Arama

Affetmek - Sayfa 14

Güncelleme: 11 Mayıs 2012 Gösterim: 76.114 Cevap: 258
HayLaZ61 - avatarı
HayLaZ61
VIP BuGS_BuNNY
8 Haziran 2007       Mesaj #131
HayLaZ61 - avatarı
VIP BuGS_BuNNY
AFFETMEK KISASTAN ÜSTÜNDÜR

Sponsorlu Bağlantılar

Allah, insanlara karşılaştıkları kötülükler, zulüm, işkence,y aralanma hatta öldürülme ile ilgili olarak karşınızdakine aynısı kadarını uygulama ruhsatını vermiştir. Kuran`da birçok ayetinde kısasa kısasla karşılık verileceği söylenmiştir. Bunun yanısıra affetmenin Allah katında daha büyük bir değeri vardır. Tabii inşallah Allah, hepimizi bu olgunluğa ulaşmış müminlerden yapar. Kimse yanlış anlamasın, affetme özelliğine sahip olmak demek pısırık, kabuğuna çekilmiş, tepkisiz mümin olmak demek değildir. Herkesin bu kavramları ayırt edecek samimiyette olduğunu düşünüyorum. Affetme ile ilgili Kuran`da Maide 45te"O Kitap`ta onlar üzerine şöyle yazmıştık; Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş... Yaralamalar karşılığında da kısas. Kim kısası bağışlarsa, bu bağışlaması kendisi için günahlara bir perde olur. Allah`ın indirdiğiyle hükmetmeyenler zalimlerin ta kendileridir."der.

Sonuçta Allah, bize yapılanlarla ilgili olarak neler yapabileceğimizi söylerken, affetmenin herşeyden üstün olduğunu ve böylelerinin ödüllendiriliceğini söylüyor, ödülde günahların bazılarının

Pirana Kovalayan Çılgın Hamsi...
Sedef 21 - avatarı
Sedef 21
Ziyaretçi
8 Haziran 2007       Mesaj #132
Sedef 21 - avatarı
Ziyaretçi
Affet Beni Dünya
Bugün bütün iyi kalpliliğim üzerimde
Sponsorlu Bağlantılar
Cümle düşmanlarımı affettim
Yediğim meyvalardan
Kokladığım çiçeklerden af diliyorum
Yerde yürürken gördüğüm
Sebepsiz kanına girdiğim
Zevk için öldürdüğüm
Böceklerden af diliyorum
Dağdan, topraktan, taştan
Evlattan, akrabadan, arkadaştan
Yağan yağmurdan, doğan güneşten
Denizlerden, göklerden af diliyorum
Yıllardır kahrımı çeken kadından
Ondaki yaşamak ümidinden
Baba evinden, ana sütünden
Yediğim ekmeklerden af diliyorum
Kadrini, kıymetini bilmediğim
Hayali ile bahtiyar olmadığım
Otuz yıl arayıp bulmadığım
Geleceklerden af diliyorum


Ümit Yaşar Oğuzcan

HayLaZ61 - avatarı
HayLaZ61
VIP BuGS_BuNNY
14 Haziran 2007       Mesaj #133
HayLaZ61 - avatarı
VIP BuGS_BuNNY
Affetmek acı durumlarda karşımıza çıkar.
  1. ' Beni terk ettiğinde, seni asla affetmeyeceğime yemin ettim, ' gibi sözlerle başlar.
  2. ' Bu kadar çok ölüm yaşanmışken nasıl affedebilirim? Affetmek onları unutmak olur. Öfkemi canlı tutmamak yanlış ve ahlaksızca olur.'
  3. ' Senin için yaptığım onca şeye karşın sen, bu insanları ayarttın, aleyhime davranmaları için kışkırttın ve beni mahvettin. Sen çok alçaksın, seni asla affetmeyeceğim.'
  4. ' Seni affetmemin hiçbir yolu yok. Seni çok sevmiştim ama sen benim kalbimi kırdın'
Bu gibi cümlelerde - şiddetli keder anında söylenmiş anlarda -başlar affetmek. Affetmek acı üzerinde, genellikle de şiddetli acılar üzerinde, bir köprü inşa etmek zorundadır. Acıda, öfkede, güvensizlikte, şaşkınlıkta başlar affetmek, nefretin içinde filizlenir.

