Arama

Sonsuz Aşk - Sayfa 135

Güncelleme: 26 Ekim 2014 Gösterim: 554.818 Cevap: 2.787
tikkymelike - avatarı
tikkymelike
Ziyaretçi
11 Nisan 2007       Mesaj #1341
tikkymelike - avatarı
Ziyaretçi

38700537yd0fi7
Sponsorlu Bağlantılar
Sen yoksun ve ben,
Hiç kimsesiz değilsem de Sensizim!



Nedense,
Hep böyle gecelerde yanıyor yüreğim
Böyle gecelerde yeniden başlıyorum
Gündüzleri bıraktığım sigaralara….



Acı katlanılmaz
Saatler geçmez sansam da,
Nihayetinde böyle gecelerde
Varıyor sabaha…



Aksine her şey o kadar tatlıyken
İnadına güzelken her şey
Deli oluyorum böyle gecelerde
Yüreğime çöreklenen hüzne…



Sonra acının kaçarak değil
Çekerek biteceğini anlatıyorum kendime;
Sevmenin bir bedeli olduğunu fark ediyorum yeniden,
Severken ödeyeceğimi hiç düşünmemiştim…




Düşlerde rahatlayıp
Dönüşlerde efkârlandığım böyle gecelerde
Haykırıyorum şehre bakıp;
“Ey sesini duyup elini tutamadığım, hala yüreğimdesin!”



Aslında memnunum geride kalmadığına
Böyle benim gibi acı çekmeni hiç istemezdim
Belki de yanılıyorumdur senin adına
Belki sen, benden daha güçlü,
Daha cesur çıkardın…



Bilirdin benden sonra
Hayata küsmeni istemediğimi…
Hatırlardın en çok gülümsemeni sevdiğimi,
Sense en çok benim hüznümü severdin.




Gittiğin günden beri
Islak bir elbise gibi yapıştın bedenime
Çıkartıp atamadım!!!
alıntı
__________________





Nephthys - avatarı
Nephthys
Ziyaretçi
11 Nisan 2007       Mesaj #1342
Nephthys - avatarı
Ziyaretçi
Sonsuzlık Bitmemeli Aşk Bitmemeli

Sponsorlu Bağlantılar

Deniz gökyüzünü buluyordu bir mavide
Hem birlikte hemde ayrıydı sanki
Yağmur bulutlarından bir şemsiyeyi
Yüreğinde emzirmek için tutuyordu

Her an ona bakınca duruyordu
Sonsuzluğun merdiveninde bir basamak
Dalgalar iç gözleriyle sorguluyordu
Sıcak atmosferlerin kanaması bir yasak

Ne kadar uzak yakınında durmak bile
Ne kadar düz bir çizgi oluşum
Duyguların sarhoşları koşar sahile
Seni yorgan gibi örtmek kahroluşum

Deniz gökyüzünü bırakır bir çizgide
Kopmayan ayrılıkları giyinir usulca
Gece yıldızların buluştuğu bir sergide
Bir hasta titreyerek kan kusar alca

Ressam kırma paletini, şair bitirme sözünü
Sonsuzluk bitmemeli, aşk bitmemeli
Ertuğrul Şakar

DEsssT16 - avatarı
DEsssT16
Ziyaretçi
11 Nisan 2007       Mesaj #1343
DEsssT16 - avatarı
Ziyaretçi

