Arama

Ebeveynler ve Çocuklar - Sayfa 4

Güncelleme: 24 Ekim 2016 Gösterim: 177.622 Cevap: 202
GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
20 Mart 2006       Mesaj #31
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
ÇOCUK KIZMI OLSUN ERKEKMİ

Sponsorlu Bağlantılar
Çocuk ve anne sağlıklı olsun da ister kız, ister erkek hiç fark etmez!" düşüncesi her zaman vardır. Buna rağmen çocuğun cinsiyeti konusunda gönüllerdeki yatan beklentiler bitmiş değil. Peki bu konuda siz ne dersiniz?

Çocuğun daha doğmadan önce cinsiyetinin belirlenmesi isteği insanlık tarihi kadar eski bir konudur. Ne de olsa; eski çağlardan bu yana belirli dönemlerde bazı cinsiyetlerin ön planda olduğu medeniyetler ortaya çıkmış. Arabistan' da kız doğan bebeklerin diri diri toprağa gömüldüğü, Amazonların kadın egemenliği, tarih kitaplarının sayfalarından ilk aklımıza gelenler. Bir medeniyet anaerkil, bir başkası erkek hükümranlığı. İş böyle olunca da çocukların daha doğmadan anne karnında cinsiyetlerin belirlenmesi isteği de o günlerden bu yana süregelmiştir.

Geçen zaman içinde düşüncelerde erozyona uğruyor! Tarih sayfalarında yok olan ve gelişen, büyüyen medeniyetlerle dolu. daha düne kadar bırakın cinsiyet belirlemeyi, anne karnında büyüyen bebeğin kız mı? yoksa erkek mi? olduğunu tam olarak kestirmek mümkün değildi. Tabii bu yolda çabalar, çalışmalar hiç bitmedi. Amaç baştan belli; Kesin sonuca ulaşmak.

İnsanda toplam 46 tane kromozom bulunuyor. Bunlardan iki tanesi cinsiyeti belirliyor. Erkeğin spermleri 23 ve bir tane X yada Y (bunlar yüzde olarak yarı yarıya dağılmıştır) kromozomu, kadın yumurtasında ise 23 ve bir tane X kromozomu (yumurta her zaman X kromozomu taşır) bulunuyor. Böylelikle sperm ve yumurta birleştiğinde, 46 tane kromozom meydana geliyor. Çocuğun cinsiyetinin dişi olabilmesi için X, erkek olabilmesi içinse Y kromozomunun yumurtayı döllemesi gerekiyor. Başka bir deyişle, çocuğun cinsiyetini spermlerdeki kromozom belirliyor.
Cinsiyet belirlemesinde kadın yumurtasının hiçbir rolü yok. Ancak rahmin bazı spermleri seçmesinin mümkün olduğu söyleniyor. Ayrıca cinsiyet oluşumu döllenmeden hemen sonra gelişiyor ve bu aşamadan itibaren cinsiyet üzerinde hiçbir değişiklik yapılamıyor. Cinsiyetin oluşum mekanizmasında, kadın organlarının gelişmesine paralel olarak bir meyil yaşanıyor. Y kromozomu cinsiyeti etkileyen bazı faktörleri içinde barındırıyor. Bu faktörlerin açığa çıkardığı maddeler de kadın organlarının gelişimini baskılıyor ve böylece embriyonun cinsiyeti erkeğe dönüşüyor.
Püf noktası "yumurtlama dönemi" nde yatıyor. X ve Y kromozomu taşıyan spermler yapı bakımından birbirinden farklı nitelik taşıyor. Örneğin, X kromozomlu sperm diğerine göre çok az iri; hareketleri daha ağırdır. Fakat Y kromozomlu sperm daha hızlı olduğu için enerji depoları daha çabuk tükeniyor. Bu noktada genellikle erkek kromozomlu spermlerin daha çabuk öldükleri söyleniyor. Ancak bu bilimsel olarak kanıtlanmış değil. Çünkü bunun saptanabilmesi için öncelikle vajina da hareket eden spermlerin hangi cinsiyet kromozomlarına sahip olduklarının mikroskop altında incelenmesi gerekiyor ki, bu işlem hiç de zannedildiği kadar kolay değil.
Bilim dünyasından gelen bazı yorumlara bakacak olursak, spermlerin morfolojik özellikleri göz ününde bulundurularak ve yumurtlama dönemi hesaplanarak bebeğin cinsiyeti belirlenebiliyor. Buna göre; yumurtlama, adetten ortalama 14 gün sonra (bu süre değişebiliyor) meydana geliyor. Eğer kadın hemen yumurtlama döneminde ilişkiye giriyor ve diğer günler eşiyle birlikte oluyorsa erkek; yumurtlamadan birkaç gün önce ve sonra ilişki yaşıyorsa, kız çocuğu sahibi olma olasılığı artıyor. Çünkü yukarıda da belirttiğimiz gibi yumurtlamadan önce spermler rahim yoluna girdiğinde erkek kromozomlu spermlerin enerji depoları bir süre sonra tükeniyor ve ağır ama daha dayanıklı dişi kromozomlu spermler yumurtayı döllüyor. Bunun tam tersi, yani yumurtlama döneminde birleşme yaşandığında, Y kromozomlu spermler hızlı hareketleriyle X kromozomlu spermleri geçiyor ve bir erkek çocuğunun doğmasını sağlıyor. Bu teori çoğu kişi tarafından savunulsa da, günümüze kadar tam olarak bilimsel bir dayanak bulmuş değil. Yine de bu tekniğin, istenilen sonuca ulaşmayı %65-70 oranında arttırdığı iddia ediliyor.
Ne mutludur ki, günümüzde %100 sonuç veren cinsiyet belirleme yöntemleri de bulunuyor. Ancak, bu yöntemlerin uygulanması etik (ahlaki) nedenlerle bütün dünyada yasak. Bazı doktorlar, cinsiyet belirlemede en kesin sonucu tüp bebek yönteminin verdiğini söylüyor ve ekliyor; "Bizler böyle bir yöntemi, sadece bazı kalıtsal olan ve çocuğu büyük bir risk altına sokan hastalıklarda uyguluyoruz demektedir. Örneğin; hemofili hastalığı sadece erkekte oluşuyor ve ciddi sorunlara yol açıyor. Hemofili taşıdığını bilen bir kadın doktora başvurduğu takdirde doğacak çocuğun erkek olmamasını sağlayabiliyor."
Bebeğin cinsiyetini belirlemek isteyen aileler, hem tüp bebek maliyetini karşılamak zorunda kalıyor hem de bebeğin oluşumu için yüzde yüz garanti alamıyorlar. Bir anlamda tüp bebek yaptırmış sayılıyorlar da denilebilir. Bu yöntem sadece labaratuvar koşullarında uygulanabiliyor. Doktorlar; "Bu yöntem, tüp bebek uygulamasında kromozomları bozuk bebeklerin annesinde sorunlara yol açmaması için yapılıyor" diyor. Uygulama için yumurta kanalından birkaç tane olgunlaşmış yumurta hücresi alınıyor ve erkek spermiyle döllendiriliyor. Döllenen bu yumurtalar sekiz hücreye bölünüyor. bölünen bu embriyolardan birer tane hücre örneği alınarak embriyo biyopsi) özel mikroskop altında kromozomları inceleniyor. Bu hücre sayesinde embriyonun sadece cinsiyeti değil, bütün genetik yapısı da anlaşılabiliyor. Hücrelerin kromozomları araştırıldıktan sonra istenen cinsiyetteki embriyo anne rahmine yerleştiriliyor. Embriyodan bir hücrenin alınması, ona hiçbir zarar vermiyor. Ve bu yönteme "preimplantasyon genetik (PGD) tanı" deniyor.
PGD metodunun dışında, uygulanabilen başka yöntemlerde var. Ancak bunlar garantili neticeler vermiyor. Bunlardan biri; spermlerin belirli bir işlemden geçirilerek, X ve Y kromozomuna göre ayrıştırılması işlemi olan Ericsson yöntemi. Daha sonra bu spermler, aşılama denilen "inseminasyon" yöntemiyle birbirinden bir kez daha ayrılıyor. Bu yöntem 1980' li yıllarda Ericsson adında bir kişi tarafından ortaya çıkarıldı. Burada spermler jöle şeklinde özel bir sıvının içine konuluyor. Bu maddenin 90, 70 ve 50 gibi çeşitli fraksiyonları var. Spermler büyüklük ve ağırlıklarına göre bu maddenin içinde aşağıya doğru inmeye başlıyor. Değişik yoğunluktaki katmanlarda X ve Y kromozomu içeren spermler tutuluyor. İddiaya göre burada her katmanda ayrı cinsiyet kromozomu taşıyan spermler bulunuyor. Uzmanlar bu bilinçle istediği kromozomu taşıyan spermi alarak, bununla yumurtayı dölleyebiliyor. Ericsson yönteminin %70 oranında doğru sonuç verdiği söyleniyor. Ancak çoğu zaman, bu yöntemin aslında savunulduğu kadar etkili olamadığını da vurguluyor. Özellikle Amerika' da veteriner çevrelerinde 90' lı yıllardan beri uygulanan bir başka yöntem daha var. Buna göre spermler özel bir cihaza yerleştiriliyor. Hassas bir yapıya sahip olan bu alet, spermler arasındaki X ve Y boyut farkını renklerle seçip ayırıyor. Ayırma işlemi ortalama %90-95 oranında kesin sonuç verebiliyor. Bunun insan spermi üzerinde uygulanmasını güçleştiren nokta, hayvan spermlerinin üzerindeki X ve Y kromozomlarının insanınkine oranla daha belirgin olmaları. Döllenme işlemi ise bir enjektörle yapılıyor. Ancak burada yine tüp bebek uygulamasıyla dölleme yapılıyor ve yüzde yüz hamilelik sağlanamaya biliyor. Tüp bebek uygulamasında bebeğin oluşma oranı %40-45 arasında değişiyor. Ancak hamileliğin sonlanıp, bebeğin eve götürülme oranı en fazla %30' larda kalıyor.

hikaye1001729st


Son düzenleyen GusinapsE; 10 Mayıs 2006 02:13
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
20 Mart 2006       Mesaj #32
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
Aile içinde olumlu iletişim nasıl olmalı?

Sponsorlu Bağlantılar
Anne-baba ve çocuk arasındaki olumlu iletişim ailenin mutluluğunu artırır. Ayrıca çocuğun bu iletişim tarzını model alarak hayatı boyunca sağlıklı sosyal ilişkiler kurmasına yardımcı olur ve kendini ifade yeteneği ile özgüvenini güçlendirir.

İletişim, iki yaşındaki çocuk için de, ergenlik çağındaki çocuk için de hem özsaygının hem de karşılıklı saygının anahtarıdır. Anne/baba ve çocuk arasındaki olumlu iletişimin temel ilkeleri şunlardır:
  • Çocuğunuzun kendisiyle ilgilendiğinizi, ihtiyacı olduğunda yardım edeceğinizi bilmesini sağlayın.
  • Çocuğunuz sizinle konuşmak istediğinde televizyonu kapatın veya gazeteyi elinizden bırakın.
  • Çocuğunuz size önemli birşey söylemeye çalışırken telefon görüşmesi yapmaktan kaçının.
  • Başka insanların özellikle dahil olması gerekmediği sürece, konuşmalarınızı özel tutun. Çocuğunuzla aranızdaki en iyi iletişim etrafta başka insanlar yokken gerçekleşir.
  • Çocuğunuzu başka insanların önünde utandırmak veya güç duruma düşürmek sadece içerleme ve düşmanlık duyguları hissetmesine neden olur, iyi bir iletişime değil.
  • Çocuğunuzun tepesinden konuşmayın. Konuşurken fiziksel olarak çocuğunuzun düzeyine inin.
  • Çocuğunuzun bir davranışı ya da bir olay nedeniyle çok sinirliyseniz, objektif davranamayacağınız için, yeniden sakinleşene kadar iletişim kurmaya çalışmayın. Beklemek, yatışmak ve çocukla daha sonra konuşmak en iyisidir.
  • Çok yorgunsanız aktif bir dinleyici olabilmek için daha fazla çaba harcamanız gerekecektir. Gerçek bir aktif dinleme kolay iş değildir ve bedeniniz ve zihniniz yorgunken daha da zorlaşacaktır.
  • Dikkatle ve nazik bir şekilde dinleyin. Çocuğunuz birşey anlatmaya çalışırken sözünü kesmeyin. Çocuğunuza arkadaşlarınıza gösterdiğiniz nezaketi gösterin.
  • Olayların nedenini sormayın, ne olduğunu sorun.
  • Çocuğun anlatmaya çalıştığı durum hakkında önceden bilgi sahibiyseniz, bunları çocuğunuzla paylaşın.
  • “Senin için neyin iyi olduğunu ben biliyorum”, “sadece dediğimi yap, sorun çözümlenecektir” ya da “ben sözümü bitireyim sen de konuşacaksın” gibi cümleleri, telkinlerde bulunmayı ve ahlaki açılardan kınamayı en az düzeyde tutun. Bunlar açık iletişim kurma ve bu açıklığı devam ettirmeye yardımcı olmayacaktır.
  • Aptal, budala, tembel gibi aşağılayıcı sözler kullanmayın.
  • Çözüme yönelik somut adımlar geliştirmesi için çocuğa yardımcı olun.
  • Çocuğu yaptığı veya yapmadığı şeylerden dolayı değil, kendisi olduğu için kabul ettiğinizi gösterin.
  • Çocuğun açık iletişimi sürdürmesini destekleyin. Bunu, çocuğu olduğu gibi kabul ederek ve gösterdiği iletişim çabalarını takdir ederek sağlayabilirsiniz.

GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
21 Mart 2006       Mesaj #33
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
İlk Yıl Boyunca Bebeğinizin Gelişmesi
Hiçbir çocuğun gelişmesi bir diğerininkine benzemez. Buradaki listede bir bebeğin ilk 12 aylık dönemde göstereceği gelişmeler genel olarak ele alınmıştır. Her bebeğin bir kişiliği olduğunu unutmayın. Bu nedenle, buradaki bilgiler bebeğinizin gelişmesine harfiyen uymuyorsa hiç endişelenmeyin.
Bazı bebekler bazı hareketleri yaşıtlarından daha önce yapmayı başarırlar. Ancak bebeğinizin gösterdiği gelişme, verilen örneklere hiçbir biçimde uymuyorsa bu durumu doktorunuza bildirin.

İLK GÜNLER : Yeni doğmuş bir bebek günün büyük bölümünü uyuyarak geçirir ve ancak acıktığında uyanır.

İLK AY : Gölgeleri görmeye başlar. Sesleri, örneğin zil sesine tepki gösterir. Dikkatini çeken bir cisme bir kaç dakika gözlerini dikebilir.
İKİNCİ AY : Genellikle ikinci ayın sonuna doğru bebeğiniz aşina yüzleri tanımaya başlar ve ilk kez gülümser. Gün boyunca daha uzun süreler uyanık kalır ve tüm geceyi uyuyarak geçirmeye başlayabilir.

ÜÇÜNCÜ AY : Yüzüstü yatarken kısa bir süre başını kaldırıp dik tutabilir. Bir yandan diğer yana dönmeyi başarabilir. Sık sık gülümser ve agucuklar yapar.

DÖRDÜNCÜ AY : Oyuncaklardan hoşlanacağı dönem başlamıştır. Kendisine uzatılan her şeyi yakalamak ister. Bir süre elinde tutar veya ağzına götürür. Parlak renkleri çok sever. Hareketleri gözleri ile izler. Konuşmaları basit sesler çıkararak taklit eder. Bundan bıktığında ise sese karşı tepki gösterir. Onu yavaş yavaş katı besinlere alıştırmaya başlayabilirsiniz.

BEŞİNCİ AY : Artık bebeğiniz her istediği yöne rahatça döner ve başını kolayca dik tutar. Arkasına destek konulursa uzun süre oturabilir. Gözleri ile tüm hareketleri, özellikle el hareketlerini izlemeyi sever. Diş çıkarmaya başlayabilir.

ALTINCI AY : Bebeğinizin kilosu doğduğu günün iki katına ulaşmıştır. Kimsenin yardımı olmaksızın oturmaya çalışır ve ilk kez emeklemeye başlayabilir. Kendisine verilen şeyleri bir elinden diğer eline geçirmeye, her bulduğunu ağzına almaya bayılır. Bardağını elinde tutarak içindekini içmeyi becerir.

YEDİNCİ AY : Bebeğiniz artık ortalıkta emeklemeye alışmıştır. Bu nedenle çevresinde tehlikeli olabilecek hiçbir şey bulundurmayın. Bu arada büyük bir marifetle "mama" "baba" "anne" gibi kolay sözcükleri sıralamaya başlayacaktır. Bu dönemde en sevdiği yiyecekler, bisküviler, gevrekler ve meyvelerdir.

SEKİZİNCİ AY : Doğrulup ayağa kalkmaya çalışır. Yorulmadan ve desteğe gerek duymadan daha uzun süreler oturabilir.

DOKUZUNCU AY : Bir eliyle destek alarak veya hiç almadan ayakta durabilir. Eliyle destek alarak çevreyi hiç yorulmadan süratle emekleyerek dolaşır.

ONUNCU AY : İki elinden tutulduğunda bir kaç adım atmaya başlayabilir. Basit sözcükleri anlar ve taklit etmeye çalışır. Yabancılara karşı çekingendir. Baş parmağı ve işaret parmağıyla cisimleri kaldırabilir.

ONBİRİNCİ AY : Bebeğin çok hareketli olduğu bir dönemdir. Bir süre tek başın oynamaktan zevk alır, eskisi kadar uzun süreli uyumaz. Çorap ve patiklerini tek başına giymeye ve çıkarmaya çalışır. Oturduğu yerden kalkar, bir süre ayakta durur ve yine yerine oturur. Kaşıkla yemek yemeye çalışır. Bazı sözlerini anlamak mümkündür. "Yapma" sözünün anlamını öğrenir.

ONİKİNCİ AY : Tek başına ilk adımlarını atmaya başlar. İstendiğinde, oyuncaklarını verir ve geri alır. Çevresindekilerin kendisini dinlemesine bayılır. Sözcük dağarcığı zenginleşir. Sözleri anlaşılır olmaya başlar.
hikaye1001729am
pasaklikedi - avatarı
pasaklikedi
Ziyaretçi
21 Mart 2006       Mesaj #34
pasaklikedi - avatarı
Ziyaretçi
EBEVEYNLER NE YAPABİLİR?

