Arama

Erkek Sağlığı -Erkek Bakımı - Sayfa 2

Güncelleme: 1 Temmuz 2016 Gösterim: 119.022 Cevap: 58
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
9 Temmuz 2006       Mesaj #11
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi

Prostatit nasıl tedavi edilir?



Sponsorlu Bağlantılar
Akut bakteri kaynaklı prostatititte hasta antibiyotik almaya ihtiyaç gösterecektir.Bu süre minimum 14 gündür.Bazen hastaneye yatırılarak damar yolundan tedavi alması gerekebilir.Bazen de zorlu idrar yapanlarda sonda takmak gerekebilir.
Kronik bakteri kaynaklı prostatititte antibiyotik tedavisi daha uzun tutulur.Genellikle 4-6 hafta.bu tedavi ile hastaların % 60’ında başarı sağlanır.Bazı durumlarda şikayetler tekrarlar ve antibiyotik tedavisine yeniden başlamak gerekebilir.Bu tedaviye cevap vermeyen hastalarda uzun dönem antibiyotik tedavisi gerekebilir.Bazı nadir durumlarda ameliyat da önerilebilir.

Eğer kronik bakteri dışı kaynaklı prostatit tanısı konulmuşsa antibiyotik tedavisi gerekmeyebilir.Bu hastalarda diğer ilaçlar ön plana çıkar.Bunlar; alfa blokerler,anti-inflamatuar ilaçlar,bitki ekstreleri ve nadiren prostat masajıdır.
Prostadynianın tedavisi ise zordur.Çünkü bu hastalığın anlaşılması zordur.Kas gevşeticiler,alfa blokerler, antienflamatuarlar ve biofeedback teknikleri kullanılabilir.

Benign Prostat Hiperplazisi ( BPH ) nedir?


Yaşlanan erkekte ortaya çıkan prostatın iyi huylu büyümesi olarak tanımlanır. Prostatism olarak da adlandırılabilir.

BPH için risk faktörleri nelerdir


İlerleyen yaş, hipertansiyon ve ailede BPH öyküsü olması BPH için risk faktörleri sayılır.

BPH’daki bazı belirtiler nelerdir?


Prostat idrar kesesinin altında üretrayı sardığı için; büyümesi idrar akışını tıkayıcı ve irrite edici belirtilere yol açabilir. En sık rastlanan belirti, bilhassa geceleri mesaneyi sık boşaltma isteğidir. Bekleyerek idrar yapma , kesik kesik idrar yapma, idrar sonunda damlama, idrar akış hızındaki azalma idrarda yanma idrarı bekletememe diğer sık rastlanan bulgulardır.
Son düzenleyen perlina; 1 Temmuz 2016 20:59
GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
9 Temmuz 2006       Mesaj #12
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi

Kelliğe Karşı Çözümler



Sponsorlu Bağlantılar
Saç dökülmesi, günümüzde erkekler arasında oldukça yaygın görülüyor. Bunun ardında temel olarak, hormon bozuklukları yatıyor. Saç dökülmesi kadınlarda da yaşanıyor. Ancak bunu erkeklerle kıyasladığımızda, kadınların kel kalma riski hiç denecek kadar az bir ihtimal. Saç dökülmesi, kimi erkekte normal bir etki yaparken, kimisinde ciddi sorunlara yol açıyor. Ancak, normalin üstünde bir saç dökülmesi durumuyla karşı karşıyaysanız, hemen umutsuzluğa kapılmayın. Çünkü günümüz imkanları, hemen hemen her türlü saç dökülmesi sorununa bir çözüm sunuyor.

Saç dökülmesinin çeşitli sebepleri var


Saç dökülmesinin çeşitli sebepleri vardır. Ancak bunları genel olarak iki grupta toplamak mümkün. Birincisi, dış çevreyle, ikincisiyse insanın yapısıyla ilgili. Örneğin, kalıtsal faktörler, hormon düzeninde bozukluk, sağlıksız beslenme nedeniyle vücutta ihtiyacı olan maddelerin eksikliği ya da fazlalığı iç etkenler arasında sıralanabilir. Mevsimsel şartlar, hava kirliliği, uygunsuz saç bakımı, stres gibi faktörler, dış şartlar grubuna dahil edilebilir.

Saç nakli ameliyat gerektiriyor


Saç dökülmesinden kaynaklanan hafif kelliklerde, cerrahi metodlarla saç nakli yapılabiliyor. Bu işlemde, iki kulak arasında, ense bölgedeki çemberden saçlar alınıyor ve saçın olmadığı bölgelere mikrocerrahi uygulamayla dağıtılarak ekiliyor. Bu uygulama, hafif ya da tamamen kellik durumlarında uygulanabiliyor. Fakat ekilebilen saç miktarı kısıtlı olduğundan, eğer kellik fazlaysa, birden fazla ameliyat gerekebiliyor. Burada amaç, saçlara herhangi bir sunilik olmadan, gür bir görüntü kazandırmak.

Ameliyattan sonra ilk bir ay içinde, ekilen saçlar dökülür. Ancak ortalama 3 ay gibi bir süre sonra saç köklerinden yeni ve kalıcı saçlar çıkmaya başlar. Bu saçlar da ömür boyu kalır. Ekilen saçların bakımı veya kesimi, normal saçlardan farklı değildir.