Sabah uyandığında midesinde bir yanmahisseti.Yanmanın nedeni akşam yedikleri değil,uyanır uyanmaz bugün yapacaklarının aklına gelmesiydi.Bugün 2 yıldır götürmeye çalıştığı bir birlikteliği bitirecekdi.Aslında bunuyapmakda geç bilke kalmıştı.
'Bitmeli dedi içinden' ,Hergün bu tatsız uyanış bitmeli.Genç adam bunları düşünürken suratı şekilden şekile giriyordu.Süratle giyinerek dışarı çıktı.Bugüne kadar hiç bekletmemişti onu,şimdide bekletmemeliydi.İstanbul,soğuk ve yağmurlu bir Nisan ayı yaşıyordu.Genç adam gök yüzüne bakarak iç geçirdi; 'Bulutlar bizim yaşayacaklarımızı biliyor,onlar bile ağlıyor halimize'...
BULUŞMA VAKTİ
Artık Kadıköy iskelesindeydi.Birkaç dakikalık beklemeden sonra karşıdan kız arkadaşının geldiğini gördü.Şimdi midesindeki ağrı dahada artmıştı.
Beşiktaş'a geçtiler.Yolculuk sırasında hiç konuşmadılar.Genç kız,sevgilisinin bu durgunlığuna anlam verememişti.Nereden bilecekdi bugünayrılık çanlarının çalacağını...
Beşiktaş'a geldiklerinde bir cafede oturdular.Genç kız anlamıştı sevgilisinin kendisine bişey söylemek istediğini.Bana bir şey mi söylemek istiyorsun'diye sordu.Genç adam,gölerini kaçırarak 'Evet' dedi.Genç kız heyecanlanmiştı,birazda sinirlenerek'Söylesene,ne diye bekliyorsun' dedi.Genç adam içini çektikden sonra'Sence biz nereye kadar gideceğiz?' diye sordu.Genç kız,' Bunu sorma gereğini niye duydun?' diye yanıt verdi.Genç adam söze başladı...'Birkaç ay önce akşam 23.00 sana telefon açıp senim için yazdığım şiiri okumak istemiştim.Sen bana' Sırasımı şimdi canım yaa,işin gücün yokmu' demiştin.Biliyormusun o an nkavt olan bir boksör gibi hissettim kendimi.Özür dileyip telefonu kapatmıştım.Daha sonra benden bu şiiri hiç istememiştin.Geçenlerde hasta olup yataklara düştüğümde arkadaşlarımla birlikte sende gelmiş,Meral'in 'sen şanslısın,sevgilin sana bakar' sözüne 'İşim yokda sanamı bakacağım,annen baksın'demiştin.Hatırladın mı?
DUYGUSALLIĞI SEVMEM
Genç kız,'Biliyorsun ben duygusallığı sevmiyorum.Hem hasta bakıcı gibi göründüğümü kimse söyleyemez' diye yanıtladı.Genç adam güldü, 'Evet canım haklısın.Zaten olmak istesende bu kalbi taşıdığın sürece hasta bakıcı,hemşire falan olamazsın.'
Genç adam devam etti...'Bana şimdiye kadar kaç kere sabahın erken saatlerinde güzel sözcüklerden oluşan bir mesaj cektin?Hiç...Hatta günün hiçbir saatine çekmedin.Duygusallığı sevmeyebilirsin.Ama sen seni seven insanlarıda mutlu etmeyi sevmiyorsun.Halbuki ben senin tam tersine kendimden çok insanları mutlu etmeyi seviyorum.Seni tanıdığımdan beri her sabah,her akşam,her gece yani seni andığım her saat tatlı bir mesajım vardı senin için biliyor musun?Seninle ben akla kara gibiyiz.Genç kız anlamıştı,'Yani ne istiyorsun benden şair olmamımı?'
