Arama

Hindistan (İndia) ve Hindistan Tarihi - Sayfa 3

Güncelleme: 13 Şubat 2017 Gösterim: 56.800 Cevap: 22
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
12 Ağustos 2016       Mesaj #21
Safi - avatarı
SMD MiSiM

Milli Marş:


JANA-GANA-MANA-ADHINAYAKA, JAYA HE
Sponsorlu Bağlantılar
BHARATA-BHAGYA-VIDHATA
PUNJAB-SINDHU-GUJARATA-MARATHA-
DRAVIDA-UTKALA-BANGA
VINDHYA-HIMACHALA-YAMUNA-GANGA
UCCHHALA-JALADHI TARANGA
TAVA SUBHA NAME JAGE
TAVA SUBHA ASHISHA MAGE
GAHE TAVA JAYA GATHA.
JANA-GANA-MANGALA DAYAKA, JAYA HE
BHARATA-BHAGYA-VIDHATA,
JAYA HE, JAYA HE, JAYA HE,
JAYA JAYA JAYA, JAYA HE

Marşın Türkçe Çevirisi:

Sen tüm insanların zihinlerinin hükümdarı, Hindistan’ın kaderini çizensin. İsim Punjab, Sind, Gujarat ve Maratha’nın, Dravid, Orissa ve Bengal’in kalplerini canlandırır; Vindhya ve Himalaya tepelerinde yankılanır, Yamuna ve Ganga müziklerine karışır ve Hint denizin dalgalarınca şarkı gibi söylenir. Senin rahmetin için dua eder ve seni övmek için şarkı söylerler.
Tüm inanarın kurtuluşu senin elindedir, sen Hindistan’ın kaderini çizen.Zafer, Zafer, Zafer Senin olsun.

Milli Amblem:


Ad:  amblem.jpg
Gösterim: 285
Boyut:  23.8 KB
emblem medHindistan’ın milli amblemi Uttar Pradesh’te Varanasi yakınındaki Sarnath Aslanı’nın bir heykelidir. Heykel 3. milattan önce 3. yüzyılda İmparator Ashoka tarafından Buda’nın huzur ve kurtuluş kitabını tüm dünyaya ilk kez duyurduğu noktayı işaretlemek amacıyla dikilmiştir. Milli amblem bu yüzden çağdaş Hindistan’ın eski çağlardan gelen dünya barışı ve huzuru konusundaki kararlılığının bir sembolüdür.
Gücü, cesareti ve güveni temsil eden dört aslan (biri görünmüyor) dairesel bir sütun başlığı üzerinde durur. Sütun başını dört küçük hayvan sarmıştır – dört yönün bekçileri: kuzeyin aslanı, doğunun fili, güneyin atı, ve batının boğası. Başlık tamamen açmış hayatın ve yartacı ilhamın asıl kaynağını temsil eden bir lotüsün üzerindedir. Amblemin altında Devanagari yazısıyla “sadece gerçek zafere erer” anlamında “Satyameva Jayate” sloganı kazılıdır.

Milli Bayrak:


Ad:  Milli Bayrak.jpg
Gösterim: 352
Boyut:  13.1 KB
flag Hint bayrağı özgürlük sembolü olarak tasarlanmıştır. Merhum Başbakan Nehru bayrağı sadece Hindistan için değil tüm insanlar için özgürlüğün sembolü olarak nitelendirmiştir.
Bayrak eşit ölçülerde yatık üç renkten oluşur. Üstte safran rengi, ortada beyaz ve altta koyu yeşil. Bayrağın genişliğinin uzunluğuna oranı 2/3’tür. Beyaz şeritin ortasında Sarnath Aslan Sütunu’ndaki hukuk tekerleği Dharma Chakra’yı simgeleyen deniz mavisi bir tekerlek vardır. Tekerleğin çapı beyaz şeritin genişliği kadardır ve üzerinde 24 tel vardır. Safran rengi cesareti, fedakarlığı ve feragat ruhunu; beyaz saflığı ve gerçeği; yeşil ise inancı ve bereketi temsil eder.

