Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 683

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.169.141 Cevap: 8.002
ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
29 Aralık 2008       Mesaj #6821
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
Gidin Yıllar

Sponsorlu Bağlantılar


Hepinizi bağışladım,
Yaşınızı silin yıllar,
Benden yana helal olsun,
Gidin yıllar, gidin yıllar.

Verdiğiniz yeter bana,
Can kattınız, köhne cana;
Saçımdaki beyazlara
Aldırmayın, gidin yıllar.

Bir kıyıda dururum ben,
Anılarla uyurum ben,
Nasıl olsa olurum ben.
Gidin yıllar,
Gidin yıllar.



Çetin Özdemir

ayabakan - avatarı
ayabakan
Ziyaretçi
29 Aralık 2008       Mesaj #6822
ayabakan - avatarı
Ziyaretçi
Bir Yağmurlu İstanbul Gecesi

Sponsorlu Bağlantılar
Bir yağmurlu İstanbul gecesi
Dışarıda bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyordu,
Gökyüzü sanki hüzünlenmiş ağlıyordu,
Tıpkı, tıpkı gittiğin o gün gibi..
Benim ağladığım gibi,
Bir yağmurlu İstanbul gecesi...

Penceremin kenarındayım,
Yalnızlığımı bir fincan çay paylaşıyordu..
Çayın bile arkadaşı
Yalnızlığını paylaşan şekeri vardı,
İçinde bir hayat gibi eriyip gitse de,
Şekerin bundan hiç şikayeti olmadı..
Çünki o, bir hayat gibi eriyip gitmek zorundaydı...

Ahh, ahh...
Benim de hayatım geçip gidiyor,
Bir şeker gibi eriyordu..

Nedeni zaten belli,
Sevgi yok, aşk yok ve sen yok!
Gittin bir yağmurlu İstanbul gecesi,
Bir daha geri dönmedin
Bir daha haber alamadım senden...

Şimdi, şimdi anladım ki,
Sana doyasıya sarılamamışım.
Böyle mi olmalıydı ki?
Böyle kolay mıydı ki sevgi?
Kahretsin hatırladım şimdi gidişini,
Oturup ağlamıştım..
Bir şiir yazmıştım sana
Yağmurlu bir İstanbul gecesi...

Bir yağmurlu İstanbul gecesinde yalnız ağladım,
Sokaklarda sırıl sıklam seni aradım..
Her yere, hatta ilk tanıştığımız parka bile baktım,
Yoktun, yoktun yine yoktun..

Gece rüyamda seni yokladım,
Korkuyla, hüzünle, ağlayarak uyandım..
Saate bile bakmadan,
Kendimi sokağa attım..
Anlamak isterdim gidişini, ama anlamadım...

Beni bu karanlık ve yalnız İstanbul gecesinde,
Yağmurla bıraktın.
Mutlu musun?
Sormam bile hata aslında,
Sen bile inanamazsın..
İnanmayı becerseydin,
Beni böyle sensiz komazdın.

Neydi, neydi seni benden alan?
Beni böyle inanmadan bırakan,
Sen de ağladın mı? Ağladın mı giderken..
Biliyorum ki ağladın,
Seni böyle delicesine severken...

Gittin, yoksun.. Gün geçti, hafta geçti..
Sonunda, sonunda acı mektubun geldi,
Anlamsız bir elveda yazıyordu içinde..
Sadece güldüm, ağlarken sana ve seni sevene...

Artık anladım,
Anlamayı ve inanmayı anladım..
Seni kavradım,
Seni, senle yapayalnız bıraktım.

Kendimi yağmurlara teslim ettim,
Her yağmurla beraber,
Boş sokaklara..
Boş kalplere..
Boş ellere yağdım...

Bir gün, bir gün senin ellerine de damladım,
Kahroldum ve ağladım...

Küllenmiş Sevdan ile Isıttım Kalbimi

Sessizce yağmaya başladı kar dün gece
Seyrederken adını söyledim hece hece
Elimde senden kalan bir bilmece
Küllenmiş sevdan ile ısıttım kalbimi öylece

Ellerim ceplerimde ellerini aradı
Gözlerim karlarda senden bir iz aradı
Ayrılık şarkıları söyledim bütün gece
Küllenmiş sevdan ile ısıttım kalbimi öylece

Hesaplaştım bir bir geçmişimizle
Affetmezsin bilirim özür dilesem bile
Sarmaş dolaş sevgilileri izledim gizlice
Küllenmiş sevdan ile ısıttım kalbimi öylece

Şimdi kim bilir kimlerde dedim kendime
Nasıl bıraktım seni ellere kendi elimle
Son pişmanlığım fayda etmese de
Küllenmiş sevdan ile ısıttım kalbimi öylece.
Son düzenleyen ayabakan; 29 Aralık 2008 16:37 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
Sedef 21 - avatarı
Sedef 21
Ziyaretçi
29 Aralık 2008       Mesaj #6823
Sedef 21 - avatarı
Ziyaretçi
Günaydın Hüzün...


