Arama

Kadın Sağlığı - Sayfa 11

Güncelleme: 25 Temmuz 2014 Gösterim: 319.825 Cevap: 357
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Nisan 2006       Mesaj #101
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ACİL KİLO VERMEK İSTEYENLER İÇİN ;

Sponsorlu Bağlantılar
Kısa sürede oldukça kilo verdiren diyetlere büyük bir talep var. Kimi diyetisyenler bu diyetlerin çok kısa sürede kilo verdirmesini sakıncalı bulsa da Amerikan Kalp Vakfı acilen kilo vermeleri gereken kalp hastalarına bu diyeti öneriyor.
Ancak 35 yaş üstü kişilerin ve sağlık problemi olanların Amerikan Kalp Vakfı nın diyeti yapmamaları gerektiği baştan belirtiliyor. 3 günde tam 4.5 kilo verebileceğiniz bu diyeti üçüncü günün sonuda bırakmalı ve tekrar etmek istiyorsanız en az bir hafta ara vermelisiniz.

1. Gün

Kahvaltı
Yarım greyfurt
1 dilim tost ekmeği
2 çorba kaşığı fıstık ezmesi
Şekersiz çay / kahve
Öğle
Yarım porsiyon ton balığı
1 dilim tost ekmeği
Şekersiz kahve/çay/soda
Akşam
2 dilim et
1 tabak yeşil fasülye
1 küçük elma
1 tabak vanilyalı dondurma (3 top)

2. Gün

Kahvaltı
1 yumurta
Yarım muz
1 dilim tost ekmeği
Şekersiz çay/kahve
Öğle
1 tabak lor peyniri
3 tuzlu kraker
Akşam
2 sosis
1 tabak brokoli veya karnıbahar
Yarım tabak havuç
Yarım muz
Yarım tabak vanilyalı dondurma (2 top)

3. Gün

Kahvaltı
5 tuzlu kraker
1 dilim cheddar peynir
1 küçük elma
Şekersiz kahve/çay
Öğle
1 katı yumurta
1 dilim tost ekmeği
Akşam

1 tabak ton balığı
1 tabak karnıbahar
Yarım kavun
Yarım tabak vanilyalı dondurma (2 top

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
20 Nisan 2006       Mesaj #102
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Bezelyeden patlıcana kadar birçok sebzenin,cildimiz için birer cansimidine dönüşebileceğini biliyor musunuz?Sebzeler vücudumuza olduğu kadar cildimiz üzerinde de olumlu etkilere sahip.Hazırlanması çok kolay olan bu maskeleri uygulayarak pürüzsüz ve sağlıklı bir cilde kavuşabilirsiniz.

Sponsorlu Bağlantılar
1.SALATALIK MASKESİ : İki tutam çuha çiçeği kurutularak,dövülüp toz haline getirilir.Kabukları soyulmuş yarım salatalık,bir fincan pirinç unu,çuha çiçeği tozu ile birlikte on dakika ateşte pişirilir.Elde edilen karışım bulamaç haline getirilir.Hazırlanan bulamaça yarım fincan elma suyu,bir çorba kaşığı saf zeytinyağı ilave edilerek krem haline getirilir.

ETKİSİ : Yüz ve boyuna uygulanan bu maske cildin canlı ve sağlıklı gözükmesini sağlar.Yüzde yarım saat beklettikten sonra ılık su ile yıkanır ve gül suyu sürülür.

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Nisan 2006       Mesaj #103
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Kendinizi çok bitkin ve yorgun hissediyorsunuz. Saçlarınız ba­kımsız, cildiniz mat. O da ne, telefon çalıyor ve sevgiliniz sizinle akşam buluşmak istiyor! Ya da birden 3 saat sonra katılacağınız bir davet geliyor aklınıza... Eyvah ne yapacağım diye hayıflanmak yerine mucizevi küçük hilelerle harikalar yaratmak en kesin çözüm.

Işık hızıyla sonuç alacağınız, cildinizi hemen canlandıracak, saçlarınızı parlatacak önerilere ihtiyacınız varsa…

Gülsuyu kısa vadede mucizeler yaratan bir iksir. Buz kalıbına gülsuyunu dökün ve buzlukta dondurun. Bir yere mi gideceksiniz, hop bir kalıp alın ve yüzünüze sürün. İşte cildiniz canlandı ve sıkılaştı. Cildiniz çok kuru ise sürekli nemlenmeye ihtiyacı vardır.

