Arama

Vücut Geliştirme Sporu Nedir? Vücut Geliştirme - Sayfa 5

Güncelleme: 20 Haziran 2017 Gösterim: 798.857 Cevap: 64
kamyon - avatarı
kamyon
Kayıtlı Üye
7 Aralık 2006       Mesaj #41
kamyon - avatarı
Kayıtlı Üye

KREATİN


MsXLabs.org
Sponsorlu Bağlantılar

(NE KADAR YARARLI,NE KADAR GEREKLİ?)


Geçtiğimiz bültendeki yazımızda karnitinin sporda ne getirdiğini (ya da getirmediğini) konuşmuştuk, bu sefer ki konumuz gene son derece yaygın bir şekilde kullanılan kreatin. Sporcular için aslında hiçbir getirisi yok diyebileceğimiz karnitinin aksine kreatin belirli spor dallarında faydalı olabiliyor.
Kreatin insan vücudu tarafından karaciğer ve böbreklerde üç amino asitten (Glycin, Arginin ve Methionin, ki Methionin besin ile dışarıdan alınmalı, çünkü vücut üretmiyor) üretilen bir madde. Bu şekilde üretilen kreatin kas hücresinde fosfat ile birleşiyor ve kreatin fosfat olarak önemli ama çok ufak bir enerji deposu görevini üstleniyor, bu şekilde çok kısa süreliğine azamî derecede güç üretimini sağlıyor. Kreatin fosfat parçalanarak çok çabuk yakılıyor ama dinlenme aşamasında aynı şekilde çabuk bir şekilde yenilenebiliyor.
Kreatin sadece vücut tarafından üretilmiyor, bilhassa –aynı karnitin gibi- et yemekle vücuda alınıyor. 70kg ağırlığında bir yetişkinin vücudunda 100-120g kreatin var, bunun %95’i kas hücrelerinde bulunuyor. 5g kreatin 1.1kg çiğ et demek.
Vücudun ürettiği veya besinle alınan kreatine ek olarak sporcular dışarıdan ek kreatin alarak kastaki kreatin fosfatın artmasını ve fiziki “patlamalar” için daha fazla enerji deposu bulundurmayı amaçlıyorlar. Bu şekilde sadece böyle bir azamî performansın seviyesini yükseltmenin yanında aynı zamanda bu performansı daha uzun süre tutmak da mümkün olmalı. Kreatin kullanımının ardındaki düşünce bu.
Ağızdan yüksek oranda kreatin alımı, örneğin bâzı araştırmalarda olduğu üzere günde 4x5g (ki bu 4,5kg çiğ et demek) kişiden kişiye farklı sonuçlanıyor. Önemli olan burada kreatin alımının kastaki kreatin fosfat oranını yükseltip yükseltmediği. Ağızdan alınan ek kreatinin yaklaşık %20’si kreatin fosfat olarak kasa yerleşiyor, geri kalanı idrar yolu üzerinden vücuttan atılıyor. Buna ek olarak yüksek oranda kreatin kullanımı herkeste kastaki kreatin fosfat yükselmesiyle sonuçlanmıyor, organizmadan organizmaya farklı şeyler.
Araştırmaların gösterdiği bir başka şey de sadece kasları “kreatine doymamış” atletlerin ağızdan kreatin alımından fayda sağladıkları. Bunun nedeni kasta kreatin seviyesi için bir sınır olması ve bu üst sınır dışarıdan fazladan kreatin alarak yükseltilemiyor. Bu sınır 1kg kuru kas kütlesinde 150-160mmol.
Spor için önemli olan kastaki kreatin seviyesi değil, kreatin fosfat seviyesi, çünkü sadece kreatin alımı bir işe yaramıyor, ancak kreatin fosfat oluştuğu takdirde enerji deposu işlevini yerine getirebiliyor. Bugün bilinen gerçek kas hacminin geliştirilmesi ile kreatin fosfat seviyesinin de yükseldiği. Yani kısaca ifâde etmek gerekirse: kasları daha fazla olan daha fazla kreatin fosfata sahip.
Kreatin (ve kezâ testosteron, karnitin vb. vücut tarafından üretilen diğer maddelerin) alımında önemli soru bu tarz bir şeyin amaca hizmet edip etmediği. Çünkü bu tarz maddelerin alımında “down regulation” adı verilen bir gelişme devreye giriyor, yani vücut uzun vadede bu maddelerin dışarıdan alındığını fark edip kendiliğinden daha az üretmeye başlıyor. Yeni yapılan araştırmalara göre kreatinde böyle bir durum söz konusu değil.
Bugün uzun süreli kreatin alımı için kesinleşmiş ve bilimsel olarak desteklenen yöntemler yok. Sadece alınan kreatinin dozu değil (günde 2g yetiyor mu?) aynı zamanda kreatinin ne zaman alınacağı da bir soru. Bugün eldeki bütün yöntemler aslında kreatin üreticilerinin piyasaya sürdükleri ürünlerinin arkasında yazanlar.
Harici destekleme konusunda öncü rol üstlenen dallardan biri vücut geliştirme. Vücut geliştirmede uygulanan yaygın bir sistem şu: Kişinin ağırlığına bağlı olarak günde 4 öğün 25-30g kreatin alınan “doldurma devreleri”nin ardından beş günlük azaltılmış (önceki miktarın 2/3’ü seviyesine düşürülmüş) dozlu bir devre uygulanıyor, akabinde dozun 10g’a düşürüldüğü ve alımın sadece antrenman günlerinde iki doz seklinde, birinin antrenmandan 40 dakika önce, diğerinin hemen antrenman sonrasında alındığı bir uygulama sistemi var. Bir aylık bir uygulama sonrasında 4 haftalık ara veriliyor ve devir tekrar başlıyor.
Yukarıda kasların kreatin alımının sınırlı olduğundan bahsetmiştik. Dolayısıyla bu miktarda bir kreatin alımının yararsız olduğunu söyleyebiliriz. Fakat yöntem vücudun kreatin üretimini kesmesini önlemek açısından mantıklı.
Kreatinin önemli özelliklerinden biri ozmotik olması, yani su tutması. Kas kreatin alırken örneğin natriyum ve glikozda da olduğu gibi aynı zamanda su alıyor.
Kreatin alımı konusunda söylenecek noktalardan biri kreatinin hızlı ya da yavaş alımının bir fark yaratmadığı. Yani 5 gün boyunca günde 20g kreatin almak 30 gün boyunca günde 3g kreatin almakla aynı etkiyi yaratıyor. Tıbbî açıdan bakıldığında eğer zaman sınırlaması yoksa alımı uzun süreye yaymak muhtemel mide ve bağırsak sorunları nedeniyle elbette daha mantıklı. Kreatin yüklemesinden sonra yüksek seviyeyi korumak için de günde 2g’lik bir doz tamamen yeterli. Üretici firmalar bu konuda maalesef oldukça yüksek dozlar öneriyorlar. Yukarıda belirttiğimiz gibi bu yüksek dozlar işe yaramadıkları için idrar yoluyla atılıyorlar tekrar. Kreatin alımı kesildikten sonra kaslardaki seviye yaklaşık 4 hafta içinde kreatin alımına başlandığındaki seviyeye geri dönüyor. Kreatinin su bağlaması özelliği nedeniyle kreatin yüklemesi yapılan dönemde normalden biraz daha fazla su içilmesi gerekli, yüksek dozlu yüklemede günde 3 litre ölçü kabul ediliyor. Bu aynı zamanda birden alınan kreatinin mide ve bağırsak sorunlarına yol açmasını da engellemek için önemli. Kreatin tozunu mümkünse meyve suyu ile karıştırmak gerek. Meyve suyunda bulunan şekerin yarattığı vücuttaki insulin alımını kullanıp kreatin alımını da hızlandırmak olası.