Günaydın hüzün
Bu sabah uyandığımda
Düşlerimden uçup giden
Sevdam mıydı gördüğüm.
Kan damlayan şafakla
Başıma tac olan gün
Alabildiğine hüzün.

Yakamozlara saplandıysa düşlerim
Karanlığa ram olan
Ne gün, ne de dün.
Siyaha dönerken kan
Kararır yüreğim.
Gece,
Benimle mi derdin
Dur dinle.
Belki de karanlık tüten
Ay'dı küstüğün.

Katline ferman da çıksa
İnfazı reddediyor düşlerim.
Elimi uzattığımda erişemediğim
Gece bağlamış yüreğim
Yorgunum dedim
Üzgünüm dedim
Kırgınım dedim
Yeter artık üzerime gelmeyin.

Günaydın hüzün
Günaydın hüzzamı
Yüreğime gömdüğüm gün.

..27/12/2007..

H Hikmet Esen
peaceful - avatarı
peaceful
Ziyaretçi
29 Aralık 2008       Mesaj #6824
peaceful - avatarı
Ziyaretçi
AŞK ŞARKISI

Ellerini ver, öpeceğim,
Binlerce el içindeyim,
Şu beyaz çizgilerden gideceğim.
Ellerini ver, ellerini...
Seni öldüreceğim.

Gözlerinden gireceğim,
İçinde yer edeceğim.
Sana oradan sesleneceğim;
Ellerini ver, ellerini...
Seni öldüreceğim.

ÖZDEMİR ASAF
ÖmÜrCeK - avatarı
ÖmÜrCeK
Ziyaretçi
29 Aralık 2008       Mesaj #6825
ÖmÜrCeK - avatarı
Ziyaretçi
SusTum..!!!
Şimdi kimse biLmiyor ne yaptığımı ne ettiğimi.. Sussam ne fayda,konu$sam ne fayda. NasıL oLsa kimsenin haberi yok. FaiL-i meçhuL doLa$ıyorum $imdi. . Ufukta yeLkenLiLer görüLüyor. Ama ben susmayı tercih ediyorum. Kimse anLamıyor !



ELimde değiL konu$mak,anLatabiLmek gerçekLeri. ELimde değiL sevdiğimi söyLemek,ispatLayabiLmek. Susuyorum sevdiğim biLmiyor,anLamıyor! En iyi çözüm diye dü$ündüğüm zamanLarın birindeyim $imdi. İLginç buLuyorum bazı $eyLeri. Bırak gözLer konu$sun $imdi. .



Bakı$Larına anLam yükLüyorum. Her bir harfinde bir "sen" döküLüyorsun gizLi heceLerimin. . Sustum $imdi! GözLerim anLatıyor gizLi $eyLeri. "Seviyor" diye haykırıyor i$te.. AnLamıyorsun!! Sus.. Konu$muyorsun da zaten.. Bırak gözLer konu$sun $imdi. .




Kanayan bir yarasın yüreğimde.. AcıLarım kefen sarmı$. Hissediyorum i$te. ÖzLem kokan yarınLara güzeLLik ekLiyorum kendimce.. Sen yarasın yüreğimde.. Sustukça acıyor i$te biryerLerde..
Tam diyorum, bitsin artık bu i$kence! Ama..oLmuyor i$te.. Yapamıyorum bazı istedikLerimi.. Okadar $ey istiyorumki biz'e dair.. Konu$sam ne fayda edicek keLimeLerLe sınırLanmıyorki. .




Sustum iŞte yine, Şimdi... AnLa artık haLimden, duy sesimi !
Sustum iŞte yine, Şimdi... Bitsin artık bu i$kence, dön geri !
Sustum iŞte yine, Şimdi... GözLerine hasret kaLdım, sevsen ya beni ! .
ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
29 Aralık 2008       Mesaj #6826
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
Balmumu Sevda



Sıcak bir temasın efsunlu
Bahtiyarlığını,
Rugan ayakkabısı
Yastığının baş uncunda saklı
Bayram çocuğunun
Heyecanını,
Dudaklarda yıllanmış şarabın
Hazzını,
Semazenin parmak uçlarından yükselen
Neyzen çağıltıların
Coşkusunu,
Sürdük ellerimize
Balmumundan bir sevda yarattık...

Korkmadık erimekten
Bizdeki alev yanardağın kaynağıydı.
Patlamalarımız kendimize
Tutkumuz yenidenliğe armağandı.
İncecikten tutunduğumuz koza gardımız
Göremediklerimiz aynamızdı.

Biliyorum;
Aslında gerçekten hiç doğmadık
Senle ben hiç biz olamadık...
Kaçınılmazdı silah kuşanmamız
Kılıçlar çekildi.
Sağlam sandığımız temel
İpek böceğinin dileğiydi sadece...
Ayaklarımıza sinmiş sevda sanığı
Ayrıldı özüne
Kendine çekilirken heykelimiz
Ruhumuz sinmişti gölgesine...

Sonra mı?
Ardımızda harbimiz,
Antik sevda müzemizin
Bakırdan levhalarına astık
Heyelanlarımızı...

Bende kalmış bir parça sen ile
Gözlerimde balmumu zamanların izleri,
Eriyip gidecekmiş gibi
Kibrit kavının közünden parmak uçlarımı koruyorum şimdi...
Karanlığa alışmış görmelerim
Bitip yitene aldırmak istemiyor belki
Nafile...
Heyecanlı coşkumuzun, hazlı bahtiyarlığında
Yine sana karışıyorum...
Biliyorum geçecek bu serzenişim
Biliyorum son bulacak senli nefeslerim
Ama son defa,
Bir kibrit çakıyorum
Bir parça dem çalıyorum yüreğime
Gözlerimde hazan artığı
Ben hala biraz sen kokuyorum...

Aslı Kaya
ener - avatarı
ener
Ziyaretçi
29 Aralık 2008       Mesaj #6827
ener - avatarı
Ziyaretçi
Aşk Yalnız Ağlar...

Yorgunum bu gece bitanem
Nicedir anlatamadıklarımdan
Nicedir bıçak sırtı yaşadığım sevdandan
Med cezirde savruluşumdan
Yorgunum...


Öyle vurdun ki yüreğimi bam telinden
Tüm acılar utanır hiçliklerinden
Ten kokun olsa da tenimde
İhanetler kol gezmekte bedeninde
Senin diğer yarındım ya hani
Tespih olmuş dilinde her güle


Zikirdi dudağımda iki hece adın
Suya yazdım avuçlarımdan silindi
Can ışığımdı ela gözlerin
Yıldızlara astım tan ağardı
Şimdi vur beni yaz kaldırımlara
Sor bakalım alır mı eskici


Büyüsü kalmadı kavuşmaların
Kalp çarpıntılarımın gülümseyişine
Bizi terk etti mavi düşler perisi
Sensizliğe sürgün rüyalarım
Bitkinim kurumuş çınar kollarım
Kör gecelere yaslanır kalkarım


Ağla kaldıysa bir parça sevgiye
Ucuz aşklarla yıka yüreğini
Silinir onlarcasıyla izim belki
Ağla kelebek yüreğine
Gemici ruhunu al sol yanına
Birde beni benimle aldatsana


Bakma ardına
Sakın sorma nefret ediyor muyum diye
Nefret bile bir duygudur sevdadan yana
Bulutlara kurşun işlemez.
Yağmura bıçak


Haydi çek git artık
Aşk yalnız ağlar...


A ş k y a l n ı z a ğ l a r





Alıntı
ÖmÜrCeK - avatarı
ÖmÜrCeK
Ziyaretçi
29 Aralık 2008       Mesaj #6828
ÖmÜrCeK - avatarı
Ziyaretçi
Sana ve Bu Koca Şehire İnat...!
sana ve bu koca şehre inat,gideceğim
bildiklerimi yok sayıp karışacağım karanlıklara
var olan acıyı gidişime yorup,
mendilimle sileceğim ıslanan yanaklarımı
son sigaramı marmaraya atarak elveda diyeceğim,
sana ve bu koca şehre...

sorgulamaya başlayacağım
seni,kim olduğunu?
neden karşıma çıktığını vakitlerin en olmazında,
hayatımın hangi evresini kapatıp,
hangisini açtığını çözeceğim sonra
sana ve bu koca şehre inat...