Aksi takdirde süreceğiniz fondöten maske gibi duracaktır. Ama ilk olarak peeling yapıp cildi ölü hücrelerden arındıralım... Bir tencereye biraz papatya ve ıhlamur koyarak kaynatın. Buhar yoğunlaştığında başınızı bir havlu ile sararak temizlenmiş cildinizin buharda yumuşamasını sağlayın. Daha sonra bir tatlı kaşığı yoğurt ve bir tatlı kaşığı mısır ununu karıştırıp yüzünüze küçük parçalar halinde sürüp, cildinizi bununla ovun. Toplam 20 dakikanızı alacak bu basit peeling yöntemiyle cildiniz ölü hücrelerden arındı demektir. Nemlendirmek için ise küçük bir elmayı süt ile haşlayıp ezin, çok az bal ve haşladığınız sütten ilave edip bir maske yapabilirsiniz.

Diğer bir seçeneğiniz de toz haline getirilmiş bademler! Bademleri az miktarda sıvı ile hamur haline getirin ve cildinize sürün. İşte hem cildiniz nemlendi hem de protein ile beslendi.

Sivilcelere maydanoz

Aman Allah'ım o da ne? Yüzünüzün ortasında kocaman bir sivilce! Hemen mutfağa koşup bir tutam maydanozu havanda eziyorsunuz ve içine 3-4 damla limon sıkıyorsunuz. Sivilcelerin üzerine süreceğiniz bu karışımın 15 dakika kurumasını bekleyin ve ılık suyla yıkayın. İşte 10 dakikada sivilcenizin kırmızılığı yok oldu. Akşamki buluşma eğer sevgilinizleyse, eller en dikkat etmeniz gereken noktalardan biri, tüm gece el ele olacaksınız ne de olsa!

Ellerinizi 5-10 dakika ılık süte batırın! Çünkü sütün içindeki laktik asit cildi anında nemlendirir ve ellerinizi yumuşacık yapar. E tabii, bu durumda enerjik olmanız da şart! Bunun için tavsiyemiz, yulaf gevreğini süt veya yoğurda ilave ederek yemeniz. Zengin protein, lif, vitamin (özellikle de B ve D vitaminleri) ve mineral kaynağı olan yulaf, güç ve enerji verici özellikler içeriyor çünkü.

Gözleriniz yorgun olduğunda demlenmiş ılık çaya, makyaj temizleme pamuklarını batırıp gözlerinin üzerinde 5 dakika bekletiyor ve sonrasında da yüzünü soğuk suyla yıkadığında gözlerinin daha canlı baktığını söylüyor.

Yorgun olduğunuz zaman göz çevresine hemomid kremi sürmeyi ihmal etmeyin ve 5 dakika bekletip ıslak pamukla temizleyin. Ayrıca sabah uyanınca göz çevresine ve yüzüne buzla şok uygulaması yapın ki güne taptaze başlayabilirsiniz.

Yorgun bir gecenin sonunda gözlerinin altı mosmor ve şişse, buzdolabından çıkmış somon balığını göz altlarınıza koyun ve 10 dakika sonra gözlerinizdeki morluktan kurtuluyor.

Bu konudaki bir başka öneri ise hemen iki tane metal çorba kaşığı almanız (mümkünse buzdolabında biraz soğutarak) gözlerinizin üzerine koymanız. Kaşığın soğukluğu gözlerinizi biraz sızlatır, ama dayanın ve anında farkı görün. Yine göz üzerine patates koymak da bilinen ve işe yarayan yöntemlerden. Peki gelelim cildimize canlılık katmaya:

Yüzünüze her sabah melisa, hatmi çiçeği ve papatyayı sıcak suda demleyip biraz saf alkol ekleyerek elde ettiği karışımı sürün. Karışım buzdolabında saklanacak ama! Böylece yüzünüzdeki şişlikler inecek ve cildiniz canlanacak.

Üst dudağı alt dudağına göre daha ince olan dudaklar için küçük hile ise ruj sürmeden önce temiz bir diş fırçasıyla dudaklarınızı hafifçe fırçalayın ve aynaya bakın. Evet, dudaklarınız artık daha dolgun görünüyor.
Kendinizi çok bitkin ve yorgun hissediyorsunuz. Saçlarınız ba­kımsız, cildiniz mat. O da ne, telefon çalıyor ve sevgiliniz sizinle akşam buluşmak istiyor! Ya da birden 3 saat sonra katılacağınız bir davet geliyor aklınıza... Eyvah ne yapacağım diye hayıflanmak yerine mucizevi küçük hilelerle harikalar yaratmak en kesin çözüm.

Işık hızıyla sonuç alacağınız, cildinizi hemen canlandıracak, saçlarınızı parlatacak önerilere ihtiyacınız varsa…

Gülsuyu kısa vadede mucizeler yaratan bir iksir. Buz kalıbına gülsuyunu dökün ve buzlukta dondurun. Bir yere mi gideceksiniz, hop bir kalıp alın ve yüzünüze sürün. İşte cildiniz canlandı ve sıkılaştı. Cildiniz çok kuru ise sürekli nemlenmeye ihtiyacı vardır.

