Arama

Sonsuz Aşk - Sayfa 26

Güncelleme: 26 Ekim 2014 Gösterim: 554.514 Cevap: 2.787
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Ağustos 2006       Mesaj #251
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Aşk cesaret ister, kocaman bir yürek ister.
Aşk hayata karşı işlenilen en doğru suç ortaklığıdır, Aşk hayatın tekdüzeliğine,
Sponsorlu Bağlantılar
bütün sıradanlığına en soylu başkaldırıdır. Ondan korkup kaçmak hiç kimseye
yakışmaz. Ve elbette Aşkı suçlamak, yargılamak, karalamak inkâr etmek de asla
yakışık olmaz
Niçin aşk?
Nedir bu aşk denilen şey, elle tutulmaz gözle görülmez bir şeyse nedir bu
yaşanan somut acılar, güzellikler?
Tek başına aşkı tanımlamak her şeyden soyutlamak mümkün mü? Hayır!
Nedir şu aşk.
Aşk hayatın bize hazırladığı en güzel sürprizdir, bu yüzden de kalpleri ne zaman
ele geçireceği hiç belli değildir. Daha ne olduğunu bile anlayamadan onun
hükümdarlığına giriverirsiniz.
Aşk; en yalın biçimde anlatılan tek kavramdır o, adı kendisidir zaten. Onu
anlatmak için sonu gelmez cümleler kurmanıza gerek yoktur, "Âşık oldum"
dediğiniz an akan sular durur, küçücük çocuk bile sizi rahatlıkla anlayabilir,
çünkü aşkın dili tektir.
Aşkın zamanını biz ayarlayabilseydik eğer ve kime neden aşık olduğumuzu
anlayabilseydik, aşkın sırrını da çözerdik herhalde. Ama o zaman da aşkın insanı
alıp götüren büyüsü tamamen kaybolurdu. Aşk hayata karşı işlenen en güzel ve en
doğru suç ortaklığıdır, aşk hayatın bütün tekdüzeliğine, bütün sıradanlığına en
soylu başkaldırıdır. Ondan korkup kaçmak hiç kimseye yakışmaz. Ve elbette
yaşanılan aşkı suçlamak, yargılamak, karalamak, inkâr etmek de aşka yakışık
kalmaz. Bu önce haksızlık, kendinize saygısızlık olur. İnsan sonuna kadar
savunmalı aşkını, karşılık görmese de, acı çekeceğini hissetsele, yarın terk
edileceğini bilse de, ailesini karşısına alacağını bilse de taviz vermemeli
aşkından, "Seni Seviyorum" diyebilmeli göğsünü gere gere. Aşk iste o zaman
aşktır. Ve bunun doğrusu yanlışı yoktur, zaten aşkın kendisi doğrudur, kime
karşı duyuluyorsa bu aşk, doğru insanda işte odur. Aşkın zamanı yoktur, hep
hazırlıksız yakalar insanı. Evli olmanız, sevgilinizin olması, bir ayrılığın
taze yaralarını kurutmaya
çalışmanız, bağlılıktan korkmanız, ailenizden çekinmeniz, hatta sevilenin hapse
girmesi bile onun hiç mi hiç umurunda değildir. İşte aşk bütün bunlara tek
başınıza karşı gelebilme yürekliliğidir, belkide yeni hayata geçebilme yolu...
Aşkın ne zaman gelebileceği belli olmadığı gibi, ne zaman gideceği de hiç belli
değildir. Fazla vakti yoktur onun, uzun süre beklemeye ve bekletilmeye tahammülü
de yoktur. Bir başka göze bakmaya, bir başka tene dokunmaya başlaması o kadar da
zor değildir... Aşktan değil, onun kaçmasından korkun ve doğruluğuna
yanlışlığına bakmadan sonuna kadar savun aşkını. Biliyor musunuz, hayat zaten
kocaman bir yalan, bu kadar sahteliğin içinde gerçek ve doğru olan tek güzellik
AŞK. Lütfen ona haksızlık etmeyin ..
Aşkına sana aşık olana sahip çık ve onu kaybetme
'' SENİ SEVİYORUM '' Demek İçin Geç Kalma !!
LycoN - avatarı
LycoN
Ziyaretçi
17 Ağustos 2006       Mesaj #252
LycoN - avatarı
Ziyaretçi
Sen Yansımamsın Benim