Milli Hayvan :


Ad:  Milli Hayvan.jpg
Gösterim: 226
Boyut:  15.5 KB
Panthera Tigris, büyük Asya etçili, kedigillerden, dört ayaklı, yelesiz, siyaha yakın çapraz çizgilere ve beyaz karına sahip, sarımtırak kahve rengindedir. Gücü ve ihtişamı ile deyimlere konu olmuştur.
Bugün dünyamızda çok az aslan kalmıştır. Hindistan’daki kaplan popülasyonu on sene önce bir kaç yüze kadar düşmüştür. Hindistan Hükümeti Kaplan Projesi programıyla kaplan popülasyonunun korunması için büyük bir girişim başlatmıştır. Bugün bu proje sayesinde Hindistan’da bulunan kaplan sayısında önemli bir artış sağlanmıştır.

Milli Kuş :


Ad:  Milli Kuş.jpg
Gösterim: 255
Boyut:  28.7 KB
P. cristatus türünün erkeği, Hindistan’a özgüdür. Göz kamaştırıcı tüyleri ve yelpaze şeklinde açılan açıp gösterişli rengarenk kuyruğu vardır. Tavus kuşları sülünlere benzerler.
Hindistan’da yabani olarak yaşayan (bazı köylerde evcilleştirilen) tavus kuşları su yakınlarındaki ağaçlık bölgelerde yaşarlar. Eskiden eti içi beslenen Tavus kuşlarının avlanması yasaklanmıştır.
Dişisi tüyleri farklıdır. Bu kuşlar güzel görünüşlü olmalarına rağmen sesleri çirkindir.

Milli Çiçek :


Ad:  Milli Çiçek.jpg
Gösterim: 240
Boyut:  21.5 KB
Lotüs, sığ sularda yetişen geniş yapraklı ve kokulu parlak çiçek açan bir bitkidir. Yaprakları ve çiçekleri suda yüzer ve içinde hava bulunduran uzun sapları vardır. Büyük çekici çiçekleri birbiri üzerine simetrik şekiller oluşturacak şekilde yatan taç yapraklarına sahiptir.
Rahatlatıcı güzelikleriyle bilinen lotüsleri bir havuzda çiçek açmış bir şekilde seyretmek son derece zevklidir. Hindistan’da kutsal lotüs efsanevidir ve hakkında geliştirilmiş çok halka ait ve dini mitoloji vardır

Milli Ağaç :


Ad:  Milli Ağaç.jpg
Gösterim: 268
Boyut:  25.4 KB
Banyan
Banyan, dalları geniş bir araziye yeni bir ağaç gibi yayılan Hint incir ağacı, Ficus bengalensisdir. Kökleri daha sonra yeni gövdeler ve dallar oluşturur. Bu özelliği ve uzun ömürlülüğünden dolayı ağaç ölümsüz kabul edilir ve Hindistan mitleri ve efsanelerinin ayrılmaz bir parçasıdır. Bugün bile Banyan Ağacı köy hayatında önemli bir yere sahiptir ve gölgesinde köy toplantıları yapılır.

Milli Meyve :


