Arama

Gülben Ergen - Sayfa 13

Anket Gülben Ergen'i Seviyor musunuz?

Evet
 
39 Oy
60.00%
Hayır
 
6 Oy
9.23%
Beni ilgilendirmiyor
 
20 Oy
30.77%
Güncelleme: 1 Şubat 2017 Gösterim: 1.006.940 Cevap: 272
kutsal54 - avatarı
kutsal54
VIP VIP Üye
8 Kasım 2009       Mesaj #121
kutsal54 - avatarı
VIP VIP Üye
Ergen’den örnek davranış

Sponsorlu Bağlantılar
Ares ve Güney’in fotoğrafları için tek bir şart koştu.

GÜLBEN Ergen merak edilen ikizleri Ares ve Güney’in fotoğraflarını yayınlaması için aylık bir dergiyle tek bir şartla anlaştı. O da Mardin’in Bilge Köyü’ndeki 44 kişinin katledilmesi olayında mağdur olan çocuklara yardım edilmesi. Ergen, derginin yapacağı yaklaşık 50 bin TL’lik yardımın ardından bebeklerinin fotoğraflarını çektirecek. Sanatçı önümüzdeki 10 gün içersinde Mardin’e gidecek ve bu yardımları kendi elleriyle dağıtacak. Bütün bir günü burada geçirecek olan Ergen mağdur olan kadınların sorunlarını da dinleyecek.
Kaynak
Popstar Alaturka (06.11.2009)



Son düzenleyen Safi; 22 Ocak 2016 00:52
kutsal54 - avatarı
kutsal54
VIP VIP Üye
9 Kasım 2009       Mesaj #122
kutsal54 - avatarı
VIP VIP Üye
Annesini stüdyoda izledi

Sponsorlu Bağlantılar
FOX'ta canlı olarak yayınlanan "Popstar Alaturka" yarışmasında jüri üyeliği yapan Gülben Ergen, geçtiğimiz cuma akşamı stüdyoya oğlu Atlas'ı da götürdü.

Babası Mustafa Erdoğan ile birlikte seyirciler arasında oturan Atlas, program ekibinin neşe kaynağı oldu.Reklam aralarında annesinin yanına giden Atlas, jüri üyesi Metin Akpınar'ın da ilgi odağıydı. Akpınar, annesinin koltuğunu paylaşan minik Atlas'la yakından ilgilendi.

Son düzenleyen Safi; 22 Ocak 2016 00:52
kutsal54 - avatarı
kutsal54
VIP VIP Üye
12 Kasım 2009       Mesaj #123
kutsal54 - avatarı
VIP VIP Üye
Gülben Ergen "Katliam Köyü"nde

MARDİN'in Mazıdağı İlçesi’ne bağlı Bilge Köyü'ne gelen Gülben Ergen, yetim ve öksüz çocuklara, giyim, kırtasiye ve girip şurubu yardımında bulundu.

Gülben Ergen, 4 Mayıs akşamı 44 kişinin öldürüldüğü Mazıdağı İlçesi'ne bağı Bilge Köyü’ne gitti. Gülben Ergen, ikizleri Ares ve Güney'in fotoğraflarını yayınlaması için aylık bir dergiyle yaptığı anlaşma sonucu ödenen 50 bin TL tutarındaki yardım malzemelerini Bilge Köyü'ndeki mağdur olan çocuklara yardım etti. Ergen, kamyonetle getirilen yardım malzemelerini Bilge Köyü'ndeki çocuklara elleriyle dağıttı. Köyü ziyaret ederek çocuklarla ilgilenen Ergen, çocukların domuz gribinden korunması için vitamin ilaçları, şurup ve kırtasiye ile giyim malzemesi yardımında bulundu. Gülben Ergen, köydeki katliam izlerinin yavaş yavaş hafızalardan silinmeye başladığını belirterek, Bilge Köyü'ndeki çocukları bir nebze de olsa sevindirmek için Mardin’e geldiğini söyledi. Ergen, “Bilge Köyü'ndeyim, hüznün yaşandığı köydeyim. Buradaki çocukları güldürmek, yaşadıkları travmaları geride bırakmak için buradayım” dedi.