Anne ve baba çocuğun yaşamında baş etki olarak görmek ebeveynlerin arkasına sahip olmak deneyimin ve engin literatürün toplanan delillerinin tartışmalı ağırlığını oluşturur. Herkesin bildiği gibi terbiyeli ve nazik olan dikkatli ve özenli görevine düşkün çocuklarını seven ebeveynler daima çocuklarını terbiyeli nazik sevecen ve görevine düşkün olarak çevirirler. Aksine eziyet verilen ve bizim söyleyebileceğimiz şekilde “işlevsel olmayan” ebeveynler kendi kendisine eziyet veren çocuk sahibi olma eğilimindedir. İnsanlık kuralları dışındaki bazı istisnalar daimidir fakat bazı istisnalarda kuralların kesinliği herhangi birisinin givenini sarsar. Bunun yanında kütüphanelerin tamamı her iki şekilde de populer olan kitaplarla stoklanmıştır bu kitaplar çocuğun ilk yıllarının önemliliği üzerinde dururlar ve tasdik etmeye çalışırlar. Araştırma dağlarının temeli ebeveynsel pratikler ve çocukların performansı arasındaki ilişki psikolojik, sosyal ve daha birçok yönden tartışmalıdır. Tüm bu bize verilenlerden Judith Rich Harris’in “Yetiştirme Üstlenme (Nurture Assumption’da): Niçin Çocuklar kendi yollarından çıkarak dönerler? “adlı makalesi basıldığı son Ağustos ayından beri” fırtınalı tartışmaların merkezi olmuştur. Bu kitapda yer alan “geleneksel aklın meydan okumaları” kökleri ve sapı yer alır. Bazıları tarafından bahsedilen ve basıldığında birçok belirsiz nedeni içeren bölümleri tam olarak kınanmış ve birçokları tarafından suçlanmıştır. Ben alternatif bir yargı ile tartışacağım. “Yetiştirmeyi üstlenme” sersemletmesi, can alıcı bir şekilde başarı yönünden limitli olması gibi birçok nedenle tanınmamıştır. Fakat kitabın şimdiye kadar kabul olan notlarını alarak başlamama izin verin. İlk soru Judith Rich Harris’in referansıdır. Yazar yalnız akademik olmayan bir kişi değildir. Fakat akademik açıdan Harward’ın yetiştirme programından 30 yıl önce orjinal araştırmalar yaptığı için okuldan atıldı. O kendi kendine akıl ve zihin yoksa öğrencilikte yok dedi ve ağır ağır kaybolan bir hastalığa tutuldu ve profesyonel dünyayla ilişkisi gelişim psikolojisi hakkında textbooklar yazarak devam ettirdi. Rewrite man olarak adlandırılan bir gazeteci U.S. & World Report’ta onun kitabını “tanınmayan ve belgelerle kanıtlanmayan” şeklinde yüksek kritik eleştiriler yaptı. Psikologlara yol gösterici ve sorumlu psikologlar tamamen gaddar ve acımasızdı. Newsweek’e göre kitap hikâyelerle kaplanmıştı. Harward’ın jerame Kogan’ı psikolojik yönden utandırıldı ve T. Berry Brazelton bu tezi aptalca buldu. Urie Bronfenbrenner “Benim ilk reaksiyonum” dedi. Cornell’in Proseför Ünvanı “İlgi çekici olan bu kitap ciddi olarak alınmalıdır.” Harris bazı psikologlar tarafından yalnızca bir referansı olmadığı için değil çizmenin türetilmişi olduğu için lanetlendi. New York’ta kitap tanıtımında Çoklu Zeka’nın teoristi Howard Gordner onun kitabını “durumun üstünde kötü bir rehberlik ve potansiyel ve potansiyel olarak zararlı” olarak adlandırır. Profesyonellerin tümünün Harris’in karşısına yığılmadıkları doğrudur. Steven Pinker’in değerlendirme içeren kitabının önsözünde güçlü bir sesle desteklendi ve davranışçı genetikçiler de onun etrafında bir araya geldiler. O hala onu geniş bir alanın üzerinde geri yürütmeye çalışan diğerlerini en sonunda hüküm süren dinsel inançların düzeltilmesini teklif etti. Harris’i destekleyen kendinde mevcut olan heveslerin ve tutkularının onun düşüncesinin nedeni olasıdır ki bu da ebeveynlerin bizim düşündüğümüzden biraz daha az önemli olabileceğidir. “Suçluluğa Hayır, Çalışan annelerden iyi haberler”’in yazarı Beny Holcolm’un ve Carol Trovis’in “Bakımevi, boşanma ve çalışan annelerin çocuklar için kötü olduğunu savunan seçilmiş bir politikacı olduğunu” gerekli bir hesaplama yaptığını New York Times’in kitap tanıtımı bölümünde adlandırması olumlu rol oynamıştır. “Yetiştirmeyi üstlenme”’nin bir bölümünde yer alarak boşanmayla; problem olan uyuşturucu ve içki kullanımının arasında bir bağlantı olabileceği sorunsalına “Yetiştirmeyi üstlenme ile hoşgeldin denilmiştir şeklinde not aldı.” “Yetiştirmeyi üstlenme”nin gürültüsü dışındaki, görevlerinin çeşitliliği gerçekten ne söylediyse çok güç bir şekilde yapılması Harris’in sahip olduğu niteliğinin ve durumunun çok üstündedir. Onun kitabını hemen, Robert Wright’ın Time dergisinde onu “Onun çok rüzgarlı formülü ve “anahtar yeterlilikler” şeklinde adlandırmasını farketmek için okuduğunuzda o tartışmasına girerek çeşitli engeller açıklanmıştır (hipotez, profesyonel kavgalar, atlanmış hatalar ve yazarın görevlendirmeleri, bugünün çocuğunu yarının büyüğü olarak biçimlendiren yüzyılın bulgularının değerinin temellendirilerek yeniden incelenmesi, bu gayretin değerlendirilmesi, Harris’in türemiş veya orjinal bir referansı olması olmaması, meselesi arasındaki farklılık veya bir amatörün rütbece diğerlerinden üstün olması). Harris’in yazdığı “Yetiştirmeyi Üstlenme” iki amaçla hazırlamıştır. İlki çocuk kişiliği ile ilgili görüşlerden sizi vazgeçirmek amacıyla; karakterin ebeveynler tarafından nasıl şekillendirilip biçimlendirilerek adlandırıldığını ve ikinci olarak çocuğun kişiliğinin nasıl şekillendirileceği görüşüdür. İki bölümün özelliği bir bölümün zararlı ve yıkıcı olurken diğerinin yapıcı ve yeniden kurucu olmasıdır. Her iki görüşü tartışmama izin verin. Ebeveynlerin çocuklarının kişiliklerini şekillendirecek güce sahip oldukları fikri insanlara ve zamana karşı rehberlik edecek bir fikir olarak görünmemelidir. Harris bunu kültürel özellikler olarak yazar diğerlerine göre bizim sahip olduğumuz toplumlarda çocuğun yaşamı kaderin ellerinde uzanmış görülür yakın bir şekide toplumlarda farklı yaşam bölümleri başlıca Allah’a teslim edilir. Bu farklı görüşlerin doğru babası Sigmund Freud bunu özenle hazırladığı senaryolarda inşa etmişti. Yetişkinlerin psikolojik hastalıklarının; onlar tamamen küçükken ve ebeveynleri onların yaşantısında ağır bir şekilde etkiliyken sözü edilen kişilerin gerilerinde birşeyler izlenildiğini fakat Freud’un sezgisi Freudcu okulun Freud’un düşüncelerinin gerisinde kalmasına neden oldu. Davranşıçılar çocuğun erken yıllarında meydana gelenlere doğru koşullarla şekillendiğiyle ilgili olarak birçok hipotez kurdular. John B Wotson’un ünlü bir şekilde bildirdiği gibi “Milyonlarca sağlıklı bebeği özel olarak belirleyeceğim bazı özel tiplere çevirebilirim. Doktor, avukat, artist dedektif ve hatta dilenci veya hırsız. Freud’a benzer bir şekilde davranışçılar; “insanın hamurunu”şekillendiren ve düzenli bir şekilde yerleşen ilk güçlerin basitçe ayrılabileceğini basitçe üzerlerine alırlar. Harris’in gözlemlemelerine rağmen burada ağır bir tartışma başlar. Wotson’un deneyimleri birkaçımızın inanabileceği gibi Watson’un deneyimi kesinlikle başarılıdır. Bir neden güçlü bir delildir. Farklı genetik kodların onun yaşamındaki etkilerine sahiptir. Kalıtımın önemliliği ile ilişkili tartışmalar olmasına rağmen hiç kimse inkâr edemez ki onların bazıları o kimse için önemli bir rol oynar. İnsan davranışı genetik projesine göre davranışsal genetikçiler maneviyata karşılık biyolojik çocuklar ayrılan ikizlerde elde edilen bulgulara göre çok azı doğuştan bazı muhtemel şeyler içerir. Bazı belirtiler hiçbir insan eli değmeden önce insan doğasına ulaşmadan önce ayrılabilir. Bizim kişiliğimizin genetik olmayan bölümü çevre tarafından şekillendirilebilir mi? Çoğunluğumuz ev hayatının ve bunun da üstünde ebeveynlerimizin çok önemli olduğunu söyleyeceklerdir. Bu yetiştirmeyi üstlenmenin özeti olacaktır ve burdan daima Harris’in radikal kalbininin tartışmasını karşılaştırabiliriz. Bunun için onu memnun eden büyük araştırması emanet bir şekilde desteklenmiş ve göründüğü gibi olmaması yüzünden görünür bir şekilde ispat edilmeye çalışılmıştır. “Yetiştirmeyi üstlenme”ye Harris’in yalanlaması olarak düşünüldüğünde “kanıtlama” sözcüğünün akılda tutulması zorunludur. Harris yaşamlarında iyi bir işe sahip olan ve başarılı olan herkesle iyi geçinen ebeveynlerin daima hayatlarında başarılı olan ve herkesle iyi geçinen çocuklara sahip olma eğiliminde olduklarını tartışmaz. Ya da saygı sevgi oldu ve muameleyle yetiştirilen çocukların, sert ve kaba bir şekilde yetiştirilenlere göre kişisel ilişkilerinin başarılı olduğundan ve hayatlarında çok iyi olduklarını tartışmaz. Bu genelllemeden Harris bizim sosyal bilimsel çalışmalarının üstünde birçok kez verileştirilmiş sıradan deneyimlerimizi hazır bir şekilde kabul ederek düzenlemiştir. Harris’in denemeleri içindeki eleştirileri birçok yönden yanıtlanabilmesi imkânsız olmasına rağmen onun yeniden hazırladığı örnek çiftlerinin kuşatması ve belirli bir tadının olması alınabilir. Harris özel nedenlerin oranının genişliğini düşündürür. Biz ebeveyn çocuk ilişkisinin özel bir formu olan bedensel ceza ve dayakla başlayabiliriz. Dayak çocukları çok agresif yapabilir mi? Neredeyse tüm çocuk uzmanları evet diyecektir. Bu yüzden birçok ebeveyn bu yüzden güvenlidir. Aslında dayak şimdi geniş bir şekilde utanç verici değildir. Fakat bazı yerlerde suç unsuru olarak kabul edilebilir. Bu radikal değişim pratikte bugünlere kadar tamamen ortaktı ya da bugünlere ortak bir şekilde bu görüşe sahip olunarak gelindi. Çünkü dayağın çocuk kullanmadaki farklılığı inanılmazdır. Hemen hemen herkes çocuğu hırpalamak için dövmekle trafiğin içine koştuğu için tokatlamak arasındaki farkı söyleyecektir. Dayağın artması bu görüşü kabul edilemez yapar bu ebeveynin agresif davranışı çocuğuda normalden daha agresif olarak dönüştürür. Harris’in yazdığı geniş bir inancın arkasındaki mantık ve onun ilk yüzkızartıcı inandırması ve henüz muayene de olan çoğu araştırmasını suçluluk olarak dönüştürebiliriz. Elbetteki bu görüş noktasından da sosyal bilimlerin değersiz olduğunu söyleyebiliriz. O ilk olarak metodolojik problemlere işaret eder bu araştırmanın önemli bir bölümü dayak çocuk yetiştirme stillerinden ayrılamaz. Bazı ebeveynler özellikle düşük gelirli mahallelerdeki bazı etnik gruplar, orta sınıfta ve beyaz insanların yaşadığı gruptakilere göre çok fazla dayak atma eğilimindedirler. İlk grupta çocuklar çok fazla dayak yedikleri için ikinci gruba göre daha fazla dayak yedikleri için ikinci gruba göre daha fazla agresif olacaklar ve işkence göreceklerdir. Fakat burada biz ne söyleyebiliriz? Özellikle diğer grupla ilgili olan fazla bir bilgi olmadığında ki bu grup Asyalı Amerikalılar fiziksel cezayı kullanıyorlar fakat... agresif çocuklara sahip değillerdir (vurgu eklenir). Bu bilgilerden basitçe birçok değişken rol oynayabilir bunun için de birçok anlamlı sonuç çıkabilir. Tamamı bu değildir. Birçok çalışmada dayak bazı ebeveynlerin çocuklarını çıkışsız bir yola sokmasıdır. Harris’in bu yargılamada farketmediği şey ebeveyn ve çocuk arasındaki ilişkinin statik değil dinamik olmasıdır: “Bazı etnik gruplarda veya sosyal sınıflarda ki çocuklar diğerlerine göre daha sinirlidirler bazıları diğerlerinden fazlaca dövülmektedir. Eğer agresif çocuk daha fazla dayak yediğinde agresif çocuk olacaktır ki bu ebeveynin çok dayak atmasından kaynaklanacaktır. Çünkü ebeveynler çocuklarının davranış tarzından hoşlanmadıkları için daha fazla dayak atacaklardır.” Birçok sebeple cevap söylenemeyecek kadar imkânsızdır. Bu problem bir yolla minimize edilecektir. Harris bunu çocukların yıllarca takip edilmesi şeklinde destekler. Hemen güncel bir çalışma yapılmıştır ki bu da “Ebeveynler fiziksel cezayla antisosyal davranışları azaltırlar bu davranışın uzun süreli etkisidir... şeklindeki bu tartışma da onun tartışmasının karşıtı olma eğilimindedir. Bu sonuç manşet haber yapılabilir ki dayağın uzun süreli etkilerinin tabiki negatif sonuçlarının değişken olarak görünmesidir. Gerçekten de son bir çalışma her yaştaki bazı siyah çocuklar ve genç çocuklarının türlerine ve cinslerine bakılmadan dahil edilen bu çalışmada dayak gerçekten de sinirli davranışları azaltır şeklinde zıt bir eğilim gösterme eğilimindedir. Biz buna göre ne yapabiliriz? Harris iki anahtar farklı çalışmayı sıfırlar. Birinci yazar şiddeti evde ölçerken diğer bir yazar şiddeti ev dışında ölçtü. Her iki çalışmayı yan yana ortaya koyduğumuzda evde dayağın büyük sıkıntıları üreten ahlâkı bozan bir dönüşüm olabilir. “Dayak kullanmak çocuklar evde olmadıkları zaman çocukları çok sinirli yapmayabilir.” Amaç olarak titreyen dayağı kişisel bir eğilim olarak ikna eden bu öneri tek başına dayağı azaltacaktır. İki çalışmanın ileri sürdüğü gibi. Amerikan toplumunda şiddetin düzeyini azaltacaktır. Sade örnekler çeşitli konulara işaret etmesi Harris’in literatüre eleştirileri boyunca devam eder. Onun oluşmalarının çoğunun içinde çocukların esas kalitelerinde bir düşüş görüldüğü hesaplanmıştır. Çocukların anne ve babaları üzerindeki etkilerinden Ebeveynlerin çocukları üzerindeki etkilerine çözülerek başarısızlığa uğradığı ve alışılmış bir şekilde evdeki davranışla, dış dünya arasındaki davranışlar arasındaki farklılıklar gözden kaçar. Harris’in uyduğu dünya “Çocukların yaşamlarının geri kalanını harcayacakları yerdir”. Bir diğer kaçınılmaz çekişmesi tartışmaarda ayrılmış ailede büyüyenlerin devamlı yara izlerinin çocuğun kişiliğine etkisi var mıdır? Eğer iki anne ve babada varsa çocukların genellikle mutlu olduklarını ve buna karşı çıkılamayacağını Harris yazar ve Eğer anne ve babanın onlara iyi bakıyorlarsa ailenin ekonomik durumu iyiyse ve iyi baktıklarına dair deliller varsa fakat çocukların mutluluğu tartışması Amerika’da babasızlık ve boşanmadan daha önemli bir mesele değildir. Bu tartışma herhangi bir şekilde merkezlenebilir. Babalı çocukların, babasız çocuklara göre daha en iyiye doğru meydana gelerek dönüşüyorlarmı ve onlar en iyiye doğru meydana gelmişlerse bu bir babaya sahip oldukları için midir? Yeterli ve bir konuda uzmanlaşmamış bir meslek sahibi olmayan birçok araştırmacının evet diye cevaplayacağı bu düşünce kesin ve net bir şekilde kanıtlanmıştır. Birçok araştırmacıya göre cevap “evet” olarak saptanmıştır. Harris buna aykırı öneriler getirir. O Judith Wolterstein’in 1980’deki (Surviving the Breakup) onun çok güncel olan ve Amerikan düşüncesinde bir kökten değişikliğe neden olan ve boşanmanın çocuk ve genç üzerindeki zararlı etkilerinden gösteren makalesinden bir altyazı olarak başlar. Münakasasız Wallerstein’in delillerine veya çevirilerine dikkat çeken Harris onun bilimsel çalışmasının tamamen ölümcül bir yarık olduğunu onun bulgularını ölçecek boşanmamış ailelerle karşılaştıracak anne ve babasıyla birlikte olan bir kontrol grubuna sahip değildir. Fakat Harris daima Willerstein’in karşısındaki sorumluluktan kaçan araştırmacılarda hata bulur. Bölümsel olarak sosyolojist olan Sera Mel Anahan ve Gary Sondefur (1994’de ki kitabı Tek bir ebeveynle büyümek) Barbora Dafoe Whitehead’ın patlayıcı makalesi “Atlantik” içinde yer alanları çıkıntılı bir şekilde desenlemiştir. Dan Onayle Was Right Mclalohon and Sondefur’un sonuçları son on yılın en etkili sosyal çalışmalarındandır. Evde bakım olarak yalnızca tek bir biyolojik ebeveynle büyüyen çocuklar; Evde bakım olarak iki biyolojik ebeveynle büyüyen çocuklara göre büyümelerinin ve gelişmelerinin ortalamaları alındığında bu çocukların durumları kötüdür. Ebeveynlerin eğitimsel önbilgileri ve geçmişleri, çocuğun doğduğu anda anne ve babanın evli olması, ebeveynlerin yeniden evlenerek birlikte oturmalarına bakılmaksızın evde bakım olarak tek bir biyolojik ebeveynle büyüyen çocukların durumları kötüdür. Yazarın anlamca “kötü” olarak belirlediği bu çocuklar muhtemelen okulda fazlaca dökülecekler okuldan fırlatılıp atılacaklar ve onlar muhtemelen çok az iş bulabilecekler kızlarda evlenmeden anne olacaklar ve çok fazla bir şekilde açığa çıkacaklardır. Mc Lanahan ve Sondefur ebeveynlerin ayrılığının çocukların problemlerinin nedeni olduğuna inanırlar şeklinde Harris yazmıştır. Fakat bu öyle midir? Bu problemler çocuğun evdeki deneyimleri ile ilişkisiz olarak açıklanabilir mi? Fakat dış faktörlerle birlikte tek ebeveynli ailelerle ilişkilendirilebilir mi? Bu faktörlerin başında gelir ve kazanç durumu gelir. Boşanma tipik olarak ailenin yaşam standartlarında şiddetli bir azalmaya yol açar. Ve bu da çocuğun bazı şeyleri çok güç gayret ve emekle yapması çocuğun kendi akranları arasındaki durumunu etkileyebilir. Kazanç ve gelir daima onların güçlükle onlardan ayrılarak koleje gitmesi çok güçtür. Çok az bir motivasyonla yüksek okuldan mezun olurlar ve hamilelikten kaçınırlar. En önemlisi gelirin etkilerinin zararları onların geliştikleri ve devam ettikleri okuldur. Orta sınıf mahalleler ve iyi orta sınıf okulların çeşitlerinde “çocukların tamamı mezun olur ve çok güç şekilde bazıları bebeğe sahip olur.” düşüncesine göre basitçe çoğu tek annelerde böyle bir şeye rastlanmaz. Harrisin desteklediği sonucun hesaplanmasına yardım edebilir. Bu da el sürülmemiş dokunulmamış bir aileyle birlikte veya ailesiz olarak “taşınmadır” ve çocuk üzerinde pürüzlü engebeli inişli ve yokuşludur. Çoğaltılmış bir şekilde taşınması muhtemelen çocuğun akranları tarafından reddedilmesine neden olmaktadır. Sürekli aynı yerde sabit olan çocuklara akademik problemlere neden olmaktadır. Gelirin zararları kombine edildiği zaman o sonuca ulaşır. İkametteki değişikliklerle; “Bir babaya sahip olan çocuklarla onlara sahip olmayan çocuklar arasında çok büyük farklılıklar hesaplanabilirler.” Boşanmış bir ailenin çocuğu olan bir kimsenin yetişkin olduğu zaman büyük olasılıkla boşanacağı hakkındaki iyi organize edilmiş bulgulara göre ne söylenebilir? Biz burada Nurture Assumption’a neden olan içinde ebeveynsel davranışların görüldüğü, psikolojik etkilerin yetişkinin yaşamında iyi olarak kullanıldığı bir (parça, kesik) teste sahibiz. Harris çalışmasını 1500 özdeş olan ve benzer olmayan yetişkin ikizlerde bu tezi teyit ederek gösterir. Onu raporunda bu ikizlerin Anne ve babalarda arkada kalan (iki ebeveynden birinin arkada kalması) boşanma oranı % 19’du. Ebeveynleri boşanmış olan ikizlerde % 29 olarak düşündürücü şekilde yüksekti. Harris bu sonuçları henüz analiz etmeden yazar ve gösterir. Değişikliklerin yarısı içinde boşanmanın riski genetik etkililiğe katkıda bulunmaktadır ve bu ikizlerle ebeveynlere paylaştırılabilir. Diğer yarıda ise çevresel nedenler etkili olmuştur. Fakat bu değişimlerin hiçbiri ikizlerin evde büyüyüp geliştiklerinin bir nedeni değildi. Kalıtımın merkezi içinde onun fikrinde çevre tarafından kumsallaştırılan ve şekillendirilen kompleks genler tarafından pürüzlü bir şekilde kişisel karakterlerin ayrımı olan kalıtıma Harris “boşanma geni” gibi birşey demek istemez. Bu (boşanma geni) iticiliğe benzer bir muamelenin örneğidir. Mantıksız seçimler veya insanlarla geçinme güçlüklerindeki değişiklikleri artırır. Düşüncesizliğe benzer bir eğitimin örneğidir veya sinirlilik veya meyillerinin başını ağrıtır. Genler insanların boşanmalarının nedeni değildir. Fakat biz bazı genlerin olasılıkların dışında kural koyamayız ve çocuk boşanma olarak devam eden istatistiklerini. Biz problemli ebeveynlere ve problemli çocuklara sahip ebeveynlere uzmanların çocuğu kötüye kullanmanın kalıtımı olarak adlanırılan bazı durumlara diğer nedenlerle kural koyabiliriz. Harris’in ebeveynlere boşanmanın etkileri hakkında endişelenmeye gerek olmadığını söylemesine rağmen ben zaten onu onaylamıştım. O birçok yönden bunun çocuklar için kötü olduğunu dikkatle kararlaştırmıştı. Fakat o boşanma gerçeğinnin kendisinin, çeşitli dışarıya düşünülen türlerinden ayırd edilmesi gerektiğinde ısrarlıydı. Örneğin gelirin zararları, sosyal parçalanma vs. Bunlar sıktı fakat kaçınılmaz bir şekilde refakat edilen şeyler değildi. Çok fazla ayırdedildiği zaman boşanmanın içindedir ve onun kendisidir. Onların evleri yoksa ve uzun süreli etkileri onun kişiliğini etkilemiyorsa o zaman uzun süreli etkileri çocuğun davranış yolunun üzerinde değildir (vurgulama eklenmelidir). Buraya kadar olanları özetlememize izin verin. Sosyalleşme araştırmnasında Harris’in yazdığı, bir şeyi açıkça göstermektir. Ebeveynlerin çocuklara karşı davranışların etkilerini ve ebeveynlerin çocuklara nasıl huzurlu davranması veya tüm içeriği ebeveynlerle ilişkilendirebiliriz. Fakat diğer taraftan, rol olarak şımartılan evdeki genç çocuk strereotypelere göre davranabilir ve en az ebeveyni yaşamı kadar uzundur ve onlarla birlikte olduğu zaman böyle davranır. Fakat onun yükleri götürdükleri ve bu dışardaki rolleri faydaları ile ilgilih içbir delil yoktur. Benzer bir şekilde bir çocuk hasta olarak bakılan bir çocuk evde daima elinde tuttuğu bu gerçekle ebeveyninin karşısındadır. Onların etrafındayken asık suratlı veya geri çekilmiş olarak davranır. Fakat bu zehirli akrabalık onun dış dünyadaki insanlarla olan ilişkilere çevirmeyi gerektirmez. İçerik çocukların evde değişiklikleri nasıl öğrendiğidir fakat içeriğin ne olduğu “Annesinin ona kazak giydirtmesi ve çocuğun dışarıya çıkınca kazağı atması annesinin kazağı giydirtmesi kadar basittir.” Nurture Assumption (Büyütmeyi üzerine alma) dediği kastettiği meydan okuma neydi kısaca ebeveyn çocuk akrabalığı esas önemliliktir diğer insanlıktan gelen akrabalıklara göre ingiliz psikolojist John Bowlhy’a göre “template” bir terimdir. Bu düşünce kayalık yatağı “bedrock principle birçok muhtemelen çoğunlukla klinik psikologları çok popüler insan psikoloji ve gelişimiyle ilgili popüler eğitimlerin kuruluşunda Penelope Leach’in çocuk bakımıyla ilgili klasik teksti Susan Forward’ın Toxic Parent’sına benzemektedir. *ayet o yanlışsa, şayet Nurture Assuption aslında bizim düşündüğümüz “kalıp” değilse ve çocukların yapacakları yoldan neden geri döndüklerini açıklayamamaktadır. *ayet hiçbirşey yapılamıyorsa nedir? Harris (burada kitabının yeniden kurmacı yönü) bu soruya grup-sosyalleşmesi teorisiyle cevaplamayı düşünür. Bu teoriye göre sosyalleşme ebeveynin çocuğa birşey yaptırması değildir. Çocukların kendi kendilerine birşey yapmalarıdır. Yaratılan insan kendi sosyal kategorisideki insanlara nasıl davranacağını öğrenir ve çalıştırır işletir. Onlar ebeveynlerini gözlemleyerek ve taklit ederek yapmazlar fakat onlar kendi akranlarını gözleyerek ve taklit ederek öğrenirler. Bunun dışında çocuklar gruplarındaki diğer insanlara benzer şekilde davranmakta kararlı oldukları gruplardaki çıkan tartışmalar onların ev yaşamları ile akran yaşamları arasındadır. Ve akran grubu evde yaklaşık olarak her zaman rol oynar. Harris’in teorisi ilk olarak linguistikle ilgili kışkırtıcı bulgulardan ilham almıştır. Kışkırtıcı bulgular akranlardır fakat ebeveynler değildir. Göçmen çocukların yeni bir dili öğrenmeleri kararlı ve kesin etkili olarak görünür ki çocuklar yeni bir dili akranlarından öğrenirler. Hemen Nurture Assumption bu gerçeği tahmin edemeyebilir bu yüzden gelişimin diğer bölümleri buna benzer şekilde grup teorisiyle açıklanabilir. Harris’in bu tez için delili sistematikten çok birparça öğün ve durumsaldır ve bu şartlarda onun sosyal araştırma hareketinde daha az dramatiktir. Yine de birçok ebeveynin tanımasının ve kabulünün nedenidir. Düşündürücü küçük fakat destekleyici bir örnek yemek seçimindeki bir problemdir. Öğleden sonra çocuklar ve ebeveynler ve çocuklar yemekte ıspanak, salata ve balık çocuk onların tamamını ısrarla istemektedir. Ebeveynleri tatlı sözlerle kandırmaktadır ve onun katı reddetmelerinde azalma görülmektedir. Günden güne birçok evde genç çocuklar öğün zamanında savaş zamanıdır bu sonuca göre dünyadaki ebeveynsel mdellerin tamamı ebeveynine birlikte aynı yemeği 4 yaşındaki çocuğu ikna edemez. Sonuçta o tüm bu şeyleri yer ve daha fazla yer. Bu değişikliklerin nedeni nedir onun arkadaşı okulda öğle yemeği için salata getirmişse veya onun okul arkadaşı kafeteryada balık yerken sıklıkla bu böyle midir? Kaç tane ebeveyn; Çocuklarının mutlu bir şekilde salatayı veya dana etini veya mantarı yıllardan sonra savaşcı ve kavgacı bir şekilde yemek için evde kışkırtıldığını hayretler içinde öğrenmek istemez ki? Davranışın düşündürücü bir formu çoğu insanın çocuklarıın sigaraya alışmamasını ister. Bu geniş şekilde genç çocuğun üzerinde ağırca bir etki olan anne ve babasının sigara içmesi çocuğun sigara içmemesi olarak geniş bir şekilde varsayılır. Niçin birçok ebeveyn sigara içerken kendini suçlu gibi hisseder sigara içtiği için veya birçok sigara bırakma bu nedenden dolayıdır. Fakat aslında yetişkin çok etkili bir model değildir. En iyi kahinlik genç çocuğun arkadaşlarının sigara içtikleri halde çocuğunda sigara içeceğini bilmek; yetişkinin çocuk üzerinde çok etkili bir model olmadığını Harris yazar. Sonra sigara için ebeveynle çocuk arasındaki korelasyon nasıl açıklanabilir? Burada tekrar biz kalıtımın rolünü işten çıkaramayız. Kalıtım potansiyel olarak nikotine düşkünlük çok az bir şekilde kısmen genetiktir. Diğer bir cümleyle genç çocuğun sigara içen akranlarının sigara içme davranışını mı belirler veya genç çocuğun sigarayla ilgili hiçbir deneyimi olmadığı halde sigara içip içmediğini akran gruplarının baskısı belirler. Harris tartışır. Onun genleri, kancaya takılıp takılmayacağını belirler, saptar. Son olarak suçluluk genelde Harris’in son çalışmasında yazdığı, davranışsal çalışmalar evin çevresini paylaşan ikizlerde