Arama

Vücut Geliştirme Sporu Nedir? Vücut Geliştirme - Sayfa 4

Güncelleme: 20 Haziran 2017 Gösterim: 798.884 Cevap: 64
kamyon - avatarı
kamyon
Kayıtlı Üye
23 Eylül 2006       Mesaj #31
kamyon - avatarı
Kayıtlı Üye

Vücut Geliştirme-Kondisyon ve Fitness Çalışmalarının Yaşla İlgisi

Vücut geliştirme, fitness ve aletli kondisyon programlarını çalışma yaşını kesin bir rakamla sınırlamak gereksizdir. Her yaşın kendisine göre değişik amaçlarla özel bir çalışma türü ve şekli olacağı doğaldır. Ancak çalışmadan beklenen amaç, çalışma kapasitesi, algılama ve birçok husus kişiden kişiye değişiklikler gösterecektir. Önceden spor yapmış olma, kişinin kabiliyeti, o anki sıhhi durumu, fiziksel rehabilitasyon ve sağlığını koruma arzusu, bu tür çalışmaların kişiye göre ayarlanmasında etken olacaktır.
Genel kaide olarak yaşla ilgili olan devreleri:
Sponsorlu Bağlantılar

1) Başlangıç devresi
2) Yüklenme ve orta yaş devresi
3) Yaşlılık devresi olarak, üç devrede inceleyebiliriz.

1) Başlangıç devresi:


Genel kaide olarak gelişmekte olan bir çocuğa 10 yaşını tamamlayıncaya kadar ağırlıklı çalışmalar yaptırılmamalıdır. Sporu sevdirmek için bunu yerine oyunlu, esneklik kazandırıcı ve açıcı egzersizlerden oluşan çalışmalar tercih edilmelidir. 10-13 yaş arasında gelişimi normal devam etmekte olan bir çocuk ağırlıklı ve hafif olarak ön çalaşmalara başlayabilir. Bu yaşlarda yapılacak hazırlık çalışmaları çok faydalı olup, ilerde vücut geliştirme, fitness veya ağırlıklı kondisyon çalışmalarının temelini oluşturarak, daha çabuk gelişmesini sağlayacak, ayrıca spor disiplini ve alışkanlığı kazandıracaktır. Bunun sonucunda da seçeceği herhangi bir spor branşında da akranlarına nazaran daha avantajlı ve hazır olacaktır.

Başlangıç devresi ön çalışmalarında şu hususlara dikkat edilmelidir:

a) Azami kaldırabileceği tahmini güç birikiminin % 40 ağırlığının üstündeki kilolarla çalışmamalıdır.

b) Programa, en fazla her biri ayrı kas grubuna ait olmak üzere, toplam 4-5 hareket almınmalı ve set sayısı iki setten olmak üzere her harekette 6 ila 8 tekrarın üzerine çıkılmamalıdır.

c) Tüm çalışma azami 30 dakikayı geçmemeli ve ağırlıklı çalışmanın öncesi ve sonrasında kültürfizik, zıplama, barfikse asılma gibi esnetme ve gerdirme hareketleri yapılarak, büyüme çağında boyun uzaması, çatının gelişmesi ve kasların yumuşamasına yardımcı olunmalıdır. Açıcı hareketler seçilerek, kemik uçlarına baskı yapan hareketlerden kaçınılmalıdır. Bu kurallara dikkat edilirse, velilerin endişelerine gerek kalmaz ve çocuk daha iyi bir gelişim sağlar.

2) Yüklenme ve orta yaş devresi:


Ön çalışma yapan kişiler ve ön çalışma yapmamış olanlar ise ön çalışma yapmak şartı ile 13 yaşından itibaren hafif programlarla başlayıp yavaş yavaş artan bir tempo ile vücut geliştirme çalışmalarına güvenerek başlayabilirler. En verimli devre 16-22 yaşları arası olmakla beraber, vücut geliştirme sporunun yaşı yoktur denilebilir. Her kim olurs aolsun, kişinin kendisini yorgun hissedip, çalışmaları azaltma ihtiyacını hissedeceği yaşa kadar iddialı çalışmaların sürdürebilirler.

3) Yaşlılık devresi:


Bu devreyi de yaşla sınırlamak gereksizdir. Çünkü belirli yaşlardan itibaren kas zayıflığını gidermek, eklem yerlerini ve bağ dokuyu güçlendirdirmek, yağlamayı önlemek, form kazanmak ve rehabilitasyon yapmak düşüncesiyle egzersiz yapmaya başlayan insanların sayısı gittikçe artmakta ve temelde sağlıklı yaşam amacı güdülmektedir. Bu nedenle yaş sınırlaması değil egzersiz ve yükleme yoğunluğunu ayarlamak söz konusu olmaktadır. Buna göre 40’lı yaşlarda biraz daha dikkatli ve kontrollü, 50’li yaşlarda ise daha çok hafifletilmiş egzersiz programları ile çalışmalarınız devam ettirilebilir. Bu verdiğimiz programları, gerek set gerekse kullanılan kiloları azaltmak suretiyle her zaman uygulayabilirsiniz. Yarışmacı olnanın dışında da sağlık için kilo almama ve deformasyonu önleme gibi faktörler göz önüne alınarak bu tür güvenilir ve bilimsel çalışma programları yaşam boyu mutlaka yapılmalıdır. Yapılan bilimsel araştırmalara göre de vücut geliştirme ve fitness çalışmaları belirli ölçülerde bilhassa ileri yaşlarda, doktorlar ve uzmanlar tarafından yapıhması önerilen aktivitelerdir.

Yaşlılık devresi, bünyenin vücut geliştirmeden ve fitness’den destek göreceği en önemli devre olup, bitiş yaşı da yoktur. Bu çalışmalar size bambaşka bir vücut ve sağlık kazandıracak ve sınırsız bir yaşam zevki vereektir.

İleri yaş devresinde, hem vücut geliştirme ve fitness, hem de kondisyon kazanma
çalışmalarında, spor biyolojisi açısından dikkat edilmese gereken ana hatlar:
Hepimizin bildiği üzere, dünyamızda sanayileşmiş toplumlarda yaş ortalaması hızla artış göstermektedir. Buna Avrupa’dan bir örnek verirsek; 1871 yılında Almanya’da yaşama ortalaması 35 civarında iken, bugün tıbbın ilerlemesiyle bu sınır 74’e çıkmıştır. Bu durumun degişmesi ile vücut geliştirme ve fitness branşının da çehresi değişmiş ve gittikçe artan bir sayı ile orta ve orta yaş üstündeki insanlar, bu çalışmalara ilgi göstermeye başlamışlardır.

İhtiyarlık kavramı


“Yaşlı” kavramı için sabit bir tanımlama yoktur. Ancak yaşlanma ile ilgili bilimsel veriler vardır. İnsan yaşlanmaya doğumdan itibaren başlar. Burada ayrılması gereken iki unsur vardır. Biyolojik ve kronolojik yaşlanma. Kronoljik yaşlanma doğum tarihine bağlı olarak değerlendirilen yaşlanmadır. “İnsan hissettiği yaştadır” deyimi çok doğrudur ve burada anlam kazanmaktadır.

Yaşlılıkta fitness gerekliliği


Doğal olarak orta yaştan itibaren vücudun hareketliliği ve gücünüzde azalma olur. Bu yaşlarda çeşitli hastalıklar ortaya çıkar. Örneğin: sırt problemleri, eklem ve kas rahatsızlıkları ve birçok hareketi kısıtlayan rahatsızlıklar en çok görülen durumlardır. Özellikle 45-50 yaşlarından sonra kalp ve dolaşım hastalıkları, genellikle sanayi toplumlarında ölüme neden olmaktadır.
Son düzenleyen _Yağmur_; 9 Haziran 2016 15:06
kamyon - avatarı
kamyon
Kayıtlı Üye
23 Eylül 2006       Mesaj #32
kamyon - avatarı
Kayıtlı Üye

DÜNYA'DA VÜCUT GELİŞTİRME-- TARİH?


MsXLabs.org
Sponsorlu Bağlantılar

Dünyada vücut geliştirme sporunun kökeni çok eski yıllara dayanmaktadır. Atinalılar devrinde Apollonlar, Adenisler, Romalılar devrinde gladyatörler, Herküller ile simgelenen sağlam, kuvvetli ve güzel vücuda sahip olma merakı Hunlar ve Osmanlılar devrinde Türkler de aynı amaçla yapılan çalışmalar şeklinde ortaya çıkmıştır. Bilinçli olarak vücut geliştirmenin 19. yüzyılda başladığı bilinmektedir. Bu yüzyıl içinde vücut geliştirme için çeşitli sporlar yapılmış, yayın mucidi Eugen Sandow adaleli vücudu ile ün kazanmış ve çalıştığı alete kendi adı verilmiştir. Vücut geliştirme ile ilgili ilk eser Danimarka'da 1866'da doğmuş olan J.P. Müller tarafından yayınlanmış ve eserini yayınladığı yıl Danimarka'nın en güzel vücutlu erkeği seçilmiştir. Yine aynı yıllarda Rus bilim adamları özel kuvvet ve vücut geliştirme teknikleriyle "Hacken Schmit" isimli bir güreşçi yetiştirmişlerdi. Müthiş kol ve göğüs ölçüleri (kol 51 cm, göğüs 140 cm) taşıyan bu güreşçiye Rus Herkülü adı takılmıştır. ABD'deki ilk vücut geliştirme yarışı ise Bernar Macfadden tarafından 1903'te New York'ta düzenlenmiştir.
1921 yılında, dünyanın en yakışıklı erkeği seçilen Charles Atlas(Angelo Siciliano), günümüze kadar gelen " Atlas sistemi"ni kurarak dünyaya yaymıştır. Daha sonraki yıllarda Amerika'da George F. Jowett, BobHoffman, John Grimek, Reg Park ve Steve Reeves gibi isimler öne çıkmıştır. Özellikle Jowett ve Hoffman'ın lanse ettikleri "York sistemi" son yıllara dek en tutulan sistemlerden biri olmuş ve bu sistemle birçok şampiyon yetişmiştir. Ancak 1940'lı yıllarda Joseph ve Ben Weider isimli iki Kanadalı kardeşin öncülüğünde kurulan ve günümüze kadar gelen "Weider sistemi" bugün kendini vücut geliştirme dalında kabul ettirmiştir. Sürekli gelişme halinde olan dünya vücutçuluğunda birçok örgüt yarış halinde olup, bunlardan IFBB, NABBA ve WABBA başlıcaları ve en ünlüleridir. Türkiye'nin de üye olduğu IFBB (Uluslar arası Vücutçular Federasyonu) 1946 yılında Kanada'nın Montreal şehrinde Ben Weider başkanlığında kurulmuş, federasyon 1947 yılında Mr. Universe ve daha sonra Mr. Olympia yarışmalarını organize etmiştir. IFBB'nin 160'ı aşkın ülkesi olup bütün dünya spor federasyonları içinde ilk 5 federasyon arasında yer almaktadır.
IFBB 1986 yılında Tokyo'da yapılan Dünya Şampiyonası'ndan itibaren, IFBB doping testi uygulamasını başlatma kararı almıştır. Bu testler IOC kurallarına uygun olarak, tam teşekküllü laboratuvarlarda , IOC ve IFBB Doping Komitesi Başkanları gözetiminde düzenli olarak yapılmaktadır.
IFBB her yıl düzenli olarak şu yarışmaları organize etmektedir.
1- Avrupa Şampiyonası (Bayanlar-Erkekler),
2- Akdeniz Şampiyonası (Bayanlar-Erkekler),
3- Bayanlar ve Çiftler Dünya Şampiyonası,
4-Dünya Şampiyonası(Erkekler),
5- Dünya Gençler(Bayanlar-Erkekler) ve Dünya Masterler (Bayanlar-Erkekler)
Diğer spor dalları için de temel oluşturan vücut geliştirme son olarak Macaristan, Rusya ve Çin de spor olarak kabul edilmiştir.

Son düzenleyen _Yağmur_; 9 Haziran 2016 15:07 Sebep: sayfa düzeni
kamyon - avatarı
kamyon
Kayıtlı Üye
30 Eylül 2006       Mesaj #33
kamyon - avatarı
Kayıtlı Üye

Biceps (Pazu) Egzersizleri


MsXLabs.org

BARBELL CURL


Ayakta duruş pozisyonunda barbell avuçlar yukarı bakacak şekilde kavranır.Dirsekleri oynatmadan göğüs kizasına kadar nefes vererek kaldırılır,nefes vererek yavaşça başlangıç pozisyonuna indirilmelidir.Hareketi yaparken vücut ileri geri oynatılmamalıdır.

ALTERNATIF DUMBELL CURL


Ayakta duruş pozisyonunda dambıllar avuç içleri vücuda bakacak şekilde kavranır.Birkol dirsekten yukarı doğru kırılırken avuç içleri yukarı bakacak şekilde döndürülür,nefes verilirken dambıl başlangıç noktasına avuç içleri tersine döndürülerek indirilir.Diğer kolla dönüşümlü veya aynı anda yapılabilir,hareketi yaparken vücut sallanmamalıdır.