Aksi takdirde süreceğiniz fondöten maske gibi duracaktır. Ama ilk olarak peeling yapıp cildi ölü hücrelerden arındıralım... Bir tencereye biraz papatya ve ıhlamur koyarak kaynatın. Buhar yoğunlaştığında başınızı bir havlu ile sararak temizlenmiş cildinizin buharda yumuşamasını sağlayın. Daha sonra bir tatlı kaşığı yoğurt ve bir tatlı kaşığı mısır ununu karıştırıp yüzünüze küçük parçalar halinde sürüp, cildinizi bununla ovun. Toplam 20 dakikanızı alacak bu basit peeling yöntemiyle cildiniz ölü hücrelerden arındı demektir. Nemlendirmek için ise küçük bir elmayı süt ile haşlayıp ezin, çok az bal ve haşladığınız sütten ilave edip bir maske yapabilirsiniz.

Diğer bir seçeneğiniz de toz haline getirilmiş bademler! Bademleri az miktarda sıvı ile hamur haline getirin ve cildinize sürün. İşte hem cildiniz nemlendi hem de protein ile beslendi.

Sivilcelere maydanoz

Aman Allah'ım o da ne? Yüzünüzün ortasında kocaman bir sivilce! Hemen mutfağa koşup bir tutam maydanozu havanda eziyorsunuz ve içine 3-4 damla limon sıkıyorsunuz. Sivilcelerin üzerine süreceğiniz bu karışımın 15 dakika kurumasını bekleyin ve ılık suyla yıkayın. İşte 10 dakikada sivilcenizin kırmızılığı yok oldu. Akşamki buluşma eğer sevgilinizleyse, eller en dikkat etmeniz gereken noktalardan biri, tüm gece el ele olacaksınız ne de olsa!

Ellerinizi 5-10 dakika ılık süte batırın! Çünkü sütün içindeki laktik asit cildi anında nemlendirir ve ellerinizi yumuşacık yapar. E tabii, bu durumda enerjik olmanız da şart! Bunun için tavsiyemiz, yulaf gevreğini süt veya yoğurda ilave ederek yemeniz. Zengin protein, lif, vitamin (özellikle de B ve D vitaminleri) ve mineral kaynağı olan yulaf, güç ve enerji verici özellikler içeriyor çünkü.

Gözleriniz yorgun olduğunda demlenmiş ılık çaya, makyaj temizleme pamuklarını batırıp gözlerinin üzerinde 5 dakika bekletiyor ve sonrasında da yüzünü soğuk suyla yıkadığında gözlerinin daha canlı baktığını söylüyor.

Yorgun olduğunuz zaman göz çevresine hemomid kremi sürmeyi ihmal etmeyin ve 5 dakika bekletip ıslak pamukla temizleyin. Ayrıca sabah uyanınca göz çevresine ve yüzüne buzla şok uygulaması yapın ki güne taptaze başlayabilirsiniz.

Yorgun bir gecenin sonunda gözlerinin altı mosmor ve şişse, buzdolabından çıkmış somon balığını göz altlarınıza koyun ve 10 dakika sonra gözlerinizdeki morluktan kurtuluyor.

Bu konudaki bir başka öneri ise hemen iki tane metal çorba kaşığı almanız (mümkünse buzdolabında biraz soğutarak) gözlerinizin üzerine koymanız. Kaşığın soğukluğu gözlerinizi biraz sızlatır, ama dayanın ve anında farkı görün. Yine göz üzerine patates koymak da bilinen ve işe yarayan yöntemlerden. Peki gelelim cildimize canlılık katmaya:

Yüzünüze her sabah melisa, hatmi çiçeği ve papatyayı sıcak suda demleyip biraz saf alkol ekleyerek elde ettiği karışımı sürün. Karışım buzdolabında saklanacak ama! Böylece yüzünüzdeki şişlikler inecek ve cildiniz canlanacak.

Üst dudağı alt dudağına göre daha ince olan dudaklar için küçük hile ise ruj sürmeden önce temiz bir diş fırçasıyla dudaklarınızı hafifçe fırçalayın ve aynaya bakın. Evet, dudaklarınız artık daha dolgun görünüyor.

"Peki ya saçlarım, saçlarım da çok mat" diyorsanız... Akşamları bir yere çıkmadan önce ipeksi ve parlak gözükmesi için Yok illa ki doğal bir yöntem istiyorsanız; limon suyunu veya elma sirkesini soğuk suyla konsantre hale getirin. Saçlarınızı yıkadıktan sonra bu karışımla durulayın. Hemencecik saç yüzeyiniz düzgünleşir ve saçınız parlar
"Peki ya saçlarım, saçlarım da çok mat" diyorsanız... Akşamları bir yere çıkmadan önce ipeksi ve parlak gözükmesi için Yok illa ki doğal bir yöntem istiyorsanız; limon suyunu veya elma sirkesini soğuk suyla konsantre hale getirin. Saçlarınızı yıkadıktan sonra bu karışımla durulayın. Hemencecik saç yüzeyiniz düzgünleşir ve saçınız parlar
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
20 Nisan 2006       Mesaj #104
arwen - avatarı
Ziyaretçi
YAZ MAKYAJI