Genç adam tekrar gülümsedi içinden.Dün gece ayrılık karaının nekadar doğru olduğunu düşündü. 'Hayır' dedi, 'Şair olmanı istemiyorum.Olamazsın da...Biz ayrılmalıyız.Ayrılsak ikimiz içinde en hayırlısı bu olacak.
Genç kız şaşırmıştı,'Neden ama?Ben seni seviyorum.Seninde beni sevdiğini sanıyordum.
Genç adam iç çekerek'Hayıt canım,sen beni sevdiğini zannediyorsun.Eğer beni sevseydin şimdi başka şeyler konuşurduk' dedi.
Genç kızın gözleri yaşarmıştı.Genç adam cebinden çıkarttığı mendili uzattı,gen kız gözyaşlarını silerek 'Sen bilirsin,umarım beni bir başkası için bırakmıyosundur...' dedi.
Genç adam'Nasıl böyle bişey düşünürsün, senden başka kimse olmadı ve uzun zaman da olacağını sanmıyorum' yanıtını verdi.Genç adam ve genç kız iki sevgili olarak oturdukları bu masada artık iki yabancıydı.Birkaç dadika sessizce oturdukdan sonraGenç kız 'Tamam o zaman sana mutluluklar dilerim' diyerek elini uzattı.Genç kızın sesi ve eli titriyordu.Genç adam, 'İstersen arkadaş kalabiliriz' dedi.Birbirlerine son kez sarıldılar.
BEN DOĞRU YAPTIM
Genç adam doğru yaptığına inanıyordu.Eve döndüğünde yürümekden bitap bir haldeydi.Odasına girdi.Gece bitmek bilmiyordu.Sabah erken kalkıp işe gidecekdi,uyumalıydı.Birkaç saat sonra uykuya dalmayı başardı.Sabah 7'de saatin ziline uyandı.Evden çıkacağı zaman cep telefonuna baktı,mesaj ve 10 cevapsız arama vardı.Yorgun olduğu için duymamıştı telefonun sesini.Aramalar ve mesaj sevgilisindendi.Heyecanla mesajı açtı,şunlar yazıyodu
Sadece onları sevmeyi sevdim
Hepsini onlarsız yaşadımda
Bir seni sensiz yaşayamıyorum
Bu aşkı tek kalpte taşıyamıyuorum
Sana yemin güzel gözlüm bir tek seni sevdim
Ve seni severek öleceğim,elveda birtanem...
Genç adam şaşırmıştı.Onu tanıdığı günden beri ilk defa şiir alıyodu ve üstelik sabahın beşinde yazmıştı.Heyecanla onu aradı,telefonu yabancı bir ses açtı.Genç adam ' nalan'la görüşebilirmiyim?' dedi.Ama karşıdaki ağlıyordu,hıçkıra hıçkıra hem de...Ben onun annesiyim yavrum,kızım bu sabah intihar etti.Gece sabaha kadar birilerini arayıp durdu.Sabah odasının ışığını sönmemiş görünce girdim.Yavrum kendini asmıştı........
YIĞILIP KALDI
Genç adam beyninden vurulmuşa döndü.Bir gün önceki miğde ağrısının iki katını çekiyordu şimdi.Olduğu yere yığılıp kaldı...
Birkaç ay sonra iki doktor konuşuyordu hastanede.Doktorlardan biri diğerine karşıdaki hastanın durumunu soruyordu.Doktor yanıt verdi...'Haaa o mu? Üç ay öncegetirdiler.Kendisi yüzünden bir kız intihar etmiş.O günden sonra cep telefonunu hiç elinden bırakmamış.Devamlı birşeyler yazıp birine yolluyor.Geçenlerde merak ettim.Ouyurken gönderdiği numarayı aradım.Numara 3 ay önce iptal edilmiş.Gelen mesajlarda bir şiir var.Bu adam duygusalmı bilmem ama benim anladığım kadarıyla şiiri yazan çok duygusal biriymiş..........