PREACHER CURL


Koldan omuza doğru dayandırıldığı yaklaşık 35-45 derce olan özel sehpada yapılır.Kollar nefes alınarak ve platformla temas edinceye kadar indirilir,nefes vererek tekrar başlangıç pozisyonuna kaldırılır.Hareketi yaparken omuzlar oynatılmamalıdır.Hareket Düz-Kırık bar veya dambılla yapılabilir.
Son düzenleyen _Yağmur_; 9 Haziran 2016 15:08 Sebep: sayfa düzeni
kamyon - avatarı
kamyon
Kayıtlı Üye
10 Ekim 2006       Mesaj #34
kamyon - avatarı
Kayıtlı Üye

Ronnie Coleman'ın 6 Günlük Çalışma Programlarından biri



1.Gün


Sırt-Kanat


Deadlift 4*6-12
Barbell Rows 4*10-12
T-Bar Rows 4*10-12
One Arm Dumbell Rows 4*10-12
Biceps
Barbell Curl 4*12
Saeted alternete dumbell curl 4*12
Cambared-bar preacher curl 4*12
standig cable curl 4*12
Omuz
Military Press 4*10-12
Seated dumbell press 4*12
Front Dumbell Raises 4*12

2.Gün


Bacak


Squats 5-6*12
Leg Press 4*12
Parkinh-leg lunces 2*100 adım
Stiff-leg deadlift 4*12
Seated leg curl 4*12
Donkey raise 4*12
Seated Raise 4*12

3.Gün


Göğüs


Flat bench press 5*12
İncline barbell press 3*12
Flat dumbell press 4*12
Flat fly 4*12
Triceps
Seated cambered -bar french curl 3*12-15
Seated dumbell extension 4*12-15
Glosgrip bench press 4 *12-15

4.Gün


Sırt


Barbell rows 5*10-12
Pulley rows 4*10-12
Pulldown 3*10-12
Front Pullover 3*10-12
Biceps
İncline alternete dumbell curl 4*12
Machine Curl 4 *12
Barbell curl 4*12
Cable curl 4*12
Omuz
Seated dumbell press 4*12
Front dumbell raise 3*8-25
Machine press 3*8-25

5.Gün


Bacak


Leg extension 4*30
Squats 4*12-15
Hack Squats 4*12
Standig leg curl 4*12-15
Lying leg curls 4*12
Donkey raises 4*12
Seated raises 4*12

6.Gün


Göğüs
İncline dumbell press 4*12
Decline barbell press 4*12
İncline fly 4*12
Decline dumbell press 4*12
Triceps
Lying cambared-bar extension 4*12-15
Dips 4*12-15
Seated canbered-bar french Curs 4*12-15

ÖNEMLİ
Bu program yarışmaya hazırlık programıdır ve çok ileri seviyedeki vücutçular yararlanabilir.
Son düzenleyen _Yağmur_; 9 Haziran 2016 15:10
kamyon - avatarı
kamyon
Kayıtlı Üye
13 Ekim 2006       Mesaj #35
kamyon - avatarı
Kayıtlı Üye

BAYANLARA ÖZEL


MsXLabs.org

DOĞUM SONRASI EGZERSİZ


Bu program sayesinde hem siz doğumdan önceki formunuza kavuşacaksınız, hem de bebeğiniz sizinle girdiği bu yakın ilişkiden ötürü mutlu olacak; algısı ve vücudu daha kolay gelişecek.

Doğumunuzdan sonra jimnastik yapmak istiyorsanız, bunu yapmak için temizliği bitirmeyi, küçüğün mamasını hazırlayıp, onu yedirip, yatırmayı beklemenize gerek yok. Bunu beklerseniz, hiçbir zaman uygun zamanı gelmez. Gelse bile siz yorgunluktan kolunuzu kaldıramayacak halde olursunuz. Beklemek yerine, zamanı iyi şekilde değerlendirin ve sevgili bebeğinizle birlikte jimnastik yapmanın tadına varın

Bu egzersizler sadece anneler ve küçük bebekleri için geçerli. Dokuz aylık hamilelik süresinden sonra, yıpranan ve hareketsiz kalan bütün vücudunuz bu egzersizler sayesinde yeniden çalışmaya başlar. Siz karnınızı sıkılaştırırken ve sırtınızı güçlendirirken, bebeğiniz de hem görsel, hem de bedensel algılamasını geliştirecek. Kollarını ve bacaklarını hareket ettirirken aynı zamanda gözleriyle de sizi izleyecektir. Böylece onunla sadece ona özel, çok yakın bir ilişkiniz olacak. Sonuçta, hem yararlı, hem de harika zaman geçireceksiniz. Üstelik hem oyun ilişkileriniz derinleşecek, hem de bebeğiniz kolaylıkla, dengesini bulacak, kasları gelişecek. Bu programı birçok ay boyunca sürdürürseniz, bebeğinizin sportif yönünün gelişmesine de çok yardımcı olursunuz.

Daha büyük bir çocuğunuz varsa, o da sizinle ve kardeşiyle birlikte bu hareketleri yapabilir. Ancak, egzersizler sırasında onunla konuşun, hareketleri dilediği gibi yapmasına izin verin ve ona dokunun. Böylece kardeşini kıskanmaz, aksine sizinle birlikte bu işi paylaştığı için kendini mutlu hisseder.

Egzersizlere başladığınızda kendinizi zorlamayın ve yavaş yavaş ilerleyin. Unutmayın vücudunuzun tekrar harekete başlamaya alışması gerekiyor. Bu hem eklemleriniz, hem sırtınız, hem de basenleriniz için geçerlidir.

Doğumu izleyen haftalarda, genç anneler kendilerini çok yorgun, neredeyse depresyona girecek kadar yorgun hissederler. Tekrar dinçleşmek için düzenli olarak bir fizik aktivitesi yapmak, vücudu hareket ettirmek en iyi yoldur. Birkaç günün sonunda, hem uyku düzeninizde, hem de iştahınızda bunun etkilerini göreceksiniz. Burada verdiğimiz bütün egzersizlerin en az sekiz kadar tekrarlamanız gerekir, ama eğer isterseniz daha fazlasını da yapabilirsiniz. İyi jimnastikler.

Hassas bölgeleri güçlendirmek için 11 etkili egzersiz


Bu 11 egzersizi doğumdan 6 hafta sonra, haftada en az üç kez olmak üzere istediğiniz sıklıkla yapabilirsiniz. Jimnastik yapacağınız mekanın geniş olmasına dikkat ederek, rahat giysilerinizi giyin ve daha iyi konsantre olmak için bebeğinizle birlikte zevkli dakikalar geçirmeye hazırlanın. Bebeğinizin altının temiz olmasına ve karnının aç olmamasına da özen göstermelisiniz.

1. Karnınızı sertleştirmek için


Sırtüstü yere uzanın ve bacaklarınızı havada üstüste koyun. Bebeğinizi karnınız üzerine oturtun, sırtı oyluklarınız üzerine yerleşsin; aynı zamanda iki elinden tutun. Karnınızı içinize çekin ve aynı anda kasın. Sırtınızın aşağı kısmı yere değmeli. Bu pozisyonda, başınızı ve vücudunuzun üst kısmını kaldırın, bu sırada karnınız ve baseniniz kasılı olmalı. Başlangıçta, kendinizi zorlamayın. Ve kendinize dinlenmek için ara verin. Bu aralarda da, bebeğinizi kollarının altından tutarak, kendinize doğru çekin. Onu kendi kendine kalkmaya alıştırmalısınız. Siz karın kaslarınızı çalıştırırken, o da boyun kaslarını güçlendirecek ve başını daha iyi kontrol etmeyi öğrenecek.

2. Mideyi kaslandırmak


Sırt üstü uzanın, böbreklerinize destek vermesi amacıyla, katlanmış bir havlunun üzerine yatabilirsiniz. Dizlerinizi kırın ve ayaklarınızı sağlam bir şekilde yere basın. Bebeğinizi sırtı oyluklarınıza dayanacak şekilde üzerinize yerleştirin. Bütün basen kaslarını gererek, karnınızı içeri çekin. Yavaşca büstünüzü kaldırın, bu arada da bebeğinizi bir eliniz ile tutun. Öteki elinizi de ters taraftaki dizinizin üzerine doğru uzatın. Bu hareketi en az sekiz kere, kendinizi iyi hissederseniz daha fazla kez tekrarlayın. Kendinize bir ara verdikten sonra, bu kez de öteki tarafınızla aynı hareketleri tekrarlayın. Bu bebeğinizin dengesini bulması için çok iyi bir egzersiz türüdür. Aynı zamanda, sizin karın bölgesi kaslarınızın güçlenmesine yardımcı olacağı gibi, midenizin de gerilmesine yardımcı olacaktır.

3. Mideyi germek


Bebeğiniz sırt üstü uzanmış bir şekilde önünüze alarak, yüz üstü uzanın. Karnınızın alt kısmına havlu koymayı ihmal etmeyin, aksi takdirde, böbreklerinizi zorlayabilirsiniz. Aynı şekilde bebeğinizi de bir havlunun üzerine yatırın. Bu pozisyonda, avuçiçleriniz yere değecek şekilde, kollarınızı uzatarak bebeğinize yaklaşmaya çalışın. Karın kaslarınız kasılmış bir durumda 15 ile 60 saniye arasında bu şekilde kalın. Bebeğiniz sizi kendisine yakın hissetmekten çok memnun olacaktır. Her arada bebeğinizi sevip okşamalısınız.

4. Sırtı ve kalçaları sıkılaştırmak


Her ikinizde aynı pozisyonda uzanın. Düzenli olarak her bacağınızı en az 8 kez kaldırın. Her hareket arasında gevşeyin. Siz bacak kaslarınızı çalıştırırken, bebeğiniz de eğlenecek.

5. Sırtınızı güçlendirin


Aynı pozisyonda yatarken, kollarınızı sırtınızın arkasında birleştirin. Kürek kemiğinizi gerin ve başınızı 6 ile 8 kez kaldırın. Böylece sırtınızın üst bölge kaslarını çalıştırmış oluyorsunuz. Her hareket arasında gevşemeyi unutmayın.

6. Göğüs ve kollarınızı sıkılaştırın


Oturun ve bebeğinizi önünüze alın. Koltuk altlarından öne ve arkaya kaldırın, sonra yukarı kaldırın ve indirin; bunu sekiz kez yapmalısınız. Ancak her harekettten sonra bir ara vermeyi ihmal etmeyin. Bebeğinizin boyununu güçlendirirken aynı zamanda kollarınızı ve göğüsünüzü de kuvvetlendirecek ve sıkılaştıracaksınız.

7. Kol ve göğüsü gerin


Oturur pozisyonda, kollarınızı arkada birleştirin ve kaldırabildiğiniz kadar yukarı kaldırın. Bu gerginlikte 15 ile 60 saniye arasında tutun, gevşeyin ve sonra tekrar başlayın.

8. Oylukları sıkılaştırın


Ayakta, oyluklar açılmış, bebeğinizi kollarından tutun. Baseninizi gerin, sonra hafifçe dizlerinizi kırın, büstünüzü öne eğin. Sırtınızı düz ve gergin tutun. Ayaklarınızı düz tutarak ve oyluklarınızın üzerine gerinerek, topuklarınız üzerine inin. Sonra kalkın. Egzersizi 8 kez tekrarlayın, bu arada her seferinde bir durak vermeyi unutmayın.

9. Oylukları gerin


Ayakta, bebeğiniz göğüsünüze yaslanmış şekilde, bir bacağınızı öne çekerek durun. Bu pozisyonda 15 ile 60 sanile arasında kaldıktan sonra ayak değiştirin.

Son düzenleyen _Yağmur_; 9 Haziran 2016 15:11 Sebep: sayfa düzeni
kamyon - avatarı
kamyon
Kayıtlı Üye
1 Kasım 2006       Mesaj #36
kamyon - avatarı
Kayıtlı Üye

PROTEİN TÜRLERİ ve PROTEİNLİ EK BESLENME ÜRÜNLERİ


MsXLabs.org

Protein tozlarının en büyük avantajı hindi,tavuk,yumurta beyazı ya da diğer proteinli gıdalara oranla daha fazla kas inşa edebilmeleri değildir , en büyük avantajı rahatlığıdır .Protein içeceğini kafaya dikmek ya da hatır hutur protein barını yemek, yemeği hazırlamak,pişirmek ve bitirdikten sonra temizlemekten daha rahattır .
Ek besin ürünleri aynı zamanda işte ve ya dışarıda olan , çok yoğun temposu olan vücutçular için aşırı değerli olabilir .Bu ürünler ayrıca yemeklere ekstra protein eklemek açısından ya da kandaki amino asid seviyesini sabit tutmaya çalışmak bakımından aşırı önemli olabilir .
Müşteriler dikkatli olmalı çünkü her protein tozu ürünü eşit derecede etkiye sahip değildir . Örnek olarak pazarda yer alan birkaç tane nadir yüksek kaliteli hazır ekbesinler(supplementler) dışındakiler yüksek miktarda kalitesiz protein kaynağı içerikliyken (proteinlerin bir kısmı üretim sürecinde denaturasyona uğruyor) diğerleri de tad verebilmek amacıyla yüksek oranda şeker içeriyor hala kalanlar varsa onlar da günümüzdeki ‘’ düşük karbonhidrat yaşam tarzını’’ yüksek derecede hidrojene olmuş yağlarla(katı yağ) destekliyor .
Birkaç çalışma gösteriyor ki katı yağlar vücudun önemli metabolik işlevlerini engelleyebiliyor . Çalışmalar bu yağların güçsüzlüğe ve düşük enerji seviyelerine yol açtığını , canlının detoksifikasyonunu engellediğini , insülinin işlevinde , testosteronun üretiminde düşüşe neden olduğunu ve kalp hastalıklarını artırdığını ; atletler ve hedefi olan vücutçular için istenmeyen aşırı etkileri ortaya çıkardığını gösteriyor .
Ek besin ürünlü protein kaynaklarının başka bir avantajı da diğer tüm protein kaynaklarına oranla daha hızlı sindirilebilecek şekilde üretilmeleri . Hızlı sindirime ek olarak kaliteli protein tozlarının önemli bir yüzdesi , amino asid içeriklerinden ve laktoz ya da yağdan yoksun olmalarından dolayı tamamen sindiriliyor .
Günümüzde tamamlayıcı(supplemental) proteinlerin çoğu işlemlerden geçirilirken ayrıca kısmi olarak hidrolize(parçalanma) ediliyor . Bu nedenle vücutta emilmeden önce daha az sindirim sistemi sürecine ihtiyaç duyuyorlar .
Proteinli ek beslenme ürünleri ayrıca diğer tüm gıda kaynaklarına oranla önemli avantajlar sunuyor . Kaliteli protein içeren ek beslenme ürünleri kas bloklarına üretim için gerekli amino asidleri sağlamanın yanında diğer önemli ek beslenme ürünlerinde(supplementlerde) olduğu gibi ekstradan gereksiz , yağ içerikli kalorilerden uzak durmayı sağlıyor .Günümüzde piyasada yer alan hazır gıda ürünlerinin bazıları ayrıca yağsızlığı artırılmış beslenme içeriği sunarken bu içeriğin mutfaktayken benzerini yakalamak zordur .

