Gebeler de yüzebilir
23 Ağustos, 2006
Olası bir kramp durumunda yardım alabilmek için suya tek başına girilmemeli
Anne adayları, enfeksiyon kapma veya düşme, çarpma gibi riskler nedeniyle yüzerek serinlemeyi tercih etmiyor ancak yüzme hamilelikte yapılabilecek en iyi sporlardan biri.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Gökmen İyigün, yüzmenin yürüyüşten sonra gebelik süresince yapılabilecek en yararlı sporlardan biri olduğunu söyledi.
Op. Dr. Gökmen İyigün, yüzmenin dolaşım sistemi ve kaslar üzerinde pek çok olumlu etkisinin bulunduğunu da anlattı:
"Yüzme esnasında kol, bacak ve karın bölgesinde bulunan bütün kas grupları çalıştırılıyor. Kalp atım hızı ve alınan oksijen miktarı arttığı için bebeğe giden oksijen miktarında da artış söz konusu.
Yüzmeyi gebelikteki en uygun spor dalı haline getiren faktör ise çok daha önemli: Yaralanma tehlikesinin olmaması.
Gerçekten de yüzme bilen bir kişinin suda kendi kendini yaralaması, düşmesi ve bir yerlere çarpması neredeyse olanaksız."
Op. Dr. İyigün, yüzmenin bir başka avantajının ise kişinin kendini suyun içinde ağırlıksız hissetmesi olduğunu açıkladı:
"Kişi yüzerken kendini suyun içinde ağırlıksız hisseder. Bu da özellikle hamile kadınların bebeğin anne vücuduna verdiği basıncın hissedilmemesine yol açar. Yüzmenin yararı bununla da sınırlı değil.
Yüzme psikolojik açıdan da son derece yararlı bir spor dalıdır. Yapılan araştırmalar gebelikleri sırasında düzenli yüzen kadınların kendilerini daha az yorgun hissettiklerini, daha güzel uyuduklarını ve gebeliğin getirdiği ruhsal ve fiziksel streslerle daha kolay başa çıkabildiklerini göstermiştir."
Dikkat edilmesi gereken noktalar
Op. Dr. Gökmen İyigün, gebelik sırasında yüzme sporu yaparken dikkat edilmesi gereken bazı noktalar bulunduğunu da hatırlattı. Bu noktaların en başında ise temizliğinden emin olunmayan sulara girilmemesi bulunuyor:
"Havuzdan eğer çok fazla kişi yararlanıyorsa denizi tercih etmekte fayda vardır. Zira çok kişinin yararlandığı bir havuzda mikrop kapma olasılığı daha fazladır. Gebelik öncesinde düzenli olarak yüzen kadınlar, daha önceki programlarına devam edebilirler. Ancak gebe kaldıktan sonra ilk kez denize girecekler biraz daha dikkatli olmak zorundadır.
Suya girmeden önce vücudu ısıtmak, yavaş yüzmek ve dozu yavaş yavaş artırmak gerekiyor. Gebeliğinin ilk üç ayında bulunanlar için günde 20 dakika yüzmek yeterli. Yine bu dönemde sabah erken saatlerde yüzmek gebeliğe bağlı bulantı ve kusmaları azaltıyor ve günün geri kalan kısmının daha rahat geçirilmesine yardımcı oluyor.
İkinci üç aylık dönemde ise su eklem ve bağları destekleyerek bel ve sırt ağrılarının azalmasına yardımcı oluyor. Bu dönemde daha önceki yüzme alışkanlıkları aynen devam edebilir.
Son dönemlerde ise yüzmeye devam etmekte herhangi bir sakınca yoktur. Ancak vücudu fazla sıkmayan, gebeler için tasarlanmış mayoları kullanmak gerekiyor."