veya kardeşlerde birinden diğer birine benzemede ev çevresinin çok az bir etkiye sahip olduğunu yazmıştır. Fakat cinayet işlemiş bir kardeşi olan bir çocuğa bu şekilde bir değişken verdiğimizde çocuğun cinayet işleme olasılığı yükselecektir. Birçok gözlemlerden çıkan bu sonuç Nurture Assumption için de-facto delilidir. “Cinayetin karşılaştırılması”. Kardeşler ve ikizler herhangi bir şeyi evin etkilerine göre yapmak zorundadırlar. Harris bazı farklı korelasyonları onaylar. İki kardeş aynı yaştaysa ve aynı cinsiyetteyse suç işleme cinayet bakımından karşılaştırıldığında bu kardeşlerin suç işleme oranlarının yüksek; Tek yumurta olmayan ikizlerin kardeşlere göre daha fazla; Birçok zamanını ev dışında birlikte geçiren ikizlerin; Ayrı yaşamlar şeklinde ayrılmış olan ikizlere göre suç işleme oranlarının yüksek olduğunu bilgiler incelendiğinde çok yakın bir şekilde bu bilgilerin meydana geldiğini söylemiştir. Fakat kardeşler suç işleme bakımından çok az olasılıkla karşılaştırılabilirler eğer biri çeşitli yıllar bakımından diğerinin üstündeyse (yaşça) buna rağmen ev çevresi aynı kalmaktadır ve Harris’in önerisinde kaybedilen çizgi aynı evi ve daima aynı mahalleyi ve bazı nedenlerde de akran grubu olarak görülebilir. Bunların ötesinde hiçkimse çocukların evin dışındaki bir dünyadan etkilenmediğini ciddi bir şekilde inkâr edemez. Bu şudur; Niçin ebeveynler internet’in üzerinde bir gerçek olan, evlatlarının en iyi arkadaşının okulda mini etek giymesinden daha fazla endişeleniyorlar. Buna rağmen Harris bu durumdan hoşnut olması basit değildir. Akranların rekabetleri çocuğun gelişiminde bir güçtür. Fakat bazen veya muhtemelen, birçok nedenle etkililiğe benzer “Ana” nedenlerdir. Tabii ki çoğu çocuk yapar. Bölümlerin içinde genetik nedenlerle ebeveynlerine birçok yönden benzeme eğilimindedirler. Tabiki evde çeşitli şeylerin tamamı öğrenilir. Dil, tarz, biçim, pişirme, doktor olabilmektir. Tır şöförü olmak nasıl bir duygudur. Ve bu yüzden bunun üzerinde baskı vardır. Dış dünyadan aldığı bilgilerin bir bölümünü dönüştürür. Bazı durumlarda çocuğun evde öğrendikleri davranışlar ve tavırlar çocuğun akran grubuyla çatışmaz. Harris bu etkilerin ömrü boyunca alabileceğini kabul eder. Fakat burada bir ovalama vardır. Bir gerçek nokta “çocuklarının yaşamlarının yönünü ebeveynler belirlemek zorundadırlar.” Harris’in görüşüne göre hangi mahallenin içinde yaşayacağına ve dolaylı olarakta hangi çeşit akranlarla ilişki kuracağını yakın yıllarda bu şekilde not eder. Ebeveynler neredeyse tamamen kontrola sahiptirler bu meselenin üzerinde çok durmuşlardır. Fakat çocuklar on yaşına ulaşıncaya kadar veya buraya kadar “tüm iddialar çalışmaz” onların çoğu önceki ilişkilerin kötü akran gruplarının iyi akran gruplarına çevrilmesini ümit edebilirler. Okul ve mahallelerdeki bazı çatışmalar evde öğrenilenlerle minimize edilerek sonlandırılabilir. Çocuk yetiştirme konusunda neredeyse tamamına göre bir zerre olan çağdaş literatürün karşısında durmak stres için olduğunu belirten Harris gayretli birşeyler yapmaya çalışan hiçbir anne çocuğuyla ilgili tavsiye bilgiler veren öğüt kitaplarını çocuğunun saygınlığını ve itibarını desteklemek için okuduğu kitaplardan gayretinin bu kitaba benzer bir şekilde çok azına sahip olduğunu eğer bazı uzun etkiler onun kişiliğinde ise işitmek isteyecektir. Faydalı ve yarar sağlayan saygınlığından emin olunan bazı statülerden veya arkadaşlarıyla birlikte bir tenis kulübüne üye olmaktan çok muhtemel olan bazı ateşli etkileri öğrenmek isteyecektir. Kültürümüzde uzun süre önce bize verilen “çocuğu biçimlendirme” olarak verilen bu görüşe göre ebeveynler evlatlarının üzerindeki etkileri pozitif yönde mantıksal olmaktan uzak ve limitlidir. Yine de bununla beraber Harris’in söylemek istediği mesaj bir yönden daha fazladır. Bir ideal olarak biz çocuklarımızı hayallerimizde tasarladığımız şekilde yetiştirmek isteyebiliriz. Bu çok az aldatıcı olan düşünce bizim ebeveynler olarak sahip olduğumuz problemler için başlıca dileğimizdir. Sizin için yanlış olan nedir? O cümle bölümünü okuyucu olarak sonlandırır. “Çocuklarınızı kabahatli ve kusurlu görmeyin” Judith Rich Harriss doğru olarak söylediklerinden başarılı bir şekilde bizi ikna edebilmişmidir? Bu cevap geniş bir bölümdür. Bilinen sosyal çalışmaları ve psikolojiyi nedensel olarak ele alarak standart bir şekilde ikna etmeye çalışır. Harris’in Nurture Assumption’a saldırısı bizim gördüğümüz onun tartışmasının yıkıcı tarafı, neden şeklinde ebeveynsel ve çocuk davranışı arasındaki ilişkiyi adım adım eleştirerek göstermesidir. Bazı nedenlerden dolayı onun gösterebileceği sonuçlar çeşitli metodolojiler bakımından limitlidir. Örneğin kontrol grubunun yokluğu veya diğer hesaplanan faktörler yönünden gözleme dayalı ebeveyn-çocuk etkisini gösterecek bir kontrol grubuna karşın katılımı gözönünde bulunduran bir kontrol grubunun yokluğu gibi faktörler yüzünden araştırmaları metololojik bakımından arızalıdır. Harris’in yazdıkları bu damarda, aydınlatılamaz fakat ikna edici bir yoldan geçebilir. Diğer bir duruma göre iyi çalışmaların birisi ebeveyn ve çocuk arasındaki korelasyonu güvenilir bir şekilde gösterir. Harris’in başvurduğu farklı teyetlediği korelasyonlar yaratılıştan şüphelidir ve bazı olaylarda nedenselliği ispatlanamaz. Bu güçlü polemiksel silahlar 18. yy’ın İskoçyalı filozof David Hume kendi ait olduğu yy’da metafiziğin karşısında yasanın himayesine sığındı. Hume’nin tanınmış ve basit gerçeği güneşin hergün yükselmesi ve doğmasıydı. Çoğu insanın, bu gerçekten yanlış yargıya vardığını, yani güneşin yarın doğacağını çünkü güneşin bir önceki gün de yükseldiğini o tartışır. Fakat Hume’ye göre bu model çöküntüye uğrayan bir kalıp değildi. Ve bu kalıp sadece olayların devamlılığını ve sürekliliğini başlatıp göstermiştir. Hume’nin görüşü filozoflara kendi eksersizlerine bakmaları gerektiğinden çok kıvılcımlanan son batı düşüncesinin devrimini hatırlattı. Hume yüzünden, İngiliz empristik gelenekleriyle karasal zıtlıkların tüm formlarında gelenekler olan yollarla modern felsefe gelişti. Çok ünlü bir şekilde Immanuel Kant onun cevabını Kant’ın Humean Skepticisiminde Crituque of Pure Reason adlı kitabında formüle etmeye devam etti. Hume’nin çok varoluşcu görüşünü borç alarak tanınmış bir fikri kitabına koydu Hume’nin o görüşü onu doğmatik uykusundan uyandırmıştı. Dürüstçe söylemek gerekirse Harris sahip olduğu tartışmaya ve buna benzer diğerleri psikoloji üzerinde gelecekte uzun süreli etkili bir yoldu. Freud’un sarılmasından ve davranışçıların limitlerinden her ikisinden de bizi özgür bırakmışlardı ve aynı zamanda bize yeni gerçekçiliğin açılması, insan gelişimiyle ilgili diğer gerçekler, özellikle katılımın rolü ve akran gruplarının önemliliği, onların desteklemeleriyle gereklidir. Bu hırslı ümidin başarısı kritik olarak bir nedensel sorunun cevabına bağlıdır. Psikolojinin nedeni; Harris’in kararla ve ısrarla epistemolojik standartlarının kanıtını talep etmiştir (Harris epistemolojik standartların kanıtını ısrarla talep etmiştir). Sosyal araştırmacılar tarafından tüm bu çalışmalar dağı gerçekten korelasyonlar, nedensel kanıtlara sahip olunamayan yararsız sonuçlar mı toplamışlardır. Ben öyle olduğunu düşünmüyorum. Bazı basit temelli korelasyonlar diğerlerinden daha anlamlıdır. Benim beynimde fikrimde anlamsal olarak istatistiksel olarak yeterli veya teknik kavramlara sahip değilim fakat buna rağmen bazı nedenleri bayanlar veya baylar anlamlı bulabilir. Onun işaret ettiği “eve” döndüğümüzde onun korelasyonlarının yararları limitlidir. Harris analoji yöntemiyle örnekler üretir. Bunu desteklemek için broccoli yemek veya zenginlik birlikte tutarlı gittikleri gösterilebilir. Biz bu gerçekten şu sonucu çıkarabiliriz. Broccoli yemenin nedeni zenginliktir. Biz broccoli yemeyi durdurduğumuzda fakir mi olacağız? Onun görüşüne göre Nurture Assumption da desteklenerek kullanılan korelasyonlar bundan daha güvenilir değildir. Fakat bu analoji en kötü olanıdır. Bizim hiçbir şekilde broccoli yemenin nedeni zenginliktir diye bir sonuç çıkaramayız ki bu bunların bağımsız değişken olduğunu biliyoruz. Önemli sosyal olayların çok büyük olduğunu biliyorken bazı korelasyonların çok büyük olduğunu biliyorken David Blankenhern’un kitabı “Babasız Amerika” iyi nedenlerle işaret eder. Ne yazık ki Harris onunla ilgili tartışmamıştır. Dikkatli yazar sosyal çalışmaların nedenlerinin ispatlanmasının güçlülüğünü kabul ederek yola çıkar. O yinede olayların beyazlığını tartışarak devam eder ve babasızlığın köklerinin sayıca fazla arzu edilmeyen davranışın üzerinde uzandığını destekler. Blankenhorn’un sözcüklerinin içinde babalarından ayrı yaşayan çocuklar; çok benzer bir şekilde duygusal veya davranışsal problemleri yönünden okuldan kovulan, akran gruplarıyla anlaşmakta güçlük çeken ve polise karşı suç işleyen çocuklardan çok uzaktırlar. Douglas J. Beshanov’un dikkatle şu gerçeği söyler. Yayılan risk çocukların seks yönünden kullanılmasının yayılan riski direkt olarak babalıkla evlenmenin düşmesine bağlıdır şeklinde dikkati çeker. Buradaki korelasyonlar kendi kendine konuşabilir. Eğer bana gelir için uygun kontrollerin sağlandığı bir nesil ve geri kalanında babasız bir grup ele alındığını gösterirseniz eğer evdeki yüksek suç davranışlarının yüksekliğini, çocuk kullanmayı okulda suç’un ve geri kalanının tamamının ortalamalarını size gösterebilirim. Bu şüphesiz doğrudur. Çocuğun davranışlarının bölümlerinde genetiksel etkilerin önemli olduğundan Harris iddialıydı. Biz çok güç bir şekilde nedenselliğe bakmadan şüphe eden metafiziğin ötesine yerleştirmeye çok güç bir şekilde ihtiyacımız vardır. Eğer babasızlık davranışlarının muhtemel çeşitlerinin tatminini güçlü işaretiyse biz bundan sonra eğer bu davranışları azaltmak istiyorsak babasızlık çeşitlerinin bazılarına baksak iyi olur. Metafiziğin amaçları için David Hume’nin gözlemleri gerçekten derin ve esaslıydı. Güneş yarın yükselebilir mi gibi düz bir bahisten onu durdurabilirler mi? Aslında biz uygun bir şekilde tüketilen sosyal çalışmaların bulguları hakkında buna benzer bahisler yapabiliriz. Biz broccoli yemenin nedeni zenginliktir yargısı bizim koyduğumuz kuralın dışındadır. Fakat bizim sahip olduğumuz kural bu düşüncenin dışındadır. Bu da babasızlığın sayıca fazla davranışın köklerinin nedenidir. Gerçekten de böylece nedensel bir yargıya varılabilir. İkinci problem Harris tutarlığa başvurur. Onun yüksek incelemesinde sosyalleşme araştırmacıları bağımlı olarak sıklıkla etkili olurken davranış genetikçileri etkili olmamıştır. Buna rağmen Harris sıklıkla bahsedene kadar ben ünlü ikizlerin çalışmasını veya tartışmalarını sıraya koyduğu diğer çalışmaları buna rağmen okumamıştım. Tartışmalarını sıraya koyduğu diğer çalışmaları çok bereketli bir şekilde açıktır ve o görüşlerini eğitmeye çalışmaz. Örn. Şiddete benzeyen görüşünü eğitmez, yetiştirmez. O örneğin şiddete benzeyen şeylerin sosyal araştırmalar içindeki karşılıklarını salık verir. Davranışsal genetikler kesin bir şekilde kişilik eğitimini tanımlamışlar mıdır? Onlar kişisel, özel bireysellikler için yetiştirme, eğitim olarak nasıl karar verebilirler. Biz gerçekten de bu çalışmanın bulgularını güvenle alabilecek miyiz? Eğer onları özgür bir şekilde yerleştirdiği varsayımları açıklamaları diğer başarısızlığa uğradıkları Harris’in başka yerlerde becerikli bir şekilde kişiselleştirdiği bu çalışmaların bulguları gerçekten de güvenli ve diğer başarısızlığa uğradıkları Harris’in başka yerlerde becerikli bir şekilde kişiselleştirdiği bu çalışmaların bulguları gerçekten de güvenli olarak alınabilir mi? Benzer bir şekilde Harris gelişim psikolojisinin tüm değerlendirmelerini yutar olarak ortaya çıkar. Bu düşünce tüm insan karakterlerinin ve yeteneklerinin genetiğin üretimi olan miras Darwin’in adaptasyonu tarafından fazlaca değil sadece eleştiren kritik yudumlar tarafından şekillendirilir. Buna rağmen o kesin bir şekilde değiştirebilmek için çok dikkatlidir ve bazı alanlarda odaklanmıştır. O çeşitli çeyreklere bağımlı olduğundan onun derin eleştirileri çok az can sıkıcı görülmez. O derin ve alaycı bir şekilde psikolojik araştırmaların kesilen ve geniş bir şekilde yargılanan ve tam olarak da verileştirilmeyen kısmıyla ilgili görüşlerinde ısrarlıdır. The Nurtere Assumption’un açılış cümlesi açılışı özellikle önemli bir saldırıyla açılır önemli görüş noktası ise onun kitabının açılış cümlesi kendi kendisini tarif eder “Çocuk kişiliğinin görüşü-“ karakteri adlandırmak için ne kullanılabilir” şekillendirmek veya değiştirmek çocukların ebeveynleri tarafından ne kullanılabilir. Hiçbir açıklama ne burada veya başka bir yerde önerilmemiştir. Harris’in karakter veya kişilik dönemlerinde ve karakter onun index’inde hiç görülmemiştir. Düz bir şekilde karakterin kendi kendine devam eden ahlakın duyarlılığına inanmasına rağmen; bölümden bölüme insan davranışının bazı tartışmalarına tahammül eder. Buna rağmen neye inandıysa onu bir pasajın can alıcı yerine koyması, sosyal davranışın ahlaka benzer diğer formlarıyla bütünlük içinde elde edilenleri bir şekilde bağlamıştır. Bu meseleyle ilgili olarak benim söyleyebileceğim bir dereceye kadar çocukların evdeki ahlak standartlarını kendi dış dünyadaki çevrelerine taşımaları gerektiğini ve iki grup arasındaki çatışma; evde ahlak değerlerinin mi yoksa akran gruplarının mı rol oynayacağı çatışmasını biz diğer bütünlük içinde görüyoruz. Harris açık bir şekilde bu çatışmanın olmayacağını düşünüyor. Ne yazık ki bu noktada tek delil merkezlenmiş kitabın içinde çeşitli zamanlarda 1928 çalışmasının H. Hartshorne ve M.A. May tarafından ve Studies in Deceit diye adlandırılan bu çalışmadaki iki araştırmacı Harris tarafından kendi zamanlarının gelişimcilerinin önünde oldukları şeklinde tanımlanır. Çocuklara dolandırmaları veya çalmaları ile ilgili aynı türden çeşitli ortamlar kurulduğunda; evde, sınıfta, atletik müsabakalarda, yalnızca veya akran grupları huzurunda Harris’in paragraflarının bir bütününde dürüst ve namuslu olduğunu bir bölüm paragrafta diğer paragraflarda ise dürüst ve namuslu olmasının gerekmediğini söyler. Mücadeleye ve kaba takılmalara sahip olmasına rağmen son on yılda Hartshorne May’ın çalışmasının üzerinde olan ve karakterin varolmadığına inanan ve iconografik statüden gelen ve diğerlerinin aynı görüşte olduğu The Nurture Assumption’un yazarının bize söyleyemeyeceği nedir? Harris’in gerçekten de sosyal bilimsel tartışmasında Harris zamana yalvarır ve diğer bir durumda şüphelerini Nurture Assumption’a atar fırlatır. Henüz dalavericiliğin içindeki çalışmanın nedeni içinde o dilini yutar. Niçin, Neden, bir kuşkudadır. Hartshorne May’ın üzerindeki görüşleri hesaplamada ayrılırlar. Neden Hartshorme’den ayrılır ve bu görüş Hartshorne’nin üzerindedir. Hartshorne May onun arasındaki içerikten ve daima akran ve akran gruplarının kazanacağında işareti olmasına zarar verir. Çocuklar onların ahlak standartlarını evde öğrenebilir mi ve kendi akran gruplarında çatışmayla karşılaştıklarında onlara düz bir şekilde başvurabilirler mi? Veya bunu yapmazlar mı? Bu soru dolaylı anlatarak basitçe çözümlenemez. Çocuklar aksanları ve elbise stillerini kendi ailelerinden çok kendi akran gruplarından öğrenir bu yüzden onlar davranışının diğer formlarını onlardan kazanırlar. (Onun sahip olduğu tartışma nedensel bir yanlış düşünce içerir) Özellikle moral standartların oluşturularak akran gruplarının inançlarının karşısında koşması büyüleyicidir fakat böyle olduğunda ne meydana gelmiştir ne olmuştur. Harris bu soruyu daldırır. Burada niçin dinden kuşkulanılmaz. Biz ahlak’tan konuştuğumuz zaman, bizim konuştuğumuz birşeylerin çok azı-yanlızca dört özet hafifçe araştırılmış kitap görünüyor. Harris’in bize inandırıcılığı din (onun analojisine göre) yemek pişirmeye benzer. “Ebeveynlerin hala çocuklarına verecekleri bazı güçler vardır” Çünkü bu evi sınırlandırmanın en önemli bölümüdür. Bu sözcük gurubu “Akran gruplarının yüklenme ile karşı koymaları” ile yerli lehçe çünkü kontna Harris, çocuklar ve ergenlik yaşına yakın gençlerin özellikle evlerine moral standartları taşımalarını bekler. Standartlar sıklıkla dinsel prensiplerle temellenir. Bu meselenin uzunluğu çok ağırdır ve onun ilişkisi çok geniştir. Tek bir çalışmanın kamışının geri kalanı 60 yıl öncesini aşarak yapılır ve hala doğruluğundan şüphe edilir ve Harris ‘in baştan savunması ufak bir hatadır. Hala Nurture Assumption gerçeği psikolojiyi ve onun bizim kuruluş temellerini sarsmıştır ve bu sarsılma hünerini ve becerikliliğini gözden kaçırmamıza neden olmaz ve dikkatimizi dağıtmaz. Onun cevaplamada ısrarlı olduğu çalışmasının çeşitli etkileri profesyonel ve popüler olan çalışmasının içine kendi borçlarının içine koyar. Bazı ayakta duramayan okullar onun tedavi edici kritiklerinin ihtiyacı içindedir fakat buna diğerlerinin ihtiyacı yoktur. The Nurture Assumption’da Harris’in kritiklerinin acı çekmesi itimat edilmemesinden dolayı inanılmamasının nedeni kalitesiz bir araştırma olmasıdır fakat bizim toplumsal problemlerimiz için acil bir iş yapılmamıştır. Aile yaşantısına entegre edilemez. Bunların ilki ve en önemlisi aile yaşantısının bütünleştirilmeden parçalanması ve dağıtılmasıdır. Bu kritikler bir noktaya sahiptir. Fakat Harris’in kitabının birçok nedenle Haris’in kitabının ilgi çekici bölümleri vardır ve araştırmacılar bize ne söyledilerse bu kitapta dikkatle değerlendirilir muhtemelen özellikle bizim görüşlerimizi destekler görünür iyi bir bölümün içindeki kötü bilimsellik servisinin tamamını yok edecektir. Nurture Assumption daima korkuludur ve ebeveynlerin toplumdaki hoşgörülerini anlayışlarını etkisiz hale getirmeye izin verir ve etkisiz hale getirir (Zaten yağma olan toplumdaki bu mesele tamamen yok edilmiştir). John Leo bunu şu şekilde koyar” delillerin içindeki acı ve ebeveyn kaybı ebeveyn altı ve ebeveynsiz çocukları kalçanın içindeki derin acılara benzetir. Buradaki görüş noktasında birçok kritik vardır. Kasabanın en yırtıcı komşuları Leo’nun anladığı anlamda ebeveyn altı ve ebeveynsiz çocukların çıplak denetlenen bir bantla nereye olursa olsun saçıldığını görmek isteyeceklerdir. Bu bakım programından sonra okulun içindeki, kasabanın karşısındaki alışveriş dükkanına ve fast food’lara takılan eski çocuklar zaman içinde geçip gidecekler çünkü onların böyle olmasına izin verilmiştir. Çünkü onları evde bekleyen hiç kimse yoktur. Daha sonra onun okuyucularının geri kalanları onun fikirlerini benimseyerek kesin bir şekilde emin olarak çok ciddi olarak düşünmeye başlayacaklar ve az veya çok onun düşündüğü gibi düşünmeye onun düşünceleri onları da etkileyecektir. Bunların hepsi iyilik içindir. Daha sonra iyi bir çevreye sahip olmayan çocuklar ne isterlerse yapabilirler. Buradaki herşey fakat burada ebeveynler karanlıklar içinde görünecekler. Dünyada buna benzer şekilde tekrar Leo’nun sözcüklerine dönelim kutlamak için zaman olmayan saçma kitap kendi kendini haklı çıkarmıştır ve içine çekmiştir ve ebeveynsizliği saygı duyulur ana akarsu aktivitesi yapmıştır. Henüz doğruda Harris’in kağıtlarının içinde çok az kendi kendini görev karşısında haklı çıkarır ve hatta her kim olursa olsun çok az rahatlatan ve ebeveynliği çok az kabul eder. Zıt olarak çeşitli sayıda mücadele meselesidir. Harris tartışmalarını dolaylı bir pozisyonda ebeveyn yokluğunu pozitif olarak ve yıkıcı olarak gösterir. Bakımevlerine dikkat çeker, yanlızca iki paragrafı özne olarak adar açıkça arzu ettiklerinin dışında ve onun halkalarından kaçınır fakat iki paragraf eğiticidir. Geçmişte “yalnız aileler problemleriyle birlikte günlük bakım merkezlerine eğitimsel bakım için düşünüldüğünde bu çocuklar için kötüdür şeklinde yazarken bugün günlük bakım merkezleri geniş bir ölçüde “normal” aileler tarafından bebekler veya okulöncesi çocuklar evde veya günlük rutinlerini evde veya bu bakım merkezlerinde geçirdikleri yer alarak belirlenmiştir. Harris’in anlamlandırdığı günlük bakım merkezlerinin kişiliğin uzun süreli etkileri ile ilgili henüz bir delil yoktur. Bebeklerin ve küçük çocukların ailelerinden ayrılarak dış dünyaya alınması ve ailenin dışında zamanlarını geçirmeleri ile ilgili bu durumu destekleyici şeyler yoktur. Aslında “Nurture Assumption”un delilleri tamamen sonucun karşısındadır. Yeniden anımsandığında Harris erken yıllarla ilgili olarak ne söyledikleri yalnızca ebeveynlerin egzersiz yapabileceğini “bir güç” olarak belirler. “Onlar çocukların akran gruplarının kimler olacağını belirlerler”. Bu ebeveynsel bir etkinliktir çocukların üzerinde sahip oldukları görüşlerle ve kesin bir şekilde etkilidirler. Bu görüşler Harris’in tartışmalarının doruk noktasıdır. Ebeveynler günlük bakımevlerinde kendi güçlerini akran seçmeleri için kullanıyorlar mı? Ebeveynler ve diğer çocuklar aynı grup içinde kendi normlarını ve istek ve arzularını paylaştıkları zaman hatta onların evlerinde ne olduğunu bilseler çocuklarının sosyalleşmesine yardım edebilirler mi? Bu yönden günlük bakımevlerinin dövülmeye ihtiyacı yoktur. Bu da çocukların yaşadığım yerde birçok ebeveyn dadı veya ev yardımcısı kiralar. Çocukların çoğunun akran grubu Ebeveynler tarafından değil bebek bakıcıları tarafından seçiliyor. Birçok ebeveyn baygınlık geçirici bir ideale sahip değildir. Çocukları tüm gün dışarda oynarlar ve buna rağmen onlar çok az şey bilirler oyun arkadaşının evinde ne olup bittiği ile ilgili bilgileri yokken Eğer Harris buna rağmen akran gruplarının önemliliği ile ilgili bölümle önemli alarak doğrulasaydı ev dışındaki ebeveynler okulöncesi yıllarda ne yapacaklarını iki kere düşünme ihtiyacında olacaklardı. Yetiştirme varsayımına duraklama verilmesinin nedeni herhangi bir kişinin aklını çelerek onu yanlış sonuçlarla kucakla-ması Harris’in iki dilli eğitime başarısızca bakmasındandır. “Kasvetli bir başarısızlıktır”. O grup sosyalleşme teorisini tahmin ederek yazar. Onun çocukların ortak amaçlarda birleştirildiği, çocukların eğitimle ilgili ödevlerinin ve çocukların farkına varıldığı farklı etnik veya kültür altı çoğaltılmış kültüre dayalı hiçbir araştırması yoktur. Yada bakım sistemiyle ilgili radikal reformları öneren bir politikası yoktur. Sonuçta Harris’in kitabı okumayı hak etmek için tartışmalarının entrikalı olması yüzünden üzerinde durduğundan pratik değildir. Ya da muhtemel olarak yetiştirme varsayımı yeniden hazırlanarak psikolojiye dönüştürülecektir. Steven Pinker’in tahmin ettiği gibi psikologlar onun için kavga edecekler. Geri kalanlarımız onunla ilgili düşüneceğiz. En iyisi yetiştirmeyi üstlenme ebeveynlerin ahlak yönünden kafa yormalarını hazırladı. Harris’in önerdiği can alacı nokta karı koca ilişkisine benzer olarak bu ilişkilere saygı duyulması gerekir. Eşinize nasıl davranacağınız bir mesele olabilir. Tabi ki bu şekilde davranırsınız. Veya bu bir mesele olabilir. Tamamen ayrılmış ailelerin uzmanları evliliğin ahlaki değerlere sahip olmayan amaçlar yüzünden bazı evlilikler dağılıyor. Ben bu yolu beklemiyordum. Ben kocama şimdiden yirmi veya on yıl nasıl olacağına göre davrandım. Buna rağmen onun benimle birlikte olacak şekilde mutlu olarak etkilemesini ve on veya yirmi yıl sonra da arkadaş olarak kalmayı isterdim. Bizim kontrol edebileceğimiz muhtemel şeylerden sonra ne gelebilir. Biz çocuğumuzun hayatını evde kesin bir şekilde değiştirecek mükemmel kesin bir güce sahip miyiz? Eğer böyleyse biz onları okuyacağız. Eğer okumamız için bir neden yoksa onu Harward’a gitmesine yardım edelim. Çünkü onların hoşlandığı sevgi çevresini sağlamalı. Eğer Harward’a gitmekten hoşlanmayacaksa ona sevgi çevresiyle onun sosyal veya bilişsel gelişimini sağlayacak şekilde uyarmalıyız. Böylece iyi bir şey yapmış oluruz. Biz onlarla birlikte olmayı denemeliyiz, onları gelişirken bizden ayrılarak hata yaparak düzenli yara izlerine sahip olmalarını önleyeceğiz. Bu onların mutluluğunun ve iyi olmalarının nedeni olacaktır. Bunların tamamı ve bu yüzden biz çocuklarımızdan zevk almalıyız. Çünkü onların varoluşu bizim için ödüldür. Bu korkutucu bir düşünce midir yoksa anne ve babaların oltadan kurtulmak mıdır (sorumluluktan kaçmak mı olur?) Birçok anne baba gibi “şimdiye kadar anne babalık üzerine birçok edebiyat parçaladım. Beyaz Sarayda yaptığım konferanslarda çocukların algılama kabiliyeti üzerine konferanslar vardır. Kısa bir süre önce yine de bu okuma işini pek de dikkate almadığımı farkettim. Tabii ki bu sıkıldığımdan dolayı değil (yine de doğruluk payı var). Fakat bu işte garip bir zevk alma ve tebrik etme isteğiyle karışık bir duygu. Fakat yapılan bu iş son derece itici hale gelmiştir. Anne babaların kendilerini çocuklarına adaması konusundaki uykusuz geceler birkez çocuksuz geçen bir hayat hakkındaki tüm bu çocukca konuşmaları herkes biliyordu. Biz ne yapıyoruz konusundaki üstelemeler tuvalet eğitiminden tutunda gece yatarken neler yapmaları gerektiği konusuna kadar en ince ayrıntıları bile mükemmele ulaştırma çabası bütün bunları alışılır hale getirecektir.
Son düzenleyen GusinapsE; 10 Mayıs 2006 02:15
pasaklikedi - avatarı
pasaklikedi
Ziyaretçi
21 Mart 2006       Mesaj #35
pasaklikedi - avatarı
Ziyaretçi
EBEVEYNLER NE YAPABİLİR?