Saç kökleri kanallara yerleştirilir


Saç nakli yaptırmak isteyen kişilere, önce uzman kişisel bilgilerden oluşan çeşitli sorular yöneltir. Önceden geçirilen hastalıklar, yaşam koşulları, aile hikayesi gibi konular incelenir. Saç derisi muayene edildikten sonra ameliyat yapılıp yapılmayacağına karar verilir. Ameliyat lokal anestezi altında uygulanır. Ameliyat esnasında, ense bölgesinden bir şerit halinde, üzerinde çok sayıda saç kökü bulunan ince bir kesit alınır. İşlem kolay uygulanır ve acı vermez. Ardından saç kökleri mikrocerrahi yöntemiyle gruplanır. Şeridin alındığı yer sonra cerrahi yöntemle kapatılır. Saçların ekileceği yere, köklerin yerleştirilmesi için kanallar hazırlanır ve saçlar yerleştirilir. Ortalama 3 ay içinde burada kalıcı saç kılları çıkmaya başlar. Bunlar da, normal saçlar gibi ayda ortalama 1 santim uzar. Bütün bu amileyat işlemi, saçların fazlalığına bağlı olarak ortalama 3.5 saat sürebilir. Bazen aynı işlemın birkaç kez tekrarlanması gerekebilir.

Saç naklinde yaş sınırlaması yok


Saç nakli her yaşta uygulanabilir. Ancak ameliyat yoluyla uygulanan saç nakli, şeker hastalığı, diyaliz gerektiren böbrek rahatsızlığı, karaciğer ya da ağır kalp hastalığı olan kişilere uygulanamaz. Bunların dışında herhangi bir kısıtlama yoktur.

Protez saçlar kansız yöntemle uygulanır


Protez, ameliyat uygulaması gerektirmez. Bu nedenle protez uygulaması daha çok kanlı yönletemlere başvurmak istemeyen insanlar tarafından tercih edilir.
Saç protezi yaptırdıktan sonra kişi herhangi bir hareket kısıtlamasıyla karşılaşmaz. Yani, banyo yapabilir, tarayabilir ya da denize girebilir. Protezi bir tek seansla istenilen gürlükte saçlara sahip olmak mümkün. Protez saçları diğer saçlardan ayırt etmek mümkün değildir.

Protezler yurtdışında hazırlanır


Protez uygulamasına başlamadan önce, uygulamanın yapılacağı bölge incelenir. Tabii saçların dökülme riskinin devam ettiği bölgeler de gözden geçirilir. Ardından başın kalıbı ve saçtan numuneler alınır. Bunlar, yurtdışına protezin hazırlanacağı merkeze gönderilir. Burada, suni, hava ve suyu geçiren, gözenekleri olan ikinci bir deri hazırlanır. Saç bankalarından temin edilen numune saçlar, hazırlanan bu deriye saçların çıkış yönüne göre tek tek ekilir.
Sorunlu bölgeyi tamamen kamufle edecek özelliklere sahip olan bu protez, özel odalarda ve ortalama 2 saat süren işlemle uygulanır. Protezin yerleştirilmesi özel bir yapışkanla veya mikro tüplerle deriye yerleştirilir. Ardından kişinin istediği modele göre saç kesimi yapılır ve saçlar şekillendirilir. Protezin altındaki saçlar, hava ve suyu geçirdiği için canlılığını kaybetmez.

Düzenli saç bakımı ihmal edilmemeli


Protezin yerleştirildiği bölgedeki saçlar düzenli olarak kesilmezse, bir potluk görüntüsü oluşabilir. Bu nedenle, saçın uzama süresine göre kuaför bakımı yapılması gerekir. Bu bakım protezin uygulandığı merkezde yapılmalı. Çünkü protezin çıkarılıp, tekrar yerleştirilmesi gerekir. Ardından protez saçlara saç bakımı uygulanır. Normal saça yapılan tüm bakım ve uygulamalar protez saça da gerçekleştirilebilir. Ancak tercih edilen malzemelerin iyi olması gerekir.
Son düzenleyen perlina; 1 Temmuz 2016 21:21
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
9 Temmuz 2006       Mesaj #13
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi

Çalışma koşulları ruh sağlığımızı etkiliyor



Sağlıksız ve güvencesiz koşullarda çalışanlarda ruh hastalıklarının daha sık görüldüğü ve varolan hastalıkları da ağırlaştırdığı bildirildi.

Uzmanlara göre işe bağlı ruhsal sorunlar genellikle kişinin düşünmesini, duygulanımsal yanıt verme yeteneğini, iletişim kurmasını, gerçeği ayırt etmesini ve uyum sağlama yeteneğini sınırlıyor. Kişinin gündelik yaşam etkinliklerini sürdürmesini ve çalışmasını etkiliyor.