Yaz mevsimlerin en sıcağı.. en verimlisi.. en bereketlisi. Güneş ve açık gökyüzü. Katmer katmer güller. Gün ışığı içmiş şeftaliler, erikler, kayısılar, dutlar.. Ekin tarlaları.. Hayat fışkırıyor her yandan.İşte yaz kadını da en olgun, en görkemli, en albenili güzelliği bu mevsimde yaşar, yaşatır. Sağlıklı, taze, güneşle kucaklaşmış görüntüsü ile kadın tüm renkleri içerir. İşte size Yaz Kadın'ının makyajı:
1. Güneşte daha fazla zaman harcayacağınız için makyaj ve cilt bakımınızı buna göre uyarlayın. Ayrıca mutlaka güneş koruma kremleri kullanın. Her zaman olduğu gibi, güzel bir makyajın ilk adımı temiz ve iyi nemlendirilmiş bir cilttir. İşte size makyaja başlamadan önce yapmanız gerekenler konusunda birkaç ipucu: Cildiniz yağlıysa, yaz aylarında (yüksek nem oranı nedeniyle) daha da yağlanacağından jel temizleyiciler kullanın. Cildiniz normal ise, rutin olarak kullanılan temizleme ürünleri yeterlidir. Güneş koruması içeren bir nemlendirici kullanın. Nemini yitirmiş veya kuru cildiniz varsa, cildinizi iyice temizleyin ve cilt tipinize uygun ürünlerle iyice nemlendirin. Göz çevresindeki hassas bölgeyi yeterince nemli tutmak için göz kreminizi gece ve gündüz kullanın.
2. Yaz ayları boyunca, hafif bir makyaj uygulaması taze görünümünüzü korumanıza yardımcı olacaktır. Başlamadan önce, kapatıcınızın pürüzsüz olarak uygulanabilmesini temin etmek için göz altlarınıza göz kremini parmaklarınızın ucuyla uygulayın. Kapatıcı ile devam edin ve kapatıcı fırçasıyla aşağıdaki tonlardan birini kullanarak kaş çizginize kadar ulaşın. Gözlerin iç köşelerini sakın unutmayın, bu bölgeler gölgelerin en derin olduğu bölgelerdir. Kapatıcınıza uyumlu bir pudra ve fırçasıyla kapatıcınızı sürün. Daha sonra cilt tipinize ve ihtiyaçlarına uygun formülde, cilt renginize uyumlu olan fondöteninizi sürün. Yağlı ciltleri güneşten korumak için olduğu gibi aşırı derecede kuru olan ciltler için de özel fondötenler kullanılabilir. Pudrayla fondöteninizin de iyice oturmasını sağlayın. Pudrayı süngerle uygulayın ve ardından fazlalıkları fırçayla yok edin. Kaşlarınızı uygun tonda göz farıyla doldurarak başlayın. Bu işlemden sonra kaşlarınızı kaş şekillendiricisiyle düzeltin. Daha sonra göz bölgesine kaş çizgisinden kirpik dibine kadar kemik rengi gölge uygulayın. Göz kapağına far fırçasıyla far uygulayarak devam edin . Alt kirpik çizginizi belirginleştirmek için eyeliner fırçasıyla koyu far sürün. Bundan sonra granit veya siyah renk eyeliner ile üst göz kapağınızın hattını ince eyeliner fırçasıyla belirginleştirin. Ve son adım: kirpiklerinize iki kat rimel sürün.
3. Her birimiz sağlıklı ve yanık bir yaz tenine sahip olmayı istesek de, güneş tehlikeli bir oyun! Cildin sağlığını korumak her şeyin üstünde tutulan bir öncelik olmalı. Kullandığınız kozmetik ürünlerinin koruma faktörlü (SPF) olmasına özen gösterin. Tehlikesiz bir şekilde bronz ve güzel bir cilt görünümü için, güneşin yüzünüze doğal olarak geldiği bölgelere (yanaklar, alın, burun ve çene) doğru tonda bronzlaşma pudrasını fırçasıyla sürün. Sonra gülümseyerek elmacık kemiklerinizden başlayarak yukarı saç diplerinize doğru allık fırçasıyla yumuşak tonda pembe allık uygulayın. Eğer doğal halinizde bronz görünen bir tene sahipseniz bronzlaşma pudrası ve allık işlemini tamamen atlayın.
4. Dudaklarınızı boyarken sadece görüntünüze değil, aynı zamanda dudaklarınızın ihtiyaçlarına da kulak verin. Kullanacağınız dudak boyasının rengi olduğu kadar dudaklarınızın beslemesini, nemlenmesini ve korunmasını da sağlayacak ürünler seçin. Bunun için SPF bazlı, yani koruma faktörü içeren rujlar seçmeniz daha sağlıklı olur. Yaz makyajınızı tamamlamak için dudaklarınızı ve sizi doğal gösterecek olan bir ruj kullanın. Bu ton size parlak ve sağlıklı bir görünüm kazandıracaktır. Dudaklarınızın daha belirgin olmasını isterseniz tonlarını da kullanabilirsiniz. Kusursuz yaz için son işlem, parlatıcı olarak lipgloss ve kakao renkli dudak kalemiyle dudaklarınıza yapacağınız son dokunuş olacaktır.
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
20 Nisan 2006       Mesaj #105
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
BAL MASKESİ : Civan perçemi çiçeği,saf suda on dakika kaynatıldıktan sonra sıkılarak süzülür.Bir fincan su soğutulur.Elde edilen posa ezildikten sonra,yarım fincan limon suyu,bir çorba kaşığı zeytinyağı,bir tatlı kaşığı bal ve çırpılmış yumurta sarısı ile karıştırılır.Hazırlanan karışıma soğuk civan perçemi suyu ilave edilir.Maske kıvamına gelinceye kadar yulaf unu
eklenir.