Ateşli bir intikam isteğinde, acı, şok ve hayal kırıklığında başlar. Bu davranışı asla bağışlayamayıp affedemeyeceğiniz ve hiç affetmeyeceğiniz gibi sabit düşüncesiyle başlar.

Bir avukat bürosunda, bir cenazede, yolda, barda, gece yarısında, yatakta yalnız yatarken, balık tutarken, ölüm döşeğinde, sabahın bir köründe, gecenin bir vaktinde veya gün ortasında güneşin altında başlar. Affetmek acıyla başlar, eğer şanslıysanız, barışla sona erer. Affetmenin peşinden koşsanız ya da affedilmeye uğraşsanız da ilk hissedeceğiniz, barış dolu bir yere ulaşmayı umarak, acı olacaktır. Oraya nasıl gideceğinizi bilmezsiniz, hiçbir zaman varamayabilirsiniz de. İşin doğrusu affetmeye giden birçok yolculuk başarısızlıkla sonuçlanır. Öfke, kendini haklı görme, gurur ve dargınlıktan oluşan çalılık ve dikenlere takılıp kalır.

Kendimizi affetmeye çalışıp suçluluk duygumuzu yensek de veya bize karşı suç işleyen birini affetmeye da çalışsak, işe, yaşamda olabilecek en kapalı, en karanlık ve hiç çıkışı yokmuş gibi duran bir yerden başlarız.

Affetmek, kin tutmaktan veya intikam peşinde koşmaktan çok çok daha sağlıklı bir davranıştır. Affetmeyi öğrenmek, yaşamınızı, fiziksel ve ruhsal sağlığınızı geliştirmek için atacağınız adımların başlarında gelir. Daha da ötesi, fiyatı da makuldür: Bedava.

Affetmek aynı zamanda özgürleştiricidir de. Affettiğiniz zaman, beyninizi kelepçelerden kurtarırsınız. Sizi aşağıya çeken öfke ve dargınlıklardan kurtulur kurtulmaz, yararlarını görmeye başlarsınız.

Sağlığa olan yararlarını sayacak olursak: tansiyonunuz normale dönebilir, kalp atışlarınız düzene girebilir, bağışıklık sisteminiz güçlenebilir, baş, sırt ve boyun ağrılarınız azalabilir, ilaçlara olan ihtiyacınız azalabilir ve hatta cinsel yaşamınız güçlenebilir. Eğer bu kulağınıza çok fazla geldiyse şunu belirtmeliyiz ki bu, affetmenin potansiyel fiziksel yararlarının listesinin tamamına yakın bile değil.

Daha, ruhsal yararlarından bahsetmedik bile. Affetmek ruhunuzu canlandırır. Kendinizi daha mutlu hissetmenizi sağlar ve düşüncelerinizi aydınlatır. Artık size mıknatıs gibi yapışmış öfke ve dargınlıkları taşımak zorunda değilsiniz. Adımlarınız hafifler ve günlerinizi, şikâyetlerin gölgesinde geçirmezsiniz.

Yaşamlarını düzenlemek için insanların aldıkları diğer önlemlerle karşılaştırıldığında, affetmek; kilo vermek, yeterli uykuyu almak, tamamlayıcı vitaminler almak veya emniyet kemeri takmak kadar da yararlıdır.

Yine de, affetmeyi öğrenmek oldukça zordur. Ve bu konuda yardıma ihtiyacınız vardır. Kendine özgü canlı ve neşeli tarzıyla, satış rekorları kıran Dr. Edward Hallowell, affetmenin gerçek doğasını anlamanız için bir dizi tanım ve örneklerle size rehberlik ediyor. Affetmenin, sağlıklı ve mutlu bir yaşamda temel olduğunu gösteriyor ve yaşamınızda bunu yapabilmeniz için dört adımlık bir program veriyor.