Elbettebuna alternatif olarak kreatin karbonhidratlı bir öğünden hemen sonra da alınabilir. Yani insulin kas hücresinde sadece glikoz ve amino asit alımını değil, kreatin alımını da destekliyor.

Kreatinin kanserojen etkisi olduğu konusundaki tıbbî tartışmalar da son bulmuş durumda, hele de günlük seviye korumak için 2g’lik bir kreatin alımının yeterli olduğu anlaşıldıktan sonra. Kreatinin sıcak içeceklerle içilmemesi gerektiği, kafein ile alınmaması gerektiği gibi yorumların da gerçekle alâkaları olmadığı anlaşıldı. Yarış öncesi dönemlerde kreatin yüklemesinin aynı karbonhidrat yüklemesi gibi (örneğin daha önce sayfamızda anlattığımız Saltin Perhizi’nde olduğu gibi) bilhassa hızlı tepki veren kas hücrelerindeki kreatin fosfat oranını yükselttiği ve kısa süreli patlama gereken anlarda, bu nedenle özellikle kısa süreli güç gerektiren sporlarda işe yaradığı kabul ediliyor. Fakat kabul edilen bir başka şey de bunun böyle olması gerekmediği. Yani her kreatin alanın performansı yükselecek diye bir şey yok ne yazık ki. Özellikle vücut geliştirme gibi kısa dönemli yüklemelerin yanında uzun süreli ama daha düşük ortalama dozlu alımlar da faydalı olabiliyorlar. Çok önemli bir nokta mukâvemet sporlarında, örneğin dağ bisikletinde kreatinin rolünün çok daha düşük olması. Bu konuyu bir atakçıda (sprinter) kreatinin önemine eğilerek açıklayalım.

Kreatin niye özellikle atakçılar için önemli?


Atakçıların, örneğin kısa mesâfe koşucularının tükenmelerinin nedeni kaslardaki kreatin fosfat depolarının boşalması. Diğer bir deyişle kreatin fosfat deposu ne kadar büyükse bir atakçı azamî gücünü ve dolayısıyla azamî hızını o kadar kullanabiliyor. Örneğin bir 200m koşucusu son 30-50m arasında hız kaybediyor, çünkü kreatin fosfat deposu boşalmış oluyor, o andan sonra anaerobik glikoz üzerinden kazanılan enerji ise ancak kreatinin yarısına tekâbül ediyor.
Azamî hızı birkaç saniye daha uzun, hattâ çıkıştan bitişe kadar olan 10-20 saniye boyunca sürdürebilmek elbette kısa mesâfeciler için rekora giden yol. Dolayısıyla kısa mesâfede patlama yapan atakçılar için kas sistemindeki kreatin fosfat depolarının büyütülmesi ve kreatin fosfatın tekrar yerine konulmasının hızlanması çok önemli. Bu nedenle sistematik beslenmenin yanında (kâfî derecede yağsız et) en azından nazarî olarak ısınmadan sonra çıkışa kadar olan birkaç dakikada çok hareketsiz durmak önemli, ki ısınma sırasında kaybolan kreatin fosfat tekrar yerine yerleştirilebilsin. Yarışta çıkış verildiğinde kreatin fosfat deposunun kapasitesi saniyelerin yüzde birlerinin önem taşıdığı dallarda sıralamada çok önemli bir etken.
Kreatin hakkında bugün gelinen ve bütün bilimsel araştırmaların sonuçlarını özetleyerek dayanağını oluşturabileceğimiz noktada kreatinin hangi tip spor dalları için önem taşıdığını çok kesin söyleyebiliyoruz. Buna göre kreatin birden güç boşalımı yapılan dallarda da pek işe yaramıyor, örneğin sırıkla atlama, uzun atma, cirit-gülle-çekiç atma, halter vs. vs.. kreatin fosfat deposunun hacmi ve dolma hızı azamî performansın 10 ilâ 30 saniye arasında verilmesi gereken sporlarda çok önemli. Bunlar örneğin 100-200m koşular, kısa mesâfe engelli koşular. Muhtemelen bu dallardan mukâvemete geçiş dalları olan 400m koşu, 100m yüzme vb. gibi dallarda da kreatin oldukça faydalı ve yüksek hızı uzun süre sürdürmeye yarıyor.
Gene de çok fazla hevesle yaklaşmamak gerek kreatine. Birincisi kreatine vücudun verdiği tepki kişiden kişiye değişiyor, yani yukarıda dediğimiz gibi, her kreatin alan uçuyor” diye bir şey yok. Kezâ kreatin bütün spor dalları için faydalı değil, ki bu nokta biz dağ bisikletçileri için büyük önem taşıyor.
Tamamen mukâvemet üzerine kurulu dallarda, ki dağ bisikleti de buna dahil, kreatin fosfat sadece ilk saniyelerde çıkışta kullanılıyor belki Fransa Turu’nda olduğu gibi ara atak ikramiyesinin olduğu yerlerde. Fakat bunun dışında kreatin fosfat mukâvemet sporunda bir işe yaramıyor diyebiliriz. Kaldı ki kreatin alımının kilo alımına yol açtığı ve bunun da mukâvemet sporlarında istenmediği bir gerçek.
Günümüzde ek kreatin alımı pek çok antrenör ve “uzman” (uzman derken tırnak içindeki uzmanlar) tarafından tavsiye ediliyor. Kısmen ticarî bir yanı da bulunan bu propagandaya âlet olmadan önce kreatin konusunda iyi bilgi sahibi olmak gerekli. Birincil ve en mühim soru kreatinin gerçekten işe yarayıp yaramadığı bir spor dalında aktif olunup olunmadığının belirlenmesi. Maraton koşucusunun kreatin alması son derece mantıksız. Başta da söylediğimiz gibi, kreatin eksikliği gibi bir durum sağlıklı bir insanda kesinlikle söz konusu olamaz, insan vücudu gereken miktarda üretiyor bu maddeleri zaten. Dolayısıyla geçen bültenimizdeki karnitin yazısında da olduğu gibi bu tarz maddelerin alımında çok dikkatli olmak, etraflı bir tahlil yapmak gerek.
Normal beslenmeye ek olarak alınan maddelerde, yani çeşitli mikro besin maddelerinde, vitaminlerde, amino asitlerde ve “mucize” şemsiyesi altında pazarlanan kreatin gibi ilaçların bir nevî ”plasebo” karakteri taşıdıklarını ve bu nedenle psikolojik olarak da etkili olduklarını da unutmamak gerek. Biraz hırslı hobi sporcularından başlayarak hedefler büyüdükçe performans artımı sözü veren her madde maalesef yeteri kadar sorgulanmadan alınıyor. Plasebo etkisi, yani alınan maddeye inanıp da fayda çıkarılması elbette istenen bir şey. Fakat diğer taraftan alınan maddenin de çok büyütülmemesi gerektiğinin göstergesi. Bir sporcu büyük bir şevkle normal beslenmenin haricinde ek destek maddelerini yönelmeden önce unutmamalı ki sporda başarılı olmanın en önemli yolu hâlâ genetik olarak yapılan spora yatkın olmak ve bilimsel, sistematik ve disiplinli bir şekilde yürütülen antrenman.

