Bel Ağrısı
Bel ağrısı, romatizmal hastalıklar içinde en sık görülen; toplumun yüzde ellisi ile seksenini yaşamın hemen her döneminde etkileyen bir hastalıktır. Bel ağrısı, herhangi bir yaşta oluşabilmekle birlikte, orta yaşı geçen kadınlarda, osteoporoza bağlı olarak, biraz daha fazla görülür.
Doktorların çoğu, bel ağrısını akut (daha ağrılı ve kısa süren) ve kronik (uzun süren ve sık ortaya çıkan) tip olarak iki ana gruba ayırırlar. Akut bel ağrısı, genellikle, bir haftanın altında sürer; kronik tip ise, bir haftadan birkaç ayakadar uzayabilir ve hatta aylar alabilir. Bel ağrılarının yüzde 90’ı akut, yüzde 10’u kronik biçimdedir.
Doktorunuz, sunacağımız tüm önerileri size verip, gerekli görürse size ağrı kesiciler, kas gevşeticiler gibi ilaçlar da verebilir. Eğer, incelemeler sonucu, cerrahi bir girişim düşünürse, Romatoloğumuz, sizi bir Nöroşirurji, Ortopedi uzmanına da yollayabilir. Ender olmakla birlikte, cerrahi gerektiren durumlar olabilir. Örneğin, sinir köküne, kemiklerde kırık nedeniyle ya da yukarıdaki tedavilerle gerilemeyen bir disk kayması nedeniyle bir bası varsa, daha da enderi, omurilik çevresinde bir tümör görülmüşse, cerrahi gerekebilir.
Bazı hastalar beli manipüle ettiklerinden bahsediyor fakat bir hekimden geçmeden belinize dokundurtmamanız daha sağlıklı olacaktır. Bu konuda, dikkatli olmak çok önemli. Bu tür manipulasyonlarda omuriliğe kalıcı zararlar verilebilir. Batıda bu tür teknikler üzerine eğitim görmüş, Kiropraktörler var; ancak, onlar da mutlaka doktorlar birlikte çalışmak zorunluluğundadır.
İnsanların en gözardı ettiği kaslar, sırt, bel ve karın kaslarıdır. Bu kaslar, gövdenizi saran, onu kollayan,dik durmasını sağlayan kaslardır. Bu nedenlerle, karın, sırt ve bel kaslarınızı güçlü tutun
Ne gibi durumlar bel ağrılarına yol açar?
Belimizdeki kaslara, sinirlere ve kemik yapısına uygulanan bir baskı ya da zedelenme bu ağrılara neden olur. En yaygın etken, omurganın etrafındaki liflerin (ligament) ve kasların küçük darbeler sonucu gerilmesi ve kısmen kopmasıdır. Diğer nedenler ise şunlardır.
1) Disk kayması
Omurgamızın vertebra kemikleri arasında bulunan ve omurga için bir tür süspansiyon işlevi gören disk denilen yarı elastik yapılar, çevresini saran lif kılıfını yırtarak, içinden omurilik ve sinirlerinin geçtiği kanala uzanarak sinirlere ya da omuriliğe baskı yapabilirler. Vertebra kemiklerinin yanlarında bulunan kanalcıklar (foramina) içinden geçen sinir kökleri bası nedeniyle kanalcık içinde sıkışarak ağrılara ve bölgesel kas spazmlarına neden olur. Kimi durumlarda ise, disk köklerin edoğrudan bası olmadığı halde, sinir köküne ulaşan disk parçacıkları sinir köklerine etki yaparak aynı tür ağrılara neden olabilir. Disk kayması olduğundan en sık görülen diğer bir belirti de, halk arasında “siyatik” olarak bilinen, kalçalardan bacaklara ve sıklıkla ayaklara kadar uzanan ağrılardı.
2) Spinal Stenoz
Bu durumda, omurga kanalı içinden geçen omuriliğin üzerine bası söz konusudur. Genellikle, artroz ya da kazalar sonucu oluşan kanalın bu darlığı, belde yol açtığı ağrı, bacaklardaki uyuşma ve zayıflığın yanı sıra, yürürken artan otururken de geçen ağrılara da neden olur.
3) Osteoartrit (Artroz)
Diğer eklemlerde olduğu gibi, omurga kemikleri arasındaki kıkırdak dokunun yapısının bozulup, vertebra etrafında kemikleşmelere, diğer bir deyişle, halk arasında kireçlenme olarak bilinen osteofitlere yol açan bu hastalık, bel ağrısının yaygın bir nedenidir. Burada, fazla kemik uzantıları, kanal ve kanalcıklar içindeki sinir yapılarına baskı yapabilirler
4) Ankilozan Spondilit
Bu konu, ilgili bölümde de ayrıntıları ile ele alındığı gibi, kronik bir bel ağrısı ve tutukluğu yapar. Bu semptomlar, özellikle, sabahları olmak üzere, kalçalara ve bacaklara vurabilir.