Petrol-İş tarafından yayınlanan "Sendikal Notlar" isimli kitapta "Çalışma İlişkilerinde Değişim ve Psikososyal Sorunlar" ele alındı. Uzmanlara göre, akıl sağlığı hem işyerindeki ve dışındaki stres etmenlerinden hem de kişilik özelliklerinden etkileniyor. İşe bağlı ruhsal sorunlar genellikle kişinin düşünmesini, iletişim kurmasını, gerçeği ayırt etmesini ve uyum sağlama yeteneğini sınırlıyor. Kişinin gündelik yaşam etkinliklerini sürdürmesini ve çalışmasını etkiliyor
Son düzenleyen perlina; 1 Temmuz 2016 21:00
GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
13 Temmuz 2006       Mesaj #14
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi

Erkeklerde Bakım



Bakımın sadece kadınlara özgü olduğu devirler kapandı. Günümüz erkeği artık etkileyici olmak için çaba ve vakit harcıyor. Kozmetik dünyası ise kadınlara sunduğu imkanların hemen hemen hepsini erkeklere de sunuyor...
Erkekler cilt bakımları söz konusu olduğunda kadınlara oranla daha şanslılar. Çünkü ciltleri onlardan çok fazla bir özen beklemiyor. Ama bu hiçbir bakım gerekmediği anlamına da gelmiyor.
Tüm kozmetik piyasası içinde erkek kozmetiğine ayrılan pazar sadece yüzde 3 . Bu payın, büyük kısmını erkekler için zorunlu olan tıraş ürünleri alıyor.
Sıralamada ikinci sırayı tıraş öncesi ve sonrası kullanılan losyonlar alırken, sıralama kremler, kişisel hijyen ürünleri ve parfümler olarak devam ediyor. Bu sıralama aslında erkeklerin zorunlu olmadıkça kişisel bakım ürünlerine rağbet etmediklerini gösteriyor.
Erkek cildi yapı olarak kadın cildinden daha sağlıklı. Doğadan gelen bir nem ayrıcalığı var ki, bu sağlıklı bir cilt için ilk koşul. Ancak günümüz şartları, erkek cildinin bu avantajını adeta ortadan kaldırıyor. Bu nedenle onların da ciltlerine ayrı bir bakım uygulamaları gerekiyor. Ama tabii ki erkeklerin sadece ciltlerine özen göstermeleri yetersiz. Beden ve ayak bakımının da ihmal edilmemesi gerekiyor.

Öncelikle cilt bakımı


Erkek cildinin yapısı kadınınkinden farklı. Sebum salgılanması erkeklerde daha fazla. Ergenlik döneminde başlayan sebum salgılanması, yetişkinlik çağında maksimum seviyeye ulaşıyor, 60 yaşından itibaren de azalarak, cildin kurumasına yol açıyor.

Deri katmanları içerisinde bulunan bezlerden salgılanan sebum, cildi koruyucu etkisi olan bir nem ve yağ tabakası oluşturuyor. Ancak sebum salgılanmasının bazı yan etkileri de var. Sebum, porların genişlemesine ve burun kanatlarının iki yanında küçük siyah noktacıkların, minik yağ keseciklerinin oluşmasına neden oluyor.
Erkeklerin ciltleri ile ilgili en büyük estetik kaygılarından biri de işte bu nokta ve kesecikler. Peki, bütün bu sorunlardan kurtulmak için iyi bir cilt bakımı nasıl olmalı?

Temizleme


·Temizleme sütü, temizleyici maddelerin en yumuşak olanıdır, çok hassas ve tahriş olmuş ciltlerde tercih edilir.
·Köpüren jeller, cildi tazeler ve zorlamadan derinlemesine temizlik sağlar.
·Dermatolojik ürünler ise sadece problemli ciltlerde uzman tavsiyesi ile kullanılır.

Tonik


Banyodan sonra kurumuş ciltlere mineral bazlı tonikler tavsiye edilir.
Losyon tonikler, kan dolaşımını hızlandırır ve cildi mikroplardan arındırır. Bunların, nemlendirici ve koruyucu bir kremden önce kullanılması gerekir.
Yorgun ciltler için tazeleyen ve yenileyen ürünler, yağlı ve tahriş olmuş ciltler için sakinleştirici ürünler, tıraş sonrası yanma hissini gideren ürünler tercih edilmeli...

Nemlendirme ve koruma


Kremler ve jeller, günlük bakım için gerçek birer yardımcıdır. Cildin esnekliğini sağlar, kırmızılıkları ortadan kaldırırlar.

Peeling


Peeling sayesinde cilt derinlemesine temizlenmiş olur ve ışıltısını kazanır. Her hafta ya da her ay düzenli bir biçimde ``gommage'' adı verilen ürünlerle yapılacak peeling sonucunda küçük siyah noktaların oluşması önlenir, batık kıllardan kurtulunur.

Tıraş ürünlerinizin seçiminde titizlik


Tıraş, erkeklerin zorunlu olarak yaptıkları ve ne yazık ki ciltlerine zarar veren bir işlem. Tıraş sırasında epidermin üst katmanları, yani koruyucu yağ ve nem katmanı zedeleniyor. Cilt nem kaybına uğruyor ve kuruyor. Ancak gerekli bakımın sağlanması ve doğru ürünlerin kullanılması ile bu olumsuz sonuçlar yok edilebiliyor.

Tıraş köpüğü cildinize uygun olmalı


Normal bir cilt için çok asitli olmayan bir tıraş köpüğü ve tıraş sonrasında kullanılacak nemlendirici, epidermin hassaslaşmasını ve yaşlanmasını engelliyor. Ancak kimi zaman tıraşla birlikte özel birtakım problemler oluşabiliyor. Akneye yatkın bir cilt için içerisinde antibakteriyel maddeler bulunan bir tıraş köpüğü seçilmeli. Enfeksiyonlu cilt için antiseptik içeren tıraş köpükleri tercih edilmeli. Eğer cilt, kullanılan ürüne alerjik bir reaksiyon veriyorsa, öncelikle ürün değiştirilmeli. Buna rağmen sorun devam ederse bir uzmanın görüşüne başvurulmalı.