Ad:  Milli Meyve.jpg
Gösterim: 212
Boyut:  12.3 KB
Mango
Olgunken yenen, etli, olmamışı turşu için kullanılabilien Mangifera indica ağacında yetişen mango tropik iklimlerin en önemli ve en çok yetiştirilen meyvelerinden biridir. Bu sulu meyve ayrıca zengin bir A, C ve D vitaminleri kaynağıdır. Hindistan’da çeşitli büyüklük, renk ve şekle sahip yüzden fazla mango türü vardır. Mangolar Hindistan’da çok eskiden beri yetiştirilmektedir. İsmi şair Kalidasa’nın şiirlerinde geçer. Çinli hacı Hieun gibi İskender’de bu meyveyi tatmışlardır. Akbar Lakhi Bağı diye bilinen Darbhanga’da 100,000 mango ağacı dikmiştir.
  • Başkent: Yeni Delhi
  • Dinler: Hindu %80, Müslüman %14, Hıristiyan %2.4, Sih %2, Budist %0.7, diğerleri %9
  • Milli Günler: 15 Ağustos Bağımsızlık Günü, 26 Ocak Cumhuriyet Günü
  • İklim : Kuzeydeki Himalaya Sıradağları tüm ülke için mükemmel bir meteorolojik bariyer oluşturmaktadır. Ülkenin büyüklüğüne ve farklı kabartısına rağmen musonları mevsimsel etkisi tüm ülkede belirgindir. Kuzey Hindistan’ın büyük bir bölümü tropikal bölgeninin dışında kalsa da tüm ülkede yüksek sıcaklık ve kuru kışın hakim olduğu tropikal iklim etkilidir.
  • Nüfus : 1.02 milyar (yaklaşık 2004 de)
  • Etnik gruplar: Hint-Ari %72, Dravidyen %25, Moğol and ve diğerleri %3
  • Resmi Dil: Hintçe. İngilizce yaygına kullanılmakta ve anlaşılmaktadır.
  • Yüzölçümü: toplam: 3,287,590 km2 toprak: 2,973,190 km2 su: 314,400 km2
  • Kara sınırları: toplam:: 14,103 km
  • Komşu ülke sınırları: Bangladeş 4,053 km, Butan 605 km, Burma 1,463 km, Çin 3,380 km, Nepal 1,690 km, Pakistan 2,912 km
  • Kıyı uzunluğu : 7,000 km
  • Zaman: Hindistan Standart Zamanı (Griniç Meridyeni + 5 buçuk saat)
  • Para : 1 Rupi = 100 Paise1 US$ = 43 Rupi (yaklaşık Aralık 2004 de)1 Rupi = 32325 TL (yaklaşık Aralık 2004)

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 13 Ağustos 2016 16:55
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
12 Ağustos 2016       Mesaj #22
Safi - avatarı
SMD MiSiM

Hindistan


  • Para Birimi: Hindistan Rupisi.
  • Konuşulan Diller: Resmi dil Hintçe'dir. Otellerde İngilizce anlaşabilmek mümkün.
  • Uçuş Süresi: Dubai aktarmalı 7 saat.
  • Saat Farkı: 3.5 saat ileri.shim
  • İklim-Sıcaklık: Hindistan'ın iklim ve mevsim alanı inanılmazdır. Kuzey' deki Himalaya Vadilerinde dört mevsim ılıman bir iklim yaşayabilirken, ülkenin diğer bir ucu olan Deccan'da tropikal bir iklim vardır.
  • Giyim: Yazlık ve baharlık giysiler tavsiye edilir. Yağmurluk ve şemsiye bulundurmakta fayda vardır.
  • Sağlık ile ilgili detaylar: Oteller haricinde yemek yenmesi ve musluklardan hiçbir şekilde su shimiçilmemesi ve pet şişe tabir edilen kapalı içecekler tavsiye olunur. Ayrıca Malarya (sıtma) aşısı shimyaptırılması tavsiye edilmektedir. Ülkenin baharatlı yemeklerine bünye alışık olmadığı için mide shimve bağırsak problemleri yaşanabiliyor. Seyahat süresince gerekli olacak ilaçların yanınızda bulundurulması tavsiye edilir.
  • Türk Konsolosluğu: 50 N. Niaya Marg Chanakyapur New Delhi 110021 Tel: (11) 601701
  • Ülke Kodu: 91
  • Indira Havalimanı: 11 391351
  • Türkiye'ye Telefon Nasıl Açılır?: 00+90+alan kodu+telefon numarası Cep telefonlar çalışmamaktadır (Cep telefonu sistemleri ülkemizdeki standartlardan farklı olduğu için). Ancak isteyenler cep telefonu kiralayabilir. Sadece büyük şehirlerde çalışmaktadır.shim
  • Bankalar: Hafta içi her gün 10:00 -14:00.
  • Müzeler: 10:00-15:00. Çoğu hafta sonları kapalıdır.
  • Dükkanlar: Pazar hariç 09:00-01.00 / 16:00-19:00.
  • Voltaj Düzeyi: 110/220 Volt.
  • KDV: Vergi iadesi yoktur.
  • Bahşiş:% 5 ile % 10 arasında Bahşiş uygundur.
Hindistan, dünyanın en gelişmiş uygarlıklarından birinin beşiğidir. Büyük imparatorlukların ve uygarlıkların kurulması ve sona ermesi bu kıtada Avrupa’dan çok daha önce gerçekleşmiştir. Hindistan, bir ülke olarak birlik ve bütünlük içinde olmaktan çok, değişik ırk, kültür ve dinlerin birarada yaşamaya çalıştığı mozayik bir görüntü içindedir. Tarihî özellikleri yanında Hindistan’ı önemli kılan bir başka etken de Hinduizm ve Budizm gibi iki büyük dinin bu topraklarda doğarak gelişmiş olmasıdır.
Sponsorlu Bağlantılar
Eski çağlarda Mısırlılar ve Romalılar, deniz yoluyla Güney Hindistan’a gelmişler ve daha da ilerleyerek Güney Doğu Asya’ya kadar ulaşabilmişlerdir. Günümüzde Hindistan, Endonezya adalarında bile anayurt olarak kabul edilmektedir. En ünlü Hint Destanları’ndan biri olan Ramayana Destanı Güneydoğu Asya Adalarındaki halk tarafından bugün bile söylenmektedir.