PROTEİN -EKBESLENME ÜRÜNLERİNİN KAYNAĞI/TÜRLERİ



YUMURTA ALBUMİN PROTEİNİ :


Yumurta beyazları 25 yılın üzerinde vücut geliştirmeye başlarken beni ayakta tutuyordu . Yumurta proteini(özellikle beyazı) vücut geliştiriciler bakımından en önemli protein olarak ele alınıyor çünkü esansiyel olmayanlara göre yüksek oranda esansiyel amino asidlere sahiptir .

Yumurta proteini sık olarak yumurta sarısının fazla kolesterollü olması ve bu fazlalığın kan kolesterol seviyesine bir parça etki etmesi nedeniyle kötü eleştrilere maruz kalıyor . Ancak yakın zamanda Harvard’lı araştırmacılar tarafından yapılan araştırmalar uygun miktarda(günde 1 taneye kadar , sarısı) yumurta tüketiminin sağlıklı bireylerde kalp hastalığı riskini artırmadığı ve içerdiği protein ,B12 ve D vitamini , riboflavin ve folik asit gibi besleyicileri içermesinden dolayı aslında daha sağlıklı olmayı sağladığını gösteriyor .
(NOT: Diabeti olanlar ve kan kolesterol seviyesini kontrol etmekte güçlük çekenler yumurta sarısını yerken dikkatli olmalıdırlar ve sarının yerine yumurtanın beyazını tercih etmeliler .)
Yumurtanın bir vücutçunun başlıca kaynağı olması zorunluluğuna rağmen , günümüzde birkaç sebepten ötürü sadece tek kaynak olmaması gerekir , örneğin :
1- BCAA’larının esansiyel amino asidlere oranının günümüzdeki çoğu ek beslenme ürününün oranı kadar uygun olmaması (örnek olarak whey proteini yumurta proteinine oranla neredeyse 2 kat fazla leucine içeriyor.)
2- Biyolojik değerinin sadece 91 olması(yumurta beyazını tüketirken bu değer 100 oluyor)
3- Ek olarak çoğu insan şişkinlik ve gaz nedeniyle fazla miktarda yumurta proteini yemeye tahammül edemiyor .

TAM(EKSİKSİZ) SÜT PROTEİNİ :


Süt proteini kalsiyum,fosfor,sodyum,potasyum,vitamin A ,thiamine ,riboflavin ,nicotinic asid ve B12 vitamini gibi vejateryan gıdalarda eksik olan maddelerce zengindir .
‘’Tam süt proteini’’ özel ,yüksek moleküler ağırlıklı membran ayırma yöntemi yardımı ile kaymağı alınmış sütte bulunan konsantre kazein ve süt whey’inin izole edilmesiyle ; bunların bütün bir inek sütünde doğal olarak bulunan diğer bileşenlerden ayrılmalarıyla oluşur . İşlenmeleri sürecinde PH değişimi olmadığı ya da aşırı ısıdan faydalanılmadığı sürece , kalan diğer protein kaynaklarında sınırlı olan , içerdiği biyolojik aktif proteinleri yüzdesinin çoğunu yitirmez .Çalışmalar whey ve kazeinde bulunan biyolojik aktif proteinlerin dünya çapında oran olarak kardiyovasküler hastalıklarda payı olan iki önemli risk faktörünü azalttığını gösteriyor : hipertansiyon ve dyslipidemia .
Ben süt proteininin büyük savunucularından biriyim çünkü whey ve kazeinin her ikisini birden içeriyor . Süt proteininin kazein ve whey proteininin mükemmel bir karışımı olmasından ötürü her iki proteinin de getirisini en iyi şekilde sağlar , mükemmel sonuç getirirler .

Bu bileşim(kazein ve whey bileşimi) önemli biyoaktif protein oranına sahip olması yanında ek olarak protein sentezini hızlandıran(whey'den kaynaklanıyor) ve katabolik faaliyeti minimize eden(kazeinden kaynaklanıyor), hızlı ve zamana yayılmış protein aktivitesine sahiptir .

SOYA PROTEİNİ :


Soya proteini hem doymuş yağının düşüklüğü hem de diğer sağlıklı bileşenleri nedeniyle yüksek kaliteli bir proteindir .
Kas inşasına gelince soya proteininin vücutçular için faydalar sağlayacağını sanmıyorum . Örnek olarak kazeinde olduğu gibi onu hızlı protein yapacak şekilde midede iyi bir kesmik oluşturmuyor .
Aynı zamanda amino asid profili süt proteinleri ile karşılaştırıldığında düşük kalmakta ve büyümeyi ilerletecek kadar yeterince olumlu katkısı olmamakta . Soya tek başına vücutçulara az bir fayda sunmakta ama içerdiği zengin protein spektruma ilave olarak belki birkaç önemli fayda sağlayabilir .

İZOLE SOYA PROTEİNİ :


Soyayı izole etmek , soyanın biyolojik değerini artırabilir .Araştırmalarda izole soya proteininin tiroid hormonu üretimini artırdığı ve bu yolla kilo kaybını destekleyecek biçimde metabolik hızı artırdığı gösterilmiştir .
Ancak izolasyon sürecinde yüksek-kaliteli proteinlerde , izoflavonlarda , esansiyel yağ asidlerinde ,lif, lesitin ve diğer faydalı besleyicilerde azalma meydana getirebilmekte . Bu durumda yine bu kaynağı diğerlerinden daha az cazibeli yapan şey bir vücutçunun kas gelişimini sağlaması için temel bir kaynak olarak ele alınabilir mi ?

KALSİYUM KAZEİNAT (KAZEİN) :


Kazein , whey gibi sütten izole edilen bir proteindir . Kazeinin bileşenlerinden biri olan k-kazein ya da kappa-kazein , kazein miselini(Misel:Kolloit iyonlarda,molekül yığılması nedeniyle oluşan ve tek başına koloidin bütün özelliğini taşıdığı kabul edilen bölüm) dengede tutar .Kazein katyonlarla başlıca da kalsiyum katyonları ile bağlıdır . Kazein miselleri genişçe bir kalsiyum-kazeinat-fosfat kompleksidir .
Kazein proteinin %92’sini oluşturmaktadır ve hepinizin ortak kilo aldırıcılarında(weight-gainers) o yoğun tadı vermek için bulunur .Kalsiyum kazeinat, sodyum kazeinat ve miselli kazeinatı kapsayacak şekilde değişik biçimlerde görülür .
Kazeinden sentezlenen proteinin en önemli faydalarından biri whey’den(whey daha kolayca alternatif enerji kaynağı olarak kullanılabiliyor ) oluşacak protein sentezine oranla kas inşası için daha direkt kullanılmasıdır .
Proteini enerji olarak kullanma şansı azaldıkça daha çok karbonhidrattan enerji manasında faydalanırsınız . Ne kadar çok karbonhidrattan enerji manasında faydalanırsanız , o kadar az karbonhidrat yağ olarak depolanır . Bu nedenle kazein daha hızlı yağlanmanızı engelleyebilir... en iyi şekilde yağsız kas kütlesini sağlamaya çalışanlar için kazeinin tercih sebebi olabilmesi için bir seçenek .
Kazein aynı zamanda glutamin temelli yüksek oranda doğal peptid (Peptid formu sindirim sisteminde yer alan peptid taşıyıcı sistemler nedeniyle daha iyi emiliyor) bulundurmakta .Glutamin peptidleri biyolojik olarak uygun (bioavailable) bulunan glutaminler arasında en uygunları olarak tanınırlar ve L-Glutamimin’in serbest bulunanına oranla , eş miktarlarda yaklaşık iki katı kadar daha fazla oranda emildikleri hesaplanmıştır .
Glutamin iskelet kaslarında bulunan serbest amino asidlerin %60’ı nı oluşturan şarta bağlı esansiyel amino asid (yarı esansiyel olarak geçiyor bir çok yerde) türüdür .Atletizm çevresi tarafından başlıca büyüme hormonuna,testosterona,hücre hacmine,bağışıklığa ve kastaki protein sentezine olan olumlu etkisi ile tanınıyor .
Kazein aynı zamanda ACE (Angiotensin-Converting Enyzme Türkçesi Anjiyotensin-Çevirici Enzim) engelleyicisi kazokinin olarak adlandırılan peptidleri ihtiva etmektedir . Kazein ucuz değildir , konsantre whey proteinlere oranla daha pahalıdır Besleyicilik açısından bakacak olursak , kazeinatın hiçbir dezavantajı yoktur ve yüksek kalitede bir protein kaynağıdır .
Kazeinin başka bir faydası da zamandan bağımsız olarak kan dolaşımına düşük miktarda muntazam bir şekilde( düşük glisemik endeksli karbonhidratlarda olduğu gibi) amino asid salınımını düzenlemesi . Bunu amino asidlerin iletim sürelerini yavaşlatmak amacıyla bağırsağın içinde bir jel oluşturarak gerçekleştirir . Bu protein yıkımını önemli miktarda azaltır .
Bu nedenle kazein tüketimi anti-katabolik protein olarak adlandırılan whey proteine oranla vücutta daha uzun süre protein dengesini sağlayacak şekilde plazma amino asid seviyelerini zamana yayılı tutar ve bu seviyeleri daha uzun süre iyi tutar .
Katabolizmayı önlemek kas gelişimi için uygun ortam yaratabilir . Kazeinin yavaş ‘’zamanlanmış salınım’’ etkisi vücut içinde katabolik protein yıkımını engeller , yatmadan önce son öğün olarak almak ya da kahvaltıda gün boyunca amino asidlerin dengeli dalgalanmasını sağlamak amacıyla gündüz kahvaltıda almak ideal bir seçim olacaktır .

WHEY PROTEİNİ :


Whey proteini peynir ürünlerinin bir yan ürünü olan süt proteinidir. 25 yıl öncesine kadar sütçülük endüstrisinde atık bir ürün olarak ele alınıyordu .
Sütten peynir ya da kazein elde edersiniz ve de üretim sürecinde yan ürün olarak elde edilen wheydir . Whey en yüksek biyolojik değerlikli proteinleri ihtiva eder , 100 gramının 21’inde , alımda biyolojik olarak aktif kas inşa edicici whey proteini sağlar ve mükemmel protein kaynağıdır çünkü yüksek oranda leucine,isoleucineve valin gibi kas inşa sürecinde önemli rol oynayan BCAA’ları bulundurduğundan , kas inşa sürecinde aktif rol oynar . İşin doğrusu whey herhangi bir protein kaynağına göre en yüksek %25 oranında BCAA içermektedir .
Whey proteini kısa zincirleri nedeniyle mideye geldikten sonra yaklaşık olarak 20 dakika içinde emiliminin gerçekleşmesi mümkün olduğundan ‘’Çabuk Etki Eden’’ bir protein olarak göz önüne alınır . Bu kazeinle ya da yiyecekler ile karşılaştırıldığında şaşırtıcı derecede kısa bir süredir . Bu onu antrenman sonrası düzelme(recovery) için ek besin(supplement) olması bakımından mükemmel bir seçim yapan özelliğidir .
Whey proteini aynı zamanda tüketildiklerinde fazla ortada olmayan sağladığı birkaç faydası bulunmakta.Çalışmalar aynı zamanda whey proteininde bulunan biyolojik aktif (bioactive) dörtlü peptidlerin(quadrapeptides) kardiyovasküler hastalık riskini azalttığını ve bunu şu işlevleri sayesinde gösteriyor :
1-ACE (Angiotensin-Converting Enyzme , Anjiyotensin-Çevirici Enzim) inhibe edici(laktokinin v.b.) etkinliği
2-Opioid benzerlerinin (ağrı kesici) etkinliği
3-Antitrombotik etkinliği
4-Kolesterol-düşürme etkinliği
5-Antioksidant etkinliği
İki şeyden bahsetmeye değer, whey proteini doğal glutamin ve arjinin içeriği bakımından düşük olmakla birlikte diğer yavaş emilen kazein türü proteinlere oranla daha az doyurucudur.