Köyün kendisi için özel bir yeri olduğunu anlatan Ergen, çocuklarının yüzlerinin güldüğünü görmekten mutlu olduğunu söyledi. Köyün ihtiyaçlarını kısa sürede gidereceğini belirten Ergen, “Bu Mardin'e ikinci gelişim. Daha önce konser için gelmiştim, şimdi sadece buradaki çocukları ziyaret etmek için geldim. Çocuklara dağıtmak üzere giyim ve kırtasiye malzemeleri getirdim. Gündemde olan domuz gribinden korunmaları için de ayrıca vitamin ilaçları getirip onlara dağıttım” diye konuştu.

Sınıfta öğrencilerin dertlerlerini inceleyen ve derslerine yardımcı olan Ergen, katliamda anne ve babasını kaybeden 12 yaşındaki Çiçek Çelebi adlı 3'üncü sınıf öğrencisinin yazdığı hikayeyi okumasını istedi. Çiçek, mutlu aile tablosunu çizdiği hikayeyi, okuması, Ergen'i duygulandırdı.

Köy Muhtarı Abdurrahman Çelebi'den köydeki çocuklar hakkında bilgi alan ünlü sanatçı Ergen, köy çocukların sıkıntılarını gidermek üzere her zaman hazır olduğunu ekledi. Ergen, köy öncesi ziyaret ettiği Mardin Valisi Hasan Duruer’den de köydeki günlük yaşam hakkında bilgi aldı.
Son düzenleyen Safi; 22 Ocak 2016 00:52
kutsal54 - avatarı
kutsal54
VIP VIP Üye
17 Kasım 2009       Mesaj #124
kutsal54 - avatarı
VIP VIP Üye
Hiçbir şeyi beğenmeme hali

Gülben Ergen, Mardin’de katliam yaşanan Bilge Köyü’ne gitti geçen hafta ne samimiyetsizliği kaldı ne de reklam peşinde koşması...

Bu kadar hoyrat olmamızı aklım almıyor artık.
Hiçbir şeyi beğenmeme hali, her şeye hakir bakma tarzı, yapılan her işi küçültme çabaları çok can sıkıcı değil mi?
Ne yapmış Gülben Ergen?
Kalkmış Mardin’e gitmiş...
Git diyen mi var, zorla götüren mi var, mecbur mu bunu yapmaya?
Mardin’de harcadığı bir günü, çoluğu çocuğuyla işinde gücünde İstanbul’da harcardı...
Efendim kendi reklamını yapıyor...
Tut ki üç çocuk annesi bu kadının içinde gram çocuk sevgisi olmasın, tut ki sadece kendi reklamı için Mardin’e gitmiş olsun.
Ne var bunda?
Oradaki öksüzler, ayağında yeni ayakkabısı, sırtında montu olmayan çocuklar açısından reklammış değilmiş fark eder mi?
Onların hayatındaki en önemli gün o...
Şafak Sezer’le Hakkari’ye gittiğim için biliyorum, oralarda ünlülerin gördüğü ilgiyi, çocukların gösterdiği sevgiyi...
Ama biz şehirden, oturduğumuz yerden Mardin’e kalkıp giden Gülben’e burun kıvıralım.
Angelina Jolie, Bağdat’a Şikuk kampına gidince yardım meleği...
Gülben Ergen, Mardin’e Bilge Köyü’ne gidince reklam yapıyor...
Nedir bizim bu kompleksimiz?
Ünlüler sosyal kampanyalarda yer alsın, öncülük yapsın, eğitim yoksulluk trafik her konuda taşın altına elini koysun diyen biz değil miyiz?
Deriz ama yapanı da döveriz!
Keşke herkes Gülben gibi reklam yapsa...
Mardin’e, Hakkari’ye, Diyarbakır’a koşsa, çocuklara el uzatsa...
Yalandan kavga polemikle gündeme gelmek yerine, böyle reklam yapsa...
Cengiz SEMERCİOĞLU-Hürriyet Köşe Yazarı
Kaynak


Angelina yapınca müthiş Gülben yapınca reklammış!


