Arama

Sonsuz Aşk - Sayfa 14

Güncelleme: 26 Ekim 2014 Gösterim: 505.504 Cevap: 2.787
ramsstein - avatarı
ramsstein
Ziyaretçi
7 Haziran 2006       Mesaj #131
ramsstein - avatarı
Ziyaretçi
Sen hiç bilmedin ama,
ben hep sevdim seni...
Sponsorlu Bağlantılar
Gülümsediginde,
nazlı ceylanlar inerdi
yüregimin umut pınarlarına...
Yağmurlar yağardı ansızın
gönlümün vahalarına...


Sen hiç bilmedin ama,
bir derdin oldugunu anlardm
gözlerin daldığında...
Içim titrerdi,
düşman kesilirdim seni incitenlere...
hüzün dalgaları vururdu
gönlümün kıyılarına...


Sen hiç bilmedin ama,
seni her düşündüğümde
yıldızlar sevgiyle gülümserdi
ruhumun semalarında...
Keyifle uyanırdı düşlerim
rengarenk şafaklara...


Sen hiç bilmedin ama,
gözlerin değdiginde gözlerime,
yeşerirdi bozkırlarım...
Baharı yaşardım zemherilerde,
sevda kuşları konardı
yüreğimin ucuna...


Sen hiç bilmedin ama,
Nasılsın dediğinde,
denizine kavuşan martılar gibi
çığlık çıglığa, kanat çırpardı sevinçlerim...
Sihirli bir el degmişcesine
silinirdi bütün hüzünlerim...
günüm aydınlanırdı...
güneşim batmazdı dağlarımda...


Sen hiç bilmedin ama,
kabul etmek istemesem de,
kış ortasında düşen şaşkın cemreler gibi,
zamansız düşmüştüm sevdana...
Sen çoktan geçmiştin o yolları...
mümkün degildi geri dönüşün...
Bilirdim vuslatın imkansızlığını...
yollara düşesim gelirdi,
ağlardım kuytularda...

Sen hiç bilmedin ama,
yas tuttum ardından
uzaklara gittiginde...
Tutunacak bir daldan mahrum kalan
sarmaşıklara döndüm...
Köksüz kaldım,
öksüz kaldım...
sensiz kaldım...
şu koskoca dünyada...

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Haziran 2006       Mesaj #132
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bu Aşkın Adı: Sonsuzluk...

Sponsorlu Bağlantılar


Yorgun dalgaların arasında,
Vurgun yemiş bir yürekti benimkisi.
Ne kadar açılsam,
Bir o kadar bitmeyen denizlerde.
Ama korkmuyorum boğulmaktan,
Sen varsın ya yüreğimde...

...Ve şimdi yanımda olmasan da,
Sesin bir umudun gölgesinde
...Ve gözlerin,
Bir uzun yolun ötesinde olsa da
Ne farkederdi ki!
Sen aklımdasın ya...
Yüreğin yüreğimin yanında ya...

...Ve ne kadar çok uzakta olsan da
...Yine bir o kadar yakındın bana!
Ama bir korku var içimde...
Ya çok yakınken de,
Bir o kadar uzak kalırsan bana!!

Seni hatırlatıp, seni düşündürdüğü için
Geceleri daha bi seviyorum şimdilerde.
Ve bazen,
Çocuk olup ağlıyorum yokluğunda.
Bazen de çocuklar gibi...

Bu günlerde gözlerimi kapatıp,
Sık sık seni düşünüyorum gecelerce.
Sonra ellerimi uzatıyorum sana doğru.
Sen tutasın diye...
Ardından bir sıcaklık duyuyorum ellerimde
Ve öylece uyuyup kalıyorum.
Ve uyandığımda yokluğunu görmemek için,
Bu uykudan hiç uyanmak istemiyorum...

Bazen de düşümde görüyorum seni
Gizlice geliyorsun sevda ülkeme.
Öyle bir geliş ki bu!
Yıllardır çektiğim acılarım,
Bir sevdaya olan isyanım
Ve yapayalnız yalnızlığım
Mutluluğa dönüşürdü sen gelince
...Ve çocuklar gibi sevinirdim,
Bakınca deniz mavisi
Ela gözlerine...

Yokluğunda öldüğüm,
Varlığında hayat bulduğum o gözlerin
Bir uçurum olurdu bazen.
Ben de gözlerinin kenarında bir yolcu.
...Ve tam düşecekken aşağıya...
Tutsan ellerimden diyordum, bırakmasan.