ETKİSİ : Yüzdeki çöküntü ve kırışıklıkların giderilmesini önler.Bu maske bir hafta uygulanmalıdır.Yüzde bir saat kalması gereklidir.
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
21 Nisan 2006       Mesaj #106
arwen - avatarı
Ziyaretçi
30 yaşından sonra tepenizdeki saçlar dökülmeye başlamıyor. Birden fazla uyarılma noktasına sahipsiniz. Burun ve kulaklarınız kıllarla kaplanmıyor. Aylık giderinizin bir bölümünü erotik dergilere ayırmak zorunda değilsiniz. Hem duygularınız var, hem de bunlar hakkında konuşabiliyorsunuz. Ne kadar içerseniz için, kemerinizi asla bira göbeğinin altından bağlamak zorunda değilsiniz.. Doğuştan doğru hediyeyi verme yeteneğiniz var... Meşrubat kolilerini 6'ncı kata kadar kendiniz taşımak zorunda değilsiniz. istatistiklere göre, siz kocanızdan 7 yıl daha uzun yaşayacaksınız. Otomobilin patlayan lastiğini değiştirmeyi bilmek zorunda değilsiniz. Yuvarlak meşin olmadan da hafta sonunun tadını çıkarabiliyorsunuz. Sinemada gözyaşlarına boğuldunuz diye utanmanıza gerek yok. Ömrünüzün 2 bin 600 saatini tıraş olarak harcamıyorsunuz. Yatakta başarısız olma duygusunu tanımıyorsunuz. Umumi tuvaletlerde herkes sizi izlemiyor. İlle de bir kariyer sahibi olmak zorunda değilsiniz. Komşunuza en büyük sırlarınızı bile anlatabilme gücüne sahipsiniz. Anne olmanın mutluluğunu yaşayabiliyorsunuz.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Nisan 2006       Mesaj #107
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ZEYTİNYAĞI GÖGÜS KANSERİNİ ÖNLÜYOR

zeytin yagındaki oleik asit, göğüs kanserinin tetikleyicilerinden olan bir genin seviyesini azaltıyor. Ayrıca tedavi sürecinde kullanılan ilacın etkisini de artırıyor

sagkad47 ABD'Lİ bilim adamları, zeytinyağında bulunan oleik asidin göğüs kanserine karşı koruyucu özellikler taşıdığını tespit etti. Northwestern Üniversitesi'nin laboratuvar ortamında göğüs kanseri hücreleri üzerinde yaptığı araştırmaya göre oleik asit, göğüs kanserinin tetikleyicilerinden olan "Her - 2/neu" isimli genin seviyesini azaltıyor. Araştırmacılar, göğüs kanseri hastalarının yüzde 30'unda, bu genin aktif olarak rol oynadığını belirtiyor.

Yaşlanmaya karşı da kalkan
Sonuçları Annuals of Oncology dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, oleik asit ayrıca, göğüs kanseri hastalarının tedavisinde kullanılan "herceptin" adlı ilacın da etkisini artırıyor. Ekipten Dr. Javier Menendez, zeytinyağı açısından zengin Akdeniz tipi diyetlerin kalp hastalığı ve yaşlanmaya karşı da koruyucu etkisinin olduğunu söyledi. Menendez, "Yine de bu konuda daha araştırma yapmak şart" dedi.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Nisan 2006       Mesaj #108
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
240 normalGebelik ve sigara kullanımı
Sigaranin genel olarak saglik üzerindeki olumsuz etkileri iyi bilinmektedir. Sigara kullanimi ile akciger kanseri, kalp-damar hastaliklari, kronik akciger hastaliklari, mesane kanseri, mide-barsak kanserleri ve rahim agzi kanseri gibi birçok hastaligin riskini artirdigi birçok çalismada gösterilmistir. A.B.D’de yilda 450.000 ölümden sorumlu nedenler arasinda sigara da yer almaktadir. Ayrica sigaranin neden oldugu hastaliklar nedeniyle yapilan harcamalarin 157 milyar dolar oldugu belirtilmektedir. Bu istatistikler sigaranin gerek saglik, gerekse ekonomik açidan ne kadar önemli bir sorun oldugunu net olarak göstermektedir.
Gebelik sirasinda sigara kullaniminin hem kadin, hem de bebek üzerinde çok önemli olumsuz etkileri bulunmaktadir. Gebelikte sigara kullanimi göbek kordonu ve plasentada degisiklikler, plasentanin asagi yerlesmesi, dis gebelik, bebekte gelisme geriligi, düsük, erken dogum, düsük dogum agirligi, idrar yollari anomalileri, bebekte dogum öncesi ve sonrasi ani ölüm gibi önemli hastalik ve durumlarin riskini artirmaktadir. Ayrica süt vermede sorunlari, bebegin fiziksel gelisimi, sinir sistemi fonksiyonlarinda bozukluk, bebegin entellektül gelisimi ve ruhsal durumunda bozulmalara neden olabilmektedir. Solunum sistemi, sinir sistemi, duyu organlari, deri ve idrar yollari hastaliklari sigara içen annelerin çocuklarinda daha sik görülmektedir.
Sigarada nikotin disinda karbon monoksit, siyanid, anilin, metanol, hidrojen sülfit, arsenik, kursun ve kadmiyum gibi birçok toksin bulundugu için potansiyel olarak bebekte enomalilere neden olabilecegi düsünülmektedir. Sigaranin içerisinde 3000’nin üzerinde toksin bulunmaktadir. Simdi bu riskleri biraz daha istatistiksel bilgilerle ortaya koymak istiyorum.
Düsük dogum agirligi nedenlerinin % 20-30’nun annenin sigara kullanimina bagli oldugu düsünülmektedir. Genel olarak sigara kullanan annelerin bebekleri 200-250 gram daha düsük agirlikta ve 1 cm daha kisa dogmaktadir. Ayrica dogum kilosu düsük olan bebeklerin kronik bir hastaliga yakalanma ve dogumdan sonraki ilk 1 ay içerisinde ölüm riski 40 kat artmaktadir. Dogum agirligindaki düsüs ile içilen sigara sayisi arasinda direk bir baglanti bulunmaktadir. Yani çok yaygin bir inanis olan 5 sigarani zarari yoktur düsüncesi tamamen yanlis olup, sigaranin zararli etkileri ilk sigara ile birlikte baslamaktadir. Gebeligin ilk 16 haftasinda sigarayi birakan anne bebeklerinde dogum agirligi normal olmaktadir.
Sigara içen gebelerde düsük ve erken dogum olasiligi 2 kat artmakta ve dogumdan sonraki ilk 1 yil içerisinde ölüm riski artmaktadir. Dogumdan sonra 2-5. aylar arasinda “ani bebek ölümü” en önemli bebek ölüm nedeni olup, sigara içen annelerin bebeklerinde bu risk içilen sigara sayisina bagli olarak 2-6 kat artmaktadir.
Gebelik sirasinda sigara birakildigi zaman dogum sonrasi bebek ölümlerinde %10 ve gebeligin son dönemleri ile dogum sonrasi erken dönemde bebek kaybi riskinin ise %12 düzeyinde azalacagi tahmin edilmektedir.
Gebelikte sigara kullanimin bir diger önemi de bebegin sinir sistemi gelisimi üzerindeki olumsuz etkileridir. Yapilan çalismalarda dogum öncesi sigaraya maruz kalan bebeklerde hiperaktivite, dikkat eksikligi, heceleme ve okuma zorluklarinindaha sik oldugu görülmüstür. Yine bazi çalismalarda bu bebeklerde entellektüel gelisimde yetersizlik ve bazi davaranis bozukluklarinin daha sik oldugu gösterilmistir. Bunun sonucunda dikkat eksikligi, okuma ve matematik problemlerinin ögrenilmesi ortalama olarak 4-5 ay daha geç olmaktadir.