Sudaki egzersizler terletmiyor
Karada yapılan kültür fizik hareketlerinin suda da yapılabileceğini belirten Op. Dr. Gökmen İyigün, tavsiyelerde de bulundu:
"Bazı egzersizlerin karada değil de suda yapılması terlemenin ve aşırı ısınmanın önüne geçmektedir. Kültür fizik hareketleri yapıldığı sırada suyun meme başı hizasında olmasına dikkat edilmelidir.
Tabii bu kural yüzerken de geçerlidir. Özellikle sık sık kramp giren kadınlar boy hizasını geçmeyecek derinliklerde yüzmelidir. Olası bir kramp durumunda yardım alabilmek için suya tek başına girmemeye de özen gösterilmelidir.
Ayrıca yüzerken nefes tutup çok uzun süre dalınmamalıdır. Bu basit kurallara uyulması durumunda; gebeliğinde kanama, düşük tehlikesi, suların erken açılması gibi problem yaşamayan tüm kadınlar doğuma kadar yüzebilirler."
****
Hamilelere sıcakta yolculuk uyarısı
21 Ağustos, 2006
Anne adaylarına rahat kıyafetler öneriliyor
Uzun süre aynı pozisyonda oturmak kan dolaşımını yavaşlatacağı, bel ağrısı ve yorgunluk vereceği için hamilelerin yolculukta iki saatte bir araçtan inip yürümesi ve dinlenmesi öneriliyor.
Faruk Sükan Doğum ve Çocuk Hastanesi'nde görevli Dr. Sema Soysal, hamilelikte yolculuğun riskli olabileceği için hamile kadınların özellikle son haftalarda uzun süreli yolculuklar konusunda dikkatli olması gerektiğini söyledi.
Özel otomobille yapılan uzun yolculuklarda hamilelerin sürekli aynı pozisyonda oturduğunu belirten Soysal, bu durumun hamilelerde kan dolaşımını yavaşlatacağını, bel ağrısı ve aşırı yorgunluk haline yol açabileceğini, molasız yolculukların annede kramplara neden olabileceğini belirtti.
Soysal, bu duruma sıcak da eklenince annenin nefes alıp vermesinin düzensizleşeceğini de vurguladı:
''Kan dolaşımının yavaşlaması, kramplar, nefeste düzensizlik bebeğe giden oksijen miktarını azaltacağı için olumsuz sonuçlar doğurabilir.
Bu yüzden hamilelerin iki saatte bir mutlaka mola vermesi, araçtan inip yürüyerek kan dolaşımının hızlanmasını sağlamaları ve bir süre dinlenmeleri gerekir.
Ayrıca araç içindeyken hareketsiz kalmaktansa, arada bir ayakları oynatarak da yapılabilecek hafif egzersiz hareketleriyle kan dolaşımı normal seviyeye getirilebilir.
Özellikle son haftalarda çıkılacak yolculuklarda muhtemel sağlık sorunlarına karşı güzergah üzerinde sağlık merkezlerinin telefon ve adresleri mutlaka alınmalıdır.''
Zorunlu otobüs yolculuklarında ise iki saatte bir mola ve araçtan inme imkanı bulunmayabileceğini vurgulayan Soysal, ''bu tür durumlarda ise anne, alacağı yardımla otobüs içindeki boşlukta yürüyüp kan dolaşımını biraz olsun hızlandırıp riski ve yaşanacak bel ağrısını ortadan kıldırabilir" dedi.
Soysal, "yolculuğa çıkmadan önce ağır yiyecekler yerine taze meyve ve sebzelerin tüketilmesi annenin de bebeğin de daha rahat olmasını sağlayacaktır'' açıklamasında da bulundu.
Hamilelerin yolculukları sırasında emniyet kemerini kesinlikle unutmaması ve önerilen şekilde takması gerektiğini belirten Soysal, ''kemer, karnın altından geçirilmeli, muhtemel sert frenlerde bebeğin baskı sonucunda zarar görmesi önlenmelidir. Anne ve adayları, kendi ve bebek için daha rahat kıyafetlerle yola çıkmalı'' dedi.