Anne ve baba çocuğun yaşamında baş etki olarak görmek ebeveynlerin arkasına sahip olmak deneyimin ve engin literatürün toplanan delillerinin tartışmalı ağırlığını oluşturur. Herkesin bildiği gibi terbiyeli ve nazik olan dikkatli ve özenli görevine düşkün çocuklarını seven ebeveynler daima çocuklarını terbiyeli nazik sevecen ve görevine düşkün olarak çevirirler. Aksine eziyet verilen ve bizim söyleyebileceğimiz şekilde “işlevsel olmayan” ebeveynler kendi kendisine eziyet veren çocuk sahibi olma eğilimindedir. İnsanlık kuralları dışındaki bazı istisnalar daimidir fakat bazı istisnalarda kuralların kesinliği herhangi birisinin givenini sarsar. Bunun yanında kütüphanelerin tamamı her iki şekilde de populer olan kitaplarla stoklanmıştır bu kitaplar çocuğun ilk yıllarının önemliliği üzerinde dururlar ve tasdik etmeye çalışırlar. Araştırma dağlarının temeli ebeveynsel pratikler ve çocukların performansı arasındaki ilişki psikolojik, sosyal ve daha birçok yönden tartışmalıdır. Tüm bu bize verilenlerden Judith Rich Harris’in “Yetiştirme Üstlenme (Nurture Assumption’da): Niçin Çocuklar kendi yollarından çıkarak dönerler? “adlı makalesi basıldığı son Ağustos ayından beri” fırtınalı tartışmaların merkezi olmuştur. Bu kitapda yer alan “geleneksel aklın meydan okumaları” kökleri ve sapı yer alır. Bazıları tarafından bahsedilen ve basıldığında birçok belirsiz nedeni içeren bölümleri tam olarak kınanmış ve birçokları tarafından suçlanmıştır. Ben alternatif bir yargı ile tartışacağım. “Yetiştirmeyi üstlenme” sersemletmesi, can alıcı bir şekilde başarı yönünden limitli olması gibi birçok nedenle tanınmamıştır. Fakat kitabın şimdiye kadar kabul olan notlarını alarak başlamama izin verin. İlk soru Judith Rich Harris’in referansıdır. Yazar yalnız akademik olmayan bir kişi değildir. Fakat akademik açıdan Harward’ın yetiştirme programından 30 yıl önce orjinal araştırmalar yaptığı için okuldan atıldı. O kendi kendine akıl ve zihin yoksa öğrencilikte yok dedi ve ağır ağır kaybolan bir hastalığa tutuldu ve profesyonel dünyayla ilişkisi gelişim psikolojisi hakkında textbooklar yazarak devam ettirdi. Rewrite man olarak adlandırılan bir gazeteci U.S. & World Report’ta onun kitabını “tanınmayan ve belgelerle kanıtlanmayan” şeklinde yüksek kritik eleştiriler yaptı. Psikologlara yol gösterici ve sorumlu psikologlar tamamen gaddar ve acımasızdı. Newsweek’e göre kitap hikâyelerle kaplanmıştı. Harward’ın jerame Kogan’ı psikolojik yönden utandırıldı ve T. Berry Brazelton bu tezi aptalca buldu. Urie Bronfenbrenner “Benim ilk reaksiyonum” dedi. Cornell’in Proseför Ünvanı “İlgi çekici olan bu kitap ciddi olarak alınmalıdır.” Harris bazı psikologlar tarafından yalnızca bir referansı olmadığı için değil çizmenin türetilmişi olduğu için lanetlendi. New York’ta kitap tanıtımında Çoklu Zeka’nın teoristi Howard Gordner onun kitabını “durumun üstünde kötü bir rehberlik ve potansiyel ve potansiyel olarak zararlı” olarak adlandırır. Profesyonellerin tümünün Harris’in karşısına yığılmadıkları doğrudur. Steven Pinker’in değerlendirme içeren kitabının önsözünde güçlü bir sesle desteklendi ve davranışçı genetikçiler de onun etrafında bir araya geldiler. O hala onu geniş bir alanın üzerinde geri yürütmeye çalışan diğerlerini en sonunda hüküm süren dinsel inançların düzeltilmesini teklif etti. Harris’i destekleyen kendinde mevcut olan heveslerin ve tutkularının onun düşüncesinin nedeni olasıdır ki bu da ebeveynlerin bizim düşündüğümüzden biraz daha az önemli olabileceğidir. “Suçluluğa Hayır, Çalışan annelerden iyi haberler”’in yazarı Beny Holcolm’un ve Carol Trovis’in “Bakımevi, boşanma ve çalışan annelerin çocuklar için kötü olduğunu savunan seçilmiş bir politikacı olduğunu” gerekli bir hesaplama yaptığını New York Times’in kitap tanıtımı bölümünde adlandırması olumlu rol oynamıştır. “Yetiştirmeyi üstlenme”’nin bir bölümünde yer alarak boşanmayla; problem olan uyuşturucu ve içki kullanımının arasında bir bağlantı olabileceği sorunsalına “Yetiştirmeyi üstlenme ile hoşgeldin denilmiştir şeklinde not aldı.” “Yetiştirmeyi üstlenme”nin gürültüsü dışındaki, görevlerinin çeşitliliği gerçekten ne söylediyse çok güç bir şekilde yapılması Harris’in sahip olduğu niteliğinin ve durumunun çok üstündedir. Onun kitabını hemen, Robert Wright’ın Time dergisinde onu “Onun çok rüzgarlı formülü ve “anahtar yeterlilikler” şeklinde adlandırmasını farketmek için okuduğunuzda o tartışmasına girerek çeşitli engeller açıklanmıştır (hipotez, profesyonel kavgalar, atlanmış hatalar ve yazarın görevlendirmeleri, bugünün çocuğunu yarının büyüğü olarak biçimlendiren yüzyılın bulgularının değerinin temellendirilerek yeniden incelenmesi, bu gayretin değerlendirilmesi, Harris’in türemiş veya orjinal bir referansı olması olmaması, meselesi arasındaki farklılık veya bir amatörün rütbece diğerlerinden üstün olması). Harris’in yazdığı “Yetiştirmeyi Üstlenme” iki amaçla hazırlamıştır. İlki çocuk kişiliği ile ilgili görüşlerden sizi vazgeçirmek amacıyla; karakterin ebeveynler tarafından nasıl şekillendirilip biçimlendirilerek adlandırıldığını ve ikinci olarak çocuğun kişiliğinin nasıl şekillendirileceği görüşüdür. İki bölümün özelliği bir bölümün zararlı ve yıkıcı olurken diğerinin yapıcı ve yeniden kurucu olmasıdır. Her iki görüşü tartışmama izin verin. Ebeveynlerin çocuklarının kişiliklerini şekillendirecek güce sahip oldukları fikri insanlara ve zamana karşı rehberlik edecek bir fikir olarak görünmemelidir. Harris bunu kültürel özellikler olarak yazar diğerlerine göre bizim sahip olduğumuz toplumlarda çocuğun yaşamı kaderin ellerinde uzanmış görülür yakın bir şekide toplumlarda farklı yaşam bölümleri başlıca Allah’a teslim edilir. Bu farklı görüşlerin doğru babası Sigmund Freud bunu özenle hazırladığı senaryolarda inşa etmişti. Yetişkinlerin psikolojik hastalıklarının; onlar tamamen küçükken ve ebeveynleri onların yaşantısında ağır bir şekilde etkiliyken sözü edilen kişilerin gerilerinde birşeyler izlenildiğini fakat Freud’un sezgisi Freudcu okulun Freud’un düşüncelerinin gerisinde kalmasına neden oldu. Davranşıçılar çocuğun erken yıllarında meydana gelenlere doğru koşullarla şekillendiğiyle ilgili olarak birçok hipotez kurdular. John B Wotson’un ünlü bir şekilde bildirdiği gibi “Milyonlarca sağlıklı bebeği özel olarak belirleyeceğim bazı özel tiplere çevirebilirim. Doktor, avukat, artist dedektif ve hatta dilenci veya hırsız. Freud’a benzer bir şekilde davranışçılar; “insanın hamurunu”şekillendiren ve düzenli bir şekilde yerleşen ilk güçlerin basitçe ayrılabileceğini basitçe üzerlerine alırlar. Harris’in gözlemlemelerine rağmen burada ağır bir tartışma başlar. Wotson’un deneyimleri birkaçımızın inanabileceği gibi Watson’un deneyimi kesinlikle başarılıdır. Bir neden güçlü bir delildir. Farklı genetik kodların onun yaşamındaki etkilerine sahiptir. Kalıtımın önemliliği ile ilişkili tartışmalar olmasına rağmen hiç kimse inkâr edemez ki onların bazıları o kimse için önemli bir rol oynar. İnsan davranışı genetik projesine göre davranışsal genetikçiler maneviyata karşılık biyolojik çocuklar ayrılan ikizlerde elde edilen bulgulara göre çok azı doğuştan bazı muhtemel şeyler içerir. Bazı belirtiler hiçbir insan eli değmeden önce insan doğasına ulaşmadan önce ayrılabilir. Bizim kişiliğimizin genetik olmayan bölümü çevre tarafından şekillendirilebilir mi? Çoğunluğumuz ev hayatının ve bunun da üstünde ebeveynlerimizin çok önemli olduğunu söyleyeceklerdir. Bu yetiştirmeyi üstlenmenin özeti olacaktır ve burdan daima Harris’in radikal kalbininin tartışmasını karşılaştırabiliriz. Bunun için onu memnun eden büyük araştırması emanet bir şekilde desteklenmiş ve göründüğü gibi olmaması yüzünden görünür bir şekilde ispat edilmeye çalışılmıştır. “Yetiştirmeyi üstlenme”ye Harris’in yalanlaması olarak düşünüldüğünde “kanıtlama” sözcüğünün akılda tutulması zorunludur. Harris yaşamlarında iyi bir işe sahip olan ve başarılı olan herkesle iyi geçinen ebeveynlerin daima hayatlarında başarılı olan ve herkesle iyi geçinen çocuklara sahip olma eğiliminde olduklarını tartışmaz. Ya da saygı sevgi oldu ve muameleyle yetiştirilen çocukların, sert ve kaba bir şekilde yetiştirilenlere göre kişisel ilişkilerinin başarılı olduğundan ve hayatlarında çok iyi olduklarını tartışmaz. Bu genelllemeden Harris bizim sosyal bilimsel çalışmalarının üstünde birçok kez verileştirilmiş sıradan deneyimlerimizi hazır bir şekilde kabul ederek düzenlemiştir. Harris’in denemeleri içindeki eleştirileri birçok yönden yanıtlanabilmesi imkânsız olmasına rağmen onun yeniden hazırladığı örnek çiftlerinin kuşatması ve belirli bir tadının olması alınabilir. Harris özel nedenlerin oranının genişliğini düşündürür. Biz ebeveyn çocuk ilişkisinin özel bir formu olan bedensel ceza ve dayakla başlayabiliriz. Dayak çocukları çok agresif yapabilir mi? Neredeyse tüm çocuk uzmanları evet diyecektir. Bu yüzden birçok ebeveyn bu yüzden güvenlidir. Aslında dayak şimdi geniş bir şekilde utanç verici değildir. Fakat bazı yerlerde suç unsuru olarak kabul edilebilir. Bu radikal değişim pratikte bugünlere kadar tamamen ortaktı ya da bugünlere ortak bir şekilde bu görüşe sahip olunarak gelindi. Çünkü dayağın çocuk kullanmadaki farklılığı inanılmazdır. Hemen hemen herkes çocuğu hırpalamak için dövmekle trafiğin içine koştuğu için tokatlamak arasındaki farkı söyleyecektir. Dayağın artması bu görüşü kabul edilemez yapar bu ebeveynin agresif davranışı çocuğuda normalden daha agresif olarak dönüştürür. Harris’in yazdığı geniş bir inancın arkasındaki mantık ve onun ilk yüzkızartıcı inandırması ve henüz muayene de olan çoğu araştırmasını suçluluk olarak dönüştürebiliriz. Elbetteki bu görüş noktasından da sosyal bilimlerin değersiz olduğunu söyleyebiliriz. O ilk olarak metodolojik problemlere işaret eder bu araştırmanın önemli bir bölümü dayak çocuk yetiştirme stillerinden ayrılamaz. Bazı ebeveynler özellikle düşük gelirli mahallelerdeki bazı etnik gruplar, orta sınıfta ve beyaz insanların yaşadığı gruptakilere göre çok fazla dayak atma eğilimindedirler. İlk grupta çocuklar çok fazla dayak yedikleri için ikinci gruba göre daha fazla dayak yedikleri için ikinci gruba göre daha fazla agresif olacaklar ve işkence göreceklerdir. Fakat burada biz ne söyleyebiliriz? Özellikle diğer grupla ilgili olan fazla bir bilgi olmadığında ki bu grup Asyalı Amerikalılar fiziksel cezayı kullanıyorlar fakat... agresif çocuklara sahip değillerdir (vurgu eklenir). Bu bilgilerden basitçe birçok değişken rol oynayabilir bunun için de birçok anlamlı sonuç çıkabilir. Tamamı bu değildir. Birçok çalışmada dayak bazı ebeveynlerin çocuklarını çıkışsız bir yola sokmasıdır. Harris’in bu yargılamada farketmediği şey ebeveyn ve çocuk arasındaki ilişkinin statik değil dinamik olmasıdır: “Bazı etnik gruplarda veya sosyal sınıflarda ki çocuklar diğerlerine göre daha sinirlidirler bazıları diğerlerinden fazlaca dövülmektedir. Eğer agresif çocuk daha fazla dayak yediğinde agresif çocuk olacaktır ki bu ebeveynin çok dayak atmasından kaynaklanacaktır. Çünkü ebeveynler çocuklarının davranış tarzından hoşlanmadıkları için daha fazla dayak atacaklardır.” Birçok sebeple cevap söylenemeyecek kadar imkânsızdır. Bu problem bir yolla minimize edilecektir. Harris bunu çocukların yıllarca takip edilmesi şeklinde destekler. Hemen güncel bir çalışma yapılmıştır ki bu da “Ebeveynler fiziksel cezayla antisosyal davranışları azaltırlar bu davranışın uzun süreli etkisidir... şeklindeki bu tartışma da onun tartışmasının karşıtı olma eğilimindedir. Bu sonuç manşet haber yapılabilir ki dayağın uzun süreli etkilerinin tabiki negatif sonuçlarının değişken olarak görünmesidir. Gerçekten de son bir çalışma her yaştaki bazı siyah çocuklar ve genç çocuklarının türlerine ve cinslerine bakılmadan dahil edilen bu çalışmada dayak gerçekten de sinirli davranışları azaltır şeklinde zıt bir eğilim gösterme eğilimindedir. Biz buna göre ne yapabiliriz? Harris iki anahtar farklı çalışmayı sıfırlar. Birinci yazar şiddeti evde ölçerken diğer bir yazar şiddeti ev dışında ölçtü. Her iki çalışmayı yan yana ortaya koyduğumuzda evde dayağın büyük sıkıntıları üreten ahlâkı bozan bir dönüşüm olabilir. “Dayak kullanmak çocuklar evde olmadıkları zaman çocukları çok sinirli yapmayabilir.” Amaç olarak titreyen dayağı kişisel bir eğilim olarak ikna eden bu öneri tek başına dayağı azaltacaktır. İki çalışmanın ileri sürdüğü gibi. Amerikan toplumunda şiddetin düzeyini azaltacaktır. Sade örnekler çeşitli konulara işaret etmesi Harris’in literatüre eleştirileri boyunca devam eder. Onun oluşmalarının çoğunun içinde çocukların esas kalitelerinde bir düşüş görüldüğü hesaplanmıştır. Çocukların anne ve babaları üzerindeki etkilerinden Ebeveynlerin çocukları üzerindeki etkilerine çözülerek başarısızlığa uğradığı ve alışılmış bir şekilde evdeki davranışla, dış dünya arasındaki davranışlar arasındaki farklılıklar gözden kaçar. Harris’in uyduğu dünya “Çocukların yaşamlarının geri kalanını harcayacakları yerdir”. Bir diğer kaçınılmaz çekişmesi tartışmaarda ayrılmış ailede büyüyenlerin devamlı yara izlerinin çocuğun kişiliğine etkisi var mıdır? Eğer iki anne ve babada varsa çocukların genellikle mutlu olduklarını ve buna karşı çıkılamayacağını Harris yazar ve Eğer anne ve babanın onlara iyi bakıyorlarsa ailenin ekonomik durumu iyiyse ve iyi baktıklarına dair deliller varsa fakat çocukların mutluluğu tartışması Amerika’da babasızlık ve boşanmadan daha önemli bir mesele değildir. Bu tartışma herhangi bir şekilde merkezlenebilir. Babalı çocukların, babasız çocuklara göre daha en iyiye doğru meydana gelerek dönüşüyorlarmı ve onlar en iyiye doğru meydana gelmişlerse bu bir babaya sahip oldukları için midir? Yeterli ve bir konuda uzmanlaşmamış bir meslek sahibi olmayan birçok araştırmacının evet diye cevaplayacağı bu düşünce kesin ve net bir şekilde kanıtlanmıştır. Birçok araştırmacıya göre cevap “evet” olarak saptanmıştır. Harris buna aykırı öneriler getirir. O Judith Wolterstein’in 1980’deki (Surviving the Breakup) onun çok güncel olan ve Amerikan düşüncesinde bir kökten değişikliğe neden olan ve boşanmanın çocuk ve genç üzerindeki zararlı etkilerinden gösteren makalesinden bir altyazı olarak başlar. Münakasasız Wallerstein’in delillerine veya çevirilerine dikkat çeken Harris onun bilimsel çalışmasının tamamen ölümcül bir yarık olduğunu onun bulgularını ölçecek boşanmamış ailelerle karşılaştıracak anne ve babasıyla birlikte olan bir kontrol grubuna sahip değildir. Fakat Harris daima Willerstein’in karşısındaki sorumluluktan kaçan araştırmacılarda hata bulur. Bölümsel olarak sosyolojist olan Sera Mel Anahan ve Gary Sondefur (1994’de ki kitabı Tek bir ebeveynle büyümek) Barbora Dafoe Whitehead’ın patlayıcı makalesi “Atlantik” içinde yer alanları çıkıntılı bir şekilde desenlemiştir. Dan Onayle Was Right Mclalohon and Sondefur’un sonuçları son on yılın en etkili sosyal çalışmalarındandır. Evde bakım olarak yalnızca tek bir biyolojik ebeveynle büyüyen çocuklar; Evde bakım olarak iki biyolojik ebeveynle büyüyen çocuklara göre büyümelerinin ve gelişmelerinin ortalamaları alındığında bu çocukların durumları kötüdür. Ebeveynlerin eğitimsel önbilgileri ve geçmişleri, çocuğun doğduğu anda anne ve babanın evli olması, ebeveynlerin yeniden evlenerek birlikte oturmalarına bakılmaksızın evde bakım olarak tek bir biyolojik ebeveynle büyüyen çocukların durumları kötüdür. Yazarın anlamca “kötü” olarak belirlediği bu çocuklar muhtemelen okulda fazlaca dökülecekler okuldan fırlatılıp atılacaklar ve onlar muhtemelen çok az iş bulabilecekler kızlarda evlenmeden anne olacaklar ve çok fazla bir şekilde açığa çıkacaklardır. Mc Lanahan ve Sondefur ebeveynlerin ayrılığının çocukların problemlerinin nedeni olduğuna inanırlar şeklinde Harris yazmıştır. Fakat bu öyle midir? Bu problemler çocuğun evdeki deneyimleri ile ilişkisiz olarak açıklanabilir mi? Fakat dış faktörlerle birlikte tek ebeveynli ailelerle ilişkilendirilebilir mi? Bu faktörlerin başında gelir ve kazanç durumu gelir. Boşanma tipik olarak ailenin yaşam standartlarında şiddetli bir azalmaya yol açar. Ve bu da çocuğun bazı şeyleri çok güç gayret ve emekle yapması çocuğun kendi akranları arasındaki durumunu etkileyebilir. Kazanç ve gelir daima onların güçlükle onlardan ayrılarak koleje gitmesi çok güçtür. Çok az bir motivasyonla yüksek okuldan mezun olurlar ve hamilelikten kaçınırlar. En önemlisi gelirin etkilerinin zararları onların geliştikleri ve devam ettikleri okuldur. Orta sınıf mahalleler ve iyi orta sınıf okulların çeşitlerinde “çocukların tamamı mezun olur ve çok güç şekilde bazıları bebeğe sahip olur.” düşüncesine göre basitçe çoğu tek annelerde böyle bir şeye rastlanmaz. Harrisin desteklediği sonucun hesaplanmasına yardım edebilir. Bu da el sürülmemiş dokunulmamış bir aileyle birlikte veya ailesiz olarak “taşınmadır” ve çocuk üzerinde pürüzlü engebeli inişli ve yokuşludur. Çoğaltılmış bir şekilde taşınması muhtemelen çocuğun akranları tarafından reddedilmesine neden olmaktadır. Sürekli aynı yerde sabit olan çocuklara akademik problemlere neden olmaktadır. Gelirin zararları kombine edildiği zaman o sonuca ulaşır. İkametteki değişikliklerle; “Bir babaya sahip olan çocuklarla onlara sahip olmayan çocuklar arasında çok büyük farklılıklar hesaplanabilirler.” Boşanmış bir ailenin çocuğu olan bir kimsenin yetişkin olduğu zaman büyük olasılıkla boşanacağı hakkındaki iyi organize edilmiş bulgulara göre ne söylenebilir? Biz burada Nurture Assumption’a neden olan içinde ebeveynsel davranışların görüldüğü, psikolojik etkilerin yetişkinin yaşamında iyi olarak kullanıldığı bir (parça, kesik) teste sahibiz. Harris çalışmasını 1500 özdeş olan ve benzer olmayan yetişkin ikizlerde bu tezi teyit ederek gösterir. Onu raporunda bu ikizlerin Anne ve babalarda arkada kalan (iki ebeveynden birinin arkada kalması) boşanma oranı % 19’du. Ebeveynleri boşanmış olan ikizlerde % 29 olarak düşündürücü şekilde yüksekti. Harris bu sonuçları henüz analiz etmeden yazar ve gösterir. Değişikliklerin yarısı içinde boşanmanın riski genetik etkililiğe katkıda bulunmaktadır ve bu ikizlerle