre önce hakkımızı gasp eden ve “Bu zaten benim hakkımdı” diyen, küçümseyen ve acıyan gözlerle bize bakan kişi gitmiş, yerine boynu bükük, yaptığı kusurun ağırlığı altında ezilmiş bir kişi var. Hani o dost bildiğimiz ve gerçekten de dost olduğunu asla unutmadığımız, ondaki değişikliklere anlam veremediğimiz, bu nedenle hayal kırıklığı yaşadığımız kişi...
Şu an gerçek dostumuzu karşımızda görüyoruz.
“Hata ettim” diyor...
Tüm acı günlerin geride kalması an meselesidir. Çok kolay birşey yapmak yeterlidir bunun için.
O DOSTUMUZU AFFETMEK
Dostumuz ezile büzüle pişmanlığını anlatmaya çalışıyor. Ama biz onu dinlemiyoruz. Neler olduğunu çoktan unutmuşuz. Dostumuzun boynuna sarılıyoruz...
Peki bir de tersini düşünelim;
“Boşuna zahmet etmişsin! O kadar kalbimi kırdın ki, seni asla affetmem. Lüfen bir daha karşıma çıkma!”
Bilmem, bir zamanlar çok iyi dost olduğumuz birine bunu diyebilir miyiz?!
Ben yapamazdım...
Affetmekle ilgili sözler bu kadarla bitmez... Bu konuda yine yazacağım...
Sevgiler sizlere...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Mart 2006       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Affetmek o kişiyi sevmek değil...
Affetmek o kişiyle konuşmak zorunda olmak değil...
Affetmek, o kişiyle ilişkiyi sürdürmek değil...
Affetmek, o kişinin beklentileri doğrultusunda davranmak değil...
Affetmek o kişiyi kucaklamak değil...
Affetmek o kişiyi suçsuz bulmak değil...
Affetmek o kişiyi haklı bulmak değil...
Affetmek o kişinin verdiği zararları telafi etmek için çaba göstermemek değil...
Affetmek kırgınlığın, kızgınlığın, nefretin hapishanesinden özgürlüğe çıkmaktır.
Affetmek artık acıyı hissetmemektir...

.
Son düzenleyen Blue Blood; 18 Haziran 2006 10:44
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Mart 2006       Mesaj #6
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Hepimiz insanızve ilişkilerde hata yapabiliriz. Bazı hatalar var ki, bunlar kolaylıkla affedilebilir. Bazıları ise kesinlikle affedilmemeli .

Çünkü affederseniz, ona aynı hatayı bir kez daha yapma hakkı verirsiniz. İşte affedilebilecek ve affedilmeyecek hatalar...

Affedilebilir hatalar

Küçük yalanlar: Henüz tanışma evresinde sizin ilginizi çekebilmek için söylediği yalanları affedebilirsiniz. Ya da ilişkiniz sırasında sizi üzmemek için başvurduğu zararsız yalanlar da affedilebilir.

Öfke anındaki tepkiler: Bazı insanlar öfkelendiklerinde ağızlarından çıkanı kulakları duymaz. Bu bir kişilik özelliğidir ve kolay kolay değişemez. Onurunuzu zedelemeyecek şekilde söylenmiş sözler affedilebilir.


Randevuya gelmemek ya da gecikmek: Elinde olmayan bir sebepten dolayı (hastalık, trafik v.b) randevusuna geciken ya da gelmeyen sevgilinizi affedebilirsiniz.

Özel günleri unutmak: Özellikle erkeklerde görülen bir durum. Eğer özel günlerinizi unutmayı alışkanlık haline getirmiyorsa, onu affetmenizde sakınca yok. Ancak bir daha unutmaması konusunda mutlaka uyarıda bulunun.

Yeterince vakit ayırmamak: Zaman zaman insan kendi dışındaki sebeplerden dolayı ilişkisine vakit ayıramayabilir. Bunu sorun etmemek gerekiyor. Ancak siz hep son sırada kalıyorsanız dikkat etmelisiniz.

Sorumsuzca davranmak: İlişkilerde her iki tarafın da aynı sorumluluk bilincine sahip olması pek mümkün değil. Bu yüzden bir taraf, diğerinin açığını kapayacak. Size zarar vermediği sürece sorumsuz davranışlar affedilebilr.

Aileye, arkadaşlara düşkünlük: Bu da aşırıya kaçmamak koşuluyla affedilebilecek bir olay.