M.S. 52 yılında Apostle Saint Thomas, Güney Hindistan’daki Kerala bölgesine gelmiş ve burada ilk Hristiyan faaliyetlerini başlatmıştı. Sonraki yüzyıllarda güney Hindistan’da Hindu krallıkları kurulmuş, kuzeyde ise yükselişe geçen Budizm giderek etkinliğini kaybetmiştir. M.S. 630 yılında Sind ve Gujarat eyaletlerinde başlayan ilk İslamî faaliyetler bu dinin de yayılmasını sağlamıştır.

İslam güçleri bölgede ilk etkilerini Gazneli Sultan Mahmut’un seferleriyle göstermiştir. Bugün Afganistan’da Kabil ile Kandahar arasında bulunan Gazne şehri 1001 yılında Hindistan’dan getirilen bir çok ganimetle zenginleşmekteydi. Çünkü Mahmut’un orduları ele geçirdikleri şehirlerde değerli ve taşınabilir ne varsa söküp götürmekteydiler. 1033 yılında Mahmut’un ölümünden sonra yerine geçen kral, yüzlerce kilometre uzaklıktaki Benares’i bile işgal edebilmişti. Ancak, Gazne şehrinin 1038 yılında Selçuk Türkleri’nin eline geçmesinden sonra Hindistan’a yapılan akınlar bir süre için durdu.
Sonraları, bu tür geçici akınlar yerini kalıcı işgallere bıraktı. 1192 yılında Muhammed Ghori, ordusunu Pencab’tan geçirerek Hindistan’a girmiş ve Ajmer’i almıştı. Ertesi yıl Ghori’nin Generali Kutub-id Din, Benares’i ve Delhi’yi ele geçirmiştir. Muhammed Ghori’nin öldürülmesiyle Kutub-id Din Delhi’nin ilk Sultanı olmuştur. Kutub-id Din ve kendisinden sonra gelen diğer Müslüman sultanların buradaki hakimiyetleri zaman zaman küçülüp erimiş; zaman zaman da kuvvetlenip gelişmiştir. Bunda sultanların kişiliklerinin ve kişisel başarılarının rolü olduğuna hiç kuşku yoktur. 1398 yılında Timur’un ordularını Semerkand üzerinden Delhi’ye doğru yürüyüşe geçirmesine kadar Delhi’de değişik bir çok Sultanlık kurulmuştur. 1500 yıllarına kadar bölgeyi elinde tutan Timur, daha sonra Babür Şah yönetimindeki ordulara yenilince Hindistan’da Moğol dönemi başlamıştır.

Böcek kaçar diye!..