Sponsorlu Bağlantılar
Olası bir kramp durumunda yardım alabilmek için suya tek başına girilmemeli
Anne adayları, enfeksiyon kapma veya düşme, çarpma gibi riskler nedeniyle yüzerek serinlemeyi tercih etmiyor ancak yüzme hamilelikte yapılabilecek en iyi sporlardan biri.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Gökmen İyigün, yüzmenin yürüyüşten sonra gebelik süresince yapılabilecek en yararlı sporlardan biri olduğunu söyledi.
Op. Dr. Gökmen İyigün, yüzmenin dolaşım sistemi ve kaslar üzerinde pek çok olumlu etkisinin bulunduğunu da anlattı:
"Yüzme esnasında kol, bacak ve karın bölgesinde bulunan bütün kas grupları çalıştırılıyor. Kalp atım hızı ve alınan oksijen miktarı arttığı için bebeğe giden oksijen miktarında da artış söz konusu.
Yüzmeyi gebelikteki en uygun spor dalı haline getiren faktör ise çok daha önemli: Yaralanma tehlikesinin olmaması.
Gerçekten de yüzme bilen bir kişinin suda kendi kendini yaralaması, düşmesi ve bir yerlere çarpması neredeyse olanaksız."
Op. Dr. İyigün, yüzmenin bir başka avantajının ise kişinin kendini suyun içinde ağırlıksız hissetmesi olduğunu açıkladı:
"Kişi yüzerken kendini suyun içinde ağırlıksız hisseder. Bu da özellikle hamile kadınların bebeğin anne vücuduna verdiği basıncın hissedilmemesine yol açar. Yüzmenin yararı bununla da sınırlı değil.
Yüzme psikolojik açıdan da son derece yararlı bir spor dalıdır. Yapılan araştırmalar gebelikleri sırasında düzenli yüzen kadınların kendilerini daha az yorgun hissettiklerini, daha güzel uyuduklarını ve gebeliğin getirdiği ruhsal ve fiziksel streslerle daha kolay başa çıkabildiklerini göstermiştir."
Dikkat edilmesi gereken noktalar
Op. Dr. Gökmen İyigün, gebelik sırasında yüzme sporu yaparken dikkat edilmesi gereken bazı noktalar bulunduğunu da hatırlattı. Bu noktaların en başında ise temizliğinden emin olunmayan sulara girilmemesi bulunuyor:
"Havuzdan eğer çok fazla kişi yararlanıyorsa denizi tercih etmekte fayda vardır. Zira çok kişinin yararlandığı bir havuzda mikrop kapma olasılığı daha fazladır. Gebelik öncesinde düzenli olarak yüzen kadınlar, daha önceki programlarına devam edebilirler. Ancak gebe kaldıktan sonra ilk kez denize girecekler biraz daha dikkatli olmak zorundadır.
Suya girmeden önce vücudu ısıtmak, yavaş yüzmek ve dozu yavaş yavaş artırmak gerekiyor. Gebeliğinin ilk üç ayında bulunanlar için günde 20 dakika yüzmek yeterli. Yine bu dönemde sabah erken saatlerde yüzmek gebeliğe bağlı bulantı ve kusmaları azaltıyor ve günün geri kalan kısmının daha rahat geçirilmesine yardımcı oluyor.
İkinci üç aylık dönemde ise su eklem ve bağları destekleyerek bel ve sırt ağrılarının azalmasına yardımcı oluyor. Bu dönemde daha önceki yüzme alışkanlıkları aynen devam edebilir.
Son dönemlerde ise yüzmeye devam etmekte herhangi bir sakınca yoktur. Ancak vücudu fazla sıkmayan, gebeler için tasarlanmış mayoları kullanmak gerekiyor."
Sudaki egzersizler terletmiyor
Karada yapılan kültür fizik hareketlerinin suda da yapılabileceğini belirten Op. Dr. Gökmen İyigün, tavsiyelerde de bulundu:
"Bazı egzersizlerin karada değil de suda yapılması terlemenin ve aşırı ısınmanın önüne geçmektedir. Kültür fizik hareketleri yapıldığı sırada suyun meme başı hizasında olmasına dikkat edilmelidir.