Vücut bakımı ihmale gelmez


Erkek cildi denilince akla ilk önce tıraşın tahriş edici etkisi nedeniyle yüz gelir. Ancak aslında erkekler için de tüm vücut bakımı önemlidir.
Vücut temizliği için yumuşak ürünlerin seçilmesi gerekir. Sabun içermeyen jeller ve banyo köpükleri bu iş için uygun olacaktır.
Kurumaya meyilli bir cilt için, duştan ya da tıraştan sonra mutlaka yoğun bir nemlendirici kullanılmalı, akne gibi sorunlarda ise mutlaka cildin doğasına uygun bir hijyen ürünü seçilmelidir. Bu konuda bir uzmanın önerileri alınabilir.
Saçlar için, yumuşak bir şampuan seçmek gerekir, özellikle saçlarını sık yıkayanlar için bu önemlidir. Eğer saçlarınız dökülüyorsa, bulduğunuz formüller ya da bir uzmana görünmek işe yaramıyorsa bu durumu sıkıntı etmeyin. Zira yapılan birçok anket, kadınların saçı dökülen erkekleri de saçlı erkekler kadar çekici bulduklarını gösteriyor.

Ayaklarınızı unutmayın!


Vücudun bütün yükünü taşıyan ayaklar, özellikle erkek vücudunun en çok ihmal edilen bölgeleri. Sağlıklı, mutlu ve konforlu bir yaşam için ayaklarınıza dikkat etmeli ve düzenli olarak bakım yapmalısınız. Ayrıca ayak bakım merkezlerinde profesyonel bakım da yaptırabilirsiniz.
Son düzenleyen perlina; 1 Temmuz 2016 21:06
GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
14 Temmuz 2006       Mesaj #15
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi

Traşın püf noktaları



Traş bıçağınızı iyi seçin!


Ergen bir erkek çocuğu için tıraş olmak, genellikle heyecan verici bir duygu. Ne de olsa, bu şekilde erkekliğe iyice adım atmış olduğunu hissediyor. Ancak belli bir zaman geçtikten ve sakallar iyice çıktıktan sonra, bu işlem zamanla külfet haline geliyor. Çünkü zorunluluk başlıyor! Bundan böyle istese de, istemese de, tıraş olmak zorunda kalıyor. İşte bu zorunluluğu gözönüne alırsak, geriye bir tek çözüm kalıyor. Tıraş olmayı zevkli hale getirmek. Eğer siz de her sabah, veya akşam bu külfeti yaşamak istemiyorsanız, tıraş çantanızı size en pratik gelen ürünlerle doldurun ve biraz eğlenmeye bakın. Tabii eğlenirken, cildinizi de düşünmeyi ihmal etmeyin.
Unutmayın ki, her gün yüzünüze sürdüğünüz o tıraş bıçağı, eğer gerekli bakım sağlanmazsa, zamanla tahrişlere ve rahatsızlıklara yol açar. Tıraş sonrası, cildinizi ferahlatacak, canlılık hissi verecek, nemlendirecek ve cilt yüzeyinde bulanan bakterileri etkisiz hale getirecek çok çeşitli ürünler bulunuyor.

Traşınız sinekkaydı mı olsun?


Tıraş için öncelikle yüzünüze ve cildinize uygun ürünler temin etmeniz gerekiyor. Bunu yaptıktan sonra, iyi bir tıraşa hazırsınız demektir. Öncelikle sakalınızın bu işlem için hazır olup olmadığına dikkat edin. Bunun için yapmanız gereken, sakallarınızı özel bir tıraş köpüğü veya kremiyle yumuşatmak. Ancak bunu uygulamadan önce yüzünüzü sıcak suyla yıkamayı unutmayın.
Diğer önemli bir nokta da, sakalınızı her zaman aynı yöne doğru kesmeniz. Eğer sakalların çıkış yönünü izlemezseniz, cildinizde kıl dönmeleri meydana gelir ve bu da cildinize zarar verebilir. Traş konusunda size son tavsiyemiz, aceleci davranmamanız. Aksi halde yüzünüzde pamuk veya flasterlerle dolaşmanız kaçınılmaz olur!

Biraz da istatistik.


· Erkeklerin yüzde 21'i bakım ürünü kullanıyor.
· Erkeklerin yüzde 71'i her gün tıraş köpüğü kullanıyor.
· Erkeklerin yüzde 70'i köpük veya jel tercih ediyor.
· Erkeklerin yüzde 62'si tıraş sonrası ürün kullanıyor.
· Erkeklerin yüzde 50'si alkollü losyon veya tonik tercih ediyor
Son düzenleyen perlina; 1 Temmuz 2016 21:09
GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
18 Temmuz 2006       Mesaj #16
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
Bakım sadece insanın çevresine iyi bir imaj yansıtması açısından gerekli değil. Aynı zamlanda kişinin kendini iyi hissetmesi, bunu çevresine yansıtarak, olumlu ilişkiler geliştirmesi açısından da önem taşıyor.
Bu pozitif enerjinin sağlığımıza bile katkısı olduğunu inkar edemeyiz. Kadınlar bunun ne denli önemli olduğunu uzun zamandan beri farkındalar. Ancak erkeklerde bu biraz ağır gelişiyor. Gerçi günümüzde kendine bakım uygulayan erkek sayısı gün geçtikçe artıyor. Ancak bu sayı, kadınlarla kıyaslanamayacak kadar az.