KAZEİN WHEY PROTEİN KARIŞIMI :


Whey ve kazein proteinlerinin her ikisi de faydalı sonuçlar sunuyor .İkisi değişik hızlarda emiliyor ve değişik metabolik cevaplar veriyorlar . Gerçekte biri diğerinin tamamlayıcısıdır ve maksimum faydayı sağlamak için bu ikisi birlikte tüketilmelidir .

İzole süt proteini kazein ve whey proteini karışımına örnek olarak verilebilir .Kazein whey proteini karışımları çok faydalıdır çünkü kazein , proteinin kana salınımını uzun süreli tutup sonuçta süreyi uzatarak , whey proteininin sindirimini yavaşlatır .

Ek olarak hızlı ve yavaş etki eden proteinlerin birleşimi gelişimi maksimuma çıkarmak için oldukça işe yarıyor çünkü karışımlar whey proteinin tüm yararlı etkilerini ortaya koyduğu gibi kazeinin de tüm yararlı etkilerini ortaya koyuyor .
Son düzenleyen _Yağmur_; 9 Haziran 2016 15:13 Sebep: sayfa düzeni
kamyon - avatarı
kamyon
Kayıtlı Üye
7 Kasım 2006       Mesaj #37
kamyon - avatarı
Kayıtlı Üye

BRAD PİTT'İN FITNESS HOCASI


MsXLabs.org

YUMİ LEE(BRAD PİTT'İ 9 AYDA ACHİLLES'E ÇEVİRDİ)

ABD'nin en iyi fitness eğitmenlerinden olan, Brad Pitt, Demi Moore, Pink ve Spice Girls'ü çalıştırmış olan Yumi Lee, ağır antrenmanlardan hoşlanıyor. Kadınlara önerisi sporu iç huzurunu bulmak ve iç dengelerini kurmak için yapmaları.

Öğrencileri arasında Holyywood yıldızlarının bulunduğu Reebok University'nin sayılı eğitmenleri arasında yer alan fitness hocası Yumi Lee, dokuz ay boyunca çalıştırdığı, iki ay da Truva filmi için yoğun programa aldığı Brad Pitt'in dünyanın en şeker erkeklerinden biri olduğunu söylüyor. İstanbul Etiler'deki Hillside City Club eğitmenlerine ABD'deki yeni fitness teknikleri konusunda atölye çalışmalarıyla eğitim vermek; üyelerine ise masterclasslarla bu teknikleri uygulatmak için ülkemize gelen Yumi Lee, antrenmanlar boyunca Brad Pitt'in anlayışlı ve romantik erkek imajının yaldızlı bir ciladan ibaret olmadığını görmüş.

Eğitimler arasında ELLE Dergisi'ne özel bir röportaj veren ABD'nin en ünlü fitness eğitmenlerinden Yumi Lee, film için haftada iki gün, bir buçuk saatlik seanslar halinde çalıştığı Brad Pitt için şunları söylüyor: "İlk tanıştığımızda bile bende bıraktığı izlenim çok saygılı, nazik, çok ilgili bir insan olmasıydı. O her zaman çok rahattı ve benim de öyle hissetmemi istiyordu. Antrenmanlar boyunca sürekli su isteyip istemediğimi ya da başka neye ihtiyacım olduğunu sordu. Çalışmaya da çok hevesliydi. Daha ilk günden hemen havaya girdi. Kendi kendini motive edebilen bir insan. Antrenmanlar boyunca hiç bu modu düşmedi. Her zaman "Haydi yeniden başlayalım. Ne zaman antrenmana başlıyoruz?" derdi. Zaman zaman erkekler kadın antrenörler konusuna biraz şüpheyle yaklaşıyorlar. Ben onda hiç öyle bir şey hissetmedim. Öğrenmeye bu kadar istekli çok az insan tanıyorum. Bedenini çalıştırmaktan ayrı bir zevk alıyordu. Birlikte çok eğlendik. Herhangi bir şeyi yapamadığında asla küsmüyor, hemen bir daha denemek istiyordu.

Brad Pitt'in yanı sıra Demi Moore, Pink ve Spice Girls'den Sporty Spice gibi başka Hollywood ünlülerinin ve pop yıldızlarının da fitness hocası olan Yumi Lee aynı zamanda Amerikan Fiziksel Egzersiz Konseyi'nde (ACE) "Practical Master Trainer" olarak da görev yapıyor. Yumi Lee, film boyunca Brad Pitt'in canlandırdığı Achilles'ın o seksi koşuşunu da ona kazandıran isim. Bunun için "core-board" adı verilen bir fitness aletinin üzerinde çalışmışlar: "Brad Pitt'in kumlar üzerinde böylesine seksi ve estetik bir şekilde koşabilmesi için daha güçlü ve daha etkin bir programa ihtiyacı vardı. Core-board bize bunu sağladı. Dalgalı deniz üzerinde, üstünde durmanız gereken minicik bir surf tahtasını andıran hareketli core-board'da kaslarını nasıl kullanması gerektiğini, bacak ve kollarını nasıl dengeleceği konusunda onu yönlendirdim. Böylece her tür doğa koşulunda bedenini doğru hareket ettirmesini öğrendi. Artık hissederek hareket edebiliyor."

Türkiye'ye bu ziyaretinde arkadaşı Yumi Lee ile gelmiş olan Ron Mathews da hem ACE, hem de ISSA'dan (International Sports Science Association) "personal trainer" sertifikalarına sahip bir fitness hocası. Hillside City Club-Etiler üyelerini bekleyen yeni dünya akımları konusunda Hillside eğitmenleriyle atölye çalışmaları yapan Ron Mathews'un vücudu şimdiden bir efsane olmuş. Hollywood'da pek çok ünlüyü filmleri için performanslarına hazırlayan Ron Mathews'un vücut hatları Dare Devil filminde Ben Affleck'in kostümü ve yeni Superman filminde Superman'in kostümü için prototip olarak kullanılmış.

BRAD PİTT'İN PROGRAMI



Monday - Chest


  • 3 sets - 20-30 reps - push ups
  • 3 sets - 20-30 reps - nautilus press
  • 3 sets - 20-30 reps - nautilus incline press
  • 3 sets - 20-30 reps - pec deck machine

Tuesday - Back

  • 3 sets - 20-30 reps - pull ups
  • 3 sets - 20-30 reps - seated rows
  • 3 sets - 20-30 reps - lat pull downs
  • 3 sets - 20-30 reps - t bar rows

Wednesday - Shoulders

  • 3 sets - 20-30 reps - arnold press
  • 3 sets - 20-30 reps - laterals
  • 3 sets - 20-30 reps - front raises

Thursday - Biceps & Triceps

  • 3 sets - 20-30 reps - nautilus curl machine
  • 3 sets - 20-30 reps - ez curls cable
  • 3 sets - 20-30 reps - hammer curls
  • 3 sets - 20-30 reps - push downs

Friday



Treadmill 45 minutes 65-75% MHR

Sat/Sun off
Son düzenleyen _Yağmur_; 9 Haziran 2016 15:14 Sebep: sayfa düzeni
kamyon - avatarı
kamyon
Kayıtlı Üye
18 Kasım 2006       Mesaj #38
kamyon - avatarı
Kayıtlı Üye

KUVVET VE DEVAMLILIK ANTRENMANLARI

MsXLabs.org

KUVVET


Sporda verimi belirleyen motorsal özelliklerden biridir.Genel anlamda bir dirence karşı koyabilme özelliği veya direnç karşısında belirli bir ölçüde dayanabilme özelliği olarak tanımlanabilir.Kuvvetin değişebilirlik özelliğinin büyük önemi vardır.Kuvvet 20 yaşa kadar gelişim düzeyi üst seviyelerde iken 20-30 yaşları arasında bu hız düşerek devam eder.

A-Genel kuvvet :

Herhangi bir spor dalına yönelmek olmaksızın tüm kasların kuvvetidir.

B-Özel Kuvvet :

Herhangi bir spor dalına özgü ihtiyaç duyulan kuvvettir.

Maksimal Kuvvet:


Kas-sinir sisteminin istemli bir kasılışta ortaya çıkardığı en büyük kuvvettir.( Bu kuvvet, büyük bir direnmesi ya da kontrol edilmesi gereken sporlarda verimi belirli gibi). Karşı konulması gereken kuvvet azaldıkça maksimal kuv sinimide azalır.

Dinamik Kuvvet:


Bu kuvvet türünde kas, kasılma sırasında ağırlık kaldınp,indirmek genel olarak dinamik kuvvet kavramı

Statik Kuvvet:


Bu kuvvet türünde kasta gözle görülen bir değişiklik olmaz ama yüksek bir gerilim ile kuvvet açığa çıkartılır. Bir baş kasın başlama ve bitiş noktalarında bir yaklaşma olmaz. Bu tip direnç karşısında birey durumunu korur, iç ve dış kuvvetler denktir. Bu tip çalışmalarda kuvvet belirli bir durumda tutuk kalır.

Çabuk Kuvvet:


Sinir-Kas sisteminin yüksek hızda bir kası dirençleri yenebilme yetisidir. Sinir-kas sistemi, kasın elastik v lir elemanlarının refleks sistemiyle birlikte çalışmasıyla hızlı l me ve tepkiyi kabul eder ve uygulayabilir. Bu nedenle çabu elastik kuvvet ve patlayıcı kuvvet isimleride verilir. Çabuk kuv\ bir kasılma çabukluğu ile kas sisteminin dirençleri yenebilme gerekli olduğu sprint, gülle atma, atlamalar dallarında verimi yetidir.

Kuvvet Dayanıklılığı:


Devamlı ve birçok kez tekrarlanan kasılmalar da kas sisteminin yorgunluğa karşı koyabilme yetişidir. Bu kürek çekme,, yüzme, kayak mukavemet, orta mesafe koşuları ile fazla tekrarlı antrenman hareketlerinde (Bench pres, squat) gerek duyulur.

Kas birbirine bağlı olarak kasılabilir ve esnek bir dizi lifi bütünsel bir yapıdır. Kasların yukarıdaki kuvvet tanımlanın kasılma biçimlerine görede değişik sınıflamaları vardır. Bunlar

İzometrik Kasılma:


Bu tür kasılmada, dışandan görülebile bir uzunluk değişmesi olmaz. Ancak kasılan kasın boyu ki: karşın kasta elastik yapıdan dolayı uzama ve dolayısı ile daha gerilme oluşur. Kısaca, uzunluğu sabit kalan fakat gerilimi arta kas kasılmasıdır. Güreş, Halter*de (halteri yukarıda tutma sırasında uygulanır.

Konsantrik (İzotonik) Kasılma:


Bu kasılma türünde, elastik yapısında bir gerilim oluşur, kas kasılması sırasında, boyunda kısalma olur. Kısaca kasın gerilimi aynı kalırken boyu kısalır yani kısalarak kasıl­madır. Bir ağırlığın bir yerden yukarıya kaldırılması gibi. Konsantrik kasılmada verim,
a- Kas fibrillerinin başlangıç uzunluğuna,
b- Kasların kemikler ile yaptığı acıya (çekme açısı),
c- Kısalma hızına bağlıdır.

Auxotonik (oksotonik) Kasılma:


İzometrik ve izotonik kasılmaların beraber olması durumunda, yani kasılma esnasında kasın hem uzunluğunun hemde geriliminin değişmesi durumunda oluşan kasılmadır.

Egzantrik Kasılma:


Dış dirençler karşısında pasif çalışma şeklidir. Kasın gerilimi artarken, boyu uzar, yani konsantrik kasılmanın aksine uzayarak gerçekleşen bir kasılmadır, dinamik bir özellik taşır. Şu örnekleri verebiliriz ; Altama hazırlıkları, cimnastikte yukarıdan aşağıya yapılan atlamalar, engelli koşuda engelin geçilmesinden sonra yere iniş, halkada haç duruşuna iniş, cephe duruşuna iniş, ağırlığı yere indirme esnasında görülen kasılma şeklidir.

Egzantrik kasılmalar iki şekilde yapılır.


a- Elastik Egzantrik Kasılmalar: sporcunun kendi direncinden daha az bir direnç kullanarak yaptığı kasılmalardır, örnek: Üç adım atlamada konma,

b- Plastik Egzantrik Kasılmalar: Sporcunun maksimum İzometrik hareket sınırından daha fazla yüklenme ile yaptığı kasılmalardır. Yalnız bu tip egzantrik kasılmalar büyük kuvvet gelişimine rağmen sakatlık riski yüksek olan kasılmalardır"

İzokinetik Kasılma: Sporsal verimde uygulanan yeni bir kasılma şeklidir. İzometrik ve izotonik kasılmaların her ikisinde de ortak nokta kasıl­ma esnasında kas boyunun kısalmasıdır, ama kasılma tipi değildirler. İzo-kinetik kasılma sabit hızda, hareketin tamamınca maksimal bir kasılma oluşmasıdır. Örneğin serbest stili yüzmede kulaçlarda kolun kasılması, kürek çekmede kolun kasılması gibi.

Bu tanım ve kavramların yanı sıra antrenman bilimi açısından bilinmesi gereken iki kavram daha vardır. Bunlar,

Salt Kuvvet; Bir sporcunun herhangi bir spor aktivitesi sırasında geliş­tirip uygulayabildiği maksimal kuvvettir. Örnek, halterle yapılan ağırlık çalışmasında 180 kg yanm squat yapmak gibi.

Relativ (Görece) Kuvvet; Vücut ağırlığının l kg'ına karşılık olan kuvvet miktarıdır.