DEsssT16 - avatarı
DEsssT16
Ziyaretçi
11 Nisan 2007       Mesaj #1344
DEsssT16 - avatarı
Ziyaretçi
Adam genç kadına seslendi
- Bana gözyası borcun var!
Genç kadın sordu
- Nasıl öderim?
Adam gözlerini kırptı
- Haydi gülümse!
Gülümsedi genç kadın. Adam, cebinden mendilini çıkarıp,borcunu sildi. Ve
mendilini özenle katlayıp, yine kalbinin üzerindeki iç cebine koydu. Bir
demet mor sümbül vardı kadının elinde. İkisi de bahar kokuyordu... Biri
ilkbahar,digeri güz.
Adam, seslendi yine
- Bana mutluluk borcun var!
Genç kadın, biraz mahcup, biraz şaşkın sordu
-Nasıl ödeyebilirim?
Heyecanlandı adam
- Haydi yat dizlerime!
Genç kadın bir kedi uysallığında, yattı dizlerine usulca. Adam, şefkatle
saçlarını taramaya başladı kadının.Saçları, güneşe ve yağmurlara hasret
hiç yaşanmamış baharlara benziyordu. Çaresizliğini ördü sırasıra.Sonra
saçının her teline, mutluluğun çığlıklarını bağladı adam. Yetmedi, gizli
düğüm attı.. Ağladı. Hava kararmak üzereydi. Dışarıda yağmur yağıyordu
delice.
Adam, sürekli borç defterlerini kurcalıyordu. Genç kadının gözlerinin içine
bakti
- Bana yürek borcun var!
Borcunun farkındaydı sanki genç kadın. Şaşırmadı
- Bu borcumu nasıl ödeyebilirim?
Adam kollarını uzattı
- Haydi tut ellerimi!
Sümbül kokusu sinmiş ellerini uzattı genç kadın. Elleri öyle sıcaktı ki,
eriyiverdi bütün borcu avuçlarının içinde.Genç kadın gitmek üzereydi.Adam
son kez seslendi;
- Bana can borcun var!
Kadın irkildi;
- Can mı?
Sigarasından derin bir nefes çekti adam;
- Evet.. Can borcun var. Sensizlik öldürüyor beni!
Hoşuna gitti sözler kadının
- Peki bu borcumu nasıl tahsil etmeyi düşünüyorsun? Adam, biraz daha
yaklastı;
- Yum gözlerini!
Hiç tereddüt etmeden yumdu gözlerini. Adam da yumdu gözlerini, masumca bir
öpücük kondurdu kadının titreyen dudaklarına.
- Bu ne şimdi yaptığın? diyerek çattı kaşlarını kadın...
Adam, pişmanlıkla, memnunluk arasında gidip geldi.Kekeledi
- Hayat öpücüğüydü!
Kısa bir sessizliğin ardından bu kez kadın öptü adamı şehvetle... Adam,
şaşırdı;
- Ya senin bu yaptığın neydi?
Genç kadın kapıya yöneldi;
- Veda öpücüğü! Kalan borçlarına karşılık, yürek dolusu çaresizlik ve bir
de mor sümbüllerini masanın üzerine rehin bırakıp gitti genç kadın. Adam
koştu peşinden sümbülleri geri verdi kadına
- Ne olur iyi bak umut çiçeklerime solmasınlar...
Genç kadın sümbülleri aldı
- Merak etme günaşırı sularım çiçeklerini! Adam sevindi
- Güneşe, suya gerek yok. Gülümse yeter!Kadın, gözden kaybolurken haykırdı
adam
- Umutlarımı kefil yaptım. Unutma, bana aşk borçlusun!
Haykırışı yağmura karıştı, kadın yağmuru hissetmeyen kalabalığa..
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
11 Nisan 2007       Mesaj #1345
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi


Görmeden, doğduğum gecenin seherini
Ellerim değmeden anama,
Ve günah izi yokken dudaklarımda,
Bebeklere has bir dille ağlayarak,
SANA geliyorum SANA
Çırıl- çıplak

Köklerim siğmadı zamana;
Silktim ham meyvelerimi utandım da,
Bir garip ağaç oldum aşk uükesinde,
Kutsal duygularınla donandım yaprak yaprak
SANA geliyorum SANA
Dal- budak

Ne bir dürüm ekmek var heybemde
Ne içecek suyum kana kana...
Bir tutam umutla düştüm yollara,
Bazan yürüyerek, bazan koşarak
SANA geliyorum SANA
Yalınayak

Yollar uzadıkça yük ağırlaştı,
Ateş düştü gönlümdeki harmana
Bıraktım ağrıyı, sızıyı bir yana;
Hasretinden ipil ipil yanarak,
SANA geliyorum SANA
Bir avuç toprak

Seyrettim uzaktan benliğimi ki,
Et, kemik, kan değilmiş mana
Habibin hakkına, İsmin hakkına
Af dilemek icin ağlayarak,
SANA geliyorun SANA
Ya HAKK...

Abdurrahim Karakoç
DEsssT16 - avatarı
DEsssT16
Ziyaretçi
11 Nisan 2007       Mesaj #1346
DEsssT16 - avatarı
Ziyaretçi
Aşk, iyi geceler öpücügünü uzun tutmaktir. Beklentidir.
Aşk, delicesine flört ederken yanindakinin hiçbir sey yapmama hakkini teslim etmektir. Saygidir.
Aşk, zaaflariniz oldugunu ortaya çikarir. Kabullenmektir.
Aşk, simdi zamani degil diye beklemeyi bilmektir. Sabirdir.
Aşk, saçlarda baslayip topuklarda biten bir gezintidir. Kesiftir
Aşk, Seviselim demeden sevismek, yanindakinin ne istedigini bilmektir.Anlasmaktir.
Aşk, baglandigini sandiginda, karsindakine hayir deme sansini tanimaktir.Inceliktir.
Aşk, korumaktir. Sorumluluktur.
Aşk, ciddi bir tokalasmayi kikirdamaya dönüstürmektir. Mizahtir.
Aşk, durma yoksa seni öldürürüm lafini duymaktir. Şehvettir.
Aşk, evinizdeki her seyin yerinin degistirilmesini kabullenmektir. Teslimiyettir.
Aşk, sevgilinizin ne oldugunu bütün çiplakligiyla görmektir. Gerçektir.
Aşk, saatin kaç oldugunu bilip aldirmamaktir. Nesedir.
Aşk, sizi kucaklayan kollarin, gittikçe daha çok sarilmasidir.Mutluluktur.
Aşk, gecenin bir vaktinde sen uyu, benim gitmem gerek dediginizde,uyanik kalip seni biraz daha görmeyi tercih ederim cevabini almaktir. Sicakliktir.
Aşk, tanidiginizi zannettiginiz insanin yeni yanlarini kesfetmektir. Tazeliktir.
Aşk, uyandiginizda rüyanizi yaninizda bulmanizdir. Düslerin gerçek olmasidir.
Aşk, kocaman yatagin üçte birine sikismaktir. Yakinliktir.
Aşk, evin anahtarkidan bir kopya daha yaptirmaktir. Güvendir.yatagin üçte birine sikismaktir. Yakinliktir.
Aşk, evin anahtarkidan bir kopya daha yaptirmaktir. Güvendir.
Aşk, hosçakal dedikten sonra tekrar karsilasacagini bilmektir.Kaderdir.
Aşk, gerindiginde sizlayan vücut lafinin anlamini bilmektir. Derstir.
Aşk, ecza dolabini açtiginda, dismacunu kapagini kapatilmamis bulmaktir. Uyumdur.
Aşk, hosçakal dedikten sonra tekrar karsilasacagini bilmektir.Kaderdir.
Aşk, gerindiginde sizlayan vücut lafinin anlamini bilmektir. Derstir.
Aşk, ecza dolabini açtiginda, dismacunu kapagini kapatilmamis bulmaktir. Uyumdur.
Aşk, pencereden disariya baktiginda kiminle oldugunu hatirlamaktir. Düsüncedir.
Aşk, rüzgarin agaçlarin arasinda dolasirken çikardigi sesi dinleyip sevgilisinin yaninda olmadigina hayiflanmaktir.Yalnizliktir.
Aşk, asla anlatilmayacak hikayelerdir.
tikkymelike - avatarı
tikkymelike
Ziyaretçi
11 Nisan 2007       Mesaj #1347
tikkymelike - avatarı
Ziyaretçi
Ben, sana; “kırılmamak için” beklerim! .. 4xh8lp2
Ben, sana; “gücenmemek için” beklerim! ..
Ben, senden her gelene; “can-baş üstüne” derim! ..
.....
Anlatabiliyor muyum? ..
§
Sen, içimde isen;
“Ben”sin artık! ..
.....
Değil mi? ..
§
Bir şeftali yediğin zaman, yahut bir elma...
Veya bir kek, çikolatalı... Ya da bir meyveli pasta...
Ne farkeder, aynı değil mi hepsi? ..
Yani, sen...
Bana dahil olduğun zaman... Güzelliklerin bende kalırken,
varsa eğer bünyeme fazla gelen onlar atılıyorlar benden! ..
§
Sen, gönlüme dolmuşsan ve artık bende bir ben olmuşsan...
Yani bendeysen eğer; sana kırılmak, en son gelir hatırıma...
Derim ki;
Artık büyüdüm çünkü, bir de o var içimde...
§
Gönlüm, kucaklamışsa onu... Nasıl olur da; ne gelirse “can”dan, “cânüstüne” bilinmez? ..
Nasıl hazır beklenir;
Kırılmak, ve gücenmek ve öfkelenmek için? ..
§
Ve sen;
Zihnimdeysen, ve aklımdaysan, ve kalbimdeysen...
İçimdeysen...
Bende isen yani;
Nasıl “ben” olmazsın ki? ..
§
Ve ben, nasıl olur da “ben”i;
Bir “başkası” bilirim? ..
§
Ben, sana; “kırılmamak için” beklerim! ..
Ben, sana; “gücenmemek için” beklerim! ..
Ben, senden her gelene; “can-baş üstüne” derim! ..