Kaynak: Dr. Kurt Moosburger, GIN, // http://www.mtbtr.com/gezi_yayin/yayin.asp?kayitno=965

Derleyen: Cüneyt Kazokoğlu

Son düzenleyen _Yağmur_; 31 Temmuz 2017 20:33 Sebep: sayfa düzeni
kamyon - avatarı
kamyon
Kayıtlı Üye
12 Aralık 2006       Mesaj #42
kamyon - avatarı
Kayıtlı Üye

EFSANE MONİCA BRANT

MsXLabs.org

Sponsorlu Bağlantılar
--DERECELERİ--
  • 1999 IFBB Ms. Fitness Olympia 4th
  • 1998 IFBB Ms. Fitness Olympia 1st
  • 1996 Fitness International 2nd
  • 1996 IFBB Fitness Olympia 7th
  • 1996 IFBB Jan Tana Pro Fitness 2nd
  • 1996 IFBB Night Of Champions 4th
  • 1995 IFBB Fitness Olympia 7th
  • 1995 IFBB Jan Tana Pro Fitness 1st
  • 1995 Fitness USA Nationals 9th
  • 1994 Ms. National Fitness 6th
  • 1994 Fitness USA Preliminary 1st
  • 1993 Fitness USA Preliminary 6th
  • 1991 Fitness USA Preliminary 1st
  • 1991 Ms. National Fitness 14th

Son düzenleyen _Yağmur_; 31 Temmuz 2017 20:34 Sebep: kırık link
kamyon - avatarı
kamyon
Kayıtlı Üye
16 Aralık 2006       Mesaj #43
kamyon - avatarı
Kayıtlı Üye

Bazı egzersiz terimleri


MsXLabs.org
  • squat: çömelmek
  • preacher: hatip (Konuşma kürsüsüne benzedigi için)
  • twist: çevirmek, kivirmak
  • assisted: destekle, yardimla
  • palms up: avuç içi yukari bakacak sekilde
  • palms down: avuç içi asagiya bakacak sekilde
  • palms facing you: avuç içi kendinize dogru bakacak sekilde
  • bent over: egri, bükülmüs
  • bend: egmek, bükmek, kivirmak
  • rotary: dönen (kendi ekseni etrafinda)
  • squeeze: sikistirmak
  • reverse: ters
  • horizontal: yatay (bazi leg pressler böyle olur bazilari 45 derece egik)
  • overhead: kafa seviyesinin üstüne
  • rear: geri, arka
  • extension: uzatma
  • flexion: esneme, bükülme, çevirme
  • close-grip : yakindan tutma, kavrama
  • press: basmak, sikistirmak, sikmak
  • alternating grip: bir avuç ici yukari digeri asagiya bakarak tutma
  • barbell: halter
  • curl: bükmek, kivirmak
  • lateral: yana doğru
  • unilateral: tek tarafa
  • pushdown: asagiya itme, itis
  • lying: yatarak
  • pulldown: çekmek
  • rowing: kürek çekme
  • shrug: omuz silkme
  • incline: egri yüzey
  • decline: meyilli yüzey
  • hammer: çekiç

Bacak

  • SQUAT
  • (HALTER SIRTTA ÇÖKÜS)
  • HACK SQUAT
  • (MAKINEDE ÇÖKÜS)
  • LEG PRESS
  • (MAKINEDE AYAK ITIS)
  • LEG EXTENSION
  • (MAKINEDE ÖN BACAK)
  • LYING LEG CURL
  • (MAKINEDE ARKA BACAK)
  • BARBELL LUNGE
  • (HALTERLE ÖNE BACAK AÇMA)
  • STANDING LEG CURL
  • (MAKINEDE AYAKTA ARKA BACAK)
  • LEG ADDUCTION
  • (MAKINEDE IÇ BACAK)
  • LEG ABDUCTION
  • (MAKINEDE DIS BACAK)
  • SIDE TO SIDE LUNGE
  • (HALTERLE YANA BACAK AÇMA)
  • GLUTEUS KICK BACK
  • (MAKINEDE BACAK GERI ITIS)
  • SITTING LEG PRESS
  • (MAKINEDE OTURARAK BACAK ITIS)

Mide

  • SIT-UP
  • (YER MEKIGI)
  • ROMAN CHAIR SIT-UP
  • (SANDALYEDE KARIN SIKISTIRMA)
  • INCLINE BENCH SIT-UP
  • (EGIK SIRADA KARIN SIKISTIRMA)
  • INCLINE BENCH LEG RAISE
  • (EGIK SIRADA ÇAKI)
  • HANGING LEG RAISE KNEE-UP
  • (PARALELDE ÇAKI)
  • CRUNCH
  • (YATARAK KARIN SIKISTIRMA)
  • CABLE CRUNCH
  • (MAKARADA KARIN SIKISTIRMA)
  • DUMBBELL SIDE BEND
  • (YANA EGILME)
  • STANDING-SEATED BAR TWISTING
  • (AYAKTA SOPA ÇEVIRME)
  • BENT OVER BAR TWISTING
  • (EGILEREK SOPA ÇEVIRME)
  • REVERSE SIT UP LYING KNEE UP
  • (YATARAK BACAK KARNA ÇEKME)
  • SEATED KNEE UP
  • (OTURARAK BACAK KARNA ÇEKME)
  • GOODMORNING EXERCISE
  • (AYAKTA ÖNE EGILIP DOGRULMA)
  • HYPER EXTENSION
  • (SEHPADA GERI KALKARAK BEL KASMA)
  • DEAD LIFT
  • (YERDEN KILO ILE DOGRULMA)
  • HANGING SIDE LEG RAISE
  • (BARFIKSTE ÇAKI)
  • ABDOMINAL CRUNCH MACHINE
  • (MAKINEDE KARIN SIKISTIRMA)
Son düzenleyen _Yağmur_; 31 Temmuz 2017 20:34 Sebep: sayfa düzeni
kamyon - avatarı
kamyon
Kayıtlı Üye
25 Aralık 2006       Mesaj #44
kamyon - avatarı
Kayıtlı Üye

Top 10 Vitamins for Bodybuilders

MsXLabs.org

Georgia Southern University'(Statesboro, Georgia) da yapılan araştırmaya göre Vücut Geliştirme sporu ile ilgilenenlerin en fazla ihtiyaç duydukları vitaminler aşağıdaki gibidir. Sıralama ihtiyaç miktarına göredir.

1. Vitamin C (Ascorbic Acid)
Suda çözünen ve vücut sağlığı için gerekli olan esansiyel vitaminlerden biridir. Koruyucu vitamin olan Vitamin C; hücreleri korur ve dokuların dış etkenlerden zarar görmesine engel olur. Vitamin C vücudun enfeksiyonlara karşı direncini arttırır. Aynı zamanda yaraların iyileşmesi, diş ve dişeti sağlığı için de önemlidir. Vitamin C kan damarlarını güçlendirir.

