Arama

Sağlık Sektöründe Yeni Teknolojiler, Gelişmeler ve Son Haberler - Sayfa 16

Güncelleme: 28 Kasım 2016 Gösterim: 231.150 Cevap: 327
HerHangiBiri - avatarı
HerHangiBiri
Ziyaretçi
17 Kasım 2008       Mesaj #151
HerHangiBiri - avatarı
Ziyaretçi
Obez çocukların atardamarları yaşlılarınki gibi

Sponsorlu Bağlantılar

Sağlık Sektöründe Yeni Teknolojiler, Gelişmeler ve Son Haberler

Obez bir çocuğun atardamarının, orta yaşlı birininki gibi tıkalı olabileceği belirlendi. Uzmanlar araştırma için, “endişe verici bir bulgu” ifadesini kullandı
blank

ABD’li araştırmacılar, yaşları ortalama 13 olan 40’ı obez 70 çocuğun boyun atardamarlarının iç duvarlarının kalınlığını ultrasonla ölçtü ve obez çocukların atardamarlarının daha çok 45 yaşındaki birininkine benzediğini gördü.

Missouri Kansas Üniversitesi’nde görevli bilim adamı Geetha Raghuveer ve ekibinin yaptığı araştırma, atardamarlardaki yağlanmanın, bu çocukların en erken 30 yaşında kalp krizi ya da felç geçirme olasılıklarını artırdığını gösterdi.

Araştırma çerçevesinde incelenen çocuklarda “kötü kolesterol” seviyelerinin yüksek, “iyi kolesterol” seviyelerinin düşük çıktığı da gözlendi.

Raghuveer, Amerikan Kalp Birliği’nin New York’taki toplantısında sunduğu araştırma için, “Bu endişe verici bir bulgu” dedi.


NTVMSNBCE

HerHangiBiri - avatarı
HerHangiBiri
Ziyaretçi
18 Kasım 2008       Mesaj #152
HerHangiBiri - avatarı
Ziyaretçi
Bugün 'Dünya Diyabet Günü'


Sponsorlu Bağlantılar
Sağlık Bakanlığı, ülkede hastalık yükü oluşturan bulaşıcı olmayan kronik hastalıklar arasında diyabetin önemli bir yer tuttuğunu, bu yükün yakın gelecekte daha da yükselmesinin beklendiğini bildirdi.


1921 yılında insülini bularak milyonlarca hastanın tedavisini mümkün kılan Fredrick Bantig'in doğum yıldönümü anısına, her yıl 14 Kasım'da Dünya Diyabet Günü kutlanıyor.

Gün kutlamaları, diyabet görülme sıklığının tüm dünyada giderek artması üzerine, Uluslararası Diyabet Federasyonu (IDF) ile Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından 1991 yılında başlatıldı.

BM Genel Kurulu, 20 Aralık 2006'da kabul ettiği yönergeyle geçen yıldan itibaren Dünya Diyabet Günü'nü, Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilmiş resmi bir dünya günü olarak ilan etti. Bu yönergeyle tarihte ilk kez bulaşıcı olmayan bir kronik hastalık; sıtma, tüberküloz ve HIV/AIDS gibi bulaşıcı hastalıklar gibi küresel bir tehdit olarak kabul edildi.
Dünya Diyabet Günü dolayısıyla tüm dünyada 160'ın üzerinde ülkede düzenlenen etkinliklerde, milyonlarca insan hastalık konusunda bilinçlendiriliyor.

Her yıl gün dolayısıyla diyabetle ilgili bir temanın altı çiziliyor. Uluslararası Diyabet Federasyonu tarafından son 2 yıldır, “Çocuklarda ve Ergenlerde Diyabet” teması işleniyor.
Belirlenen bu tema çerçevesinde yürütülen çalışmalar şunlar:

-Çocuklarda tip-2 diyabeti önlemeye yardımcı olmak için, sağlıklı yaşam tarzları teşvik ediliyor.
-Diyabetin uyarıcı sinyalleri konusunda farkındalık artırılıyor.
-Diyabetik ketoasidozun (vücudun asit-baz dengesinin bozulması sonucu koma ya da ölüme kadar giden durum) azaltılması için teşebbüsleri yüreklendirmek ve destek olmak üzere materyaller dağıtılıyor.
-Uluslararası Diyabet Federasyonu'nun, “Çocuk İçin Hayat Programı” tarafından desteklenen çocuk sayısının artırılması için gayret gösteriliyor.