Muammer Erkul
__________________
DEsssT16 - avatarı
DEsssT16
Ziyaretçi
11 Nisan 2007       Mesaj #1348
DEsssT16 - avatarı
Ziyaretçi
İran'daki devrim yasalarina göre "fuhus'un cezasi
idam'dir...

Bir erkekle birlikte görülen kadin, erkegin esi ya da birinci derecede

akrabasi oldugunu ispat edemedigi taktirde f... (YASAK KELIME) sayilarak cezalandirilir.

Ziba ile Muhammed universite yillarinda tanismis, uzun süren bir

arkadaslik döneminden sonra yeni evlenmis bir cifttir... Muhammed,

sigir ticaretiyle ugrasmakta, Ziba ise bir özel hastenede

hemsirelik yapmaktadir. Bir aylik evli cift, balayina cikma planlari
yapmaktadirlar...

Muhammed, bütün formaliteleri yerine getirerek esine ve kendisine

onbes günlük bir balayi programi hazirlar...Ve özel otomobilleriyle

balaylarini gecirmek icin Benderabbas sehrine hareket ederler...

Ziba ile Muhammed yaklasik 600 km lik bir yol katederler. Iran

devrim muhafizlari Pasdar'lar kara yolu üzerinde araclari

durdurarak kimlik kontrolu yapmaktadirlar. Ziba ile Muhammed'in

araclarini da durdururlar. Ziba'dan evlilik cuzdani istenir. Ziba

cantasini karistirir, valizlerine bakinir ama evilik cüzdani

yoktur. Cüzdani evde unutmustur. Muhammed yeni evli olduklarini ve

balayina gittiklerini devrim muhafizlarina anlatmaya calisir...