5) Osteoporoz
İlgili bölümde de açıklandığı gibi, yoğunluğu azalmış kemikler, her an küçük bir darbe, yanlış hareket ya da ağır kaldırmaya bel ağrısına yol açabilir.
6) Romatoid Artrit
Bu hastalık, birçok eklemde şişlik, kızarıklık, ağrı ve tutukluk yapabilir. Omurgada, boyun kısmını etkilediği halde, eğer beraberinde başka bir hastalık da yoksa, tek başına beldeki omurga eklemlerini tutmaz ve ağrılara neden olmaz.
7) Fibromyalji
Kasların ve kasları kemiklere bağlayan tendonların ağrı ve sertliği ile belirgin olan fibromyalji, özellikle boyun bölgesi ve sırtın üst kısmında oluşur. Zaman zaman, bel bölgesini de etkileyebilir.
Soru: İç organlar, bel ağrısına neden olmaz mı?
Cevap: Olur. Bel ağrılarına neden olabilecek bazı iç organ hastalıkları şunlardır:
-Erkekte prostat hastalığı;
-Kadın üreme organları ile ilgili rahatsızlıklar;
-Böbrek taşı ve enfeksiyonu;
-Bağırsak ya da pankreasın kanseri ya da bu organların tıkanmasına yol açan hastalıklar;
-Omurgaya sıçrayan kanserler;
-Multiple myeloma denen, kemik iliğini ve kemiği etkileyen hastalık;
-Ender olarak, omurilik tümörleri.
Soru: Başka ne gibi etkenler bel ağrısına yol açar?
Cevap: Stres, bozuk duruş biçimi, egzersiz yapmama, aşarı kilolu olma gibi sorunlar da bel ağrılarının altta yatan nedeni olabilir.
Her birimizin strese karşı reaksiyonu farkladır. Kimimiz, az uyur, yorgun hisseder, çok ye ya da sinirli olur. Bazıları ise, başağrıları ve mide sorunlarından yakınırlar. Kaslarımız, özellikle, boyun, sırtın üst kısmı ve belde strese karşı kasılarak yanıt verirler. Pazardan eve taşıdığınız yükleri her gün ve sürekli taşıdığınızı düşünün; hafiflersiniz! Aşırı kilo hem kaslar hem de eklemler üzerinde yüktür ve kaslarımız da pek güçlü değilse, kasılmalara ve erken yorulmalara neden olur. Yeterli oranda, öyle pek sporcu iddiasında da olmadan, yaptığınız egzersizler genel yorgunluk hissinizi atacağı gibi, moral çöküntüleri ve günlük bunalmalardan da sizi uzaklaştırır ve sorunlarınızla, busefer daha zinde, kendinizi iyi hissederek uğraşırsınız.
Hepimizin yaşamla mücadelemizde ve yaşamdan mutluluk almamızda gerekli olan belirli bir kondisyon düzeyine gereksinim vardır. Bunu, haftada üç günlük, 20-30 dakikalık egzersizlerle sağlayabilirsiniz
Tedavi
Bel ağrılarının yüzde 85’i, sınırlı bir tedavi ile birkaç gün içerisinde azalmaya başlar. Genellikle, acil bir durum yoksa, doktor evde dinlenme, ağrılar hafifleyince de bele yönelik egzersizler, kas gevşeticileri, sıcak ve soğuk uygulaması, strezi azaltım teknikleri önerirler. Altta yatan nedene bağlı olarak, cerrahi girişim ve bele ya da kalçada siyatik sinirin içinden geçtiği kanala ilaç enjekte etmek gerekebilir. Bu tedavi biçimlerini ayrı ayrı ele alalım.
1) Yatak istirahati
Geçmişte, hastalara yatağa bağlanıp sürekli yatma öneriliyordu. Artık, günde hastanıne, en ağrılı dönemde, 1-2 saat dinlenip arada hareket edip yürümesi önerilmekte ve ağrı azalınca aşağıda değineceğimiz egzersizler verilmektedir. Yatağın ne kadar sert olması gerektiği hep tartışma konusudur. Kısaca, ne taş gibi sert ne de eski yaylı yataklar gibi çok yumuşak olmalıdır. İki üç günlük, sırt üstü yatıp dizler altına yastık konarak ya da yan yatıp dizleri hafifçe karına çekerek yatılması omurgaya en az baskı yapan pozisyonlardır.
2) Sıcak ve soğuk uygulaması
Bazen sıcak bazen de soğuk uygulaması ağrılar iyi gelir. Sıcak, spazma uğramış kası gevşetir ve rahatlatır. Bu uygulamada, sıcak duş, nemli ve sıcak ama yakmayan bezler, lambalar işe yarayabilir. Soğuk ise, ağrılı bölgedeki sinir uçlarını uyuşturarak ağrıyı azaltır. Bu parçası ya da buz torbası ile masaj yapabilirsiniz.