Vücudun tüm organlarının ve salgı bezlerinin fonksiyonlarını sağlıklı bir şekilde sürdürebilmeleri için Vitamin C gereklidir.

2. Vitamin B6 (Pyridoxine)
Suda çözünen bu vitamin diş ve dişeti sağlığının korunması,kan hücreleri,sinir sistemi fonksiyonlarının sağlıklı işlemesi için gereklidir. Vitamin B-6'nın yağlar,proteinler ve karbonhidratlardaki enerjinin vücutta kullanılabilir hale getirilmesinde çok büyük önemi vardır. Vücut sağlığı için gerekli esansiyel vitaminlerden biridir. Antikorların oluşumuna yardımcı olarak vücudun korunmasını sağlar. Aynı zamanda vücuttaki sodyum ve potasyumun dengede kalmasını sağlar.

3. Thiamine (vitamin B1)
Suda çözünen bir vitamindir. Tiamin olarak bilinir ve karbonhidratların enerjiye dönüşmesine yardım eder. Sinir sistemine yararlı etkileri olduğundan moral vitamini olarak bilinir. Vitamin B-1 sindirime yardımcı olur ve büyümeyi destekler. Sebzelerin pişirilmesi,alkol,kafein ve antiasid gibi etkenlerle Vitamin B-1 azalabilir.

4. Vitamin D
Yağda çözünen bu vitamin " Güneş Vitamini " olarak bilinir. Kalsiyum ve fosfor absorbsiyonunu arttırarak kemikleri ve dişleri güçlendirir. Vitamin D beslenme ve güneşten sağlanan gerçek bir kazançtır. Vitamin A ile birlikte çalışır. Sağlıklı kemik ve dişler için gereklidir. Özellikle büyüme çağındaki çocukların Vitamin D'ye olan ihtiyaçları çok fazladır. Aynı zamanda Vitamin C ile de birlikte çalışır. Sinir sisteminin çalışması,kalp ve kandaki Vitamin D miktarına bağlıdır.

5. Niacin (vitamin B3)
Yağ,protein ve karbonhidratların enerjiye dönüştürülmesinde rol oynar. Beyin fonksiyonları,sağlıklı cildin korunması ve sindirim sistemi için önemli bir vitamindir.

6. Vitamin E
Yağda çözünen bir vitamindir ve vücutta depolanabilir. Bu vitamin sağlığımız için gerekli esansiyel vitaminlerden biridir. Vitamin E sağlıklı dolaşımı ve kırmızı kan hücrelerini destekler ve çevre kirliliğine karşı korur. Kırmızı kan hücrelerini koruyucu etkisi cilt,üreme organları ve kaslar için çok önemlidir. Doğum kontrol hapı alımı,mineral yağlar,alkol,hava kirliliği ve klorlu su içimi vücuttaki Vitamin E miktarını düşürebilir.

7. Vitamin A
Yağda çözünen bir vitamindir,fazlası genellikle karaciğerde depolanır. Sağlıklı cilt,saç ve kemik ile iyi bir görüş için gereklidir. Diş ve dişetinin sağlıklı bir yapıda kalmasına yardım eder. Vitamin B, D, E,kalsiyum, fosfor, ve çinko ile birlikte çalışır. Vitamin C ile oksidasyondan korunmalıdır. Sağlıklı kalmamız için gerekli esansiyel vitaminlerden biridir.

8. Riboflavin (vitamin B2)
Suda kolayca çözünüp absorbe olabilen bu vitamin sağlıklı cilt,doku yenilenmesi,yağ protein ve karbonhidratlardaki enerjinin kullanılabilir hale dönüşmesi için gereklidir. Vitamin B-2 aynı zamanda oksijen kullanımı,sağlıklı antikorların ve kırmızı kan hücrelerinin oluşumuna da yardım eder. Ayrıca göz sağlığı ve görüş yeteneği için de çok önemli bir vitamindir.

9. Biotin
Suda çözünen bu vitamin cild ve dolaşım sisteminin sağlığı için gereklidir. Yağların ve proteinlerin yıkımı için de gerekli olan bir vitamindir. Sağlıklı saçın gelişiminde önemli bir rol oynar. Sağlıklı bir beslenmede yer alması gereken esansiyel bir vitamindir ve diğer B-grubu vitaminleri ile birlikte çalışır. Cildin sağlıklı kalabilmesi biotin miktarına bağlıdır.

10. Cobalamin(vitamin B12)

Vücuttaki en önemli rolü kırmızı kan hücrelerinin gelişmesi ve çoğalmasında etkili olmasıdır. Özellikle sinir sistemi fonksiyonlarının devamı için gereklidir. Diğer B-grubu vitaminleri gibi Vitamin B-12 de yağ,protein ve karbonhidratların enerjiye dönüştürülmesinde etkilidir. Bu esansiyel vitamin aynı zamanda konsantrasyon,denge ve hafıza için de çok önemlidir.
Son düzenleyen _Yağmur_; 31 Temmuz 2017 20:38 Sebep: sayfa düzeni
kamyon - avatarı
kamyon
Kayıtlı Üye
30 Aralık 2006       Mesaj #45
kamyon - avatarı
Kayıtlı Üye

TOP 10 MİNERALS FOR BODYBUİLDERS

Georgia Southern University'(Statesboro, Georgia) da yapılan araştırmaya göre Vücut Geliştirme sporu ile ilgilenenlerin en fazla ihtiyaç duydukları mineraller aşağıdaki gibidir. Sıralama ihtiyaç miktarına göredir.

1. Magnezyum


Sinir sisteminin ve kasların gevşemesini sağlayan mineraldir. Sakinleşmeye yardımcı olduğu için " Anti-stres Minerali " olarak bilinir. Magnezyum kandaki şekerin enerjiye dönüştürülmesinde önemli bir rol alır. Bu hayati mineral vücudumuzun Vitamin C,kalsiyum,fosfor,sodyum ve potasyum'u daha etkili bir şekilde kullanabilmesi için gereklidir. Magnezyum sağlıklı dişler ve sindirim sisteminin rahatlığı için gereklidir.

2. Kalsiyum


Sağlıklı vücut yapısı için gerekli önemli minerallerden biridir. Bu mineral büyük oranda vücudumuzdaki kemiklerde bulunur. Eksikliği yüksek oranlara vardığında diş ve sırtta ağrılar,kemiklerde zayıflama, çatlama ve kolay kırılma görülür. Vücuttaki kalsiyum miktarı sadece kemikler için önemli değildir. Aynı zamanda vücuttaki bütün fonksiyonlarda görev alır.
Özellikle vücuttaki demirin kullanımı ve alınan gıdaların hücre zarından geçebilmesi için gerekli olan bir mineraldir. Stres,egzersiz yetersizliği,aspirin,mineral yağ,fazla yağ alımı ve diğer faktörler nedeniyle vücuttaki kalsiyum miktarı azalır.