Bizde böyle! Şimdilerde çilekli anne Gülben Ergen'in başını yakmaya çalışıyorlar. N'apmış Gülben Ergen? Mardin'in Bilge Köyü'ndeki çocukları ziyarete gitmiş yanında üç-beş paket değil, bir kamyon dolusu hediyeyle... Hediye dediğim de o çocukların en önemli ihtiyaçları yani. Peki ne oldu? Ergen samimiyetsizlikle, çocukları reklam malzemesi yapmakla suçlandı. Neymiş? Ağlarken kameralar çekmiş Ergen'i. Siz bir zahmet kendinizi sıcak yatağınızdan, şaraplı sofralarınızdan kaldırın da gidin bakalım, oradaki manzara karşısında ağlar mısınız, ağlamaz mısınız? Neyse lafı uzatmayacağım. Görüşüm şudur sevgili okur; Gülben Ergen iyi ki üşenmemiş, gitmiş Bilge Köyü'ne, iyi ki elini taşın altına koymuş, iyi ki gazetelerde haber olmuş. Bence diğerleri de örnek alsınlar ve sosyal sorumluluk hadisesini elden bırakmasınlar. Cem Yılmaz da gitsin, Yılmaz Erdoğan da, Hadise de, Kenan Doğulu da... Hepsi fotoğraf çektirsin. Çektirsin ki, biz de görelim, biz de bir şeyler yapmak için çaba gösterelim. Ne o? Elin Angelina'sı, Bono'su, Sting'i, Madonna'sı yapınca çok güzel hareket oluyor da, Gülben Ergen yapınca, çok reklam hareket mi oluyor yani? Hadi canım.
AYŞE ÖZYILMAZEL-Sabah Köşe Yazarı
Kaynak

sp

Son düzenleyen Safi; 22 Ocak 2016 00:53 Sebep: kırık link
kutsal54 - avatarı
kutsal54
VIP VIP Üye
20 Kasım 2009       Mesaj #125
kutsal54 - avatarı
VIP VIP Üye
İşte Gülben'in ikizleri
Gülben Ergen kısa bir süre önce doğan ikiz bebekleri Ares ve Güney ile Hürriyet'in Gala ekine poz verdi.
Yayın hayatına yeniden başlayan Gala dergisi okuruyla buluşacağı bu ilk sayısının kapağında Ergen'in merak edilen ikizlerine yer verdi.
Derginin sayfalarında İclal Aydın'ın evi ve Miss World’de yarışacak Türkiye Güzeli Ebru Şam’ın safari macerasına yer veriliyor.


Gala dergisi 22 Kasım Pazar günü Hürriyet ile birlikte bayilerde.


Son düzenleyen _Yağmur_; 5 Ağustos 2013 08:54 Sebep: kırık link
kutsal54 - avatarı
kutsal54
VIP VIP Üye
22 Kasım 2009       Mesaj #126
kutsal54 - avatarı
VIP VIP Üye
EN IŞIKLI ANNE'nin GALA Dergisi Röportajı...


Atlas'ı saran kolları geçtiğimiz aylarda bir de Ares ve Güney'e dolandı.Aile genişledi...
Sevgi,mutluluk arttı...Ve mutlu aile tablosunu ilk kez GALA görüntüledi.

''Bir çocuğu üşümektan kurtarırsanız,o çocuk bunu ömrü boyunca unutmaz...Kenarda köşede unutulmuş olmadığını hisseder...''Bu sözleri sırtıma aldım artık...Kollarım yettiğince sarıp sarmalamak istiyorum tüm bebekleri,tüm çocukları...

Oğlu Atlas,minik ikizleri Ares ve Güney'le birlikte evinde objektif karşısına geçen Gülben Ergen,bu çalışmayla mardin köylerindeki yardıma muhtaç anne ve çocuklara da el uzatmış oldu.Ergen,bu fotoğraf çalısması için mardin'in Bilge Köyü ve civarındaki yerleşim birimlerinde yaşayan ilköğretim öğrencilerine,hastanelerde yatan yardım muhtaç annelere destek verilmesini talep etti.Hayali gerçekleşti,Hürriyet Gazetesi bu talebi yerine getirmek üzere harekete geçti.Yardım malzemeleri Ergen'inde bulunduğu bir grup tarafından geçtiğimiz hafta dağıtıldı.Hürriyet Gazetesi önderliğindeki projeye Mardin Valiliği,Ülker,LCW,Anneyiz.Biz,Akmerkez Eczanesi ve Yağmur Kırtasiye de destek verdi.Ve ünlü sanatçı böyle vir sosyal sorumluluk projesine imza atmanın mutluluğu,minik çocuklarıyla bir arada olmanın huzuruyla GALA için duygularını kaleme aldı...İşte Gülben Ergen'in iç dünyası...

Bu hayat bir çizgi film mi ?

Heidi ve ak sakallı dedesi,Peter,beyaz karlı dağlar hepsi gerçek diye düşünüyorum...
O köy,bize hiç uzak değil hatta.Tweety de var,Pinokya da,Asterix de yaşamın içinde.Bizim evin odalarından Nasrettin Hoca şen kahkahalarıyla çıkabilir her an...
Winnie The Pooh elinde kocaman bir bal kavanozuyla bizim mutfakta...
Minik akrabalar hız yapıyor sürekli,tüm renklerimiz en mavi bizim...

Dünyanın en güzel,en gerçek masalı mı bu sahip olduğum her değer?


Ben nasıl şükretmem?
Hep şükrettim,ben şükrettikçe geldi benim kahramanlarım art arda geldiler,ben şaşkın,ben plansız...


Göz göze konuşulabileceğini sadece bu aşk öğretirmiş insana,annelik...

Sen benim minik kahramanım...

İsmini her söyledğimde gözlerini gözlerime değdiren,yüzündeki nurla beni aydınlatan,hep gayretli,hep başaran GÜNEY'im...

Bana ne çok görev düşüyor artık...
Anlatmam,paylaşmam gereken o kadar çok şey var ki...
Manevi değerlerine sahip çıkan,saygı ve savgi dolu olsun isterim benim çocuklarım.
Atlas dünyaya geldiği günlerde,binlerce fidanları şimdi büyü de orman oldu...
Şimdi Ares ve Güney beni hüznün ağır yaşandığı,hasret kokan bir köye,Bilge Köyü'ne Mardin'e yolladılar.
Minik Kahramanlar''Ocağa bir odun da biz atsak,acaba kardeşlerimiz bir nebze olsa ısınırlar mı?''dediler...
Ben düştüm yollara...

Nefesin bir rengi varmış,ben yeni gördüm...O nefes,Allah'ın sesiymiş yeni öğrendim...

Sen benim minik kahramanım...

Tüm zorluklarla,baş eden parmağımı sıkı sıkı tutup hızla kucağıma gelmek için hep gayretli,hep başaran ARES'im...

GALA DERGİSİ...GÜLBEN ERGEN'İN İÇ DÜNYASI... !!



