Arama

Astronomi (Uzay) Haberleri - Sayfa 25

Güncelleme: 15 Ekim 2018 Gösterim: 201.270 Cevap: 523
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
26 Temmuz 2011       Mesaj #241
Avatarı yok
Yasaklı
İki astronomi ekibi, Evren'in bugüne kadar keşfedilmiş en büyük su kütlesini ortaya çıkardı.Dünyadan 12 milyar ışık yılı uzakta olan su kütlesi, okyanusların 140 trilyon katı büyüklüğünde

Sponsorlu Bağlantılar
Dünyadan 12 milyar ışık yılı mesafedeki bu su kütlesi, dünya okyanuslarının içerdiği toplam su kütlesinin 140 trilyon katı büyüklüğe sahip. Buhar halindeki su kütlesi, kuasar olarak adlandırılan ve ortasında, çevresindeki maddeyi yutan büyük bir karadelik bulunan gök cismini sarıyor.

NASA'nın Kaliforniya'daki laboratuvarından Matt Bradford, kuasar çevresindeki ortamın oldukça özgün bir yapıya sahip olduğunu belirterek, bu yapının "devasa büyüklükte su ortaya çıkardığını" belirtti.

Keşfi yapan ekiplerden birinin başkanı olan Bradford, "yeni keşif bir kez daha gösterdi ki su, evrende oldukça yaygın ve hatta evrenin en erken zamanlarından beri var" dedi.

Bu ekibin bulguları, Astrophysical Journal Letters'da yayımlandı

Kuasarlar, çevresini bir disk şeklinde saran gaz ve toz kümesini emen devasa bir karadeliğe sahip gök cisimleri. Kuasarın karadeliği, bu tüketiminin sonucunda diskin ortasından her iki yöne doğru müthiş bir enerji fışkırtıyor.

Su kütlesinin bulunduğu bu kuasarın karadeliği, Güneş'ten 20 milyar kat daha yoğun ve Güneş'ten "Bin trilyon kat" enerjiye sahip.

Bu kadar uzakta ve evrenin erken dönemlerinde var olan su kütlesi ilk kez keşfediliyor. Güneş Sistemi'nin dahil olduğu Samanyolu Galaksisi'nde de su buharı bulunuyor ancak galaksimizdeki su kütlesinin çoğu buz halde bulunuyor. Samanyolu'ndaki su kütlesi, bu kuasarda bulunandan 4000 kat daha az. Bunun nedeni de suyun Samanyolu'nda daha çok buz formunda olması.

Kuasardaki su buharı, gök cisminin karadelik etrafında dönen gaz kütlesinin içerisine dağılmış durumda. Bu gaz bölge, yüzlerce ışık yılı genişliğinde (1 ışık yılı, yaklaşık 6 trilyon mil). Kuasardaki su buharı ile, karbonmonoksit gibi diğer moleküllerin ölçümleri, çevreleyen gazın yoğunlaşarak yıldızlar oluşturuyor olabileceğini gösteriyor.

Ölçümler, Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nün Hawai'deki teleskobu kullanılarak, Bradford'un ekibince 2008'den beri yapılıyor. Kuasar üzerinde çalışan ikinci ekip ise, Alpler'deki Caltech Submillimeter Gözlemevi başkan yardımcısı, fizikçi Dariusz Lis başkanlığındaki bir ekip. Bu ekip de kuasardaki ilk su buharı gözlemini 2010'da yaptı.


Kaynak:AA(23 Temmuz 2011,TSİ:14:00)

_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
27 Temmuz 2011       Mesaj #242
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Zamanda yolculuk sadece filmlerde mümkün

Sponsorlu Bağlantılar
Tek bir fotonun ışık hızından daha hızlı gidemediğini gösteren bilim adamları, zamanda yolculuğun imkansız olduğunu kanıtladı.

İSTANBUL - Einstein'ın hiç bir şeyin ışık hızından daha hızlı gidemeyeceği üzerine kurulu 'trafik yasası' teorisi doğrulandı. Hong Kong'lu fizikçiler, bilim kurgu dışında zaman yolculuğunun imkansız olduğunu belirtti.