3. Çinko


Bu esansiyel mineral vücutta herşey için gereklidir. Vücudun sağlıklı bir yapıda tutulması için herşeyi harekete geçiren bir kıvılcım gibi çalışır. Vücuttaki pek çok fonksiyonda görev alır. RNA ve DNA oluşumu ve proteinlerin enerjiye dönüştürülmesi için çok önemlidir. Vücuttaki her hücrede Çinko vardır. Zihinsel fonksiyonlarda,vücudun kendi kendini iyileştirmesi ve yenilemesi gereken durumlarda,kanın stabilizasyonunda, vücuttaki alkali dengesinin muhafazasında önemli roller üstlenir. Bu mineralin varlığına ihtiyaç duyan organlar; kalp,beyin ve üreme sistemidir. Yemeklerin pişirilme yöntemleri,stres, diüretiklerin kullanımı,alkol alımı ve diğer faktörlerle vücuttaki çinko oranı azalır.

4. Krom


Vücuttaki basit şekerin parçalanmasında rol oynar. İnsülin oluşumuna, kandaki şeker ve kolesterol düzeyinin kontrolüne yardım eder. Krom; vücuttaki enzim ve hormonlar için çok önemlidir.

5. Sodyum


Bu mineral sinir ve kas fonksiyonlarının devamı için çok önemlidir. Asıl görevi sıvı pompalanmasını sağlamak ve gıdaların hücre zarından geçişini sağlamaktır. Bol miktarda sodyum yüksek kan basıncına katkıda bulunur.

6. Fosfor


Sadece fizyolojik kimyasal reaksiyonlarda yer almakla kalmaz,aynı zamanda vücuttaki bütün hücrelerde bulunur. Normal kemik ve diş yapısı,kalp düzeni ve normal böbrek fonksiyonları için gereklidir. Vitamin D ve Kalsiyum; Fosfor'un işlevini sürdürmesine yardımcı olur. Fosfor olmadan B-grubu vitaminleri ve niasin absorblanamaz.

7. Demir


Vücut için gerekli esansiyel minerallerden biridir. Hemoglobin (kırmızı kan hücresi),miyoglobin (kas pigmenti) ve enzim üretimi için gereklidir. Vücuttaki demirin sadece %8'i kan damarlarından absorblanır. Demir vücutta büyümeye yardım eder,yorgunluğa karşı ve hastalıklardan korunmada kullanılır. Ayrıca demir, vücuttaki B-grubu vitaminlerinin kullanımını arttırır.

8. Vanadyum


Balık, zeytin, et ve turp'ta bulunan bir mineraldir.

9. Bakır


Karaciğerde depolanan önemli eser minerallerden biridir. Vücut dokusunun yeniden oluşması için gerekli enzimlerin hayati komponentidir. Hemoglobine bağlı demirin korunması ve Vitamin C'nin kullanımı için gereklidir. Beyin sinirlerimiz ve bağ dokusu için bakır miktarı önemlidir.

10. Potasyum


Hayati minerallerden biridir. Vücuttaki potasyumun %98'i hücre duvarlarının içinde bulunur. Potasyum, sodyumla birlikte vücuttaki su dengesinin sağlanmasına yardımcı olur ve gıdaların hücre içine geçişini sağlar. Potasyumun önemli görevlerinden biri de sinir sistemindeki mesajları iletmesidir. Beyne oksijenin gönderilmesi beyin için önemlidir. Her gün bu mineral vücutta kullanılır ve tekrar yeri doldurulur. Kalbimiz ve vücuttaki diğer kaslarımızın sağlıklı yapısını koruması potasyuma bağlıdır.
Son düzenleyen _Yağmur_; 9 Haziran 2016 15:35 Sebep: sayfa düzeni
kamyon - avatarı
kamyon
Kayıtlı Üye
2 Ocak 2007       Mesaj #46
kamyon - avatarı
Kayıtlı Üye

L-Glutamine

Glutamin'in temel olarak sağladığı faydalar; büyüme hormonunun salgılanmasına yardımcı olmak, hücrelerin nitrojen alımını zenginleştirmek, protein sentezini artırmak, hücre hidrasyonunu artırmak, hücre iyileşmesini maksimize etmek, kas yıkımını engellemek, glükoz fonksiyonunu optimize etmek, vücutta oluşan toksin maddeleri temizlemek, kaslarda protein azalmasını önlemek, hücrelere nitrojen taşımak, asit dengesini sağlamak, bağışıklık sistemini güçlendirmek ve enerji vermektir. Kısacası Glutamin hem anabolik hem de anti katabolik bir amino asittir.

Kaslarda amino asit havuzunun %60'ını ve vücutta toplam amino asit döngüsünün %20'sini Glutamin oluşturur. Diğer amino asitlerin aksine sadece Glutamin'in 2 nitrojen atomu vardır ve nitrojen mekiği olarak bilinir. Vücudun en çok hangi bölgesinde gereksinim varsa o bölgeye nitrojen taşır. Nitrojen, yeni kas dokularının oluşumunda ve mevcut kas dokularının büyümesi ve tamirinde önemli bir rol oynar. En fazla kas büyümesini sağlayabilmek için, vücuda en fazla miktarda nitrojen takviyesi yapmak gerekmektedir.

Glutamin tüm amino asitler içinde en çok fonksiyona sahip olan temel bir amino asittir ve profesyonel sporcular tarafından temel bir gıda takviyesi olarak kullanılır.

Sporcularda ağır antrenman sonrasında enerji azalması ve kas ağrıları oluşur. Eğer vücudun dinlenme ve iyileşme süresi, iki antrenman zamanı arasındaki süreden fazla olursa, bu sporcu için bir sıkıntı (sendrom) yaratır. Bu sendrom vücudun depoladığından daha fazla Glutamine tüketimine neden olur. Üst üste yaşanabilecek bu sendrom vücudun kas yıkımına gitmesine sebep olur.

Glutamin takviyesi fazla antrenman sendromunda oluşan kas yıkımını tersine çevirir. Kaslarda serbest amino asitlerin ve nitrojen kaybına engel teşkil etmesi sebebiyle, Glutamin anti katabolik bir maddedir.

Antrenmanlar sırasında en çok tüketilen amino asit Glutamin'dir.

Genel sağlık açısından Glutamin ele alındığında; yara veya yanıkların iyileşmesini hızlandırır ve enfeksiyon oluşumunu engeller. Bu sebepten dolayı ameliyat sonrasında hastalara Glutamin takviyesi verilir. Ayrıca bağırsakların sağlıklı olmasında temel madde yine Glutamin'dir. Sinir ve psikoloji sağlığını destekler.
Son düzenleyen _Yağmur_; 9 Haziran 2016 16:27
kamyon - avatarı
kamyon
Kayıtlı Üye
4 Ocak 2007       Mesaj #47
kamyon - avatarı
Kayıtlı Üye

PROTEİN TOZLARI


Piyasada pek çok çeşitleri değişik markalar altında satılan bu ürünler, doğru kullanıldığı takdirde oldukça faydalı olabiliyor. Burada benim sizlere anlatacaklarım markalardan daha ziyade ürün çeşitleri üzerine olacaktır. Protein tozları adi üzerinde yüksek oranda protein içeren toz seklinde ürünlerdir. Bu noktada dikkat edilmesi gereken çok önemli bir husus var. Satılan her toz seklindeki ürün protein tozu değildir. Özellikle eczanelerde satılan ürünlerin büyük bir kısmi gerçek protein tozları değildir.Bunlar zayıflıktan dolayı kilo problemleri olan insanlar için üretilen karbonhidrat ve basit seker oranı yüksek olan ürünlerdir. Protein oransal olarak %20 den fazla delildir. Bu tip ürünler kas kütlesini geliştirmeye yönelik spor yapan profesyonel yada amatör sporcular için değildir. Gerçek bir protein tozu minimum %70 oranında protein ihtiva eder.