Zamanla dökülen bir sorun; saçlar


Saç dökülmesi, saç köklerinde var olan bir sorun ya da yaşın ilerlemesi neticesinde meydana geliyor.
Saç kökünün çevresinde bulunan kolajen maddesinin zamanla sertleşmesi, saç kökünü de sertleştiriyor. Bu da kökün beslenmesini engelliyor ve saçlar dökülüyor. Normal şartlar altında saçlar her gün belli bir sayıda dökülür. Ancak eğer bu sayı gün içinde 80 saç telini geçerse, bir uzmana başvurmakta yarar var.
Araştırmalara göre; erkeklerin dörtte biri normal dışı saç dökülmesi yaşıyor ve her 10 erkekten biri de kel kalıyor. Saç dökülmesine etken nedenlerden biri kalıtsal faktör, diğeriyse erkeklik hormonu.
Saç dökülmesini azaltmak ve durdurmak için piyasada çok sayıda ürün bulmak mümkün. Bunlardan bazıları, içeriğinde özel maddeler bulunan ampüller. Bu ampüller sayesinde, saçın kökünde bulunan bağ dokusu ve damarlar esniyor. Böylelikle saç dökülmesi azalıyor. Ancak, ampüllerle yapılan bu kürler, kalıtsal ya da hormonal nedenlere dayanan saç dökülmesini etkilemiyor.

Tıraşı keyifli hale getirin


Çene etrafında her gün ortalama 7000 - 15.000 arasında sakal uzuyor. Her sakal da, bulunduğu bölgeye göre farklı yönde çıkıyor. Bu da doğal olarak tıraş esnası ve bazen de sonrasında sorunlara yol açabiliyor. Ayrıca her erkeğin sakal sıklığı ve traş olma usülü farklı. Bazıları sabah ve akşam traş oluyor, bazıları günde sacede bir kez, bazılarıysa birkaç günde bir.
Yüze bu denli sık yapılan bir uygulama mutlaka büyük bir özen gerektiriyor. Eğer rahat bier traş ve saglıklı bir cildiniz olmasını istiyorsanız, tercih ettiğiniz ürünleri özenle seçin. Bunun için önce ihtiyaçlarınızı belirleyin, ardından bunlara yönelik en uygun aracı temin edin.
Piyasada, her türlü ihtiyacınıza yanıt verecek ürünlerden bolca bulabilirsiniz. Eğer kuru tıraş olmayı seviyorsanız, traş makinası kullanabilirsiniz. Ancak ıslak tıraştan vazgeçemeyenlerdenseniz, kendinizi tıraş bıçakları ve köpüklerininin satıldığı reyonlara atmanız yeterli!
Tıraş aletlerinin yanı sıra, tıraş sonrası gerekli losyonlar da, cildinizin iyiliğini ve güzelliğini düşünüyor. Tıraştan sonra cilt normal zamandan daha hassas özellikte olur. Bu nedenle mümkün olduğu kadar tahrişe veya kızarıklığa yol açmayacak ürünler tercih edin. Unutmayın; sakallarınızı her zaman çıkma yönüne doğru kesmelisiniz!

Pratiklik çalışan erkek için temel ihtiyaç


Hiçbir erkek saatlerce ayna karşısında dikilip, kendisiyle uğraşmaktan hoşlanmaz. Tabii istisnalar varsa, bilemeyiz! Bu nedenle kozmetik firmaları da bunu gözönünde bulundurarak, daha pratik kullanım sağlayan ürünler geliştirmeye başladı.
Bunlardan bazıları, ikisi bir arada vücut ve saç şampuanları. Bunalar özellikle sabahları ve spordan sonra kullanım için oldukça uygun.
Duş alırken, vücudunuzu ne tip bir ürünle temizleyeceğinize kendiniz karar vermelisiniz. Ancak karar verirken biraz zorlanabilirsiniz. Çünkü seçenek yelpazesi burada da oldukça geniş.
Eğer kepek sorunu çekiyorsanız , kepek şampuanı kullanmayı ihmal etmeyin. Özellikle ikbahar aylarında erkeklerin cildi fazla kuruduğundan, bu dönemde daha fazla kepek sorunlarıyla karşılaşılabilir. Meyve asiti içeren şampuanlar da kepeklere karşı etkili bir sonuç sağlayabiliyor.