ebeveynlere paylaştırılabilir. Diğer yarıda ise çevresel nedenler etkili olmuştur. Fakat bu değişimlerin hiçbiri ikizlerin evde büyüyüp geliştiklerinin bir nedeni değildi. Kalıtımın merkezi içinde onun fikrinde çevre tarafından kumsallaştırılan ve şekillendirilen kompleks genler tarafından pürüzlü bir şekilde kişisel karakterlerin ayrımı olan kalıtıma Harris “boşanma geni” gibi birşey demek istemez. Bu (boşanma geni) iticiliğe benzer bir muamelenin örneğidir. Mantıksız seçimler veya insanlarla geçinme güçlüklerindeki değişiklikleri artırır. Düşüncesizliğe benzer bir eğitimin örneğidir veya sinirlilik veya meyillerinin başını ağrıtır. Genler insanların boşanmalarının nedeni değildir. Fakat biz bazı genlerin olasılıkların dışında kural koyamayız ve çocuk boşanma olarak devam eden istatistiklerini. Biz problemli ebeveynlere ve problemli çocuklara sahip ebeveynlere uzmanların çocuğu kötüye kullanmanın kalıtımı olarak adlanırılan bazı durumlara diğer nedenlerle kural koyabiliriz. Harris’in ebeveynlere boşanmanın etkileri hakkında endişelenmeye gerek olmadığını söylemesine rağmen ben zaten onu onaylamıştım. O birçok yönden bunun çocuklar için kötü olduğunu dikkatle kararlaştırmıştı. Fakat o boşanma gerçeğinnin kendisinin, çeşitli dışarıya düşünülen türlerinden ayırd edilmesi gerektiğinde ısrarlıydı. Örneğin gelirin zararları, sosyal parçalanma vs. Bunlar sıktı fakat kaçınılmaz bir şekilde refakat edilen şeyler değildi. Çok fazla ayırdedildiği zaman boşanmanın içindedir ve onun kendisidir. Onların evleri yoksa ve uzun süreli etkileri onun kişiliğini etkilemiyorsa o zaman uzun süreli etkileri çocuğun davranış yolunun üzerinde değildir (vurgulama eklenmelidir). Buraya kadar olanları özetlememize izin verin. Sosyalleşme araştırmnasında Harris’in yazdığı, bir şeyi açıkça göstermektir. Ebeveynlerin çocuklara karşı davranışların etkilerini ve ebeveynlerin çocuklara nasıl huzurlu davranması veya tüm içeriği ebeveynlerle ilişkilendirebiliriz. Fakat diğer taraftan, rol olarak şımartılan evdeki genç çocuk strereotypelere göre davranabilir ve en az ebeveyni yaşamı kadar uzundur ve onlarla birlikte olduğu zaman böyle davranır. Fakat onun yükleri götürdükleri ve bu dışardaki rolleri faydaları ile ilgilih içbir delil yoktur. Benzer bir şekilde bir çocuk hasta olarak bakılan bir çocuk evde daima elinde tuttuğu bu gerçekle ebeveyninin karşısındadır. Onların etrafındayken asık suratlı veya geri çekilmiş olarak davranır. Fakat bu zehirli akrabalık onun dış dünyadaki insanlarla olan ilişkilere çevirmeyi gerektirmez. İçerik çocukların evde değişiklikleri nasıl öğrendiğidir fakat içeriğin ne olduğu “Annesinin ona kazak giydirtmesi ve çocuğun dışarıya çıkınca kazağı atması annesinin kazağı giydirtmesi kadar basittir.” Nurture Assumption (Büyütmeyi üzerine alma) dediği kastettiği meydan okuma neydi kısaca ebeveyn çocuk akrabalığı esas önemliliktir diğer insanlıktan gelen akrabalıklara göre ingiliz psikolojist John Bowlhy’a göre “template” bir terimdir. Bu düşünce kayalık yatağı “bedrock principle birçok muhtemelen çoğunlukla klinik psikologları çok popüler insan psikoloji ve gelişimiyle ilgili popüler eğitimlerin kuruluşunda Penelope Leach’in çocuk bakımıyla ilgili klasik teksti Susan Forward’ın Toxic Parent’sına benzemektedir. *ayet o yanlışsa, şayet Nurture Assuption aslında bizim düşündüğümüz “kalıp” değilse ve çocukların yapacakları yoldan neden geri döndüklerini açıklayamamaktadır. *ayet hiçbirşey yapılamıyorsa nedir? Harris (burada kitabının yeniden kurmacı yönü) bu soruya grup-sosyalleşmesi teorisiyle cevaplamayı düşünür. Bu teoriye göre sosyalleşme ebeveynin çocuğa birşey yaptırması değildir. Çocukların kendi kendilerine birşey yapmalarıdır. Yaratılan insan kendi sosyal kategorisideki insanlara nasıl davranacağını öğrenir ve çalıştırır işletir. Onlar ebeveynlerini gözlemleyerek ve taklit ederek yapmazlar fakat onlar kendi akranlarını gözleyerek ve taklit ederek öğrenirler. Bunun dışında çocuklar gruplarındaki diğer insanlara benzer şekilde davranmakta kararlı oldukları gruplardaki çıkan tartışmalar onların ev yaşamları ile akran yaşamları arasındadır. Ve akran grubu evde yaklaşık olarak her zaman rol oynar. Harris’in teorisi ilk olarak linguistikle ilgili kışkırtıcı bulgulardan ilham almıştır. Kışkırtıcı bulgular akranlardır fakat ebeveynler değildir. Göçmen çocukların yeni bir dili öğrenmeleri kararlı ve kesin etkili olarak görünür ki çocuklar yeni bir dili akranlarından öğrenirler. Hemen Nurture Assumption bu gerçeği tahmin edemeyebilir bu yüzden gelişimin diğer bölümleri buna benzer şekilde grup teorisiyle açıklanabilir. Harris’in bu tez için delili sistematikten çok birparça öğün ve durumsaldır ve bu şartlarda onun sosyal araştırma hareketinde daha az dramatiktir. Yine de birçok ebeveynin tanımasının ve kabulünün nedenidir. Düşündürücü küçük fakat destekleyici bir örnek yemek seçimindeki bir problemdir. Öğleden sonra çocuklar ve ebeveynler ve çocuklar yemekte ıspanak, salata ve balık çocuk onların tamamını ısrarla istemektedir. Ebeveynleri tatlı sözlerle kandırmaktadır ve onun katı reddetmelerinde azalma görülmektedir. Günden güne birçok evde genç çocuklar öğün zamanında savaş zamanıdır bu sonuca göre dünyadaki ebeveynsel mdellerin tamamı ebeveynine birlikte aynı yemeği 4 yaşındaki çocuğu ikna edemez. Sonuçta o tüm bu şeyleri yer ve daha fazla yer. Bu değişikliklerin nedeni nedir onun arkadaşı okulda öğle yemeği için salata getirmişse veya onun okul arkadaşı kafeteryada balık yerken sıklıkla bu böyle midir? Kaç tane ebeveyn; Çocuklarının mutlu bir şekilde salatayı veya dana etini veya mantarı yıllardan sonra savaşcı ve kavgacı bir şekilde yemek için evde kışkırtıldığını hayretler içinde öğrenmek istemez ki? Davranışın düşündürücü bir formu çoğu insanın çocuklarıın sigaraya alışmamasını ister. Bu geniş şekilde genç çocuğun üzerinde ağırca bir etki olan anne ve babasının sigara içmesi çocuğun sigara içmemesi olarak geniş bir şekilde varsayılır. Niçin birçok ebeveyn sigara içerken kendini suçlu gibi hisseder sigara içtiği için veya birçok sigara bırakma bu nedenden dolayıdır. Fakat aslında yetişkin çok etkili bir model değildir. En iyi kahinlik genç çocuğun arkadaşlarının sigara içtikleri halde çocuğunda sigara içeceğini bilmek; yetişkinin çocuk üzerinde çok etkili bir model olmadığını Harris yazar. Sonra sigara için ebeveynle çocuk arasındaki korelasyon nasıl açıklanabilir? Burada tekrar biz kalıtımın rolünü işten çıkaramayız. Kalıtım potansiyel olarak nikotine düşkünlük çok az bir şekilde kısmen genetiktir. Diğer bir cümleyle genç çocuğun sigara içen akranlarının sigara içme davranışını mı belirler veya genç çocuğun sigarayla ilgili hiçbir deneyimi olmadığı halde sigara içip içmediğini akran gruplarının baskısı belirler. Harris tartışır. Onun genleri, kancaya takılıp takılmayacağını belirler, saptar. Son olarak suçluluk genelde Harris’in son çalışmasında yazdığı, davranışsal çalışmalar evin çevresini paylaşan ikizlerde veya kardeşlerde birinden diğer birine benzemede ev çevresinin çok az bir etkiye sahip olduğunu yazmıştır. Fakat cinayet işlemiş bir kardeşi olan bir çocuğa bu şekilde bir değişken verdiğimizde çocuğun cinayet işleme olasılığı yükselecektir. Birçok gözlemlerden çıkan bu sonuç Nurture Assumption için de-facto delilidir. “Cinayetin karşılaştırılması”. Kardeşler ve ikizler herhangi bir şeyi evin etkilerine göre yapmak zorundadırlar. Harris bazı farklı korelasyonları onaylar. İki kardeş aynı yaştaysa ve aynı cinsiyetteyse suç işleme cinayet bakımından karşılaştırıldığında bu kardeşlerin suç işleme oranlarının yüksek; Tek yumurta olmayan ikizlerin kardeşlere göre daha fazla; Birçok zamanını ev dışında birlikte geçiren ikizlerin; Ayrı yaşamlar şeklinde ayrılmış olan ikizlere göre suç işleme oranlarının yüksek olduğunu bilgiler incelendiğinde çok yakın bir şekilde bu bilgilerin meydana geldiğini söylemiştir. Fakat kardeşler suç işleme bakımından çok az olasılıkla karşılaştırılabilirler eğer biri çeşitli yıllar bakımından diğerinin üstündeyse (yaşça) buna rağmen ev çevresi aynı kalmaktadır ve Harris’in önerisinde kaybedilen çizgi aynı evi ve daima aynı mahalleyi ve bazı nedenlerde de akran grubu olarak görülebilir. Bunların ötesinde hiçkimse çocukların evin dışındaki bir dünyadan etkilenmediğini ciddi bir şekilde inkâr edemez. Bu şudur; Niçin ebeveynler internet’in üzerinde bir gerçek olan, evlatlarının en iyi arkadaşının okulda mini etek giymesinden daha fazla endişeleniyorlar. Buna rağmen Harris bu durumdan hoşnut olması basit değildir. Akranların rekabetleri çocuğun gelişiminde bir güçtür. Fakat bazen veya muhtemelen, birçok nedenle etkililiğe benzer “Ana” nedenlerdir. Tabii ki çoğu çocuk yapar. Bölümlerin içinde genetik nedenlerle ebeveynlerine birçok yönden benzeme eğilimindedirler. Tabiki evde çeşitli şeylerin tamamı öğrenilir. Dil, tarz, biçim, pişirme, doktor olabilmektir. Tır şöförü olmak nasıl bir duygudur. Ve bu yüzden bunun üzerinde baskı vardır. Dış dünyadan aldığı bilgilerin bir bölümünü dönüştürür. Bazı durumlarda çocuğun evde öğrendikleri davranışlar ve tavırlar çocuğun akran grubuyla çatışmaz. Harris bu etkilerin ömrü boyunca alabileceğini kabul eder. Fakat burada bir ovalama vardır. Bir gerçek nokta “çocuklarının yaşamlarının yönünü ebeveynler belirlemek zorundadırlar.” Harris’in görüşüne göre hangi mahallenin içinde yaşayacağına ve dolaylı olarakta hangi çeşit akranlarla ilişki kuracağını yakın yıllarda bu şekilde not eder. Ebeveynler neredeyse tamamen kontrola sahiptirler bu meselenin üzerinde çok durmuşlardır. Fakat çocuklar on yaşına ulaşıncaya kadar veya buraya kadar “tüm iddialar çalışmaz” onların çoğu önceki ilişkilerin kötü akran gruplarının iyi akran gruplarına çevrilmesini ümit edebilirler. Okul ve mahallelerdeki bazı çatışmalar evde öğrenilenlerle minimize edilerek sonlandırılabilir. Çocuk yetiştirme konusunda neredeyse tamamına göre bir zerre olan çağdaş literatürün karşısında durmak stres için olduğunu belirten Harris gayretli birşeyler yapmaya çalışan hiçbir anne çocuğuyla ilgili tavsiye bilgiler veren öğüt kitaplarını çocuğunun saygınlığını ve itibarını desteklemek için okuduğu kitaplardan gayretinin bu kitaba benzer bir şekilde çok azına sahip olduğunu eğer bazı uzun etkiler onun kişiliğinde ise işitmek isteyecektir. Faydalı ve yarar sağlayan saygınlığından emin olunan bazı statülerden veya arkadaşlarıyla birlikte bir tenis kulübüne üye olmaktan çok muhtemel olan bazı ateşli etkileri öğrenmek isteyecektir. Kültürümüzde uzun süre önce bize verilen “çocuğu biçimlendirme” olarak verilen bu görüşe göre ebeveynler evlatlarının üzerindeki etkileri pozitif yönde mantıksal olmaktan uzak ve limitlidir. Yine de bununla beraber Harris’in söylemek istediği mesaj bir yönden daha fazladır. Bir ideal olarak biz çocuklarımızı hayallerimizde tasarladığımız şekilde yetiştirmek isteyebiliriz. Bu çok az aldatıcı olan düşünce bizim ebeveynler olarak sahip olduğumuz problemler için başlıca dileğimizdir. Sizin için yanlış olan nedir? O cümle bölümünü okuyucu olarak sonlandırır. “Çocuklarınızı kabahatli ve kusurlu görmeyin” Judith Rich Harriss doğru olarak söylediklerinden başarılı bir şekilde bizi ikna edebilmişmidir? Bu cevap geniş bir bölümdür. Bilinen sosyal çalışmaları ve psikolojiyi nedensel olarak ele alarak standart bir şekilde ikna etmeye çalışır. Harris’in Nurture Assumption’a saldırısı bizim gördüğümüz onun tartışmasının yıkıcı tarafı, neden şeklinde ebeveynsel ve çocuk davranışı arasındaki ilişkiyi adım adım eleştirerek göstermesidir. Bazı nedenlerden dolayı onun gösterebileceği sonuçlar çeşitli metodolojiler bakımından limitlidir. Örneğin kontrol grubunun yokluğu veya diğer hesaplanan faktörler yönünden gözleme dayalı ebeveyn-çocuk etkisini gösterecek bir kontrol grubuna karşın katılımı gözönünde bulunduran bir kontrol grubunun yokluğu gibi faktörler yüzünden araştırmaları metololojik bakımından arızalıdır. Harris’in yazdıkları bu damarda, aydınlatılamaz fakat ikna edici bir yoldan geçebilir. Diğer bir duruma göre iyi çalışmaların birisi ebeveyn ve çocuk arasındaki korelasyonu güvenilir bir şekilde gösterir. Harris’in başvurduğu farklı teyetlediği korelasyonlar yaratılıştan şüphelidir ve bazı olaylarda nedenselliği ispatlanamaz. Bu güçlü polemiksel silahlar 18. yy’ın İskoçyalı filozof David Hume kendi ait olduğu yy’da metafiziğin karşısında yasanın himayesine sığındı. Hume’nin tanınmış ve basit gerçeği güneşin hergün yükselmesi ve doğmasıydı. Çoğu insanın, bu gerçekten yanlış yargıya vardığını, yani güneşin yarın doğacağını çünkü güneşin bir önceki gün de yükseldiğini o tartışır. Fakat Hume’ye göre bu model çöküntüye uğrayan bir kalıp değildi. Ve bu kalıp sadece olayların devamlılığını ve sürekliliğini başlatıp göstermiştir. Hume’nin görüşü filozoflara kendi eksersizlerine bakmaları gerektiğinden çok kıvılcımlanan son batı düşüncesinin devrimini hatırlattı. Hume yüzünden, İngiliz empristik gelenekleriyle karasal zıtlıkların tüm formlarında gelenekler olan yollarla modern felsefe gelişti. Çok ünlü bir şekilde Immanuel Kant onun cevabını Kant’ın Humean Skepticisiminde Crituque of Pure Reason adlı kitabında formüle etmeye devam etti. Hume’nin çok varoluşcu görüşünü borç alarak tanınmış bir fikri kitabına koydu Hume’nin o görüşü onu doğmatik uykusundan uyandırmıştı. Dürüstçe söylemek gerekirse Harris sahip olduğu tartışmaya ve buna benzer diğerleri psikoloji üzerinde gelecekte uzun süreli etkili bir yoldu. Freud’un sarılmasından ve davranışçıların limitlerinden her ikisinden de bizi özgür bırakmışlardı ve aynı zamanda bize yeni gerçekçiliğin açılması, insan gelişimiyle ilgili diğer gerçekler, özellikle katılımın rolü ve akran gruplarının önemliliği, onların desteklemeleriyle gereklidir. Bu hırslı ümidin başarısı kritik olarak bir nedensel sorunun cevabına bağlıdır. Psikolojinin nedeni; Harris’in kararla ve ısrarla epistemolojik standartlarının kanıtını talep etmiştir (Harris epistemolojik standartların kanıtını ısrarla talep etmiştir). Sosyal araştırmacılar tarafından tüm bu çalışmalar dağı gerçekten korelasyonlar, nedensel kanıtlara sahip olunamayan yararsız sonuçlar mı toplamışlardır. Ben öyle olduğunu düşünmüyorum. Bazı basit temelli korelasyonlar diğerlerinden daha anlamlıdır. Benim beynimde fikrimde anlamsal olarak istatistiksel olarak yeterli veya teknik kavramlara sahip değilim fakat buna rağmen bazı nedenleri bayanlar veya baylar anlamlı bulabilir. Onun işaret ettiği “eve” döndüğümüzde onun korelasyonlarının yararları limitlidir. Harris analoji yöntemiyle örnekler üretir. Bunu desteklemek için broccoli yemek veya zenginlik birlikte tutarlı gittikleri gösterilebilir. Biz bu gerçekten şu sonucu çıkarabiliriz. Broccoli yemenin nedeni zenginliktir. Biz broccoli yemeyi durdurduğumuzda fakir mi olacağız? Onun görüşüne göre Nurture Assumption da desteklenerek kullanılan korelasyonlar bundan daha güvenilir değildir. Fakat bu analoji en kötü olanıdır. Bizim hiçbir şekilde broccoli yemenin nedeni zenginliktir diye bir sonuç çıkaramayız ki bu bunların bağımsız değişken olduğunu biliyoruz. Önemli sosyal olayların çok büyük olduğunu biliyorken bazı korelasyonların çok büyük olduğunu biliyorken David Blankenhern’un kitabı “Babasız Amerika” iyi nedenlerle işaret eder. Ne yazık ki Harris onunla ilgili tartışmamıştır. Dikkatli yazar sosyal çalışmaların nedenlerinin ispatlanmasının güçlülüğünü kabul ederek yola çıkar. O yinede olayların beyazlığını tartışarak devam eder ve babasızlığın köklerinin sayıca fazla arzu edilmeyen davranışın üzerinde uzandığını destekler. Blankenhorn’un sözcüklerinin içinde babalarından ayrı yaşayan çocuklar; çok benzer bir şekilde duygusal veya davranışsal problemleri yönünden okuldan kovulan, akran gruplarıyla anlaşmakta güçlük çeken ve polise karşı suç işleyen çocuklardan çok uzaktırlar. Douglas J. Beshanov’un dikkatle şu gerçeği söyler. Yayılan risk çocukların seks yönünden kullanılmasının yayılan riski direkt olarak babalıkla evlenmenin düşmesine bağlıdır şeklinde dikkati çeker. Buradaki korelasyonlar kendi kendine konuşabilir. Eğer bana gelir için uygun kontrollerin sağlandığı bir nesil ve geri kalanında babasız bir grup ele alındığını gösterirseniz eğer evdeki yüksek suç davranışlarının yüksekliğini, çocuk kullanmayı okulda suç’un ve geri kalanının tamamının ortalamalarını size gösterebilirim. Bu şüphesiz doğrudur. Çocuğun davranışlarının bölümlerinde genetiksel etkilerin önemli olduğundan Harris iddialıydı. Biz çok güç bir şekilde nedenselliğe bakmadan şüphe eden metafiziğin ötesine yerleştirmeye çok güç bir şekilde ihtiyacımız vardır. Eğer babasızlık davranışlarının muhtemel çeşitlerinin tatminini güçlü işaretiyse biz bundan sonra eğer bu davranışları azaltmak istiyorsak babasızlık çeşitlerinin bazılarına baksak iyi olur. Metafiziğin amaçları için David Hume’nin gözlemleri gerçekten derin ve esaslıydı. Güneş yarın yükselebilir mi gibi düz bir bahisten onu durdurabilirler mi? Aslında biz uygun bir şekilde tüketilen sosyal çalışmaların bulguları hakkında buna benzer bahisler yapabiliriz. Biz broccoli yemenin nedeni zenginliktir yargısı bizim koyduğumuz kuralın dışındadır. Fakat bizim sahip olduğumuz kural bu düşüncenin dışındadır. Bu da babasızlığın sayıca fazla davranışın köklerinin nedenidir. Gerçekten de böylece nedensel bir yargıya varılabilir. İkinci problem Harris tutarlığa başvurur. Onun yüksek incelemesinde sosyalleşme araştırmacıları bağımlı olarak sıklıkla etkili olurken davranış genetikçileri etkili olmamıştır. Buna rağmen Harris sıklıkla bahsedene kadar ben ünlü ikizlerin çalışmasını veya tartışmalarını sıraya koyduğu diğer çalışmaları buna rağmen okumamıştım. Tartışmalarını sıraya koyduğu diğer çalışmaları çok bereketli bir şekilde açıktır ve o görüşlerini eğitmeye çalışmaz. Örn. Şiddete benzeyen görüşünü eğitmez, yetiştirmez. O örneğin şiddete benzeyen şeylerin sosyal araştırmalar içindeki karşılıklarını salık verir. Davranışsal genetikler kesin bir şekilde kişilik eğitimini tanımlamışlar mıdır? Onlar kişisel, özel bireysellikler için yetiştirme, eğitim