Niçin protein tozu kullanmalıyım ?


Spor yapan birinin yapmayana göre daha fazla protein ve karbonhidrata ihtiyaç duyacağını sizde biliyorsunuzdur. Burada önemli olan nokta sudur : bu daha fazla karbonhidratı özelliklede proteini bir şekilde aldığınızı varsayarsak bunu nasıl aldığınızdır ? Protein oranı yüksek olan gıdalar et,süt yumurta vs vs, yüksek protein oranlarıyla beraber yüksek oranda yağ ve kolesterol içerir. Performansını artırmak isteyen bir sporcu, zayıflamak isteyen bir insan yada sağlıklı beslenmek isteyen birisi vücudun ihtiyacı olan temel besin maddelerini en düşük yağ ve kolesterol oranı ile almalıdır. Bu noktada aslında protein tozları yalnızca sporcular için değil, zayıflamak isteyen veya sağlıklı beslenmek isteyen herkes için faydalı olabilir.

Fakat çok önemli bir konu vardır ki o da su : Hiç bir zaman bu tip ürünler sizin asil öğünlerinizin yerini tutmaz. Vücudun proteinlerden başka pek çok şeye ihtiyacı vardır. Aşağıda bahsedeceğim protein tozları bunları sağlayamaz. Dolayısıyla bu tip ürünleri öğün yerine değil, öğün aralarında takviye amaçlı kullanmanız gerekir.

Piyasada satılan protein tozlarını sınıflandıralım :


1- Soy protein
2- Milk & Egg protein (Yumurta ve Süt proteini)
3- Whey protein (Consantreted)
4- Whey protein (Isolated)

1 - Soy protein :


Adından da anlaşılacağı gibi soya bitkisinden üretilmiş yüksek oranda bitkisel protein içeren ürünlerdir. Not : Bitkisel proteinlerin biyolojik değerleri hayvansal proteinler kadar yüksek değildir. Vücut bitkisel proteinleri, hayvansal olanlarına göre daha zor sindirir. Bu nedenlerle fazla tercih edilmezler.

2- Milk & Egg Protein :


Yüksek oranda yumurta ve süt proteinleri ihtiva ederler. Bu proteinlerin biyolojik değerleri yüksektir. Yumurta ve süt tüketmeyi sevmiyorsanız iyi olabilir ama daha iyileri var. Okumaya devam edin.

3- Whey Protein (Consantrated)


Evet, yavaş yavaş ağır toplara gelmeye başladık. Peynirin mayalanması esnasında peynir altı suyu diye tabir edilen bir atik ortaya çıkar. Satılan çikolatalar ve bazı hazır gıdaların içeriklerine baktığınız zaman peynir altı suyu ibaresini görebilirsiniz. Pek çok alanda kullanılan bu malzeme, whey protein tozlarının ham maddesidir. Çeşitli isleme teknikleri ile %90 oranlarında protein içeren whey protein tozları ortaya çıkar. Biyolojik değerleri çok yüksek olan bu ürünlerin protein zincirleri yumurta proteini veya sütteki kazein proteinine göre daha kısadır.

Not : Kısa zincirli proteinler çok daha hızlı sindirilir ve kana karışırlar.

Ayrıca vücudun kendi üretemediği kesinlikle dışarıdan almamız gereken temel bazı amino asitler whey proteinlerde yüksek oranda bulunmaktadır. Ayrıca suya veya yağsız süte çok rahat karışır, kullanımı diğer protein tozlarına göre daha rahattır.

4- Whey Protein (Isolated)


Bu guruba girenler biyolojik değerleri en yüksek olan ürünlerdir. Isolated whey proteinler consantrated olanlarına göre daha çok filtrelenmiş ve işlenmiş ürünlerdir. Protein molekülleri aralarındaki bağlar daha kısa dolayısı ile sindirimi çok daha hızlı ve kolaydır. Fakat protein kalitesi olarak consantreted olanlarına göre pek bir farkı yoktur. Isolated whey proteinlerin en önemli özellikleri 10 dakika gibi çok kısa bir sürede sindirilmeleri ve özellikle egzersizden hemen sonra alınırsa daha fazla anabolik etki göstermeleridir. Bu özelliklerinden dolayı pek çok sporcu Isolated whey proteinlerini tercih eder.

Buraya kadar anlattıklarımı dikkatle okuduysanız artık ne tip bir protein tozu almanız gerektiği konusunda bir fikir sahibi olmuşsunuzdur. Marka olarak seçim sizlere kalmıştır. Bu sayfada her hangi bir ticari kurumun reklamını yapmak istemiyorum. Ama sizlere tavsiyem daha az katkı maddesi içeren, rengi ve kokusu fazla olmayan ürünleri tercih etmeniz seklindedir.
Son düzenleyen _Yağmur_; 9 Haziran 2016 16:28
kamyon - avatarı
kamyon
Kayıtlı Üye
12 Ocak 2007       Mesaj #48
kamyon - avatarı
Kayıtlı Üye

Deltoid(Omuz) Egzersizleri

MsXLabs.org

BARBELL PRESS BEHIND NECK



ac1

Ayakta, normal bench veya bu hareket için geliştirilmiş özel Bench'in oturma platformuna oturularak uygulanabilir. Özel askısında duran Barbell, omuz genişliğinden biraz daha genişçe ve avuç içleri karşıya bakacak şekilde tutulur. Nefes verilerek baş üzerine doğru, kollar tamamen düzelinceye kadar kaldırılır. Sonra nefes alınarak kontrollü ve yavaş olarak yine ense arkasına doğru, trapezius kaslarına yakınlaşıncaya kadar indirilir. Sırt dayama platformuna dayanarak uygulanırsa, bel omurları korunmuş olur. Ayrıca özel geliştirilmiş ve " Multy Press" denilen bir makinede da uygulanabilir.

SEATED DUMBBELL PRESS



ac2

Bench'in kenarına oturulur. Sırt platformu ayarlanarak dik pozisyona getirilen özel Bench'de sırtı tamamen dayamak suretiyle de uygulanabilir. Dumbbell'lar avuç içleri karşıya doğru bakacak şekilde sıkıca kavranır ve omuz hizasına getirilir,Omuz hizasından itibaren nefes verilerek yukarıya baş üzerine kadar kaldırılır ve nefes alarak tekrar başlangıç pozisyonuna indirilir. Hareket devamınca, dumbbell'lar yukarıya kaldırıldığında, ağırlıklar döndürülerek bir rotasyon ile çalışılırsa, omuzların değişik açılardan çalışması sağlanmış olur.

UPRIGHT ROWING



ac7

Barbell, ayakta duruş pozisyonunda iki el ile yaklaşık 20 cm.lik bir açıklıkla ve avuç içleri vücuda dönük olacak şekilde kavranır. Sonra çene altına doğru nefes verilerek kaldırma hareketi yapılır. Bu arada bilekler hafifçe içe doğru döndürülür. Barbell iyice çeneye yaklaştıktan sonra, hafifçe ve kontrollü olarak, nefes verilerek, başlangıç durumuna indirilir. Hareket sırasında dikkat edilecek husus; vücudun öne veya arkaya şahmınım önlemek ve dirsekleri muntazam olarak dışarıya doğru hareket ettirmektir.