Hindistan gerçekten çok ilginç bir ülke...
Gazetelere verilen evlenme ilânlarına bir göz atıvermek bile yeterli olabilir bu ilginçliğin ne düzeylerde seyrettiğini kavrayabilmek için:
"Şu kastın evlenme yaşına gelmiş olan kız ve erkekleri şu kapalı salonda, şu gün toplansınlar".
Dört ana kastın bölünmüş olduğu yaklaşık üç bin alt-kasttan birinin, evlilik çağına gelmiş binlerce üyesi bu gazete ilânıyla birlikte bir kapalı salonda toplaşıp birbirlerinin dest-i izdivacına talip oluveriyorlar.
Sihizm, Hinduların işte bu kast sistemine bir tepki olarak ortaya çıkmış ve bundan beş asır önce Hinduizm ve İslam dinlerinin en iyi özelliklerini bir araya getirme fikrinden doğmuş.
Sihlerde kast yok, dul kadınların yakılması, içki ve tütün kullanılması ise kesinlikle yasak. Sihler makas ve jilet kullanmıyorlar, sakallarını örüyorlar, saçlarını da kesmiyorlar.
Sokakta yürürken ağızlarını bir bezle kapatan insanlara rastlıyoruz zaman zaman. Bunların Jainler olduğunu öğreniyoruz.
Budizme çok benzeyen bu dinin taraftarları yaşayan canlılara zarar vermekten müthiş korkuyor ve kesinlikle et yemiyor. Hatta bazı keşişler kazara bir böcek kaçar korkusuyla ağızlarını sürekli bir parça bezle kapatıyorlar. Bunların içinde, maddi şeylere değer vermemenin bir belirtisi olarak çıplak gezenlere de rastlanıyor.

Delhi'de "açık çamaşırhane"


İlk durağımız Delhi.
Bir zamanlar "İngiliz tacındaki elmas" olarak adlandırılan Delhi, bugün dünyanın en kalabalık demokrasisine başkentlik ediyor.
Kentin her yerinde kollektif bir çamaşır yıkama ve kurutma harekâtı gözümüze çarpıyor. Meydanlarda, parkların çevresindeki demir parmaklıklarda dur durak demeksizin, yıkanmış çamaşırlar kurutuluyor.
İnsanlar o kadar beyaz giyiyorlar ki doğal karşılamak gerek herhalde bu "açık çamaşırhane" görünümündeki kenti. Kentin her yanı yemyeşil. Oyuncakmış izlenimi veren üstü sarı, dışı siyah mini mini sevimli taksiler dolaşıyor yollarda.
Büyük caddelerden birine K.Atatürk adının verilmiş olması dikkatimizi çekiyor. Bir zamanlar Hint-Türk imparatorlarının fil sırtında gezindikleri Delhi sokaklarında şimdi binlerce motosiklet inanılmayacak gürültüler çıkararak fır dönüyor.
Dört kişilik bir ailenin motosiklet yolculuğunu izliyoruz merakla. O denli rahat ve sereserpe oturmuşlar ki sanki limozinde gidiyor gibiler!

Kuş Hastanesi
İlkin, sokaklardaki insan seline bakıp bakıp,
"Delhi, Hindistan'ın en kalabalık kenti olsa gerek!.."
diye düşünmüştüm.
Oysa Delhi, nüfus yoğunluğunda ancak üçüncü geliyormuş. Bunu öğrendikten sonra diğer iki kentin caddelerini düşünmek bile istemiyor insan!
Ülkede, sokakta yatanların sayısı inanılmayacak boyutlara ulaşmış. Ancak, tüm yoksulluğa karşın, hırsızlık ender görülen olaylardan Hindistan'da.
Sokaklardaki sefalet görüntüleri yanısıra sadece kuşlar için yapılmış bir hastane de bulunuyor Delhi'de.
Kuş Hastanesi'nin hemen yanında bu hastaneyi kuran dini tarikatın mabedini görüyoruz. Hastanede onbinlerce kuş ameliyat ediliyor, tedavi görüyor. Kuşlara süper ihtimam gösterilirken bu hastanenin bahçesine giren meraklı çocukları ise bakıcı sopayla kovalıyor! Ne mutlu Hintli kuşlara! Darısı da tüm insanların ve diğer hayvanların başına!..

Yeşil sahalarda kriket oynayan insanlar görüyoruz sürekli. Caddeler inanılmayacak derecede hareketli ve her şey doğal seyri içinde akıp gidiyor sanki.
Ve öylesine doğal karşılanıyor ki her şey, yolun kenarına motosikletini park edip ana caddeyi genel tuvalet gibi kullanan insanlar bizim dışımızda kimsenin ilgisini çekmiyor. Süper lüks apartmanların hemen dibinde, naylon torbalardan yapılmış birkaç metrekarelik mezar gibi evlerin önünde çaresiz görünümlü insanlar görüyoruz zaman zaman.

Her yerde karşımıza çıkan ve son derece özenle yapılmış dev boyutlardaki yağlıboya sinema afişleri ise bu ülkede sinema endüstrisinin gücünü kanıtlıyor sanki.
Zaman zaman, Hintlilerin doğuştan birer profesyonel fotomodel olduğunu düşünüyorum...
Minicik çocuklar, ya da yaşlı amcalar fotoğraflarının çekildiğini anladıkları zaman inanılmayacak kadar ustaca poz veriyorlar.
Sonra da "fotorupi, fotorupi" diye fotoğraf çekenin peşinden koşturup Hint parası rupilerden istiyorlar.
Çocuklardan birine verince de bunu gören diğerleri akın akın "fotorupi" diye diye geliyorlar. Yılan oynatan adamın uzaktan fotoğrafını çekiyoruz "rupi, rupi" diye işaret ediyor ta oradan!..
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM
perlina - avatarı
perlina
Ziyaretçi
20 Kasım 2016       Mesaj #23
perlina - avatarı
Ziyaretçi

Pasif Direniş Eylemi

, İngiliz hükümetini Hindistan’a özerklik ( svarac) vermeye zorlamak için Mohandas Gandhi önderliğinde yürütülen barışçıl hareket (Eylül 1920- Şubat 1922). İngilizlerin yaklaşık 400 Hintliyi öldürdüğü Nisan 1919’daki Amritsar Katliamı’na ve sömürge yöneticilerinin olayın sorumlularına karşı gerekli tutumu almamasına duyulan tepkinin geniş kitleleri harekete geçirmesiyle ortaya çıktı. Gandhi’nin aynı dönemde, Osmanlı Devleti’nin parçalanmasına karşı Müslümanların başlattığı kampanyayı şiddete başvurmama koşuluyla desteklemesi, harekete daha güçlü bir temel kazandırdı.

Pasif Direniş Eylemi’nin İngiliz mallarının unvan ve makamlarını, okullarını, mahkemelerini, kamu hizmetlerini, seçimleri ve gerekirse vergileri boykot etmeye dayanan programı, Hindistan Ulusal Kongresi’nin Eylül 1920’de Kalküta’da düzenlediği toplantıda kabul edildi. Eylem planı ise aynı yılın aralık ayında uygulamaya kondu. 1921’de ilk kez Hindistan halkının oluşturduğu birleşik bir cepheyle karşı karşıya gelen İngiliz sömürge yönetimi büyük bir sarsıntıya uğradı. Ama Ağustos 1921’de Kerala’daki Müslüman Moplahların ayak-pasif direnme ile ayaklanması ve bir dizi şiddet olayı ılımlı çevrelerin hareketten çekilmesine yol açtı. Çauri Çaura’da öfkeli bir grubun polis memurlarını öldürmesi üzerine Şubat 1922’de eylemi durdurma çağrısında bulunan Gandhi, bir ay sonra somut bir gerekçe gösterilmeden bozgunculuktan tutuklandı.

Pasif Direniş Eylemi Hint milliyetçiliğinin tabanının orta sınıfla sınırlı olmaktan çıkarak kitlelere yayılmasında bir dönüm noktası sayılır.

Kaynak :Ana Britannica
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.

Benzer Konular

5 Şubat 2009 / GÜLGECELER Taslak Konular
23 Haziran 2012 / asla_asla_deme Taslak Konular
9 Mayıs 2011 / Daisy-BT Taslak Konular
23 Ocak 2012 / _Yağmur_ Taslak Konular