Sigara içerisindeki karbonmonoksitin beyin proteinleri, DNA, noradrenalin ve seratonin konsantrasyonlarini azaltmasi, dopamin dolasimini degistirmesi ve nikotinin beyin oksijenlenmesini azaltmasinin yukarida sözettigimiz etkilerden sorumlu oldugu düsünülmektedir.
Son zamanlarda yapilan bir çalismada ise sigaraya maruz kalan bebeklerin daha hiperaktif oldugu, stressle basa çikmada daha çok sorun yasadiklari, daha az uyuduklari, daha sik soluduklari, beslenme sorunlarinin daha sik oldugu, daha çok terledikleri ve daha sik ateslendikleri gösterilmistir.
Sonuç olarak gebelikte sigaranin bebek üzerinde dogum öncesi ve sonrasi dönemde çok önemli yan etkileri bulunmaktadir. Genel olarak saglik üzerindeki olumsuz etkileride gözönünde bulunduruldugunda sigara birakmanin önemi açikça görülmektedir. Burada direk olarak deginmemekle birlikte sadece aktif degil, pasif içicilikte ayni olumsuz etkilere yol açmaktadir.
Gebelikte Sigara Birakmanin Yollari
Gebelik dönemi kadinlarin sigarayi birakma konusunda en motive oldugu dönemdir. Ancak buna ragmen birçok kadin sigara birakma konusunda basarisiz olmakta veya hiç birakma girisiminde bulunmamaktadir. Burada hekime de çok önemli görevler düsmektedir. Öncellikle sigaranin bebek üzerindeki olumsuz etkileri hastaya detayli bir sekilde anlatilmali, hastaya sigarayi birakma yollari konusunda bilgi verilmeli ve gerekirse bir psikiyatrist veya psikolog ile konsulte edilmelidir.
Birçok hasta gebelikte 5 sigaranin hiçbir zarari omadigini düsünmekte ve yine birçogu bu bilgiyi direk olarak bir hekimden aldigini belirtmektedir. Bu kesinlikle dogru olmayip, daha önce de belirttigim gibi sigaranin olumsuz etkileri ilk sigara ile birlikte baslamaktadir.
Sigara birakma yollari benim direk olarak alanima girmedigi için sadece basliklar seklinde vercegim:
1. Sigara birakmanin motive edilmesi: Bunun için hastaya sigrayi birakmanin önemi ve sigaranin riskleri anlatilmali, sigaranin birakilmasi ile elde edecegi ekonomik kazançlar anlatilmali ve gerekirse hasta belirli araliklarla klinige çagrilmalidir.
2. Ilaçlar: Bupropion SR (Zyban): Uzun dönemde sigara birakma oranini 2 kat artirmaktadir. Tek basina veya nikotin replasman tedavisi (yapistirma, sakiz, sprey gibi) ile birlikte kullanilabilir.
3. Nikotin Replasman Tedavisi: Bunun için yapistirma, sakiz, solunum yolu veya burun spreyi seklinde alinabilir. Nikotin yapistirma bantlari sigarayi birakma oranini 2 kat artirmaktadir. Yine yapilan çalismalarda nikotin sakizlarinin sigarayi birakma oranini %30-80 artirdigi gösterilmistir. Burun spreyinin en önemli avantaji ise sigarayi birakmaya belirtileri hizli bir sekilde hafifletmesi ve kilo aliminin daha geç görülmesidir. Yani kilo alimini önlememekte, ancak daha geç ortaya çikmaktadir.
4. Diger tedaviler: Daha az kullanilmakla birlikte Klonidin ve Nortriptilin gibi ilaçlarda sigarayi birakmak için kullanilmaktadir.
5. Bilissel-Davranisçi Tedaviler: Öncellikle sigara istegi uyandiran durumlarda sigara içilmemesi saglanmalidir. Içilen sigara sayisi tek tek kaydedilmeli ve sigaranin zararlari her defasinda hastaya animsatilmalidir. Sigara içilmesini tesvik eden nedenler ve çevresel etkenmeler mümkün oldugunca azaltilmali ve hastanin sigara içmedigi dönemdeki psikolojik etkilerini nasil azaltabilecegi konusunda bilgi verilmelidir. Sigara birakma konusunda bir gün belirlenmeli ve bir eksersiz programina baslanmalidir.
Son düzenleyen GusinapsE; 22 Nisan 2006 03:02
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
21 Nisan 2006       Mesaj #109
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
YUMURTA MASKESİ : İki avuç buğday,iki bardak suda ezilir.İki yumurta sarısı ve bir çorba kaşığı badem yağı konulur.Yüze sürülür ve kurumaya başlayınca yıkanır ve gülsuyu sürülür.