3) Duruş pozisyonunu düzeltmek
Otururken:
-Bel ve omuzlardaki yükü azaltmak için kollu koltuk kullanın.
-Sırtınızın üst tarafını dik tutun ve omuzlarınızı gevşetin. Karın kaslarınızı içeri çekin ve belinizin alt kısmının doğal eğimini sağlayın. Koltuğunuzun arkasının mutlaka dik olması gerekmez; 15-20 derecelik bir açı da rahat oturmazını sağlayabilir. Belinizin arkasına koyacağınız bir yastık belin normal eğimini korumanızı sağlar.
-Ayaklarınızın altına, dizlerin kalçalarınız hizasından daha yüksekte kalmasını sağlayacak bir yükselti koyun.
-Uzun süreli oturmalardan kaçının. Arada, kalkın veğ kasılmış kaslarınızı gererek gevşetin.
Ayakta dururken:
-Her iki ayağınıza da aynı yükü verin.
-Dizlerinizi kilitlemeyin.
-Bir ayağınızı yükseltide tutarsanız, belinizi rahatlatır.
-Çok uzun süre ayakta kalmanız gerekiyorsa, alçak topuklu ya da düz tabanlı ayakkabı giyin.
-Karın ve kalça kaslarınızı sıkı tutarak belinizi dik tutun.
Uyurken:
-Dizlerinizi bükerek yan yatın.
-Daha rahat edecekseniz, yan yatarken dizleriniz arasına yastık koyun.
-İlle de sırt üstü yatmak isterseniz dizlerin altına yastık koyabilirsiniz.
-Çok sert değil ama serte yakın yatak kullanın.
Ağırlık kaldırırken ya da taşırken:
-Ağırlığı kaldırmak için eğilirken, önce belinizi değil; dizlerinizi bükün.
-Ağırlığı kendinize yakın tutun.
-Taşırken bacaklarınız dik olsun.
-Yükünüz fazla ağır gelirse, yardım isteyin.
Soru: Yüksek topuklu ayakkabı sağlıksız mı?
Cevap: Evet. Yüksek topuk, duruşunuzu değiştirdiği için belinizin alt kısmına daha çok basınç uygulanmasına neden olur. Tabanı yumuşak ayakkabılar, omurgamız için bir tür süspansiyon işlevi görür.
Bel için egzersizler
Her hekim biraz farklı türde egzersizler önerebilir. Yine de aşağıdakilir genel olarak kabul edilen ve hasta tarafından da kolaylıkla evde uygulanabilecek egzersizlerdir.
Köprü kurma
Dizlerinizi bükerek ve ayak tabanlarınız yere düz basacak biçimde sırt üstü yatın. Kalça çevresi kaslarınızı kasarak kalçanızı yukarı kaldırın. Bunu yaparken, sırtınızın üst kısmı yere yapışık ve düz kalsın. Beş saniye öyle kalın ve sonra gevşeyip yeniden yapın, yapabildiğiniz kadar.
Dizleri karına çekme
Deminki gibi, yere yatın. Önce dizlerinizden birini sonra da diğerini karına doğru kaldırın. Her iki diziniz de karın hizasına geldiğinde, her iki elinizle dizleri tutup göğsünüze doğru çekin ve kalça kaslarınızın çekildiğini hissedin. Bu anda, alnınızı dizlere doğru kaldırın ama boynunuzu zorlamayın. Bu pozisyonda yine beş saniye kalın. Sonra, yavaşça dizlerden birini sonra da diğerini yere koyun. Dinlenin ve aynı hareketi yineleyin.
Asker duruşu
Dimdik ayağa kalkın. Göğsünüzü dışarı çıkarın, omuzlarınızı geri çekin. Beş saniye öyle kalın. Gevşeyin ve yineleyin.
Yarım mekik çekme
Dizler bükük, kollar yanlarda yere yatın. Başınızı kaldırıp, omuzlarınızı yerden kaldırarak dizlerinize ellerinizle uzanın. Bunları yaparken normal nefes alıp vermenizi sürdürün. Gevşeyip yere geri yatın ve dinlenip hareketi yineleyin.
Kızgın kedi duruşu
Elleriniz ve dizleriniz üzerine durun. Belinizi yukarı doğru kemerleştirin. Beş saneyi öyle kalın. Normal nefes alın. Gevşeyin. İlk pozisyona gelip yineleyin.
Kalçadan tekme atma
Biraz önceki gibi, eller ve dizleriniz üzerinde durun. Sırtınızı düz tutarak yavaşça bir bacağınızı kaldırarak geriye itin. Beş saniye öyle kalın. Bacağı eski yerine getirerek aynı hareketi diğer bacak için yapın. Zamanla, güçlendikçe, ayak bileklerinize ağırlık koyarak, bu hareketleri yapabilirsiniz.