Sponsorlu Bağlantılar

(geç de olsa;
anladım ki bir kadının beynini satın alabilirsiniz ruhunu asla
anladım ki bir kadının yalanını yakalayabilirsiniz kalbini asla
anladım ki bir kadının gelişini seyredebilirsiniz dönüşünü asla.)
*
bam başka bir şey istiyorum
kimsenin bilmediği
renklerin solmadığı
ben şaşkın gemiyim
hep o dalgaya
yaklaşıyorum
aşık olana sevinirim
öylesine dolar giderim
kıskanırım
aşk bestesinin şairini
belki
hiç yaşamamıştır
belki
yasaklarda özlemi
yok ki yaşamışlığı
ağzında soluk
ellerinde tek dizeleri kalmıştır
nerden bileceksiniz ki
yüreğim hala çocuk
umutla yeşeriyor sevgiler de
fırtına dinmiyor
esirgenmişim sevgiden
taşınamıyorum yangından
ustura keşmiş sözlerim
akmıyor kalbime
kelimeler saklı
aklımı almışlar
aceleci gölgem benle kalmış
ben yürürken iklimler de
sana sesleniyorum gül-tanesi
hep yanımdaki yansımana
*
virtuecat - avatarı
virtuecat
Ziyaretçi
17 Ağustos 2006       Mesaj #253
virtuecat - avatarı
Ziyaretçi
Aşk, insanoğlunun hissettiği en güzel duygu... Onunla beraberken çok mutlu ve huzurlusunuz... Ama ne yazık ki, aşkınız sonsuza kadar devam edemiyor... FIRTINALI başlayan aşklar kasırgayla sona erebilir. Ama işler umduğunuz gibi gitmeyebilir. Onunla yaşadığınız unutulmaz anlar sizin için bir kabusa dönüşebilir. Bu durumda yaşanan güzelliklerin ardından her şeyin bittiğine inanmak elbette ki çok zor.
Fakat bu zor dönemi aşmanın da yolları var. Yeter ki kendinizi iyi hissetmekten alıkoymayın. Unutmayın kendinizi harap ederek hiçbir yere varamazsınız. Uzmanlar, bu zor dönemi en iyi şekilde atlatmanız için şunları öneriyor:
* Sosyal yaşamdan kopmayın. Bu dönemde yalnız kalmak isteyebilirsiniz, ancak yalnızlık, kendinizi iyi hissetmenizi sağlamayacak, sizi daha çok yıpratacaktır.
Aileniz ve arkadaşlarınızla daha çok zaman geçirin, belki de onları uzun zamandır ihmal ediyordunuz.
* Onunla beraberken yapmak isteyip de yapamadığınız şeyleri yapın. Size, onu hatırlatacak şeyleri ortadan kaldırın.
* İmkanınız varsa kendinize yakın hissettiğiniz biriyle küçük bir tatil yapın. Kafanızı toplamanız için faydalı olur.
* Küçük şeylerden zevk almaya çalışın, mutlu olmak sizin elinizde. Güçlü olun ve onun sizi hak etmediğini düşünün.
* Tüm bunların ardından, kendinizi asla yeniden aşık olmaya zorlamayın.
* Sizi en mutlu eden şeyleri yeniden düşünün, o olmadan önce neler yapardınız şöyle bir sayın.
* Tüm bunlara rağmen içinde bulunduğunuz zor durumdan kendinizi bir türlü kurtaramıyorsanız, mutlaka bir psikoloğa başvurmalısınız
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Ağustos 2006       Mesaj #254
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Seni Aşksız Bırakmam Seninle tattım ben her mutluluğuBırakıp gidersen bil ki yaşayamamÖmrümden canımdan ne istersen alGülü susuz seni aşksız bırakmamÜşüdüm diyorsan güneş olurumYanarım sevginle ateş olurumDolarım havaya nefes olurumGülü susuz seni aşksız bırakmamGönlümdeki derdi siler atarımÜmit pınarından coşar akarımKış göstermem sana ben hep baharımGülü susuz seni aşksız bırakmam
LycoN - avatarı
LycoN
Ziyaretçi
17 Ağustos 2006       Mesaj #255
LycoN - avatarı
Ziyaretçi
BEN SENİ ASLA
503bar

Sen hayatımın en vazgeçilmez aşkı
Sen uğrunda en çıldırdığım esmer
Sen yolunda savaşlar verdiğim sevdam
Sen uğrunda ölümlere gidip geldiğim
Sen beklediğim
Sen özlediğim
Sen gizlediğim...