DUMBBELL SIDE LATERAL RAISE



ac9

Ayakta duruş pozisyonunda her iki ele alınan Dumbell'lar, nefes verilerek vücudun yan tarafında baş seviyesine kadar, dirsekler hafifçe kırık pozisyonda kaldırılır. Sonra nefes alınarak, kontrollü ve yavaşça, bacakların yan kısmına hafifçe değene kadar aşağıya' indirilir. Hareket sırasında dikkat edilecek husus; vücudun öne ve arkaya salınımını önlemek ve avuç içleri tamamen yere bakacak şekilde hareketi tamamlamaktır. Ellerin duruş pozisyonu o-muzların değişik kısımlarını çalıştırır. Baş parmaklar yukarıya dönük uygulanırsa daha ziyade ön omuzlar, serçe parmaklar yukarıya dönük olursa, arka omuz kasları daha çok etkilenir.

DUMBBELL ALTERNATIVE FRONT RAISE



ac6

Ayakta, omuz genişliği kadar bir açıklıkla, avuç içleri yere bakacak şekilde kavranan Dumbbell'lar, nefes verilerek, önde göz seviyesine kadar, kontrollü, yavaşça ve sıra ile kaldırılır. Sonra yine, nefes alınarak bacakların üstüne doğru indirilir. Hareket sırasında vücut öne ve arkaya doğru hareket ettirilmez. Dirsekler hafifçe kırık olmalıdır. Ön omuzları geliştiren ve göğüs kasları ile aralarında hatlar oluşturan ve şekil kazandıran bir harekettir.

ONE ARM CABLE SIDE LATERAL RAISE



ac5
Son düzenleyen _Yağmur_; 9 Haziran 2016 16:29 Sebep: sayfa düzeni
kamyon - avatarı
kamyon
Kayıtlı Üye
30 Ocak 2007       Mesaj #49
kamyon - avatarı
Kayıtlı Üye

TRİCEPS (arka kol) EGZERSİZLERİ

MsXLabs.org

asd3

SEATED ONE DUMBBELL TRICEPS EXTENSION


Düz sıranın ucuna oturularak, iki el ile tutulan dumbbell, yukarıya kaldırılarak baş arkasına sarkıtılır, ve arkaya doğru sarkıtılmış olan dumbbell, nefes verilerek, dirsek ve kollar düzelinceye kadar, kontrollü ve yavaşça yukarıya kaldırılır ve nefes alınarak tekrar başlangıç durumuna dönülür ve devam edilir.

asd7

ONE ARM PULLEY PUSH DOWN


"Triceps Station" denilen özel makinede uygulanır. Ucunda ağırlık plakaları olan özel tutma kulpu, bir el ile avuç içi yüze bakacak şekilde tutulup, nefes verilerek yere doğru, dirsek tamamen düzelinceye kadar itilir ve nefes alınarak başlangıç noktasına dönülür.

asd5

LONG CABLE TRICEPS EXTENSION


"Cable Cross Över" denilen istasyonda uygulanır. Yerde çekme kulplarında bulunan özel bir aparat, tel veya ip, iki el ile avuç içleri yukarı bakacak şekilde tutulur. Sırt makineye dönük, vücut hafifçe öne eğik ve bir ayak öne atılmış durumdadır. Bu durumda baş arkasından nefes verilerek öne doğru, dirsekler tamamen düzelinceye kadar çekilen ağırlık, tekrar nefes alınarak baş arkasına doğru indirilir. Dikkat edilmesi gereken husus; bütün hareket devamınca dirseklerin baş yanında sabit kalmasıdır.

asd4

DUMBBELL TRICEPS REAR RAISE


Bench'in kenarına bir elle tutunarak gövde yere paralel olarak durulur. Bir el ile kavranan Dumbbell, dirsekle omuz arası vücut yanında sabit kalmak şartıyla, diz mesafesinden arkaya doğru kalça seviyesine doğru, dirsek tamamen düzelinceye kadar, nefes verilerek kaldırılır. Nefes alınarak tekrar başlangıç noktasına indirilir. Dikkat edilmesi gereken husus; bütün hareket devamınca, dirseğin vücut yanında ve sabit kalmasıdır. Triceps kickback de denilen bu hareket çift kolla da yapılabilir.

asd8

TWO ARM LYING TRICEPS EXTENSION


Düz bir sıra üzerine, iki ele alınan dumbbell ile sırt üstü uzanılır. Dirsek, yerle dik açı oluşturacak şekilde ve sabit kalır. Bu konumda, baş arkasına aşağıya doğru nefes alınarak indirilen dumbbell, tekrar nefes verilerek, dirsek tamamen düzelinceye ve triceps kası tamamen gerilinceye kadar yukarıya kaldırılır. Dikkat edilecek husus, hareket sırasında dirseğin mümkün olduğunca aşağı veya yukarıya hareket ettirilmemesidir.

asd6

TRICEPS PARALEL BAR DIPS


İki paralel barı olan özel bir cihazda uygulanır. Vücut ağırlığını kullanarak, iki bar arasında, nefes alınarak, bacaklar yere en yakın mesafeye gelinceye kadar inilir ve nefes verilerek tekrar kolların itme gücüyle, dirsekler tamamen düzelinceye kadar en üst noktaya kadar yükselinir. Hareket sırasında vücut dikliğini muhafaza etmelidir. Göğüs altlarını şekillendirmek için yapılan dips hareketinde biraz daha farklı uygulama vardır. Buna göre, iki el arsındaki mesafe normal dips hareketinde 50-60 cm. kadardır ve vücut hareket sırasında dikliğini korumalıdır. Fakat göğüs için yapılan harekette iki bar arsındaki mesafe 80 cm. kadar olmalı ve hareketi uygularken, gözler ile ayak burunlarının aynı dikey doğrultuda olmasına dikkat edilmelidir.

asd1

TRICEPS EXTENSIONS


Duz olan bir sehpaya barbell alinarak yatilir , dirsekler krilimamasina ozen gostererek en ust noktadan kafamizin arkasina kadar barbell indirilir daha sonra tekrar yukari kollar duz olacak sekilde hareket tamamlanir.Bu hareket uygulanmasi esnasinda bir esle yapilmasini tavsiye ediyorum bunun nedeni bu hareketin bir diger ismi kafatasi ezilmesidir.
Son düzenleyen _Yağmur_; 9 Haziran 2016 16:31 Sebep: sayfa düzeni
kamyon - avatarı
kamyon
Kayıtlı Üye
6 Şubat 2007       Mesaj #50
kamyon - avatarı
Kayıtlı Üye

Biceps (pazu) Egzersizleri

MsXLabs.org

INCLINE BENCH DUMBBELL CURL


asdf4

Adjustable Bench denilen üst kısmı ayarlanabilir bir sırada uygulanır. Sırt dayama platformu 35-45 dereceye ayarlanan Bench'e, sırt dayalı olarak oturulur. Her iki ele, avuç içleri yukarıya bakacak şekilde alınan dumbbell'lar, dirsekler vücut yanında sabit kalmak şartıyla, nefes verilerek, omuz yönüne doğru kaldırılır. Tekrar nefes alınarak, kontrollü ve yavaşça başlangıç durumuna dönülür. Hareket esnasında dirseklerin öne ve arkaya kaçmamasına dikkat edilmelidir.