İşte o an kapatıp gözlerini
Hayat veriyorsun bana.
Oysa ölümdü bunun adı!
Çünkü o zaman gözlerini görememek vardı.
Hayır aç gözlerini...
Senin elinden ölmek de,
Seni sevmek kadar güzelse.
Varsın düşeyim gözlerinden,
Uçurumlar misali...

Şimdilerde bir hüzünlü şarkı var kulaklarımda.
"Çok uzak şehirlerde aynı çarpar iki yürek.
Çok uzak bir şehirde beklendiğini bilerek"

...Ama ne şarkılar,
Ne de şiirler kâr ediyor sensizliğime.
Ne Zeki Müren, ne Manço şarkıları...
Ne de Ümit Yaşar şiirleri...

...Ve ellerimde bir kalem, bir kağıt
Sana şiirler yazıyordum yokluğunda
Ama sen yoktun.
Beni görmüyordun.
Ben sana sesleniyordum uzaklardan,
Ama sen duymuyordun.

İşte bir hüzünlü aşk hikayesi bu!
Nasıl başladığı belli,
Lakin nasıl biteceği belli olmayan.
Ayrılık ya da mutluluk!
Gözyaşı ya da sevinç!
Olsun ayrılık da olsa bu hikayenin sonu...
Ne farkeder ki!

Ben sonsuza kadar mutlu kalacağım ya...
Bu aşkın adı sonsuzluk ya...
"Bu şiir de sana"
ramsstein - avatarı
ramsstein
Ziyaretçi
7 Haziran 2006       Mesaj #133
ramsstein - avatarı
Ziyaretçi
*GİTME*

demek buraya kadardi gidiyorsun oylemi
sen simdi gidiyorsun hadi git
peki beni hicmi dusunmuyorsun
nefes alabilirmiyim sensiz
gulebilirmiyim
her sabah dogan gunes umut verirmi bana
sevebilirmiyim yine boyle geceleri
yanlislik korku salmazmi icime
cesur olabilirmiyim
yasayabilirmiyim sensiz soyle
alisabilirmiyim sensizlige
sen hep gucluydun oyle soylerdin
bilirim dayanirsin
avutabilirsin kendini yuregini
ben sensiz ben neyle avuturum kendimi
nasil unuturum yasananlari
nasil unuturum gozlerini
baktikca beni eriten o gozleri
o ilk dokunusu ilk opusu
simdi gidiyorsun oylemi git
agit yakmam ardindan aglamam bile
ellerin ellerimi hic tutmadi derim
gozlerin gozlerime hic bakmadi
saclarimida oksamadin hic
hayallerimizde olmadi zaten
hersey bir yalandi
sende o yalanin icindeki sevdigim
yok yok
bir ruyaydi bu uyanma saati geldi
hadi git
git yolun acik olsun
git hersey gonlunce olsun
git yeni sevdalar seni bekliyor
GITME SENSIZLIK YARIM OLUYOR
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
8 Haziran 2006       Mesaj #134
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Herkes, ilk kendi yaşıyor sanmasa,
sevdalar da tükenirdi,
masallar da...
"Sonsuza kadar
sürdüğü bilinsin" diye midir nedir,
Bittiği anlar ve ihanetler
yazılmıyor kitaplara.
Zümrüt-ü Anka kuşu da yalan aslında,
Kendini külünden yarattığı da...
Ferhat'ın Şirin,
Aslı'nın Kerem için öldüğünü
Kim gördü allah aşkına?
"Sonsuza kadar sürsün" diyorsan
"Bu sevda,"
O zaman sevgili
O zaman vuslat yaşanmaya!
Sana yazacak bir sen bırak bana!
Öfkelerin orada kalsın!
Kaçamaklar hanesinde değil ismin
Anlasana!
Ömrümün tam ortasına
Kocaman harflerle yazmışım:
Seni Seviyorum!
Seni Seviyorum!
"Herkese söylediğini
bana söyleme" diyorsun ,
Ama ne varsa sevdaya dair,
Bizden önce söylenmiş biliyorsun...
Bize düşen, aşkı yalansız yaşamak...
Hadi uzatma da uzat ellerini,
Seni Seviyorum!
Seni Seviyorum!
Seni Seviyorum!
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
8 Haziran 2006       Mesaj #135
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Ömür Hayatı Nasıl Yaşadığındır