Son düzenleyen Safi; 22 Ocak 2016 00:53
kutsal54 - avatarı
kutsal54
VIP VIP Üye
25 Kasım 2009       Mesaj #127
kutsal54 - avatarı
VIP VIP Üye
Kalbim orada kaldı

Mevzuyu biliyorsunuz. Gülben Ergen ikizleri Güney ve Ares’in resimlerini ilk kez Gala’ya verdi. Karşılığında aldığı parayı da Bilge Köyü’ne yardım olarak götürdü. Bütün bunlar yazıldı, çizildi. Takdir eden de “Reklam kokan hareketler bunlar” diyen de oldu. Ona soracak olursanız, “Kendimi hacca gitmiş gibi hissediyorum. Oradaki çocuğun ayağı çıplaksa, benim oğlum üşüyor artık” diyor. Bu gezide Ergen’in maiyetine katılarak “uzayıp yüzyıl olan gün”lerden birini yaşadık. İşin aslını astarını merak ediyorsanız buyurun...

Gülben Ergen’le ortak bir arkada-şımız olacağı aklıma gelmezdi. Varmış. Bu sevgili büyüğüm Mardin’e gitmeden bir gün önce beni arayarak, “Senden tek bir şey rica edeceğim” diyor, “Önyargılı olma.” Peki. Zaten Ergen isteseniz de mesafe koyamayacağınız biri. Konuşkan, enerjik, sokulgan, rahat ve çok sıcakkanlı. Sabah 06.00’da bindiğimiz Mardin uçağında heyecanla çocuklarından bahsediyor. Oğlu Atlas ile birlikte ıngilizce öğrendiğini söylerken gayet neşeli. İkizleri Güney ve Ares’in verdiği yaşam mücadelesini anlatırken ciddileşiyor. Bütün anneler gibi durmadan çocuklarını anlatmak istiyor.

Mardin’e indiğimizde ilk işimiz vali Hasan Duruer’e kısa bir nezaket ziyaretinde bulunmak oluyor. Duruer bölgedeki eğitim durumunun fecaat olduğunu söylüyor. Açığın kapanabilmesi için tam 2 bin 800 dersliğe ihtiyaç var.

SIRADA KATLİAMA TANIK BİLGE KÖYÜ


İstikamet, Mazıdağı ilçesine bağlı Bilge Köyü. Hayatın 4 Mayıs’ta yaşanan katliamla durduğu ve giriş-çıkışların askerler tarafından denetlendiği bir köy burası. Girişte bulunan mezarlıktaki taşlarda hep aynı soyadları yazıyor. 7’si çocuk 44 kişinin akrabaları tarafından öldürüldüğü bir köy ne kadar canlı olabilirse burası da öyle. Yoksulluk, güvenlik sorunuyla iyice katmerlenmiş.

ılkokulun duvarında “Love is Everything” (Sevgi Her şeydir) yazıyor, içeride de 12 çocuk eğitim görüyor. Öğretmen Sadık Akbulut’tan buranın “birleştirilmiş bir sınıf” olduğunu öğreniyoruz. Yani aynı sınıfta 6 yaşındaki çocuk da 12 yaşındaki de eğitim görüyor. Öğrenci sayısının azlığına rağmen köye apar topar 4 derslikli bir ilkokul daha yapılmış ama henüz eğitime geçilmemiş.

ÖKSÜZ, YETİM YA DA İKİSİ BİRDEN

Bilge Köyü ılkokulu’ndaki çocukların soyadı ya Çelebi ya da Aksoy. Hepsi akraba. Ve hepsi ya öksüz, ya yetim ya da ikisi birden... Geride kalan az sayıdaki yetişkin, akraba çocuklarına da bakıyor.

Öğrencilerin yaşları küçük olduğu için okullarına ünlü bir yıldızın geldiğini pek idrak edemiyorlar. 12 yaşındaki Çiçek Çelebi hariç. Kafasında kocaman bir kırmızı kurdele olan zehir gibi Çiçek, aynı zamanda sınıf başkanı. Hemen Gülben Ergen’le ahbap oluyor.

İstanbul’dan kolilerle taşınan giysiler, kırtasiye malzemeleri, ilaçlar ve Ülker ürünlerini bizzat Gülben Ergen dağıtıyor çocuklara. Köyün geriye kalan 90 kişilik nüfusunun 72’si çocuk. Büyük çocuklar Sultanköy ılköğretim Okulu’na gidiyor. Üç genç kız, Ergen’i görmek için okullarını asıp gelmiş. Canan Çelebi (13), Hatice Çelebi (14) ve Ezgi Çelebi (15) buradaki herkes gibi birbiriyle akraba.

Hatice katliamda annesini, halasını ve kardeşini kaybetmiş, “ınsanın annesi ölünce evi de olmuyor. Artık tek derdimiz ölülerimizi görmek” diyor. Sağ kalmayı başaran babası köyün muhtarı Abdurrahman Çelebi. Ezgi ise Hatice’den daha şanssız. Hem annesini hem de babasını kaybetmiş. 5 yaşındaki kardeşi ıbrahim’i bir türlü unutamıyor: “Sarışın, yeşil gözlü bir çocuktu. Hatice’nin kardeşi Yasemin’le aynı yaştaydılar, birbirlerini seviyorlardı. ıkisi de öldü.”

Başta Gülben Ergen olmak üzere hepimiz nefes bile alamazken, Ezgi dümdüz bir sesle ölümden söz edebiliyor. Dersleri çok iyi, ıngilizce öğretmeni olmayı hayal ediyor: “Ama bu yıldan sonra okul mokul yok. Ablam artık bana bakamıyor.” Ablası kendinden sadece iki yaş büyük.

10 KÖYÜN ÇOCUĞU AYNI OKULDA

Bu sevimli ve akıllı kızlar hepimiz gibi, Gülben Ergen’in de kalbini çalıyor. Arabamıza binerek bizimle gelmek istemelerine kim itiraz edebilir ki? Zaten sırada onların da eğitim gördüğü Sultanköy ılköğretim Okulu var.

Okula vardığımızda küçük bir kıyamet kopuyor. Pırıl pırıl bir genç kız, bir buket çiçek takdim ediyor. Burası 10 köyün çocuğunu servislerle taşıyarak “taşımalı” eğitim veren bir okul. Müdür Mehmet Uygur öğrenci sayısının 480, derslik sayısının ise sadece 7 olduğunu belirtiyor. ıkili öğretim yapılıyor, sınıf mevcudu bazen 80 kişiyi geçiyor.

Ergen, öğrencilerden kendisine sorular sormasını istediğinde hemen hepsi nasıl bir öğrenci olduğunu merak ediyor. Sadece Elif adlı bir kız farklı bir soru soruyor: “Hiç Mardin türküsü biliyor musunuz?” şeyhmus adlı delikanlının da yardımıyla hep bir ağızdan “Mardin Kapısı’ndan ındim Aşağı” söyleniyor.

Tanışma ve hoşbeş faslından sonra da burada da yardım dağıtılıyor. Malzemeleri bizzat Ergen’in kendisi paylaştırıyor.

Kan şekeri düştüğünde dünyaları yıkabilen bu kadın açlığı filan da unutuyor. Öğretmenler odasında özenle ikram edilen ceviz, pestil ve kömeyle (cevizli sucuk) öğlen yemeğini geçiştiriyor.

SİLGİYİ ŞEKER SANAN ÇOCUKLAR

Geriye ziyaret edilecek iki köy kaldı... Yüce ılköğretim Okulu’nun 73 öğrencisi iki dersliği, iki de öğretmeni var: Fatih Kılıç ve Raşit Özaslan. Ergen burada yardım malzemesinin yanı sıra “Gülben’den Masallar” adlı kitabını da dağıtıyor. Çocuklar pembe silgileri şeker sanıp yemeye çalışıyor. Yine de yaşlarından hiç beklenmeyecek bir şekilde tavırları terbiyeli, tokgözlü.