Kuvvet Antrenmanlarının İlkeleri


"Dönüşümlü (Zyklik) ve dönüşümsüz (azyklik) spor disiplinlerinde gerekli morfolojik ve biokimyasal uyum koşullarının sağlanabilmesi için, kuvvet antrenmanında, o spor disiplininde en çok görülen kasılma biçimlerine uygun antrenman yöntemlerine başvurulmalıdır" (is) Bu ilke­ye göre antrenman programı içinde yer alacak çalışmalar ile spor disiplini arasında "dinamik bir uyum" bulunmalıdır. Bu ilke uygulanırken şu koşullann yerine getirilmeside gerekir,

a- Spor disiplinine özgü teknik ya da hareket özelliklerinin kinematik ve dinamik yanlarının yeterince bilinmesi,

b- Sinir-kas sisteminin çalışma yapısı ve teknik uygulamadaki işlevleri­ne göre kaslann çalışma şekilleri hakkında bilgi,

c- Hareketlerin teknik uygulama aşamasında, kapsam ve yoğunluğun optimal oranda olması,

d- Kuvvet antrenmanı esnasında, bir motorik temel özelliğin öncelikli olarak geliştirilmesi sonuçta bir başka özelliğin gelişimini engelleyebilir. Unutulmaması gereken en önemli nokta kuvvet, sürat ve dayanıklılık özelliklerinin kuramsal olarak birbirinden soyutlanabildiği halde uygula­ma esnasında hiç bir zaman ayrı ayn ve soyut olarak düşünülmediğidir,

e- Günümüzde üst düzey sporculanndan kas grupları ve vücut kuvvetini oluşturan elemanlar tek tek geliştirilmekte, sonra birleştirilerek müsaba­ka hazırlığı kapsamına alınmaktadır. Bu "hazırlık çalışmalarında temel ilke çok yönlülüktür " düşüncesinden yola çıkılarak uygulanmıştır. Halbuki bu güne kadar hazırlık çalışmalarının çok yönlülüğünün sonuç lan, organizmadaki bazı işlevsel değişikliklerin görsel gözlem ve bazı laboratuvar testleri ile pozitif sonuçlarına dayandırılarak verilmiştir. İş­levsel değişikliklerin pozitif olarak sunulması neden-sonuç ilişkisi bulun­ması anlamına gelmez ve sadece bu noktaya dayanarak çok yönlü hazırlık başlı başına ve tek yöntemsel ilke kabul edilemez. "Üst düzey sporcular­da sporsal başrıınn yükselmesi isteğine karşın, çok yönlü hazırlık ister istemez sporsal basarı yetisinin geliştirilmesi ilkesine ters düşer.

Dinamik uyum ilkesinin yanısıra kuvvet antrenmanının genel ve çok yönlü antrenman görevleri unutulmamalıdır.

a- Antrenman süreci içindeki uygulamalarda bir çeşitlilik ve çok yönlü­lük sağlanarak, antrenmanın monoton olması engellenmelidir.

b- Yüklenme şiddeti, kapsamı iyi ayarlanmış çok yönlü kuvvet antren­manı, aynı zamanda branşlaşma için gerekli temel koşullan sağlayacak­tır.

c- Antrenmanın denge işlevi örnek, sürekli olarak özel çalışmaların tekrarlanması sonucu organizma yıpranması çok yönlü yüklenmelere oranla daha fazladır. Bu nedenle dengelenmesi gerekir.

Kuvvet antrenmanın çok yönlü olmasının önemli bir işlevi daha vardır , bu da, bu tür antrenman, çalışma şekilleri, yüklenme şiddetleri, kapsamlan ve yöntemleri hiç değişmeden uzun süreyle uygulanan antrenmanlarda görülen etkinlik kaybının önlenmesini sağlar. "Sporcunun başlangıçtaki düzeyi ve uygulanan yöntem ne olursa olsun, örneğin uluslararası sevi­yeye ulaşmak için yapılacak uzun süreli bir hazırlık,atletizm'deki atma dallarında 7-9 yıldır. Bu sürenin büyük 1 bölümünde sadece tutuş ve kayma çalışması, ya da birbirine çok benzeyen parçalar çalışılır, bu sinir-kas sistemi açısından son derece elverişsiz fizyolojik uyum koşullannın doğmasına yol açar. Buna aynca atletin çalışma isteği ve motivasyonunu olumsuz yönde etkileyecek ruhsal şartlarıda eklemek gerekir. Monoton çalışma sporcuyu köreltir.r. Sinir kas sisteminin verimlilik oranını yükseltmek, motivasyonu koruma için yüklenmelerde çeşitlilik sağlama yoluna gidilmelidir"

Yüklenmelerdeki çeşitlilik şu şekilde uygulanabilir.

Uzun süreli çeşitlemeler:

Spor disiplininin koşulları ve üst düzeyde hedeflenen amaçlara göre değişir. Yüklenme ve yöntemler bakımından büyük zaman dilimlerinde ya da hazırlık dönemlerinde gidilen değişiklikler, bu tür çeşitlemelerdir.

Kısa süreli çeşitlemeler:

Bir antrenman ünitesi, bir antrenman haftası, bir dönem içerisinde uygulanan yüklenme oranında yapılan degişikliklerdir. Bunlar,

I) Yüklenme Şiddet ve Kapsamındaki çeşitleme:

Haftalık, aylık mezosiklus içindeki yüklenme ölçütlerinin değişmesinin içerir.

II) Antrenman Yapısındaki Çeşitleme:

Antrenmanın kapsam ve yoğunluğunun ters orantılı olarak değişiklik yapılması anlamına gelir.

III) Yöntemlerde Çeşitleme:

Antrenmanda uygulanan maksimal tekrar yöntemi, piramit sistemi, vb. yöntemsel değişilikler,

IV) Kasların Çalışma Biçimine Göre Çeşitleme:

Antrenmanda dinamik yerine statik veya izotonik yerine egzantrik kasılma biçimine geçerek yapılan değişiklikler.

Devirli spor türlerinde frekans değişiklikleri:

Bu da, bir kuvvet uygulaması esnasındaki hareket hızının değiştirilmesi anlamındadır" (32).

Sonuç olarak, genel ve çok yönlü kuvvet antrenmanları, sporcuların seviyelerine göre genel ve/veya özel kuvvet gereksinimlerini

karşılaya­cak nitelikte çok yönlü ve çeşitlilik ilkelerine uygun olarak yaptırılmalı­dır. "Özel kuvvet antrenmanı ne derece gerekli ve ağır basarsa bassın, özel ve genel kuvvet antrenmanları arasında bağlantı sağlanması sonucu elde edilecek verim dengeli ve optimal olacaktır.

Yöntem bakımından çeşitleme olanakları değerlendirildiği takdirde genel/çok yönlü kuvvet antrenmanı uyumlu bir bütün oluşturur.

Kuvvet Antrenmanının Etkileri


Antrenman programı içinde yer alan kuvvet çalışmalarının, kuvvetin genel tanımlamasında olduğu gibi belirli bir hedefi içermesi gerekmekte­dir.

Bu antrenmanlann organizma üzerindeki etkileri ise şunlardır;



1- Kas kitlesinin büyümesiyle, kuvvetinde büyümesi:


Yapılan çalış malarda hedef maksimal kuvvetin geliştirilmesine yönelikse kas liflerin­de kalınlaşma meydana gelir.

Yani kuvvetin büyümesi kas liflerinin kalın­laşması ile gerçekleşir^ Kuvvet büyümesi iki etkene bağlıdır.

Bunlar cinsiyet ve antrenman yöntemidir.

Cinsiyet farklılığına bağlı olarak kadı­nın kas kuvveti erkeğinkine oranla % 30 daha azdır.

Yöntem olarakta, yüklenmelerin sayı, süre, kapsam bakımından optimal bir düzeye ulaşmaları koşuluyla bütün yöntemler doku ve organ büyümesine (hipertro-fi) yol açarlar.

Kuvvet antrenmanlarında, kısa bir sürede kasların gelişmeleri sağlanırsada antrenmana ara verildiğinde
veya antrenman bırakıldığı zaman elde edilen gelişme kısa zamanda
kaybolur.

Bu nedenle kuvvet gelişimine yönelik antrenman ne kadar uzun süreli olur ise o ölçüde de korunabilir.

"Kuvvet antrenmanına devam edilmediği takdirde, büyüyen kuvvet yak­laşık 10 haftalık bir süre sonunda yeniden başlangıç düzeyine düşer"

II. Kas Kuvvet Dayanıklılığının Gelişmesi:


Kas kuvvetinin devam­lılığının gelişmesi, organizma içindeki bazı fizyolojik ve biokimyasal uyum süreçlerinin gelişmesi ile oluşur. Antrenman içerisinde yüklenme uyanlarının optimal düzeye ulaşması durumunda, kan dolaşımının hız­lanması ve kaslara daha fazla kan ve 02 gitmesi sonucu antrenman etkinliğine bağlı olarak uyum süreci başlar ve bu da kılcal damarların çoğalmasına yol açarak sistemi büyütür.

Bu sistemin büyümesi durumun­da kan dolaşım sistemide büyür. Bunun sonucu olarak kan akımı yavaşlar (atım volümündeki artıştan dolayı), kan ve hücre arasındaki temas süresi arttığından hücre kandaki O2'yi daha iyi değerlendirir. Bilindiği gibi dayanıklılığın gelişmesi oksidasyon enerji kaynaklarına bağlıdır.

Kuvvette dayanıklılığın gelişmesi için yapılan antrenman sonucunda karaciğer ve kas hücrelerinde görülen glikojen birikimleri kasın enerji ihtiyaçlarını karşılayarak fâaliyete devam etmesine izin verir.

III.Kasın Çabukluk Özelliğinin Gelişmesi:

Antrenman süreci için­de, kuvvet antrenman yöntemlerine uygun seçilmiş yüklenmelerle yapı­lan uyanlar kasın kasılma hızını arttıracaktır. Yapılan uyanlar sonucu kası oluşturan motor ünitelerin zaman içerisinde hızlı kasılanlan devreye sokarak yavaş olardan devre dışı bırakmasıyla veya o anda hakim olan fibril cinsinin fonksiyonuna uymaya kas kendini zorlar ve daha hızlı kasılma özelliğini geliştirir.

Kuvvet Antrenmanında Dikkat Edilecek Noktalar


a-"Maksimum kuvvet çalışması yüksek direnç gerektirir. Bu nedenle uygulama sırasında serilerdeki tekrar sayılan az olmalıdır.

b- Eğer maksimal kuvvet ile buna bağlı olarak patlayıcı kuvvetin birlikte geliştirilmesi istenirse, tekrarlar çabuk kuvvet çalışmalarında olduğu uygulama sırasında serilerdeki tekrar sayılan az olmalıdır.gibi, hızlı hareket temposuyla uygulanmalıdır. Aksi takdirde çalışma amacına ulaşmaz.

c- Çabuk kuvvet çalışmalarında yenilen direnç özel spor dalına uygun olarak seçilmelidir.

Kuvvet dayanıklılığı çalışmaları içinde yarışmaya özgü dirençler esas alınmalıdır. Örneğin, orta mesafe koşucularının genel kondisyon çalışmalarında az yükle fazla tekrarlı, büyük antrenman kapsamları uygun­dur. Bu durum yeni başlayanlar içinde geçerlidir.

a- Dinlenmeler aktif veya pasif olabilir. Gerdirme ve yumuşatma egzer­sizleri gerekli dinlenme süresini kısaltırlar.

b- İki değişik kuvvet kombinasyonu aynı çalışmada sağlanacaksa, yük iyi ayarlanmalıdır. Hareket hızını geliştirmek için büyük yüklenmeli bir seriden sonra hafif bir seri gelmelidir.

c- Maksimal gerilimler sadece lokal değil santral sinir sisteminde de yorgunluk oluştururlar. Bu antrenman durumuna ve içeriğine bağlıdır, dolayısı ile genel vücut egzersizlerinden sonraki dinlenme, lokal egzer-sizlerinkinden daha fazla olmalıdır.

d- Yük ölçütleri genel değerlerdir ve sadece dinamik kuvvet antrenman-lan için tasviye edilmiştir.

e- Kullanılandan yükler antrenman durumuna bağlıdır, yeni başlayan ve ilerlemişler önce küçük yüklerle çalışırlar, çünkü başlangıçta temel hare­ketlerin tekniği öğrenilmektedir. Bu durumda fazla sayıda tekrarla çalışma söz konusudur. Ağır yükle fazla sayıda tekrar mümkün değildir.

Yeni başlayanlarda maksimal kuvvet, çabuk kuvvet ve kuvvet dayanıklı­lığı gelişimi aynı zamanda mümkündür.

Bu, düzeyde, bu özelliklerin birlikte etkinliği mümkündür. Antrenman kapsamı tekniğin bozulmasına meydan vermemelidir" us).

kaynak:New Page 1

DEVAMLILIK ANTRENMANLARI


Yrd. Doç.Dr. İlhan AĞIRBAŞ

Tanımı:


Devamlılığın Türkçedeki bir diğer anlamı sürekliliktir.(1)

Genelde devamlılıktan,sporcunun Psiko-Fiziksel yorgunluğa karşı koyma(tekrardan toparlanma) yeteneğini anlıyoruz.

İki tür devamlılık içerir.Psikolojik dayanıklılık sporcunun antrenmanı bırakmaya zorlayan yüklemeye mümkün olduğunca uzun
dayanabilmesini,Fiziksel dayanıklılık organizmanın ve her bir sistem parçasının yorgunluğa karşı koyma yeteneğini ifade eder.

