Ziyaretçi
Bir kar tanesinin hikayesi
Gökte bir kar tanesi esen rüzgarlara çıkan fırtınaya karşı bulut öyle sıkı sarılmıştı ki sanki tanrının dileğiydi bu. Oysa onu korkutan düşmek erimek yok olmak değildi ; tek korkusu sevdiğinden ayrılmaktı. Bundan öyle çok korkuyordu ki böyle tutunabilmesini sağlayan buydu işte. Ve artık gücünün son haddine gelmişti artık dayanamam diye düşünmeye başlamıştı ki sevdiğine şöyle bir göz ucuyla bakınca içinden ‘’beni ondan ayırmak için bundan fazlası gerek’’ diye haykırmak geldi biranda. Ve öyle sıkı tutundu ki sanki hiçbir şeyden etkilenmiyordu. Ve fırtına dinmeye rüzgar kesilmeye başladı. Küçük kar tanesi rahat bir nefes aldı , şöyle çevresine bakınca da ondan başka kimsenin kalmadığını gördü. Ve içinden sevdiğine seslenmek haykırmak geldi:’’Bak görüyor musun kimse kalmadı bir tek ben seni bırakmadım’’. Sevdiğine bunları söylemek için kendisinin onu ne kadar çok sevdiğini göstermek için içi yanıp tutuşuyordu. Ve kendisiyle gurur duyuyordu bu kadar zorluğun ardından yarışı o kazanmıştı ödülü ve her şeyi yapmak için güç aldığı sevgilisine şöyle bir baktı.öyle güzel öyle eşsizdi ki…
Daha ona ilk rastladığı gün ona aşık olmuştu o zamanlar daha küçük bir su damlacığıydı ve onu bırakmamaya yemin etmişti. Bu gün kadar onunla gezmişti bazen uçsuz bucaksız kırların üzerinde dolaşmışlardı kimselerin olmadığı insanların mahvetmediği bazen küçük köylerin , kasabaların üzerinde bazen de şehirlerin üzerinde. Şehirler bir başkaydı içinde mahvolmuşluk unutulmuşluk ve yalnızlık barındırıyordu evet beklide çok kalabalık olabilirdi yada aklına gele hemen her şey olabilirdi fakat bazı şeyler yok olmuştu şehirde arkadaşlık gibi dostluk gibi insanlık gibi aşk gibi… ama yinede ayrı bir güzelliği vardı şehirlerin eğer bulabilirsen aşk çok güzel oluyordu şehirde. Ama bunu gerçekleştirmek çok zordu şehirde. Aslında şehrin kalabalığında büyük bir yalnızlık gizliydi ; her kez tek başınaydı şehirde.
Ve kar tanesi bu kadar şey paylaştığı sevgilisini bırakmamıştı o diğerleri gibi değildi her kez onu bırakıp giderken o hala buradaydı onu asla bırakmayacaktı.ve sevgilisi artık onun kin olduğunu onu ne kadar sevdiğini anlayacaktı ve kendini ona göstermek için biraz geriledi tam ona seslenecekken sert bir rüzgar esti ve onu sevdiğinden kopardı bu kadar zamandır hiç kimsenin yapamadığını o yapmıştı artık onu sevdiğinden ayırmıştı.ilk başta ne yapacağını bilememişti ama sonra karşısında duran o mükemmel güzelliğe baktı ve sadece ‘’hoşça kal’’ diye fısıldadı. Aslında sesi öyle duygular barındırıyordu ki duyanlar kar tanesinin sevgilisine ne kadar bağlandığını anlamıştı.
Ve kar tanesi düşmeye başladı , yine bir şehir üzerindelerdi beklide gerçekten ayrılıklarla doluydu şehir. Ve belkide onu da basardı kucağına; kaldırımlarından sevdiğini izleyerek yok olmasına izin verirdi nasılsa daha ne isteye bilirdi ki ? Ve usulca aşağıya doğru bıraktı kendini gözünü sevdiğinden ayırmadan. Artık havadaki tek kar tanesi oydu diğerleri çoktan düşmüş şehrin üzerini çoktan doldurmuşlardı. Sessizliğe bıraktı kendisini yalnızlığına sarındı bitmişlikte bütünleşti nasılsa artık bir ölüydü ancak sevildiğin kadar ve sevdiğinle varsın derlerdi .artık onun sevdiği yoktu kopartılmıştı ondan ve bir daha asla onun yanında olamayacaktı. Usul usul rüzgar onu nereye sürüklerse gitti şehrin üzeründe binaraın arasından boşalan sokaklara doğru süzüldü ve bir kadının buram buram yalnızlık kokan bir kadının omuzlarına kondu ve onu söylediği sözler son duydukları oldu:’’Her sevgide saklıdır ayrılık.''
Sponsorlu Bağlantılar
Daha ona ilk rastladığı gün ona aşık olmuştu o zamanlar daha küçük bir su damlacığıydı ve onu bırakmamaya yemin etmişti. Bu gün kadar onunla gezmişti bazen uçsuz bucaksız kırların üzerinde dolaşmışlardı kimselerin olmadığı insanların mahvetmediği bazen küçük köylerin , kasabaların üzerinde bazen de şehirlerin üzerinde. Şehirler bir başkaydı içinde mahvolmuşluk unutulmuşluk ve yalnızlık barındırıyordu evet beklide çok kalabalık olabilirdi yada aklına gele hemen her şey olabilirdi fakat bazı şeyler yok olmuştu şehirde arkadaşlık gibi dostluk gibi insanlık gibi aşk gibi… ama yinede ayrı bir güzelliği vardı şehirlerin eğer bulabilirsen aşk çok güzel oluyordu şehirde. Ama bunu gerçekleştirmek çok zordu şehirde. Aslında şehrin kalabalığında büyük bir yalnızlık gizliydi ; her kez tek başınaydı şehirde.
Ve kar tanesi bu kadar şey paylaştığı sevgilisini bırakmamıştı o diğerleri gibi değildi her kez onu bırakıp giderken o hala buradaydı onu asla bırakmayacaktı.ve sevgilisi artık onun kin olduğunu onu ne kadar sevdiğini anlayacaktı ve kendini ona göstermek için biraz geriledi tam ona seslenecekken sert bir rüzgar esti ve onu sevdiğinden kopardı bu kadar zamandır hiç kimsenin yapamadığını o yapmıştı artık onu sevdiğinden ayırmıştı.ilk başta ne yapacağını bilememişti ama sonra karşısında duran o mükemmel güzelliğe baktı ve sadece ‘’hoşça kal’’ diye fısıldadı. Aslında sesi öyle duygular barındırıyordu ki duyanlar kar tanesinin sevgilisine ne kadar bağlandığını anlamıştı.
Ve kar tanesi düşmeye başladı , yine bir şehir üzerindelerdi beklide gerçekten ayrılıklarla doluydu şehir. Ve belkide onu da basardı kucağına; kaldırımlarından sevdiğini izleyerek yok olmasına izin verirdi nasılsa daha ne isteye bilirdi ki ? Ve usulca aşağıya doğru bıraktı kendini gözünü sevdiğinden ayırmadan. Artık havadaki tek kar tanesi oydu diğerleri çoktan düşmüş şehrin üzerini çoktan doldurmuşlardı. Sessizliğe bıraktı kendisini yalnızlığına sarındı bitmişlikte bütünleşti nasılsa artık bir ölüydü ancak sevildiğin kadar ve sevdiğinle varsın derlerdi .artık onun sevdiği yoktu kopartılmıştı ondan ve bir daha asla onun yanında olamayacaktı. Usul usul rüzgar onu nereye sürüklerse gitti şehrin üzeründe binaraın arasından boşalan sokaklara doğru süzüldü ve bir kadının buram buram yalnızlık kokan bir kadının omuzlarına kondu ve onu söylediği sözler son duydukları oldu:’’Her sevgide saklıdır ayrılık.''