ETKİSİ : Kızıl lekelerin ve sivilcilerin giderilmesini sağlar.Sabah ve akşam olmak üzere günde iki defa uygulanır.Bu maske şampuan olarak kullanılabilir,saçların parlamasını sağlar.

arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
21 Nisan 2006       Mesaj #110
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Yaz aylarıyla güzelleşmek isteyen bayanlara tabi gıdaları tavsiye eden uzmanlar, sivilcelere yeşil yapraklı bitkilerin, cilt kuruluğuna zeytinyağı ve kırışıklıklara ise ahududu ve böğürtlen gibi orman meyvelerinin iyi geldiğini belirtiyor. Koyu yeşil yapraklı bitkiler: Sivilceye iyi geldiği tespit edilen, ıspanak gibi koyu yeşil yapraklı bitkiler bol miktarda antioksidan içeriyor. Bu bitkilerin bir kısmında bol miktarda demir bulunuyor. Yeterince demir almayan kadınların yüzlerinde kuyu renkli halkalar belirir. Yeşil yapraklı bitkilerde bulunan minerallerden birisi de çinkodur. İsveç'te sorunlu cilde sahip hastalar üzerinde yapılan bir araştırmaya göre, diyetlerine çinko eklendiğinde, 3 ayda yüzde 85'lik bir iyileşme olduğu tespit edildi. Çinko ayni zamanda hasarlı kolajenin kırılıp yeni kolajen üretilmesini de sağlıyor
Zeytinyağı: Cilt kuruluğuna karşı tavsiye edilen zeytinyağı, pürüzsüz bir cilt sağlıyor. Eğer çok kuru ve dökülen bir cilde sahipseniz, yeterince yağ almıyor olabilirsiniz. Bu durumda, beslenme programınıza uygun miktarda yağ eklediğinizde, bu durumun birkaç hafta içerisinde iyileştiğini görürsünüz. Eğer kuru cilt probleminiz varsa, günde bir çorba kaşığı zeytinyağı sizin için idealdir. Eğer probleminiz tıkanmış gözeneklerse, o zaman zeytinyağındaki yağ asitleri bunların temizlenmesine yardımcı olur.
Su: Kurumuş bir cilt, soluk ve gri görünür. Buna en iyi gelen seyse sudur. Nemlenen cilt, daha sağlıklı görünür. Ayrıca kırışıklıklar da bu şekilde daha az belli olur. Bunun için her gün minimum 2 litre su içmelisiniz. Eğer egzersiz yapıyorsanız, bu miktarı artırın.
Brokoli: Cildi esnek tutan brokoli, A ve C vitaminleri gibi antioksidanlar açısından pek çok besinden daha zengindir. Ayrıca kansere karşı etkili olan kimyasallar da içerir. C vitamini, cildi esnekleştirir ve morarma ve çürümelerin önüne geçer. A vitamini ise enfeksiyona karşı direnci artırarak aknenin önüne geçer.
Orman meyvalari: Dut, böğürtlen, ahududu, çilek gibi orman meyveleri kırışıklıklara iyi gelir. Yaslanmayı geciktirme konusunda ümit veren, polifenoller (bir tür antioksidan) içerirler. Ayrıca kısa zamanlı hafıza ve denge için de yararlıdırlar. Bir avuç çilekte bulunan C vitamini, günlük ihtiyacınız olan kolajeni tekrar üretmeye yetecek miktardadır.
Somon baligi: Omega-3 yağ asitlerini içerir. Bunlar, kolajeni yok eden bağımsız radikallerle savaşır ve cilt üzerindeki ince çizgilerin derinleşmesini önler. Tavsiye edilen miktar, haftada 3 kez somon yemektir. Eğer deniz ürünlerinden hoşlanmıyorsanız, o zaman alacağınız 2 bin mg'lık balık yağı takviyesi de 115 gramlık somonun yerini tutar. Ya da beslenme programınıza ketentohumu yağı ve fındık ekleyebilirsiniz. Bunlar da akneye iyi gelen çinkodan içerir.
Kantalup kavunu: Pul pul dökülmeyi önleyen bu kavun, likopen gibi karotene benzer maddeler içerir. Bunlar, kırışıklıkların ortaya çıkmasına neden olan, kolajenin hasar görmesi durumunu azaltır. Cildinizin rengi donuksa, günde birkaç dilim kantalup kavunu yemek size iyi gelecektir. Ayrıca dirsek bölgesindeki deri sertleşme ve kurumaları için de faydalıdır.
Soya: Sivilceyi önleyen soya, hangi formda olursa olsun tam bir cilt kurtarıcısıdır. İçerdiği östrojene benzeyen kimyasallar nedeniyle, akne oluşumunun önüne geçebilir. Ayrıca soyada, yeni hücre oluşumuna yardımcı olan ve cildi nemli tutan E vitamininden de bol miktarda bulunur.
Havuç: Kırışıklığa iyi gelir. Havuçta bulunan beta karoten kuru cilt için bire birdir. Bu madde, kayısı ve tatlı patates gibi diğer turuncu renkli sebze ve meyvelerde de bulunur.
Yulaf: Toksinlerin dışarı atılmasını sağlayan yulafın ağır ağır pişerek hazırlanması gerekir. Yulafın içerdiği lifler, vücut tarafından toksinleri filtre etmekte kullanılır. Ayrıca B vitaminleri açısından da son derece zengindir.

Benzer Konular

11 Aralık 2014 / ThinkerBeLL Sağlıklı Yaşam
19 Şubat 2013 / Demir YumruK Taslak Konular