Tabii bu kural yüzerken de geçerlidir. Özellikle sık sık kramp giren kadınlar boy hizasını geçmeyecek derinliklerde yüzmelidir. Olası bir kramp durumunda yardım alabilmek için suya tek başına girmemeye de özen gösterilmelidir.
Ayrıca yüzerken nefes tutup çok uzun süre dalınmamalıdır. Bu basit kurallara uyulması durumunda; gebeliğinde kanama, düşük tehlikesi, suların erken açılması gibi problem yaşamayan tüm kadınlar doğuma kadar yüzebilirler."
****
Hamilelere sıcakta yolculuk uyarısı
21 Ağustos, 2006
Anne adaylarına rahat kıyafetler öneriliyor
Uzun süre aynı pozisyonda oturmak kan dolaşımını yavaşlatacağı, bel ağrısı ve yorgunluk vereceği için hamilelerin yolculukta iki saatte bir araçtan inip yürümesi ve dinlenmesi öneriliyor.
Faruk Sükan Doğum ve Çocuk Hastanesi'nde görevli Dr. Sema Soysal, hamilelikte yolculuğun riskli olabileceği için hamile kadınların özellikle son haftalarda uzun süreli yolculuklar konusunda dikkatli olması gerektiğini söyledi.
Özel otomobille yapılan uzun yolculuklarda hamilelerin sürekli aynı pozisyonda oturduğunu belirten Soysal, bu durumun hamilelerde kan dolaşımını yavaşlatacağını, bel ağrısı ve aşırı yorgunluk haline yol açabileceğini, molasız yolculukların annede kramplara neden olabileceğini belirtti.
Soysal, bu duruma sıcak da eklenince annenin nefes alıp vermesinin düzensizleşeceğini de vurguladı:
''Kan dolaşımının yavaşlaması, kramplar, nefeste düzensizlik bebeğe giden oksijen miktarını azaltacağı için olumsuz sonuçlar doğurabilir.
Bu yüzden hamilelerin iki saatte bir mutlaka mola vermesi, araçtan inip yürüyerek kan dolaşımının hızlanmasını sağlamaları ve bir süre dinlenmeleri gerekir.
Ayrıca araç içindeyken hareketsiz kalmaktansa, arada bir ayakları oynatarak da yapılabilecek hafif egzersiz hareketleriyle kan dolaşımı normal seviyeye getirilebilir.
Özellikle son haftalarda çıkılacak yolculuklarda muhtemel sağlık sorunlarına karşı güzergah üzerinde sağlık merkezlerinin telefon ve adresleri mutlaka alınmalıdır.''
Zorunlu otobüs yolculuklarında ise iki saatte bir mola ve araçtan inme imkanı bulunmayabileceğini vurgulayan Soysal, ''bu tür durumlarda ise anne, alacağı yardımla otobüs içindeki boşlukta yürüyüp kan dolaşımını biraz olsun hızlandırıp riski ve yaşanacak bel ağrısını ortadan kıldırabilir" dedi.
Soysal, "yolculuğa çıkmadan önce ağır yiyecekler yerine taze meyve ve sebzelerin tüketilmesi annenin de bebeğin de daha rahat olmasını sağlayacaktır'' açıklamasında da bulundu.
Hamilelerin yolculukları sırasında emniyet kemerini kesinlikle unutmaması ve önerilen şekilde takması gerektiğini belirten Soysal, ''kemer, karnın altından geçirilmeli, muhtemel sert frenlerde bebeğin baskı sonucunda zarar görmesi önlenmelidir. Anne ve adayları, kendi ve bebek için daha rahat kıyafetlerle yola çıkmalı'' dedi.

Kadın Sağlığı
Öncelikle belirtmekte fayda vardır ki; sellülit kremlerinin kesin kaıtlanmış bir etkisi yoktur. 