olarak nasıl karar verebilirler. Biz gerçekten de bu çalışmanın bulgularını güvenle alabilecek miyiz? Eğer onları özgür bir şekilde yerleştirdiği varsayımları açıklamaları diğer başarısızlığa uğradıkları Harris’in başka yerlerde becerikli bir şekilde kişiselleştirdiği bu çalışmaların bulguları gerçekten de güvenli ve diğer başarısızlığa uğradıkları Harris’in başka yerlerde becerikli bir şekilde kişiselleştirdiği bu çalışmaların bulguları gerçekten de güvenli olarak alınabilir mi? Benzer bir şekilde Harris gelişim psikolojisinin tüm değerlendirmelerini yutar olarak ortaya çıkar. Bu düşünce tüm insan karakterlerinin ve yeteneklerinin genetiğin üretimi olan miras Darwin’in adaptasyonu tarafından fazlaca değil sadece eleştiren kritik yudumlar tarafından şekillendirilir. Buna rağmen o kesin bir şekilde değiştirebilmek için çok dikkatlidir ve bazı alanlarda odaklanmıştır. O çeşitli çeyreklere bağımlı olduğundan onun derin eleştirileri çok az can sıkıcı görülmez. O derin ve alaycı bir şekilde psikolojik araştırmaların kesilen ve geniş bir şekilde yargılanan ve tam olarak da verileştirilmeyen kısmıyla ilgili görüşlerinde ısrarlıdır. The Nurtere Assumption’un açılış cümlesi açılışı özellikle önemli bir saldırıyla açılır önemli görüş noktası ise onun kitabının açılış cümlesi kendi kendisini tarif eder “Çocuk kişiliğinin görüşü-“ karakteri adlandırmak için ne kullanılabilir” şekillendirmek veya değiştirmek çocukların ebeveynleri tarafından ne kullanılabilir. Hiçbir açıklama ne burada veya başka bir yerde önerilmemiştir. Harris’in karakter veya kişilik dönemlerinde ve karakter onun index’inde hiç görülmemiştir. Düz bir şekilde karakterin kendi kendine devam eden ahlakın duyarlılığına inanmasına rağmen; bölümden bölüme insan davranışının bazı tartışmalarına tahammül eder. Buna rağmen neye inandıysa onu bir pasajın can alıcı yerine koyması, sosyal davranışın ahlaka benzer diğer formlarıyla bütünlük içinde elde edilenleri bir şekilde bağlamıştır. Bu meseleyle ilgili olarak benim söyleyebileceğim bir dereceye kadar çocukların evdeki ahlak standartlarını kendi dış dünyadaki çevrelerine taşımaları gerektiğini ve iki grup arasındaki çatışma; evde ahlak değerlerinin mi yoksa akran gruplarının mı rol oynayacağı çatışmasını biz diğer bütünlük içinde görüyoruz. Harris açık bir şekilde bu çatışmanın olmayacağını düşünüyor. Ne yazık ki bu noktada tek delil merkezlenmiş kitabın içinde çeşitli zamanlarda 1928 çalışmasının H. Hartshorne ve M.A. May tarafından ve Studies in Deceit diye adlandırılan bu çalışmadaki iki araştırmacı Harris tarafından kendi zamanlarının gelişimcilerinin önünde oldukları şeklinde tanımlanır. Çocuklara dolandırmaları veya çalmaları ile ilgili aynı türden çeşitli ortamlar kurulduğunda; evde, sınıfta, atletik müsabakalarda, yalnızca veya akran grupları huzurunda Harris’in paragraflarının bir bütününde dürüst ve namuslu olduğunu bir bölüm paragrafta diğer paragraflarda ise dürüst ve namuslu olmasının gerekmediğini söyler. Mücadeleye ve kaba takılmalara sahip olmasına rağmen son on yılda Hartshorne May’ın çalışmasının üzerinde olan ve karakterin varolmadığına inanan ve iconografik statüden gelen ve diğerlerinin aynı görüşte olduğu The Nurture Assumption’un yazarının bize söyleyemeyeceği nedir? Harris’in gerçekten de sosyal bilimsel tartışmasında Harris zamana yalvarır ve diğer bir durumda şüphelerini Nurture Assumption’a atar fırlatır. Henüz dalavericiliğin içindeki çalışmanın nedeni içinde o dilini yutar. Niçin, Neden, bir kuşkudadır. Hartshorne May’ın üzerindeki görüşleri hesaplamada ayrılırlar. Neden Hartshorme’den ayrılır ve bu görüş Hartshorne’nin üzerindedir. Hartshorne May onun arasındaki içerikten ve daima akran ve akran gruplarının kazanacağında işareti olmasına zarar verir. Çocuklar onların ahlak standartlarını evde öğrenebilir mi ve kendi akran gruplarında çatışmayla karşılaştıklarında onlara düz bir şekilde başvurabilirler mi? Veya bunu yapmazlar mı? Bu soru dolaylı anlatarak basitçe çözümlenemez. Çocuklar aksanları ve elbise stillerini kendi ailelerinden çok kendi akran gruplarından öğrenir bu yüzden onlar davranışının diğer formlarını onlardan kazanırlar. (Onun sahip olduğu tartışma nedensel bir yanlış düşünce içerir) Özellikle moral standartların oluşturularak akran gruplarının inançlarının karşısında koşması büyüleyicidir fakat böyle olduğunda ne meydana gelmiştir ne olmuştur. Harris bu soruyu daldırır. Burada niçin dinden kuşkulanılmaz. Biz ahlak’tan konuştuğumuz zaman, bizim konuştuğumuz birşeylerin çok azı-yanlızca dört özet hafifçe araştırılmış kitap görünüyor. Harris’in bize inandırıcılığı din (onun analojisine göre) yemek pişirmeye benzer. “Ebeveynlerin hala çocuklarına verecekleri bazı güçler vardır” Çünkü bu evi sınırlandırmanın en önemli bölümüdür. Bu sözcük gurubu “Akran gruplarının yüklenme ile karşı koymaları” ile yerli lehçe çünkü kontna Harris, çocuklar ve ergenlik yaşına yakın gençlerin özellikle evlerine moral standartları taşımalarını bekler. Standartlar sıklıkla dinsel prensiplerle temellenir. Bu meselenin uzunluğu çok ağırdır ve onun ilişkisi çok geniştir. Tek bir çalışmanın kamışının geri kalanı 60 yıl öncesini aşarak yapılır ve hala doğruluğundan şüphe edilir ve Harris ‘in baştan savunması ufak bir hatadır. Hala Nurture Assumption gerçeği psikolojiyi ve onun bizim kuruluş temellerini sarsmıştır ve bu sarsılma hünerini ve becerikliliğini gözden kaçırmamıza neden olmaz ve dikkatimizi dağıtmaz. Onun cevaplamada ısrarlı olduğu çalışmasının çeşitli etkileri profesyonel ve popüler olan çalışmasının içine kendi borçlarının içine koyar. Bazı ayakta duramayan okullar onun tedavi edici kritiklerinin ihtiyacı içindedir fakat buna diğerlerinin ihtiyacı yoktur. The Nurture Assumption’da Harris’in kritiklerinin acı çekmesi itimat edilmemesinden dolayı inanılmamasının nedeni kalitesiz bir araştırma olmasıdır fakat bizim toplumsal problemlerimiz için acil bir iş yapılmamıştır. Aile yaşantısına entegre edilemez. Bunların ilki ve en önemlisi aile yaşantısının bütünleştirilmeden parçalanması ve dağıtılmasıdır. Bu kritikler bir noktaya sahiptir. Fakat Harris’in kitabının birçok nedenle Haris’in kitabının ilgi çekici bölümleri vardır ve araştırmacılar bize ne söyledilerse bu kitapta dikkatle değerlendirilir muhtemelen özellikle bizim görüşlerimizi destekler görünür iyi bir bölümün içindeki kötü bilimsellik servisinin tamamını yok edecektir. Nurture Assumption daima korkuludur ve ebeveynlerin toplumdaki hoşgörülerini anlayışlarını etkisiz hale getirmeye izin verir ve etkisiz hale getirir (Zaten yağma olan toplumdaki bu mesele tamamen yok edilmiştir). John Leo bunu şu şekilde koyar” delillerin içindeki acı ve ebeveyn kaybı ebeveyn altı ve ebeveynsiz çocukları kalçanın içindeki derin acılara benzetir. Buradaki görüş noktasında birçok kritik vardır. Kasabanın en yırtıcı komşuları Leo’nun anladığı anlamda ebeveyn altı ve ebeveynsiz çocukların çıplak denetlenen bir bantla nereye olursa olsun saçıldığını görmek isteyeceklerdir. Bu bakım programından sonra okulun içindeki, kasabanın karşısındaki alışveriş dükkanına ve fast food’lara takılan eski çocuklar zaman içinde geçip gidecekler çünkü onların böyle olmasına izin verilmiştir. Çünkü onları evde bekleyen hiç kimse yoktur. Daha sonra onun okuyucularının geri kalanları onun fikirlerini benimseyerek kesin bir şekilde emin olarak çok ciddi olarak düşünmeye başlayacaklar ve az veya çok onun düşündüğü gibi düşünmeye onun düşünceleri onları da etkileyecektir. Bunların hepsi iyilik içindir. Daha sonra iyi bir çevreye sahip olmayan çocuklar ne isterlerse yapabilirler. Buradaki herşey fakat burada ebeveynler karanlıklar içinde görünecekler. Dünyada buna benzer şekilde tekrar Leo’nun sözcüklerine dönelim kutlamak için zaman olmayan saçma kitap kendi kendini haklı çıkarmıştır ve içine çekmiştir ve ebeveynsizliği saygı duyulur ana akarsu aktivitesi yapmıştır. Henüz doğruda Harris’in kağıtlarının içinde çok az kendi kendini görev karşısında haklı çıkarır ve hatta her kim olursa olsun çok az rahatlatan ve ebeveynliği çok az kabul eder. Zıt olarak çeşitli sayıda mücadele meselesidir. Harris tartışmalarını dolaylı bir pozisyonda ebeveyn yokluğunu pozitif olarak ve yıkıcı olarak gösterir. Bakımevlerine dikkat çeker, yanlızca iki paragrafı özne olarak adar açıkça arzu ettiklerinin dışında ve onun halkalarından kaçınır fakat iki paragraf eğiticidir. Geçmişte “yalnız aileler problemleriyle birlikte günlük bakım merkezlerine eğitimsel bakım için düşünüldüğünde bu çocuklar için kötüdür şeklinde yazarken bugün günlük bakım merkezleri geniş bir ölçüde “normal” aileler tarafından bebekler veya okulöncesi çocuklar evde veya günlük rutinlerini evde veya bu bakım merkezlerinde geçirdikleri yer alarak belirlenmiştir. Harris’in anlamlandırdığı günlük bakım merkezlerinin kişiliğin uzun süreli etkileri ile ilgili henüz bir delil yoktur. Bebeklerin ve küçük çocukların ailelerinden ayrılarak dış dünyaya alınması ve ailenin dışında zamanlarını geçirmeleri ile ilgili bu durumu destekleyici şeyler yoktur. Aslında “Nurture Assumption”un delilleri tamamen sonucun karşısındadır. Yeniden anımsandığında Harris erken yıllarla ilgili olarak ne söyledikleri yalnızca ebeveynlerin egzersiz yapabileceğini “bir güç” olarak belirler. “Onlar çocukların akran gruplarının kimler olacağını belirlerler”. Bu ebeveynsel bir etkinliktir çocukların üzerinde sahip oldukları görüşlerle ve kesin bir şekilde etkilidirler. Bu görüşler Harris’in tartışmalarının doruk noktasıdır. Ebeveynler günlük bakımevlerinde kendi güçlerini akran seçmeleri için kullanıyorlar mı? Ebeveynler ve diğer çocuklar aynı grup içinde kendi normlarını ve istek ve arzularını paylaştıkları zaman hatta onların evlerinde ne olduğunu bilseler çocuklarının sosyalleşmesine yardım edebilirler mi? Bu yönden günlük bakımevlerinin dövülmeye ihtiyacı yoktur. Bu da çocukların yaşadığım yerde birçok ebeveyn dadı veya ev yardımcısı kiralar. Çocukların çoğunun akran grubu Ebeveynler tarafından değil bebek bakıcıları tarafından seçiliyor. Birçok ebeveyn baygınlık geçirici bir ideale sahip değildir. Çocukları tüm gün dışarda oynarlar ve buna rağmen onlar çok az şey bilirler oyun arkadaşının evinde ne olup bittiği ile ilgili bilgileri yokken Eğer Harris buna rağmen akran gruplarının önemliliği ile ilgili bölümle önemli alarak doğrulasaydı ev dışındaki ebeveynler okulöncesi yıllarda ne yapacaklarını iki kere düşünme ihtiyacında olacaklardı. Yetiştirme varsayımına duraklama verilmesinin nedeni herhangi bir kişinin aklını çelerek onu yanlış sonuçlarla kucakla-ması Harris’in iki dilli eğitime başarısızca bakmasındandır. “Kasvetli bir başarısızlıktır”. O grup sosyalleşme teorisini tahmin ederek yazar. Onun çocukların ortak amaçlarda birleştirildiği, çocukların eğitimle ilgili ödevlerinin ve çocukların farkına varıldığı farklı etnik veya kültür altı çoğaltılmış kültüre dayalı hiçbir araştırması yoktur. Yada bakım sistemiyle ilgili radikal reformları öneren bir politikası yoktur. Sonuçta Harris’in kitabı okumayı hak etmek için tartışmalarının entrikalı olması yüzünden üzerinde durduğundan pratik değildir. Ya da muhtemel olarak yetiştirme varsayımı yeniden hazırlanarak psikolojiye dönüştürülecektir. Steven Pinker’in tahmin ettiği gibi psikologlar onun için kavga edecekler. Geri kalanlarımız onunla ilgili düşüneceğiz. En iyisi yetiştirmeyi üstlenme ebeveynlerin ahlak yönünden kafa yormalarını hazırladı. Harris’in önerdiği can alacı nokta karı koca ilişkisine benzer olarak bu ilişkilere saygı duyulması gerekir. Eşinize nasıl davranacağınız bir mesele olabilir. Tabi ki bu şekilde davranırsınız. Veya bu bir mesele olabilir. Tamamen ayrılmış ailelerin uzmanları evliliğin ahlaki değerlere sahip olmayan amaçlar yüzünden bazı evlilikler dağılıyor. Ben bu yolu beklemiyordum. Ben kocama şimdiden yirmi veya on yıl nasıl olacağına göre davrandım. Buna rağmen onun benimle birlikte olacak şekilde mutlu olarak etkilemesini ve on veya yirmi yıl sonra da arkadaş olarak kalmayı isterdim. Bizim kontrol edebileceğimiz muhtemel şeylerden sonra ne gelebilir. Biz çocuğumuzun hayatını evde kesin bir şekilde değiştirecek mükemmel kesin bir güce sahip miyiz? Eğer böyleyse biz onları okuyacağız. Eğer okumamız için bir neden yoksa onu Harward’a gitmesine yardım edelim. Çünkü onların hoşlandığı sevgi çevresini sağlamalı. Eğer Harward’a gitmekten hoşlanmayacaksa ona sevgi çevresiyle onun sosyal veya bilişsel gelişimini sağlayacak şekilde uyarmalıyız. Böylece iyi bir şey yapmış oluruz. Biz onlarla birlikte olmayı denemeliyiz, onları gelişirken bizden ayrılarak hata yaparak düzenli yara izlerine sahip olmalarını önleyeceğiz. Bu onların mutluluğunun ve iyi olmalarının nedeni olacaktır. Bunların tamamı ve bu yüzden biz çocuklarımızdan zevk almalıyız. Çünkü onların varoluşu bizim için ödüldür. Bu korkutucu bir düşünce midir yoksa anne ve babaların oltadan kurtulmak mıdır (sorumluluktan kaçmak mı olur?) Birçok anne baba gibi “şimdiye kadar anne babalık üzerine birçok edebiyat parçaladım. Beyaz Sarayda yaptığım konferanslarda çocukların algılama kabiliyeti üzerine konferanslar vardır. Kısa bir süre önce yine de bu okuma işini pek de dikkate almadığımı farkettim. Tabii ki bu sıkıldığımdan dolayı değil (yine de doğruluk payı var). Fakat bu işte garip bir zevk alma ve tebrik etme isteğiyle karışık bir duygu. Fakat yapılan bu iş son derece itici hale gelmiştir. Anne babaların kendilerini çocuklarına adaması konusundaki uykusuz geceler birkez çocuksuz geçen bir hayat hakkındaki tüm bu çocukca konuşmaları herkes biliyordu. Biz ne yapıyoruz konusundaki üstelemeler tuvalet eğitiminden tutunda gece yatarken neler yapmaları gerektiği konusuna kadar en ince ayrıntıları bile mükemmele ulaştırma çabası bütün bunları alışılır hale getirecektir.
Son düzenleyen GusinapsE; 17 Nisan 2006 02:09
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Mart 2006       Mesaj #36
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
İnsanlığın bir anlamda geleceğini teşkil eden gençlerle ilgili olarak yetişkinler her zaman kaygılanmışlardır. Bu kaygıların en belirgin nedenlerinden birisi, yeni neslin yani gençlerin (bizlerin) köklerinden kopuk, duygusal sorunları olan, benmerkezcil ve maddeci olduğuna duyulan inançtır. Yetişkinler, sanki kendileri bir gençlik döneminden geçmemişler gibi, tarih boyunca gençler hakkında böylesi önyargılara sahip olmuşlardır. Özellikle Batılı toplumlarda gençler arasında yüksek oranda suça ve şiddete yönelik davranışlar, ilaç ve alkol kullanımı, erken ve evlilikdışı gebelikler, intihar olayları görülmesi, zaten neredeyse yetişkinliğin doğası gereği olan bu kaygıları daha da arttırmaktadır. Buna rağmen bir grup bilimci ise, bugünün gençliğinin eskiye göre daha bilgili, açık, dürüst ve hoşgörülü olduğunu savunmaktan geri kalmamaktadır. Bilim çevrelerine bile sirayet etmiş gençler hakkındaki bu önyargıların aksine yapılan çalışmalar, bu dönemin gençlerin çoğu için hiç de böyle sorunlu olmadığını göstermiştir. Çalışmalarda gençlerin genellikle uyumlu olduğu, anababaları, öğretmenleri ve arkadaşları ile iyi geçindiği bulunmuştur. Ama çoğu genç nadiren ve geçici dönemler halinde isyankarlık, kafa karışıklığı ve duygusal karmaşa yaşayabilmektedir.
Özellikle Batılı toplumlarda gençler arasında görülen en önemli sorunlardan bir diğeri, ilaç, madde ve alkol kullanımıdır. Batı toplumu, yıllardır belli bir ilaç kültürünün oluştuğu bir toplumdur. Sorunun kökenleri, nedenleri ve boyutları, ekonomik durumu, eğitimi ve yaşam koşulları iyi olan gençlerde, yoksul, kötü eğitimli gençlerden farklıdır. Gençlerde ilaç kullanım miktarı son yıllarda Batılı ülkelerde azalmaktadır. Ancak yine de A.B.D'de lise öğrencilerinin %20'si son otuz gün içinde esrar kullandığını bildirmekte, %5'i yaşamlarının bir döneminde "crack" (bir tür kokain)i denediklerini belirtmekte, ve üçte biri de son iki hafta içinde beş veya daha fazla kez alkol kullandığını belirtmektedir. Sorunun boyutları, özellikle ekonomik durumun kötü olduğu, metropolitan bölgelerdedir. Yurdumuzda en sık izlenen alışkanlıklar ise çeşitli psikotrop ilaçların ve uçucu maddelerin kötüye kullanımıdır. İlaç ve madde bağımlılığıyla ilgili çok fazla kaygı duyulmasına karşın asıl kaygılanılması gereken sıklıkta görülen alışkanlık alkol kullanımıdır. Yine son yıllarda alkol kullanma sıklığında azalma görülmesine rağmen hala Batılı toplumlarda 14 yaş nüfusunun yaklaşık %10'unda sorun yaratacak şekilde alkol kullanımı vardır.
Sigara kullanma Batılı toplumlarda gençler arasında 1976-1977 yıllarında en üst noktaya uaşmıştır. O yıllardan 1989 yılına dek sürekli bir düşüş izlenmiştir. Kullanma sıklığına bakıldığında A.B.D'de kızlarda %31, erkeklerde ise %27'lik bir oranla karşılaşılmaktadır ki bu geleneksel oranların tersine döndüğüne işaret etmektedir. Esrar kullanımı da 1978-1979' da en üst noktaya ulaştıktan sonra (%36), 1989'da %16.7' ye düşmüştür.
Gençlerin ilaç ve madde kullanımları, çok farklı nedenlere bağlıdır ve boyut itibarıyla çok değişkenlik gösterir. Gencin ilacı deneme nedenlerinden birisi, kolay ulaşılabilir olmasıdır. Gençlerin yeni şeylere olan merakı, kolay tehlikye atılabilmeleri ve risk alabilmeleri diğer olası nedenlerdir. Diğer önemli nedenler, anne babanın etkisi, arkadaş baskısı ve etkisi, yaşamın zorluklarından kaçma, duygusal bozukluklar ve toplumsal reddedilmedir.
GENÇLERE BİRAZ DAHA ANLAYIŞLI,SABIRLI YAKLAŞILMASI TARAFTARIYIM. BENİM GİBİ DÜŞÜNEN, DÜŞÜNCEME SAYGI DUYAN ARKADAŞLARIM YORUMLARINIZI VE TEŞEKKÜRLERİNİZİ BEKLİYORUM.
Son düzenleyen GusinapsE; 17 Nisan 2006 02:10
pasaklikedi - avatarı
pasaklikedi
Ziyaretçi
21 Mart 2006       Mesaj #37
pasaklikedi - avatarı
Ziyaretçi
Gençlik dönemi fiziksel, ruhsal ve duygusal olarak bir değişim dönemidir. Bu dönem fırtınalar dönemi olarak adalandırılır. Genç; kendi kendini tanımaya çalışırken bir tarafta sosyal olarak topluma kendini kabul ettirme çabaları içindedir. Bu dönemde genç kendini dünyanın merkezinde görür. Son derece fedakardır. Hiçbirşeyi düşünmeden kendini feda edebilir. Yalnızlığı seçer