İstanbul ki dökülür gözünden yaş
mevsim hep sonbahar,
kimileri hüzün koyar adını
ama kimse bilmez;
sen beni sonbahar da sevdin
ve ben seni...
sana ve bu koca şehre inat...

hangi ateşlerde yandığını bilmiyor yüreğim
ve bilmiyor yüreğin ne haldeyim
bir İstanbul şahit,
hem sana,hem bana...
belki de bu yüzden ısrarla beni çağırırken,
meydanlarını dar ediyor sana
mevsim hep sonbahar...
sana ve bu koca şehre inat..
ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
29 Aralık 2008       Mesaj #6829
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
Buz Tutmuş Gül Adası



Soğuk bir kış günüydü
üşümüş ellerin geldi aklıma
Beyazla makyajlanmış
Her şeye inat
Gözlerinin pişdarları bakışlarıydı
Felç eden rüzgârları

Yavaşça dokunduğum ellerinden
Bir kapı açıldı, eritti tüm karları
Bir düştü dizlerimizi bu kadar ısıtan
Don tutmuş yollarda, sis basmış sokaklarda
Parmak uçlarından renk aldı gökyüzü
Kızıla büründü bulutlar
Sırtında mavi gökle
Kışı bitiriyordu Sanki
Sinirli ve kovar gibisinden
Hazan istemiyordu yürek
Soğukta bileklerinde ayrılık izi kaldı

İntizarım,
güne sen baktığında
Söz, göç kuşları olmayacak asla
Ilık temmuz rüzgarlarından başka
Giderken düşürdüğün son yaprakta
Bir gül adası hediye edeceğim sana
Gönlümün en sıcak kucağında
Gel yarım kalmasın düşlerim
Elvedayla süslenmesin gülüşlerim...

İsmet Erkabaktepe
ÖmÜrCeK - avatarı
ÖmÜrCeK
Ziyaretçi
29 Aralık 2008       Mesaj #6830
ÖmÜrCeK - avatarı
Ziyaretçi
Bir Tek Seni Unutamam

Bir başıma bu kentin sokaklarında yürüyorum. Üşüyorum. Ne kadar uzaksan bana o kadar soğuyor hava. Sen yoksa, sıcaklık hep mevsim normallerinin altında. Bu yüzden meteoroloji raporları umurumda bile değil. Kar mı yağıyor yoksa yağmur mu bana ne? Ben senin hasretinle sırılsıklamım zaten,daha ne kadar ıslanabilirim ki?

Burada mısın değil misin belli değil. Bazen gidişlerin kahramanı oluyorsun, bazen sonsuz kalışların. Doyumsuz gecelerdesin kimi zaman, bazen de yalnız karanlıklardasın. Bitmek bilmez bir şarkısın ama ben mi notaları yanlış basıyorum da sen bu şarkıyı söyleyemiyorsun? Neden susuyorsun?

Aşkın sessizliği ne kadar korkunç olur bilir misin? Bir tek kelimeye hasret geçen gecelerin hesabını soracağın kimse de yoktur üstelik. Kendi kendiyle konuşana deli derler ya, beni çoktan akıl hastanesine kapatmaları gerekirdi. Hem de iflah olmaz hastalar bölümüne…

Yokluğuna alışmaktan korkuyorum,ne kadar kötü… Yokluğunu yürüyorum sokaklarda. Yokluğunu içiyorum kadeh kadeh. Hiç gelmeme ihtimalin bir idam mahkumuna dönüştürüyor beni. Hiçbir şey yapmadan beklerler ya hücrelerinde, ölümün soğuk nefesini hissederek… Anlamlı olan bir şey yoktur onlar için.Belki de bir an önce ölmektir akıllarından geçen ,bu bekleme işkencesi bitsin diye…Bu yokluk hissi öldürecek beni…

Gelebilme ihtimalinse yüreğimdeki kuşları havalandırıyor,kanat seslerini duy. Gelmek iste bana. Bir görsem yüzünü,ah bir dokunsam sana…

Göreceksin,sevdanın çiçek çiçek açtığını umudun bir yangın gibi alev alev ikimizi birden sardığını. Anladım ki mümkün değil seni sensiz yaşamak. Ben o gönlü genişlerden değilim. Madem içimdesin, yüreğimde taşıyorum seni,o zaman yanımda da olmalısın. Sensiz yaşanmayacak bu aşk ötesi yok..

Şimdi yalnız geceleri seviyorum. Seni yıldızlarda buluyorum. Daha bir dayanılır oluyor sensizlik sancısı. Mümkünü yok çıkmayacaksın aklımdan, bu yüzden gece, el ayak çekilmişken, hiçbir ses yokken sen ve gece.. Zaman geçer,her şey unutulur, bir örtüyle kaplanır acılar ama…Bir tek seni unutamam

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya