Ziyaretçi
Hayat
Hayatınız başlıyor ağlayarak
Yüremeyi öğreniyorsunuz
Düşerek ve kalkarak
Gün geçip büyüyorsunuz
Ve gün geliyor aşık oluyorsunuz
Fakat bu aşkın,
Karşılıksız olduğunu anlıyorsunuz
Ağlıyorsunuz hayatta
Hiç olmadığı kadar çok
Bir kez olur bu diyorsunuz
Ve....
Bir kez daha seviyorsunuz
Bir kez daha birkez daha
Anlıyorsunuz hayat acımasız
Hayatın cilveleri sizi yaşlandırmış
Saçlarınız beyazlamış
Yavaş yavaş ölümü düşünüyorsunuz
O kara gün geliyor
Sizi sizden alıyor
Son dakikalarınızda öğreniyorsunuz
Hayatta çekilen acıların kederlerin
Dökülen gözyaşlarının boşuna olduğuna
Boşuna boşuna boşuna.......
Sponsorlu Bağlantılar
Yüremeyi öğreniyorsunuz
Düşerek ve kalkarak
Gün geçip büyüyorsunuz
Ve gün geliyor aşık oluyorsunuz
Fakat bu aşkın,
Karşılıksız olduğunu anlıyorsunuz
Ağlıyorsunuz hayatta
Hiç olmadığı kadar çok
Bir kez olur bu diyorsunuz
Ve....
Bir kez daha seviyorsunuz
Bir kez daha birkez daha
Anlıyorsunuz hayat acımasız
Hayatın cilveleri sizi yaşlandırmış
Saçlarınız beyazlamış
Yavaş yavaş ölümü düşünüyorsunuz
O kara gün geliyor
Sizi sizden alıyor
Son dakikalarınızda öğreniyorsunuz
Hayatta çekilen acıların kederlerin
Dökülen gözyaşlarının boşuna olduğuna
Boşuna boşuna boşuna.......

Hayata Dair
Tipki, sesini sürekli duyanlarin seni dinlemedikleri gibi! Ormandaki hiçbir hayvan, irmagin gürültüler koparan yerinden su içmeye çalismadi simdiye dek. Hepsi, hep sabahin en sakin anini bekledi; suyun durgun yerlerini bulabilmek için. Gittiler ve sakin sakin gereksinimlerini giderdiler. Onlar için en uygun olan kendi istedikleri zamandi. Sen hep bir su oldugunu düsün. Su gibi güzel, su gibi vazgeçilmez... Ve su gibi yasam kaynagi oldugunu düsün. Ama su gibi yasatici ol. Su gibi yikici, sürükleyici ve öldürücü degil!.. Suysan tarlalarini basma insanlarin, yuvalarini yikma, ocaklarini söndürme; sana "felaket" denmesin! Suysan bir bardaga sigabil ki damarlara girebilesin!..
Seni, senin anlayamayacağın bir biçimde seviyorum ben. Hani bir baba kızar ya, öfkelenir, döver ya hatta... arkasında ayıplarla dolaşan evladını. Ve ama yine de umutsuzca sever ve uzatır ya ellerini ne zaman düşse dara. Hani hem reddeder onu evlatlıktan ve hem de ama içten içe kanar ya baba yüreği. Kanayan içini de sever ya evladıyla birlikte. Hayırsız, huysuz ve hatta topluma zararlı olsa da bile; ister ya içten içe onun toplumun en mutlu insanı olmasını. Ve hatta döner döner de bakar ya kendine: “Ben nerede hata yaptım.” Diye. Çocuğunun tüm hatalarından sorumlu tutar ya kendini. İşte öyle. Sorumlulukların acı, sızı mutsuzluklarıyla... evlatlıktan reddedecek bir inatla seviyorum seni.