DİYABET ARTACAK

Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nce, Dünya Diyabet Günü nedeniyle yapılan açıklamaya göre, dünyada 250 milyondan fazla kişi diyabetle yaşıyor. Mücadele edilmezse bir nesil sonra bu sayı 380 milyona yükselecek.

Ülkede de hastalık yükü oluşturan bulaşıcı olmayan kronik hastalıklar arasında diyabet önemli bir yer tutuyor. Bu yükün yakın gelecekte daha da yükselmesi bekleniyor.

2003 Ulusal Hastalık Yükü ve Maliyet Etkililik Çalışması Hane Halkı Araştırması'na göre, 18 yaş ve üzeri kişilerde beyana dayalı olarak diyabet sıklığı yüzde 4.75 olarak bulundu. Cinsiyete göre diyabet sıklığı da kadınlarda yüzde 5.75, erkeklerde ise yüzde 3.42.

Aynı çalışmaya göre, 100 bin kişide diyabet görülme sıklığı 3 bin 820 iken, bu oran erkeklerde 3 bin 210, kadınlarda 4 bin 280 olarak bulundu.

Türkiye'de ulusal düzeyde ölüme neden olan ilk 10 hastalığın yüzde dağılımı incelendiğinde ise, diyabet yüzde 2.2 ile 8. sırada yer alıyor.


AA

HerHangiBiri - avatarı
HerHangiBiri
Ziyaretçi
21 Kasım 2008       Mesaj #153
HerHangiBiri - avatarı
Ziyaretçi
Kanser teşhisinde yeni yöntem


Sağlık Sektöründe Yeni Teknolojiler, Gelişmeler ve Son Haberler


Bağırsak kanseri, ağrısız ve çok ucuz bir yöntemle tespit edildi.Sağlık Sektöründe Yeni Teknolojiler, Gelişmeler ve Son Haberler

İsrailli bir doktor, bağırsak kanserini ağrısız ve son derece ucuz bir kan testiyle tespit eden basit bir erken tanı yöntemi geliştirdi.

Tel Aviv Üniversitesi Sackler Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bölümünden Profesör Nadir Arber, geliştirdiği testin, bağırsak kanserinin işareti olan kanda bağırsak polipleri hücrelerini çok yüksek derecede hassasiyet ve doğrulukla tespit edebildiğini belirtti.

Test, serbest kaldığında kanser gelişimine neden olan geni şifreleyen bir proteinin tespit edilmesi temelinde oluşturuldu.

Arber, kanda çok düşük seviyede bulunan ve bağırsak polipleri tarafından salgılanan biyolojik göstergeleri kullanarak yapılan testin doğruluk oranının yüzde 80'in üzerinde olduğunu belirtti.

Şu anda kullanılmakta olar forego kolonoskopi testi 1500 dolar civarına mal olurken, Arber tarafından geliştirilen testin 50 ila 100 dolar civarına mal olması bekleniyor.




AA


F5 HABER
HerHangiBiri - avatarı
HerHangiBiri
Ziyaretçi
21 Kasım 2008       Mesaj #154
HerHangiBiri - avatarı
Ziyaretçi
Bilim adamları gençlik iksirini buldu


Sağlık Sektöründe Yeni Teknolojiler, Gelişmeler ve Son Haberler


İspanyol bilim adamları, vücutta doğal olarak oluşan bir enzimin miktarını arttırmanın, hücrelerin ölümüne engel olacağına, daha uzun, sağlıklı ve yaşam dolu bir hayata imkan sağlayacağına inanıyorlar.

Vücuttaki telomeraz proteini, kromozomların sonunda bir ayakkabı bağı gibi davranan ve onları çözülmekten kurtaran koruyucu başlığın muhafaza edilmesine yardımcı oluyor.

İnsan yaşlandıkça hücreler bölünüyor, bu koruyucu başlıklar yıpranırken kısalıyor ve hücrelerin ölümüyle büyük hasar görüyor.
İspanyol bilim adamları, vücudun doğal telomeraz düzeyini arttırmanın onu gençleştireceğine inanıyorlar.

Madrid'deki Ulusal Kanser Araştırma Merkezi'nden bir ekip, bu teoriyi laboratuvar fareleri üzerinde denedi ve genetik mühendisliğiyle telomeraz düzeyleri 10 kat arttırılmış olanların, normallerinden yüzde 50 daha uzun yaşadıklarını gördü.

Araştırmanın başında yer alan Maria Blasco, New Scientist dergisine yaptığı açıklamada, bu enzimin "normal, ölümlü bir hücreyi, ölümsüz bir hücreye" çevirebileceğini belirterek, aynı yaklaşımın özenli ve dikkatli bir biçimde gösterilmesi durumunda, insan yaşamının da uzatılabileceği konusunda iyimser olduğunu kaydetti.

Maria Blasco, "Farenin yaşlanmasını erteleyebilir ve yaşam süresini arttırabilirsiniz. Ancak insanlar üzerinde bunu yapmak çok daha zor" dedi.

Telomerazın arttırılmasıyla ortaya çıkan sorunlardan birisi de kanser riskinin çoğalması.

Kanser ilaçları sayesinde bunun üstesinden gelinebileceğini ifade eden Dr Blasco, enzimleri arttırılan farelerde, derialtı yağlanmasının azalması ve daha fazla glikoz toleransı gibi başka olumlu sağlık etkilerinin de görüldüğüne işaret etti.


A.A

HÜRRİYET
HerHangiBiri - avatarı
HerHangiBiri
Ziyaretçi
24 Kasım 2008       Mesaj #155
HerHangiBiri - avatarı
Ziyaretçi
Kusursuz bebek mümkün mü?


morula


Henüz iki günlük embriyoda 15 bin hastalık türünü tarayıp saptayabilecek test geliştirildi. İngiliz bilim adamları, anne ve babadan geçebilecek olan tüm genetik bozuklukları, bebek henüz embriyo halindeyken tespit edebilecek bir test geliştirdi.

Saygın İngiliz gazetesi Times’ın manşetten verdiği habere göre tüp bebek yöntemiyle bebek sahibi olmak isteyen anne ve babalar, Profesör Alan Handyside tarafından geliştirilen “karyomapping” testi sayesinde çocuklarının hangi genetik hastalığa ne kadar yatkın olduğunu öğrenebilecek.

Test için tüp bebek yöntemi ile üretilen bir embriyonun iki günlük olması ve en az sekiz hücreye sahip olması bekleniyor. Daha sonra henüz rahme yerleştirilmemiş olan embriyodan tek bir hücre alınarak “karyomapping” testi ile genetik haritası çıkarılıyor. Bu harita anne, baba ve yakın bir akrabadan alınan DNA örnekleriyle karşılaştırılıyor. Herhangi bir soruna işaret edebilecek olan 300 bin kadar DNA işareti aranıyor.

Uzmanlar, testin anne ve babadan geçmesi mümkün olan ve aralarında kalp hastalığı, diyabet ve kanser de bulunan 15 bine yakın hastalığın neredeyse hepsini tespit edebildiğini iddia ediyor.

Şu anda kullanılan testler ise bunların sadece yüzde 2’sine tanı koyabiliyor ve sonuçları almak bazen aylar sürebiliyor. Testin kullanılmaya başlaması için İngiltere’deki İnsan Doğum ve Embriyoloji Otoritesi’nden onay alması gerekiyor. 2 bin 500 dolara mal olacağı tahmin edilen testin gelecek yıl uygulanmaya başlanacağı öngörülüyor.

Karyomapping testi nedir?

Karyomapping kromozomları inceliyor. Bir insanda erkek ve kadının eşit olmak üzere 46 kromozom bulunuyor. Kadının yumurtasından gelen 23, erkeğin sperminden gelen 23 kromozom bir araya gelerek embriyoyu oluşturuyor. Erkeğin anneyle babasının genleri ve kadının anneyle babasının genleri birleşiyor. Karyomapping embriyodaki genleri, anne, baba ve bir akrabadan alınan genlerle karşılaştırarak kusurlu genleri ve bu bozukluğun kimden geldiğini tespit ediyor.
HerHangiBiri - avatarı
HerHangiBiri
Ziyaretçi
24 Kasım 2008       Mesaj #156
HerHangiBiri - avatarı
Ziyaretçi
Down sendromlu bebeklerin sayısı arttı


Sağlık Sektöründe Yeni Teknolojiler, Gelişmeler ve Son Haberler


İngiltere’de, gebelikte Down sendromunu saptamak için yapılan testlerin yaygınlaşmasına rağmen, Down’lu çocukların sayısının arttığı belirtildi.

İngiltere’de bu alandaki testlerin uygulanmaya başladığı 1989’da 717 Down sendromlu bebek dünyaya gelirken, bu sayı 2006’da 749’a çıktı. Down Sendromu Derneği, test sonuçlarının pozitif çıkmasına rağmen ailelerin bu bebekleri neden dünyaya getirdiklerini anlamak için 1000 aile arasında araştırma yaptı.

Araştırmaya katılanların beşte biri, Down sendromlu bir tanıdıkları olduğunu belirtirken, üçte biri dini ve kürtaj karşıtı inançlarını öne sürdü, yüzde 30’u da son yıllardaki gelişmelerle Down’lu çocukların hayatlarının artık daha kolaylaştırıldığını söyledi. Hemen her beş kişiden biri de testlerin sonuçlarına inanmadığını belirtti.

Down sendromlu bebekleri tespit etmek için testlerin yaygın olarak uygulanmaya başladığı 1989’da Down’lu bebeklerin sayısı 717’den, 1990’ların başında 594’e düşmüştü. Ancak son on yılda Down sendromlu çocukların sayısı arttı.

Milli Down Sendromu Sitogenetik Kayıtları’nın verilerine göre, 2000 yılından bu yana Down’lu bebeklerin oranı yüzde 15 yükseldi.


NTVMSNBCE
HerHangiBiri - avatarı
HerHangiBiri
Ziyaretçi
27 Kasım 2008       Mesaj #157
HerHangiBiri - avatarı
Ziyaretçi
Tıpta yeni bir devrim: Işıktan şırınga


siringa


St Andrews Üniversitesi'nden bilim adamları salt ışığın şeklini alan yeni bir şırınga modeli geliştirdiler. Yöntem, spesifik hastalıkların keşfine ve tıbbi tedavinin gelişmesine katkıda bulunacak.

Fizik, Astronomi ve Biyoloji Okulları arasındaki işbirliğinde St Andrews araştırmacıları, "photoporation (lazer yardımıyla hücrelere madde enjekte etme)" isimli yönteme dayanan yeni bir teknik geliştirdi. Bu yenilikçi yöntem, genler ve ilaçlar gibi çözünebilir bileşiklerin ışık yardımıyla bireysel hücrelere enjekte edilmesi ile spesifik hastalıkların potansiyel keşfine izin veriyor ve tıbbi tedavinin gelişmesine katkıda bulunuyor.

Fizik ve Astronomi Okulu'ndan Professor Kishan Dholakia ve Biyoloji Okulu'ndan Dr Frank Gunn-Moore'un liderliğinde yürütülen çalışmada, Dholakia, "Bu yöntem bugüne kadar lazer ışığının hücre yüzeyinde gayet küçük ve kusursuz noktalara odaklanması gerektiğinde bunu engelliyordu. Ama şimdi yeni tekniğimiz çevreye yayılmadan lazer ışınının şeklini kullanarak dar ve uzatılmış olarak kalabiliyor" dedi.

Dr Frank Gunn-Moore, "Uzman olmayanların da kullanabileceği lazerin yeni şekli, kesin odaklanmaya ihtiyaç duymadan hücrenin herhangi bir parçasını hedefleyebilme yeteneğine sahip ve yoluna çıkan nesneler onu durduramıyor. Işık insan saçı kalınlığındaki lif boyunca ilerliyor" dedi.

Bu teknikle hastanelerde yaygın olarak kullanılan insan vücudunun içinin görüntülenmesi anlamına gelen endoskopi sisteminin geliştirilebileceğini söyleyen Dr Gunn- Moore, "Bu yeni teknik için oldukça heyecanlıyız. Bu yöntem endoskopiyle kullanılabilen bir makine yapmamıza yardımcı olacak. Aynı zamanda spesifik hastalıkları tedavi etme imkanı verecek ve yeni ilaçların test edilmesinde bize yardımcı olacak" diye konuştu.


ZAMAN
HerHangiBiri - avatarı
HerHangiBiri
Ziyaretçi
1 Aralık 2008       Mesaj #158
HerHangiBiri - avatarı
Ziyaretçi
Yeni Teknoloji Hamilelik Testi


usb pregnancy test


Teknoloji sayesinde hamile olup olmadığınızı kendi kendinize öğrenmeniz artık daha kolay. USB destekli hamilelik testi üretmişler biz kadınlar için. Nasıl çalışıyor diye sorarsanız, eczaneden aldığınız diğer hamilelik testleri gibi çubuğun emici kısmına idrarınızdan damlatıyorsunuz. Diğer ucunu yani usb girişini ise bilgisayarınıza takıyorsunuz.

Sonucu bilgisayar ekranınızda görebiliyorsunuz. Ve bu test hormon ( hCG, hCG-H, LH) seviyelerinizi ölçtüğü için % 99 oranında doğru sonuç alabiliyorsunuz. Fakat, hormonlarınızı etkileyen faktörler mevcut olduğu durumlarda bu testten doğru sonucu alamayabilirsiniz.


usb pregnancy results


Test tek kullanımlık değil, içerisinde 20 adet şerit mevcut. Fiyatı $18 civarında. Sonuçları inceledikten sonra, aleti bilgisayarınızdan çıkarıp, şeriti değiştirdiğinizde 5 dk. kadar sonra tekrar kullanıma hazır hale geliyor.


HerHangiBiri - avatarı
HerHangiBiri
Ziyaretçi
3 Aralık 2008       Mesaj #159
HerHangiBiri - avatarı
Ziyaretçi
Prematüre ve ölü doğum riskini azaltan test


Sağlık Sektöründe Yeni Teknolojiler, Gelişmeler ve Son Haberler


Avustralya'da Sydney's Royal North Shore Hastanesi'nde görevli bilim adamları, erken ve ölü doğum riskini azaltan bir test geliştirdiler.

Yeni Güney Wales Sağlık Bakanı John Della Bosca, "Hamile kadınların kanında doğmamış bebeklerdeki yetersiz beslenme riski olanları gösterebilen 'angiopoietin-2' isimli bir protein buldular." dedi. Yeni bulgularla doktorlar anne kanındaki protein seviyesini hamileliğin 10. haftasında ölçebilecekler ve anneyi tedavi edebilecekler.


HerHangiBiri - avatarı
HerHangiBiri
Ziyaretçi
5 Aralık 2008       Mesaj #160
HerHangiBiri - avatarı
Ziyaretçi
Bağışıklık sistemi ilk kez filme çekildi


hepatit c


Avustralya’daki “Centenary Institute”, modern teknolojiyi kullanarak, bağışıklık sisteminin enfeksiyona nasıl cevap verdiğini gerçek zamanda görüntülemeyi başardı.

Softpedia’nın internet sitesinde verilen habere göre, yeni teknolojinin kullanılmasıyla, derinin faaliyetlerinin ve derideki Leishmania parazitinin tanımlanabilmesinin yanısıra, hastalığa neden olan maddenin (patojen) yayılması, bağışıklık sisteminin bunu engellemek için ne yaptığı tam olarak gözlemlenebildi. Enstitütünün, Bağışıklık Görüntüleme programı başkanı Profesör Wolfgang Weninger, çoklu foton mikroskopisini kullanarak, derideki, sinir hücresine giden ince lifleri incelediklerini, hücrelerin, normal şartlarda derinin en üst tabakasında sakin görüldüğünü, bir alt tabakada ise patojeni bulmak için devamlı bir hareketlilik olduğunu belirtti.

Weninger, Leishmania enfeksiyonunu tanımlamanın ve parazitin, hücreler tarafından toplanmasını, bu sürecin vücudun geneline yayılmasını gözlemlemenin kendilerinde büyüleyici bir etki bıraktığını söyledi.

Artık, patojenlerin bağışıklık sistemi tarafından nasıl tanımlandığı ve bu sürece hangi hücrelerin dahil olduğu konusunda genel bir kanıya sahip olduklarını belirten Weninger, bunun, Leishmania enfeksiyonunun kaldırılmasını sağlayan moleküllerin teşhisi üzerinde çalışabilecekleri anlamına geldiğini ifade etti.

Weninger, bununla beraber, bağışıklık sisteminin diger enfeksiyonlara nasıl cevap verdiğinin de incelenebileceğini, böylece daha etkili sonuç veren ilaçların yolunun açılabileceğini belirtti.



Benzer Konular

4 Aralık 2016 / gokhan404 Akademik
12 Ekim 2014 / Misafir Sanat
2 Şubat 2016 / byseus Sosyal Ağlar
27 Ekim 2015 / _EKSELANS_ Sosyal Ağlar
12 Haziran 2015 / _EKSELANS_ Arşive Kaldırılan Konular