Edward (Ned) Hallowell Doktor ve Psikiyatr olarak çalışmaktadır; ayrıca New York Times'da çok satanlar listesine giren ve beğenilen kitaplar yazmıştır. Harvard Tıp Okulu Fakültesi'nde görevli olup Hallowell - Ratey Bilişsel ve Duygusal Sağlık Merkezi'nin yöneticisidir. Massachusetts Arlington'da, sosyal yardım uzmanı eşi Sue ve üç çocuğuyla birlikte yaşamaktadır
Pirana Kovalayan Çılgın Hamsi...
RuYa - avatarı
RuYa
Ziyaretçi
15 Haziran 2007       Mesaj #134
RuYa - avatarı
Ziyaretçi
Nefreti asmanin tek yolu var: Affetmek. Baskalarini affettigimizde biz özgürlesiriz. Nefret yasamdan zevk almamizi, insanlarin güzel yanlarini görmemizi engeller. Hiç kimse saf iyi ya da saf kötü degildir. Salt kötülükleri görmek bir süre sonra süphe, depresyon ve umutsuzluk denizinde bogar insani. Nefret dolu bir yasam mutsuz bir yasamdir. Affetmek insani derinlestirir. Affetmek için insanin ruhsal ve zihinsel olarak kendisini hazir hissetmesi gerekir. Çünkü affetmek bir seçimdir.

Kimsenin zorlamasiyla affetmek mümkün degildir.

Affetmek bir süreçtir. Birdenbire affedisler bile bir sürecin ürünüdür.

Affetmeyi seçtiginizde kimse size borçlanmayacaktir. Yani kosullu affetme yoktur. Diger insanin da sizi affetmesini, degismesini veya sizin istediginiz gibi olmasini beklemeyin.

Affetmek bir seçimdir. Amaci sizin rahatlamanizdir, sizin özgürlesmenizdir.

Nefret duydugunuz kisinin yasiyor ya da ölmüs olmasi sizin affetme sürecinde duydugunuz acilarin yogunlugunda bir farklilik yaratmayacaktir. O acilar sizin acilariniz.

Affetmek kolay degildir. Fakat özgürlesmek için gereklidir. Çogu insan affetmenin nefret ettigi kisiyi suçsuz ya da hakli buldugu anlamina gelecegini sanir. Oysa affetmek geçmisteki anilarin boyundurugundan kurtulmak, yasamimizi kontrolü altinda tutmasina son vermek demektir.

Affetmek o kisiyi sevmek degil.

Affetmek o kisiyle konusmak zorunda olmak degil.

Affetmek, o kisiyle iliskiyi sürdürmek degil.

Affetmek, o kisinin beklentileri dogrultusunda davranmak degil.

Affetmek o kisiyi kucaklamak degil.

Affetmek o kisiyi suçsuz bulmak degil.

Affetmek o kisiyi hakli bulmak degil.

Affetmek o kisinin verdigi zararlari telafi etmek için çaba göstermemek degil.

Affetmek kirginligin, kizginligin, nefretin hapishanesinden özgürlüge çikmaktir.

Affetmek artik aciyi hissetmemektir.