Güzel kokmayı erkekler de ister


Seçerken büyük zorluklar çekmelerine rağmen, yine de çoğu erkek hangi kokunun kendine yakışacağını bilir. Özellikle de sürekli olarak koku kullanan erkekler. Oryantal, odunsu veya canlı kokular erkekler arasında oldukça sık tercih edilen koku grupları.
Günümüzde, cilde hoş koku verirken aynı zamanda bakım uygulayan kokular da bulmanız mümkün. Seçim yaparken dikkat edeceğiniz bir nokta, kullanacağınız parfümle deodorantın birbirine yakın kokulardan oluşması. Çünkü deodorantın ayrı, parfümün ayrı koktuğu durumlar buruna pek hoş bir karışım getirmeyebilir. Bu noktada fazla zorlanmazsınız, çünkü piyasada satılan bazı parfümler deodorantıyla birlikte bulunuyor.
Ancak, eğer cildiniz hassas ve her türlü deodorant kullanamıyorsanız, özel nötürleştirilmiş çeşitlerden alabilirsiniz. Unutmayın; kadınların yüzde 90'ı hoş olmayan kokulardan nefret ediyor.
Son düzenleyen perlina; 1 Temmuz 2016 21:13
GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
19 Temmuz 2006       Mesaj #17
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi

Düzeltmeler


Mide, karın, sırt, bel, basen, kalça, uyluk ve bacak yağları alınarak biçimlendirilir.

Gerekenler


Tahliller, kalça biçimlendirmesi için damar incelmesi (doppler). Ameliyattan 6 saat önce aç kalınmalı, genel anestezi uygulanır. Hastanede 1 gün kalınması gerekir, operasyon süresi yarım saat ile 1 saat arası değişir, 7 gün sonra dikişler alınır, 15 gün korse giyilir. Ameliyattan hemen sonra fiziksel aktiviteye başlanabilir.

Operasyon nasıl gerçekleşir


Klasik çizgisi, kalça katlantısı, göbek çukurundan açılan 1-2 mm’lik deliklerden girilerek vakum etkisi ile deri altı yağları alınır. Derisi sarkma eğilimli olanlarda cilt germe işlemi yapılır.

İzler


Noktasal izler göbek deliği ve kalça katlantısı altından yapıldığı için belirgin değildir.

Komplikasyonlar ve beklenmeyen etkiler


Ameliyattan hemen sonra görülen ödem ve morluklar 7-10 gün içinde kaybolur. Operatör kalın kanül kullandığı takdirde dalgalı görüntü oluşabilir. Ancak günümüzsde kullanılan kanüller bu sorunu çözmüştür.

Beklenen sonuç


Sadece aşırı bölümlere müdahale edilirse ve tek seansta aşırı miktarda yağ alınmazsa sonuç çok olumludur.
Son düzenleyen perlina; 1 Temmuz 2016 21:15
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
19 Temmuz 2006       Mesaj #18
arwen - avatarı
Ziyaretçi

Erkeklere Zinde Yaşam Önerileri.



Sigara içmeyiniz


Sigara içmeyiniz, diğer tütün ürünlerini kullanmayınız. Sigara içmek en tehlikeli alışkanlıklardan biridir. Önlenebilir rahatsızlıklara en çok sigara neden olmaktadır. Dünyadaki ölüm nedenleri arasında sigara ciddi anlamda ön sıralardadır.

Doğru besleniniz


Kalp hastalıkları, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, yüksek kolesterol, şişmanlık, safra kesesi hastalıkları, bazı kanser türleri, yediklerinizle doğrudan ilişkili hastalıklardandır. Yaşamınızın her döneminde sağlığınızın temelini oluşturan yeterli ve dengeli beslenme, bu hastalıkların oluşum riskini azaltır.
Vücudun büyümesi, yenilenmesi ve çalışması için gerekli olan besinlerin kişilerin ihtiyaçlarına göre, yeterli miktarlarda ve doğru şekilde vücuda alınması yeterli ve dengeli beslenmenin temelidir. Her besin grubunun içerdiği besin öğelerinin yani karbonhidratların, proteinlerin, yağların, vitamin ve minerallerin miktarı farklıdır. Yeterli ve dengeli beslenebilmeniz için her gruptan belirli miktarlarda almanız gereklidir.

Fazla kilolarınızı veriniz


Fazla kiloya sahip olmak, hipertansiyon, kolesterol, diyabet, kalp rahatsızlığı, felç, bazı kanser tiplerine ve kiloyu taşıyan noktalarda (omurga, kalça veya dizler) bozukluğa neden olabilmektedir. Yüksek lifli, az yağlı besinler içeren yeterli ve dengeli bir diyet ve düzenli egzersiz yapmanız azar azar kilo kaybetmenize ve kilonuzu korumanıza yardımcı olacaktır.

Egzersiz yapınız


Egzersiz yapmak, hipertansiyon, diyabet, osteoporoz, depresyon ve olası barsak kanseri, felç ve sırt hasarlarını önlemeye yardımcı olmaktadır. Eğer düzenli egzersiz yaparsanız kendinizi daha iyi hisseder ve kilonuzu kontrol altında tutarsınız. Haftada 4-6 kere, 30-60’şar dakika egzersiz yapmaya çalışın. Ayrıca unutmayın ki, yapılan her egzersiz hiç yapmamaktan daha iyidir.

Kolesterol seviyenizi kontrol altında tutunuz


Kolesterol seviyeniz yüksek ise, doğru beslenerek kolesterol seviyenizi düşürün. Örneğin, yediğiniz yağ oranını azaltıp, lifli besin tüketimini arttırıp, egzersiz yapmaya başlayınız.

Tansiyonunuzu kontrol altında tutunuz


Yüksek tansiyon, kalp, felç ve böbrek rahatsızlıkları riskinizi yükseltir. Tansiyonunuzu kontrol altına almak için, kilo verin, egzersiz yapın, sodyum içeren besinleri daha az tüketin, az alkol tüketin, sigara içmeyin ve ilaçlarınızı doktor kontrolünde kullanınız. Doktorunuza kanser tiplerinin belirtilerinin neler olabileceğini sorun. Eğer 50 yaş ve üzeri iseniz doktorunuza barsak kanseri kontrolleri hakkında danışınız. Eğer 50 yaşın altında ve erkek iseniz. Doktorunuza prostat kanseri kontrollerinin yarar ve risklerini sorunuz.

Yıllık kontrollerinizi düzenli yaptırınız
Sağlık durumunuz yıldan yıla değişiklik gösterebilir. Herkesin aynı testi ve muayeneyi yaptırması yerine, kişiye özel testler yapılmalıdır. Sizin için doğru olan muayene ve testleri, bununla birlikte risk içeren faktörleri aile doktorunuza sorunuz.
Son düzenleyen perlina; 1 Temmuz 2016 21:18
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
19 Temmuz 2006       Mesaj #19
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi

Ergenlik Dönemindeki Erkeklerin Bilmesi Gerekenler



Vücut ölçüleri


Kollarınız, bacaklarınız, elleriniz ve ayaklarınız vücudunuzun geri kalan bölümlerinden daha hızlı büyüyecektir. Bu dönemde kendinizi biraz sakar hissedebilirisiniz.

Vücut biçimi


Siz daha uzun olacaksınız ve omuzlarınız genişleyecektir. Ağırlığınız belirgin ölçüde artacaktır. Bir çok erkek çocuk meme uçlarında duyarlılık hisseder. Bu duyarlılık nedeniyle siz memelerinizin büyüdüğü kaygısına kapılabilirsiniz. Böyle olsa bile kaygıya kapılmanıza gerek yoktur, çünkü memelerdeki büyüme sizin yaşınızdaki erkek çocukların çoğunda olur fakat bu büyüme geçicidir. Bu konu sizi üzüyorsa çocuk hekiminizle konuşmanız iyi olacaktır.

Ergenlik döneminde kaslarınız büyüyecek ve güçlenecektir. Onların daha hızlı güçlenmesi için özel bir çaba göstermenize gerek yoktur. Arkadaşlarınızın bazılarının vücut geliştirme aktivitilerine katılması sizi etkilememeli ve vücudunuz hazır olamadan bu tür yerlerden uzak durmalısınız. Vücut geliştirme sizi çok ilgilendiriyorsa en iyisi çocuk hekiminizle görüşmeniz ve sizin için uygunu olan zamanı birlikte belirlemenizdir.

Ses


Giderek daha boğuk bir sese sahip olacaksınız. Bu durum sesinizde çatallaşmaya yol açabilecektir. Siz büyüdükçe sesinizdeki çatallaşma duracak ve bir süre sonra normal bir sese sahip olacaksınız.

Saçlar


Ergenlikle birlikte koltukaltlarınızda, bacaklarınızda, yüzünüzde ve penisinizin çevresinde kıllanma olacaktır. Erkeklerin hepsinde olmasa da bir çoğunda göğüs bölgesinde kıllanma olacaktır. Erkekler yüzlerindeki kılları tıraş ederler, fakat bunun tıbbi bir nedeni yoktur, bu tamamen sizin kişisel seçiminizdir. Tıraş olmaya karar verirseniz tıraş kremi ve erkekler için olan jiletleri kullanmanız gereklidir. Kullandığınız jilet veya elektrikli tıraş makinasını başkalarının kullanmasına izin vermemeniz sağlığınız bakımından doğru olacaktır.

Deri


Deri ergenlikle birlikte daha yağlı hale gelir ve daha çok terlediğinizi fark edersiniz, çünkü ter bezleri de büyümeye başlamıştır. Derinizi her gün temizlemeniz gereklidir. Bunun yanında koku ve ter ıslaklığını önlemek için deodarant veya ter etkisini azaltan spreyle kullanabilirsiniz. Derinizi temiz tutma çabalarına rağmen yine de yüzünüzde sivilceler olacaktır. Bu sivilceler akne olarak isimlendirilir ve ergenlik dönemindeki hormonların yükselmesine bağlı olduğundan normal kabul edilir. Bütün ergenlerde şu veya bu zamanda akne olacaktır. Akneleriniz çok şiddetli ise bir doktora danışmanızda yarar olabilir.

Penis


Ergenlikle birlikte penis ve testisleriniz büyür. Cinsiyet hormonları penisiniz daha sık dikleşmeye başlayacaktır. Penisteki dikleşme penisin sert ve gergin olması demektir ve bazen nedensiz penis dikleşmesi olabilir. Böyle olması normaldir. Penisinizin zamansız dikleşmesinden utanabilirsiniz ama unutmayın siz dikkat çekmedikçe bir çok kimse bunun farkında olmayacaktır. Erkek çocuklarının çoğu penis boyutlarıyla ilgilidir ve bazıları arkadaşlarının penis boyutlarıyla karşılaştırırlar. Penis boyutlarının “erkek olmak” veya cinsel fonksiyon için her şey demek olmadığını unutmamak önemlidir.