Hem de büyük bir fedakarlıkla kendini, toplumsal uğraşlara verip uyum sağlamaya çalışır. Bir lidere körü körüne inanabilir ya da otoriteye başkaldırabilir.İlişkilerinde çok maddecidir, bazen de kendini yüksek idealizmler içinde sunar. İlişkilerinde bazen acımasız ve kabadır; bazen de merhametli ve duygusaldır. Genç bu dönemde tüm ilişki ve tutumlarında aşırı şekilde gidip gelen bir yapı içinde tanımlanır.Bu yapı gençlik döneminin temel özelliğidir.


Gençlik dönemi, olumlu durum ve davranışlarla olumsuzlukların birlikte yaşandığı bir dönemdir. İlk hayalkırıklıkları bu dönemde yaşanır. Kendi içide bulamadığı düzen ve barışı bazen dış dünyada arar ve arayışı hep ideal bir dünyadır.



Gençlik dönemi toplumdan topluma, devirden devire, kişiden kişiye farklı özellikler gösterir. Her genç aynı dönemde biyolojik, sosyolojik ve ruhsal açıdan gelişim gösteremez.
Gençlik döneminin bunalımlarını tek bir nedene bağlamak doğru değildir. Bu dönemde bunalım nedenleri çok yönlü olur.