Komşu köydeki Atlıca ılköğretim Okulu’nda da benzer manzaralar yaşanıyor. Tek derslikli 81 kişilik bu okulda da birleştirilmiş sınıf uygulaması var. Müesser Akgün hocamız, öğretmen odasını da minicik bir sınıf haline getirdiklerini söylüyor. İstanbul’dan getirilenler dağıtılırken minikler Ergen de dahil olmak üzere herkese “öğretmenim” diyor. Bu sefer köy halkı da dahil oluyor tabloya. Genç erkekler imzalı fotoğraf, hamile kadınlar bebek kıyafeti peşine düşüyor.

Programımız tamamlandığında elimizde hatırı sayılır miktarda yardım malzemesi kalıyor. En kalabalık okul Sultanköy ılköğretim’e geri dönüyoruz. Bu arada okulu müdürü son derece nazik bir ifadeyle fotokopi makinesine ihtiyaçları olduğunu söylüyor.

İstanbul’a dönüş zamanı yaklaşıyor. Akşamüzeri verdiğimiz yemek molasına bir çarşı ziyareti sığdırıp fotokopi makinesi almayı beceriyor Ergen. Uçakta yine Atlas’tan ve ikizlerden bahsediyor. Ancak bu sefer sözü durmadan Mardin’e getiriyor. “Hayatımın en mutlu günlerinden birini yaşadım. Bu yardım işine kalbimi ve beynimi vereceğim” diyor. Bu kadar ciddiyse kendi adını taşıyan bir vakıf kurmasını ve Türkiye’nin Angelina Jolie’si olmasını öneriyorum. Heyecanlı bir şekilde gözleri parlıyor “Ya da Carla Bruni” diyor.


BU GEZİDEN ÇIKARILAN 10 DERS


1- Gülben Ergen’e İstanbul’da rastladığınızda ‘ay kilo mu almış’, ‘kliplerindeki kadar güzel değilmiş’ diye dudak bükebilirsiniz. Ama adı burada bambaşka bir manaya geliyor. Genç kızlar onu gördüğü için sevinç gözyaşları döküyor. Mezrada Türkçe bilmeyen kadınlar eline pestil tutuşturuyor.

2- Mardin’de 26 Kasım’a kadar 1. Ulusal Mardin Çocuk ve Gençlik Tiyatro Festivali düzenleniyor.

3- Tanıştığımız öğretmenlerin yaş ortalaması 25 civarında. Özenli giyimleri ve gözlerinden okunan iyi niyetleriyle insana umut veriyorlar.

4- İl Milli Eğitim Mardin şube Müdürü Mehmet Eldem ve özel kalem müdürü Hilal Erdem’in gayretleri sayesinde kallavi bir iş, bir güne sığdırılabiliyor.

5- Emniyet, Sultanköy ılköğretim Okulu’na bir pota vermiş. 500 kadar çocuğun spor yapabilmek için tek şansı 20 m2’lik bir alana asfalt dökülmesi. Ancak bunun için para yok.

6- “İçim söylüyor. Buraya tekrar geleceğim ve Atlas’ı da getireceğim” diyen Ergen, oğlunun fazla oyuncaklarını da bavula koymuş. Nüfusu Hakkari Merkez’e kayıtlı Atlas’ın oyuncakları Mardin’de bir köye yetiyor.

7- Ergen heyecandan gece uyuyamamış. Sık sık hayatının en güzel günlerinden birini geçirdiğini söylüyor.

8- Elini taşın altına sokmak konusunda epeyce tezcanlı görünüyor. ısmini ortaya koyacağı bir vakıf kurma düşüncesine de ısındı.

9- Hatta Beyaz ve Hülya Avşar’ın programlarına çıkmak için bile bu fikrin biraz olgunlaşmasını bekliyor.