DUMBBELL CONCENTRATION CURL

asdf6

Bench'in kenarına oturularak, dumbbell, avuç içi yukarı bakacak şekilde tek el ile kavranır. Dirsek bacağın iç kısmına yaslanır ve ağırlık, nefes verilerek omuza doğru kaldırılır. Tekrar nefes alınarak başlangıç pozisyonuna, yavaş ve kontrollü olarak indirilir. Biceps kasının alt uçlarını şekillendiren ve onu yükselten bir egzersizdir.

BARBELL - DUMBBELL PREACHER CURL

asdf7

Kolların dirseklerden itibaren dayandırıldığı yaklaşık 45° eğimde olan bir platformda veya bu hareket için geliştirilmiş ve "Arm Curl" denilen bir makinada, barbell veya dumbbell'larla uygulanır. Koltukaltları platformun kenarına iyice intibak eder, ağırlıklar kontrollü, yavaşça ve kollar tamamen düzelinceye kadar nefes alınarak indirilir. Tekrar nefes vermek suretiyle omuz yönüne doğru ve biceps kaslarının tam kasılma noktasına kadar kaldırılır. Bu hareket biceps kaslarının bilhassa alt uçlarını çalıştırır ve yükseklik kazandırır. Dumbbell'lı çalışmalar daha ziyade yarışma hazırlık dönemlerinde, çok tekrarlı setler yapılarak, daha çok şekil kazanmak için tercih edilir.

HAMMER CUR


asdf8

Ayakta normal duruş pozisyonunda ve avuç içleri vücuda dönük pozisyonda tutulan dumbbell'lar, dirsekler vücudun yanında sabit kalmak şartıyla, nefes verilerek omuz istikametine doğru sıra ile kaldırılır ve tutuş pozisyonu hiç değiştirilmeden yine nefes alınarak başlangıç durumuna dönülür. Yani, hareket, bir dumbbell kaldırılırken, diğeri kontrollü olarak indirilerek uygulanır. Bu hareket tek dumbbell ile de yapılabilir. Hareket devamında dirseklerin öne veya arkaya kaçmasını engellemek ve kasların gevşemesine' izin vermemek gerekir. Biceps kaslarının alt uçlarını şekillendiren ve büyük ön kol kaslarını geliştirerek, kuvvetlendiren güzel bir harekettir.

STANDING BARBELL CURL

asdf1

Barbell veya Z bar ayakta normal duruş pozisyonunda, avuç içleri yukarıya bakacak şekilde iki el ile omuz genişliğinden biraz daha geniş açıklıkla kavranır. Dirsekler vücut yanında ve sabittir. Bu konumda, nefes verilerek, dirsekler öne veya arkaya kaçmadan omuzlara doğru kaldırılır. Sonra, yavaş ve kontrollü olarak nefes alınarak başlangıç pozisyonuna indirilir.

ARM CURL MACHINE

asdf2

"Bu hareket için dizayn edilmiş ve çok özel bir hareket açısı sağlayan ve"Arm Curl Machine" denilen bir cihazda uygulanır. Biceps kaslarının özel olarak çalıştırılmasını mümkün kılan ve dirseklerin hareketli bir platforma yerleştirilerek çok verimli kasılmasın) sağlayan bir harekettir. Makinanın oturma platformuna oturularak, özel olarak düzenlenmiş hareketli dirsek dayama platformuna dayanılır ve ellerle yine özel bir tutma barı ile bar kavranarak yukarıya doğru, nefes verilerek omuzlara yakınlaşıncaya kadar çekilir ve tekrar nefes alınarak, biceps kasları tamamen düzelinceye kadar aşağıya indirilir.

TWO OR ONE ARM LOW PULLEY CURLS

asdf5

"Bu hareket makarada takilan iki kol tutucagi ve yada tek kol tutucagi aparatiyla uygulanan bir harekettir.Hareket uygulanirken vucut dik durmali cekilen aparat omza kadar getirilmeli ve yavasca assagiya indirilmelidir hareketin yapilmasi esnasinda ust kol tamamen sabit durmalidir.Bu hareket uygulanirken dikkat edilmesi gereken bir digerli onemli unsur ise buyuk agirliklarla hareketin uygulanmamasidir duzgun set baslangici yapabilecegimiz ve bu sekilde duzgun bitirecegimiz bir agirlik olmalidir.

Forearms (Ön kol) Egzersizleri

BARBELL WRIST CURL

z3

Barbell, Bench'in kenarına oturularak omuz genişliğinden biraz daha dar bir aralıkla ve avuç içleri yukarıya bakacak şekilde, bilekler, dizlerin veya Bench'in kenarına tespit edilerek, sıkıca kavranır. ( Pozitif Tutuş ) Bu durumda sadece eller bileklerden hareket ettirmek ve nefes vermek suretiyle aşağıya doğru indirilir ve tekrar nefes alınarak sadece bileklerin gücüyle ve dirsekleri yerinden hiç kaldırmadan devam edilir.

BARBELL REVERSE WRIST CURL

z2

Barbell, Bench'in kenarına oturularak omuz genişliğinden biraz daha dar bir aralıkla ve avuç içleri yere bakacak şekilde, bilekler, dizlerin veya Bench'in kenarına tespit edilerek sıkıca kavranır. (Negatif Tutuş) Bu durumda sadece eller, bileklerden hareket ettirmek ve nefes vermek suretiyle aşağıya doğru indirilir ve tekrar nefes alınarak sadece bileklerin gücüyle ve dirsekleri yerinden hiç kaldırmadan başlangıç seviyesine gelinceye kadar devam edilir.

DUMBBELL WRIST CURL

z4

Her iki ele veya tek ele alınan dumbbell'lar bilekler diz üstünde veya bench'in kenarından dışarıya sarkacak şekilde omuz genişliği kadar bir açıklıkla ve avuç içleri yukarı bakacak şekilde tutulur. Bu arada dirsekler bench'in üzerinde sabit ve hareketsizdir. Bu durumda dumbbell'lar sadece bileklerin kontrollü ve yavaşça aşağı ve yukarı hareketiyle kaldırılarak tamamlanır.

DUMBBELL REVERSE WRIST CURL

z1

Her iki ele veya tek ele alınan dumbbell'lar bilekler diz üstünde veya bench'in kenarından dışarıya sarkacak şekilde omuz genişliği kadar bir açıklıkla ve avuç içleri aşağıya bakacak şekilde tutulur. Bu arada dirsekler bench'in üzerinde sabit ve hareketsizdir. Bu durumda dumbbell'lar sadece bileklerin kontrollü ve yavaşça aşağı ve yukarı hareketiyle kaldırılarak tamamlanır.Tek elle yapıyorsanız hareketi diğer elinizle ağırlık olan elin bileğinden tutarak hareketi düzgün yapmanızı sağlayabilirsiniz.
Son düzenleyen _Yağmur_; 31 Temmuz 2017 20:00 Sebep: sayfa düzeni

Benzer Konular

5 Eylül 2015 / blackwolf53 Soru-Cevap
20 Haziran 2017 / woltka1001 Tıp Bilimleri
17 Şubat 2014 / TRuGass Tıp Bilimleri