Devamlılığın çeşitleri


Devamlılık,görünüş formlarına ve değerlendirme şekillerine göre çeşitli sınıflara ayrılır.

Görünüş itibariyle çalışmaya katılan kaslar açısından Genel ve Lokal devamlılık,

Spor cinsine özgü çalışmalar açısından Genel ve Spesiyal devamlılık,

Tüketilen enerji açısından Aerob ve Anaerob devamlılık,

Zaman süresi açısından Kısa-, Orta- ve Uzun süreli devamlılık,

Temel motorik özellik formları açısından Kuvvet-, Çabuk kuvvet- ve Çabuklukta devamlılık.

Genel(Kas-) devamlılık,iskelet sistemindeki kasların 1/7-!/6’sından fazlasının katılmasıyla yapılan çalışmalardır.(örneğin bir bacağın kasları insan vücudunun toplam kaslarının aşağı yukarı 1/6 i kadardır.)kalp-dolaşım-solunum sistemi ve perifer oksijen kullanma yeteneğiyle sınıflandırılmıştır.(5)

Lokal(Kas-) devamlılık,iskelet sistemindeki kasların 1/7-1/6’sından daha azının katılmasıyla yapılan çalışmalardır.genel devamlılığın yanında büyük ölçüde spesiyal kuvveti, anaerob kapasiteyi ve limitlendirilmiş kuvvet formlarıyla örneğin çabuklukta-,kuvvette- ve çabuk kuvvette devamlılık (çizim 1) ve aynı zamanda spor branşına özgü kasların koordinasyonunu geliştirir.(teknik)

Genel devamlılık, kalp ve dolaşım sisteminin yükseltilmesini karakterize ederken Lokal devamlılık, başarıyı çok yönlü sınırlandırıcı etki gösterebilir.(özellikle yüklemeden sonra tüketilen enerjinin tekrar yerine konması açısından) Genel devamlılık yapılan spor çeşitine bağlı olmayan form (Temel devamlılık olarakta adlandırılır), özel devamlılık ise yapılan spor branşına özgü özel hareket formları anlaşılır.Lokal ve Özel devamlılık birbirleriyle bir çok noktada kesişirler,daha doğrusu eşanlamlı olarak kullanılırlar.

Kasların enerji kullanımı açısından bakıldığında, Aorebe ve Anaerobe devamlılık olarak ta ayrılabilirler

Aerob devamlılıkta, enerji taşıyıcılarının oksijenlenerek yanmasına yetecek O2 alımıyla gerçekleştirilir.anaerob devamlılıkta, aşırı yüklenmeye bağlı olarak oksijen alımı,(bu hareketin frekansından yada kuvvet çalışmasındaki ağırlığın fazlalığından kaynaklanır.)

Oksijenlenerek yanmaya yeterli olmaz.enerji oksijensiz hazırlanır.sporun pratiğinde genellikle tam olarak oksijenli yada oksijensiz enerji hazırlanması şeklinde olmaz,yükleme ve yorgunluğu bağlı olarak iki formun karışımıyla gerçekleşir.(çizim 2)

Genel devamlılığı 3 alt grupta incelemek mümkündür kısa süreli-, orta süreli-, uzun süreli devamlılık.

Kısa Süreli Devamlılıkta,(KSD) maksimal devamlılık yüklenmesi 45 sn. ile 2 dak. arasında olmalıdır.ağırlıklı olarak anaerob enerji tüketimi iddiaları tartışma konusudur.

Orta Süreli Devamlılık,(OSD) bu bölümde gittikçe artan aerob enerji kazanımı söz konusudur.(bu özellikteki yükleme aşağı yukarı 2 dakikayla 8 dakika arasındadır.

Uzun Süreli Devamlılık,(USD) 8 dakikanın yukarısındaki yüklemeleri içerir ve hemen hemen yalnız aerob enerji üretiminden söz edilir.metabolizma ihtiyacının farklılığından dolayı uzun süreli devamlılık USD. I,II,III olarak ayrılabilirler.

USD I 30 dakikaya kadar olan yükleme sürelerini kapsar,(ağırlıklı olarak glikoz metabolizmasını kullanır.)

USD II 30 dakikadan aşağı yukarı 90 dakikaya kadar olan yüklemeleri içerir,glikoz ve yağlar enerji olarak kullanılır,karışım oranları zamana ve dinamiğe bağlı olarak değişen ölçülerdir,

USD III 90 dakikanın üzerindeki yüklemelerdir.ana enerji depoları yağ metabolizmasıdır.(5)(4)

Devamlılık yeteneğinin enerji tüketimi açısından değerlendirilişini (çizim 2 de) bulabilirsiniz.

Çizim 2 : çeşitli devamlılık yeteneklerinin enerji üretimi ,yüklemenin yoğunluğu ve şiddeti açısından birbirleriyle ilişkileri(5)

Devamlılığı komplike hale sokan bir başka etkense, devamlılığın başarıyı etkileyen diğer iki fiziksel faktörle Kuvvet ve Çabuklukla(Sürat) olan değişken ilişkileridi

Devamlılığın en son sınıflandırma olasılığı ise, dinamik ve statik görünüşe dayandırılabilir

Dinamik devamlılık, hareket halindeki çalışmalar,

Statik devamlılık, hareketsiz yapılan çalışmalardır.

Hareketsiz halde yapılan kuvvet çalışmalarındaki devamlılık sınıfına giren hareketler çoğunlukla aerob, aerob ve anaerob karışımı yada anaerob yapılabilir.

Maksimal isometrik kuvvetin(MİK) %15’inin altında yapılan çalışmalarda enerji ihtiyacı Aerob yoldandır.

%15 ile %50 arasında yapılan çalışmalarda (bu tür çalışmalarda çalışma yüzdesine bağlı olarak gittikçe artan miktarda kaslardaki kasılma nedeniyle dolaşım engellenir,damarlar sıkıştırılır.) çalışmanın yoğunluğuna bağlı olarak Aerob/Anaerob karışım söz konusudur.

Kullanılan kuvvet %50’yi aşıyorsa çalışmalarda enerji ihtiyacının karşılanması anaerob yoldan olur.Doku yapısı dolaşım yoluyla oksijen taşınmasını tamamiyle engeller,lokal ve merkezi yorgunluk başlar,işi bırakma sinyalleri emir sinyallerinin üstüne çıkar ve işi bırakmaya zorlar.(şekil 3-4-5)(2)

Yaklaşık bir ilişki devamlılık ile çabukluk(sürat) yada çabuk kuvvet arasında görülür.düşük hareket frekansında harekete katılan kasların düşük bir bölümü aynı anda devreye girer ve kasılırlar,harekete katılmayanlar,dinlenirler yada dinlenebilirler.Çalışma aerob olarak yapılır.

Çizim 5:maksimal statik kuvvetin Çizim 6:maksimal statik kuvvetin %15 ve

yüzdelerinde maksimal dayanma süresi yukarısında Dolaşım borçlanması oluşur

(Rohmert’den Hollmanda)(2) ........ (Hollman 341) (2)........................................

Hareketi çabukluğu (sürati) arttıkça,daha fazla motorsal birim eş oranlı olarak artarak devreye girer.Birimlerin sıra takip ederek çalışmaya girmeleri gittikçe azalır,böylece yeterli dinlenmeleri de azalır.kasların çalışmaları gittikçe artan bir düzeyde anaerob çalışma ortamına kayarlar.

Son olarak en yüksek çabukluk(sürat) bütün kasların aynı zamanda devreye girmesini gerektirdiğinden,anaerob çalışma ortamına girerler.

En yüksek koordinasyon başarısı gerektiren kas çalışmaları,vücutta merkezi yorgunluğa yol açar,yani hareketi yönlendiren merkezi sinir sisteminin yorulması anlamına gelir ki,vücut yüklemeyi bırakmaya ve hareket yoğunluğunun aza indirilmesine zorlanır.

Yukarıdaki formlardan da ortaya çıktığı gibi,tek tip bir devamlılık yoktur.

Burada daha çok birbirine karşı kutuplarda duran, aerob ve anaerob hazır enerji depolarının çok sayıda derecelendirilmiş,spor cinsine özgü,aerob-anaerob yapısı olan karışımlardan söz etmek gerekir.

Topluca ve akılcı bakıldığında spordaki çeşitli başarı faktörlerinin Devamlılık tanımlaması, aerob ağırlıklı görünümdeki formlarında kullanılmaktadır ve devamlılığın alt kategorileri, diğer temel motorik özellik formları kuvvet veya çabukluk altında sınıflandırılmalıdır.

Örneğin çabuklukta devamlılık,(dayanıklılık) devamlılık altında değil,çabukluk(sürat)altında incelenmelidir.

Temel devamlılığın (sistematik açıdan bakıldığında genel aerobik dinamik kas devamlılığı olarak adlandırılır.) spor pratiğinde büyük anlamı vardır ve merkezi bir rol oynar.

Lokal aerob dinamik kas devamlılığı yüzde olarak en fazla geliştirilebilen ve antrene edilebilen motorsal özellik formudur. Laboratuar çalışmaları ve değerlendirilmeleri antrenman yapmamış kişilerde %100 lerce hatta %1000 lerce defa geliştirilebileceğini ortaya koymuştur.

Devamlılık antrenmanlarının organizmaya olan etkileri

Bu bölümde birazda devamlılık antrenmanlarının organizmaya olan etkilerine yer vermek istiyorum aşağıda bu konuda GLOGGNITZER’in derlediği iki tabloyu bulacaksınız.

KALP:

kalp odacıklarının büyümesi,
Kalp kasının büyümesi,
Kalp kasındaki mitokondriyum sayısının artması,

DAMARLAR:

Duvarların elastikliğinin korunması,
Kapilar sisteminin gelişmesi,
Kapiların enine bağlantılarının artması,
Peripher (dış kenar, ikinci derecede olan) kan akışında yavaşlama,
Oksijenin daha iyi kullanımı,

KASLAR:

  • Farklı kas fazlarının yeniden forma sokulması,
  • Kaslardaki şeker ve yağ depolarının yükseltilmesi,
  • Oxidativ (oksijenli) benzim aktivitesinin iyileştirilmesi,
  • Kasın patlama gücünün arttırılması,
  • İskelet kaslarındaki mitokondriyum sayısının artması,

KAN:

Vücuttaki kan miktarının artması,(1-21.)

AKCİĞERLER:

Gençlerde göğüs kafesinin büyümesi ve gelişmesi,
Difüzyon yeteneğinin artması,
Ciğer kapasitesindeki iyileşme,

HORMONLAR:

Hormon sevk ve idaresinin iyileşmesi.

TOPLAM:

AEROB KAPASİTENİN İYİLEŞMESİ,OKSİJEN KULLANIMI YETENEĞİNİN YÜKSELMESİ(3)

Devamlılık Antrenmanıyla Devamlılığı Etkileyen Parametrelerin Değişimi

Son düzenleyen _Yağmur_; 9 Haziran 2016 15:22 Sebep: içerik düzenlendi
kamyon - avatarı
kamyon
Kayıtlı Üye
22 Kasım 2006       Mesaj #39
kamyon - avatarı
Kayıtlı Üye

3 ayda adaleli kollara nasıl sahip olabilirim?


--MİKE MATARAZZO'DAN öneriler--


MsXLabs.org

Kolları Kontrol Etmek:


Herkes güçlü ve gösterişli kollara sahip olmak istiyor, fakat bu istek kontrolsüz egzersizler neticesi ters tepiyor... Gereğinden fazla kollara pazılara yüklenmek, pazıların gelişmesi yerine onların çok kullanılmaları, aşındırılmaları sonucu küçülebiliyor veya büyümüyor... Çünkü, yapabildiğimiz diğer bir çok alıştırmada da kollara, pazılara yükleniyoruz.
Ben haftada en fazla iki seans kol çalışmayı tavsiye ederim ve bunu arka ve ön kol pazılarının çalışmasıyla kombine etmeyi öneririm... Önerimde iddialı olmak istemem, herkesin kendine uygun bir egzersiz usulü-tekniği olur,olabilir... Ben çok kişinin sırtına yüklenerek kol çalışırken gördüm. Olabilir, belki öyle çalışanlar kendilerince iyi netice alabilirler, fakat o türden çalışma bana göre değil.
Size önerdiğim bu üç aylık genel kol çalışmasında evvela işe ön kol pazı egzersiziyle başlamanızı tavsiye ederim... Ve ön kol pazısı (Bizeps) ile arka kol pazısı (Trizeps) kombine ederek çalışacağız.
Üç aylık çalışmamızda kollara-pazılara öncelik vermek vücudun diğer kısımları için yapacağımız alıştırmalardan azda olsa feragat etmemizi gerektirecek. Aşağıda vereceğim çalışma programında vücudun nerelerini hangi sıklıkla çalıştırabileceğimizi gösterdim. Üç aylık kol-pazı programım vücudun diğer kesimleri içinde yaratıcılık içeriyor... Mesela setler arasında 30 saniyelik dinlenmeyi öneririm, çünkü kasların hep sıcak kalmasını isterim ve bir çok bodybuildingcilerin daha fazla süre dinlendirdiklerinden de haberdarım... Ama dediğim gibi ben nasıl terliyorsam, adalelerim inde hep sıcak kalmaları ve soğumamalarını isterim.
Tavsiyem, farklı alıştırmalar yapın ve adalelerinizi şoke edin, göreceksiniz adalelerinizin pozitif değişime girecek. Farklı egzersizlerle, farklı kilolarla yapacağınız tekrarlar pazıları geliştirecektir; ama hep aynı egzersiz ve kilolarla yapacağınız tekrarlar gelişime engeldir. Konsantrenizi bozup teknik ve kontrolünüzü kaybetmeyiniz.
İlk bir buçuk aylık programda 3 temel alıştırma var. 1. ayakta barla yapılan, 2. oturarak dambellerle yapılan, 3. SZ barla dayanılarak yapılan hareketler... Bana göre bu üç temel hareket en iyi kas yapma egzersizleridir... Kolay egzersizler değildirler fakat, pazıdaki en ince kasları dahi geliştirir, çalıştırırlar.
İlk bir buçuk ay bahsettiğim bu 3 temel alıştırmayla çalışın. Her alıştırmadan 4-5 set çalışın ve her sette en az 12 tekrar yapın. Ağırlıkları yeterince yerleştirin ve son iki sette pazılarınızın yandığını hissedin, her antrenmanda dönüşümlü olarak temel programları uygulayın.