Gençlik döneminde yaşanan sorunlar :
  • Aile içi uyum sorunları (aşırı koruyucu ve kollayıcı aile ortamına tepki)
  • Cinsel olgunlaşma (masturbasyon)
  • Cinsel tatmin
  • Toplumsal ve sosyal roller konusunda uyum problemleri
  • Gencin kendini var etme çabaları, öğrenim beklentileri
  • Gencin arkadaş ilişkileri ve beklentileri
  • Arkadaş ilişkilerinde cinsel tercihler ve yaşanan sorunlar
  • Gencin alkol, esrar, eroin gibi bağımlılık yapıcı maddelerine eğilimi ve bağımlılık nedenleri
  • Gençlik ve intihar nedenleri
  • Gençlik ve grup probremleri

Son düzenleyen GusinapsE; 17 Nisan 2006 02:10
GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
22 Mart 2006       Mesaj #38
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
ÇOCUĞUNUZUN SOSYAL GELİŞİMİ

Anaokulu - 3. Sınıf

· Belli miktarda sosyal bağımsızlığa ihtiyaç duyar.
· Neden-sonuç ilişkilerini görür.
· Rekabet eder.
· Doğru ve yanlışı ayırt etmede belli bir olgunluğa ulaşmıştır.

3.- 6. Sınıflar
· Sosyal bağımsızlık ve arkadaş ortamı ister.
· Davranışlarının karşısındaki kişide ne tür duygular uyandırabileceğini tahmin edebilir.
· Aileden bağımsızlaşma süreci başlar.
· Bir işle günlerce uğraşabilir.
· Rekabete daha uygun yanıtlar verebilir, yenilgiyi kabullenebilir.
· Daha gelişmiş bir adalet duygusu vardır.
· Başkalarını suçlamadan kurallara uygun oynar.

7.-12. Sınıflar
· Bireysel değerlerini araştırır.
· Uzun vadeli yaşam planlarının farkına varır.
· Cinsiyetlerin toplumsal tanımlarının farkına varır.

Ne Zaman İlgilenmelisiniz?
Bir çocuğun evde ve okulda sorumlu olmasını öğretmek kolay bir süreç değildir. Yaşından beklenen sorumluluk düzeyinde bir azalma gördüğünüz anda çocuğunuzla ilgilenmelisiniz. Ne tür beklentileriniz olması gerektiği hakkında fikir edinmek için aşağıdaki listeye göz atın.

Anaokulu- 3. Sınıf çocuğunuz;
· Grup oyunlarında kurallara uyuyor mu?
· Arkadaşlarını itip kakmadan öfkesini dile getirebiliyor mu?
· Kişisel eşyalarına az bir uyarıyla sahip çıkabiliyor mu?
· Masayı temizleme, eşyalarını yerine koyma gibi gündelik işlerini kendi başına yapabiliyor mu?
· Temizlik ve giyimine özen gösteriyor mu?

4.– 6. Sınıfa çocuğunuz;
· Okul ödevlerini kendi başına bitiriyor mu?
· Zamanını ev ödevi, oyun gibi şeylere göre uygun şekilde kullanabiliyor mu?
· Günlük ev işlerine yardım edebiliyor mu?

7.-12. Sınıf çocuğunuz
· Evde daha çok yardım gereken işler olduğunda kendi isteğiyle yardım önerisinde bulunuyor mu?

· Eve dönüş saatlerine uyuyor, planındaki değişiklikleri haber veriyor mu?

· Uzun vadeli mesleki ilgilerine göre kendi başına okul projelerini yürütüyor mu?

· Başkalarının haklarına saygı gösteriyor mu?

Bu sayılanlardan herhangi birinde çocuğunuzun sürekli sorumsuz davrandığını düşünüyorsanız ilgilenmeniz gerekir. Bunu ölçmek için şu kriterleri kullanın:

· Çocuğunuzun sorumsuzluğu ne sıklıkta problem oluyor? Yerleşmiş bir davranış biçimi problemlidir. Fakat çok ödevi olduğu günlerde günlük işlerini aksatmışsa bu büyük bir problem değildir, ama yine de hatırlatabilirsiniz.

· Sorumluluğunu aksattığında nasıl davranıyor? Eğer davranışını hemen düzeltiyorsa üstüne gitmenize gerek yok demektir.

· Sorumluluk eksikliği sınıf düzenini bozuyor mu? Haftada bir kaç kere sınıf kurallarına uymadığı hakkında şikayet alırsanız ilgilenmeniz gerekir.

Nasıl Yardım Edebilirsiniz?
Çocuklarımıza öğretmek istediğimiz bir çok davranışta olduğu gibi, onların örnek alacağı modeller bizleriz. Eğer çocuğunuz, randevularınıza sadık kaldığınızı, gerekli işleri bitirmeden dinlenmediğinizi, onun okul çalışma ve projelerine ilgi gösterdiğinizi görürse sorumluluk hakkında çok şey öğrenmiş olur.

Ayrıca çocuğunuza ondan ne beklediğinizi ve sorumlukla ilgili kurallarınızın neler olduğunu tam olarak anlatarak ona yardım edebilirsiniz. Bu kuralların neden konduğunu ve sorumluluğun önemini de anlatmalısınız. Çocuk neden yardım etmesi gerektiğini bilirse, böyle davranmayı olumlu şekilde yaşar.
.
·
Ne Tür Sorumluluklar Verilebilir?
· Okul eşyalarını koruması ve gerekli olanları eve getirmesi
· Sabahları yatağını toplaması
· Saatini kurması ve çalınca kalkması
· Harçlığını hazırlaması
· Ev hayvanı varsa bakımını üstlenmesi
· Bir müzik aleti çalma, spor veya dans dersine zaman ayırması
· Ev ödevini düzgün, temiz ve hatırlatma olmadan yapması
· Alışverişe gitme ve alınanları yerleştirme gibi ev işlerine yardım etmesi
· Çöpleri dışarı taşıması.

Çocuğunuzu, kendine hedef koyma, seçim yapma ve problem çözme konusunda serbest bırakarak sorumluluk alması için fırsat yaratın. Bu, evde ev işlerinin düzenini sağlama hedefi koymak ve bunların nasıl, ne zaman yapılacağında anlaşmaya varmak olabilir.
Unutulmaması gereken önemli bir nokta, çocuklara güçlerinin üstünde yük vermemek gerekliliğidir. Ana babanın onayı ve sevgisi çocuklar için büyük önem taşır, bu nedenle çocuklar, çocukluklarını yaşayamama pahasına da olsa bu istekleri yerine getirmeye çalışırlar. En iyiyi yapmaya çalışırken zorlanıp, özgüvenlerini yitirebilirler. Zaman zaman yanlış davranabileceklerini kabul etmeli, ancak bu davranışların düzeltilmesi gerektiği anlatılmalıdır

hikaye1001720qu
GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
22 Mart 2006       Mesaj #39
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
İdeal Baba

babam Erkekler için ebeveyn olmaya giden yol temelde toplum tarafından “İşte anne. Ve sen de gururlu baba olmalısın!” şeklinde kabul görüyor.

Toplumun bu gibi beklentileri, en iyi niyetli babanın bile gelişmekte olan çocuğuyla kişisel ve sürekli bir bağ kurma çabası içinde takdir edilmediğini, ihmal edildiğini ve boşa uğraştığını hissetmesine neden olabilir.

Annelerine fazlasıyla bağlı, babasız büyüyen genç erkekler, umutsuzca hem cinsleri tarafından kabul görmeye ve onaylanmaya ihtiyaç duyarken, zorlayıcı, abartılı ve fazlasıyla kıyasçı erkek davranışları göstermeye itilirler. En ciddi toplumsal sorunlarımıza katkıda bulunan ilk şey pekala, bağlı, sorumlu ve ilgili babaların yokluğu olabilir.

Sağlam dayanakları olmayan erkekler, ebeveynliğin kendine değerli bir şey sunduğunu muhtemelen göremeyecekler, bunu erkeklerin aile hayatından kaçmasının, ayrı kalmasının veya kopmasının nedeni sayacaklardır.

Yüzyıllarca erkeklerden yaşamlarında kaslarına güvenmeleri istendi. Günümüzün aydınlık çağında, oğullarımızı yaratıcı; bir baba, bir dost ve bir sevgili hisleriyle yetiştirmektense, zenginlik, başarı ve iş dünyasında bir iz bırakma arzusuna saplanıp kalmaları yönünde yetiştiriyoruz.

Küçük kızlar evcilik oynayıp, bebeklerini sallarken ve anne olma provası yaparken, çoğu erkek çocuk, vurup öldüren elektronik oyuncaklarla, rekabete dayalı oyunlarla, her biçim ve boyda silahlarla ve sonsuz sayıda spor aletleriyle geleneksel erkek rollerini oynamakta ısrar ediyor.

Oğullarımızın babalarıyla hala fazla şefkat, güven ve bakım deneyimi yok. Sabır, duyarlılık ve kendini karşısındaki insanın yerine koyma gibi özellikle gösteren erkek çocuklar, bunları genellikle annelerinden, büyükannelerinden veya öğretmenlerinden öğreniyorlar, babalarından değil.

Bugün erkeklerin çocuk bakımı ve ev işleri konularında sorumluluk alması, çocuk bakımıyla ilgilenmesi, duyarlı ve kendinin farkında olması, duygularını ifade etmesi, ailelerinin sağlığı ve refahı için maddi olanaklar yaratması bekleniyor. Doksanlı yılların babaları iki ayrı işi yürüttükleri aile yaşamının, mali zorluk veya enflasyonun, ailelerinden ve köklerinden coğrafi olarak ayrı olmanın pratik ve psikolojik yönleriyle de başa çıkmak zorundalar. Bugünün babası, kendisi ve çocukları için eşi olmayan bir babalık imajı yaratmak zorunda; aile içinde çocuğu büyütecek potansiyel kişi olan erkek imajıyla, ailenin dışında dünyayla etkili bağlar kuran kişi olan erkek imajını birleştirmeli.

Babalığı yeniden kavramak için arzudan çok daha fazlası gerekiyor. Babalığı yeniden yaratmak için niteliğe ihtiyaç var: çocuklarımız ve dünyamız için neyin önemli olduğunu görecek kadar geniş görüşlülük, uzun süre önce geçerliliğini kaybetmiş bir sürü yanlış bakış açısını değiştirecek kadar sızıcı düşünce ve bizi inançlarımıza sımsıkı bağlayacak kadar güçlü bir cesaret. Sadece babalar için değil anneler, aile büyükleri, eğitimciler, sağlık hizmetlileri ve politikacılar için de, eski ön yargıları yıkıp, birlikte çocuklarımız için daha iyi bir dünya yaratmanın zamanı geldi.

Ebeveynliğin cinsiyetle bir ilgisi yoktur. Çok sayıda araştırma göstermiştir ki, istekli babalar da bebeğin davranışına karşı anneler kadar duyarlı, bakımı ve yeni doğan çocuğun hareketlerinden neye ihtiyacı olduğunu anlama konusunda da anneler kadar kabiliyetliler. Bundan da öte, ebeveynlik etme arzusu kadınlarda olduğu gibi erkeklerde de içseldir. Sonuç olarak ebeveynlik, bir başka insanla olmanın, sevgi ve anlayış göstermenin, inançları ve değerleri nakletmenin ve kabullenme, bağlılık, sevgi yoluyla kendimizin ötesinde ilişki kurmanın temel yoludur.

Etkili ebeveynlik duygu etkileşimidir ve bebekler bunun meyvesini toplar. Bir babanın yeni doğan bebeğiyle ilgill olması, anne rolünün önemini hiç bir zaman azaltmaz. Doğru olan şudur ki, babalar destekleyici ebeveynler ve ilgili bakıcılar olurlarsa, bebekleri muhtemelen anne ve babaları araaında güvenli bir bağ kuracaklardır. Eşleri tarafından desteklendiklerini ve yüreklendirildiklerini hisseden babaların, böyle olmayanlarla karşılaştırıldığında, bebeklerine ebeveynlik etmek konusunda daha rahat ve kendine güvenli oldukları görülür. Benzer şekilde eşleri tarafından desteklendiğini ve yüreklendirildiğini hisseden anneler de çocuklarına karşı daha becerikli, duyarlı olur ve genellikle doğum sancılarını ve doğumu daha kolay atlatırlar. Anlamlı bir şekilde iletişim kuran ve birlikte etkili bir biçimde ebeveynlik eden ailelerin çocukları, iki sevgi kaynağından birden etkilenir.

Bebeklerin gelişiminde babaların, çok derin ve sürekli bir etkisi vardır. İlgili bir babayla büyüyen çocuklar diğerlerine göre yaratıcı, zihinsel ve sosyal beceriler geliştirmeye; kırılganlıklarını psikolojik sorun noktasında tutmaya; olumlu bir beden yapısı geliştirmeye daha yatkındırlar. Ve bu çocuklar, cinsel kimliklerine rahat bir bakış, kendine güven ve ahlaki bir güç oluştururlar

hikaye1001723lr
Son düzenleyen GusinapsE; 17 Nisan 2006 02:12
pasaklikedi - avatarı
pasaklikedi
Ziyaretçi
22 Mart 2006       Mesaj #40
pasaklikedi - avatarı
Ziyaretçi
Aile içi şiddettin çocuğum üzerindeki etkilerini azaltmak için ne yapabilirim?

Çocuğunuzun her şeyin farkında olduğunu bilin: Çocuklar kendilerine şiddet uygulanmasa veya şiddet onların yanında gerçekleşmese bile evdeki şiddeti hissederler ve bundan etkilenirler.

orta resim Çocuğunuzla şiddeti konuşun: Çocuğunuzla şiddet konusunda konuşmaya karar verdiğinizde onun sizinle bu konuyu konuşmak istemeyebileceğini veya cevaplamakta oldukça zorlanacağınız sorular sorabileceğini baştan kabul edin.

Kısaca durumu ve ailenin bu durumdan nasıl etkilendiğini anlatın. Sorularına açık ve doğru cevap verin. Detaylara girmeyin.

Bazı çocuklar sizi üzmemek için şiddet hakkında konuşmak istemezler ve üzüntülerini, korkularını, kızgınlıklarını içlerine atarlar. Sizinle duygularını paylaşması onu cesaretlendirin, ama konuşmak istemiyorsa zorlamayın.

Onu dinleyin ve duygularını kabul edin: Çocuğunuz sizinle duygularını paylaşırsa onu ilgi ve anlayışla dinleyin. Yargılamayın, eleştirmeyin ve duygularını geçiştirmeye çalışmayın.

Çocuklar genellikle evdeki şiddetten kendilerini sorumlu tutarlar. Suçluluk duygusu çocuğu derinden yaralayabilir. Çocuğunuza bunun onun suçu olmadığını açık bir şekilde belirtin.

Çocuğunuz şiddet nedeni ile size de kızgın olabilir ve sizi suçlayabilir. Bu normal bir tepkidir. Savunmaya geçmeden dinlemeye çalışın. Söylediklerini dikkate alacağınızı ama şiddetin, nedeni ne olursa olsun kesinlikle yanlış bir davranış olduğunu belirtin.

Çocuğunuza şiddet kullanmamayı öğretin: Bazı çocuklar şiddet uygulayan ebeveyni tarafından şiddete kullanmaya teşvik edilir. Onlara şiddet kullanmamayı öğretmek önemlidir. Çocuğunuza şiddetin kabul edilemez ve yanlış bir davranış olduğunu anlatır, kız ve erkek çocularınız arasında ayırım yapmayarak ona kadın ve erkek rolleriyle ilgili sağlıklı bir bakış açısı kazandırır, kızgınlığınızı ondan çıkartmaya kalkışmazsanız onun da şiddeti doğal bir olaymış gibi görmesinin önüne geçebilirsiniz. Örneğin çocuğunuza, onlar büyürken anne-babaların bazı sınırlamalar getirebileceğini, ancak kızların da aynı erkekler gibi kendi davranışlarından sorumlu olduğunu anlatabilirsiniz.

Çocuğu aracı olarak kullanmayın: Çocuğunuzun sizinle eşiniz arasında arabuluculuk yapmasını ya da taraf tutmasını istemeyin. Arabuluculuk küçük bir çocuk için oldukça ağır bir görevdir. Eşler kendi aralarında anlaşamasa bile çocuk her iki ebeveynini de sever. Eğer kendisi tercih ederse ve güvenli bulursa bu konuda yaşadığı üzüntü, gerginlik ve diğer duyguları şiddet gösteren ebeveynine anlatabilir. Bu konuda çocuğunuzu siz zorlamayın. Şiddete maruz kalırsanız çocuğunuzun sizi korumasını istemeyin. Kendinizi korumak sizin görevinizdir. Şiddet sırasında çocuğunuz da yaralanabilir. Ayrıca sizi koruyamadığı düşünürse suçluluk duyabilir.

Güven verin: Çocuğunuza evde yaşanan şiddet hakkında yardım alabileceğiniz kişiler olduğunu ve gerekirse yasal yollara başvurabileceğinizi anlatarak, güven verin.

Gerektiğinde çocuğunuzun öğretmeni ile konuşun: Öğretmen şiddetin etkileri ile baş etmesinde çocuğunuza destek ve anlayış gösterebilir, çocuğunuzu eğer varsa okuldaki Psikolojik Danışma ve Rehberlik Servisine yönlendirebilir. Ayrıca en yakındaki Rehberlik Araştırma Merkezi ve destek verebilecek kuruluşlar hakkında size bilgi verebilir. Evdeki şiddet nedeniyle çocuğunuzun okuldaki davranışları da değişmiş olabilir. Öğretmen, durumdan haberdar olursa çocuğunuzun davranışlarıyla ilgili daha doğru bir anlayış geliştirebilir. Çocuğunuza konuyu öğretmeni ile konuştuğunuzu söylemeniz ise, ondaki şiddeti gizli tutmanın yol açabileceği gerginliği azaltabilir.

Korunmayı öğretin: Çocuğunuza evdeki şiddet tehlikeli boyutlara varacak olursa neler yapması gerektiğini öğretin ( saklanmak, polise haber vermek, komşunun ya da akrabalardan birinin evine kaçmak gibi).
Son düzenleyen GusinapsE; 17 Nisan 2006 02:13

Benzer Konular

7 Temmuz 2012 / asla_asla_deme Taslak Konular
24 Mayıs 2009 / barış Tıp Bilimleri
13 Şubat 2012 / AeraCura Taslak Konular