Güneş doğmayı unutabilir
Sabah olmayı
Yağmur yapmayı
Ama ben seni asla...

Çiçekler açmayı unutabilir
Kuşlar uçmayı
Baharlar gelmeyi
Ama ben seni asla...

Ne zaman bir şiir okunsa aklımdasın
Ne zaman bir telefon çalsa karşımdasın
Sen tanrımın en güzel armağanı
Sen hayatımın en gerçek yalanı
Sen bütün huylarımı ezbere bilen
Sen gözyaşlarımı en iyi silen
Sen dünyanın en güzel kadını

Sen yemeğimin tuzu
Yüreğimin buzu
Anasının en güzel kızı
Sen kalbimde en tatlı sızı
Sen bütün varlığımın en sevimli hırsızı
Sen sevdikçe sevilesi
Övdükçe övülesi
Öptükçe öpülesi aşkım...

Sen beni yokluğuyla delirten
varlığıyla yolumu yolundan çeviren
Sevdasıyla beni bir dağ gibi deviren kadın
Bundan böyle senden sorulsun günahlarım
Sende bütün sorularım
Sende bütün cevaplarım
Adam olmuşsam senden
Katil olursam senden
Ben çoktan vazgeçtim kendimden
Ama senden
Asla kadınım
ASLA! ...
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
17 Ağustos 2006       Mesaj #256
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Ask yagmurda ıslanmaya benzer
Sırılsıklam olursun üşümekten titrersin
Ama hep yalnızsın ve tek basınasın
Hiç dusunmezsın,derdı tasayı hiç umurunda olmazdunya......


İşte ask boyle birsey bitanem,
Sırılsıklam asık olursun
Yerı gelır ağlamaktan gözlerin kızarır...
Ama sonunda bir tek sen varsındır bu yolda.
Hiç dusunmezsın ondan baskasını



Sadece kosarsın ve ıslanırsın
Bır de yanımda o olsa dersın
Ama o hıcbır zaman
Senın oldugun kadar cesaretlı olamaz....
O yagmurda ıslanmaktan kacar,
Tıpkı asktan kactıgı gıbı...



Sevmeyi bilemez yalnızdır
Yenı ayrılmıstır sevgilisinden
Hep sevilmiştir , birileri tarafından...
Hiç sevmemiştir,sadece sevılen olmuştur,
Sevmeyı bilemez cunkı o
Hıc yagmur altında ıslanmamıştır...