Bar'la Ayakta Çalışma:


Elinize bir bar alın, ayaklarınızı 18 cm açın, omuz genişliğinde iki elinizle barı tutun, barı göğsünüzün üstüne kadar kaldırın ve yavaş yavaş tam olarak indirin. Dinlenmeden tekrar göğüs hizasına çıkın. Dirsekler vücudun 2 cm önünde olsun ve hiçbir tekrarda kaslarınızın dinlenmesine müsaade etmeyin. Omuzlar dik, sırt kasları gergin olmalı. Eğer sırt kaslarınız gergin değil de, bel kaslarınız gerginse hareketi yanlış yapıyorsunuz demektir.
Öne doğru eğilmeyiniz, dizlerinizi kırmayınız, kafanızı sağa sola çevirmeyiniz ve egzersize konsantre olunuz... Tersi durumlarda vücudunuzu gereksiz yorar, bir şeyler yaptığınızı zannedersiniz ama kendinizi kandırırsınız.

Oturarak Dambelle Çalışma:


Bu pozisyonda mühim olan iki kolla birlikte çalışmaktır. Bir birini, bir ötekini değiştirerek çalışmayınız. Göreceksiniz eğer usulünce yapılırsa bu hareket kolları, pazıları en çok yakan alıştırmadır. Yeter ki doğru yapılsın.
90 derecelik bir banka oturunuz, yerleşerek pozisyon alın ki sadece dirsekten aşağısı hareketli kalabilsin. Vücudunuzdan kuvvet alarak dambel kaldırmayın, kendinizi kandırmayın... Kilolarla oynayıp ta, bankta dans edercesine hareketli olmayın. Kaldırabileceğiniz kilolarla çalışın, etrafınızdakilerin bakışları konsantrenizi bozmasın, kilolarda da fazla cimri olmayın ki pazılarınız yansın, ama omuzları da yırtmasın.
Ellerinizde dambellerlle bankta oturuyorsanız, her iki elinizle aynı zamanda çalışın, kendinizi kilolara konsantre edin, yalnız dirsek altından itibaren kollarınız hareketli olsun, dirsekler göğsünüzde olsun fakat oynatmayın. Dirseklerinizi vücudunuzdan 5 cm ileri çıkarın ve omuz hizasının dışına çıkartmamaya çalışın.
Dambeli aşağı indirirken, tam aşağıya indirin ve hiç dinlenmeden tekrar kaldırın. Dambelleri aşağıda sarkıtıp bırakmayın, kontrollü ve yavaşça indirin. Eğer kontrolle indiremiyorsanız, hafif kilo ile çalışın.
Dambelleri kontrollü ve aynı zamanda kaldırıp indirmeye çalışın, eğer kollar birbirleriyle uyumsuz çalışırlarsa vücut çalışan kola doğru meyleder ve egzersizden istenilen verim alınamaz.

SZ-Barla Çalışma:


SZ-Barla yapılacak alıştırmalar en çok yanlışın pratik edildiği egzersizlerden birisidir. İnsanlar banklarda pozisyon almak için döner dururlar. En iyisi az kilolardan yavaş yavaş artırarak başlayın ve bilinci pazı geliştirmek için en ideal aletlerden biriyle çalışıyorsunuz. Ben eskiden düz barla çalışırdım ama şimdi SZ barla çalışıyorum. Barların farklılığı mühimdir. Çünkü farklı tutuş ve kavramalar, bilekleri farklı oranlarda zorlar. Mesele SZ barla yaptığınız çalışmalarda bilekleriniz dışa çevrilmeye meyillidir ve pazıyı izole eder. Düz barla ve geniş bir kavrayışla yapılan alıştırma pazının bütününe, bilekten yukarısına ve omuzlara da girer. Barın genişçe kavranması genelde adalenin bütününün gelişmesi için iyidir. Aynı etki dambellerle yapılan çalışmalarla da görülür... Diğer iki temel egzersizde geniş tutuş yaptığımız için SZ Barda dar kavrama yapılmasını öneririm... SZ Barla yapacağınız çalışmayı oturarak yapınız, ayakta yapılan durumlarda genellikle bele yüklenilir ve bu alıştırma zarar vericidir. Hafif kilolarla SZ-Barla çalışmayı iyice pekiştirene kadar çalışın... Koltuk altlarınızla banka iyice yaslanın. SZ-Barı kullanırken omuzlarınızdan kuvvet almamağa çalışın. Yalnızca pazı kuvvetiyle ağırlıkları indirip kaldırmağa konsantre olun, yalnızca alt kol kısmı çalışsın... Barı tam indirmeyin, gerginlik hep kalsın.

Makaralı Halatla Çalışma:


İlk bir buçuk ay yukarıdaki 3 temel egzersizi yaptıktan sonra ikinci bir buçuk aya makaralı halatla tek kol alıştırmayı ekleyin.
Bu alıştırma benim sevdiğim ve enteresan olabilecek bir tekniğe sahiptir. Makaralı bir halatın yanında durun, tek elle çalışacağınız aleti takın, başparmağınız dışarıda kalmayacak şekilde tutun ve halatı hafif yana çekin... Makaralıdan bir adım geri çekilin, kollarınızı diğer alıştırmalarda olduğu gibi bir kaç cm öne çıkarın ve katiyen makarayı tam bırakmayın, ellerinizi makaralı halatın devamıymış gibi farz edin... Hafif kilolarla başlayın, tekniği tam olarak kavradıktan sonra kiloları artırabilirsiniz.... Daha önceki temel alıştırmaları karıştırarak uygulayabilirsiniz demiştim ama, tek kolla yapacağınız son alıştırmayı lütfen daima en sona bırakın. Çünkü bu alıştırma adalede ne var ne yoksa hepsini gün yüzüne çıkarır ve yorar ve hakikaten damarlarınızı hisseder, pazınızın irileştiğini görürsünüz

Basitlik Verimlilik Demektir:


Biliyorum benim programımı okuyanlar, "Pöh 3 ayda 4 alıştırma bu çok kolay ve basit" diyeceklerdir. Verimlilik için böyle sınırlı çalışmak olmazda diyebilirler. Evet kağıt üzerinde kolay görünüyor ama salona girip yüzde yüzlük bir irade ile uygularsanız ne kadar zor, verimli ve faydalı olduğunu çok kısa zamanda göreceksiniz... İnsanların benim kolay (!) uygulana bilinir programımı hafife almalarını da normal karşılıyorum. Çünkü, bodybuilding'cilerin gereksiz şekilde egzersizleri çoğaltmaları, zorlaştırmaları maalesef bu sporu komplike bir hale getiriyor. Bu komplike programların verimsizliğini birçok cihetten ispatlayabilirim. Eski şampiyon bodybuilding'cilerin (en ünlüler dahil) öyle komplike aletlerle değil, berbat ağırlık hatta beton dökülmüş demirlerle çalışmışlardır... Onlarda komplike metotlar, programlar, aletler yoktu ama içten, yoğun, sıkı ve disiplinli çalışma-antrenman tempoları vardı.
Vücudunuzun görüntüsünü dahilden harice değiştirmek kolay bir uğraş değildir. Kendinize acı vermeli, kendi kendinizi yormalısınız. Kendi kendini zorlamak ve kendine acı vermek insanın en hoşuna gitmeyen şeylerin başında gelir. Daha da ileri gideyim; savaşa gidiyormuş gibi girin stüdyoya. Kendinizi bir savaşa, çok yoğun bir işe hazırlamalısınız...
Bu irade ve istekle girdiğiniz stüdyodan, işinizi yapıp çıktıktan sonra size garanti veriyorum, müthiş hafifleyerek ve vazifesini yapmış bir insanın rahatlığını hissedeceksiniz.
Evinize gidin dinlenin, sağlıklı besinlerle beslenin ve ertesi gün programa devam edin... Değişikliği göreceksiniz.
Cesaretinizi kaybetmeyin, eğer pazılarınız zayıfsa bu değişebilir. Her insanın yapısı farklıdır, farklı egzersizlerde yapabilirsiniz ama zikrettiğim 4 alıştırmayı ihmal etmeyin. İçtenlikle yoğun ve sıkı çalışın. Üzülmeyin bir gün sizde daha büyük gömlekler satın almak mecburiyetinde kalacaksınız.

Mike Matarazzo'nun Antrenman Proğramı:

1. Gün: Karın, Sırt, Omuz
2. Gün: Bizeps (ön pazı), Trizeps (arka pazı)
3. Gün: Dinlenme
4. Gün: Diz altı, Bacak ve Göğüs
5. Gün: Bizeps (ön pazı), Trizeps (arka pazı)
6. Gün: Dinlenme
7. Gün: Dinlenme

12 Haftalık Yoğun Pazu Proğramı:

1-6.Hafta
Egzersiz Set Tekrar
Ayakta düz barla 4-5 10-12
Oturarak dambel 4-5 10-12
Dar tutuş SZ-Bar 4-5 10-12

7-12 Hafta:

Egzersiz Set Tekrar
Ayakta düz barla 4-5 10-12
Oturarak dambel 4-5 10-12
Dar tutuşla SZ-Barla 4-5 10-12
Tek kolla makaralı halatta,
Ayakta 3 10-12
Son düzenleyen _Yağmur_; 9 Haziran 2016 15:24 Sebep: içerik düzenlendi.
kamyon - avatarı
kamyon
Kayıtlı Üye
2 Aralık 2006       Mesaj #40
kamyon - avatarı
Kayıtlı Üye

STRETCHING NEDEN ÖNEMLİDİR


MsXLabs.org

Stretch programlarının ilk amacı vücuttaki eklemlerin hareket kabiliyetlerini arttırmaktır.Hareket kabiliyetinin artmasının , insanların sıhhat ve sağlıkları üzerindeki gelişim için temel unsur olduğu belirlenmiştir.

Hareket kabiliyetinin önemi sporcular için çok daha önemlidir.Peki neden?Çünkü sporcuların fiziksel olarak ve performans olarak iyi olmaları kaslarının ve eklemlerinin geniş açıdaki hareket kabiliyetiyle direkt olarak ilgilidir.

Bir defa stretching programına başlayan sporcu , 2 önemli alanda esnekliğinin artmasının karşılığını görebilecek ve hissedebilecektir...

1- PERFORMANS ARTIŞI

  • Güç artışı
  • Hız artışı
  • Kaslarının dinlenme süresinin kısalması
  • Kasların gerginliğinin azalması
  • Sporcunun zihinsel ve fiziksel hazırlığına yardımcı olur

2-SAKATLIKLARIN AZALMASI

  • Kas zorlamalarından oluşan incinmeleri azaltır
  • Eklem burkulmalarını azaltır
  • Aşırı kullanım sakatlıklarını azaltır
  • Bel spazm ve/veya ağrılarını azaltır
  • Bütün vücuttaki kasların ağrıya ve acıya hassaslıklarını azaltır.

STRETCHİNGİN ANATOMİSİ VE PİSİKOLOJİSİ


Stretchinge başlamadan önce , vücudumuzun nasıl yapılandırıldığı ve vücut mekanizmasının nasıl işlediği hakkında bir kaç şey bilmeye ihtiyacımız vardır.Sporcular için insan anatomisinin temel bilgileri çok önemlidir.
Kaslar,eklemler,kemikler,kıkırdaklar ve bağlar hakkında bir şeyler bilmemiz gerekmektedir. İnsan vücudu büyüleyici bir hareket sistemine sahiptir.Vücudumuzdaki bütün hareketler eklemlerimiz etrafında döndürülerek oluşurlar.Eklemlerin hareket kabiliyeti ya limitlerini arttırarak yada vücudun hareket edebilme yeteneğini geliştirerek etkinleştirilebilir. Hareket kabiliyetinin arttırılmasının anlamı aynı zamanda eklemlerimizin sakatlanma şansını azaltmaktadır.Eklem esnekliğini arttırmanın yada hareket kabiliyetinin ilerletilmesinin en etkili yolu düzenli olarak stretching yapmaktır. Bir eklem , kaslar , tendonlar , kemikler , kıkırdaklar ve bağlardan meydana gelmiştir.Kaslar hakkında müthiş olan şey , onların elastik olması yada lastik gibi olmalarıdır.Kasların esneme kabiliyeti vardır.Ayrıca kaslar , kasılabilir yada kısalabilirler.Bütün bu uzama ve kısalma özelliklerinden dolayı kaslar , eklem içinde geniş hareket kabiliyetine izin verirler. Tendonlar kasları kemiklere bağlarlar.Bir kas uzantısıdırlar. Kemikler ve kıkırdaklar yapısal destek sağlarlar.Kıkırdaklar ayrıca eklem yüzeylerinde sürtünmeleri önleyici ve daha kolay harekete olanak sağlarlar. Bağlar , kemikler için öncelikli sabitleme dokularıdır.Bağlar kemik kemiğe bağlantıyı sağlarlar.