Hayat elli-altmış günden ibaret
yaşamışsan yalnız yirmibir gece
ve her gecede bir an süresince
ömür üç-beş hatıradan ibaret

Bu gün de bitti bitecek sessizce
bilmem kaç gece daha tüketince
bir kaç hayır bıraktıysan gerince
yaşam inişin, çıkıştan ibaret

Duyguların feri bir bir sönünce
son günlerin ilk günlere dönünce
uzak yolların sonu görününce
hayat bir kaç iniltiden ibaret

Eğlencenin zevki sona erince
harcadığın yerleri bilmeyince
evladın mirasını bekleyince
ömür boş bir avuntudan ibaret

Dilin bildiğinden fazla deyince
hiçkimse elinden emin değilse
Gözlerin baktığında görmeyince
yaşam küllenmiş alevden ibaret

Engeller sıra sıra belirince
ufukta ümitsizlik görününce
ellerin dermanını yitirince
hayat baki isyanlardan ibaret

Özünle sözün hakta birleşince
için dışına sirayet edince
emaneti yerine getirince
ömür gül bahçelerinden ibaret

Her tad başka damağın lezzetince
her şeye şükür, kulluk değerince
kim sürmüşse bir ömür, izzetince
yaşam sayısız nimetten ibaret

Gerçekler gözönüne serilince
birden ölüm sarhoşluğu gelince
son bir damla yanakta süzülünce
hayat basit bir idrakten ibaret

ramsstein - avatarı
ramsstein
Ziyaretçi
8 Haziran 2006       Mesaj #136
ramsstein - avatarı
Ziyaretçi
La Minör Çırpını$Ları

Üzerine
Gün doğmamış düşler,
Sayıkladığında kırık rüzgar baladlarını
Kaç aşk boyudur zaman
Bilir misin?


Sessizliğime saklanıp
Dolaşırken kuytularımda
Hayat yalınayak bir öpücük,
Baharsa düşmekte saçlarından.

Kahküllerinde damıttığım gözyaşlarım
Ruhunda imbiklenişler ,
Hayallerimi yatırışlarım!!!
Sonrası bir dala tutunma arzusuyla
Goncalarında jale olmak.

O gecenin sabahında
Sen daha gözlerini açmadan,
Süren rüyalarının bir yerinden
Sokuluvereceğim irem bahçelerine.


Biliyorsun ki
Dünden kalan ve de yarına ait
Her şeyi yaktım gözlerinde...

Şimdi senle sarılıp sımsıkı
Poz vereceğiz güneşe ve
Ölümsüz kılmak için zamanı
Tâb olacağız gökyüzüne.

Odanın bir yerlerinde unutulmuş
Bir zamanların şaşaalı Müzik Dolabından
Bir kırkbeşlik sarıverecek sevdayı.
Ardından
Sana yazdığım o şarkının
La minör çırpınışları aksedecek
Şöminenin alaz senkromlarında.

Gözlerine uygun renk bulamadım
Hangisi olsa içim yanıyor
Tenine uygun çiçek bulamadım
Hepsi kokusunu senden alıyor***

Bittiğinde Şarkımız ;
Uzanıp söyleyen dudaklara,
Kaydedeceğim Veda buselerini
Sevda demirbaşlarına.

Işın Ergüney

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
8 Haziran 2006       Mesaj #137
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
cicek002



SÂDECE AŞK!

Güldeki kırmızı rengin. Özü!.
Seher şakıyan bülbülün.sözü!.
Güneşte akkor ateşin.közü!.
Sâdece aşk!... Sâdece aşk!...
Güldüren ağlatan gözü!...

Yüreği yakan canı da.yangın!...
Gözlerdeki uyur gezer.Dalgın!...
Müzmin tembel yara, kalpte.salgın!...
Sadece aşk!... Sâdece aşk!...
Uslanmak bilmeyen çılgın!

Her mevsimde gezdiren.Canı!...
Buz gibiyken de yakan.Kanı!...
Bir ân unutturmayan.Cânanı.
Sadece aşk!... Sâdece aşk!...
Öğüten, dağıtan insanı!...

Külden duygularda kar.Beyazı!.
Cana, yüreğe işlenen.yazı!...
Hasrete esir, ayrılığa.râzı!...
Sâdece aşk!... Sadece aşk!...
Kış sıcağı, yaz ayazı!...