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Ağustos 2006       Mesaj #257
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
İlk aşkım bir silüetti...
Çocuk sayılırdım. Aşk, üst raftaki kitaplarda bahsedilen duygunun adıydı henüz.. Sinemada perdeden koltuklara doğru ışık ışık yayılan bir elektrikti.. Arsız, mahçup ve cazip.. Alabildiğine melankolik, bir o kadar platonikti.
Böylesine uzak, öylesine yakınken aşk, bir gün o silüeti gördüm.
Karşı balkonun en üst katının küçük penceresinde, kaloriferin üzerinde zarifçe tünemiş uzun saçlı bir kızdı.
Akşam oldu mu, odasının zayıf ışığını arkasına alır, yanağını pencereye dayar ve saatlerce kıpırdamadan öylece dururdu.
Yüzünü seçemezdim. Belli belirsiz bir karaltıydı uzaktan.. Ama aklımda güzelliğine dair ne varsa o biçimli profiline sığdırmış bir karaltıydı. Bir akşamüstü karşı pencereye konuvermiş ve sonra da uzun geceler boyunca sadece müzikle paylaştığım yalnızlığıma ortak olmuştu.
Belalı sınav arifelerinin, kahredici yalnızlık gecelerinin, şehvetli ergenlik düşlerinin gönüllü baş kadınıydı. O gece kütüphanemden çektiğim kitabın verdiği ilhama göre kah müşfik bir anne eliydi, kah vahşi dilber dudağı.. Gönlümce şekil verebildiğim çamurdan bir tanrıçaydı adeta.. Öylesine itaatkardı..
Odamın ışığı sönmeden uykuya çekilmezdi. Yattığında, karşı pencerede gördüğü adamı düşündüğüne kalıbımı basardım.
Artık akşamları iple çekiyor, hava karardı mı siluetimle baş başa kalabilmek için odama kapanıyor ve çalışma masama kurulup prensesimi bekliyordum.
Ona bağlanmıştım. Varlığı, yıldız yıldız odama, ruhuma akıyordu. Pencerede olmadığı geceler tuhaf bir yalnızlık duygusu eziyordu yüreğimi.. Gelip yerini alıverince içim ürperiyor, yanaklarıma kan yürüyordu.
Onu ufkuma alıp, kulağımı müziğe vererek kaç gece geçirdim, bilmiyorum.
Bir silüete aşık olmuştum.
Sonra bir gün telefon çaldı.
Açtım.. 'Karşı penceredeki kız'dı.
Yıkıldım.
Bu ses O'nun olamazdı. O, bu ismi taşıyamazdı; böyle konuşamazdı. Düşlerimi süsleyen kadının cümleleri değildi bunlar..
Hayaller ne kadar kırılganmış meğer..
Kapatmak istedim, beceremedim.
Konuşma uzadıkça, aylardır uzun geceler boyunca bin bir emekle yaptığım o muhteşem heykel, deprem yemişçesine çatırdamaya başladı. Ahizeyi kapatıp pencereye koşsam kurtarabilirdim sanki.. Bunun kötü bir şaka olduğuna kendimi inandırabilirdim. Düşlerimden yonttuğum silüetimi, gerçekliğin kollarından çekip alabilirdim.
Olmadı.
Bir insanın başına gelebilecek en kötü şeyi yaşadığımı sanıyordum. Meğer daha beteri sıradaymış:
Tanıştık.
Ve söndü 'gece yarılarıma doğan güneş'...
'Bayan hayal kırıklığı' ile bir ay birlikte olduk. O ay, ikimize de zehir oldu.
Onunla birlikte silüetimi de kaybettim.
Aşk, ete kemiğe bürününce, düşler küstü. Sona erdi, gecelerimin can şenliği..
'Telefondaki kız'ı uzun yıllar sonra bir otobüs durağında gördüm. Kucağında bebeği vardı. Uzaktan selamlaştık.
O'nu çoktan unuttuğumu fark ettim. Silüet ise hiç çıkmamıştı aklımdan.
Çünkü aşk, üst raftaki kitaplardan inmemişti henüz...
Ve ben, karşı camdaki silüetin o kıza ait olduğuna hiçbir zaman inanmamıştım.
Aslında marazi bir aşkı hayalim...
...O yüzden de bir hayal oldu aşkım...
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
19 Ağustos 2006       Mesaj #258
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
AŞK BENIM

Kurtuluş yok sevdan gönlümdedir,
Ayrılamaz bu kalpten,
Yüreğin güneş gibidir,
Solamaz aniden bensiz,
Yüreğimdeki sessiz çığlıkları duyabilmen için,
Gönlünün kulağı olmalı,
Aşkımı anlayabilmen için,
Gözlerinde bir damla yalan olmamalı,
Ben dertlilerin türküsüyüm,
Yanık yanık Anadolu ' nun bağrında söylenirim,
Ben gariplerin dostuyum,
Her bir garip düşmesinde dillenirim,
Öyle ya mertlik nehrinde yüzmek nasip değildir herkese,
Yürek ister bu yollar,
Herkes yürüyemez bu yolda dolu dizgin,
Aşkı sevmekle komaz bizim kitabımız,
Yüreğinde hissetmen lazım aşkı,
Ancak o zaman hak edersin sevgiyi,
Dedim ya ben dertlilerin türküsüyüm,
Ahmet ağanın dilinde,
Ayşe bacımın gönlünde söylenirim,
Ben hak yolcusuyum,
Doğruluktur benim hamurum,
Sevda nedir iyi bilirim ben,
Aşk nedir iyi bilirim ben,
Ben dostlukların mekanıyım,
Gurbet acısı çekenlerin sağ koluyum,
Ben dertlilerin türküsüyüm,
Ezelden ebede söylenirim ,
Ben aşkta yaralı, sevgide galibim,
Çünkü sevdalıyım ben,
Karanlıkların azminden kurtulan tek savaşçıyım ben,
Ölüme ferman okurum ,
Okumu tam yüreğe dokurum,
Dedim ya ben dertlilerin türküsüyüm,
Ahmet ağanın dilinde,
Ayşe bacımın gönlünde söylenirim,
Aşk benim. Aşkı sen bana sor gülüm!
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Ağustos 2006       Mesaj #259
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Lanetler Olsun