Yapilanlari zihinsel olarak unutmak zaten mümkün degildir. "Duygusal unutma" affetmenin diger adidir.
MYDMR - avatarı
MYDMR
Ziyaretçi
4 Ağustos 2007       Mesaj #135
MYDMR - avatarı
Ziyaretçi
Demek Boyleymis
Demek, bugun bır yıl gecmıs aradan ha ,
Demek, benim de bitermis sevgilerim, Bir ömür yanmazmıs atesim, küllenirmis!
Demek, olmazsa olmaz sandıgım insanlar için, olmasa da olur denirmis!
Demek, bir zamanlar sevgisini alabildigine hissettigim yürekler, unuturmus sevmeyi!
Demek, sefkat ve gülümsemenin ısıttıgı gözler, ayaza kesermis hırs ve nefretten!
Demek, baldan tatlı dillerden, zehirden acı sözler de dökülürmüs, kan gidermis düstükleri yerlerden!
Demek, sesini duymadan, yüzünü görmeden edemedigim, gün gelir düsmezmis aklıma…
Yürek buz tutarmıs adını duydugunda!
Demek, bahanelerim de tükenirmis sevdiklerimi mazur gösterecek!
Demek benim de tozlanırmıs, bir kenarda biriktirdigim ve beraber mutluyken göründügümüz anılarım…
Demek, sevgisi yüregime delıce yerlesenler de degısirmis zamanla!
Demek, herkesin içinde yıkıcı ve yırtıcı duygular barınırmıs, açıga çıkarmıs fırsatını buldugunda…
Demek, sevdigim yüzler de kaçarmıs gözlerimden…
Demek, zormus affetmek bu denli sevmis ve bu denli incinmisken…
Demek, yanılmısım, bunca zaman tam tersine inanırken…
Sevginle dogru orantılıymıs, yedigin darbenin açtıgı yara ve akıl almaz, yürek anlamazmıs; ne söylenenleri, ne yapılanları…
Demek, dönüsü olmayan sözlere, özrü olmayan davranıslara, devası bulunmayan acılara da saplanırmıs iliskilerim…
Demek, dostununsa sırtındaki hançer, çıkmazmıs saplandıgı yerden…
Demek, insandır yaparmıs.
Demek, yüregim de düsermis hataya…
Budalanın tekiymis; kim yüzüne gülse dost sanacak, her elinden tutanı yanında sanacak kadar…
Arada bir aklın da yol göstermeliymis duygularına…
Demek, herkez bambaska bir insan olabilirmis bir anda, belki de her zaman olduguna dönermis; kurtulurmus suretinden…
Demek, bir zamanlar hayatımı verecegim insanlar için, ben de vazgeçebilirmisim savasmaktan...
Her þey bir yalan gibi gelebilirmis; paylastıkların, dertlestiklerin, aglasıp güldüklerin sırtını da dönermis.
Demek, ihanetse ugradıgın, karsılıksız sevilmezmis.
Demek, zor zanaatmıþ tanımak insanları…
Demek, bir fiske vurusuyla, devrilirmis çınarlar…
Senin de bahçende baykuslar ötermis, kargalar gülermis haline…
Demek, söndü dedigin atesin, buz kesti sandıgın yüregine ragmen, sıralanabilirmis satırlar…
Demek, her seye ragmen nefretin tuzagına düsmezmis yüregin…
Bir ömür severmis, ne kadar inkar etse de vazgeçemezmis; bir kere yerlesen, silinip atılmazmıs gönlünden…
Akıllanmazmıs yürek, tövbe etmezmis; inanırmıs sevgiye…
04.03.2003
yalcın kav...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Ağustos 2007       Mesaj #136
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Gezdim dünyayı karış karış
Kalmamış sevgi, kalmamış asayış
Düşman olmuş herkes birbirlerine
Barış istiyorum ben barış

Asırlarca savaşıp durdu insanoğlu
Ne gerçeği buldu, ne de doğru yolu
Birde çıkardılar şu uyduyu
Barış istiyorum ben barış

Bir tarafta ağlayıp inlerken açlar
Savunmaya harcanıyor milyarlar
Ne zaman akıllanacak şu insanlar
Barış istiyorum ben barış

İdareye kalkanlar var dünyayı
Dinlemeyin artık Amerika, Rusya’yı
Bu kalbimin insanlığa çağrısı
Barış istiyorum ben barış

Rotterdam,30-12-1989
Ensar Aktaş
RuYa - avatarı
RuYa
Ziyaretçi
4 Ağustos 2007       Mesaj #137
RuYa - avatarı
Ziyaretçi
Sen benim hayatımdan hiç çıkmadın…

Bedenlerimiz ayrı olsa da, biz seninle hep beraberiz günün her saatinde her anında,

Ansızın giren bir sızı gibisin,unutmaya çalıştıkça buradayım,seninleyim diyen.

Ne sen beni terk ettin ne ben sana git diyebildim

Kem gözlere mi geldik de sevgilim, böyle uzak düştük.

Bakıyorum da sana şöyle arada bir uzaktan,gözlerimden akan yaşlarla

Kucak kucağa,dudak dudağa,sarmaş dolaşsın yaban insanlarla

Katlanılası gibi değil,yüreğim dayanamıyor bu manzaraya!

Benim nefesim olmalıydı orada,senin koynunda…

Ben hep hazırdım senin her istediğini yapmaya ey benim canımın içi sevgilim.

Sana şarkılar söylemeye,seninle dans etmeye,ağlamaya ,gülmeye…

Ben sana aşık oldum sevgilim,

Ben sana hala aşığım sevgilim!

Ne olur kızma,ne olur küsme bana!

Gözlerimi senin gözlerin kadar kamaştıracak bir ışık yok daha,

Ayaklarımı yerden kesecek bir söz

Tüm acılarımı unutturacak bir büyü çıkmadı karşıma.

Koluna girip yürüdüğüm bu yosma,bu ruhunu şeytana satmış adama bakma,

Beni zorla verdiler ona

And olsun ki zorla!

Göz boyamaca bütün o renk, o bütün şaşaa

Kanını emiyor karşısına geçen tüm insanların

Benim de!

