Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 682

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.169.141 Cevap: 8.002
ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
27 Aralık 2008       Mesaj #6811
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
Elveda

Sponsorlu Bağlantılar

Şehrin üzerine saldılar kara çarşaf kederi
Ses, bocalanıyordu sessiz adaletin dizleri dibinde
Zülüfleri gözlerinde bir çaresizlik belirdi
Ufkun asil mabetlerinden içeri

Kimse konuşmadı susan adaletin camgöbeğinde
Korkunç rüyaların öte yanından
Dertlerin hüzün yağmurundan kopardılar
Küçücük kız çocuğunu
Ölüm yağmalandı üzerine

Bir taraftan yağlı urgan
Bulut bulut indi gökten
Efsane yazdı namına kalem, kâğıt
Safran sarısı çölden.

Çığlığının tizinde acı bir gözyaşı
Öyle bir azaba daldı ki alnı
Tek hece soysuz dört şahit iniltisi.
Ensemde duruyor o ***** kurşunun
Hain, ardım sıra direnişi

Koca bir şehre saldılar zifiri üzüm şırası gözlerini
Kanla boyadılar henüz örtülememiş beden
Sevda'yı büyüttükleri sokağı

Gam doldu sahili olmayan Üsküp yağmurlarına
Limansız savaş gemileri yanaştı
Tutuklu kalmış özgür yüreklere
Bir nezaretin tahta tezgâhında asılı duruyor
Damlamaya son kalmış halsiz bakışları

Yarsız kalmış dev bir mecnunu gerdiler çarmıha
Her duaya bir haç geçirdiler
Dallanıp budaklanan yaralara
Zarifçe sözlerini değdirdiler
O hiç doğmamış körpe gülleri
Falakaya yatırıp âleme ibret ettiler
Bahara kayıyordu güz fısıltı halinde
Can çekişirken yağmur, güneşin eteklerinde
Bir katliam vurdu Türklüğün alnından
Hak hukuk diyen karaçalı dibinde yılan

Kapandı kapıların ardında namus
İffet kaldı namerdin koynunda
Öyle cansız öyle suçsuz

İtilip kakıldı masum
Şaha kalktı kaymakam
Ruhları önünde indi yalan huzura
Harekât başlatıldı gece beklenirken

Aşkı ayaktan başladılar kurutmaya
Bir emir ki soludu havayı

Muallimin gözleri önünde serdiler yere
Kitab-ı mukaddes saydığı anayı

Yığınla kuzu kondu toprağa
Tertemiz, seçilmiş bir otlak bulundu
Kaymakama ot, kuzuya koç sunuldu
Hâlâ kuruyordu ayakları aşkın
Panzehirsiz bir yaraya matem tutuştu
Cenneti açtılar mazlumların emrine
Bir babanın feryadına
Ateşi yüce o cehennem koştu

Lav aktı dudaklarından dört sefil şahidin
Elleri çıra oldu alevlerin koyun sokumunda
Kulaklarına girdi volkanlar
Patladı, bir kez daha patladı
O, doğruyu yalan sayan kulaklar
Teraziyi kırdı günahsızlara çektirilen günahlar

Muallimin şarap çanağı gözleri taştı
Aşkları ayaktan başlamıştı kurumaya
Tek kelime çıktı tabutlarından
"Cennet yeter aşka kavuşmağa"

Süte irin bulaştırdı halk
Öksüz bebelere bırakıldı geleceğe dair
Varsa doğru kalmış savunulası hak

İşkenceyle aldılar canını muallimin
İri şehir, döktü süt küpünü eşkıyanın tabanına
Kurudu ayakları aşkın
Ve zarifçe astılar küçük kız çocuğunun,
Zarif boynunu yağlı urgana.


Hilal Aydın

ener - avatarı
ener
Ziyaretçi
27 Aralık 2008       Mesaj #6812
ener - avatarı
Ziyaretçi
Hep Böyle Çocuksumu Bakar Senin Gözlerin ?

Sponsorlu Bağlantılar
Hep böyle çocuksumu bakar senin gözlerin?
Hep böyle içinde uzak bir ışıkmı yanar?

Bakışlarında beni dinlendiren bişey var
Kıyısındaymış gibi en sakin denizlerin
Bir yelkenliyim şimdi ben senin limanında
Fırtınalardan geldim sende dinleniyorum
Bu huzur,bu sessizlik hiç bitmesin diyorum

En eşsiz dakikalar sürsün senin yanında
Hiç yumma gözlerini,ışığın eksilmesin,
Gündüzüm aydınlığım benim

Güz bahçemde açılmış o son çiçeğim benim
Yorgun kalbim seninle elem nedir bilmesin
Ayırma gözlerimden çocuksu gözlerini
O sakin,o yalansız,o kuytu gözlerini...




Alıntı

ÖmÜrCeK - avatarı
ÖmÜrCeK
Ziyaretçi
28 Aralık 2008       Mesaj #6813
ÖmÜrCeK - avatarı
Ziyaretçi
SeninLe gözgöze geLmeK..
Ölmek gibi birşeydi seninle göz göze gelmek
Nefes alamaz, duyamaz, hissedemezdim dünyayı
Üzerime toprak serpilirdi gözlerinin içinde
Soğuk beden haykıramazdı tabuttan

Yaşamak gibi birşeydi seninle göz göze gelmek
Tatlısıyla acısıyla dolardı benliğim
Değiştiğimi farkederdim gözlerinin içinde
Hayatın senden ibaret olduğunu

Doğmak gibi birşeydi seninle göz göze gelmek
Sanki ilk kez kullanırdım hislerimi
Yeni başlardı her şey gözlerinin içinde
Öncesi yok ama sonrası koca bir ömür

Hiç varolmamak gibi birşeydi seninle göz göze gelmek
Doğmamış, yaşamamış, ölmemiş bir bilinmeyen
Kendini asla bulamamış gözlerinin içinde
Ruh istiyor, varolmak istiyor Tanrı’dan
Sedef 21 - avatarı
Sedef 21
Ziyaretçi
28 Aralık 2008       Mesaj #6814
Sedef 21 - avatarı
Ziyaretçi
BEN SENI SEVDIM



Ben senin en çok sesini sevdim
Bugulu çogu zaman, taze bir ekmek gibi
Önce aska çagiran, sonra dinlendiren
Bana her zaman dost, her zaman sevgili

Ben senin en çok ellerini sevdim
Bir pinar serinliginde, küçücük ve ak pak
Nice güzellikler gördüm yeryüzünde
En güzeli bir sabah ellerinle uyanmak

Ben senin en çok gözlerini sevdim
Kah çocukça mavi, kah inadina yesil
Aydinliklar, esenlikler, mutluluklar
Hiç biri gözlerin kadar anlamli degil

Ben senin en çok gülüsünü sevdim
Sevindiren içinde umut çiçekleri açtiran
Unutturur bana birden acilar, güçlükleri
Dünyam aydinlandi sen güldügün zaman

Ben senin en çok davranislarini sevdim
Güçsüze merhametini, zalime direnisini
Haksizliklar, zorbaliklar karpisinda
Vahsi ve magrur bir disi kaplan kesilisini

Ben senin en çok sevgi dolu yüregini sevdim
Tüm çocuklara kanat geren anneligini
Nice sevgilerin bir pula satildigi bir dünyada
Sensin, her seyin üstünde tutan sevdigini

Ben senin en çok bana yansimani sevdim
Bende yeniden varolmani, benimle bütünlesmeni
Mertligini, yalansizligini, dupdurulugunu sevdim
Ben seni sevdim, ben seni sevdim,ben seni......



-alintidir-
necmidayan - avatarı
necmidayan
Ziyaretçi
28 Aralık 2008       Mesaj #6815
necmidayan - avatarı
Ziyaretçi
biliyorsun çocuk bunlar düşünmüyor
sen yine de neşeli ol
ekmek arası yeşil soğanını ısırırken
hoplaya zıplaya güle oynaya
çorapların ıslansada
titresende
biliyorsun çocuk bunlar düşünmüyor
nedenini eminim biliyorsun
çünkü bu köpekler yokuluğu tanımıyor
biliyorsun çocuk sen yine de neşeli ol
kartoplarından düşler kur
kardanadamlara beni anlat
kıyılarımızı yıldızlarımızı
yanyana omuzomuza
anlat güzel olacak yarınlarımızı
biliyorsun çocuk
gözlerimiz bağlansa da
sidik kokulu koridorlardan
tıkılsakta karanlık odalara
evrenin neşelerini mıhla yüreklerine
susuz borularda yaşamaya mahkum edilsekte
fişeklerden ve paletlerden kulakların sağır olsa da
gökyüzününü anlat kardeşlerine
kendi topraklarından uzaktakilere
anlat yalnız olmadıklarını
biliyorsun çocuk sen yine de neşeli ol
sana yalancı umutlar aşılasalarda
köklerini sütle besleselerde
yüzüne melek gibi gülselerde
inanma o köpeklere
taviz verme
yaşamın pahasına
özgürlük gibisi var mı
var mı be çocuk gülmek gibisi
onlara kanlı dişlerine
insanlığını sen sen ol sakın teslim etme