01.10.03

Kadir KARAMAN


kalp004
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
12 Haziran 2006       Mesaj #138
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ebedi Aşk



Gururum engel oldu sevgime
Aşkla gururu karıştırdım bir kere
Sana değil sitemim bahtsız kaderime
Oynadı oyununu felek bir kere

Tanrıya adadım kurban diye kendimi
Alın yazıma bağladım tüm sevgimi
Bundan böyle sitemlerini çek benden geri
Sensizliği ben asla istemedim ki...!

Duymak istemem bundan böyle sesini
Tutmak istemem güzel ellerini
Görmesin gözlerim artık yüzünü
Çıkarıp atasım gelir sana ait şu kalbi

Tuttuğun ellerim kopsun kökünden
Okşadığın saçlarım dökülsün tel tel
Seviyorum dediğim dilim tutulsun
Sana ait şu kalbim cehennemde kavrulsun

Söylemem bundan sonra seni sevdiğimi
Kimse silemez bil, kalbimdeki yerini
Kara topraklara versen de bedenimi
Ruhumla birlikte, AŞKIM EBEDİ...!
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Haziran 2006       Mesaj #139
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Aşkta Yarın Yoktur Sevgili
Aşk bu dünyanın ölçüleriyle açıklanamaz sevgili. O ilkel bir acıdır, yaban bir ağrıdır. Gelir ve içimizdeki o çok eski bir şeye dokunur.Sonra bir perde açılır ve yolculuk başlar. Bu yolculukta artık para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş, anneler ve korkular yoktur. Aşkın kendi gerçekliği vardır sevgili. İnsan bir başka ışığa teslim olur... Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında. Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettirsanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de... Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan... Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider,hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya... İnsan bazen nedensiz yere umutsuzluğa kapılır. Kimselere veremez sevgisini, kimselere kendini anlatamaz, evlere kapanır... Bazen denizler, kıyılar çeker insanı. İnsan bu kapılmayı anlayamaz, oysa çok eski bir yerde yaşanmasından korkulup vazgeçilmez aşkların sızısıdır bu. Bu sızı, bu yenilgi mevsimlerle yıllarla devredilir başka insanlara... Bir insanın yaptığı bir hatanın tüm insanlara yayılması gibi... İşte şimdi biz de sevgili, ya olmadık zamanlarda umutsuzluğa kapılıp, soluğu evlerde alacağız, ya da denizler,kıyılar çekecek bizi. Nasıl biz başkalarının korkaklığını taşıyorsak, başkaları da bizim korkaklığımızı taşıyacak, yenilgimizi, umutsuzluğumuzu... Birazdan sabah olacak... Para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş, anneler ve korkular başlayacak... Bunlar varsa ve bizim için geçerliyse aşk yoktur vehiç olmamıştır sevgili. Birbirimizi kandırmayalım... Hadi güne hazırlan. Yaşadıklarımızı unutmaya çalış.Aşk bize güvenip verdiği büyüsünü, sırlarını,cesaretini, bilgeliğini ve o ilkel, o yaban ağrısını gerialacak. Bunlar olurken içimiz bir an çok üşüyecek, sonra geçecek... Hadi, oyalanma birazdan yarın olacak... Aşkta yarın yoktur sevgili...
ramsstein - avatarı
ramsstein
Ziyaretçi
14 Haziran 2006       Mesaj #140
ramsstein - avatarı
Ziyaretçi
YİNE DE ÜŞÜYORUM
üşüyorum bu gece hasret kucağında
tiryakisi olduğum karanlık sokaklardayım
gökyüzünde ağlayan bir çocuk olur bu mevsim
ayaklarım sızlıyor,yorulgum galiba

ne etse bıkmaz bu yürek çileden kahırdan
bin derede yıkanmış derbederliğimleyim
sarhoş prangalarda ömür çürüttüğüm kıyılarda
üşüyorum bu gece en siyah düşün çıkmazında

ahmetin yakamozu çınlatıyor dirlişimi
başkaldıramıyorum bu illet sevdaya
belki de alıştım esaretine, çehrenin ışında
mevsim kabuk değiştirdi,ellerimde gözyaşlarım
yine de üşüyorum sessizliğin tenime her değişinde...

Benzer Konular

6 Kasım 2015 / ThinkerBeLL X-Sözlük
11 Mart 2012 / Mira Edebiyat
 Sonsuz
14 Şubat 2013 / buz perisi Matematik