Şimdi haykırıyorum sana

Affet beni,ey sevgilim.

İhanetimi,terk edişimi affet!

Ne olur izin ver bu sözlerimi

Senin yanından açıklayayım dünyaya

Benim için son kez açılsın perdelerin…

Son kez yansın spotların üstüme

“Bir sevgilinin itirafı” oynanıyor bu gece

Bırak mertçe olsun ölümüm gerçek bir oyuncu gibi

Senin üzerinde ,

Sana ihanetimi itiraf ederken.

“Affet beni sevgilim” olsun son repliklerim.

Affet beni sevgilim! Affet HİLAL ÇELENK
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Ağustos 2007       Mesaj #138
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
barış nedir sevgilim biliyor musun
bir köprü müdür üstüne gölgeler düşünce çöken
halka açılamadan batan bir şirket
iki savaş arasında verilen çay molası mıdır barış yoksa
hurdacıya söylediği son sözler mi
bisikleti vurulan bir çocuğun söyle sevgilim
Einstein'ın Roosevelt'e yazdığı mektup mudur barış
Lozan'dan gelen telefon mu Mustafa Kemal'e
çöplerini bilimin süpürdüğü bir sokak mıdır barış yoksa söyle sevgilimde ki
tünediği balkon uçuruma düşen yavru bir kuştur barış
saatçiyi hapse attıkları için kurulamayan bir meydan saati
ayağımızdaki paslı çiviyi bacağımızı keserek çıkaran
bir melekde ki aptalların türküsü
oyuna getirilenlerin ülküsüdür barış
dişleri sökülmüş Asya kaplanıdır kapitalizmin sirkinde ki sevgilim
içine bayat pil konmuş el feneridir barış
fosforlu izleridir bayrakların üzerinde gezen salyangozların
barış düşsel beyaz buluttur bir kaleye çarpıp dağılan
kör bir toplumun tehdit dolu yazılarla kirlettiği bir defterdir barış
kendinde bulamayıp başkalarında aradığıdır insanın barış
halkının üzerine devrilen bir devlettir zor dönemeçlerde
açılmadığı için posta kutusunda ölen bir mektuptur barış
patlayıp seyircileri öldüren bir futbol topudur
son dakikada bunların hiçbiri
hiçbiri değilse barış söyle sevgilim savaşın düş kurduğu yerlerde
hangi yüzsüzün uydurduğu bi' sözcük türşu dillerden düşmeyen barış
Akgün Akova
RuYa - avatarı
RuYa
Ziyaretçi
4 Ağustos 2007       Mesaj #139
RuYa - avatarı
Ziyaretçi
Affet Beni Sevdiğim

Seni çok sevdiğimden kıskançlığım
Hüzünlere bürünmem bu yüzden
Islak gözlerim benim olsun gel
Gülen yüzüm senin
Affet beni sevdiğim

Seni çok sevdiğimden dağılmışlığım
Gecelere sarılmam bu yüzden
Buruk şiirlerim benim olsun gel
Aşk şarkılarım senin
Affet beni sevdiğim SERHAT ÇINAR
HayLaZ61 - avatarı
HayLaZ61
VIP BuGS_BuNNY
11 Eylül 2007       Mesaj #140
HayLaZ61 - avatarı
VIP BuGS_BuNNY
Affetmek
Affetmek, yapılan bir hatayı örtmek,
Yapılan bir hatayı görmemezlikten gelmek,
Yapılan bir hatayı hoşgörmek.
Ama niçin?
Geçmiş güzel günlerin hatırına mı?
Yoksa, gelecek günlerin hatırına mı?
Peki, hata, geçmişte-şimdi ve gelecekte
Birlikte yaşama zorunluluğun olmayan birine aitse eğer,
O zaman hangi tanıma sığar affetmek?
O halde, affetmenin nedeni bunlar olmamalı!
Sanırım, kendin için affetmelisin.
Belli şeylerin hatırına affetmek,
Affetmek değil; fayda sağlamak, riyakârlık olmaz mı?
Abdurrahman Özdemir
Pirana Kovalayan Çılgın Hamsi...

Benzer Konular

14 Ocak 2013 / ThinkerBeLL Müslümanlık/İslamiyet
17 Haziran 2009 / nünü Rüya Tabirleri
1 Aralık 2015 / _Yağmur_ X-Sözlük