Devrim kurallari kesindir. Evlilik cüzdani olmayan kadin erkegin

yaninda bulunuyor ise fahisedir. Cezalandirilmalidir.Ziba ile

Muhammed evli olduklarina dair yeminler

eder...Yalvarirlar...Nafile, Ziba Karakola götürülüp fahiselik

sucundan seri mahkemeye cikartilacaktir. Muhammed, "Evlerinin 600

km uzakta oldugunu müsade ederlerse karisiyla gidip Evlilik

cüzdanini getirecegini" söyler. Devrim muhafizlari Ziba'yi

birakmaz. "Evlilik cüzdanini getir kadini götür." denir. Muhammed

Evlilik cüzdanlarini almak icin geri döner... Soke olmustur. Biran

evvel eve gitmeli cüzdani getirip karisini o canilerin elinden

kurtarmalidir.. Yollar uzadikca uzar, viraja suratli giren Muhammed

direksiyon hakimiyetini kaybederek yol kenarindaki ucuruma

yuvarlanir.. Kazadan üc-dört saat sonra, Muhammet agir yarali

olarak hastaneye kaldirilir. Muhammed Yogun bakimda ölüm ile yasam

arasinda gidip gelmektedir..... On bes gün suursuzca yatar. Kendine

geldiginde ilk Ziba'yi sorarar. Kabus bitmemistir. Ziba Canilerin

elinde kalmistir. "Cüzdani götürüp karimi kurtarmaliyim..."der. Bu

düsüncelerle hastaneden kacar. Evine gider... Evlilik cüzdanlarini

alir...Ziba'yi alikoyan karakola gider... -"Ziba nerde?... Evlilik

cüzdanimi getirdim. Karimi serbest birakin.". Buz gibi bir cevap

alir.... "-Seni bir hafta bekledik gelmeyince, kactigini düsündük,

bu kadinin f... (YASAK KELIME) oldugunu kabul ettik ve astik...." Ziba'nin morg

daki cesedini Muhammed'e verirler..

1985-90 yillarinda Iran'da yasanmis gercek bir yasam oykusu )

Büyük Önderimize ne kadar sevgi göstersek azdır
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
11 Nisan 2007       Mesaj #1349
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Bunca yıl çok ışık birikti avuçlarımda
Senin olsun
Esinlen sevgi dokuyan ellerimden
Bunca yıl şiirin, kardeşliğin, kavganın
Has bahçelerinde yarattım bu gerçeği,
Sabrım senin olsun.
Aşkım senin olsun.

Acıların sütüyle büyüttüğüm umutlar
Mahpushane avlularında boy verdi,
Dolunay menekşelendi kirli kara camlarda.
Her görüşte yeniden vurulduğumuz ana evren
Özgürlüğe boyadı saksımdaki çiçeği
Senin olsun.

Biz ki acılar döneminden
ellerimizi kirletmeden geçtik.
Direncim senin olsun,
sevgim senin olsun.

Şükran Kurdakul
tikkymelike - avatarı
tikkymelike
Ziyaretçi
11 Nisan 2007       Mesaj #1350
tikkymelike - avatarı
Ziyaretçi
Gittiğin gün
Bütün ayrılıkların hesabı benden soruldu
Bütün acılı şarkıların
Bütün hazin sevdaların
Gittiğin gün
Her çiçeğe bir gözyaşı
Her kelebeğe bir ağıt
Bana da yüzlerce şiir düştü
Yazmaya mahkum
Gözlerin için...
Ben ki
Dönüşüne hasret yaşadım bütün nisanları
Ve gülüşüne hasret bütün baharları
Gel gör ki
Bir dağa çarpar gibi çarptı yüreğim yokluğuna
Bir ben bilirim
Gururumu hangi taşlara vurduğumu
Başımı hangi duvarlara
Ve hangi uçurumlara köprüler kurduğumu
Bir sana kavuşmak için..

Sen gideli
Bütün yollarımın yolları kesik
Bütün dallarımın dalları kırık
Kaç geceye bekçi
Kaç sabaha nöbetçi
Ve kaç uykusuz trene biletçi oldum
Gelmedin
Oysa hep karlar içinde sakladım umutlarımı
Yağmurlar içinde kuruttum gözyaşlarımı
Ve kanatarak açtım gölgene avuçlarımı
Bir sana sarılmak için..

Bir ucu kalbimde kaldı bu sevdanın
Bir ucu ellerinde
Bir adımı sende kaldı sonumun
Bir adımı sabrımda
Çünkü
Bulutlara çizilmiş
Yıldızlara yazılmış
Ve yüreğime kazınmış bir kara sevdaydı bu
Günlerce
Kışlardan güneş
Karlardan ateş topladım
Ve bütün ölümleri erteledim
Bir sana dokunmak için..

Oysa daha gittiğin gün
Uykularımı çaldım gözbebeklerimden
Dizlerimde uyuttum
Acılarımı kopardım yüreğimden
İzlerinde avuttum
Ve sözümü de tuttum
Yanarak için için
İşte bugün
Unutmayı da unuttum
Seni unutmamak için...


Ahmet Selçuk İlkan

user online

Benzer Konular

6 Kasım 2015 / ThinkerBeLL X-Sözlük
11 Mart 2012 / Mira Edebiyat
 Sonsuz
14 Şubat 2013 / buz perisi Matematik