necmi dayan
ÖmÜrCeK - avatarı
ÖmÜrCeK
Ziyaretçi
28 Aralık 2008       Mesaj #6816
ÖmÜrCeK - avatarı
Ziyaretçi
..Gitme ruhum..

Sen yokken hicran düşer bu şehre..,
Gitme sevdiğim..,
Sen yokken tutsak düşerim bir isyan gecesine..,
Ölürüm.., Sen yokken..,

Ket vurur şehir ısIıkları söz vermiş bir aşka..,
Bilmem.., bilemem...
Ferin aydınlatır mı..? içimi bir daha..
Kaybolursun puslu rüyaların ardında..,

..Gurura yokuş sevdalarda..

Alıntı
ener - avatarı
ener
Ziyaretçi
28 Aralık 2008       Mesaj #6817
ener - avatarı
Ziyaretçi
Mavi Mavi Sevdim Seni

Bir tek şeyi unutma
seni sevdim ben
kalbim şimdi bir sokak çocuğu
kelebekleri göç etti gönlümün
ıssızlaştı hayat sanki
sanki sabahı eksik şiirlerimin
sanki gecesi hep kanayan bir yara
ve sanki artık hep kanayacak
ağlanacak bir aşkın kıyısına vurduysa gözlerim
çare yok ağlayacak

Bir tek şeyi unutma
seni sevdim ben
kapıları kendime ben açamadım
ya da yanlış saatlerde bekledim gelmeni
ter içinde takvimler
istasyon öksüzlüğünde gözyaşım
düşünüyorum da sen gideli ne çok yalnızım
sarmaşık aşkın sarısında kaldım, sarılamadım
savunamadım seni kimselere
anlatamadım seni kimselere
kimsesiz kaldım
en çok da sensiz

Bir tek şeyi unutma
seni sevdim ben
sana uyumak
sana uyanmaktı hayat
sıratını geçtim yaşarken,korkmadan
korkumu geçtim cesarete ihanetle
berduş bir,yalan masumiyeti öptüm bile bile
tek sen gitme diye
sonbahar oldum,yaprak yaprak
ağaç oldum köklerimi unutarak
tesellisiz bir geceye fırlatıldım
kalbimi dar bi kafese kapatarak
içimde bir kanarya
hiç susmadan ağlayacak

Bir tek şeyi unutma
seni sevdim ben
yakamozlarında yıkadım sevdamı çırılçıplak
seni sevdiğimi bağırdım mehtabına
beyazında aklandım bulutunun
mavi mavi sevdim seni
içim kan ağlayarak

Bir tek şeyi unutma
seni sevdim ben
anlattıkça kış vuruyor satırlarıma
anlattıkça üşüyor,anlattıkça ısınıyor yüreğim
bu gün sardunyalarım da açmadı
belkide küskün renklere
ellerimde ibadet gibi yaşadıklarım
ellerimde günah gibi yaşayamadıklarım
sensiz soluyorum anlayacağın
mavi mavi ölüyorum
duyuyor musun
orda mısın
var mısın
yok musun?
Bir tek şeyi unutma
seni sevdim ben
yanarak
yıkılarak
aklıma her geldiğinde AĞLAYARAK

Naşide Göktürk
necmidayan - avatarı
necmidayan
Ziyaretçi
28 Aralık 2008       Mesaj #6818
necmidayan - avatarı
Ziyaretçi
Çıplak Dolaplar

beklerken
sinema çıkışları kapanıyor
kuruyemişçilerde kumrular
çerezlere sulanıyor

beklerken
cenaze arabaları geçiyor
körüklü otobüsler
mazot kokuları içinde
kalabalıklardan duraklar tırsıyor

beklerken
benzerlerin çoğalıyor
bulut bulut
dört duvarlar
kimsesiz inliyor

beklerken
kulaklarında metal levhalarla
köpekler koşuyor
kaldırım taşları durduk yerde
yerimize sek sek oynuyor

beklerken
genel olarak
insan
insanız ya
yokluğuna gittikçe alışıyor.



necmi dayan
ÖmÜrCeK - avatarı
ÖmÜrCeK
Ziyaretçi
28 Aralık 2008       Mesaj #6819
ÖmÜrCeK - avatarı
Ziyaretçi
Sonsuz Öyküm

Hayatla mücadelemde saflarımın çoğunu kaybettiğim günlerdi. Birbirinin aynı olan günlerde bana uzatılan her dalı işte beni kurtaracak dal diye hiç geri çevirmeden tutuyordum.


Daha elimi uzatır uzatmaz kırılacağını biliyordum oysa yenilgiyi asla kabullenmeyen beynim, sevmekten hiç yorulmayan yüreğim, alarm zilleri çalıyordu sanki ikisini de kaybetmek üzereydim.


Ben, ben olmaktan çıkıyordum. Bunu fark ettiğim anda bir şey yapamamanın acısıyla gittikçe kabuğuma çekiliyordum. Zevk aldığım hiç bir şey istemiyordum. Ne beklediğimi de bilmiyordum. Bitmeyen geceler, huzursuz uykular, uyanmak istemediğim sabahlar birbirini kovalıyordu.


Geleceğe dair umutlarımın birer birer beni terk ettiği o günlerde sürpriz yaptın sen bana birden çıkıverdin karşıma işte.


Yüreğim yeniden canlanmaya başladı. Nasıl olduğunu unuttuğum gülümseme yeniden yayıldı yüzüme. Kabuğum kırıldı, karanlık dağıldı, umutlar yeşerip içimdeki yerini aldı.


Sabah olsun diye odaları arşınladığımı gecelerin bitmesini istemiyorum artık. Çünkü sen varsın. Seni yaşamak istiyorum.

Yaşadıkça çoğalacaksın. Sonsuz bir keşfe çıkacağım seninle. Her gün yepyeni şeyler bulacağım sende keşfetmekten, seni öğrenmekten hiç bıkmayacağım.


Yastığa başıma koyup gözümü kapadığım da içimi sonsuz bir huzur kaplayacak biliyorum. Aylardır uyuyamadığım uykuları bir çırpıda uyuyacağım. Yürek çarpıntılarıyla dolu karanlık saatler bitecek. Gecemi de gündüzümü de sen dolduracaksın. Senden öncesine ait ne varsa hepsini döktüm denize. Kimselere vermeye kıyamadığım maviyi getirdim sana, al ve yerleştir yüreğine.
Seninle birlikte yenilendiğimi hissediyorum.

Her sabah yeni güne değil, mutluluğa uyanacağım. Her sabah bütün hücrelerimin sanki ilk kez o gün doğmuşlar gibi harekete geçişini hayret ve heyecanla izleyeceğim.
Sesini duymak gücümü artırıyor, tükenmeyecek bir enerji veriyor.


Sen benim için bir şanssın. Hayat her zaman böyle şanslar sunmaz insana. Sunduğunda da bunun değerini bilmek gerek. Ve ben, Hayatın bana verdiği bu şansı sonuna kadar kullanmaya kararlıyım. Bir öyküsün sen artık hep yazılacak ama sonu hiç gelmeyecek bir öykü
necmidayan - avatarı
necmidayan
Ziyaretçi
28 Aralık 2008       Mesaj #6820
necmidayan - avatarı
Ziyaretçi
turuncu turuncu gün batımlarında
sana dolu dolu yağmışız
yüksek gerilim hatlarında
yollarına ıslak düşmüşüz
gri gri bulutlarda
en çok seni aramışız
düşün ki leyleklerin yolculuklarında
yıldızları avuçlarımızda
kaçaklar gibi toplamışız
bir gökyüzü belki senin maviliğinde
meydanlarda içiçe yaralı yatmışız
buhar buhar sevdalarda
düşün ki bir karınca
kanatları kırık
yandıkça yanmışız.


necmi dayan

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya