Arama

Bilim Dünyası'ndan Son Haberler, Gelişmeler - Sayfa 16

Güncelleme: 4 Aralık 2016 Gösterim: 277.603 Cevap: 269
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
30 Kasım 2011       Mesaj #151
Avatarı yok
Yasaklı
Su Kaç Derecede Donar?

Sponsorlu Bağlantılar
Bilim insanları yüzde 100 saf suyun ancak sıfırın altında 48 derecede donabildiğini bulduSonuçları Nature dergisinde yayımlanan araştırmada yer alan, Utah Üniversitesi fizikçilerinden Valeria Molinero ve meslektaşı Emily Moore, geliştirdikleri bilgisayar programı yardımıyla su moleküllerinin ancak sıfırın altında 48 santigrat derecede küçük kümecikler oluşturduklarını, bu kümeciklerin oluşumundan sonra suyun donabildiğini tesbit etti.

Suyun donabilmesi için, su moleküllerinin etrafına tutunabileceği partiküller olması gerekiyor. Ancak gerçek saf suda hiçbir yabancı madde bulunmadığı için su moleküllerinin, etrafına toplanacakları ilk adacığı kendilerinin oluşturması gerekiyor.

Molinero'ya göre, sıfırın altında 48 santigrat derecede dört su molekülü, diğer bir molekülün etrafında toplanarak, donma için gerekli ilk iskeleti oluşturuyor.


Kaynak:AA/Nature(24 Kasım 2011,15:28)

Son düzenleyen nötrino; 13 Şubat 2016 11:25
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
3 Aralık 2011       Mesaj #152
Avatarı yok
Yasaklı
Kuzey Işıkları'nın Sırrı

Sponsorlu Bağlantılar
Alaska'da görev yapan bilimadamları, "Aurora Borealis" adıyla da bilinen Kuzey Işıkları'nı anlamak ve insanların yaşamı üzerindeki etkilerini incelemek üzere kolları sıvadı

Kutuplarda kurulu özel bir merkezde görev yapan uzmanlar bu gizemli ışık fırtınalarını daha iyi anlamayı ve insan yaşamına etkilerini azaltabilmeyi umuyor. Kuzey Kutbu'nda yaşayan ilk insanlar, "Aurora Borealis", yani Kuzey Işıkları'nın aslında gökyüzünde "danseden ruhlar" olduğuna inanıyorlardı.

Gökyüzünde tuhaf, değişik renklerde ışımalar halinde görülen "Kuzey Işıkları" dünyanın kutup bölgelerine pek çok turist çekiyor. Ancak bu ışımalar, bölgede yaşayanların hayatlarına etki edebiliyor, kuzey yarıkürede örneğin güç kaynaklarının azalmasına ya da uydu sistemlerinde arızalar yaşanmasına neden olabiliyor. Petrol boru hatlarında dahi aşınmalara yol açabiliyorlar.

Bunlar aynı zamanda dünyanın çevresinde jeomanyetik alanda oluşan fırtınaların göze görünen şekli. Bugün, bu ışımalara güneşten gelen ve kutuplardaki manyetik alanlara sürüklenen elektrik yüklü parçacıkların yol açtığı biliniyor.

Büyükçe bir Aurora fırtınası, Kuzey yarıküre boyunca, güç kaynaklarını, uydu iletişim sistemlerini bozmaya yeterli. O nedenle Aurora'yı anlamak büyük önem taşıyor.

Alaska'nın merkezinde bulunan Poker Flat Araştırma Merkezi, Aurora Borealis'in en iyi filme çekildiği yerlerin başında geliyor. Burası aynı zamanda dünyada bilimsel amaçlı roket fırlatma özelliğine sahip tek akademik merkez. 1969 yılından bu yana atmosferdeki etkileşimlerin anlaşılabilmesi, yeni perspektifler edinilebilmesi için bu merkezden yüzlerce roket fırlatıldı.

Profesör Dirk Lummerzheim 10 yıldır, Kuzey Işıkları'nı inceliyor. Lummerzheim proje kapsamında gelişmiş teknolojiyle havaya gönderilen ses roketlerinden gelen verileri birleştiriyor. Profesör Lummerzheim, üst atmosferin aurora ile nasıl harekete geçtiğini anlamaya çalıştıklarını belirtiyor. Buna göre uzmanlar, Kuzey Işıkları'nın oluştuğu noktalara ölçüme uygun ses roketleri fırlatıyor. Bu roketler atmosferde yükselirken, bir tür duman bırakıyor, bu duman gelişmiş film malzemeleriyle kaydedilebiliyor.

Araştırmacılar ardından bu duman izlerinin alçalma hızına, dolayısıyla geçtikleri noktalardaki rüzgar hızına bakabiliyor. Uzmanlar bu ölçümleri kullanarak jeomanyetik faaliyetleri daha iyi anlayabilmeyi ve nihayetinde oluşacakları zamanı daha iyi tahmin edebilmeyi ve etkilerinden korunabilmeyi umuyor.


Kaynak:BBC Türkçe(30 Kasım 2011,16:53)

Son düzenleyen nötrino; 13 Şubat 2016 11:27
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
3 Aralık 2011       Mesaj #153
Avatarı yok
Yasaklı
Periyodik Tabloya Eklenen 2 Elemente Yeni İsimler Bulundu

Bilim adamları, periyodik tabloya eklenen iki yeni element için isim önerisinde bulundu. Periyodik tablonun yönetimini elinde bulunduran Londra'daki Uluslararası Saf ve Uygulamalı Kimya Birliği tarafından kabul edilmesi durumunda 114 numaralı element, fizikçi Georgiy Flerov'un anısına Flerovium (Fl), 116 numaralı element ise California'da keşfedildiği laboratuvarın ismini alarak Livermorium (Lv) diye adlandırılacak.

Uluslararası Saf ve Uygulamalı Kimya Birliği'nin, 10 yıl önce keşfedilen elementlerin isimlerini beş ay içinde onaylaması bekleniyor.Birlik, Haziran 2011'de 114 ve 116 numaralı elementleri "en ağır elementler" olarak resmen kabul etmişti.

Lawrence Livermore Ulusal Laboratuvarı'ndan bilimadamları, Rusya'nın Dubna kentindeki Flerov Nükleer Reaksiyon Laboratuvarı'ndan meslektaşları ile birlikte yaptıkları bir çalışmada kalsiyum iyonlarını küriyum elementine çarptırarak 116 numaralı elementi oluşturmuştu. 116 numaralı element ise seri bir biçimde değişim geçirerek 114 numaralı elemente dönüşüyor.

Dünya üzerindeki bilinen tüm elementlerin öz niteliklerine göre yerleştirildiği periyodik tabloya 4 Kasım 2011'de üç yeni element daha eklenmişti. Tabloda 110, 111, 112 olarak numaralanan elementler sırasıyla Darmstadtium (Ds), Roentgenium (Rg) ve Copernicium (Cn) olarak adlandırılmıştı.Laboratuvar ortamında elde edilen yeni elementler, oldukça ağır ve kararsız.


Kaynak:AA(02 Aralık 2011,17:13)
Son düzenleyen nötrino; 13 Şubat 2016 11:28
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
5 Aralık 2011       Mesaj #154
Avatarı yok
Yasaklı
Ölümcül Bir Virüs Geliştirildi

Hollandalı bilimciler tarafından son derece bulaşıcı ve ölümcül bir grip virüsü türevi geliştirilmesi tartışmaya neden oldu.

Hollandalı bilim insanları, 2009’da dünyada yaklaşık 9 bin insanın ölümüne yol açan kuş gribi virüsünün “çok daha bulaşıcı ve öldürücü” bir türünü geliştirdi.

Erasmus Tıp Merkezi’nde, kuş gribine yol açan H5N1’in genetiği üzerinde oynayan Ron Fouchier liderliğindeki ekip, sadece beş mutasyonun (gen değişimi), virüsü dünya nüfusunu silip süpürecek kadar bulaşıcı hale getirebileceğini keşfetti. İnsanlara benzer solunum yollarına sahip dağ gelincikleri üzerinde test edilen yeni virüs, çok kısa sürede milyonlarca kişiye bulaşma kapasitesine sahip.

Yanlış Ellere Geçerse

Araştırma, bilim dünyasında büyük tartışmaya neden oldu. Genetiği değiştirilmiş virüsün “yanlış ellere düşmesi” halinde biyolojik savaşa yol açması endişeleri dile getiriliyor.

Daily Mail Gazetesi, virüsün “şarbondan beter” olduğunu ve tüm uygarlığı tehdit edebilecek potansiyele sahip olduğunu yazdı. Araştırmayı H5N1’i daha iyi anlamak için yapan Fouchier, “yapılabilecek en tehlikeli virüs” dese de, yöntemini yayımlamaya kararlı.

Konu bilimsel yayın özgürlüğünü de tartışmaya açtı. Hollanda Ulusal Biyogüvenlik Danışma Kurulu ise makaleyi yasal olarak engelleyemese de basından yayınlamamasını rica etmeyi değerlendiriyor.


Kaynak:Ntvmsnbc(28 Kasım 2011)
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
9 Aralık 2011       Mesaj #155
Avatarı yok
Yasaklı
İnsan Eliyle Mutasyon

Bilim insanları ilk kez hücreler arasında olan ve yeni organın türünü belirkleyen doğal elektrik akımına müdahale ederek vücudun başka bir bölgesinde organ oluşmasını sağladı

ABD'nin Tuft Üniversitesi'nden bilimadamları, hücre zarlarının elektrik akımını değiştirdi ve kurbağanın gözlerini sırtında ve kuyruğunda geliştirdi. Araştırmaya imza atanlardan Vaibhav P. Pai, vücudun her parçasında organ oluşumunu harekete geçiren belirli bir hücre akımı olduğu varsayımından yola çıktıklarını ve kurbağanın embriyo hücrelerindeki voltajı değiştirerek, gözlerin vücudun herhangi bir yerinde gelişmesinin sağlanabileceği sonucuna vardıklarını belirtti.

"Development" dergisinde yayımlanan araştırmada, bu sonuçların karmaşık organların "yeniden oluşturulabilmesi" için tıbba ışık tutabileceği belirtilirken, ayrıca biyoelektriğin sırrının çözülmesinde ilk adımın da atıldığı vurgulandı.

Önce biyoelektrik sinyallerinin kurbağa embriyosunun başının oluşumunda gerekli olduğunu gören bilimadamları, baş bölgesinde lens ve retinanın gelişimine katkıda bulunan hiperpolarize (negatif yükü daha fazla olan) hücre kümesi bulunduğunu belirledi.

Araştırmacılar ilk kez bu hücrelerin kutbunun değişmesinin gözlerin normal oluşumunu etkilediğini göstererek, söz konusu hücrelerin elektrik durumunu taklit ederek vücutta gözlerin oluşmasını sağlamayı başardı.

Bilimadamları, şimdi bu tür elektrik akımlarının omurilik ve beyin gibi başka organların da gelişmesini sağlayıp sağlayamayacağını araştırıyor.Konuya ilişkin makale, Fransız "Science et avenir" dergisinin internet sitesinde de yer alıyor.


Kaynak:Ntvmsnbc-Ajanslar/Development (09 Aralık 2011,15:53)
Son düzenleyen nötrino; 13 Şubat 2016 11:29
taklım - avatarı
taklım
Ziyaretçi
9 Aralık 2011       Mesaj #156
taklım - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
gokhan404 adlı kullanıcıdan alıntı

Bilim Dünyası'ndan en son haberleri, gelişmeleri buradan paylaşalım.


Görünmezlik gerçek oldu..



Bilim insanları, deneyde mikrodalgaların bükülmesini sağlayarak bakır bir silindiri ‘görünmez’ hale getirdi.

NTV-MSNBC VE AJANSLAR
Güncelleme: 13:41 ET 20 Ekim 2006 CumaWASHINGTON / LONDRA - Araştırmacılar, bilimkurgunun sınırlarına yaklaşıyor. Henüz daha Uzay Yolu’ndaki gibi insan ışınlanması için erken olsa da, Duke Üniversitesi uzmanları bakır bir silindiri ‘yok etmeyi’ başardı. Yüksek ısıda, ışığı bükünce madde de ortadan ‘kayboluyor’.......................................................

Bizim ünivesitedeki bir grup öğrenci ve öğretmen de -sözde- görünmezlik deneyi yaptılar ama onda; 4cm boyunda 2cm enin de birçok aynayı, bir öğrenciyi kaplayacak şekilde dörtgen yaptılar aynalarıda birbirine ip gibi bir şeyle sabitlediler sonra ormanda öğrenci giydi bunu gerçekten de bi nevi görünmez oldu.Benim alanımla hiç ilgili değil ama çok dikkatimi çekmişti söyleyeyim dedimMsn Happy
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
11 Aralık 2011       Mesaj #157
Avatarı yok
Yasaklı
Devrime Çok Az Kaldı

CERN laboratuvarının eski teorik fizik başkanı Prof. John Ellis, önümüzdeki hafta araştırmacılar elde ettikleri en son verileri kamuya duyurdukları zaman, atom altı parçacık, Higgs bozonuna ''ilk kez göz atabileceğimizi'' söylüyor.

BBC'ye özel bir mülakat veren Prof. Ellis'in beklentisi doğruysa, modern fizikte bir dönüm noktasına varılmış olacak.

Araştırmacılar, İsviçre-Fransa sınırında yerin altında kurulu CERN laboratuvarında Büyük Hadron Çarpıştırıcısı adlı makineyi kullanarak bilimin sınırlarını zorlayan deneyler yapıyor. Modern fizikte varlığına inanılan ancak kanıtlanamamış olan Higgs bozonu, ilk defa Edinburg Üniversitesi'nden Peter Higgs tarafından 1960'lı yıllarda ortaya atıldığı için bu fizikçinin adıyla anılıyor.

Higgs bozonu, günümüz fiziğinde elektronları, fotonları ve kuramsal zerrecikleri (kuarkları) anlamamızda kilit öneme sahip. Higgs bozonu diye adlandırdığımız atom altı unsur, parçacıkların neden kütleye sahip olduğunu anlamamıza yardımcı oluyor.

BBC bilim muhabirinin ifadesiyle, modern fiziğin önünde duran en büyük ve önemli bilmece, Higgs bozonu. Milyonlar harcanan Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'nın başlıca kurulma nedeni, Higgs bozonunu ortaya çıkarmaktı.

Prof. Ellis, Higgs bozonuna ilişkin ilk işaretlerin alındığını düşünüyor. İnternet, keşfe dair türlü türlü söylentiyle dolu. Muhabirler, CERN'de çalışan araştırmacılarda olağandışı bir heyecan gözlemlediklerini bildiriyorlar.

Fakat son verilerin neye işaret ettiğinden emin olmak için, bilimadamlarının önümüzdeki Salı günü beklenen basın toplantısına kadar sabretmek gerekecek.


Kaynak:BBC Türkçe(09 Aralık 2011,14:04)
Son düzenleyen nötrino; 13 Şubat 2016 11:31
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
16 Aralık 2011       Mesaj #158
Avatarı yok
Yasaklı
Newton Külliyatı İnternette

Evrensel çekim kanununu bulan ünlü İngiliz filozof, matematikçi, fizikçi ve mucit Isaac Newton'a ait defter ve notlar internet ortamına taşındı.

Klasik bilimin temelini oluşturan teorilerin mimarı olan Newton'ın binlerce sayfalık el yazısı notları ve defterleri, Cambridge Üniversitesi tarafından taranarak internete kondu.

Newton'ın en bilinen eserlerinden olan ve çekim ile hareket kanunlarını içeren ''Principia Mathematica''nın açıklamalı kopyasının da aralarında bulunduğu Latince ve Yunanca yazılmış yaklaşık 4 bin sayfadan oluşan notlar, Cambridge Üniversitesi Kütüphanesi'nin koleksiyonunda yer alıyordu.

Kütüphane yetkilisi Grant Young, Newton'ın dijital tarama işlemini kaldıramayacak kadar hassas durumda olan bazı notlarının onarıldığını ve dikkatli bir seçim sürecinin ardından ''bilim tarihi açısından en fazla öneme sahip belgelerin'' internette yayımlandığını belirtti.

Young, bundan böyle her internet kullanıcısının Newton'ın teorilerini nasıl geliştirdiğine ve deneylerini nasıl yaptığına dair bilgilere kolaylıkla ulaşabileceğini kaydetti.

Cambridge Üniversitesi, yaşadığı dönemde eserlerini yayımlama konusunda gönülsüz davranan Newton'a ait koleksiyonun tamamına yakınını gelecek aylarda internet ortamına taşıyacağını da açıkladı.


Kaynak:BBC Türkçe/AA(14 Aralık 2011,13:17)
Son düzenleyen nötrino; 13 Şubat 2016 11:31
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
17 Aralık 2011       Mesaj #159
Avatarı yok
Yasaklı
'Yüzyılın Deneyi'ne KKTC Desteği

CERN'deki büyük hadron çarpıştırıcısından elde edilen sonuçların hesaplanmasında, Yakın Doğu Üniversitesi'nin süper bilgisayarı da kullanılıyor.

Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) tarafından yürütülen ve 'yüzyılın deneyi' olarak nitelenen bilimsel çalışmaya, Lefkoşa'daki Yakın Doğu Üniversitesi süper bilgisayarı da katkı sağlıyor.

YDÜ'den verilen bilgiye göre, YDÜ İnovasyon ve Bilişim Teknolojileri Merkezi yüzyılın deneyi olarak bilinen ve CERN tarafından yürütülen Büyük Hadron Çarpıştırıcısından elde edilen sonuçları hesaplamaya 19 Ekim 2008'de başlamıştı.

YDÜ Rektör Yardımcısı Prof. Fahrettin Sadıkoğlu, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, deneyle ilgili CERN'de "Higgs Boson" adı verilen atomaltı parçacığının izinin bulunduğunu belirterek, Yakın Doğu Üniversitesi'nin de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak bu araştırmada yer aldığını söyledi.

Sadıkoğlu, Yakın Doğu Üniversitesi süper bilgisayarının yakın coğrafyadaki en büyük ve en hızlı bilgisayar olduğunu ifade ederek, bu deneyin sonuçlarının analizi için süper bilgisayarlara ihtiyaç duyulduğunu, süper bilgisayarda işlenen verilerin sonuçlarının merkeze geri gönderildiğini kaydetti.

CERN bilim insanları, parçacıklara kütlelerini verdiği düşünülen ve "Higgs Boson" adı verilen atomaltı parçacığının izini bulduklarını, ancak elde edilen verilerin keşif olarak nitelenemeyeceğini açıklamıştı.


Kaynak:Ntvmsnbc(14 Aralık 2011,18:54)
Son düzenleyen nötrino; 13 Şubat 2016 11:31
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
18 Aralık 2011       Mesaj #160
Avatarı yok
Yasaklı
Işığın Hareketi Görüntülendi

ABD'de bilimadamları, ışığın hareketini görüntüleyebilen bir kamera geliştirdi. Massachusetts Institute of Technology'den (MIT) bilimadamları, kameranın saniyede bir trilyon kare görüntü kaydedebildiğini açıkladı.Halihazırda kullanılan en gelişmiş kamera, saniyede bir milyon kare görüntü kaydedebiliyor.

Kameranın çok hızlı süreçleri anlamak için kullanılabileceğini söyleyen bilimadamları, kamerayı ışık titreşimlerinden verileri okumak için kullanılan "ışın tüpü" adlı cihazı geliştirerek ortaya çıkardıklarını belirtti.

Kamera, her seferinde ince bir yatay çizgi tarayan geleneksel katot ışınlı televizyon tüplerindekine benzer bir biçimde çalışıyor.

Her bir görüntü, sadece bir tarama çizgisine denk düştüğünden tek bir kare için yüzlerce taramanın yapılması gerekiyor.

Bilimadamları, nesnenin farklı bir tarama çizgisini kaydetmek için aynalarla kameranın görüş alanını değiştirip her bir çekimi tekrarlayarak bu süreci sağladı.

Hareketli bir resim oluşturmak amacıyla sahneyi aydınlatmak için saniyenin 13 milyarda birinde patlayan lazer sinyal kullanan bilimadamları, bu sinyallerin ışığın hareketini kaydedebilen ışın tüpünü harekete geçirdiğini söyledi.Her bir sinyalin birbirinin eşi olması için lazer ve kamera, senkronize edildi.

Tarama çizgileri bir araya getirildiğinde aynı anda çekilmiş gibi görünüyorlar.Ancak kameranın bir saniye süren süreci göstermek için yeterli sayıda kare çekmesi yaklaşık bir saat sürüyor.


Kaynak:Gençbilim/AA(15 Aralık 2011,11:39)
Son düzenleyen nötrino; 13 Şubat 2016 11:32

Benzer Konular

8 Ekim 2017 / Misafir Bilgisayar
28 Kasım 2016 / Hi-LaL Tıp Bilimleri
30 Aralık 2008 / Ziyaretçi Cevaplanmış
10 Kasım 2008 / Ziyaretçi Taslak Konular