STRETCHİNG VE ESNEKLİK HAKKINDA SORU VE CEVAPLAR


1-Stretch egzersizi sırasında nefes alıp vermek önemli midir? Kesinlikle çok önemlidir.Bütün stretch egzersizleri sırasında yavaş yavaş ve düzenli nefes alıp vermek gereklidir.Kaslarımızın Oksijene ihtiyacı vardır.
2-Acı yoksa kazançta yok sözü stretching içinde geçerli midir? Eğer acı çekiyorsanız aslaegzersize devam etmemelisiniz.Acı vücudumuzun durmamız gerektiğini söyleyiş şeklidir.Vücudun elektrik sigortası olarak ta tanımlanabilir.Stretching yaparken gerginlik hissetmelisiniz ancak ağrı ve rahatsızlık değil
3-Neden bazı insanlar daha az esnek yada sakatlıklara daha yatkın olurlar? Büyüme cağındaki hızlı gelişim , kasların ve kemiklerin de hızlı büyümesine neden olur.Bu da eklemlerde büyük gerilim oluşturur.Kaslar daha gergin olması ve kemikler üzerinde düzensiz çekmeler , eklemlerde problemler meydana getirir.Kişi düzenli stretching yapmadıkça , kasları esneklik kazanma şansı sağlayamayacaktır. İnsanlarda yaş ilerlemesiyle , eklemler de zamanla fiziksel aktivitelerin azalması sayesinde hareket kabiliyetini kaybederler.Bu sırada eklemlerin ağrıya karşı dayanımları ve hareket kabileyeti açılarında azalma olur.Bu trend kişi bu konuda bir şeyler yapmadığı sürece devam eder.Bunu değiştirmek sizin elinizdedir.

KASLARIN ÖZELLİKLERİ


Kasların 2 temel özellikleri vardır:
1)Kısalabilirler yada kasılabilirler
2)Uzayabilirler yada esneyebilirler
Bu 2 temel hareket , yakın bir çalışma ilişkisi şeklinde sürdürülür.Gerçekte vücuttaki bütün hareketler bu ilişkiye bağlıdır. Her zaman bir kas grubu kasılırsa/kısalırsa , aynı zamanda uzayan/esneyen zıt bir kas grubu da vardır.

KASLAR NE ŞEKİLDE ÇALIŞIR


Kaslar kas liflerinden meydana gelirler.Kas lifleri , hareketi kontrol etmek için hemen hemen birlikte çalışan hem elastik esneme hem de kasılma özelliklerine sahiptir.Kas lifleri içlerinde sinir alıcılarını bulundurur.Bu alıcılar kasların içindeki esneme ve gerilme gelişimini hissedebilen hassaslıktadır.Kasların içinde 2 çeşit alıcılar vardır.Bunlardan biri kas liflerine paralel olarak ve kas lifleri boyunca yayılmıştır.Bunlar kasa uygulanan gerilimin oranını ve süresini karşılayarak dengelemeye çalışır.Diğeri kaslarla tendonların birleştiği yerlerde bulunurlar.Bunlar kasın gerginliğini hissetmeye yararlar.

KAS GÜVENLİK MEKANİZMASI


Aşırı boyutta hareket etkilerine karşı vücudumuzu koruyan bir güvenlik
mekanizması vardır.Buna kassal gerilim refleksi denebilir.Eğer stretching yapma hızı ani ise kuvvetli bir kasılma yaratarak kaslarımızın aşırı gerilerek incinmesini bu mekanizma önler. Yaylanma yerine statik stretching (bir kas grubunu belirli bir süre sabit şekilde gerdirilmesi) seçmemiz için bu güvenlik mekanizması ana sebeptir.Buda yaylanarak stretching yapmanın aslında stretch yapılan kasın kasılmasına sebep olduğunu açıklamaktadır.Basitçe eğer çok çabuk ve aşırı kuvvette stretching yaparsak esnetmeye çalıştığımız kasın kasılmasına sebep oluruz.

ISINMA


Isınmanın 2 safhası vardır.
Genel ısınma , ısınma uygulamasının genellikle en erken parçasıdır.Bu safha boyunca bir sporcu , vücut ısısını yükseltecek hafif koşu,basit ip atlama vb. gibi fiziksel aktiviteler yapar.Bu aktiviteler 5-10 dak. veya terleme başlayana kadar olmalıdır.Bu genel çalışmaları takiben , bütün ana kas gruplarını kapsayan stretching programı uygulanmalıdır.Bir sporcu bütün vücut hareketlerini 10-12 dakikada tamamlamalıdır.Daha sonra kendi branşı için özel ısınma bölümüne geçebilir.Özel ısınma , hareketli stretching çok yönlü koşular ve sabit çeşitli hareketleri kapsar.
Isınma uygulaması ortalama 20 dak. olmalıdır. Pasif ve hareketli stretching programları , kaslardaki hareket kabiliyetini maksimum etkilere karşı koyabilecek şekilde hazırlanmalıdır. Tipik bir
isınma programı aşağıdaki şekilde olabilir.

GENEL ISINMA


Hafif koşu (ileri,geri,çapraz) 3 dakika
  • İp atlama
  • Çift bacak
  • Sağ bacak 5 dakika
  • Sol bacak
  • Çift bacak

PASİF STRETCH (STATİK)


Bütün vücut stretching 12 dakika

ÖZEL


ISINMA-DİNAMİK STRETCHİNG
  • Durarak
  • yapılan çalışmalar
  • Ayağı yana doğru
  • sallama
  • Ayağı ileri geri sallama
  • Hareketli çalışmalar
  • Topukları kalçaya değdirme
  • Diz çekme 5-7 dakika
  • Bacak
  • çekme
  • İleri doğru sekmeler
  • Geriye koşular
  • Çapraz vücut cevirme

SOĞUMA


(ÇALIŞMA BİTİMİNDE GEVŞEME)


Fiziksel verim için ısınma hazırlığı ne kadar önemliyse , soğuma da , kasların kendini yenileyebilmesi ve vücudun dinlenme durumuna geçmesi için hayatidir. Yoğu çalışmadan sonra vücudu dinlenme durumuna getirmek çok önemlidir.Soğuma , çalışmayı takiben genellikle hafif koşu yada 5-10 dak. süren fiziksel aktiviteler gibi hafif egzersizleri içerir. Soğuma bölümünü yapmak için 2 neden vardır.

1)Soğuma işlemi , sürekli dolaşım sirkülasyonundan temin edilen , kas hücrelerindeki vücuda uygun sıvı , elektrolit , enzim ve besin dengesinin yerine konmasına izin verir. Buda kasların çok hızlı toparlanmasına ve gelecek çalışmalar boyunca kramp ve sakatlanmaları azaltmaya yardım eder.Özellikle günde çift antrenman yapılan durumlarda daha da önem kazanır.

2)Kasların enerji depoları (ATP ve CP) normal dinlenmedeki seviyelerine getirilmelidir.Soğuma egzersizleri sırasında dolaşım yoluyla akciğerlere getirilen Oksijen kan yoluyla kaslara taşınır.Buda eforlu aktivite sırasında üretilen kandaki asitleri parçalamaya yardımcı olur.Sizlerin bildiğiniz yada duymuş olabileceğiniz metabolizmadaki bulunan asitlerden bir tanesi Laktat yada Laktik asittir.Soğuma Laktik asidi Glukoza çevirmeye yardım eder. Yüksek performansa sahip olabilmek ve sağlıklı kalabilmek için hem ısınma hem de soğumaya önem vermeliyiz. Soğuma egzersizi şöyle olabilir.
  • Hafif koşu 3 dak.
  • Karın çalışması 3 dak.
  • Stretching 5-10 dak.

STRETCHİNG SIRASI


Stretching sırasında nelerin dikkate alındığını anlamak çok nemlidir.Stretching programına hareket merkezinden başlamak uygun bir çalışmadır.Bu bel ve kalçayı takip eden arka bacaktır.Bunun sebebi bütün vücut esnekliği için maksimum potansiyeli kolaylaştıran bir kası ilk önce esnetmek vücudun geri kalanının daha kolay esnetilmesini sağlar.

Hareketlerin çoğu vücudun ağırlık merkezi (bel ve kalça) tarafından sağlanır.Bel ve kalça , arka bacak kas grubu tarafından direkt olarak etkilenmektedir.Daha sonra kasık , üst bacak ve daha sonra da dış birimlere doğru (omuz,kollar,eller , baldır,ayak bileği,ayaklar) esnetilir. Büyük kas gruplarının esnemesine ilk önce izin vermek , küçük kas gruplarında daha kolay esneme potansiyelini sağlar.
  • Bel
  • Kalçalar
  • Arka bacak
  • Kasık bölgesi
  • Üst bacak ve alt bacak(baldır,ayak bileği,ayak)
  • Omuzlar,kollar,bilek ve eller
  • Boyun
  • Bu genel bir sıralamadır.Sadece büyük kas gruplarının önce esnetilmesini
  • hatırlamak genellikle en faydalı yol olacaktır.

YANLIŞ İNANIŞLAR


Stretching sıklıkla yanlış anlaşılmaktadır.Sonuç olarak yanlış inanışlar,hatalı uygulamalar sonucunda gerçekleşirler.

1)Stretching sadece acı duyulursa etkili olur. Stretching asla can acıtmaz.Stretching zaman içinde , düzenli periyodlar tekrar edilerek geliştirilebilen bir aktivitedir.Stretching'de esnetme süresi daha uzun tutularak veya 2 yada 3 tekrar yapılarak etkileyici gelişim sağlanır. Kısa bir süre sonra (genellikle 2 hafta) esnetmeler çok daha kolay olacaktır.Bundan sonra daha eğlenceli ve daha rahatlatıcı bir aktiviteye dönüşecektir.

2) Stretching ağırlık çalışması yada koşma kadar önemli değildir. Stretching sadece diğer kondüsyon programları kadar gösterişli değildir.Sporcu kassal olarak tamamen güçlü olabilir.Ancak gücünün bir kısmını gösterebilir.Çünkü muhtemelen vücudunun ve kaslarının esnekliği yoktur.Kaslarında ve eklemlerinde daha geniş hareket kabiliyeti olan başka bir sporcu gücünün etkisini tamamen uygulayabileceğinden , daha etkili olacaktır.

3) Antrenman öncesi stretching değerli çalışma zamanını çarçur eder Stretching programları antrenmanın bir bölümünü içeren parçası olmalıdır.Yoğun geçecek çalışma bölümü için sporcunun hem fiziksel hemde zihinsel hazırlanmaya başladığı ilk antrenman bölümüdür.Bir takım oluşumunu sağlamak ve takımın bir araya gelmesi için çok değerli bir zamandır.

4) Neden stretchinge başlıyayım?Daha önce hiç sakatlanmadım ki Eski bir sözün dediği gibi Önlemeye çalışmak en iyi ilaçtır.Bazı genç sporcular stretching yapmayarakta sakatlanmadan kalabileceklerini zannederler.Çünkü onların kasları,tendonları ve eklemleri henüz esnektir.Ergenlik çağıyla vücutta fiziksel olgunlaşma başlar.Vücudun kas ve iskelet yapısı oturmaya başlar.Bunun sonucunda kaslar doğal elastikiyetlerinin bir kısmını kaybetmeye başlarlar.Bu birinci sebeptir. Neden stretching özellikle önemlidir.Çünkü esnekliğin azalması güç ve performansın düşmesine yol açar.Bu yüzden erken yaşlardan itibaren , kaslarımızı ve eklemlerimizi düzenli çalışmalarla esnetmeli , bu alışkanlığı onlara kazandırmalıyız.İlerideki zorlu koşullara hazır olmak için önceden hazırlık yapmalıyız.

5) Stretch yaparken yaylanma daha iyidir.
Hayır hiç iyi değildir.Statik stretching yaparken kaslar 15-20 sn. sonra duruma adapte olurlar.Kaslar , statik stretch pozisyonunda tutlduğu zaman ilk önce bu pozisyona adapte olacak daha sonra gevşemeye başlıyacaktır.Bu şekilde tekrarlandığı zaman esneklik daha ilerleyecektir.

Eğer statik stretching sırasında yaylanma yaparsak kaslar esnemeyi öğrenemez ve esneme gevşeme olayına adapte olamaz.

6) Stretching eklemler için kötüdür.

Kaslar,tendonlar,kemikler,kıkırdaklar ve bağlar eklem stabilitesini ve hareket kabiliyetini kontrol ederler.İyi esneklik olmaksızın , eklem stabilitesi ve hareket kabiliyeti azalacaktır.

Bel ve arka bacak için stretching , kondüsyon çalışan bütün sporcular için odaklanmaları gereken temel çalışma bölgesi olmalıdır.
Son düzenleyen _Yağmur_; 9 Haziran 2016 15:27 Sebep: içerik düzenlendi.

Benzer Konular

5 Eylül 2015 / blackwolf53 Soru-Cevap
20 Haziran 2017 / woltka1001 Tıp Bilimleri
17 Şubat 2014 / TRuGass Tıp Bilimleri