Ergenlik döneminde testisler sperm de üretmeye başlar. Böylece ereksiyon sonrasında “boşalma” olacak ve bu sırada ejakülasyon (meni) atılacaktır. Bu olay bazen uykuda olabilir ve siz sabah uyandığınızda çamaşırlarınızın ıslandığını görebilirsiniz. Buna “gece boşalması” adı verilir. Bu durum normaldir ve siz büyüdükçe sıklığı azalacaktır.
Son düzenleyen perlina; 1 Temmuz 2016 21:24
GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
19 Temmuz 2006       Mesaj #20
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi

Jinekomasti (erkekte meme büyümesi)



Jinekomasti; erkek memesinin kadın memesi şeklinde büyümesine verilen isimdir. Bu istenmeyen durum çok çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir. Özellikle ergenlik çağında ( 13-15 yaş ) erkek çocukların büyük çoğunluğunda görülebilir ve yaklaşık %70-90’ı 1-2 sene içinde kendiliğinden geçmekte ve meme normal büyüklüğüne geri dönmektedir. Bu nedenle ameliyat kararı vermeden önce yaklaşık 2 yıl kadar beklemek doğru olacaktır. Ancak erişkin erkeklerde meme kanseri ihtimali hatırda tutulmalı ve dikkatli olunmalıdır.

Jinekomasti sebepleri içerisinde; bazı ilaçlar, ergenlik çağına geçiş, hormonal düzensizlikler, yaşlanma ve bazı hastalıklar gibi çeşitli nedenleri sayabiliriz. Erkekte meme büyümesine yol açan sebepler arasında hepatit, siroz, akciğer kanseri, diğer bazı akciğer hastalıkları, tiroid hastalıkları, bazı organ kanserleri, testis hastalıkları, eroin ve benzeri uyuşturucu kullanımı, kilo almak veya kas yapmak için kullanılan steroidler ilk akla gelenler olmaktadır. Bu nedenle ameliyat kararı vermeden önce hastanın tiroid ve karaciğer fonksiyonlarını, hormonal profilini ve genel sağlık durumunu değerlendirmek gerekir.
Büyüyen erkek memesinin yapısal özelliklerine bağlı olarak; yağlı, glandüler ve basit olmak üzere 3 çeşit jinekomasti vardır. Glandüler tipte büyümeden gerçek meme dokusu, yağlı tipte ise ise yağ dokusu sorumludur.
Erkekte büyük memenin tipinin belirlenmesi kesin olarak patolojik inceleme ile mümkün olsa da ameliyattan önce ultrasonografi veya MRI ile büyük olasılıkla jinekomastinin tipi hakkında bilgi sahibi olunabilir.
Jinekomasti hangi tip olursa olsun büyüyen erkek memesinin tedavisi ameliyattır. Ameliyat memenin büyüklüğüne göre lokal anestezi veya genel anestezi ile yapılabilir. Yaklaşık 1,5-2 saat sürmektedir.

Glandüler tipte tek başına cerrahi eksizyon veya liposuction ( vakum yardımı ile yağ alınması ) ile beraber cerrahi eksizyon yapılabilir. Cerrahi eksizyon yapmak için, meme başının renkli kısmı ( areola ) ile normal deri arasında açıklığı yukarı bakan yarım daire veya omega şeklinde kesi yapılmaktadır.
Ancak aşırı büyümüş ve belirgin deri fazlalığı ile beraber olan jinekomastide deri dokusunun da çıkarılması gerekir ve değişik kesi teknikleri yapılmaktadır. Bu durumda ise meme etrafında değişik şekil ve miktarda izler kalabilmektedir. Meme büyümesinin sebebi aşırı yağlanma ise bu durumda sadece liposuction ile yağlar alınarak sorun giderilebilir, böyle durumda herhangi bir iz kalmaz.

Düzeltmeler


Memenin hormonal veya şişmanlık nedeni ile normalden büyük olduğu durumlarda normal ölçülere indirilir.

Gerekenler


Tahliller, hormon testleri, meme röntgeni, ameliyat öncesi 6 saat aç kalınmalı, lokal veya genel anestezi, operasyon süresi 1-2 saat, hastanede kalma gereği duyulmaz, 5 günde dikiş alınır, 10 gün bandajlanır ve 10 gün boyunca kol hareketleri kısıtlamalıdır, 1 ay süreyle spor yapılmamalıdır.

Operasyon nasıl gerçekleşir


Göğüsler hormonal nedenlerle büyümüşse göğüs ucundan girilerek süt bezleri çıkarılır, şişmanlığa bağlı yağ birikmesi ise yağlar vakumla emilir.

İzler


Hemen hemen fark edilmeyen bir iz kalır.

Komplikasyonlar ve beklenmeyen etkiler


Mororma ve geçici olan duyarlılık azalması.

Beklenen etkiler


Operasyon genel olarak olumlu sonuç verir.

DEVAMI

Erkekte meme büyümesi
Son düzenleyen perlina; 1 Temmuz 2016 21:29

Benzer Konular

24 Temmuz 2014 / AriThmetiCs Taslak Konular
14 Şubat 2012 / HerHangiBiri Sağlıklı Yaşam
24 Temmuz 2014 / Misafir Taslak Konular
22 Ağustos 2013 / Misafir Sağlıklı Yaşam