Küçük ayrılıklar: Tartışmalar bazen istenmeyen sonuçlar doğurabilir. Bir taraf diğerine öyle hissetmese de "Bitti artık" diyebilir. Pireye kızıp yorgan yakmayın. Birkaç günlük ayrılık sizi kendinize getirecektir.

Kaçamak bakışlar: Zaman zaman sevgilinizi başkalarına bakarken yakalayabilirsiniz. Bu sizi sevmediği anlamına gelmez.

Meraklar ve hobiler: Her insanın yapmaktan zevk aldığı hobileri vardır. Hobisine zaman harcıyor diye sevgilinizi terk etmeye kalkmayın.




venüsün_kızı - avatarı
venüsün_kızı
Ziyaretçi
4 Mart 2006       Mesaj #7
venüsün_kızı - avatarı
Ziyaretçi
  1. AFFETTİM KENDİ PAYIMA DÜŞEN TÜM HAKSIZLIKLARI AFFETTİM BENİ ÜZEN KIRAN ZIRDELİMİ TEK DOSTUM DEDİĞİM DOST ZANNETTİĞİM AMA HALA DOSTUM DİYEMEDİĞİ.AFFETTİM CANIMI ACITAN HERKESİ SİZDE AFFEDİN Msn Brokenheart
GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
20 Mart 2006       Mesaj #8
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
Affet


Affet beni birtanem
Hoyratlığıma ver
Seni incitmeyi düşünebilir miyim hiç?
Üzgün suratınla bakma bana öyle
Kolay mı seni uzaktan sevmek
Acaba beni sevebilecek mi diye
Beynimi kemirdiğimi görecek mi?
Ben... adam gibi adam
Senin belki de bilmeyerek
Yolumu gözlediğin gönül adamıyım
Vuslata eklerimde taş basarım
Coşanlarımı anlatamam
Göğsümde hançerin acımasız izleri
Allah ım ayırmasın bizleri
Bazen sorguya tutarım ruhumu
Ağırlığı ne tutacak ki diye
Düşünüp durmaktır bunun adı korku
Ben kendimce semaya haykırıp
SENİ BİR TEK BEN SEVEBİLİRİM
Diyebiliyorsam....
Bana inanmalı ve güvenmelisin
Ben acılarını kalbimle ezerim
Yerine mutluluk dolu
Senin olan ruhumu teslim ederim
Affet beni gülen gözler
Densizliğime ver
Seni üzebilir miyim hiç?
Kendi canımı yaralaya bilir miyim?
Günahım seni gördüğüm günse
Her günüm seni görmekle geçsin
Benim AŞKIM olur musun????


hikaye1001729st
pasaklikedi - avatarı
pasaklikedi
Ziyaretçi
20 Mart 2006       Mesaj #9
pasaklikedi - avatarı
Ziyaretçi
Dün sizi rüyamda nezaketen affettim.
Artık şahsınıza dair ne hasretlik ne de kızgınlık duyuyorum.
Malumunuz üzerinize afiyet biraz aşıktım.
şimdi mütemadiyen zatalinizi hatırlamıyorum.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Mart 2006       Mesaj #10
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Affet beni birtanem
Hoyratlığıma ver
Seni incitmeyi düşünebilir miyim hiç?
Üzgün suratınla bakma bana öyle
Kolay mı seni uzaktan sevmek
Acaba beni sevebilecek mi diye
Beynimi kemirdiğimi görecek mi?
Ben... adam gibi adam
Senin belki de bilmeyerek
Yolumu gözlediğin gönül adamıyım
Vuslata eklerimde taş basarım
Coşanlarımı anlatamam
Göğsümde hançerin acımasız izleri
Allah ım ayırmasın bizleri
Bazen sorguya tutarım ruhumu
Ağırlığı ne tutacak ki diye
Düşünüp durmaktır bunun adı korku
Ben kendimce semaya haykırıp
SENİ BİR TEK BEN SEVEBİLİRİM
Diyebiliyorsam....
Bana inanmalı ve güvenmelisin
Ben acılarını kalbimle ezerim
Yerine mutluluk dolu
Senin olan ruhumu teslim ederim
Affet beni gülen gözler
Densizliğime ver
Seni üzebilir miyim hiç?
Kendi canımı yaralaya bilir miyim?
Günahım seni gördüğüm günse
Her günüm seni görmekle geçsin
Benim AŞKIM olur musun????

Benzer Konular

14 Ocak 2013 / ThinkerBeLL Müslümanlık/İslamiyet
17 Haziran 2009 / nünü Rüya Tabirleri
1 Aralık 2015 / _Yağmur_ X-Sözlük