10- Doğru bir şeyi yanlış bir şekilde yapmamak için büyük bir sabır ve incelik göstermek gerekiyor.
Haber: Yeşim ÇOBANKENT
Kaynak
kutsal54 - avatarı
kutsal54
VIP VIP Üye
5 Aralık 2009       Mesaj #128
kutsal54 - avatarı
VIP VIP Üye
Gülben hijyen manyağı oldu

Domuz gribi salgını yüzünden bir hayli endişeli olan Gülben Ergen, hastalığın çocuklarına ve eşine bulaşmaması için büyük çaba harcıyor.

ÖLENLERİN sayısının her geçen gün hızlı bir şekilde artması nedeniyle domuz gribinden çok korkan Gülben Ergen, ikizleri Ares ve Güney ile 3 yaşındaki oğlu Atlas’ı gözü gibi sakınıyor. Kendisiyle birlikte eve gelen misafirlerden ve sürekli yurtdışı seyahatine çıkan eşi Mustafa Erdoğan’dan korumaya çalışan Gülben Ergen, antibakteriyel el temizleme jelini bir an olsun yanından ayırmıyor. Altı aylık olan Ares ve Güney’i domuz gribinden korumak için büyük çaba sarfeden Ergen, eve gelen misafirlere hemen antibakteriyel el temizleme jelinden ikram ediyor, galoş takmalarını zorunlu kılıyor. Ergen, çocukları her zaman misafirlerin yanına çıkarmıyor. Evden dışarı çıktığında yakın temastan kaçınan Ergen, eve döndüğünde de ise hemen temizlik malzemelerini kullanıyor.
Son düzenleyen Safi; 22 Ocak 2016 00:53
kutsal54 - avatarı
kutsal54
VIP VIP Üye
7 Aralık 2009       Mesaj #129
kutsal54 - avatarı
VIP VIP Üye
SEKİ VE GÜLBEN ERGEN DÜETİ

Şarkıcı Deniz Seki, cezaevinden tahliye edildikten sonra İstanbul'daki ilk konserini Bostancı Gösteri Merkezi'nde verdi

Seki, konser sırasında gözyaşları dökerek, cezaevindeyken sanatçı dostları arasında büyük desteği kendisini izlemeye gelen Gülben Ergen'den gördüğünü söyledi. Sanatçı bir şarkısını da sahneye davet ettiği Ergen ile birlikte seslendirdi.

Haberin yalnızca Gülben Ergen li Kısmı Eklenmiştir.Haberin tamamına ulaşmak için Kaynak Linkine Tıklayın...



Son düzenleyen Safi; 22 Ocak 2016 00:53 Sebep: kırık link
kutsal54 - avatarı
kutsal54
VIP VIP Üye
8 Aralık 2009       Mesaj #130
kutsal54 - avatarı
VIP VIP Üye
Gülben, Nihat’a Emanet

Gülben Ergen’i, eşi Mustafa Erdoğan yanında olmadan İstanbul gecelerinde görmek pek mümkün değil.

Üç çocuk annesi Gülben Ergen’e, fotoğraf sanatçısı Nihat Odabaşı ile Nişantaşı Scotch kulüpten çıkarken rastladım. “Hamilelik, doğum derken uzun zamandır dışarı çıkmamıştım. Mustafa izin verdi. ‘Sen çık eğlen. Ben çocuklara bakarım’ dedi. Ben de Nihat’la sokağa attım kendimi. Ama anladım ki, geceler artık hiç bana göre değil. Babaları yanında ama çocukları merak ediyorum. Geceyi uzatmadan evime dönüyorum” dedi.
Son düzenleyen Safi; 22 Ocak 2016 00:53

Benzer Konular

13 Aralık 2008 / Ziyaretçi Soru-Cevap
10 Şubat 2010 / Misafir Edebiyat tr
17 Eylül 2013 / Jumong X-Sözlük
16 Şubat 2010 / Misafir Soru-Cevap