Eğer seni ikna edemiyorsa
Bana ve her şeye lanetler olsun.
Seni alıp burdan gidemiyorsam,
Bana ve her şeye lanetler olsun...

Anla beni artık ne olur anla,
Kanla yazılacak bu sevgi kanla,
Eğer azalırsa aşkım zamanla,
Bana ve her şeye lanetler olsun...

Etrafım engelle düşmanla dolsa,
Hiç üzülmem inan hayatım solsa,
Seni ağlatırsan bir anda olsa,
Bana ve her şeye lanetler olsun...

Seni düşünmezsem her an her yerde,
Olsa da arada demir bir perde,
Unutursam seni burdan giderde,
Sana ve her şeye lanetler olsun...

Senden başkasında seni bulursam,
Hayatta çaresiz sensiz kalırsam,
Senden ayrı bir an mutlu olursam,
Bana ve her şeye lanetler olsun...

Bu ayrılık bir gün bitmeyecekse,
Engellere gücüm yetmeyecekse,
Aşkım seni mutlu etmeyecekse,
Bana ve her şeye lanetler olsun...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Ağustos 2006       Mesaj #260
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Seninle yaşlanmak istiyorum. Seneler geçsin, sen beni bil, ben seni bileyım istiyorum. Benim olduğu kadar dostlarının, dostlarının olduğu kadar benim ol istiyorum. Nice sıkıntı ve zorluk yaşayıp anlatalım.

Yaşayalım kı, öğrenelim hayatı ve destek çıkmayı. Birbirimizin omuzlarında ağlamalıyız. Sen çok dertlenip, içip, arkadaşlarınla eve gelmelisin. Paylaşmalı ve beraber sıkılmalıyız. Öyle ki, yalnız sıkılmak sıkmalı bizi.

Yaşayalım ki, paramız olunca sevinelim. Güzel günlerimizi, evimizde, bır şişe şarap ve pijamalarımızla kutlamalıyız. Ya da bazen dostlarla ucuz biralar içerek... Böylece yaşamalıyız işte.

Sonra çocuğumuz olmalı, düşünsene, senin ve benim olan bir canlı. Geceleri ağladıkça sırayla susturmalıyız. Sen arada mızıkçılık yapmalısın. Ve ben söylenerek sıranı almalıyım. Yorgun olduğum için yemek yapmamalıyım, söylenerek yumurta kırmalısın. Hava soğukken birbirimize sıkıca sarılıp yatmalıyız.

Zaman su gibi akıp giderken, herşey yaşanmış bir hayatımız olmalı. Herşeye rağmen hiç bıkmamalıyız birbirimizden. Mutlu da olsa, kötü de olsa, yaşadığımız günler bizim günlerimiz olmalı. Saçlara düşünce aklar ya da gidince aklar, çocukları güvence altına alıp gitmeli bu şehırden.

Kavgasız, her sabah gürültüyle uyanılmayan, sessiz bir yere gitmeliyiz. Geceleri balkonda denizi seyredip, sandalyelerimizde sallanmalıyız. Eve gelip, benden kahve istemelisin. Çocuklar gelmeli zıyaretimize, geçmışteki hareketli günlerimizi anımsamalıyız...

Öyle sevmelisin ki beni, bu yazdıklarım korkutmamalı seni. Tebessümler açtırmalı yüzünde. Bir gün bu hayatı bırakıp giderken, sadece mutluluk olmalı yüzümüzde, birbirimizi sevmenin gururu olmalı \"herşeyde\".

Benzer Konular

6 Kasım 2015 / ThinkerBeLL X-Sözlük
11 Mart 2012 / Mira Edebiyat
 Sonsuz
14 Şubat 2013 / buz perisi Matematik