Hong Kong Üniversitesi Bilim ve Teknoloji araştırma takımından Du Shengwang, fotonun ya da ışık biriminin, ışık hızından daha hızlı gitmemesinin, Einstein tarafından ortaya atılan 'trafik yasası' teorisine uyduğunu söyledi.

"HİÇ BİRŞEY IŞIKTAN HIZLI YOLCULUK EDEMEZ"

Du, konuya ilişkin şu açıklamada bulundu:

"Einstein'ın ortaya attığı ışık hızının evrenin trafik yasası olduğu teorisinin, ya da basit bir dille hiç birşeyin ışıktan hızlı yolculuk edemeyeceği teorisinin doğruluğunu kanıtladık."Ortaya 10 sene önce atılan zaman yolculuğunun yapılabilir olduğu iddasına inanmadığını ifade eden Du, daha önce hiç denenmemiş olan bir deney yaptı.
Fotonun ışıktan hızlı gitmediğini kanıtlamak amaçlı yola çıkan Du ve ekibi fotonun, yani ışık biriminin hızını ölçtü. Fotonun ışık hızından daha hızlı olmadığını ve 10 sene önce bunu iddia eden bilim adamlarının ise göz yanılmasına kandıklarını belirtti.
Du, ayrıca bu bulguların bilim adamlarının kuantum fiziği hakkında bildiklerini de etkileyebileceğini ifade etti.


Son düzenleyen nötrino; 21 Şubat 2016 12:31 Sebep: KIRIK GÖRSEL KALDIRILDI!!
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
29 Temmuz 2011       Mesaj #243
Avatarı yok
Yasaklı
Uzay İstasyonu 2020’de Batırılacak

Rusya ve bu işteki partnerleri, Uluslararası Uzay İstasyonu’nu (ISS) 2020’den sonra işlevine son verip uzayda çöp olmaması için okyanusa batırmayı planlıyor.

Roskosmos uzay kuruluşunun yöneticisi Vitaly Daydov ‘ISS ömrünü tamamladıktan sonra onu yörüngesinde bırakamayız çünkü çok karışık ve ağır bir obje. Onu bu şekilde yörüngede bırakırsak uzayda çok büyük bir çöp yığını bırakmış oluruz’ dedi.

Şimdilik Rusya ve ortakları uzay istasyonunun yaklaşık 2020’ye kadar işlemini sürdürmesi kararını aldılar.

Uzay atıkları ve çöpleri ciddi problemlere sebep oluyorlar. Geçen ay bir parça uzay atığı bir uzay istasyonunu az bir farkla ıskaladı ve büyük bir kazanın eşiğinden dönüldü.

Dünya’nın yörüngesinde 355 km yükseklikte işlevini sürdüren istasyon, araştırmalar veriler ve dünyaya geri dönüşü için Rusya, Avrupa, ABD, Kanada ve Japonya’yı bir araya getirdi.

Bu istasyon 2001’de Atlas Okyanusu’na batırılmış Rusya’ya ait uzay istasyonu Mir’le aynı kaderi paylaşacak.

Amerika’nın uzay mekiklerini kullanımdan kaldırması nedeniyle, istasyona astronot göndermek Rusya’ya kalıyor. Rusya bu iş için Soyuz dönemi çalışmalarına başladı.

Rusya aynı zamanda uzaya çıkış için Soyuz kapsülü yerine tek kullanımlık ve astronotların Dünya’ya da dönebileceği bir uzay mekiği hazırlıyor.

Yeni mekiğin testleri 2015’ten sonra başlayacak. İlk olabilmek için ABD ve Rusya bir yarış içindeler.ISS batırıldıktan sonra yörüngeye ne koyulacağı ise hala netleşmedi.


Kaynak:Ntvmsnbc(28 Temmuz 2011,TSİ:16:57)
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen nötrino; 21 Şubat 2016 12:30
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
30 Temmuz 2011       Mesaj #244
Avatarı yok
Yasaklı
Çin, 9. Uzay Aracını Gönderdi

Şinhua ajansı, mekiğin ülkenin kuzeybatısındaki Sıçüan eyaletindeki Şiçang Uydu Fırlatma Merkezinden Uzun Yürüyüş-3A tipi taşıyıcı roketlerle sabaha karşı gönderildiğini duyurdu.Çin, küresel konumlandırma sistemlerinde ABD’ye olan bağımlılığı kırmak için kendi uydu konumlandırma ağını 2000 yılında kurmaya başladı.Ülke, 2000-2003 yıllarında gönderdiği üç uzay aracıyla kendi bölgesel navigasyon sistemini kurmuştu.

Beydou-1 olarak adlandırılan bu sistem başarılı olarak çalışmış ve 2008′deki Vınçuan depremindeki kurtarma çalışmalarında büyük bir rol oynamıştı.Ancak Beydou-1 sistemi ülkenin her geçen gün artan ihtiyacına cevap vermemiş, bu nedenle Beydou-2 bölgesel ve küresel navigasyon sistemi kurulmaya başlandı.Çin’de Nisan 2007′den bu yılın Nisan ayına kadar Çin Beydou-2 sistemini tamamlamak için toplam 35 uydunun bulunduğu 8 uzay aracı gönderildi.


Kaynak: Habernet (28 Temmuz 2011)
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen nötrino; 21 Şubat 2016 22:12
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
4 Ağustos 2011       Mesaj #245
Avatarı yok
Yasaklı
Uzayda Oksijen Molekülü Bulundu

Gökbilimciler oksijen atomunun varlığını daha önce ya tek başına, ya da diğer moleküllere bağlanmış halde tesbit etmişlerdi.
Nefes alıp verirken içimize çektiğimiz oksijen molekülü ise bugüne değin dünyanın atmosferi dışında başka bir yerde görülmemişti.

Fakat Herschel uzay teleskobu, Orion yıldız takımı bölgesinde oksijen moleküllerini gün ışığına çıkardı. Araştırmanın sonuçları Astrophysical Journal adlı bilim dergisinde yayımlanacak.

Oksijen, hidrojen ve helyumdan sonra uzayda en çok rastlanan üçüncü element. Dünyada hayatı mümkün kılan moleküler hali, çift bağ ile eşleşen iki oksijen atomundan oluşuyor.

Bilimadamları, bu moleküle uzayın bir başka köşesinde de rastlanacağı inancıyla, ''kayıp oksijen molekülünü'' arayışa girişmişlerdi.

Oksijen molekülünün toz tanelerinin veya buz kütlelerinin içinde hapsolmuş halde bulunabileceğini düşünen gökbilimciler, yüksek sıcaklıkların bu molekülü ''pişirerek'' dışarı saldığı varsayımından yola çıktı.

Heschel Oksijen Projesi'nde çalışan ekip, gözlerini yıldızların oluşum aşamasında olduğu Orion bölgesine dikti.

Herschel teleskobunun kızılötesi ışınlara hassas aygıtları, uzayın bu sıcak ve fırtınalı bölgesinde, moleküler oksijenin varlığını saptadı.

Projenin başındaki gökbilimci Paul Goldsmith, yaptıkları keşfin sevincini yaşamakla beraber, henüz az miktarda moleküle rastladıklarını ve teleskobun incelediği bölgenin özelliklerini daha ayrıntılı biçimde araştırmak istediklerini söylüyor.


Kaynak:BBC Türkçe(03 Ağustos 2011,TSİ:13:43)
Son düzenleyen nötrino; 21 Şubat 2016 22:21
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
9 Ağustos 2011       Mesaj #246
Avatarı yok
Yasaklı
Mars Robotu Kaçmaya Çalışıyor

ABD'nin Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi NASA'nın Mars'ta görev süresi çoktan biten fakat hala çalışan Opportunity adlı robot araç, 22 km çapındaki "Endeavour" kraterini incelemeye yöneldi. Opportunity, Endeavour kraterinin dış yamacını aşmaya çalışacak.

Opportunity'nin ikizi "Spirit" geçen yıl mayısta güneş-lityum-iyon bataryası biterek ebediyen kuma saplandığından beri NASA, Spirit irtibatını tamamen kesti.

Her tür zor arazide yürümeye uygun 6 tekerlekli ikiz robotların yüksekliği 1,5, genişliği 2,3, uzunluğu 1,6 metre. Opportunity ile Spirit, 2004'te Mars'ın karşılıklı iki yarımküresine indirilmişti.

St. Louis-Washington Üniversitesi gökbilim uzmanı Ray Arvidson ile Mars robotlarını yöneten California-Pasadena-Jet Motorları Araştırma Merkezi Jet Propulsion Laboratoy'nin müdürü John Callas, "robotların görevinin son derece heyecan verici olduğunu ve (Opportunity'den) daha çok hizmet beklendiğini" anlattı.

Güneş Sisteminde Dünya'dan sonra dördüncü gezegen olan Mars'ın incelenmesi, Dünya'nın boyutlarına çok benzeyen ikinci gezegen Venüs gibi eskiden beri hep önem arzetti.


Kaynak:Ntvmsnbc-Ajanslar(09 Ağustos 2011,TSİ:09:53)
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen nötrino; 21 Şubat 2016 22:25
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
10 Ağustos 2011       Mesaj #247
Avatarı yok
Yasaklı
Uzay Çöpü Nasıl Toplanır?

Uzaya gönderilecek bir uydunun uzay yolculuklarından artakalan ve dünyanın yörüngesinde dolaşıp duran nesnelere ulaşması öngörülüyor. Plan uyarınca bu uydu, bir itici yardımıyla çöpleri Dünya'nın atmosferine geri atacak, ve çöpler atmosfere girdikleri anda yanarak yok olacak.

Araştırmacılar, robot kollara sahip küçük uydular üzerinde duruyor. Kollardan biri roket atığını durdururken, diğeri ise atığı yörüngeden çıkaracak itici gücü çalıştırmaya yarayacak.

Yer yüzeyinden iki bin kilometre yukarı uzanan bölgeyi tanımlayan Alçak Dünya Yörüngesi'nde 10 santimetreden büyük 17 bini aşkın obje bulunuyor. İlerideki olası bir sorun, bu objelerin her birinin daha binlerce küçük parçaya bölünme potansiyeline sahip olması.

Öneriyi hazırlayan İtalyan Uzay Araştırmaları Merkezi'nden Marco Castronuovo, "Bu bir hayli güç, ama aynı zamanda acilen çözülmesi gereken bir mesele" diye konuştu. Castronuovo, sorunun her geçen gün eklenen yeni çöplerle daha da büyüyeceğine dikkat çekti.

1978'de NASA'dan bir bilim adamının ortaya attığı ve Kessler sendromu denen zincir etkisinin oluşması olasılığı, uzmanları kaygılandırıyor. Buna göre her bir parça diğerine çarparak dev bir enkaz bulutu oluşturuyor ve Alçak Dünya Yörüngesi'nin bir çok yerini kullanılamaz hale getiriyor. Üstelik bu çöp yığını sadece yörüngedeki uydular için değil, Uluslararası Uzay İstasyonu ve diğer insanlı uzay seyahatleri için de risk teşkil ediyor.

"Acta Astronautica" adlı bir dergide yer alan habere göre böyle uydular kullanılarak ve çok da masraf yapılmadan, yılda 10 dev obje, Dünya yörüngesinden temizlenebilir.

Yapılan yeni araştırma kapsamında yerden 850 km yüksekliğinde 60'ı aşkın obje belirlendi. Castronuovo, "Bu objelerin bir çoğu yaşam sürelerinin sonuna yaklaşmış olsalar da, işbirliğine yanaşmayan ülkelere aitler. Uzay çöplerini kimin toplayacağına ilişkin herhangi bir düzenleme de bulunmuyor." diyor.

Bunların üçte ikisine bakıldığında her birinin üç tondan fazla ağırlığının olduğu ve saatte 7,5 km hızla ilerledikleri görülüyor. Bir çoğunun harcanmış yakıt atıkları olduğunu söyleyen Doktor Castronuovo, çalışmalara ilk olarak bu objelerden başlanması gerektiğini savunuyor.


Kaynak:BBC Türkçe(09 Ağustos 2011,TSİ:15:32)
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen nötrino; 21 Şubat 2016 22:35
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
11 Ağustos 2011       Mesaj #248
Avatarı yok
Yasaklı
Güneş'te Son 5 Yılın En Büyük Patlaması Gerçekleşti

NASA,2006 yılı Aralık ayından bu yana ölçülen en önemli patlamanın, Güneş'in Dünya'ya bakan tarafında meydana gelmediğini, bu yüzden açığa çıkan enerjinin yeryüzü üzerindeki etkisinin sınırlı olacağını bildirdi. Açığa çıkan inanılmaz boyuttaki radyasyon boşalmasının Dünya atmosferini geçip insanlığa zarar vermeyeceği, ancak uydu ve iletişim sistemlerinde küçük çapta aksaklıklar yaşanabileceği belirtildi.

Amerikan Ulusal Okyanus ve Atmosfer Yönetimi (NOAA)'nın Colorado eyaletindeki Uzay Hava Tahmin Merkezi'nden Joe Kunches, Asya kıtasında kısa dalga radyo sorunları yaşandığını, ancak bunların önemli derecede olmadığını kaydetti.

Sessiz bir sürecin ardından daha aktif bir döneme giren Güneş'te, önümüzdeki 3 yıl boyunca çok sayıda büyük patlama olması bekleniyor.


Kaynak:Gençbilim(10 Ağustos 2011,12:06)
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen nötrino; 21 Şubat 2016 22:39
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
13 Ağustos 2011       Mesaj #249
Avatarı yok
Yasaklı
Komür Gibi Gezegen

İngiliz Kraliyet Astronomi Derneğinin Monthly Notices dergisindeki habere göre, Kepler teleskobuyla incelenen TrES-2b, üzerine düşen ışığın yüzde birinden azını yansıtıyor.

Harvard Smithsonian Astrofizik Merkezinde görevli bilim adamı David Kipping, TrES-2b'nin ışığı, ‘siyah akrilik boyadan’bile daha az yansıttığını belirtti.

Bilim adamları, gezegenin atmosferinde titan oksit, potasyum veya sodyum gibi ışığı absorbe eben kimyasalların gaz formunda bulunduğunu tahmin ediyor.

Ancak bu maddelerin varlığı da Dünya'nın yer aldığı güneş sistemindeki ay ve tüm gezegenlerden daha karanlık olan TrES-2b'nin sırrını çözmeye yetmiyor.

Princeton Üniversitesinde görevli bilim adamı David Spiegel, TrES-2b'nin neden bu kadar ‘alışılmamış derecede’ karanlık olduğunu bilmediklerini söyledi.

Yaklaşık Jüpiter büyüklüğündeki gezegen, Dünya veya Mars gibi taştan değil, gazdan oluşuyor. TrES-2b, Güneş'e benzeyen ‘GSC 03549-02811’ yıldızının etrafında dönüyor ve Dünya'dan yaklaşık 750 ışık yılı uzaklıkta.

Dünya'nın Güneş'e mesafesi 150 milyon kilometreyken TrES-2b'nin ‘GSC 03549-02811’e uzaklığı sadece beş milyon kilometre, gezegenin atmosferindeki sıcaklık da 1000 santigrat derece.


Kaynak:BBC Türkçe(12 Ağustos 2011,13:51)
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen nötrino; 21 Şubat 2016 22:40
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
14 Ağustos 2011       Mesaj #250
Avatarı yok
Yasaklı
NASA Uzay Teleskobu Hubble, Uzayda Bir Kolye Gibi Parlayan Nebulanın Eşsiz Görüntülerini Elde Etti

Kısa süre önce keşfedilen ve görüntüsünden ötürü "Nebula Kolyesi" adı verilen gökcisminin güneş benzeri bir yıldızdan geriye kalan yoğun ve parlak gaz boğumları, uzayda elmas gibi parlıyor.

20 trilyon kilometre genişliğindeki nebula, Sagitta takımyıldızında 15 bin ışıkyılı uzakta bulunuyor. Uzayda bulunan gaz bulutsularına verilen isim olan nebula (bulutsu) yıldızlar arasında bulunan boşluklarda yer alan ve yıldızların yaydıkları ışık enerjisi ile görünür hale gelen yoğun gaz ve toz bulutları olarak tanımlanıyor.


Kaynak:Gençbilim(13 Ağustos 2011,15:46)
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen nötrino; 21 Şubat 2016 22:41

Benzer Konular

5 Ağustos 2018 / nötrino Uzay Bilimleri
15 Eylül 2011 / nünü Uzay Bilimleri
2 Haziran 2015 / nötrino Uzay Bilimleri
1 Mart 2018 / Misafir Cevaplanmış